Katalog

KULTUR Çarşamba 24 Ağustos 2016 [email protected] ‘Mutluluk’ Sinop’tan çağırıyor İlk Uluslararası Sinop Mutluluk Festivali, 31 Ağustos’ta festival korteji ve açılış konseriyle başlayıp, 4 Eylül’e dek devam edecek. Festival kapsamında Yaman Okay Sinema Ödülü ve Şefik Döğen Tiyatro ve Karikatür armağanı, Sinop’un yetiştirdiği bu iki önemli isim anısına takdim edilecek. Festivale Nebil Öz EDİTÖR: ÖZNUR OĞRAŞ ÇOLAK gentürk, Serdar Ateşer, Ayşe Tütüncü, Melis Sökmen ve Bülent Ortaçgil ile heykeltıraş Necdet Kutlucan ve 11 Art Sanat Atraksiyonu isimli oluşum da katılacak. Festivale, Selanik ve Cenova Belediyeleri de davet edilirken etkinliğe İstanbul Beşiktaş Belediyesi ve İzmir Gaziemir Belediyesi de destek veriyor. 15 Ecevit Parkı’nda ‘beyaz güvercin’ anıtı yer alacak Çankaya Belediyesi Oran’da inşa edeceği Bülent Ecevit Parkı ve Oran Barış Parkı için hazırlıklara başladı. Tasarım ve proje çalışmalarının tamamlandığı Bülent Ecevit Parkı’nda, Bülent Ecevit’i ve güvercini sembolize eden anıt dikilecek. Oran Barış Parkı’nda ise barışın sembolü beyaz güvercin heykeli yer alacak. Çankaya Belediyesi ekipleri, son olarak Cumhuriyet Halk Partisi ve Demokratik Sol Parti’nin genel başkanlıkları ile dört dönem Türkiye Cumhuriyeti Başbakanlığı yapan siyaset ve devlet adamı Ecevit’in anısını yaşatacak park için çalışmalara başladı. Bülent Ecevit Parkı’nda, “Karaoğlan”la özdeşleşen beyaz güvercinin kanatlarını da sembolize eden bir Ecevit anıtı yer alacak. Ecevit’in yaşamının büyük bir bölümünü geçirdiği Oran semtinde inşa edilecek park, yeşil alanları, dinlenme ve oyun gruplarının bulunduğu bölümlerle Çankaya’nın en önemli parklarından biri olacak. Oran Barış Parkı’nda ise barışın simgesi beyaz güvercin heykeli yer alacak. l Kültür Servisi Zekeriya Sertel’in Mavi Gözlü Dev’i raflarda Zekeriya Sertel’in “Mavi Gözlü Dev” isimli, 304 sayfalık tarihi Nâzım Hikmet incelemesi, Yapı Kredi ve Can Yayınları etiketiyle yayımlandı. Sertel’in şairle dostluğu, bilindiği gibi Nâzım Hikmet’in devrim Moskova’sında geçen üniversite yıllarından sonra Türkiye’ye döndüğünde ilk işi olan Resimli Ay dergisinde düzeltmen olarak çalışmasıyla başlayıp ülkeden kaçacağı son ana kadar sürmüştü. Gazeteci ve yazar, 4 Aralık 1945’te Tan Matbaası’nın basılmasının ardından Sabiha Sertel’le beraber tutuklandı. 1950’de ülkeyi terk etmek zorunda kalan Sertel, Türkiye’ye ancak 1977’de gelebildi. 12 Mart 1980’de Paris’te öldü. l Kültür Servisi Dünya film eleştirmenleri seçti ‘Bir Zamanlar Anadolu’da’ Listede Nuri Bilge Ceylan’ın ‘Bir Zamanlar Anadolu’da’ filmi de var İngiliz BBC medyasının kültür birimi, dünyadaki 36 ülkeden 177 film eleştirmeniyle işbirliğine giderek 21’inci Yüzyılın En İyi Filmleri listesini çıkardı. Ayrıca listenin 53. sırasına Türkiye’den sadece “Bir Zamanlar Anadolu”da adlı filmiyle Nuri Bilge Ceylan’da girdi. Listenin ilk sırasına, yönetmen, senarist ve ressam David Lynch’in 2001 tarihli gerçeküstücü gerilim filmi “Mullholland Çıkmazı” oturdu. Listenin ilk on sırasına bu film dışında, şu yapımlar yerleşti: “In The Mood For Love” Wong Kar Wai (2000), “There Will Be Blood” Paul Thomas Anderson (2007), “Spirited Away” Hayao Miyazaki (2001), “Boyhood” Richard Linklater (2014), “Eternal Sunshine of the Spotless Mind” Michel Gondry (2004), “The Tree of Life” Terrence Malick (2011), “Yi Yi” Edward Yang (2000), “A Separation” Ashgar Farhadi (2011). l Kültür Servisi DMarin Turgutreis Ana Sahne’de, saat 21.00’de başlayacak programın ‘yıldızı’ Gautier Capuçon, çalgısı çelloya ve müziğe tutkusuyla genç yaşında ünlenmiş bir Fransız sanatçı Çaşeklloacsıusnı vdaar 27Ağustos’a dek süren 12’nci Uluslararası DMarin Uluslararası Klasik Müzik Festivali’nin yarın akşamki konseri, DMarin Turgutreis Ana Sahne’de, saat 21.00’de başlayacak. Zürih Tonalle Orkestrası Müzik Direktörü ve İcra Şefi Lionel Bringuer’in yönetimindeki programda Antonin Dvorak’ın Si Minör Opus 104 numaralı Viyolonsel Konçertosu’nun dışında Robert Schumann’a ait Re Minör Opus 120 numaralı 4 No’lu senfoni de çalınacak. Programın ‘yıldızı’, Gautier Capuçon (1981) çalgısı çelloya ve müziğe tutkusuyla genç yaşında ünlenmiş bir Fransız sanatçı. Çelloya beş yaşında başlamış. Paris Conservatoire National Supérieur’i bitirmiş, Viyana’da Heinrich Schiff’in öğrencisi olmuş. Başta André Navarra Ödülü olmak üzere uluslararası pek çok birincilik almış. 2001’de Fransa’nın Grammy’si sayılan Victoires de la Musique’te “Yılın Yeni Yeteneği” seçilmiş; üst üste Echo Klasik ödülünü kazanmış. Virgin, EMI, Deutsche Grammophon ve Erato Classics’ten 30’dan fazla albümü çıkmış. Elindeki 1701 Matteo Goffriller imzalı çello ise çağların sesini yansıtıyor. Kendisiyle, sanata bakışı ve tarihi çalgısıyla ilişkisi üzerine söyleştik. n Çok ünlü bir sanatçı olmak nasıl bir şey? Bu soruyu ben değil sen veya dinleyici yanıtlamalı. Ben çok ünlü olduğumu kendime söyleyemem. Takdir sizindir. n Bugün müziğin toplumdaki yeri nedir? Hele terörizmle tutuşan dünyamız için müzik, eskisinden de önemli bir yere sahip. Şimdi sosyal sorumluluğu, sanat, aşk ve mutluluk üçgenine eklendi. n Klasik müzikle uğraşan sanatçılar dağarcıktaki aynı yapıtları üst üste defalarca çalıp dururlar. Sen yarın akşam çalacağın Dvorak çello konçertosunu belki 50’nci kez çalıyorsundur. Yine de yeni buluşlar yaratır mısın? Hangi 50, çok daha fazla çalmışımdır. Eğer yorumcu çalacağı esere karşı ilham gücünü yitirirse bunu kendine itiraf etmelidir. Öncelikle besteciye karşı, sonra da dinleyiciye ve kendine karşı dürüst olmalısın. Bir süre bırak o yapıtı. Ta ki ona karşı yeni esinlenmeler doğuncaya kadar. Yorumculuk her bir eserde inanılmaz bir yolculuğa çıkmaktır. Eser, her çaldığınızda size yeni ilham kapıları açmalıdır. Yarın akşam Dvorak’ı çalarken başlıca motivasyonum, ilk kez bir arada çalacağım Zürich Tonehalle Orkestrası ve şef Bringuier olacak. Müthiş bir yemek pişiriyorsunuz ama her seferinde içindeki malzemeler değişik. Şef, orkestra, salon, atmosfer. Böylece her sefer bir heyecan buluyorsunuz. n Tutkulu çalışın için bir Akdenizli olman etken mi? Dünyanın her noktasında değişik bir ruh vardır. Yerel renkler, insan karakterleri, kokular, sesler hepsi kendine özgüdür. Bu bağlantı 4 12’nci Uluslararası DMarin Uluslararası Klasik Müzik Festivali, yarın akşam 1981 doğumlu genç yetenek Gautier Capuçon ve 1701’den kalma çellosuyla izleyicileri Dvorak’ın yasak aşkını anlattığı viyolonsel konçertosuna ev sahipliği yapacak. Capuçon’un Cumhuriyet’e anlattığı geceyi Zürih Tonalle Orkestrası Müzik Direktörü Lionel Bringuer yönetiyor. ya dinleyicilerim karar vermeli. n Dvorak’ın konçertosunu ilk kez nerede çaldın? Yeni Zelanda’da, Crist Church Çello Yarış masında. 17 yaşımdaydım ve finale kalmıştım. Müzik iyi değilse, çellonun bir suçu yoktur n Bu eseri Romantizm’in devamı olarak mı yoksa yeni çağın uyanışı olarak mı değerlendirirsin? Çok özel bir yapı. Senfoni gibi görkemli. Diğer konçertolara benzemiyor. Başında üç dakika orkestra güzel renkler dokuyor. Çello ise romanın kahramanı. Sen solist olarak çelloyla müziğe kahramanca giriyorsun. Bu bestecinin Çek esini. İkinci bölüm, tahta üflemelilerin çoğunluğunda Amerikan renkleri. En son sayfada romantik bir aşk hikâyesi var. Dvorak’ın bir zamanlar âşık olduğu baldızından ağır hasta haberi gelmiş, o da kadının hep söylediği bir şarkıyı buraya almış: “Bırak beni” Kendini dorukta tutabilmek için nasıl önlem alıyorsun? Her zaman yapabileceğimin en iyisini yapmaya ve müzikten zevk almaya çalışırım. Ama doğrusu bunun net bir reçetesi yok. Çok çalış ve çaldığın müzikten zevk al. Öğrenmenin sonu yok. Ben öğrendiğim gibi öğretiyorum, çok çalışıyorum ve işime tutkuyla sarılıyorum. n Açıkhava festivalleri için ne düşünüyorsun? Bunun yerine iyi akustikli bir konser salonunda çalmayı yeğ tutar mısın? Sesin dağılması ve nem başlıca düşmanımız. Akustik modern akustikli salonlar gibi olamaz. Hem yaylı sazlar için hem de parmaklarımız için nemli ortamlar felaket. Ama bir yaz festivalinin o büyülü atmosferi de her şeyi unutturuyor. n En iyi arkadaşını, çellonu anlatsana. Bu kadar değerli bir varlığı korumak çok zor olmalı. 1701’den bir çalgı. Müthiş bir ruhu ve karakteri var. Eğer çellodan o gün iyi bir ses çıkmıyorsa, herhalde benim iyi bir günüm değildir. Çellonun suçu yoktur bunda. Ona 17 yıldır sahibim. Ailemin bir ferdi gibi gözünün içine bakıyorum. Bilgi: dmarinfestival.com Banksy’nin duvar resmi tahrip edildi Kimliği halen gizemini korusa da muhalif işle riyle bilinen anonim sanatçı Banksy’nin Nisan 2014 tarihli duvar resmi “Spy Booth” (Ca sus Kabini) tahrip edildi. Eser de kahverengi trençkotlarıyla üç gizli ajan, bir telefon görüş mesini gizlice dinleyip kayıt Sonra altına alırken görünüyor. Bir leşik Krallık’ın izleme operas Snowden’ın gizli Ulusal Güvenlik yonlarının yürütüldüğü Glouces Dairesi (NSA) belgeleri üzerinden tershire’daki GCHQ merkezinden hükümetlerin yürüttüğü telekulak birkaç mil ötedeki bir telefon ka skandallarını ortaya çıkarmasın bininin yakınında bulunan duvar dan sadece birkaç ay sonra görün da yer alan resim ilk kez, Edward müştü. l Kültür Servisi Önce C MY B