20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Salı 16 Şubat 2016 haber 4 EDİTÖR: MÜNEVVER OSKAY TASARIM: ECE KURTULUŞ Dimyat’a giderken... u İncirlik Üssü ne garip değil mi? Herkes kullanıyor, Türkiye hariç. Suriye’ye iki adım mesafedeki üsten, Rusya’nın tehdidinden korkan Türkiye burnunu bile çıkaramıyor ve Suriye’yi bombalamak üzere uçak kaldıramıyor. Onun yerine “Sünni Ittifakı”ndaki büyük müttefikimiz, Suudi Arabistan uçaklarını göndereceğini açıkladı. Gelsinler ve tepe tepe kullansınlar! Tıpkı ABD’nin yaptığı gibi... Ne demişler? “At binenin, üs kullanabilenin!” Bölgede herkes cirit atıyor. Bir tek Ankara kıpırdayamıyor. Rusya ile yaşanan uçak düşürme krizinden sonra, Moskova Suriye’yi Ankara’ya yasaklamış bulunuyor. Ankara’nın güvendiği dağlara da karlar yağmış, NATO da müttefikine arka çıkmamış durumda. Erdoğan Davutoğlu diplomasisi Suriye krizini, sonra da savaşını bir türlü doğru okuyamadı. Yanlış öncelikler oluşturdu, yanlış beklentilerin peşinden koştu, kabul ettiremeyeceği kırmızı çizgiler çekti, uyarılara kulak asmayarak yanlışta direndi. Sonunda Tayyip Erdoğan 2016 Ortadoğusu’nun en yalnız, en kritik durumdaki lideri konumuna düştü. Hani neredeyse Beşşar Esad’a sorsalar “Tayyip Bey’in yerinde olmak ister misin?” diye “Allah yazdıysa bozsun!” yanıtını verecek savaştaki Suriye lideri. HHH Tayyip Bey bölgeyi baştan beri yanlış okuyor. Yalnızca burada sıkça sözünü ettiğim mezhepçi yaklaşımını, Ihvancı saplantısını kastetmiyorum. Ama Irak’taki gelişmeleri de yanlış okudu Erdoğan. 1 Mart 2003 tezkeresinin ateşli savunucusu olan ve bu niteliğini geçen gün bir kez daha vurgulayan Tayyip Bey, bir zamanlar kendini “BOP’un eşbaşkanı” ilan etmişti. Oysa BOP neydi? ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice daha o zamanlar, BOP’un amacının ne olduğunu tereddüde mahal bırakmayacak açıklıkla ilan etmişti. Bölgede sınırlar değişecektir. Ş Nitekim bölgede sınırlar değişti, değişiyor. BOP’un amacı işte buydu. BOP noktanın nerede konulacağı kesinleşmemiş bir paket programdı. Irak’a müdahale bölümünü kabul ettin mi, diğerlerini de birlikte almak durumundaydın. Ne zannediyordu ki Tayyip Bey? Turgut Özal gibi bir koyup üç alacağı ham hayali içinde miydi? Şimdi Irak tezkeresi geçseydi durumun böyle olmayacağı yanılgısını sürdürüyor Tayyip Bey. Oysa her şey o müdahale ile başlamış ve bölge bir daha iflah olmamıştır. Bölgenin yeni dengeleri ortasında “BOP’un eşbaşkanı”nın haline bakın! HHH Türkiye’nin güney sınırının hemen bitişiğinde, PYD egemenliğini pekiştirmekte, ABD PYD’yi terör örgütü olarak görmediğini belirtmekte, PYD’ye, Türkiye’ye karşı verdiği desteği, Türkiye’ye Rusya’ya karşı vermemekte. Şimdilerde Suriye’ye müdahale lafları ortalarda dolaşmakta. AKP’nin ilk Dışişleri Bakanı, Şam, Kahire ve Riyad’da dörderden toplam 12 yıl görev yapmış olan Yaşar Yakış, böyle bir ihtimalin Türkiye’nin başına olmadık işler açacağını, Cerablus Azez’i almak derken, Hatay’ı kaybetmenin de mümkün olduğunu, Dimyat’a pirince giderken evdeki bulgurdan olma ihtimalinin bulunduğunu da söylüyordu. Yaşar Yakış, 1 Mart 2003 tezkeresinin geçmesi halinde de hükümetin istediklerini alabilecek konumda olmadığını da vurguluyor. Ama tabii Yaşar Yakış’ın da, onun gibi 1 Mart tezkeresinin geçmesinin yarar sağlamayacağını düşünenlerin de unuttukları bir şey var: Tayyip Erdoğan senaryosu, Bush’un Irak’a müdahalesinin öncesinde, alan temizleme ön hazırlıkları içinde yer almaktaydı. Bu senaryo 1 Mart tezkeresi ile baltalanınca da, Washington, Tayyip Bey’e herhangi bir bedel ödetme yolunu tutmadı. Ama bugün vardığımız noktada Washington’ın sabrının tükenip tükenmediği, yanıtlanması gereken bir sorudur. Çünkü senaryonun özgün halinde, kendi başına yapılmış değerlendirmeler ve otonom kararlar yer almamaktaydı. Malum ya, bu senaryoların başrol oyuncularının büyüklük tutkularını çok dikkatle denetleyip, sınırlarını doğru saptayabilmeleri gerekir. Çelik: 1 Mart tezkeresine 3 bakan ret oyu verdi en d n i s Site oğan’a Erd ılı yanıt yaz KP kurucularından, eski bakan ve parti sözcüsü Hüseyin Çelik, geçen haftalarda “Ben 1 Mart tezkeresinin yanındaydım, karşı olanlar bunu açıkça söylemediler. Birileri de gizli kulisler attılar” diyen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yanıt verdi. Kendi sitesinde bir yazı kaleme alan Çelik, 1 Mart tezke A resi ile ilgili Erdoğan’la arasında geçen telefon görüşmesini aktardı. Çelik, “Tezkerenin oylanacağı günden bir gün önce Sayın Erdoğan’ı telefonla aradım ve şunları söyledim: ‘Efendim, ben oylama günü bir program için Bursa’da olacağım. Benim yerime oyumu kullanması için vekâletimi Başbakan Yardımcısı Ertuğrul Yalçınbayır’a bıraktım ve ret oyu vermesini rica ettim. Bunu bilmenizi isterim” dedi. Resmi internet sitesi huseyincelik.net üzerinden dün yayımladığı açıklamada Çelik, 1 Mart tezkeresi öncesinde kendisiyle birlikte dönemin Başbakan Yardımcısı Ertuğrul Yalçınbayır ve Devlet Bakanı Mehmet Aydın’ın ret oyu vereceğini açıkladığını belirterek tezkerenin 3 oy farkla reddedildiğini de ekledi. l Haber Merkezi DAVUTOĞLU’NDAN ‘PARTİ İÇİNDE KONUŞUN’ UYARISI Uçaktaki gündem ‘AKP’deki muhalefet’ Başbakan Davutoğlu, Ukrayna’ya giderken uçakta gündemi değerlendirdi, gazetecilerin sorularını yanıtladı. yda Bir a3.4 10 lira on mily ‘Örtülü’ye hızlı başladılar bütçe gerçekleşme tablolarını yayımladı. Geçen yıl 4.2 milyar lira harcama yapılan güvenlik ve savunmaya yönelik mal, malzeme ve hizmet alımları için bu yılın ilk ayında 24 milyon 64 bin lira harcandı. İstihbarat personeli giderleri için de bütçeden ocak ayında 101.9 milyon lira harcandı. Öte yandan Başbakanlık ocakta bütçeden 128 milyon 262 bin lira harcama yaptı. Cumhurbaşkanlığı’nın bütçeden yaptığı harcamalar ise 12 milyon 366 bin lira oldu. Cumhurbaşkanı ödeneği de ocak ayı için 49 bin lira oldu. Milletvekillerinin ilaç giderleri için 51 bin lira harcandı. l ANKARA MUSTAFA ÇAKIR ükümet ve Cumhurbaşkanlığı’na kullanma yetkisi verilen “örtülü ödenekten” ocak ayında 103.4 milyon lira harcama yapıldı. “Örtülü ödenekten” geçen yıl 1.7 milyar lira harcama gerçekleştirilmişti. Maliye Bakanlığı, ocak ayı H krayna ziyareti öncesi uçakta basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Başbakan Ahmet Davutoğlu, son dönemde parti içindeki gelişmelere dikkat çekerek, “AK Parti’nin kendi iç bütünlüğünü koruyarak 1 Kasım seçimlerinden büyük zaferle çıkmasını kıskanan çevreler olduğu aşikâr. Hiçbir arkadaşımız partimizin bütünlüğünü etkileyecek bir tavır içine girmez” dedi. Davutoğlu, Bülent Arınç’ın açıklamaları için, “Sayın Arınç ve diğer arkadaşların yaptığı açıklamalar, parti kurulları içinde, kendi içimizde konuşulması gereken konular olduğu kanaatindeyim” dedi. “Geçmişte bakanlık yapmış isimlerin açıklamalarının” sorulması üzerine Davutoğlu, “AK Parti, onurlu insanların partisidir. Sayın Abdullah Gül’ün, arkadaşlarıyla, Cumhurbaşkanımızla ve diğer arkadaşlarımızla görüşmesinden daha doğal bir durum yok” diye konuştu. “Arınç ve diğer isimler için özel planlama yapılacak mı” sorusuna Davutoğlu, “Hiç özel bir planlamaya ihtiyaç yok. Biz bu konuları zaten MYK’de de ele aldık” yanıtını verdi. Davutoğlu CHP’nin HDP’leştiğini iddia ederek, “CHP, Suriye halkını temsil eden ılımlı muhalefet dışında kalan bütün unsurlarla işbirliği yaptı. Şimdi de özellikle uçak olayından sonra, tamamıyla Rusya’nın güdümünde işbirlikçi hale gelmiş olan YPG’nin ağzıyla konuşuyor” dedi. l Haber Merkezi U Fuat Avni’den yeni iddialar CEVAP VE DÜZELTME METNİ Cumhuriyet Gazetesi’nin 05.12.2015 tarihli nüshasında Emre Döker’in imzasını taşıyan yazı, müvekkil İnsan Hak ve Hürriyetleri İnsani Yardım Vakfı’na yönelik olarak hakaret niteliğinde ithamlar içermekte ve müvekkil vakfın kamuoyu önündeki saygınlığını yok etme amacı taşımaktadır. Bahse konu yazı bir bütün olarak incelendiğinde müvekkil vakfın topladığı maddi yardımları ihtiyaç sahiplerine değil Ortadoğu’daki cihatçı terör örgütlerine ulaştırdığı iddia edilmiştir. Bu iddiaya dayanak olarak ise iki adet sendikal kuruluşun temsilcilerinin iftira içerikli sözleri kullanılmıştır. İşbu iddialar gerçeklikten yoksun olup hakaret ve iftiradan öteye geçmemektedir. İşbu yazının gerçeklikten yoksun olduğu, gazeteci tarafından da bilindiği için yazı içinde sık sık “iddia edildi”, “öne sürüldü” gibi sözüm ona gazetecilik teknikleri kullanılmış; somut belge ve bilgiler sunulmamıştır. Bunun yanında milyonlarca gönüllüsü ve binlerce çalışanı olan, dünyanın 130’dan fazla ülkesinde faaliyet gösteren bir yardım kuruluşu hakkında bu kadar ağır ithamlarda bulunmadan önce konuyla ilgili cevap hakkının kullandırılması amacıyla ve toplumu sağlıklı bir şekilde bilgilendirmek amacıyla bu güne kadar aynı konuyla ilgili verilmiş mahkeme kararlarının, resmi kurumların açıklamalarının ve vakfımızın yapmış olduğu basın açıklamalarının incelenmemiş olması, en başta gazetecilik etiğiyle çelişmektedir. Bu vaziyetten anlaşıldığı gibi gazetenizin asıl amacı topluma sağlıklı haberler sunmak değil; aksine müvekkil vakfa yönelik bir olumsuz bir algı oluşturmaya çalışmaktır. Bu hususun yanında haber metninden “Her Sınıfın Bir Yetim Kardeşi Var” projesi bir zorunlu bir uygulamaymış gibi yansıtılmaya çalışılmıştır. Halbuki MEB ile işbirliği içinde yürütülen işbu kampanyanın amacı tamamen gönüllülük esasıyla çocuklara küçük yaştan itibaren yardımlaşma, empati kurma ve sevgi aşılamaktır. Zira okul çağındaki çocuklarımız bu proje ile yardıma muhtaç ülkelerden bir yetim kardeş edinmekte ve o yetim kardeşine belli bir miktarda maddi destek sağlamaktadırlar. Sınıflarımız yardım ettikleri yetim kardeşlerinin bilgilerine sahip olmakta ve dilerlerse yetim kardeşleriyle mektuplaşabilmektedirler. Gazetecilerin ve köşe yazarların araştırma yaparak kamuoyunu doğru bilgilendirme ve aydınlatma yükümlülüğü vardır. Gazete sütunları gerçek ve tüzel kişilerin saygınlığını haksız yere bertaraf edecek ve kötü niyetli olarak hakaretler sıralanacak mecralar değildir. Bu sebeple bahse konu yazının kötü niyetli olarak hakaret içerikli ibareler içerdiğini, hukuki tüm haklarımızı saklı tutarak, kamuoyuna saygıyla duyururuz. İHH İnsan Hak ve Hürriyetleri İnsani Yardım Vakfı Vekili Av. Uğur YILDIRIM l Haber Merkezi umhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve AKP’yle ilgili iddialarıyla tanınan Fuat Avni, Cumhurbaşkanı ve Başbakan Davutoğlu’nun mutabık olduğu tek konunun “Suriye’ye girmek” olduğunu ileri sürdü. Erdoğan’ın Suriye’ye girme planı yaptığını iddia eden Fuat Avni, MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın adamlarının uzun zamandır savaş için zemin oluşturmaya çalıştığını iddia etti. Fuat Avni, ayrıca Davutoğlu’nun Erdoğan’a ‘cahil’ dediğini, fakat ‘avaraler’in dayak yemekten korktukları için Erdoğan’a söyleyemediklerini yazdı. C Erdoğan’dan DİSK’e suç duyurusu umhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, DİSK 15. Olağan Genel Kurulu’nda, aleyhine slogan atan kişiler hakkında, suç duyurusunda bulundu. Erdoğan’ın avukatı Hüseyin Aydın tarafından Ankara Cumhuriyet Savcılığına verilen dilekçede, 13 Şubat’ta kurultayın yapıldığı salona Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Süleyman Soylu’nun girişinde yoğun şekilde Erdoğan’ın “onur, şeref ve saygınlığını rencide edici” sloganlar atıldığı belirtildi. Dilekçede, şüphelilerin tespit edilerek haklarında soruşturma yapılması ve kamu davası açılması talep edildi. C C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle