Katalog

Pazartesi 30 Mayıs 2016 EDİTÖR: SERKAN OZAN teşekAküKrPb, eGkelezim’dieşCAHKPP’n’liilingBeiolnseçtşaytinarncilııet’drianne Hükümet güvenoyu alırken TBMM’de Gezi tartışması çıktı. AKP’li Bostancı, ‘Gezi’de toplananların 3 milyar ağaç diken AKP’ye teşekkür mitingi yapması gerektiğini’ söyledi NOTLAR Davutoğlu arka sırada Güven oylamasına ilk kez düz milletvekili olarak katılan eski Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun grubun arka sıralarına oturması dikkat çekti. Eski AKP Grup Başkanvekili Coşkun Çakır ve Konya milletvekilleriyle oturan Davutoğlu, yanına gelen çok sayıda milletvekili, Başbakan Yardımcısı Lütfi Elvan, Kültür ve Turizm Bakanı Nabi Avcı ile tokalaştı, sohbet etti. Davutoğlu, oylamanın ardından Başbakan Binali Yıldırım’ı kutladı. TBMM Genel Kurulu’nda, Başbakan Binali Yıldırım’ın kurduğu 65. Hükümet, 315 kabul, 138 ret oyuyla güvenoyu aldı. TBMM’deki güvenoylaması öncesinde Başbakan Yıldırım, AKP’li milletvekilleriyle kahvaltıda buluştu. Oylamaya geçilmeden önce TBMM Başkanı İsmail Kahraman, İstanbul’un fethinin yıldönümü nedeniyle grup sözcülerine konuyla ilgili söz verdi. CHP’li Levent Gök, İstanbul’un başka özellikleriyle de bilindiğini vurgulayarak, “Özellikle bundan 3 yıl önce tabiatı korumak için binlerce insanın hem İstanbul’da hem de İstanbul halkının öncülüğünde tüm Türkiye’de ağaçlara sahip çıktığı bir kentti. Ağaçlara sahip çıkarken, tabiatı korurken demokrasiyi, hoşgörüyü unutan ve çevre hakkı, ağaç hakkı adına toplanan binlerce insanın üzerine acımasızca TOMA’larla biber gazlarıyla saldıran bu iktidarı Türkiye halkı unutmadı” diye konuştu. CHP’li Gök’ün Gezi ile ilgili açıklamalarına tepki gösteren AKP Grup Baş AKP bir eksik, muhalefet ilgisiz Güvenoylamasına 453 milletvekili katılırken 315 kabul, 138 AMnianiliz letvekili olan muhalefet partilerinden katılım ise 138 oldu. 94 muhalefet ret oyu kullanıldı. Bu milletvekilinin oylama sonuçla hükümet gü ya katılmadığı görüldü. venoyu alırken, AKP’den yal Muhalefet parti liderlerinden nızca Ali Ercoşkun yurtdışın de sadece MHP Genel Başka da olması nedeniyle oylamaya nı Devlet Bahçeli Meclis Genel katılamadı. Toplam 232 mil Kurulu’nda yerini aldı. kanvekili Naci Bostancı, “Eğer gerçekten de iddia ağaç ve çevre meselesi olsa idi 14 yıllık iktidarı boyunca 3 milyar ağaç dikmiş olan bu iktidara karşı Gezi’de toplananların teşekkür mitingi yapması gerekirdi” dedi. CHP’li Gök ise, devletin raporlarına giren orantısız güç kullanımı sonucu 8 yurttaşın yaşamını yitirdiğini, onlarcasının uzuvlarını kaybettiğini, 10 bini aşkın kişinin yaralandığını kaydederek, “Bunları kendi halkına karşı TOMA’larla, basınçlu sularla, biber gazlarıyla saldıran bir iktidarın bu şekilde savunmasının Meclis’te yapılması da çok haksızdır” dedi. Atatürk’ün 2023 hedefi Yıldırım ise genel kurulda yaptığı konuşmada “Ne kadar oy alırsak alalım, bu çatı altında güvenoyu aldıktan sonra artık herkesin hükümetiyiz. Türkiyemiz, 65. hükümet döneminde çok daha güzel hizmetleri, geçmiş dönemde yapılan hizmetlere ilave ederek Mustafa Kemal Atatürk’ün 2023 hedeflerine doğru emin adımlarla yürüyecektir” dedi. l ANKARA / Cumhuriyet Baluken’den kayıp tepkisi TBMM’de söz alan HDP Grup Başkanvekili İdris Baluken, gözaltına alınan Şırnak Demokratik Bölgeler Partisi yöneticisi Hurşit Külter’den 24 saattir haber alamadıklarını belirterek, “İçişleri Bakanı ve Başbakan da burada. HDP olarak bugünden itibaren konuyu BM, AP, Uluslararası Af Örgütü, İşkenceyi Önleme Komitesi başta olmak üzere uluslararası kurumlara da taşıyacağız. Ailesi, Hurşit Külter’in gözaltında kaybedildiğinden ve can güvenliğinin olmadığından derin endişe duyuyor” dedi. NECATİ SAVAŞ YENİ KABİNE ANITKABİR’E GİTTİ Yıldırım, 65. Hükümetin Meclis’ten güvenoyu almasının ardından Anıtkabir’i ziyaret etti. Yıldırım, Anıtkabir Özel Defteri’ne “Ülkemize hizmet etmeye kararlıyız. Demokratik standartları ileri bir seviyeye ulaştırmanın mücadelesini sürdüreceğiz” ifadelerini yazdı. İsmet İnönü’nün anıtını ziyarete geçerken Taksiciye soru: HasılatıAnıtkabir’e gelen vatandaşlarla sohbet etti ve “selfie” çektirdi. nasıl paylaşacağız? Bakanlara yer kalmadı 25 kişilik Bakanlar Kurulu sıralarında yer kalmayınca Avcı ile Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan, milletvekili sıralarına oturmak zorunda kaldı. Konuşması AKP’lilerce ayakta alkışlanan Yıldırım, kürsüden ayrıldıktan sonra iktidar ve muhalefet sıralarına giderek MHP Genel Başkanı Bahçeli’nin de olduğu ön sıralardaki grup başkanvekilleri ve milletvekilleriyle tokalaştı. Yıldırım, Anıtkabir çıkışında Tandoğan Kültür Taksi Durağı’na uğradı. Taksici Levent Fişek’in, “Vatandaşa hizmet, hakka hizmet. Yola devam edeceğiz. Bu yol bizim yolumuz. Durmak yok yola devam” sözleri üzerine, Yıldırım, “Aynen öyle, Yıldırım eşiyle İstanbul’a geldi. bizim sözleri de iyi öğrenmişsin” dedi. Yıldırım’ın “Taksiciliği de bilirim” demesi üzerine Fişek’in “Bir pazar günü size vereyim arabayı. Şapka takın. Vallahi sizi tanımazlar” sözleri gülüşmelere neden oldu. Yıldırım’ın “Peki hasılatı nasıl paylaşacağız?” sorusuna karşılık Fişek, “O günü size tahsis edelim” dedi. Yıldırım ardından İstanbul’da Adnan Menderes, Fatin Rüştü Zorlu, Hasan Polatkan, Turgut Özal ve Necmettin Erbakan’ın mezarlarını ziyaret etti. Yıldırım ziyaret sonrası makam aracına eşi Semiha Yıldırım’la el ele tutuşarak yöneldi. l ANKARA / Cumhuriyet Bayılan askere ilk müdahale bakandan Anıtkabir’deki tören sırasında nöbet tutan bir asker baygınlık geçirdi. Askere ilk müdahaleyi Başbakan Yıldırım ve Sağlık Bakanı Recep Akdağ yaptı. Asker ayağa kalkana kadar başından ayrılmayan Yıldırım, “Ayakta kaldığı için tansiyonu düşmüş ama Allah’a şükür toparladı. Sağlık Bakanımız her zaman hazır ve nazır” dedi. Yargıçlar sustu, bakan konuştu Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, yüksek yargı organlarının başkanlarının, muhalefeti eleştiren Cumhurbaşkanı’nı değil öğrenci yurdu müjdesini alkışladığını savundu Kırşehir’de muhalefeti eleştiren Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ı alkışlayan Yargıtay Başkanı İsmail Rüştü Cirit ve Danıştay Başkanı Zerrin Güngör, kamuoyundan gelen tepkiler karşı hâkimler, savcılar ve yargı başkanları Genelkurmay’a gidip brifing alırken ve brifingi veren askerleri ayakta alkışlarken CHP, brifingi veren askerleri ve bu birifinge giden ve birifingcileri ayakta alkışlayan hâkim, savcı ve yargı başkanlarını alkışlıyordu. Cumhur bir arada olmasını, yargının bağımsızlığını/tarafsızlığını yitirdiğine yormak, şekilciliktir. Yargının bağımsızlığı/tarafsızlığı, yargı görevi yapanların kiminle bir arada olduğuyla değil verdikleri adil kararlarla tesis/inşa edilir. Hiçbir hukuk devletinde, Cumhurbaş sında sessizliğini korudu. Bu başkanımızın Kırşehir’e 500 kişilik öğ kanı ile Danıştay veya Yargıtay baş isimler yerine açıklama yap renci yurdu müjdesini, Kırşehirli olan kanları bir araya geldi diye, yargı ba mak ise Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’a düştü. Bozdağ, sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada Cumhurbaşkanı’nın anayasa Danıştay Başkanı alkışlamıştır. Danıştay/Yargıtay başkanlarının Cumhurbaşkanının Kırşehir’e yurt müjdesini alkışlarını, CHP eleştirisine alkış diye çarpıtma, ahlaksızlıktır. Bazı basın ya ğımsızlığını kaybetti, denilemez.” Gazetecilerin konuyla ilgili sorula rını da yanıtlayan Bozdağ, geçmişte de yargı organları başkanlarının Cumhurbaşkanı ile bir araya geldiğini sa nın uygulanmasını, devlet organ yın organları ile CHP, her zamanki gi vundu. Bozdağ, getirilen eleştirilerin larının düzenli ve uyumlu ça bi büyük bir algı operasyonu ile alkış “şekilci anlayışın hâlâ bizi esir aldığı lışmasını gözettiğini belirterek şunları kaydetti: “28 Şubat’ta çarpıtması yapmışlardır. Cumhurbaş nın somut göstergesi” olduğunu söylekanı ile Yargıtay/Danıştay Başkanının di. l ANKARA / Cumhuriyet haber 5 ‘Çöl Kraliçesi’ Güncel siyasete, kısa bir ara verip mayıs başında gösterime giren bir film kimi olmak dışında çöl kasabası atmosferi olarak resmedilmesi tam bir rezalet. Dahası, pek çok hakkında yazmaya ancak fırsat benzer filme ve romanda olduğu bulabildim. Gündem dışı dedim gibi, yerel Araplar ve Türklerin se, film de fevkalade politik, za (Osmanlıların), kolaylıkla kandırı ten aksi takdirde benim üzerine lıp ikna edilecek aptal veya en iyi söz söylemem manasız olurdu. ihtimalle “saf” şekilde gösteril Aslında, söz konusu film Werner mesini sorun eden yok. Hele bir Herzog’un “Çöl Kraliçesi” (Que Dürzi şeyh bölümü var ki, anlatı en of Desert), bu alanda ehliyetli lır gibi değil; “şeyh”ten veya her olmaya gerek olmadan, rahatlık hangi bir “Arap ileri geleni”nden la “berbat” diye tanımlanabile ziyade çadır tiyatrosu falcısına cek bir film. Belgesel yönetmeni benzer bir tip, komik bir şekilde olarak bilinen Herzog, ünlü İn Batı medeniyetine övgüler dü giliz seyyah, istihbaratçı, yazar züyor. Gertrud Bell’in hayat hikâyesini sinema filmi haline getirmeye Yeni dinamikler çalışmış, olmamış. Temposu düşük, dramatizasyonu zayıf, belli ki bütçesi de mekânı tüm Ortadoğu olan bir konunun altından kalkamayacak kadar fakir. Ayrıca, bu tür filmlerin çoğunun oryantalist klişe olmaktan kaçması çok zor, ama bu fazladan ucuz bir oryantalizm ürünü olmuş. Bu koşullar altında, filmin konu etmeye değer tek yanı; kahramanının Birinci Dünya Savaşı öncesi ve hemen sonrasında Ortadoğu siyasetinde belirleyici bir isim olan Gertrud Bell olması. Lawrence kadar olmasa da Bell, Ortadoğu serüveni ve özellikle modern Irak’ın mimarlarından biri olarak efsaneleşmiş bir isim. Mesele, sadece kötü bir film değil, solcusunun, İslamcısının antiemperyalizm sandığı, “Ortadoğu’yu Batılılar kurdu masalı”nın gerisinde tam da böyle bir tasavvurun olması. Kalkış noktası; “saf ve/veya aptal” yerel halkları, kendi çıkarları doğrultusunda kolayca istedikleri gibi harekete geçiren “akıllı Batılılar”. Modern Ortadoğu tarihinde, başta İngilizler olmak üzere Batılı emperyalist güçlerin çok önemli bir rol oynadığı itiraz edilemez bir gerçektir, ama buraların ve haddi zatında hiçbir toplumun tarihini toptan başkaları şekillendirmemiştir. Böyle düşünmek, Batılılar dışındaki Bu tür kişiliklerin hayatı, olayların tüm toplum ve aktörleri “tarih perde arkası, efsanelerin göl dışı”, “edilgen” nesneler olarak gesinde kalmaya mahkumdur, hele de bir sinema filmi çerçevesinde, olaylar alabildiğine sığ perdeden görülür. Nitekim, “Çöl Kraliçesi” de, “Kurtlar Vadisi”ne benzer bir “Ortadoğu’nun paylaşımı masası” sahnesi ile açılıyor. Doğrusu, Ortadoğu tarihini “emperyalistlerin oyunundan, ibaret görenler için biçilmiş bir kaftan. görmek demektir. Oysa, işin içinde hep yerel dinamikler ve iktidar mücadeleleri vardır. Bizde son zamanlarda dolaşıma giren “Türk oryantalizmi” de, Ortadoğu tarihine benzer bir yaklaşımla bakıyor. Bu anlatıya göre, emperyalistler yerel işbirlikçiler bulup, hile ve desise ile bu toprakları Osmanlı’dan ko Oryantalist görüş pardılar ve zaten Arap toprakları da Osmanlı gittikten sonra fela Oysa, Ortadoğu’nun modern kete sürüklendi, ta ki Türkiye’de tarihini inşa eden yegâne unsu Osmanlı mirasına sahip çıkan bir run “Batılı emperyalistler” olduğu ekip iktidar olana dek. Bu masa fikir ve iddiası, burada yaşayan lın ne kadar temelsiz olduğu, AK toplumları ve toplumsalsiyasal Parti’nin dış siyasetinin iflası ile dinamikleri hiçe sayan ve tarihin iyice ortaya çıktı, ama nedense asıl aktörünün Batılı güçler oldu masal büyüleyici gücünü sürdü ğu varsayımına dayalı oryantalist rüyor. görüşün yansımalarından biridir. Son olarak tekrar filme döne Nedense, sol antiemperyalistler rek değinmeden edemeyeceğim de, İslamcı Batı karşıtları da, bir husus daha var: Herzog hem yıllardır bu oryantalist yaklaşımı Bell’in ailesini tamamen yanlış hiç sorun etmeden tekrarlayıp yansıtmış hem de kadın kahra dururlar. Nitekim, film üzerine manına büyük haksızlık etmiş ve iktidar yanlısı basında çıkan ve Bell’i olduğundan zayıf bir kadın benim gözüme takılan tek tük olarak resmetmiş. Bizim gaze yazı, bu tekrarın vesilesi oldu. temizde çıkan yorum yazısı da Bu arada bizim gazetede de sanki bu yetmiyormuş gibi, Bell’i bir değerlendirme yazısı çıktı. âşığını kaybedince “kendini çöl Hiçbirinde, filmin sığ oryantalist lere atan” bir kadın olarak tasvir klişelerine takılan yok; her şey etmiş. Çok yadırgadım, bu arada bir yana, olayın geçtiği kadim Herzog dahil kimse Gertrud Bell medeniyet merkezleri Şam, ve dönemini okuma zahmetine Bağdat ve Kahire’nin stüdyo çe katlanmış mı, merak ettim. l AP BAŞKANI SCHULZ’DAN TÜRKİYE YORUMU ‘Tek adam devleti’ Avrupa Parlamentosu Başkanı Mar bestisi için gerekli önemli kriterleri şu ana kadar tin Schulz, Cumhurbaş yerine getirmiş değil. Av kanı Erdoğan’ı eleştire rupa Birliği Ankara’nın rek, “Türkiye ‘tek adam özellikle kişisel verilerin devleti’ne dönüştü” dedi. korunması ve terörle mü Alman gazetesi Welt Schulz cadele yasalarında deği am Sonntag’a konuşan şiklikler yapmasını talep Schulz söyleşisinde, “Erdoğan’ın ediyor. Türk parlamentosun amacı sürekli kendisini güçlen da bu yasalarla ilgili değişik dirmek. Türkiye’deki karar me lik görüşmeleri gecikmeksizin kanizması tek bir kişinin teke başlamalı. Şayet bu olmazsa, linde. Bu, kabul edilemez” dedi. Avrupa kurumları bu konuda AP Başkanı Schulz, söyleşide izlenecek yol planına uyamaz. ABTürkiye mülteci anlaşması O zaman Türk vatandaşlarına çerçevesinde Türk vatandaşları vize muafiyetinin planlandığı na sağlanacak vize serbestisine gibi ekim ayında kaldırılması de değinerek “Türkiye vize ser mümkün olmaz” dedi. l CHP’DEN BOZDAĞ’A SERT MESAJLAR ‘Basın müşaviri olmuş’ Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın yük basın müşaviri olmuş, hamisi olmuş, Adalet Baka sek yargı organlarının nı ‘bunlar kendini savu başkanlarının Erdoğan namaz, biz savunacağız’ ile birlikte yurt gezilerine diyor” ifadelerini kullan çıkmalarına ilişkin eleşti dı. Özel, gezilere katılan rilere karşılık vermesine Özgür Özel 3 yüksek yargı mensubu CHP’den sert tepki geldi. nun azledilmesi, el çekti Mecliste gazetecilerin soru rilmesi gerektiğini belirtti. larını yanıtlayan Özel, “Bir me Özel, AKP’yi eleştirerek “Bir murunu savunur gibi savunu darbe hükümetiyle mücade yor. Ey Adalet Bakanı sen kim le edeceğiz, AKP grubuna bun sin, yüksek yargıya yönlen dan sonraki süreçte Meclis’i dirilen eleştiriler için çıkıp dar edeceğiz. Salı gününden iti Twitter’dan birtakım açıklama baren Meclis’te hiçbir uzlaşı ol lar yapmak suretiyle savunu mayacak” dedi. yorsun. Adalet Bakanı bunların l ANKARA / Cumhuriyet C MY B