Katalog

Salı 8 Mart 2016 spor EDİTÖR: CUMHUR ÖNDER ARSLAN TASARIM: ERSİN ÖZTEKİN Nevin’inBARAJI GEÇEMEDİ Koşan yakalandıRiostresi 19 hilmi türkay 3yıllık cezası sona eren Nevin, 6 Mart günü yarıştığı 60 metre engellide rakiplerini çok gerilerde bıraksa da Dünya Salon Şampiyonasına katılım barajını saliseyle kaçırmıştı. Sabah erken saatlerde Fikret Çetinkaya’yla konuştum. Çetinkaya, Nevin’in rakiplerinin zayıf olduğunu bu yüzden istenilen dereceyi yapamadığını söyledi. Nevin’den hem Fenerbahçe Kulübü, hem de milli takımın beklentileri hayli büyük. Biliyorsunuz Fenerbahçe yeniden kapılarını açtı Nevin Yanıt’a. Milli sporcuda her şeyin farkında. İnanıyorum ki Nevin, yeniden eski günlerine kısa sürede dönecek. Federasyon Başkanı Fatih Çintimar, Nevin’le ilgili yaptığı açıklamada “Artık dopingle ilgili herhangi bir sıkıntısı ve cezai süreci kalmadığı için bundan sonra milli takımın sporcusudur. Rekorlarla ülkemizi en iyi şekilde temsil edeceğine, kaybetmiş olduğu unvanların hepsini geri alabileceğine hem biz hem de kendisi inanıyor” dedi. Tek başına koştu Nevin dün yeniden barajı geçmeyi denedi. Önce kararsızdı. Yeni hocası Ukraynalı Valeri Bodrov’la görüştü. Bodrov koşmasını istedi. O da koştu. Fakat yalnız olunca yarışın sonunu getirmedi ve bıraktı. Haliyle derece (8.41) yine kötü çıktı. Böylece ikinci kez Nevin barajı geçememiş oldu. Bu o kadar önemli bir durum değil. Çünkü Nevin yarışlara daha yeni başladı. Fikret Çetinkaya’nın ifadesiyle Nevin Yanıt’ın asıl hedefinde Ağustos ayında yapılacak Rio Olimpiyatları var. Ancak önce barajı geçmesi gerekiyor. Bu da Mayıs ayında katılacağı yarışlarda netleşecek. Aslı’dan sonra doping radarına takılan Gamze, uyarıları dinlememiş! Spor dünyası, 2012 Londra Olimpiyat Oyunları’nda altın ve gümüş madalyaları paylaşan iki milli atlet Aslı Çakır Alptekin ile Gamze Bulut’un doping engeline takılmasını konuşurken arif ilginç bir gerçek ortaya çıktı. Atletizm kızılyalıN dünyasının önde gelenlerinin, aralarında Aslı ve Gamze’nin de bulunduğu bir grup madalyalı ‘elit’ atlete, “Sporu bırakın, koşarsanız, kan değerlerinizdeki sapmalar biyolojik pasaportla ortaya çıkarsa, madalyalarınız gider” dediği, bu uyarıyı Aslı’nın dikkate almadığı, Gamze’nin ise bir süre koşmayıp, pistlere döndükten sonra, IAAF (Uluslararası Amatör Atletizm Federasyonu) ve WADA’nın sistematik kan ölçümlerine yakalandığı öğrenildi. İnanılmaz yükseliş Elit atletlerin 2011 ve 2012 yıllarında ünlü bir antrenör tarafından besin takviyesine yönlendirildiği, ‘doping içermediği’ varsayılan bazı ilaçların bu kişi tarafından temin edildiği de öne sürüldü. Bu ilaçları aldıktan sonra 45 kadın atletin derecelerinde inanılmaz yükseliş görülmüştü. Aynı atletler, 2012 Avrupa Atletizm Şampiyonası ile Londra Olimpiyatları’nda uçarcasına koşup madalya almışlardı. Aslı ve Gamze Gülcan bıraktı Atletizminin 2010’lu yıllarda büyük aşama kaydeden ismi Gülcan Mıngır, 3.000 m Hendekli yarışında Avrupa Şampiyonu oldu. Hesinki’de 9.32.97 ile altına ulaşan 1989 doğumlu atlet, 1 yıl öncesinin yaklaşık 15 saniye önünde koştuğu bu yarışın hemen ardından radikal bir karar alıp, sakatlık ve evliliğini öne sürerek sporu bıraktı. Ünlü atlet, kullandığı tedavi amaçlı ilaçları da IAAF’a bildirdi. IAAF da Mıngır’ın bu açıklamasını olumlu bulup, takibi bıraktı. Sharapova’da doping Tenis dünyası ünlü yıldız Sharapova’nın doping skandalıyla çalkalandı. Rus tenisçi dün düzenlediği basın toplantısında, 2016 Avustralya Açık’ta yapılan doping testinin pozitif çıktığını açıkladı. Hayranları ve tenise gönül verenleri hayal kırıklığına uğrattığını söyleyen yıldız isim tenisi bırakmayı düşünmediğini ve cezanın ardından tekrar tenise geri dönmek istediğini belirtti. Sharapova, aile doktorunun tavsiyesiyle 10 yıldır içinde meldonium bulunan bir ilaç kullandığını ve bu maddenin 1 Ocak 2016 itibaren yasaklı madde kategorisine girdiğini ifade etti. OLİMPİYAT 1500 METRESİ Tarihin en kirli yarışı! 2012 Londra Olimpiyatları’nda kadınlar 1.500 metre yarışında Aslı Çakır Alptekin’den sonra 2. sırada yer alan Gamze Bulut’un da dopingli çık ması, “Tarihteki en kirli yarış mı?” sorularına neden oldu. 1988 Seul Olimpiyatları’nda koşulan erkekler 100 metre yarışı, bugüne kadar hafızalarda hep “en kirli yarış” olarak yer alıyordu. Bunun nedeni, koşuyu dünya rekoru kırarak kazanan Ben Johnson’ın ya rıştan 2 gün sonraki testlerde dopingli çıkması ve altın madalyasını kaybetmesiydi. Kamuoyunda, 2012 yılındaki tabloya bakıldığında ise 1500 metrenin açık ara daha kirli bir yarış olduğu konuşuluyor. Aynı yarışta, yalnızca ilk iki sırada yer alarak podyuma çıkan milli atletlerimiz değil, Rus atletler 4. Tatyana Tomasheva ile 9. Ekaterina Kostetskaya ve 7. Belaruslu Natalia Kareiva da doping cezası aldı. 5. olan Etiyopyalı Abeba Aregawi ise doping şüphesiyle geçici olarak yarışlardan men edildi. Britanyalı atlet uyarmıştı Aynı yarışta 10. olan Britanyalı Lisa Dobrevski, BBC’nin radyo programında “Bu yarışın adil olduğuna inanmıyorum, biyolojik pasaportta, kan değerleri anormal olan atletler yakalanacaktır” açıklaması yapmıştı. Tarih, Britanyalıyı haklı çıkarmış gözüküyor. Öyle ki, 13 atletten 6’sı doping yaptıkları gerekçesiyle unvanlarını kaybetmiş ve ceza almış durumda. Türkiye’nin sabıkası kabarık Kadraj dünyadan Türkiye’ye çevrildiğinde ise dikkat çekici bir istatistik ön plana çıkıyor. 2012 Londra Olimpiyatları’na katılan 23 kadın atletten 12’si, bu zamana kadar dopingli olmaları nedeniyle atletizmden men edildi. l ORHUN ATMIŞ C MY B