Katalog

DUNYA Papa’dan Kıptiler için stat ayininde Müslümanlara mesaj Papa Françesko, Sünni İslamın merkezi El Ezher’i ziyareti ve buradaki barış konferasında verdiği kardeşlik mesajlarının ardından bir dizi IŞİD katliamına uğrayan Kıpti Hıristiyanların kiliselerini ziyaret etti ve dün onlar için stadyumda ayin düzenledi. Sıkı güvenlik önlemleri altında saatlerce bek ledikten sonra stada giren binlerce Hıristiyan, bunun bir daha tekrarlanmayabilecek tarihi bir olay olduğunu belirtti. Papa, Arapça “Barış sizinle olsun” sözleriyle başladığı ayinde Müslümanları Ortadoğu yüzünden Hıristiyanları silen şiddete karşı birleşmeye, ötekinin hakkını savunmaya çağırdı. Pazar 30 Nisan 2017 EDİTÖR: BETÜL BERİŞE TASARIM: MÜGE KAYGUSUZ İlk karnesi kırık dolu nilwgun@cumhuriyet.com.tr 7 Başkanlıktaki ilk 100 gününü dolduran Trump, yüzde 40’lık halk desteğiyle son 72 yılın en düşük düzeyini görürken 38 vaadinin sadece 9’unu kısmen yerine getirdi Trump silah lobisiyle buluşurken ABD sokaklarında kadın haklarını baltalayan politikaları ve çevre koruma düzenlemelerini kaldırması protesto edildi. Ivanka’ya ‘kraliyet üyesi gibi’ tepkisi İsrail ziyaretinde Filistinlilerin haklarını koruyan STK’lerle buluşarak Başbakan Ben iş ile karışması, akla adam kayırmayı getiriyor. Böyle bir şey Almanya’da mümkün de yamin Netanyahu’nun görüşmeyi iptal edip ğil” dedi. SPD’li bakan “Seçilmemiş bir aile tepki göstermesine yol açan Almanya Dı üyesinin devletin resmi temsilcisi gibi dav şişleri Bakanı Sigmar Gabriel, bu kez ABD ranması ve onlara kraliyet ailesi üyeleri gi Başkanı Donald Trump’un kızı Ivanka’yı bi muamele edilmesi beni her zaman ra Beyaz Saray’da danışman yapmasını hatsız etmiştir” vurgusu yaptı. Trump’ın eleştirdi. Gabriel, Ivanka’nın ba hafta 100. günü için de “kendini geliştirdi, ama Berlin’deki kadın liderler zirvesine ka hâlâ yeterince iyi değil” yorumunu yap tılmasına atıfta bulunarak “Bazı şeyler tı. Almanya Başbakanı Angela Merkel benim için çok tuhaf, mesela Trump’ın ise bazı farklı bakış açıları olsa da kızının ziyareti gibi. Çok önemli bir olay Trump ile iyi bir iş ilişkisi geliş mış gibi davranıldı. Ailenin siyaset ve tirdiğini savundu. Gabriel Tartışmalı biçimde ABD Başkanı seçilen Donald Trump dün koltuktaki ilk 100 gününü doldurdu. 1933’te ekonomik buhran sırasında seçilen Franklin D. Roosevelt’in “Beni ilk 100 günümle değerlendirin” diyerek başlattığı karne çıkarma geleneğinden Trump da nasibini aldı. Anketlere göre, Trump’a halk desteği dün yüzde 40’a inerek 1945’ten beri en düşük düzeyi gördü. Batı medyası, Trump’ın ilk 100 günde zikzaklar çizip ekonomi, iç ve dış politikada vaatlerini hayata geçirmekte zorlandığını belirtti. Trump’ın Kasım 2016 seçimine bir ay kala seçmene sunduğu “ilk 100 gün sözleşmesindeki” 38 vaatten ancak 9’unu “kısmen” yerine getirebildiği belirtildi. “İlk icraatım Obamacare’i (selef Obama’nın genel sağlık sigortasını) iptal etmek olacak” diyen Trump, buna Kongre’de kendi partisi Cumhuriyetçileri bile ikna edemedi. Önceki gün New York’ta konuşan Obama da, anketlere işaret edip “Obamacare, Trump’tan daha popüler” dedi. Müslüman nüfuslu 7 ülkenin yurttaşlarına ABD’ye giriş yasağı kararı iki kez yargıdan dönen Trump, Meksika sınırına duvar için Kongre’nin desteğini alamadı. 100 günde kendinden önceki 12 ABD başkanından daha fazla kararname imzalayan Trump, Kongre’nin alt ve üst kanatlarında Cumhuriyetçi çoğunluğa rağmen henüz önemli bir yasa çıkaramadı. Rusya ile yakınlaşma vaadini Rusya’nın etkisiyle seçimi kazandığı iddiaları karşısında rafa kaldıran Trump, “modası geçmiş” dediği NATO’ya 180 derece dönüş yaptı. “Önce ABD’yi yeniden büyük yapmak ve IŞİD’i yenmek” derken Suriye hükümetini vurdu ve Kuzey Kore’yi savaşla tehdit etti. 100 günde yaklaşık 1000 tweet atan Trump, şirket vergilerini yüzde 35’ten 15’e indirmeye Kongre desteği alabilirse kendisi de on milyonlarca dolar kâr edecek. Güney Koreli uzmanlar, Kuzey’in denemelerden istediği bilgiyi edindikten sonra Çin’in daha fazla tepkisini çekmemek için füzeleri yarı yolda patlattığını öne sürdü. ‘Brexit’in bir bedeli var’ AB liderleri Brexit yol haritasını bir dakikada onayladı. Fransa ‘Bunun Britanya’ya bir bedeli olacak, AB kendi çıkarlarını koruyacak’ dedi Kuzey Kore yine başarısız oldu ABD’nin savaş tehdidi altındaki Kuzey Kore marttan beri üst üste 4. kez balistik füze denemesinde başarısız oldu. Dün fırlatılan orta menzilli füze KN17 birkaç dakika sonra 71 km irtifada patladı. Deneme, ABD Dışişleri Bakanı Rex Tillerson’ın BM Güvenlik Konseyi’nde K. Kore ile ilgili “Seul ve Tokyo’ya yönelik nükleer saldırı tehdidi gerçek ve ABD anakarasını vurma yeteneğine kavuşması sadece zaman meselesi. Harekete geçmezsek felaketle sonuçlanabilir” iddiasında bulunmasının ardından geldi. ABD Başkanı Donald Trump “K. Kore, bugün başarısız da olsa bir füze fırlatarak, Çin’e ve onun çok saygıdeğer başkanına saygısızlık etti. Kötü!” diye tweet’ledi. Rusya Federasyon Konseyi Savunma Komitesi Başkanı Viktor Ozerov, “Umarım, Trump, görevdeki 100. gününü (K. Kore’yi) vurarak kutlamaz” diye konuştu. Çin Dışişleri Bakanı Vang Yi ise “Sorunun çözümü sadece bizim elimizde değil” dedi. Trump’ın gönderdiği USS Carl Vinson uçak gemisi liderliğindeki taarruz grubu dün Güney Kore sularına girerek ortak tatbikata başladı. Rusya: ABD ile işbirliğine hazırız Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov, Suriye’de ABD’yle işbirliğine hazır oldukları mesajını verdi. Ürdünlü mevkidaşı Eyman el Safadi ile görüşen Lavrov, “Size temin ederim ki, Suriye krizinin çözümüne yönelik çabaların etkili olması için ABD ile işbirliğine biz tamamen hazırız. Washington’un da aynı yaklaşımı sergilemesini umuyoruz” dedi. Şam’ın Doğu Guta varoşunda İslam Ordusu ile Nusra ve müttefikleri arasındaki çatışmalarda ise 100 militanın öldüğü iddia edildi. Avrupa Birliği’ne (AB) üye 27 ülkenin liderleri, Britanya’nın AB’den çıkış (Brexit) sürecini resmen başlatmasından bir ay sonra, Brexit müzakere ilkelerini karara bağladı. Dün Brüksel’de düzenlenen zirveye Britanya Başbakanı Theresa May davet edilmezken Brexit müzakerelerinde izlenecek yol haritasında jet hızıyla uzlaşıldı. AB’den bir kaynak, AB Konseyi Başkanı Donald Tusk’ın 31 Mart’ta sunduğu yol haritası taslağını 27 ülkenin liderlerinin kabul etmesinin bir dakikadan kısa sürdüğünü söyledi. Ardından Tusk 4 dakikada olup bittiğini dile getirdi. Zirve öncesinde 27 üye ülkeye birlikte hareket etme çağrısında bulunnan Tusk, Britanya ile “yakın ve güçlü ilişkiler” kurmanın AB’nin çıkarına olduğunu belirtirken “Ama geleceği konuşmadan önce geçmiş sorunlarımızı ortadan kaldırmamız gerekir” dedi. Tusk, Britanya’daki AB vatandaşlarına ve AB içindeki Britanya vatandaşlarına güvence sağlanmasının öncelikli gündem maddesi olduğu nu belirtti. Yaklaşık 5 milyon kişinin bu durumda olduğunu aktardı. Birleşik İrlanda üyeliği Yol haritasına göre Britanya önce AB’den ayrılacak, sonra AB ile yeni ilişkilerinin nasıl olacağını müzakere edecek. Britanya’ya bağlı Kuzey İrlanda, AB üyesi İrlanda Cumhuriyeti ile birleşirse otomatik olarak AB üyesi olacak. Ayrıca AB, Britanya’dan üyeyken girdiği yükümlülüklerden ötürü 4060 milyar Avro’luk ödeme talep ediyor. Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande “Britanya için kaçınılmaz bir bedel ve zarar olacak, bu onların kararı. Cezalandırıcı olmamalıyız, ama Avrupa’nın kendi çıkarlarını nasıl koruyacağı da bellidir. Britanya AB dışında AB içinde olduğu zamandaki kadar iyi bir pozisyona sahip olmayacaktır” çıkışını yaptı. Almanya Başbakanı Angela Merkel de hem Britanya ile iyi ilişkiler hem de üye ülkelerin ortak çıkarlarını savunmak istediklerini belirtti. Önceki zirvelerde Merkel ile yaşadığı görüş ayrılığı beden diline yansıyan May (solda), AB’nin dünkü Brexit zirvesine davet edilmedi. Reisi Ruhani İran’daki ilk TV düellosunda 6 aday kıran kırana tartıştı İran’da ilk kez cumhurbaşkanlığı seçiminin adayları TV münazarasında kozlarını paylaştı. Gelecek ayki seçimin 6 adayının canlı yayında 3 saatlik tartışmasına Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani ile Tahran Belediye Başkanı Bakır Galibaf’ın kapışması damga vurdu. Zencani kavgası Türkiye’ye de uzanan İran’daki milyarlarca dolarlık yolsuzluktan idama mahkum edilen milyarder işadamı Babek Zencani üzerinden birbirlerine ağır suçlamalarda bulundular. Galibaf, Zencani’nin Ruhani’ye geçen seçim kampanyası için mali destekte bulunduğunu öne sürdü. Suçlamaları reddedip “İdama mahkum bir hırsızın iddialarına nasıl güvenirsiniz” tepkisini gösteren Ruhani, Zencani için Tahran’da 33 katlı gökdelen inşası için belediye başkanı Galibaf’ın onay vermesini gündeme getirdi. Ruhani, Zencani’nin yolsuzluklarını önceki hükümet döneminde işlediğini savununca Galibaf, “O zaman bu adama hükümetiniz neden plaket verdi” diye sordu. Muhafazakârların asıl adayı olan ve 1988’de 30 bin muhalifin asılmasında önemli rol oynayan İbrahim Reisi ise TV’de Ruhani ile tartışmaya girmedi. Le Pen’in AB karşıtı başbakan adayı Fransa cumhurbaşkanlığı seçiminin iki adayından biri olan aşırı sağcı Marine Le Pen, 7 Mayıs’ta rakibi Emmanuel Macron karşında seçimi kazanması halinde Ayağa Kalk Fransa (DLF) Partisi Başkanı Nicolas DupontAignan’ı (56) başbakan yapacağını açıkladı. İlk turda yarışan 11 adaydan biri olan ve yüzde 4.7 oy alan DupontAignan, önceki gün ikinci turda Le Pen’i destekleyeceğini duyurmuştu. Fransa Ayağa Kalk partisinin lideri, Le Pen gibi Avro’dan çıkma ve AB üyeliğini referanduma götürme yanlısı. Basın toplantısında Le Pen “İnsanları hünerleri ve Fransa’ya olan sevgileriyle bir araya getirecek bir ulusal birlik hükümeti kuracağız” derken DupontAignan “Fransa’yı kişisel ve partici çıkarların üstünde tutuyoruz” iddiasında bulundu. Le Pen (sağda) DupontAignan’ı tanıttı. Hint seferi ve karanlıkta yolculuk... Merkezi Washington’da bulunan “Freedom House”un 2017 uluslararası basın özgürlükleri standartlarını belirleyen raporu çıktı. Türkiye’yi dünyada basın özgürlüklerinin en gerilediği ülke ilan eden rapora göre artık “yarı özgür ülkeler” kategorisinden de çıkıp dosdoğru “özgür olmayan ülkeler” arasına katılıyoruz. 199 ülke arasındaki incelemede 163. sıraya gerilemişiz. Çukurun en dibinde Kuzey Kore var. “Acımasızlığıyla” ün salmış Kim Jong Un’un vatanıyla rekabet etmemize sade 36 ülke kalmış. Bu 36 ülkelik engeli de selametle aşarsak en dibe vuracağız. Birkaç gün önce de “Sınır Tanımayan Gazeteciler”in bir raporu yayımlanmıştı. Orada da keza gene “son 12 yılda 56 basamaklık düşüş kaydettiğimiz” duyurulmuştu. Bir kez bu serbest düşüş başlamayagörsün.. 56 basamak gerileyen bir ülkeyi kim tutar? 36 basamak daha gerilemeye ne engel olabilir? Bir süre önce Türkiye’ye gelen ünlü tarihçiyazar Timothy Garton Ash’in sözleri var aklımda. “Artık Türkiye’ye gitmek karanlığa doğru yolculuk etmek gibi!” demişti Garton Ash ve eklemişti: “En çok tutuklu gazeteci sayısına sahip ülkenin üzerinde tüyler ürpertici bir sis bulutu dolaşıyor!” ‘İtibarını onarmaya mı geldi?’ Dünyadaki imajı artık bu şekilde olan bir ülkeyi dışarda temsil etmek cüret ister. Cumhurbaşkanı Erdoğan şimdi böyle çok cesur bir şey yapıyor ve Rusya, Çin, ABD ve Brüksel’de sürdüreceği dünya turuna Hindistan’dan başlıyor. Reis’e eşlik eden yandaşlara bakarsanız, Ankara’nın diplomasi atağının ilk ayağı olan Hindistan çıkarmasında “tüm ezberler bozulmuş”. Delhi’de Hintli gazeteciler yandaşlara “tek adam rejimi” filan gibi gerçeklerle ilgisi olmayan şeyler sormuş, ama bizim “dünya liderimize” eşlik eden medyamız sayesinde “Batı’nın bu menfur algı operasyonları” büyük ölçüde bertaraf edilmiş. Aynı zamanda CB danışmanı olan İlnur Çevik örneğin; “Sabah yazarları olarak buraya gelip bazı yanlış algılamaları düzeltmek için bir atak yaptık ve yol aldık” diyor. Bununla yetinmeden ekliyor: “Türkiye nin dünya mazlumlarına kol kanat germesi, Mahatma Gandhi’nin fikirlerini yaşatması burada takdir görüyor!” Ayağında çarık, çulsuz dolaşan ve bir lokma bir hırka felsefesiyle yaşayan Mahatma Gandhi ile “1150 odalı” Saray’dan yönetilen “yeni Türkiye” arasındaki bu hayali müthiş geniş benzetmeler eminim Hintlileri afallatmıştır. Hint medyasına zaten süratli bir göz atış, bu iddialı “imaj çalışmalarının” tercümede buhar olup uçtuğunu gösteriyor. “Freepress”te örneğin Sunanda K. Datta imzasıyla yayımlanan bir yazı, “Erdoğan’ın Hindistan ziyareti, kaybedilmiş uluslararası itibarı tamir amaçlı mı” sorusunu soruyor. Türkiye’nin son bir yıldaki “karanlığa yolcuğunu” özetleyen yazı, Ankara’nın artık Arap dünyasındaki eski prestijine sahip olmadığını, eskisi gibi NATO’nun da demirbaşı olmadığını ekliyor. James Bond koruması RTE’nin uluslararası itibarının keza gene ağır darbe aldığını belirten iş dünyasının gazetesi “The Mint”te çıkan bir başka yazı ise istibdat uygulamalarının 15 Temmuz’dan çok önce başladığına ve “iki yıldır sistemli olarak sürdürüldüğüne” dikkat çekiyor. Referandum sonuçlarının Erdoğan için “utanç vesilesi” olduğunu belirten gazete, RTE’nin Ortadoğu’da artık bir “dev gibi görülmediğini” ve “AB ülkeleriyle isterik bir kavgaya tutuştuğunu” not ediyor. Bu minvalde uzayıp giden yazıların tümü “ileri demokrasimizin” encamını ortaya koyuyor, referandumun sonuçlarını değerlendiriyor, Delhi ile geliştirilecek bağların Hindistan için sağlayacağı yararları sorguluyor. Hint medyasını tararken karşıma çıkan en ilginç yazılardan biri, Erdoğan için alınan süper güvenlik tedbirlerini sıralayan bir haber oldu. Hint istihbaratı Erdoğan’ın uçağını Delhi’de bulunduğu 24 saat boyunca en üst düzey korumaya alacakmış. Reis’in özel korumalarına ilaveten en ileri teknoloji ile donatılmış süper sofistike silahlar ve iletişim teçhizatları verilecekmiş... Bir, halk arasında elini kolunu sallaya sallaya “Hint fakiri” modunda gezen Gandhi gözümün önüne geldi... Bir de “Bond” tipi güvenlik önlemleriyle Hint medyasına bile parmak ısırttıran postmodern “mazlumların abisi” Erdoğan... İki resim arasındaki benzerliği ben bulamadım. Siz bulabildiniz mi? AB: NATO zirvesinde Erdoğan’la görüşelim AB, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile 25 Mayıs’taki NATO zirvesinde bir görüşme gerçekleştirmek istiyor. Almanya Başbakanı Angela Merkel, AB Konseyi Başkanı Donald Tusk’ın Erdoğan’la özel görüşme önerisini 27 üye ülkenin liderliğine ilettiğini duyurdu. Merkel “Tusk Avrupa Komisyonu Başkanı Juncker’le birlikte NATO zirvesinde Erdoğan’la görüşme talep edeceğini bildirdi. Öncesinde konuyla ilgili bize danışacak” dedi. NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg de “Türkiye güvenlik için kilit ülke. NATO Türkiye olmadan hiç kuşkusuz daha zayıf olur” diye konuştu. C MY B nilgun@