25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Çarşamba 1 Kasım 2017 EDİTÖR: HAKAN AKARSU TASARIM: ECE KURTULUŞ haber 13 ÖZGÜR GÜNDEM DAVASINDA TUTUKLU KALMADI Kızılkaya ve Sancılı’ya tahliye Köşemen Kitap fuarlarında sonun başlangıcı “H er ilde kitap fuarı yapma modasının bir süre sonra biteceği anlaşılıyor” diye yazmışım 3 yıl önce (21.05.2014). Benim öngörümü yalanlarcasına kitap fuarları modası bitmedi, illerden ilçelere doğru yayıldı. Her hafta birkaç il ve ilçede kitap fuarları düzenleniyor. Bu hafta İstanbul Pendik, Ordu, Van, Batman, Tokat kitap fuarlarının duyurularını görüyorum. Ama yaşananlar kitap fuarlarının sonunun yakın olduğunu gösteriyor. Geçen hafta Kayseri Büyükşehir Belediyesi’nin düzenlediği Kayseri Kitap Fuarı’nda Türkiye’de bir ilk yaşandı. İhsan Eliaçık’a Kayseri Kitap Fuarı’na girerken bir grup tarafından saldırıldı. Saldırganlar yuhalamak ve slogan atmakla da yetinmedi, Eliaçık darp edildi. Olay sırasında polisin müdahale etmediği, sadece saldırganlarla Eliaçık arasında set oluşturduğu belirtiliyor. Gözaltına alınan olmadı. Daha sonra saldırganların Kayseri belediyeleri çalışanları olduğunun fotoğraf ve videolardan tespit edildiği belirtildi. Şimdi, Kayseri Büyükşehir Belediyesi’nin ve Kayseri Emniyeti’nin bu kişilere karşı nasıl bir tavır geliştireceği merak ediliyor. Genel kanı saldırganların belediyeden yönlendirildiği ve cezasız kalacakları yönünde. İhsan Eliaçık’ın Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Çelik’in kendisini kitap fuarına sokmamakla, polis zoruyla çıkarmakla tehdit ettiğini açıklamasından sonra çıkmıştı olaylar. Başkan Mustafa Çelik’in, Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu’nun söyleşi ve imza gününü de yasakladığı ortaya çıkmıştı. Başka engellemeler ve yasaklar olduğunu da öngörebiliriz. Kitap fuarları her türlü görüşün özgürce ifade edilebildiği barış ortamlarıdır. Yayıncılar ve yazarlar bu kültürü büyük bir sağduyu içinde onlarca yılda oluşturdular. Diğer kültür ve sanat etkinliklerinde olduğu gibi kitap fuarı adı altında düzenlenen panayırlarda da bu anlayışı değiştirmeye, kitap fuarlarını tek tip görüşün ifade edildiği, diğer görüşlerin sansürlendiği, sansür yetmediğinde kaba kuvvetle engellendiği alanlar haline getirmek istendiği anlaşılıyor. Son örnek Trakya Kitap Fuarı adı altında Çorlu’da düzenlenen panayırdır. İhsan Eliaçık Trakya Kitap Fuarı’na onur yazarı olarak davet edilmiş. Eliaçık’ın onur konuğu olmasından sonra Kalkınma Ajansı ve üniversitelerin fuardan desteğini çektiği haberi gelmiş. Yani İhsan Eliaçık’ın fuara katılmasını istemiyorlar, katılırsa fuarı yaptırmayız diyorlar. Trakya Kitap Fuarı ve Kayseri Kitap Fuarı’nda yaşananların çok sevilen deyimle “münferit” olaylar olmadığı anlaşılıyor. Valilik ve belediyelerin düzenlediği kitap fuarı adlı panayırların çoğunda katılımcı yayınevleri ile pazarlıklar yapıldığı, bazı yazarların imza ve söyleşiye getirilmemesinin şart koşulduğu, bu şartlara uymayacaklarını, kendi yazarlarını sansürlemeyeceklerini belirten yayınevlerinin fuarlara alınmadıklarını öğreniyoruz. Bazı belediyelerin işi daha da ileri götürerek sadece kendi siyasi görüşlerindeki yayınevlerini kitap fuarlarına kabul ettikleri de katılımcı listelerine bakıldığında görülüyor. Siyasi alandaki yarılmanın yaşamın her alanına olduğu gibi kitap fuarlarına da yansıtılmak istendiği, yazarların, yayınevlerinin siyasi görüşlerine göre ayrıma uğradığı görülüyor. Oysa kitap fuarlarının büyük ilgi görmesinin nedeni ayrım yapmadan katılmak isteyen tüm yayınevlerine yer vermesidir. Her siyasi görüşten okur fuarlara gelir. Kitap fuarları birer demokrasi şenliği olarak yaşanır. Bu özgürlük ortamı hissedilmediğinde de kitap fuarları anlamsızlaşır, okur gelmez olur. Gelişmeler kitap fuarlarına siyasi müdahalelerin artacağını, yakın gelecekte sadece tek bir siyasi görüşteki yazar ve yayınevlerinin katıldığı kitap fuarlarının yaygınlaşacağını gösteriyor. Bu da kitap fuarlarının sonu demektir. 1 KASIM 2017 SAYI: 33628 İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına Orhan Erİnç İcra Kurulu Başkanı Akın Atalay Genel Yayın Yönetmeni MURAT SABUNCU Yazıişleri Müdürü Yazıişleri Müdürü (Sorumlu) Haber Koordinatörü Bülent Özdoğan Faruk Eren Aykut Küçükkaya Yayın Danışmanı Kadri Gürsel Reklam ve Pazarlama Danışmanı Ayşe Cemal Reklam Grup Koordinatörü Deniz Tufan Rezervasyon ve Planlama Koordinatörü Bülent Gürel l Görsel Yönetmen: Hakan Akarsu l Ekonomi: Olcay Büyüktaş l Dış Haberler: Mine Esen l Spor: Arif Kızılyalın l Gece: Ayça Bilgin Demir l Yurt Haberler: Selin Görgüner l Fotoğraf: Uğur Demir l Düzeltme: Mustafa Çolak Web Koordinatörü: Oğuz Güven editor@cumhuriyet.com.tr Ankara Temsilcisi: Erdem Gül Güvenevler Mah. Güneş Cad. No: 8/1 Çankaya 06690 Ankara Tel: (0312) 442 30 50 İzmir Reklam Tel: (0232) 441 12 20 0530 430 74 17 Okur Temsilcisi: Güray Öz guray@cumhuriyet.com.tr Yayın Kurulu: Orhan Erinç (Başkan), Güray Öz (Bşk. Yrd.), Ali Sirmen, Hikmet Çetinkaya, Emre Kongar, Şükran Soner, Hakan Kara. l Muhasebe Müdürü: Günseli Özaltay l Satış Dağıtım: Tunca Çinkaya Yayımlayan ve Yönetim Yeri: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 343 72 64 eposta: posta@cumhuriyet.com.tr Reklam Yönetimi: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 251 98 68 eposta: reklam@cumhuriyet.com.tr Yaygın süreli yayın Baskı: DPC Doğan Medya Tesisleri Hoşdere Yolu 34850 Esenyurt/İstanbul Dağıtım: Doğan Dağıtım Satış Pazarlama Matbaacılık Ödeme Aracılık ve Tahsilat Sistemleri AŞ Esenyurt/İstanbul Cumhuriyet’te yer alan haber, yazı ve fotoğrafların yeniden yayım hakkı saklı tutulmuştur. İzin alınmadan ve kaynak göstermeksizin yayımlamak Basın Kanunu gereğince hukuki ve cezai yaptırıma tabidir. İstanbul Ankara İzmir İmsak 06:00 05:44 06:06 NAMAZ VAKİTLERİ Güneş Öğle İkindi 07:28 12:55 15:41 07:10 12:39 15:28 07:30 13:02 15:53 Akşam 18:10 17:56 18:21 Yatsı 19:30 19:15 19:39 Kapatılan Özgür Gündem gazetesi yönetici ve yazarları hakkındaki davanın 5’inci duruşmasında 441 gündür tutuklu olan Sorumlu Yazı İşleri Müdürü İnan Kızılkaya ve İmtiyaz Sahibi Kemal Sancılı tahliye edildi. Özgür Gündem gazetesinin Yayın Danışma Kurulu üyeleri ile yönetici ve yazarlarının Çağlayan’daki 23. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılandığı davaya devam edildi. Du ruşmayı CHP milletvekilleri Sezgin Tanrıkulu ve Hilmi Yarayıcı ile Gezi olayları sırasında yaşamını yitiren Berkin Elvan’ın annesi Gülsüm Elvan da izleyici olarak takip etti. Duruşmanın başında söz alan Özgür Gündem gazetesi avukatı Özcan Kılıç, Özgür Gündem gazetesinin iktidara muhalif haberleri ile bilinen bir gazete olduğunu anımsatarak “Bu dosyada aranan birilerinin olması, buradaki kişile rin suçu değil. O kişiler kaçak değil. Israrla örgütsel bir bağ aranıyor. Müvekkillerin örgüt bağlantısı çıkacak diye beklemeyin, çıkmayacak. Kendileri de anlattı herhangi bir örgüt bağı yok” dedi. Gazetecilerin tutuksuz yargılanmalarına dair Anayasa Mahkemesi’nin kararı olduğunu da belirten Kılıç, söz konusu AYM kararını da mahkeme heyetine sundu. Kızılkaya’nın savunmasının ardından söz alan Savcı lık makamı, esas hakkında mütalaa için dosyanın İstanbul Cumhuriyet Savcılığı’na gönderilmesini ve Kızılkaya ile Sancılı’nın tutukluluğunun devamını istedi. Bunun ardından yaklaşık 20 dakikalık bir ara veren Mahkeme Heyeti, İnan Kızılkaya ve Kemal Sancılı’nın yurtdışı yasağı ile birlikte tahliyesine karar verdi. Bir sonraki duruşma 6 Mart 2018 tarihine ertelendi. l İSTANBUL/Cumhuriyet İnan Kızılkaya Kemal Sancılı görmekInissatenmeevlzadmıni?ıboAalçablnıkaNsgıurŞeraivybienainGn2üG3lmü7l.megneü’innn:ünde Şaban Gülmen, hastanedeki 5 dakikalık görüş sınırlamasına tepkili. Baba Gülmen, “Biz, hakkı avukatlara veriyoruz. Çünkü onlar müdafaa edecek” dedi Görülen üç duruşmasına da çıkarılmayan Nuriye Gülmen, Numune Hastenesi’nin tutuklu koğuşunda gün ışığı görmeden açlık grevine devam ediyor. Babası Şaban Gül men, hastanede uygulanan 5 da kikalık görüş sınırlamasına tep ki gösterdi: Baba Gülmen, “5 da kikaya nasıl sığdıracağız. Birile ri fedakârlık yap mak zorunda. Biz, bu hakkı avukatla ra veriyoruz. Çünkü onlar müdafaa ede cek. İnsan evladı ŞEYMA PAŞAYİĞİT nı görmek istemez mi?” diye konuş tu. Şaban Gülmen, OHAL Komisyonu’nun işlevsel hale gelmesini talep etti. Akademisyen Nuriye Gülmen, açığa alınmasının ardından 9 Ka sım 2016’da “Açığa alındım, işimi istiyorum” dövizi ile birlikte Yüksel Caddesi İnsan Hakları Anıtı önüne çıktı. Nuriye Gülmen, tek başına ge çirdiği iki haftanın ardından kendi sine ses olmaya gelen Semih Özak ça ile birlikte iş talebiyle sürdür dükleri eylemlerinin 120. günün de açlık grevine girdi. İki eğitimci, davalarının ilk duruşmasına ‘kaç ma şüphesi’ gerekçesiyle getirilme di. İkinci duruşmaya getirilen Se mih Özakça, “AKP ekmeğimle beni terbiye etmek istedi. Tarih, ekmek kavgasının tarihidir” diyerek sa vunma yaptı, üçüncü duruşmada da adli kontrol ile tahliye edildi. Nuri ye Gülmen ise ikinci duruşmasına yaklaşırken tutulduğu Sincan Ce zaevi Kampus Hastanesi’nden, Nu mune Hastanesi’nin yoğun bakım servisine alındı. Hastanenin “tıb ben sakıncalı” olduğu yazısı nede niyle Gülmen ikinci duruşmaya da Şaban Gülmen Nuriye Gülmen getirilmedi. Üçüncü duruşma öncesinde aynı hastanenin mahkum koğuşuna götürülen Gülmen, ifadesini almak için gelen Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesi Heyeti’ne “Bu şartlarda savunma yapmayacağım. Beni tahliye edin. Gelip mahkemede neden açlık grevi yaptığımı anlatayım” dedi. Üç duruşmaya da çıkarılmayan Gülmen; hastanenin tutuklu koğuşunda, gün ışığı görmeden açlık grevine devam ediyor. Kardeşi Beyza Gülmen de Eskişehir’deki okulunu dondurarak geldiği Ankara da ablasına refakat ediyor. Biz de toplumun insanıyız Kızı Nuriye’ye destek olmak için Ankara’ya gelen Şaban Gülmen, ilk kez Cumhuriyet’e konuştu. Hastanede uygulanan 5 dakikalık görüş sınırlamasına tepki gösteren Gülmen, “5 dakikaya ne ve nasıl sığdıracağız. Birileri fedakârlık yapmak zorunda. Biz, bu hakkı avukatla ra veriyoruz. Çünkü onlar müdafaa edecek. İnsan evladını görmek istemez mi” diye sordu. Kızı Nuriye’yi kendisine göstermemeye çalıştıklarını belirten Şaban Gülmen, “Bir sürü şey söylüyorlar. ‘Vakti kaçırdınız’ diyorlar. Benim gelirim var mı? Ben Kütahya’ya sürekli nasıl gidip geleyim? Ankara’da kalsam nasıl yaşayayım? Bunu yetkililer düşünmüyor mu? Biz bu toplumun insanı değil miyiz” diye tepkisini dile getirdi. Kütahya’da Emniyet güçleri tarafından “Evleriniz yakılır, taşlanır” diyerek tehdit edildiklerini aktaran Şaban Gülmen, bunu halkın yapmayacağını ifade etti ve iktidardan toplumu ayrıştırmama talebinde bulundu. ‘Komisyon çalışsın’ Kızı Nuriye ve Semih Özakça’nın da dahil olduğu tüm OHAL mağdurları için OHAL Komisyonu’nun işlevsel hale gelmesini talep eden Şa Semih Özakça Evde de rahat yok Semih Özakça’nın annesi Sultan Özakça, evlerinin polis aracıyla gözlendiği ve gece yarısına yakın da olsa umursamadan EktliısasylprelaaırzeÖimi,lzi“znaSaikaççavataclm’dnınıaıknınslaısntraaıınvliisıcmtaı eaktayttıaleihmrndaapıf.toada bir imza. Mesai saatleri dışında açlık grevinde olup uyku düzeni olmayan insanların evlerine niye geliyorsunuz” diye sorduğunu ifade eden Özakça, “İstediğimiz saatte geliriz” karşılığını aldığını söyledi. ban Gülmen, “Atılan sadece Nuriye Semih değil. Bir sürü insan var. Bunların bir de aileleri var. Aileler de perişan, aileler de mağdur. Bu OHAL Komisyonu nasıl çalıştırılacaksa tek isteğimiz; çocuklarımızın bir an evvel işe dönmesi” ifadelerini kullandı. l ANKARA KİM KİME DUM DUMA BEHİÇ AK behicak@yahoo.com.tr ÇİZGİLİK KAMİL MASARACI kamilmasaraci@gmail.com.tr Gazeteci Türfent’in 3. duruşması bugün KHK ile kapatılan Dicle Haber Ajansı’nın (DİHA) muhabiri Nedim Türfent hakkında 22.5 yıla kadar hapis istemiyle açılan davanın üçüncü duruşması bugün Hakkâri 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülecek. Hakkında hazırlanan iddianamede “Örgüt üyesi olmak” ve “Örgüt propagandası yapmak” iddialarıyla suçlanan Türfent, Yüksekova’da geçen yıl ilan edilen sokağa çıkma yasağı sonrasında yaşanan hak ihlallerini haberleştirdiği için sosyal medyadan ölüm tehditleri almıştı. Gazeteci Türfent’in ilk duruşmasında 24 tanıktan 13’ü ifadelerinde işkence gördüklerini ve zorla ifade verdiklerini ifade etti. Türfent’in 9 Ağustos’ta görülen ikinci duruşması ise 6 saat gecikmeli başlayınca bu duruma tepki gösteren avukatlarla mahkeme heyeti arasında tartışma yaşandı. Avukatların savunma yapmadan duruşma salonundan ayrılması ile duruşma yine ertelendi. l Yurt Haberleri C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle