23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cuma 25 Mart 2016 EDİTÖR: SERKAN OZAN TASARIM: ZARİFE SELÇUK İstismar 14 yıldır sürüyor mu? haber 5 Yusufeli İHL’de 14 yıl önce okurken öğretmeni R.A’nın tacizine uğrayan öğrenci, öğretmen olduktan sonra okulunu ziyaret etti. R.A’nın çocuklara tavrının değişmediğini görünce harekete geçti. R.A. tutuklandı Artvin’in Yusufeli İlçesi İmam Ha uğradığı İmam Hatip Lisesi’nde kentip Lisesi’nde meslek dersi öğret disine cinsel tacizde bulunan R.A. ile ne başvuran savcılık, cinsel istismara uğradığı öne sürülen 15 yaşındaki iki meni 46 yaşındaki R.A., küçük yaştaki karşılaşan adı gizli tutulan öğretmen, erkek çocuğu dinledi. Bharara’dan ‘istismar’ tweeti ABD’de Rıza Sarraf’ın tutuklanmasıyla ilgili davanın savcıcı olan Preet Bharara, çocuk istismarıyla ilgili tweet attı. Sosyal medya hesabındaki kullanıcı sayısı kısa sürede 12 binden 250 binlere ulaşan savcı Bharara, attığı tweette, “Savunmasız çocuklarımızı I.şbirliği daha ayıpkorumakiçinherşeyiyapacağız”dedi. erkek çocuklarla cinsel istismarda bulunduğu suçlamasıyla tutuklandı. 2002’de eğitim gördüğü Yusufeli İmam Hatip Lisesi’nde, meslek dersi öğretmeni R.A’nın cinsel tacizine uğrayan bir erkek öğrenci, lise mezuniyeti sonrasında üniversiteyi bitirerek öğretmen oldu. 14 yıl sonra ziyaret için geldiği memleketi Yusufeli İlçesi’nde okulda araştırma yaptı ve bu kişinin çocuklara yönelik cinsel taciz tavrının değişmediğini öğrendi. İki erkek çocuk dinlendi Öğretmenin konuyla ilgili olarak Başbakanlık İletişim Merkezi’ne (BİMER) yaptığı şikâyet sonrası savcılık soruşturma başlattı. Öğretmenin de ifadesi Playstation bahanesi Playstation oyunları oynatmak vaadiyle evine götürdüğü erkek çocuklara cinsel istismarda bulunduğu iddia edilen R.A. gözaltına alındı ve önceki gün çocuklara cinsel istismar suçlamasıyla mahkemece tutuklandı. R.A’nın bekâr olduğu öğrenildi. l ARTVİN / DHA Ensar Vakfı’ndaki tecavüz olayını değerlendiren Kılıçdaroğlu, hiçbir vakfın çocukları bir evde toplama yetkisi olmadığını belirterek “Daha ayıp olanı Milli Eğitim Bakanlığı’nın bunlarla işbirliği yapmış olması” dedi Bilkent Üniversitesi’nde Genç Hukukçular Kulübü’nün, “Gündeme Dair” konulu programına konuk olan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu gençlerin sorularını yanıtladı. Karaman’daki çocuk istismarına ilişkin bir soruyu yanıtlayan Kılıçdaroğlu, “Bir ilimizde küçük çocuklar belli evlere toplanıyor. Soruyorlar çocukları nereye teslim ettiniz? Ensar’a verdik diyorlar. Ensar kim? Vakıf. Bu vakfın çocukları bir odada, dairede toplama yetkileri var mı? Böyle bir yetkileri yok. Bu ülkenin polisi, savcısı neden bunlara izin veriyor? Sosyal devlet, bütün çocukları korumak zorunda olan devlettir” dedi. Başka yer mi yok? Ailelerin manevi, dinsel duygularının istismar edildiğini belirten Kılıçdaroğlu, “Kardeşim İslamı öğreteceksen Diyanet İşleri Başkanlığı, Kuran Kursu var. Oraya götür. Devletin resmi organı” diye konuştu. “Daha ayıp olanı Milli Eğitim Bakanlığı’nın bunlarla işbirliği yapmış olması” diyen Kılıçdaroğlu, “İşbirliği yapacak başka bir yer bulamadınız mı?” diye sorarak, atama bekleyen öğretmenleri anımsattı. Kılıçdaroğlu, “100 binin üzerinde atama bekleyen öğretmen var. Okul öncesi alın onları, çocukları eğitsinler. Sorun büyük ama çözülmeyecek türden değil” diye konuştu. Bu CHP var ya bu CHP Kılıçdaroğlu CHP’ye yönelik eleştirilerle ilgili olarak şöyle konuştu: “Bu CHP var ya bu CHP, hatta bazılarının ifadesine göre bu Cahape var ya bu Cahape bu hep eleştirir hiç öneri getirmez. Tam tersine Türkiye’de nerede bir sorun varsa o soruna çözüm üreten tek partiyiz. İkinci parti var demiyorum tek partiyiz. Özgüvenimiz bu kadar yüksek” dedi. Önce siyasetçi hapse girsin Dokunulmazlıklarla ilgili kendilerinin de dosyalarının olduğunu anımsatan Kılıçdaroğlu, bazı çevrelerde “Yargı bağımsız değil bunlar hemen alıp sizi hapse atacaklar” endişesi olduğunu söyledi. “Eğer birisi hapse girecekse önce siyasetçi girsin. Bedel ödenecekse önce bedeli biz ödeyelim” diyen Kılıçdaroğlu, birisi yanacaksa önce kendilerinin yanmaya hazır olduğunu söyledi. Çözümün adresi TBMM Kılıçdaroğlu, “Çözüm sürecinin tekrar başlamasını destekliyor musunuz? Üniter devlet mi, federal yapı mı?” sorusu üzerine şu yanıtı verdi: “Çözüm adresi TBMM’dir. Parlamentoda bütün milletvekillerinden grubu olan partilerin eşit sayıda milletvekillerinden oluşan bir komisyon olacak. O komisyonda eşzamanlı çalışacak akil adamlar heyetinin olması lazım. Sorunun çözümü demokrasi ve özgürlüklerden geçiyor. Biz üniter devletten yanayız çok açık net.” l ANKARA / Cumhuriyet Ensar protestosuna müdahale Karaman’da bazı dernek ve vakıf evlerinde çocuklara yönelik cinsel istismar iddiasıyla gündeme gelen Ensar Vakfı, Karadeniz Teknik Üniversitesi’nde (KTÜ) bir toplantıya katılınca KTÜ Öğrenci Kolektifi tarafından protesto edildi. Ensar Vakfı ve Suriye’de cihatçı örgütlere destek verdiği iddia edilen İnsani Yardım Vakfı’nı (İHH) protesto eden Öğrenci Kolektifi “Sapık zihniyetiniz ve kanlı elleriniz üniversiteye giremez” yazılı bir pankart ve “Tecavüzcü Ensar, üniversiteye giremez”’ sloganı ile yürüyüşe geçti. “Kâr Ama cı Gütmeyen Toplulukların Tanıtımı” adlı toplantının yapıldığı Atatürk Kültür Merkezi önüne gelen öğrencilerin önü önce özel güvenlik tarafından kesildi. Burada yaşanan arbede nin ardından öğrencilere bu kez çevik kuvvet müdahale etti. Bu sırada Y. Çatal adlı öğrenci, polis tarafından atıldığı öne sürülen bir tekme sonucu bayıldı. Uzun süre beklenen ambulansla öğrenci KTÜ Farabi Tıp Fakültesi Hastanesi’ne kaldırıldı. Protesto gösterisi yapan yaklaşık 15 öğrenci gözaltına alındı. l AHMET ŞEFİK / TRABZON Kâbus 3 yıl sürmüş Ensar Vakfı’ndaki tecavüzE ilişkin iddianameye göre öğretmen iddiaları kabul etti Karaman’da 10 erkek öğrenciye cinsel istismarda bulunmaktan 600 yıla yakın hapsi istenen öğretmen Muharrem B. ile ilgili iddianamede, Ensar Vakfı ve KAİMDER’in yurtlarında bahsi geçen istismar olaylarının 3 yıl sürdüğü belirtildi. Muharrem B. ifadesinde başta ev özlemi çeken, gece korkan çocukların zaman zaman yanında yattığını söylese de sonra “İtiraf ediyorum” diyerek 10 yaşından beri erkeklere ilgi duyduğunu, çocuklarla ‘dayanamayıp ilişkiye girdiğini’, tedavi olmak istediğini söyledi. Hürriyet’in haberine göre, Karaman’da 10 çocuğun cinsel istis mara uğramasına dair iddianame kabul edildi. İddianameye göre Muharrem B. (53), 20122013 ve 2014’te Ensar Vakfı’na ait yatılı evde 3, daha sonra geçtiği Karaman Anadolu İmam Hatip Lisesi Mezunları Derneği’nin (KAİMDER) pansiyonunda 7 olmak üzere 10 çocuğa cinsel istismarda bulundu. Çocuklar, öğretmenin kendilerine odalarında cinsel istismarda bulunduğunu anlatırken Adli Tıp Kurumu’nun raporu da bu anlatımı doğruladı. Okula gitmek istemedi Muharrem B. ifadesinde çocuklara porno film izletmediğini, hayvan belge seli gösterdiğini savundu. İddianameye göre, cinsel istismar, bu yıl ocak ayında bir çocuğun okula gitmek istememesi üzerine ortaya çıktı. Ailesinin ısrarla sorması üzerine çocuk, kaldığı Ensar Vakfı’na ait evde öğretmen Muharrem B.’nin tecavüzüne uğradığını anlattı. Bunun üzerine harekete geçen savcılık diğer mağdur çocukları tespit etti. Çocuklar, öğretmenin değişik tarihlerde gece odalarına gelerek kendilerine tecavüz ettiğini ve istismarda bulunduğu anlattı ve o tarihte, 6’ncı ve 7’nci sınıfta olduklarını ifade etti. 1 çocuğun da porno film izlettirilerek istismara uğradığı ifade edildi. l Haber Merkezi Çocuklara yönelik cinsel istismarı TBMM araştıracak AKP geri adım attı, komisyon kuruldu TBMM Genel Kurulu’nda önceki gün çocuklara yönelik cinsel istismarın araştırılmasına yönelik komisyon kurulması önerisinin görüşmelerinde Ensar Vakfı’na yönelik tartışma yaşanmış, öneri AKP’li milletvekillerinin oylarıyla reddedilmişti. Çocuklara yönelik cinsel istismarın araştırılmasını AKP’nin reddetmesi kamuoyunda tepki çekti. AKP ise 24 saat geçmeden geri adım atmak zorunda kaldı. Genel Kurul’da dün AKP, CHP, HDP ve MHP’nin başta cinsel istis mar olmak üzere, çocuklara yönelik her türlü istismar olaylarının araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla komisyon kurulmasına yönelik önergeleri birleştirildi. Bakan konuşmadı Komisyon kurulmasına yönelik Genel Kurul’da yapılan görüşmelerde hükümet adına Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sema Ramazanoğlu yerine Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz’ın konuşması dikkat çekti. Aile Bakanı Ramazanoğlu’nun tepkilerden çekindiği gerekçesiyle Genel Kurul’da konuşma yapmadığı belirtildi. Bakan Yılmaz, Genel Kurul görüşmelerine katılmayan Ramazanoğlu’nun “Buna bir kere rastlanmış olması, hizmetleriyle ön plana çıkmış bir kurumumuzu karalamak için gerekçe olamaz” diyerek Ensar Vakfı’nı sahiplenmesini savundu. Ensar Vakfı’na yöneltilen eleştirilere tepki gösteren Yılmaz, “Bir insan suçlu diye babasını, annesini, yakınlarını suçlayamayacağınız gibi mensup olduğu bir partiyi, derneği, vakfı da suçlayamazsınız. Tam aksine, aslında suç işleyen kişi mensubu olduğu bu yapıları da mağdur eder bir konumdadır. Aile Bakanımızın bu konularda yaptığı bir açıklama oldu. Bağlamından kopuk bir şekilde yorumlanıp çok farklı yerlere çekilmeye çalışıldı. Bunu da doğru bulmuyoruz. Bu konuda hiçbirimizin farklı düşünmesi mümkün değil” diye konuştu. l ANKARA / Cumhuriyet Bir’e Sekiz, Bir’e On... Cumhurbaşkanı, 20 Mart akşamı, bazı gençlerle buluştuğu bir TV programında, “Şehitlerimiz oluyor, ama nereden baksanız bir’e sekiz, bir’e on karşı taraf etkisiz hale geliyor” dedi. Dondum kaldım. Söz konusu olan insan canı, o halde, bir’e sekiz, sadece dokuz, bir’e on, on bir insan canı eder, o kadar. Tüm taraflar, tüm çatışmalar için bu böyle. Dünyaya böyle bakmazsak bu kör dövüşler böyle sürüp gidecek ve dahi böyle sürüp gidiyor. Kürt meselemizi bir terör sorunu olarak görmek, sonu gelmeyecek bir girdaba girmek demek diye çok kıvrandık, ama o girdabın önünde duramadık, sonuç ortada. Diğer taraftan, “Tüm dünya aynı tehdit altında, terörün dini, milleti olmaz, hepsi aynı” kestirmeciliği de, sadece suç ortaklığı, o kadar. Tüm dünya da, aynı girdabın içinde debelendiği için, sorun bitmiyor, tam tersine büyüyor. Asıl meseleleri kurcalamak istemeyen herkes, aynı gerekçeye sığınıyor; ‘kör terör’ deyip geçiyor, ‘terörle mücadele’ deyip kırıp geçiriyor. İktidarın şimdilerde şahitliğine sarıldığı ‘Batı dünyası’ bu konuda iyi değil, ancak kötü model olabilir, bir düşünün bakın, 11 Eylül’den sonra, bir yandan terör eylemleri diğer yandan ‘terörle mücadele’ adına kaç kişi hayatını kaybetmiş, kaç kişinin hayatı sönmüş. Batılılar, bir’e sekiz, bir’e on hesabından uzak duruyor, onlar daha ‘medeni’, onların vatandaşlarının canı daha ‘değerli’. O nedenle, daha ‘etkin’ yollar buluyorlar, çoğu kez karaya inmeden Kaide’ci, IŞİD’ci öldüreceğiz diye tepeden bombalıyorlar, sayısız sivil ölüyor, bazen yanlışlıkla bir düğün hedef oluyor, bazen bir hastane, bazen bir pazar yeri, ne gam. Gerekçe değil netice Şimdilerde IŞİD, dehşet ve şiddeti o boyutlara ulaştırdı ki, en büyük başarısı, muktedirlerin ‘terörle mücadele’ adına kırıp geçirmesini meşrulaştırmak oldu. Oysa, yadırgatıcı gelebilir ama, IŞİD de bir gerekçe değil, bir netice, pek çok dip neden ile birlikte, son olarak Suriye’de rejim değiştirme projesinin bir ürünü. Şimdilerde bu işe birlikte başlayanlar, kâh birbirini suçluyor, kâh birbirinin başına gelene göstermelik ağlıyor, sonra da ‘dayanışma’ adına birlikte benzer maceralara girme zemini kuruyorlar. “Belçika; Avrupa bizi anlasın, biz Belçika’yı, Avrupa’yı daha iyi anlayalım” ki, elimiz rahat olsun, birbirimizin ayağına dolanmayalım, öyle mi? Son olarak, Beyoğlu’nda kendini patlatan genç de, belki bir’e dört, beş, on hesabı yapıyordu. Biz onu, ölenler arasında saymıyoruz ama sonuçta beş kişi hayatını kaybetti. Sevgili Rakel’in ‘bir bebekten katil yaratan karanlık’ sedası hep kulağımızda, ne oldu, nasıl oldu da, çocuğumuz yaşında, yanı başımızda Gaziantepli bir genç, ‘Yahudi’yi, Hıristiyan’ı öldürme’nin yüce bir davaya hizmet olduğu vehmine kapıldı? Kötü tohum mu? Ya o tohumları ekenler, o tohumların ekildiği iklimler? Asıl ortadan kaldırılması gereken o iklim değil mi? Bu huzur bozucu soruları sormadan, cevap bulmadan hiçbirimiz huzur bulmayacağız, artık bunu kavrayalım. Her ölen insan ile insanlık ölüyor, bir’e karşı dört, beş, bir’e karşı on, on bir eder, bunu unutmayalım. CHP’den suç duyurusu CHP İstanbul İl Gençlik Örgütleri, Karaman’da Ensar Vakfı ve Karaman İmam Hatip Mezunları Derneği’nin evlerinde yaşanan tecavüz skandalı için İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu. Gençlik Örgütü Başkanı Kenan Otlu, “Ensar Vakfı’nın AKP ile olan ilişkisinin, gerici öğrenci yurtlarındaki tacizlerin takipçisiyiz” dedi. KADER’den istifa Kadın Adayları Destekleme Derneği (KADER) kurucularından Şeyda Taluk istifa etti. Taluk, Karaman’daki tecavüz skandalı için “Buna bir kere rastlanmış olması kurumumuzu karalamak için gerekçe olamaz” diyen Bakan Sema Ramazaoğlu’na “Utanıyorum” diye tepki göstermişti. Taluk, “Ramazanoğlu KADER’den ihraç edilmeli, bakanlıktan istifa etmeli” dedi. ‘Bakanlık desteğini çek’ Karaman’da Ensar Vakfı’na ait evlerde 45 öğrenciye tecavüz edildiği iddialarına ve olaya ilişkin Bakan Sema Ramazanoğlu’nun açıklamalarına tepkiler büyüyor. EğitimSen, İstanbul Milli Eğitim Müdürlüğü önünde eylem yaptı. 3’nolu Şube Başkanı Hüseyin Tosun Milli Eğitim Bakanlığı’nın bu vakıfla yürüttüğü ortak projelere sor vermesi çağrısı yaptı. Bakanlar da duruşmaya Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Genel Merkezi, Ensar Vakfı’nda yaşanan tecavüz olayına tepki gösterdi. Açıklamada, “Bu gibi olaylarda yalnızca fiili işleyen kişi değil, bunları denetlemeyen devlet ile ilgili kurumun ihmali olan yöneticileri de sorumludur. İlgili bütün bakanları Karaman’da yapılacak duruşmayı izlemeye çağırıyoruz” denildi. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle