13 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Çarşamba 30 Ağustos 2017 4 EDİTÖR: ALPER İZBUL TASARIM: BAHADIR AKTAŞ ‘Korku zinciri kırıldı’ haber 4 Adalet Kurultayı’nın sonuç bildirgesinde 4 ‘Gün birlikte mücadele etme eğitimden adliyelere, yaşam tarzından günüdür’ denilen bildirgede, çözüm için seçimlerde yaşanan adaletsizlikler sayıldı yapılması gerekenler de bir bir sıralandı Adalet Kurultayı, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun konuşmasıyla sona erdi. De mokratik bir devlette olması gereke nin “hukuk üstünlüğü’’ olduğunu söy leyen Kılıçdaroğlu, “Ama siz hukukun üstünlüğüne değil de mafya yöntemle riyle racon kesmeye kalkarsanız, dev lette hukukun üstünlü ğü biter, mafyanın huku ku egemen olur. Bunu da şiddetle reddediyoruz” dedi. “Gün birlikte olma İKLİM ÖNGEL günüdür, ayrışma değil. Gün kucaklaşma günüdür, kavga etme günü de ğil. Gün adaleti hakkı ve hukuku savun ma günüdür, sırtımızı dönme günü de ğil” diyen Kılıçdaroğlu, “8 panel, 77 ça lıştayımız oldu. 679 konuşmacımız ol du. 240 saatten fazla sesler kayıt altına alındı. Çok güzel yayınlar çıkacak. Bun ları halkımızın bilgisine sunacağız. Bu güzelliği Türkiye Cumhuriyeti tarihine armağan ettiğimiz için son derece mem nunum” ifadesini kullandı. Adalet manifestosu Konuşmasının ardından Kılıçdaroğlu Adalet Kurultayı Sonuç Bildirgesi’ni okudu. Adalet Kurultayı Sonuç Bildirgesi şöyle: n Zincir kırıldı: Adaletin yok edildiği, korku, endişe ve çaresizlik duygusunun toplumu teslim aldığı bir süreçte milyonlar adalet için yürüdü. Adalet Yürüyüşü korku zincirini kırdı. Cesaret ve umudu ateşledi. Adalet Yürüyüşüyle başlayan süreç adalet arayışının en geniş biçimde konuşulması, tartışılması, sonuçlar çıkarılarak hedefler saptanması için bir kurultay talebini ortaya koydu. Dört gün süren kurultayımız bize demokrasi, adalet ve huzur ekseninde bir siyasi hat çizmiştir. Bu hat Türkiye’nin karanlıktan çıkış hattıdır. Ötekileştirme terk edilmeli n Yaşamda adalet yoktur. Türkiye’de toplumsal yaşam eşitsizlik, kutuplaşma ve çatışma ekseninde devam etmektedir. Siyasi iktidar her geçen gün kamplaşma ve kutuplaşmayı derinleştirmekte, ötekileştirme ve çatışma üzerinden iktidar üretme siyaseti gütmektedir. Kadın, genç, çocuk ve dezavantajlı gruplar eşitsiz yaşam koşullarına terk edilmektedir. Toplumun huzuru kalmamıştır. n Çözüm: Çatışma, kutuplaşma ve ötekileştirme siyaseti terk edilmeli, ayrılıklar uzlaşma dili ve yöntemleriyle ele alınmalı, huzur siyaseti inşa edilmelidir. Bu hat demokrasi, adalet ve huzur isteyen herkesin ortak hattıdır. n Meşru, temel hak: Adalet Kurultayı diyor ki; Adalet mücadelesi meşrudur. Devlet, yurttaşlarını huzur, güven ve refah içerisinde yaşatmakla yükümlüdür. Bunun yolu adaletten geçer. Adaletten sapan iktidarlara karşı halkın hak, hukuk, adalet ve özgürlük mücadelesi meşru bir mücadeledir. Bugün Türkiye’de adalet hakkı sistematik olarak ihlal edilmektedir. n Mahkemede adalet yok: Mahkemelerde adalet yoktur. Mahkemeler bağımsız ve tarafsız değildir. Hâkimler hukuka değil iktidarın beklentilerine göre karar vermektedir. Siyasi planların parçası olarak milletvekilleri tutuklanmakta, bu yolla aslında milli irade hapsedilmektedir. n Çözüm: Derhal bağımsız ve tarafsız yargı inşa edilmeli, yargıya güven tesis edilmeli, tutuklu milletvekilleri serbest bırakılmalıdır. n Liyakat yerine sadakat: Devlette adalet yoktur. Devlette liyakat sistemi çökmüştür. Liyakat yerine sadakat, layık olan yerine sadık olan tercih edilmektedir. Devlet parti devletine dönüşmüş, kuvvetler ayrılığı yok edilmiş, fiilen tek adam rejimi tesis edilmiştir. 15 Temmuz hain FETÖ darbe girişimi milletin inancı ve kararlılığı ile engellenmiştir. Ancak ardından iktidarın 20 Temmuz darbesi ile yeni bir darbe hukuku oluşmuş, can ve mal güvenliği kalmamıştır. n Çözüm: Kuvvetler ayrılığı esasına dayalı, denge ve denetleme mekanizmaları olan demokratik devlet oluşturulmalı, hukuk düzeni darbe hukukundan temizlenmeli, liyakat sistemi kurularak halkın devlete güven duyması ve kaliteli kamu hizmeti alması sağlanmalıdır. n Seçimde hile: Seçimde adalet yoktur. Seçimlere hile karışmıştır. Mühürsüz seçimle millet iradesine tecavüz edilerek, gayrimeşru bir anayasa oluşturulmuştur. Seçim barajı ve siyasi parti düzeni milli iradenin tam olarak parlamentoya yansımasını engellemektedir. n Çözüm: Demokrasi ve milli iradenin hâkim olması için adil ve meşru bir seçim düzeni oluşturulmalı, sivil toplumun etkin denetimine imkân tanınmalıdır. n Sosyal devlet vurgusu: Geçimde adalet yoktur. Gelir bölüşümü adaletsizdir. Zenginin daha zengin, yoksulun daha yoksul olduğu bir düzen hâkimdir. İşsizlik ve geçim sıkıntısı halkın en büyük sorunudur. n Çözüm: Sosyal devlet tesis edilerek gelir adaleti sağlanmalı, refah paylaştırılmalı, hukuk güvenliği altında ekonomi rahatlatılmalıdır. n Tek tip eğitim: Eğitimde adalet yoktur. Eğitimden bütün paydaşlar şikâyetçidir. Müfredat bilimsel değil ideolojik esaslara göre hazırlanmaktadır. Atatürk ve Cumhuriyet gibi ortak değerlerimiz unutturulmak istenmektedir. Herkes tek tip okula mahkum ve mecbur edilmektedir. n Çözüm: Aklı ve bilimi esas alan, ortak değerlerimizi çoğulculuk ekseninde koruyan, fırsat eşitliğini sağlayan bir eğitim reformu yapılmalı, eğitim hem bireysel hem de toplumsal olarak yoksulluktan kurtulmanın en önemli aracı olmalıdır. n Kolektif güç: Adalet Kurultayı Bir Kolektif Demokratik güç yaratmıştır. Adalet Yürüyüşü ile korkunun yerini cesaret, çaresizliğin yerini umut almıştır. Bu kurultay ise buna bir kolektif demokratik güç mahiyeti kazandırmıştır. Katılımcılar tek adam rejimi karşısında çaresiz ve yalnız olmadıklarını hissetmişlerdir. Bugün güçlünün hüküm sürdüğü, güçsüzün süründüğü bir düzen vardır. Bu düzen değişmelidir. Bu düzeni adalet ve huzur talebi ekseninde oluşacak kolektif demokratik güç değiştirecektir. n Bir tuğla da sen koy: Demokrasi, adalet ve huzur hareketi doğmaktadır. Adalet Yürüyüşü ve Adalet Kurultayı daha şimdiden bir büyük Demokrasi, Adalet ve Huzur Hareketine dönüşmüştür. Bu hareket çıkış hattının hareketidir. Bu hareket farklılıklar üzerinden değil ortak noktalar üzerinden tarif edilen bir harekettir. Ortak noktalar demokrasi, adalet ve huzur talebidir. Bu talepleri olan herkese yer vardır. Kayıtsız kalma. Seyirci olma. Bir tuğla da sen koy. l ÇANAKKALE ‘Medya fiili bir sansüre teslim’ n Gazetecilik yargılanıyor: Medyada adalet yoktur. Medya ağır bir baskı altındadır. Fiili bir sansür söz konusudur. Gazeteciler tutuklanmakta, gazetecilik yargılanmaktadır. Dürüst ve objektif gazetecilik ateşten gömlek giymeye dönmüştür. Devlet kaynaklarından beslenen havuz medyası eliyle operasyonel medya yaratılmıştır. Muhalefet operasyonel medya eliyle hizaya sokulmak istenmektedir. n Çözüm: Medya üzerindeki hukuki, fiili, mali ve manevi baskı kaldırılmalı, tutuklu gazeteciler derhal serbest bırakılmalı, medya kuvvetler ayrılığı sistemi içinde dördüncü kuvvet olarak görülüp anayasal güvence altına alınmalıdır. n Özgürlükler genişletilmeli: İnançta adalet yoktur. Ülkede totaliter tek adam rejimi kurulmuştur. Siyasal olarak tüm yetkileri tek elde toplayan rejim şimdi kültürel egemenliği de ele geçirme peşindedir. Bu rejim bireyin nasıl düşüneceğini, nasıl yaşayacağını, ne giyeceğini, ne konuşacağını, neye inanacağını tek merkezden belirleme çabasındadır. Bu amaçla yaşam tarzına ve inançlara müdahaleci, tek tipçi uygulamalar yerleşmektedir. n Çözüm: Yaşam tarzı ve inançlara müdahale edilmemeli, özgürlükler korunmalı ve genişletilmeli, camiye, kışlaya, adliyeye ve okula siyaset sokulmamalı, tarikat, cemaat ve inanç grupları iktidar odağı ve ortağına dönüştürülmemelidir. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle