08 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Perşembe 6 Temmuz 2017 4 haber EDİTÖR: ALPER İZBUL TASARIM: ZARİFE SELÇUK Kartal Bebek Kartal Bebek, Biliyorum, sana bu yazdıklarımı okuyamayacaksın. Annen ya da yakınların okusa da anlayamayacaksın. Zira daha on aylıksın ve bütün bunları anlaman olanaksız. Ama belki büyüklerin bu yazıyı yaşanan olağanüstü olayı hatırlatan bir anı diye kesip bir yana koyarlar. Daha on aylıksın ama bu kısacık yaşamında, toplumsal bir ilginin, sevincin, iftiharın konusu oldun. Küçücük, kalbinin mikrop kapma sonucu duçar olduğu bozukluk yüzünden karşılaştığın talihsizlik, bir anda önce toplumsal dayanışmanın, ardından da sevincin odağı olmana dönüştü. Gazeteler 2017 Temmuz’unda olayı şöyle haberleştirdiler: Bir mikrop yüzünden kalbin büyüyerek iyi çalışamayıp, yaşamını tehdit eder hale gelinci kalp nakli zorunlu hale gelmiş. Ülkemizde bebelere kalp nakli yapılmadığından, nazik operasyonun Almanya’da gerçekleştirilmesi zorunlu olmuş. Ama ailenin mali olanakları 1 milyon Avro’luk bu müdahalenin giderlerini karşılamaya yetmiyormuş. Bunun üzerine annen Ahu Yıldırım sosyal medya aracılığıyla bir kampanya başlatmış. Ünlü sanatçıların da kampanyaya sağladıkları destekle 19 saatte 4 milyondan fazla para toplanmış ve yaşamını kurtarma olanağı doğmuş. HHH Sanırım bu olayın haberleştiği 5 Temmuz 2017 günü Türkiye’nin dört bir yanında insanlar bayram etmişler, “çok şükür” demişlerdir, “çok şükür toplumumuzda güzel şeyler de oluyor...” Korkarım o sevinç içinde, aynı gün gazetelerin, başka sayfalarındaki bir haber gözden kaçmıştır. O gün Cumhuriyet’in 12. sayfasında, açlık grevinin 118. gününde olan Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’nın sağlık durumlarının daha da kötüleşerek, kritik aşamaya vardığı, yoğun böbrek ağrıları çekmeye başladıkları bildirilmekteydi. Evet, seni yaşatmak için el ele verip 19 saatte 4 milyondan fazla para toplanması haberi ile herhangi bir yargı kararı, herhangi bir suç söz konusu olmaksızın haksız yere uzaklaştırıldıkları işlerine kavuşmak amacıyla açlık grevine başlayan, üstüne üstlük bir de tutuklanan iki genç eğitimcinin kritik aşamaya girdikleri haberi aynı gün yayımlanmıştı. Bir yanda, on aylık bir bebecik için göz yaşartıcı bir dayanışma ile el ele veren bir toplum, öte yanda, iki genç insanın dördüncü ayına giren, artık ölümün eşiğine doğru seyir eden açlık grevini gaddarca ezen ve onları adım adım ölüme yönelten bir iktidar ve bunu aldırmazca izleyen bir toplum ve bunların yanı sıra, hapishanelerde zulüm altında inleyen binlerin de isteklerine tercüman olarak, adalet peşinde yürüyen, yürürken de ardına binleri, on binleri takan, bunu yüz binlere, milyonlara tırmandırmaya çalışan bir adam... İşte evladım, senin için yaşam umutlarının yeniden doğduğu Temmuz 2017’de ülkenin görünümü böyleydi. Senin için yaşam umudunun yeniden doğmasına çok sevinirken senin adına endişelendim de. HHH Ameliyatının iyi geçeceğine inancım tamdı. Endişem ondan değil de, iyileştikten sonra seni nasıl bir yaşamın beklediğinden kaynaklanıyordu. Bir kişiyi Alman biliminin ve tıbbının hüneriyle kurtarmak her şeyi çözmeye yetmiyordu. Onun insanca bir yaşam sürebilmesi için içinde yaşayacağı toplumun da düzelmesi gerekiyordu. Bunu da sağlayacak olanlar Almanlar değildi, bizdik. Ve Temmuz 2017’de toplumsal birikiminin bu amaca ulaşmaya yetip yetmeyeceği henüz belli değildi. Umarım, Kartal Bebek, toplumun örnek dayanışmasıyla kurtarılan yaşamını, herkesin yaşamına ve özgürlüğüne saygı düzenini kuracak bir toplumsal birikim ortamında sürdürürsün. Şimdi de ABD ile MİT TIR’ı gerilimi MİT TIR’larının durdurulması ile ilgili yeni iddianamede, TIR’ları durduranların ABD Başkonsolosluğu ile telefonla görüştüğü iddialarına büyükelçilikten yalanlama geldi. Büyükelçilik yaptığı yazılı açıklamada, “Basında yer alan haberlerin aksine, bu hususla ilgili olarak büyükelçilik ve başkonsolosluktan herhangi bir bilgi talebinde bulunulmamış ya da savcı tarafından bu temsilciliklerimizle iletişime geçilmemiştir. Büyükelçilik ve başkonsolosluk söz konusu iddiaları doğrular nitelikte hiçbir bilgiye sahip değildir” denildi. ‘Bugün fahri doktora unvanı verilmezdi’ Berlin Teknik Üniversitesi’nin Akademik Senatosu önceki gün, Başbakan Binali Yıldırım’a 2011 yılında Ulaştırma Bakanı’yken verilen fahri doktora unvanına ilişkin bir açıklama yaptı. DW’nin haberine göre açıklamada üniversite yönetiminin, o dönem verilen fahri doktora unvanından dolayı ‘üzgün’ olduğu belirtildi ve “Sayın Yıldırım’a bugün böyle bir unvan verilmezdi” ifadeleri ne yer verildi. Bununla birlikte açıklamada “yapılan incelemeler sonucu doktora unvanının iptal edilmesinin hukuki olarak mümkün olmadığı” belirtildi. “Şu andaki hükümetin eleştirel ve hükümet yanlısı olmayan bilim insanlarına karşı tavrının kesinlikle kabul edilemeyeceğine” vurgu yapılan açıklamada, araştırmacıların disiplin soruşturmasına tabi tutulduğu, işten çıkarıldığı, tutuklandığı ve yurt dışına çıkışlarının engellendiğine yer verildi. Berlin Teknik Üniversitesi’nin Akademik Senatosu’nun açıklamasında Yıldırım’ın bu konulardaki tutumunun ‘kınanması gereken’ bir tavır olduğu belirtildi. Berlin Teknik Üniversitesi, bundan sonra fahri doktora unvanı verilirken daha eleştirel bir gözle karar alınacağını açıkladı ve bilimsel açıdan fevkalade verimin göz önünde tutulacak tek kriter olması ge rektiğini kaydetti. Akademik Senato, yapılan açıklamayla, Türkiye’deki güncel durumun kamuoyunun gündeminde kalmasına katkı sağlamayı amaçladığını belirtti. ‘Askı çağrısı’ oylanıyor Avrupa Parlamentosu, Türkiye’yle müzakerelerin ‘resmen askıya alınmasını’ ve ‘AB fonlarının gözden geçirilmesini’ isteyen rapor için bugün oylama yapacak Cumhurbaşkanı Erdoğan, 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Jandarma Genel Komutanlığı’nda darbeciler tarafından başından vurulan Emniyet Genel Müdürlüğü Terörle Mücadele Daire Başkanı Turgut Aslan'ı ziyaret etti. (İHA) ‘Almanya intihar ediyor’ Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, katılacağı G20 toplantısı sırasında bu ülkedeki Türklere hitaben konuşma izni vermeyen Almanya’yı sert eleştirdi. Erdoğan, “Almanya benim konuşmama izin vermeyerek intihar ediyor” dedi. Almanya Başbakanı Angela Merkel’in, bugün Erdoğan’ı ağırlamesı bekleniyor. Merkel’in sözcüsü Steffen Seibert, Erdoğan’la görüşmenin muhtemelen G20 zirvesinin arifesinde yapılacağını söyledi. Almanya’da yayın yapan Die Zeit gazetesine konuşan Erdoğan, tepkili tutumunu sürdürdü. Avrupa basınına 5 yıl sonra ilk kez konuşan Erdoğan, “Almanya, benim konuşmama izin vermeyerek intihar ediyor. Merkel ile sorunum yok. Almanya ve Türkiye’nin birbirlerine ihtiyacı var” dedi. Erdoğan, Alman medayasında kendisi ve Türkiye hakkında karalama kampanyası yürütüldüğünü belirterek, “FETÖ destekçileri Türkiye’ye iade edilmediği sürece Almanya’yı teröristleri koruyan ülke olarak göreceğiz” diye konuştu. Erdoğan, “Türkiye, ABD ve Rusya arasında seçim yapmaya zorlanmamalı” dedi. yasağA destek Alman haber ajansı dpa’nın YouGov kamuoyu araştırma şirketine yaptırdığı ankete göre, Almanya’da yaşayan insanların çoğu Erdoğan’a yönelik etkinlik yasağını destekliyor. Ankete katılanların yüzde 84’ü yasağı ‘çok iyi’ ya da ‘oldukça iyi’ olarak nitelendirirken, sadece yüzde 7’lik bir kesim ‘çok kötü’ ya da ‘oldukça kötü’ olarak nitelendirdi. Alman hükümeti 78 Temmuz tarihlerinde Hamburg’da düzenlenecek G20 Zirvesi kapsamında Erdoğan’ın Almanya’da yaşayan Türklere hitaben bir konuşma düzenlemesi talebini reddetti. ‘AFRİN HAZIRLIĞI SAVAŞ İLANI DEĞİL’ YPG’nin, TSK’nin Afrin yakınındaki askeri hazırlıklarının “savaş ilanı” olduğunu öne sürmesinin ardından Reuters’e konuşan Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş, “Bu bir savaş ilanı değil. Potansiyel tehditlere karşı hazırlık yapıyoruz. Bu bağımsızlığımızı korumak için meşru bir önlem. Afrin’den roket atılmasına sessiz kalamayız” dedi. “YPG’nin asli amacının Türkiye için tehdit oluşturduğunu” söyleyen Kurtulmuş, “Eğer Türkiye, YPG’nin tehdit oluşturan bir hareketini görürse, aynı şekilde karşılık verecektir” diye çıkıştı. ABD’nin Rakka operasyonu için YPG’ye verilen silahların geri alınacağına dair açıklamasını da “Ortadoğu’da bir grubun silahlandırıldığı ve bu silahları geri verdiği bir olay yaşanmadı. ABD bölgede bir terör örgütü oluşturmanın ötesinde küçük çaplı bir ordu kurdu” diye eleştirdi. Tillerson geliyor ABD Dışişleri Bakanı Rex Tillerson pazar günü Türkiye’yi ziyaret edecek. ABD Dışişleri, Kiev’den İstanbul’a geçecek Tillerson’ın 910 Temmuz’da üst düzey Türk yetkililerle görüşeceğini açıkladı. TRT Erdoğan’a çalışmış Avrupa Parlamentosu (AP), yıllık olağan Türkiye raporunu dün Strasbourg’daki genel kurul toplantısında tartışmasının ardından bugün oyluyor. AP Türkiye Raportörü Kati Piri, dünkü oturumdaki konuşmasında Türkiye’de reformlar için AB’yi çıpa olarak görmek isteyen milyonlardan söz ederek onlara “Zor zamanlarda verdiğiniz mücadelenin farkındayız, (Türkçe olarak) adaletin Türkiye’ye tez zamanda geri dönmesini umuyoruz” diye seslendi. Piri konuşmasında Adalet Yürüyüşü’nün tarihi bir yürüyüş olduğunu, her kesimden insanın hukukun üstünlüğünün yeniden tesisi için birleştiğini, demokratik hakları için mücadele ettiğini, bunun pek çok kişinin otoriterleşmeyi kabul etmediğine dair umut veren bir işaret olduğunu belirtti. Piri, yürüyüşün milyonlarca insanın umudunu kaybetmediğini de gösterdiğini vurguladı. 15 Temmuz darbe girişiminin ardından meclis ve AYM’nin bypas edildiğini, ülkenin KHK’lerle yönetildiğini dile getiren Piri, tüm bunlara AB’nin verebileceği en kötü tepkinin sessiz kalmak olacağını belirtirken AB’nin hapisteki gazetecilere ve son olarak CHP milletvekili Enis Berberoğlu’nun hapse atılmasına neden ses çıkarmadığını sordu. ‘Erdoğan’ın seçimi’ DW Türkçe’ye de mülakat veren Piri, “Erdoğan’ı pragmatik kişiliğiyle tanıyorum. Ülkesinde çok sayıda insanın bu anayasa değişikliğiyle hemfikir olmadığını gördü. Türkiye’nin uzun süredir üye olduğu Avrupa Konseyi de bu anayasa değişikliği konusunda net tavır aldı. Dolayısıyla Erdoğan’ın gelecek 2 yıl içinde seçim yapması gerekecek: Ya bu değişiklikleri yürürlüğe koyacak ve TürkiyeAB ilişkileri açısından sonuçlarına katlanacak ya da değişiklikleri adapte ederek Türkiye’nin demokratik reform yoluna devam edecek. Seçim kendisinin” dedi. ‘Müzakereler ilerlemez’ Türkiye ile üyelik müzakerelerinin askıya alınması için AB’ye üye ülkelerin oybirliğiyle karar alması gerekiyor ve ufukta böyle bir kararlılık gözükmüyor. Avrupa Komisyonu’nun genişleme sorumlusu Johannes Hahn, AP’deki konuşmasında, Türkiye siyasi özgürlüklere saygı göstermedikçe müzakerelerin ilerlemeyeceğini söyledi, ama askıya almaktan söz etmedi. Hahn, Twitter’dan, bugünkü AP oylaması öncesi Türkiye’ye uçtuğunu ve Ankara’da AB Bakanı Ömer Çelik, Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci ile görüşeceğini duyurdu. Müzakere yerine işbirliği Halkın cebinden çıkan parayla yayın yapan TRT, 20132016 arasında Erdoğan’a 3 muhalefet partisinin toplamından fazla yer verdi SİNAN TARTANOĞLU CHP’nin Adalet Yürüyüşü’nü ‘sözde’ tanımlaması ile haberleştiren TRT’nin, AKP hükümetlerinin başbakanlarına bile adaletli davranmadığı ortaya çıktı. AKP’ye ayırdığı süreler ile muhalefet partilerine ayırdığı süreler arasında uçurum yaratması ile çok eleştirilen TRT’nin, Başbakanlığı döneminde Erdoğan’a ayırdığı zaman ile eski Başbakan Ahmet Davutoğlu’na ayırdığı zaman arasında da onlarca saat fark olduğu öğrenildi. CHP Milletvekili Atilla Sertel’in TRT’de siyasi liderler için yapılan canlı yayınların ve haberlerin süreleri ile ilgili TBMM KİT Komisyonu’na sorduğu sorulara 20132016 yıllarını kapsayan yanıt geldi. Buna göre Cumhurbaşkanlığı döneminde de Başbakanlığı döneminde de Erdoğan’a ayrılan sürenin muhalefet liderlerine ayrılan sü reden kat kat fazla olduğu görüldü. Ancak TRT’nin canlı yayınlar alanında Erdoğan’a AKP hükümetlerinin başbakanlarından bile fazla süre ayırması dikkat çekti. Erdoğan’ın Başbakanlığı döneminde, 2013 yılında, Erdoğan için 134 saat 36 dakika haber yayını, 120 saat 6 dakika canlı yayın yapıldı. Eski Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun tam görev yılı 2015’te, Başbakan’a 101 saat 58 dakika haber, 126 saat 29 dakika canlı yayın süresi ayrıldı. TRT’nin Cumhurbaşkanlığı ile Başbakanlığa da eşit yayıncılık ilkesini uygulamadığı haber sayılarına da yansıdı. 2015 yılında Cumhurbaşkanı Erdoğan için 5 bin 574 haber yapan TRT, Davutoğlu için 5 bin 163 haber yayımladı. Haber sayıları tablosuna göre CHP, MHP ve HDP için yapılan haberlerin toplam sayısı Erdoğan için yapılan haberlerin sayısına yaklaşamadı. Kemal Kılıçdaroğlu için 2015’te 2 bin 463 haber yapan TRT’nin ekranlarında; Devlet Bahçeli için 1861, HDP Eş Genel Başkanları için bin 228 haber yayımlandı. Böylece 3 partinin liderleri hakkında yapılan toplam 5 bin 552 haberle, 5 bin 574 haberin konusu olan Erdoğan’dan geri kaldı. Son 4 yılda toplam 1356 saatlik yayın AKP politikalarına ayrılırken, tüm muhalefete 4 yılda toplamda 308 saat verildi. TRT’nin AKP’ye ayırdığı pay, muhalefete ayırdığı payın 4 buçuk katı oldu. Ödeneği halktan Verilere göre, 2015 yılında TRT’nin 2015 yılı geliri 1 milyar 776 milyon. Bunun 843 milyonu elektrik enerjisi hasılat payından TRT’ye aktarılıyor. 679 milyon TL’si ise bandrol gelirlerinden elde ediliyor. Bu durumda TRT’nin gelirlerin yaklaşık yüzde 85’i halktan kesilen paralardan elde ediliyor. l ANKARA AP’nin Türkiye raportörü Hollandalı parlamenter Kati Piri tarafından kaleme alınan karar tasarısı şeklindeki raporun bu yılki özelliği, üyelik müzakerelerinin başladığı 2005’ten beri ilk defa bir AB kurumunun müzakerelerin “resmen askıya alınması” çağrısında bulunması. Karar tasarısı, 16 Nisan referandumundan çıkan anayasa değişikliği paketinin mevcut haliyle yürürlüğe girmesi halinde üyelik müzakerelerinin “derhal ve resmen askıya alınması” için Avrupa Komisyonu’na çağrıda bulunuyor. AP’ye göre anayasa değişikliği paketi, kuvvetler ayrılığı ilkesi ve Kopenhag Kriterleri’yle uyumlu değil. Türkiye’ye verilen üyelik öncesi AB fonlarının da gözden geçirilmesini isteyen AP, müzakerelerinin askıya alınması halinde bu fonların da askıya alınmasını istiyor. AP, üyelik müzakereleri yerine kuvvetli işbirliğinin mümkün olabileceği terörle mücadele, göç ve ekonomi gibi ortak çıkar alanlarında Ankara ile samimi ve açık bir tartışma başlatılmasını öneriyor. Müzakere yerine müşterek çıkarları üzerinden işbirliğine dayalı bu yeni çizgi, AP içindeki tüm siyasi gruplar tarafından savunulmakta. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle