24 Nisan 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
DUNYA Damat da kişisel eposta kullanmış Başkanlık seçimleri döneminde Demokrat rakibi Hillary Clinton’ın dışişleri bakanı olduğu sırada kişisel eposta hesabını kullanması nedeniyle hapse girmesi gerektiğini söyleyen ABD Başkanı Donald Trump’ın hem damadı hem danışmanı Ja nın ortaya çıkmasının ardından hakkında soruşturma açıldı. Demokrat Partili Elijah Cummings tarafından başlatılan soruşturmada Clinton’a aynı gerekçeyle soruşturma açılması örnek gösterildi. Öte yandan Trump’ın beş yakın danışmanının daha kişisel epostalarını kullandığı iddialarının ardından Temsilciler red Kushner’in yazışmalarında kişisel epostasını kullandığı Meclisi’nin ilgili komitesi Beyaz Saray’dan bilgi talep etti. Jared Kushner Çarşamba 27 Eylül 2017 [email protected] EDİTÖR: BETÜL BERİŞE TASARIM: MÜGE KAYGUSUZ Şam özerkliğe kapı açtı 15 Suriye Dışişleri Bakanı, ülkede IŞİD’in yok edilmesinden sonra Kürtlerle müzakerelere açık olduklarını söyledi Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nin (IKBY) bağımsızlık referandumu düzenlemesi, Suriye’nin kuzeyinde Kürtlerin yönetimindeki bölgenin komün (muhtarlık) seçimlerine gitmesi sonrası Suriye hükümetinden Kürt açılımı geldi. Suriye resmi haber ajansı SANA’ya göre, Dışişleri Bakanı Velid Muallim, Russia Today’e (RT) verdiği mülakatta, Kürtlerle Suriye sınırları içinde özerklik talepleriyle ilgili müzakerelere açık olduklarını söyledi. Bazı uzmanlara göre Suriye hükümeti ilk kez böyle bir ihtimali dile getirmiş oldu. Toprak bütünlüğü vurgusu Suriyeli bakan “IŞİD’i yok etme işi ni bitirdikten sonra bu konu tartışma ya ve müzakereye açıktır. Kürt evlat larımızla aynı masaya oturup gelecekle ilgi li bir formül üzerin de karşılıklı anlayı şa varabiliriz” dedi. Şam’ın IKBY referan dumunu red dettiğine da Muallim ir açıklamasını ve Irak’ın AfD’de çatlak derinleşti Petry istifa kararı aldı Almanya’da pazar günü yapılan genel seçime üçüncü parti çıkarak damga vuran aşırı sağcı Almanya için Alternatif (AfD), hemen bölünme sancılarına girdi. AfD’nin eşbaşbakan adayı Alexander Gauland’ın zafer konuşmasında Başbakan Angela Merkel’i “avlayacaklarını” söylemesi üzerine önceki gün parti meclis grubunda yer almayacağını duyuran AfD eşbaşkanı Frauke Petry, dün de partiden ve Saksonya eyaleti meclisindeki AfD grup başkanlığından istifa edeceğini açıkladı. AfD’deki “şahinlere” karşı çıkıp yönelimi değiştirmeye çalıştığını, ama bunun imkansız olduğu noktaya ulaştığını belirten Petry, “Sorumlu olduğum 5 çocuğum var ve eninde sonunda insanın ayPetry bağımsız vekil olacak. naya bakması gerekiyor” dedi. Kadın lider, bağımsız vekil olacak. 94 milletvekilliği kazanan AfD’den başka kopmalar olursa federal mecliste yeni bir grup doğabilir. Petry’nin eşi ve Kuzey Ren Vestfalya eyaleti meclisindeki grup başkanı Marcus Pretzell de hem partiden hem de gruptan cuma günü ayrılacağını açıkladı. AfD’den eyalet meclisleri düzeyinde başka istifalar da var. Hıristiyan Demokrat Birlik (CDU) lideri Angela Merkel ise Hür Demokrat Parti (FDP) ve Yeşiller ile koalisyon görüşmeleri yapacak. AB’deki kemer sıkma programlarının beyni olan CDU’lu Wolfgang Schaeuble (75), maliye bakanlığını bırakıp federal meclis başkanlığını üstlenmesi yönünde yoğun baskı altında. Demir yumruğunu AfD’ye indirmesi istenen Schaeuble’nin bırakması halinde maliyeye FDP lideri Christian Lindner talip. Suudi kadınlara araba kullanma izni Suudi Arabistan Kralı Salman dün bir kararname imzalayarak kadınların hazirandan itibaren araba kullanmalarına izin verdi. Bir bakanlık komisyonu kurulup 30 gün içinde konuyla ilgili görüş bildirmesi ve emri Haziran 2018’de hayata geçirmesini öngören kararname, bu adımın şeriat standartlarına uygun şekilde uygulanmasını da istiyor, ama bunların ne olduğunu açıklamıyor. Tahta geçmeye hazırlandığı söylenen Veliaht Prens Muhammed’in reform adımları içinde değerlendirilen kararnameyle ilgili ABD memnuniyet açıkladı. Kadınların araba kullanmasının yasaklandığı tek ülke olan Suudi Arabistan’da kadınların başını örtüp çarşaf giymesi zorunlu, erkek velileri olmadan sokağa çıkması yasak. Suriye Demokratik Güçleri (SDG) Rakka çevresinde IŞİD’e yönelik operasyonlarını sürdürürken bölge enkaza dönmüş durumda. ABD’YE AĞIR SUÇLAMA ‘IŞİD’E BİLGİ SIZDIRDI’ toprak bütünlüğüne desteğini tekrarlayan Muallim, diğer yandan Suriyeli Kürtlerin ayrılık değil, “Suriye Arap Cumhuriyeti sınırları içinde bir tür özerklik talep ettiğine” dikkat çekti. Ankara’yı suçladı Muallim, El Mayadin’e demecinde ise IKBY’de referandum düzenlenmesi ve Suriye’de Kürt bölgesi faaliyetlerinin “Türkiye’nin teröristlere verdiği desteğin sonucu olduğunu” söyledi. Muallim daha önce Kürtlerin IŞİD’e karşı savaşının meşru olduğundan ve Kürtlerle bir uzlaşıya varılabileceğinden söz ederken Devlet Başkanı Esad “Suriye’nin tamamını geri alma” söylemini kullanıyor. Rusya’nın hazırladığı yeni Suriye anayasası taslağı da Kürtlere bir tür özerklik öngörüyor. Kürtlerin tek taraflı ilan ettiği “Kuzey Suriye Federasyonu” ocak ayında meclis seçimlerine gidecek. Şam’ın Kürt açılımı, petrolgaz zengini Deyr ez Zor’da ABD destekli, Ankara’nın terör örgütü gördüğü YPG’nin liderliğindeki Suriye Demokratik Güçleri’nin (SDG) bir koldan, Rusya destekli Suriye hükümet güçlerinin diğer koldan ilerleyerek çatışma riskine girdikleri dönemde geldi. İki tarafın Deyr ez Zor’da paylaşım mücadelesine girmesi ihtimali bulunurken ABD Rusya’yı SDG’yi vurmakla, Rusya da ABD ve SDG’yi IŞİD’le hiç çatışmadan anlaşmalı ilerlemekle suçluyor. Deyr ez Zor’da IŞİD’in top atışıyla öldürülen Rus Korgeneral Valeriy Asapov’la ilgili Rusya, ABD’yi IŞİD’e istihbarat vermekle suçluyor. Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Sergey Ryabkov’un, ABD’nin Suriye’deki ikiyüzlü politikası sonucu Asapov’un öldürüldüğünü söylemesinin ardından Suriye hükümeti de soruşturmada edinilen ilk verilerin, Asapov’un bulunduğu nokta ile ilgili IŞİD’e bilgi sızdırıldığını gösterdiğini duyurdu. Öte yandan Rus İzvestiya gazetesi, ABD’nin, Rusya ile varılan anlaşma doğrultusunda Suriye’nin Dera kenti yakınlarında yer alan Zakf üssünü boşalttığını yazdı. ABD özel güçleri ve Özgür Suriye Ordusu savaşçıları Zakf üssünü, Suriye’nin güneyindeki Dera’da gerilimi azaltma bölgesi oluşturulması anlaşmasının parçası olarak boşalttı. ABD’nin Kürt bölgesi hariç tutulursa Suriye’nin geri kalanında sadece bir üssü kaldığı ileri sürüldü. İbadi’den ültimatom Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi (IKBY) ve statüsü tartışmalı bölgelerde düzenlenen bağımsızlık referandumuna 3 milyon seçmenin yüzde 72’si katıldı. Erbil merkezli Rudaw’a göre yüzde 91.83 evet, 8.17 hayır çıkan referandum sonrası IKBY Başkanı Mesud Barzani’den ilk açıklama geldi. ‘Şaşkınlıkla karşılıyoruz’ Barzani, Irak Başbakanı Haydar İbadi’ye yaptırım yerine diyalog, komşu ülkelere de bunun için yardımcı olma çağrısı yaptı. “Onca kurban vermiş Kürdistan halkına cezalandırma tehdidiyle yanıt verilmesini şaşkınlıkla karşılıyoruz” diyen Barzani, tüm dünyaya “yaşananları ciddi, sakin ele alın, milyonların iradesine saygı gösterin” diye seslendi. Kürtlerin yeni bir döneme girdiklerini ve birliğini savundu. Irak ordusu ise sınırda TSK ile ortak manevra yürütürken İbadi, Barzani’ye rest çekti: “Referandum sonuçlarıyla ilgili diyaloğa girmeyeceğiz. Irak’ın birliği ve egemenliğinden asla taviz vermeyeceğiz.” Irak Başbakanı, sınır kapıları ve Erbil ile Süleymaniye’deki havaalanlarının kontrolü Bağdat’a üç gün içinde devredilmezse IKBY’ye çift yönlü uluslararası hava uçuşlarını durdurma ültimatomu verdi. “IKBY’nin serve ti denetlenmiyor ve Statüsü tartışmalı petrol zengini Kerkük kentinde Araplar ile Türkmenler referandumu boykot ederken IKBY’ye katılma yanlısı Kerkük Valisi gece sokağa çıkma yasağını kaldırdı ve kutlamalara izin verdi. Kimileri referanduma destek veren İsrail’in bayrağını taşıdı. gelirleri yurtdışındaki kişisel hesaplara gidiyor” sözüyle de malvarlığına el koymayı ima etti. Meclis, İbadi’ye Irak’ın birliğini korumak için askeri müdahale yetkisi vermişti. ABD: Gölge düşürmez ABD Dışişleri Sözcüsü Heather Nauert, IKBY’nin referandum adımından “derin hayal kırıklığına uğradıklarını, ancak Washington’ın IKBY halkıyla tarihi ilişkilerine gölge düşürmeye ceğini” açıkladı. Nauert, diyalogla çözüm çağrısını tekrarladı. Pentagon, IŞİD’le savaş kapsamında peşmergeye askeri destekte bir değişiklik olmadığını duyurdu. Beyaz Saray “Birleşik Irak’ın IŞİD’i yok etmesini ve İran’ı geriletmesini umuyoruz” dedi. İran dini liderinin askeri danışmanı Safevi, dört komşunun IKBY ile kara sınırlarını kapatmasını isterken dış politika başdanışmanı Ekber Velayeti, Irak halkının, İran, Türkiye ve bölge ülkelerinin sessiz kalmayacağı, “2. İsrail’e izin verilmeyeceği” uyarısı yaptı. Devrim Muhafızları, IKBY sınırına yeni füze konuşlandırdı. İranlı Kürtler kutladı Ama İran’ın kuzeybatısındaki Kürt kentlerinde binlerce Kürt sokaklara dökülüp IKBY’deki sonucu kutladı. Kürt bağımsızlığına destek veren tek ülke İsrail’de Başbakan Binyamin Netanyahu, tepkiler üzerine, hükümetin bu konuda yorum yapmasını yasakladı. İsrailli bir bakan “Bizden konuşmamamız istendi” dedi. IKBY yetkilileri “2. İsrail” etiketinden yakınıp İsrail’den destek istemediklerini belirtti. İspanya’da bağımsızlık referandumu kararı sonrası operasyona uğrayan Katalan Özerk Bölgesi Başkanı Carles Puigdemont, Barzani’ye tebrik telefonu açtı. Avrupa’dan Tahran ittifakı ABD Başkanı Donald Trump’ın seçim kampanyasından beri hoşnut olmadığını belirttiği İran ile nükleer anlaşmaya, Tahran uyduğu sürece Britanya, Fransa, Almanya ve Avrupa Birliği’nin (AB) Washington elçileri sahip çıktı. İran’ın anlaşmaya uyup uymadığı ile ilgili Trump’ın onayına her üç ayda bir rapor sunuluyor. Nisan ve haziran ayındaki raporları onaylayan Trump’ın bir sonraki karar tarihi ise 15 Ekim. BM Genel Kurulu’ndaki ilk konuşmasında oldukça sert bir dille eleştirdiği anlaşma ile ilgili bir karar verdiğini söyleyen ancak bunun ne olduğunu açıklamayan Trump’ın raporu onaylamama sı halinde Cumhuriyetçilerin çoğunlukta olduğu Kongre 60 gün içinde anlaşma ile kaldırılan yaptırımların tekrar uygulanıp uygulanmamasına karar verecek. Merkezi ABD’de bulunan düşünce kuruluşu Atlantik Konseyi’nin pa Britanya, Fransa, Almanya ve AB’nin ABD elçileri, İran’la nükleer anlaşmanın sürmesinden yana olduklarını dile getirdi. neline katılan AB’nin Washington Büyükelçisi David O’Sullivan, “Bu anlaşmadan vazgeçilmesinin büyük bir kayıp olacağı konusunda hemfikiriz” derken Almanya Büyükelçisi Peter Wittig, anlaşmadan vazgeçilmesini öneren herkesin “İran’ın uranyum zenginleştirmeye tekrar başlaması, istikrarsız bir bölgede nükleer silahlanma yarışı tehlikesi” gibi büyük resmi görmesi gerektiğini dile getirdi. Wittig anlaşmadan çekilmenin Kuzey Kore’ye diplomasinin güvenilir olmadığı mesajını göndereceğine de dikkat çekti. Fransız Büyükelçi Gerard Araud da anlaşmanın tekrar görüşülmesini istemediklerinin altını çizdi. Türkiye ‘her yerde’! Dünyada nerede bir ‘mesele’ varsa, artık Türkiye’nin ‘izi’ var. Hani kimileri “ne kadar gurur duysak azdır” dese, şuurlu yahut şuursuz olmalarından bağımsız, herhangi bir yorum yapmazdan önce, durup ‘hak vermek’ icap edecek. Birisi Avrupa’dan, diğeri Ortadoğu’dan iki örnek bu fenomeni apaçık ortaya seriyor: Almanya’daki federal parlamento seçimleri ile Irak’taki özerk Kürdistan Bölgesel Yönetimi’ndeki (IKBY) bağımsızlık referandumu. HHH Türkiye, Almanya seçimine damgasını vurdu. Almanya gibi bir ülkenin hem iç hem de dış politikasını derinden etkileyecek, siyasi liderlerinin akıbetleri için ölçüt olabilecek türden. Sandıktan AKP’li Cumhurbaşkanı’na oy veren bir insan evladı çıkmasından bahsetmiyorum. Ne de olsa, bir başka Türk asıllı seçmenin Galatasaray’ın oyuncusu Bafetimbi Gomis’in ismini oy pusulasına kondurması, bizim ahalinin ‘enternasyonal’ ruhunun da tezahürü sayılabilir. TürkiyeAlmanya ilişkilerinin seyrine bakmak kâfi. Tarihsel derinliği yüklü bir mevzu. Biz yakın tarihi baz alırsak, bugünkü tabloda Batı’nın Suriye’deki emperyalist paylaşım savaşından yola çıkmalıyız. Liberal müdahaleciliğin bölgede Türkiye’deki siyasal İslamcı hükümeti kendisine ‘ortaklaştırarak’ yürüttüğü bu savaş, devasa bir krize dönüştü, 1.5 milyon sığınmacıyla bumerang olup Almanya’yı vurdu. ‘Demir lady’ Angela Merkel, mizah krizi ve sığınmacı anlaşmasıyla başlayan süreçte Ankara’ya tavizler verdikçe ‘elini verip kolu koparılan’ figüre dönüştü. HHH Bu süreç pazar günkü seçimin belirleyeni. Öyle ki, AKP’li Cumhurbaşkanı, işi Almanya seçimine doğrudan müdahaleye vardırabildi. Türk asıllı seçmene oransal olarak neyi etkilediğinden bağımsız olarakkime oy verip kime vermemesi gerektiğini söyledi. Merkel de, Sosyal Demokratlar’ın (SPD) lideri Martin Schulz da kampanyayı Türkiye liderliğiyle laf yarıştırarak geçirmek zorunda kaldılar. Sonuç? Gerek Merkel’in CDU’su ve Bavyeralı kardeşleri CSU, gerekse ‘Türkiye’nin eski hamisi’ SPD, yani ana akım büyük darbe yedi. Federal parlamentoya nur topu gibi bir AfD (Almanya için Alternatif) girdi. Normalde Almanya’da yüzde 56’lık tabanı zaten bulunan, eyalet parlamentolarında var olan AfD, oylarını katladı, yüzde 13’le federal parlamentoya üçüncü parti olarak taşındı. AfD’nin dönüşümünde de aynı süreç etkili. 2013’te ‘Avro karşıtlarının’ altında toplandığı, Yunanistan’ın iflasında kurtarma paketlerine bayrak açıp, Alman Mark’ına dönme ısrarıyla kurulmuş; normalde ‘Avrupa kuşkucusu’ olan bu hareket, göçmen karşıtı aşırı sağın kalesine dönüştü. Aralarında liberteri, aşırı sağcısı, kırk yıllık CDU’lusunun bulunduğu ‘popülist radikal sağ’ diye anılan bu kırılgan yapının tek başına daha fazla güçlenmesi de, Almanya’ya gelecek yaz faşizmi getirmesi de mümkün değil. Ama Merkel’in deyişiyle “AfD’ye kayan seçmenleri geri kazanmaya çalışacaklarsa”, ana akımı etkileyeceği kesin. HHH Bunlar elbette neoliberal düzenin kendi yarattığı canavarlarla boğuşmasının tezahürü. Bu düzende entegrasyon projesi başarısızlığa mahkum. Üç beş şuursuz Alman solcusunun yine tekbir getirerek yürümesi, Almanya’da ‘kültür savaşlarının’ önüne geçemez. AKP’li Cumhurbaşkanı’nın “hükümet kuramayacaklar” buyurması ile bir AKP’li vekilin “Almanya’nın sağcılaşmasına hep birlikte karşı koyalım” sözlerindeki ironi ise devasa! HHH İkinci örneğe gelince… IKBY’deki bağımsızlık referandumu düzenlenmesinin başrolü de yolu küresel emperyalist ABD açmış olsa bile Türkiye’nin. Hatta ‘tesisatçısı AKP’ desek yeridir. Yani bir ‘yanılmışlık’ filan yok. Tabii neye niyet neye kısmet olduğu ayrı dava. O da cuma yazısına kalsın. HHH Cumhuriyet gazetesinin Çağlayan ile Silivri arasında geçen gazeteciliğinin yargılandığı ‘hukuk komedisi’ davasında pazartesi günü meslektaşımız Kadri Gürsel’i almayı başardık. Tesellimiz bu. Savcının hayat görüşüyle komplo algılarından müteşekkül iddianamesi yüzünden sevgili Akın Atalay, Ahmet Şık, Murat Sabuncu ve Emre İper bir ay daha esir kalmak zorunda. Onları da alacağız. Batı Şeria’da saldırı İşgal altındaki Batı Şeria’nın Har Adar Yahudi yerleşiminde düzenlenen saldırıda üç İsrailli öldü, bir kişi ağır yaralandı. Filistinli failin güvenlik güçlerince vurularak öldürüldüğü bildirildi. İsrail polisi yerleşimde çalışma izni bulunan ve kendisini diğer Filistinlilerin arasına gizleyen saldırganın bir kontrol noktasına metreler kala güvenlik görevlilerinin kendisinden şüphelenmesi üzerine silahını çektiğini, üç görevliyi öldürdüğünü açıkladı. Saldırı, ABD Başkanı Donald Trump’ın Ortadoğu Özel Temsilcisi Jason Greenblatt’ın Filistinİsrail görüşmeleri için Kudüs’te bulunduğu sırada gerçekleşti. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle