19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Çarşamba 27 Nisan 2016 EDİTÖR: SERKAN OZAN TASARIM: ZARİFE SELÇUK haber 5 Açık ve yakın bir tehdit AYM’NİNLAİKLİKKARARI Anayasa zaten dindarTBMM Başkanı Kahraman’ın laiklik karşıtı sözlerine hukukçulardan tepki geldi TBMM Başkanı İsmail Kahraman’ın, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Azerbaycan ve Hırvatistan ziyaretleri nedeniyle vekilliği görevini de yürütürken “Yeni anayasa laiklik tarifi olmamalıdır. Dindar bir anayasa yapmalıyız” demesi anayasa hukukçularının tepkisini çekti. PPOF. ERDOĞAN TEZİÇ Tarafsız Meclis Başkanı’nın bu açıklamaları olsa olsa şahsi görüşleri olmakla sınırlıdır. Sorumluluk makamında bulunuyorsanız, onun ilerideki yansımalarını, doğuracağı endişeleri düşünmek sorumluluğu vardır. Devlet görevi yapmanın sorumluluğu içinde kullanacağı ifadelerde dikkatli olması lazım. Siz; demokratik, laik, sosyal bir hukuk devleti olan bir ülkenin Meclis Başkanı’sınız. Laiklikle ilgili demeç verirken, toplumda ayrışmalara, çatışmalara yol açabilecek ifadelerden uzak durmak gerekir. Sorumluluk budur. Sorumluluk, söylediğiniz her sözün, her cümlenin yansımalarını da düşünme yükümlülüğü getirir. Sorumlu olarak devlet görevi yapmak budur. TBMM gibi yüce bir makamı halk iradesinin, milli iradenin oluştuğu bir çatı altında başkanlık eden birinin bu konuda hassasiyetini beklerdim. İsabetli olmamıştır bu açıklaması. PPOF. ERGUN ÖZBUDUN Fevkalade esef verici bir beyan. Laiklik Türkiye Cumhuriyeti’nin temel niteliklerinden biridir. Onun anayasada yer almamasını ileri sürmek, hele dindar anayasa, dindar anayasanın ne olduğu da anlaşılamıyor. Dolayısıyla son derece tartışmalı bir beyan. Laiklik birçok başka memlekette var. Örnek verdiği İrlanda da tam aksi bir örnek. İrlanda çok koyu Katolik bir ülke ve anayasasında da çok dini referans, Hıristiyanlık referansı var. Örnek de yanlış. PROF. METİN FEYZİOĞLU: Kahraman’ın açıklamalarını dehşet içinde dinledik. Yeminine sadık kalmaya, oturduğu makamın ağırlığını kavramaya davet ediyoruz. Bunları yapamayacaksa istifaya davet ediyoruz. Türkiye laiklik ilkesi sayesinde Ortadoğu’nun mezhep savaşlarına kapılmadı, İran ile korkunç bir savaşa tutuşmadı, her mezhepten vatandaşın, hukukun üstünlüğü ve demokrasi içinde yaşayabileceği bir istikrar ortamına kavuştu. Kahraman, Suriye’yi, Libya’yı ve Irak’ı ziyaret edebilir. Ne zaman ki bu ülkeler dış müdahaleler ile yıkılmış ve laiklik paramparça edilmiştir, işte o zaman kafa kesen IŞİD’ler, vekâlet savaşları ve etnik temizlik başlamıştır. Sayın Meclis Başkanı’nın toplumumuzu yeni bir kutuplaşmanın içine atmaya yönelik bu açıklamalarını milli birlik ve beraberliğimize yönelik doğrudan açık ve yakın bir tehdit olarak nitelendirdiğimizi de herkesin bilmesini istiyoruz. CHP lideri Kılıçdaroğlu’ndan Meclis Başkanı Kahraman’a istifa çağrısı Ya inan ya terk et KEMAL GÖKTAŞ TBMM Başkanı İsmail Kahraman’ın laikliğin anayasadan çıkarılması gerektiğini belirterek “dindar bir anayasa olmalı” sözleri yeni bir tartışma başlattı. Anayasa Mahkemesi’nin kanunlara ve dolayısıyla uygulamaya yön veren laiklik yorumu, 2013 yılında 4+4+4 eğitim sistemini düzenleyen kanunla ilgili verdiği kararla radikal biçimde değişti. CHP’nin açtığı davada laikliğe aykırılık iddiasını yerinde bulmamıştı. Mahkeme bu kararında ortaya koyduğu görüşlerle, anayasadaki laiklik ilkesinin “çoğunluğun” lehine yorumlandığı bir çerçeveyi çizmişti. Özgürlükçü laiklik Kararda devletin, çoğunluk dininin “inanç, ibadet ve eğitim ihtiyaçlarını karşılama” görevi olduğuna yönelik ifadelerin yanı sıra “birey ve toplumun laik olamayacağı” yönündeki görüşler tam da Kahraman’ın işaret ettiği “dindar anayasa” kavramını çağrıştırıyordu. AYM’nin, 2008 yılında türban yasağının kaldırılmasının iptali davasında verdiği karardaki laiklik tanımından tamamen farklı değerlendirmeler yaptığı bu karar “özgürlükçü laiklik” kavramı üzerinden yükseliyordu. Çoğunluğun dini MECLİS’TE TARTIŞMA ‘Zencani’yi örtbas çabası’ CHPGrup Başkanvekili Levent Gök, Türkiye’nin kurucu iradesine Meclis Başkanı tarafından ağır bir saldırıda bulunulduğunu, Atatürk’ün kurucu irade olarak laikliği Türkiye Cumhuriyeti’nin birinci unsuru olarak belirlediğini söyledi. Gök, “Meclis Başkanı, sadece kişisel bir sözü söylemekten uzak, kurucu iradeyi yok sayan bir anlayışla, bir darbe gibi nitelendirilebilecek söylemleriyle Meclis’i ve anayasamızı ayaklar altına almıştır” dedi. AKP’li milletvekillerinin “Ne var bunda, olabilir, fikir özgürlüğü” diye laf atması üzerine Gök, “Böyle bir tabloyu CHP olarak kabul edemeyiz. Böyle bir başkan, TBMM Başkanlığı yapamaz, derhal istifa etmelidir” dedi. Gök, Kahraman’ın sözlerinin ne anlama geldiğini açıklaması gerektiğini belirterek, “Burası Meclis Başkanı’nın çiftliği değildir, laik Cumhuriyet’in Meclisi’dir” dedi. ‘Bilal’e anlatır gibi...’ CHP’li Haluk Pekşen’in, “Meclis Başkanı’nın gündem belirleme gayreti boşa çıkacak. Niye biliyor musunuz? Zencani’nin sizlere selamı var. Diyor ki, ‘Bu 3 tane bakan değil, başkası da var’. Bir hafta süre, o Zencani dosyası buraya gelecek. Emin olun o arkadaşlarınızın arkasında duramayacaksınız” diye konuşması üzerine AKP sıralarından tepkiler gelirken Pekşen, “Bak, Bilal’e anlatır gibi anlatıyorum, hâlâ anlamadıysan daha düşük tempoda anlatayım” dedi. Bu sırada AKP’li milletvekilleri CHP sıralarına doğru yürüdü, karşılıklı atışmalar yaşandı. KAAİHRMARI Türkiye, CHP’ye 1 milyon Avro ödeyecek Kılıçdaroğlu gruptaki konuşmasını anayasa kitapçığını eline alarak yaptı. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, TBMM Başkanı İsmail Kahraman’ın “laiklik”le ilgili sözlerine sert tepki göstererek, “Meclis Başkanı’na söylemek isterim, ya bu devlete, Cumhuriyete, hukukun üstünlüğüne, kadınerkek eşitliğine, yargının bağımsızlığına, medyanın özgürlüğüne, laik, sosyal, hukuk devletine inan ya da o koltuğu terk et” dedi. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a da Yargıtay’ın Ergenekon davasına ilişkin kararını anımsatan Kılıçdaroğlu, “Sen, bizim bilmediğimiz neleri verdin, sayın diktatör bozuntusu?” diye sordu. Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında, TBMM Başkanı İsmail Kahraman’ın “laiklikle” ilgili sözlerine sert tepki gösterdi. “Laikliğin din ve vicdan özgürlüğü” olduğuna dikkat çeken Kılıçdaroğlu, Türkiye’nin ayrıştırılmaya çalışıldığını belirterek “Sen TBMM Başkanı’sın. Ülkenin ne hale geldiğini görmen lazım, ‘Parlamentoyu bekleme odasına aldık’ dediği andan itibaren, senin çıkıp, ‘Hiçbir makamın gücü ve yetkisi yoktur’ demen lazımdı. Bunu dedi mi? Diyemedi. Meclis Başkanlığı’na oturması da onun sayesinde. Diyet ödeyerek oraya geliyorsan bağımsız kişiliğini satmış olursun. Meclis Başkanı’na söylemek isterim, ya bu devlete, Cumhuriyete, hukukun üstünlüğüne, kadınerkek eşitliğine, yargının bağımsızlığına, medyanın özgürlüğüne, laik, sosyal, hukuk devletine inan ya da o koltuğu terk et” dedi. Ensar’a muafiyet olmaz Birkaç haftadır olduğu gibi gündemine yine Karaman’daki Ensar Vakfı’nda çocuklara yönelik cinsel istismarı alan Kılıçdaroğlu, Karaman’la ilgili verilen kararı anımsatarak, “Kimse Karaman olayı sonuçlandı gibi görmesin. O evlatlarımızın ahını alacağız, yerde bırakmayacağız. Alelacele bir celsede, 508 yıl ceza, dava dosyası kapandı dediler. Bu dosyayı kapattırmayacağız. Böyle bir vakfın vergi muafiyeti olamaz” dedi. Biz varsak başkanlık yok Kılıçdaroğlu, “CHP’nin parlamentoda olduğu sürece başkanlık sisteminin Türkiye’ye asla gelemeyeceğini” vurguladı. Kılıçdaroğlu, “Diyor ki, ‘Demokrasilerde devlet ceberut olmaz’. Ergenekon kumpasını yapan kimdi? ‘Ceberut’ dediğiniz masum insanlar, yıllarca hapishanelerde kalmadı, dışarıdan gelip birisi bizim gazetecileri hapse attırmadı. Yargıyı sopa olarak kullanan bunlar değil mi, bunları unutmuş, başkanlık sisteminin telaşı içinde. Sakın unutma, CHP parlamentoda olduğu sürece bu sistem Türkiye’ye asla gelemez” dedi. NECATİ SAVAŞ Ergenekon AKP’nin kumpası Parti grubunda yaptığı konuşmada Yargıtay’ın Ergenekon davasına ilişkin kararına da dikkat çeken Kılıçdaroğlu, daha önce de kerelerce Ergenekon davasını eleştirdiğine dikkat çekerek, dava süresince 100 binden fazla telefonun izlemeye alındığını söyledi. 60 bin telefonun dinlendiğini, 3 bin kişi hakkında da tahkikat yapıldığını vurgulayan Kılıçdaroğlu, bu dava süresince 7 kişinin de yaşamını yitirdiğini vurguladı. “Tüm bunlar olurken iktidar partisi zil takıp oynadı. ‘Türkiye bağırsaklarını temizliyor’ denildi. Bu olay AKP’nin Türkiye’ye yaptığı kumpas olayıdır. Bunlarda vicdan yok” diyen Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da Ergenekon davası için “Bu davanın savcısıyım” dediğini anımsatarak, “Şimdi niye konuşmuyorsun” diye sordu. Kılıçdaroğlu, “Sen, ‘Ne istediğiniz de vermedik’ demedin mi? Sen, bizim bilmediğimiz neleri verdin Sayın diktatör bozuntusu? ‘Bu operasyonlarla şahsım başta olmak üzere tüm ülke yanlış yönlendirildi, aldatıldı’ diyor. Bu ülkenin masum insanları yıllarca hapiste kaldı” dedi. AYM, 2008’de “Çoğunluk ya da azınlık dinine, felsefi inançlara veya dünya görüşlerine mensup olup olmadıklarına bakılmaksızın, din ve vicdan özgürlüğü ayrımsız ve önkoşulsuz olarak herkese tanınır” derken 2013’teki kararında çoğunluğa öncelik tanıyan bir yorum yapmakta sakınca görmüyordu. AYM, 2008 kararında “Laik devletin tüm işlem ve eylemlerinde dinler ve inançlar karşısında eşit ve tarafsız davrandığı bir cumhuriyet” tanımının altını çizmişti. Oysa 2013 kararında “Anayasa, çoğunluk dininin inanç, ibadet ve eğitim ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik resmi mekanizmalar öngörmüştür. Bireylerin bu alandaki yaygın ve müşterek ihtiyaçlarının karşılanması laikliğe aykırı görülemez” denilerek çoğunluk dinine öncelik verileceğini, üstelik devlete bu anlamda pozitif bir yükümlülük yüklenerek de çoğunluk dininin dindar yorumunun esas alınacağını hükme bağlıyordu. Erdoğan’ın görüşleri AYM, 2013 kararıyla Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sık sık dile getirdiği bir tanımı da sahiplendi. AYM, 2013 kararında “Laiklik, devletin dini inançlar karşısındaki konumunu belirleyen siyasal bir ilkedir; bireyin ya da toplumun değil, devletin bir niteliğidir” ifadelerine yer vermişti. AYM tüm bu gerekçelerle laik bir devlette asla düşünülmeyecek biçimde kanunda bir seçmeli dersin adının “Hz. Peygamberimizin hayatı” olarak yazılmasını da laiklik ilkesine uygun bulurken bu ismin kullanılmasının “o dinin mensuplarının kutsallarına saygıyı ifade edeceğini” savunuyordu. Oysa AYM, önceki kararlarında istikrarlı biçimde “Hukuksal düzenlemelerin dinsel buyruklara dayandırılması, birey özgürlüğünü ve demokrasiyi olanaksız kılar” kuralını tekrarlıyordu. l ANKARA TÜSİAD TEPKi GÖSTERDİ: Büyük üzüntü ve rahatsızlık duyduk TÜSİAD Yönetim Kurulu, TBMM Başkanı’nın laiklik ilkesinin yeni anayasadan çıkarılması önerisi ile ilgili bir açıklama yaptı. Açıklamada şöyle denildi: “Cumhuriyetimizin ve demokrasimizin temel değerlerinden laiklik ilkesinin yeni anayasadan çıkarılmasına yönelik TBMM Başkanı’nın açıklamasından büyük bir üzüntü ve rahatsızlık duyduk. Laiklik ilkesinin yeni anayasadan çıkarılması önerisini kaygı verici ve kabul edilemez buluyoruz. Laiklik başta olmak üzere akıl, bilim, hukuk ve özgürlük üzerine inşa edilmiş Cumhuriyet değerlerine sahip çıkmaya devam edeceğiz.” Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), mal varlığına el koyma kararıyla ilgili Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) açtığı davada kararını açıkladı. Karara göre Türkiye, CHP’ye 1 milyon Avro’dan fazla tazminat ödeyecek. AİHM, CHP’nin Türkiye aleyhine açtığı davada, Ankara’nın Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS) toplantı ve dernek kurma özgürlüğünü düzenleyen 11’inci maddesini ihlal ettiğine karar verdi. Anayasa Mahkemesi, 2012’de aldığı kararda CHP’nin yaptığı bazı harcamaları kurallara aykırı bulmuştu. AİHM verilen kararın, CHP’nin özellikle yerel siyasette kampanyalarını önemli ölçüde olumsuz etkilediğine dikkat çekti ve bunun “toplantı ve örgütlenme özgürlüğü” ilkesine aykırı olduğunu belirtti. Hatasından geri dönmeliMHP GENEL BAŞKANI DEVLET BAHÇELİ: MHPGenel Başkanı Devlet Bahçeli, TBMM Başka nizi ortaya koyacaksınız, ama bu düşüncelerinizin gerçekleştirilmesinde mille nı İsmail Kahraman’ın “Yeni anayasa timizin ön şart ve kabulü olan 4 madde da laiklik yer almasın” şeklin den laikliği ayrıca tartışmaya aça deki sözlerine tepki göstererek, caksınız” dedi. Bahçeli, grup top Kahraman’ın “bu hatasından ge lantısında yaptığı konuşmada ise ri dönmesi gerektiğini” söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Dol Partisinin grup toplantısı çıkı mabahçe mutabakatını yok sayan şında soruları yanıtlayan Bahçeli, sözlerinin “umut verici” olduğunu anayasaya göre seçilmiş bir Meclis Başkanı’nın, ilk 4 maddeyi tar Bahçeli söyledi. Bahçeli, “O zaman hazırlanmış ihanet metinlerini okuyan tışmaya açmasının “doğru bir yaklaşım AKP’li siyasetçilere de Erdoğan’ın söyle olmadığını” belirterek, “Bir yandan ana yecek bir çift sözünün olması şarttır, va yasa değişiklikleri üzerinde düşünceleri ciptir” dedi. l ANKARA Tam bir fütursuzluk örneğiHDP EŞ GENEL BAŞKANI FİGEN YÜKSEKDAĞ: HDPEş Genel Başkanı Figen Yük sa taslağı üzerine dinin kutsallık elbisesisekdağ, TBMM Başkanı İs ni giydiriyorlar. Bizler insan için insanlık mail Kahraman’ın anayasada laikliğin ol için demokratik anayasa istiyoruz. Tüm maması yönündeki açıklaması yönlendirmelere rağmen bu anayasa nın tam bir fütursuzluk olduğu yı yapma mücadelimizi sürdüreceğiz. nu belirterek, “Ne bu başkanlık Meclis Başkanı itiraf etti; takke düş rejimi ne de AKP saray tarzı hila tü kel göründü” diye konuştu. TBMM feti ilan etmeyi başaracaklar. Bu Başkanı Kahraman’ın açıklamalarına kumpasa asla ve asla düşmeye HDP’li Sırrı Süreyya Önder de, “Çok ceğiz ve Türkiye halklarının düşmesine izin vermeyeceğiz” dedi. Yüksekdağ kültürlü, çok dilli, çok inançlı olan ve bunu da tarihselliğinden alan bu top Partisinin grup toplantısında konuşan raklarda laiklik ekmek, hava, su kadar ol Yüksekdağ, “Diktatörlük anayasasının ma mazsa olmazımız konumundadır” diyerek sum ve meşru gösterilmesi için o anaya tepki gösterdi. l ANKARA C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle