02 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumartesi 5 Kasım 2016 EDİTÖR: HAKAN AKARSU TASARIM: SERPİL ÜNAY yorum 15 Benim Cumhuriyetim Benim Cumhuriyetim, İsmet İnönü’nün tanımıyla “devletimizin banisi ve milletimizin fedakâr, sadık hadimi, insanlık idealinin âşık ve mümtaz siması; eşsiz kahraman” Atatürk’ün adını verdiği Cumhuriyet’tir. Benim Cumhuriyetim, Cumhuriyetin ilanını TBMM kürsüsünden okuyan Anayasa Komisyonu Başkanı, Kuvayı Milliyeci Yunus Nadi’nin Cumhuriyeti’dir. Benim Cumhuriyetim, yurtseverlik yelini Mozart ezgisi eşliğinde estiren Nadir Nadi’dir. Benim Cumhuriyetim, gencecik Yaşar Kemal ile aktarır yurdun dört bucağının sorunlarını. Benim Cumhuriyetim, Melih Cevdet Anday ile açılır uygarlığa. Benim Cumhuriyetim, Hıfzı Veldet Velidedeoğlu’nun yalın kaleminden ulusun kurtuluş tarihi Söylev’dir. Benim Cumhuriyetim, çizgisiyle zorba iktidarı ötelere uçurduğu için baskı gören Ali Ulvi’dir. Benim Cumhuriyetim, kimi çiçeklerin, zindanların dibinde bembeyaz dişleriyle gülümseyen umut gibi “zor”da açtığını öğreten bilge Ilhan Selçuk’tur. Benim Cumhuriyetim, direnci, umudu, cesareti ve insanlığı bir karanfil gibi yüreğine takan Uğur Mumcu’dur. Benim Cumhuriyetim, halkın bilinçaltı sularından beslenen kalemiyle Oktay Akbal’dır. Benim Cumhuriyetim, çilekeşlerin ve emekçilerin dostu Mustafa Ekmekçi’dir. Benim Cumhuriyetim, demokratik toplumculuğu Kemalizm ile bütünleştiren Ahmet Taner Kışlalı’dır. Benim Cumhuriyetim, 12 Eylül Imparatorluğu’nun karanlığında işkence çığlıklarına kulak dayayan Erbil Tuşalp’tir. Benim Cumhuriyetim; cezaevinden bile faşizme karşı savaş veren Samim Lütfü, yani Ali Sirmen’dir. Benim Cumhuriyetim; 7 Kasım’da dövülerek öldürülüşünü anacağımız Ilhan Erdost’tur, onur anıtı gibi ağabeyi Muzaffer Ilhan Erdost’tur. Benim Cumhuriyetim; Orhan Cavit Tütengil’dir, Ismail Hakkı Tonguç’tur, Fakir Baykurt’tur, Talip Apaydın’dır. Benim Cumhuriyetim; Deniz Gezmiş’tir, Hakan Şenyuva’dır. Benim Cumhuriyetim; Fazıl Hüsnü Dağlarca’dır, Cahit Külebi’dir, Onat Kutlar’dır, Behçet Aysan’dır, Ahmet Erhan’dır, Adnan Azar’dır. Benim Cumhuriyetim; vurulan gencecik çocukların ılık kanına sargıdır, insanlığın yaralarına merhemdir. Benim Cumhuriyetim; gönül eridir, aklın yoludur. Benim Cumhuriyetim; eşitliğin kardeşliğidir. Benim Cumhuriyetim; bağımsızdır, onun bunun peşinden gitmez, aklını kiralatmaz, kalemini satmaz, kullanılmaz. Benim Cumhuriyetim; dik durur, yalpalamaz, eğilmez, bükülmez, ona buna yaranmaz. Benim Cumhuriyetim; zorbaya, zorbalığa, özgürlük biçicisine boyun eğmez. Benim Cumhuriyetim; cemaate, tarikat imamına, casusluk vaizine, ağaya, beye kul, köle olmaz. Benim Cumhuriyetim; yolsuzluğa, sömürücüye karşıdır. Gizli kapaklı işe, kirli paraya bulaşmaz, bulaşanı sergiler. Benim Cumhuriyetim; adı gibi cumhurundur, halkındır, ulusundur. Benim bildiğim Cumhuriyet’i, Cumhuriyetçiler, dokularına işlemiş ilkelerindeki Cumhuriyet gibi yönetirler. İlmik “Asmayalım da besleyelim mi” lafından “Asalım, mutlaka asalım”a geldik. Kimi asacaklar? Önüne geleni. Niye asacaklar? Önüne çıktı diye. Kovboy filmi gibi. Ip hazır, ilmik hazır, ağaç dalı hazır. Sorgusuz, sualsiz, hepimizi assın gitsin. 5 KASIM 2016 SAYI: 33267 İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına Orhan Erİnç İcra Kurulu Başkanı Akın Atalay Genel Yayın Yönetmeni MURAT SABUNCU Yazıişleri Müdürü Bülent Özdoğan Haber Koordinatörü Aykut Küçükkaya Yayın Danışmanı Kadri Gürsel Reklam ve Pazarlama Direktörü Ayşe Cemal Sorumlu Müdür Abbas Yalçın Reklam Grup Koordinatörü Deniz Tufan Rezervasyon ve Planlama Koordinatörü Bülent Gürel l Görsel Yönetmen: Hakan Akarsu l Ekonomi: Olcay Büyüktaş l Dış Haberler: Mine Esen l Spor: Arif Kızılyalın l Gece: Ayça Bilgin Demir l Yurt Haberler: Selin Görgüner l Fotoğraf: Uğur Demir l Düzeltme: Mustafa Çolak Web Koordinatörü: Oğuz Güven [email protected] Ankara Temsilcisi: Erdem Gül Güvenevler Mah. Güneş Cad. No: 8/1 Çankaya 06690 Ankara Tel: (0312) 442 30 50 İzmir Reklam Tel: (0232) 441 12 20 0530 430 74 17 Okur Temsilcisi: Güray Öz [email protected] Yayın Kurulu: Orhan Erinç (Başkan), Güray Öz (Bşk. Yrd.), Ali Sirmen, Hikmet Çetinkaya, Emre Kongar, Şükran Soner, Hakan Kara. l Muhasebe Müdürü: Günseli Özaltay l Satış Dağıtım: Tunca Çinkaya Yayımlayan ve Yönetim Yeri: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 343 72 64 eposta: [email protected] Reklam Yönetimi: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 251 98 68 eposta: [email protected] Yaygın süreli yayın Baskı: DPC Doğan Medya Tesisleri Hoşdere Yolu 34850 Esenyurt/İstanbul Dağıtım: Doğan Dağıtım Satış Pazarlama Matbaacılık Ödeme Aracılık ve Tahsilat Sistemleri AŞ Esenyurt/İstanbul Cumhuriyet’te yer alan haber, yazı ve fotoğrafların yeniden yayım hakkı saklı tutulmuştur. İzin alınmadan ve kaynak göstermeksizin yayımlamak Basın Kanunu gereğince hukuki ve cezai yaptırıma tabidir. İstanbul Ankara İzmir İmsak 06.04 05.48 06.10 NAMAZ VAKİTLERİ Güneş Öğle İkindi 07.33 12.55 15.37 07.15 12.39 15.24 07.35 13.02 15.50 Akşam 18.05 17.52 18.17 Yatsı 19.26 19.1 1 19.35 Olaylar ve GOrUSler EDİTÖR: NAZAN ÖZCAN [email protected] Cumhuriyet’ten bildiriyorum! NEŞE DOSTER Yazar Baştan söyleyeyim. Cumhuriyet gazetesinin kadrolu yazarı olmadım, ama her daim okuyanı ve “arada bir” yazanı oldum. Şimdi bugüne gelmek için biraz gerilere gitmenin, 199920022008 yıllarında çıkan üç kitabımın arşiv çalışmalarına dönmenin, haksız ve hoyratça yapılan bu baskının bana düşündürdüklerini paylaşmanın tam zamanıdır. İlk tanışmam Yıl 1999. Cumhuriyet Kitap’tan çıkacak olan ve daha önce Fransız bilim insanı Dr. Bernard Caporal tarafından kaleme alınan “Kemalizmde ve Kemalizm Sonrasında Türk Kadını” adlı kitabın genişletilmiş ikinci baskısı için gazete arşivini mesken tutmuşum. 19191970 yıllarını kapsayacak olan 2 ciltlik kitabın hazırlıkları tüm hızıyla sürüyor. Cumhuriyet gazetesinin okurlarına armağanı olacak bu kitabın hazırlanmasının yönetim tarafından bana teklif edilmesinin gururuyla her gün yollara düşüyor, istenen güne yetiştirmek için olağanüstü bir çaba gösteriyorum. Kitap Osmanlı İmparatorluğu’nda, Müslüman dünyada, Batı’da kadınla başlayıp Kemalizm le devam eden ve kadının kurtuluş mücadelesini, eğitimini, haklarını, gelişim sürecini içeriyor. Görsellerle zenginleştirilen, istatistiklere yer veren bu bilimsel çalışmanın içinde yer almaktan, altına imza atmaktan o kadar mutluyum ki istenen tarihten çok önce kitabın bana düşen bölümünü teslim ediyorum. Ancak Cumhuriyet’te çalışmayı ve arşivi o kadar seviyorum ki ondan sonra çıkacak olan iki kitabımda da adresim yine Cumhuriyet arşivi oluyor. Müthiş arşiv Yıl 2002. Bu kez yazacağım bir başka kitabın hazırlık çalışmaları için yine Cumhuriyet gazetesinin arşivindeyim. Kitabımın konusu, “1970’ten Günümüze Gazete Manşetlerinde Kadın”. Yaptığım araştırmalar, daha önceki deneyimim, kadın konusunda en duyarlı, en çok haber yapan, kadın sorunlarına en çok yer veren, hem de birinci sayfadan duyuran ve bunları özenle koruyan gazetenin Cumhuriyet olduğunu göstermiş, bunun üzerine ben yine tası tarağı toplayıp arşive yerleşmişim. Çoğu kez personelden önce gelip onlarla birlikte çıktığım, o süreçte, ağır, kalın, sararmış, yıpranmış gazete ciltlerini tozlu raflardan görevli arkadaşların yardımıyla indirip konuşlandığım masada tek tek okuyuşumu, çıkardığım notları akşam evde gözden geçirerek yazıya döküşümü ve o zorlu çalışma temposunu unutamadım. Cumhuriyet gazetesi, siyasi iktidarın gözünü kırpmadan alıp sattığı, teslim aldığı ve hizaya getirdiği medyada biz aydınlar için bir akademi, nefes alma yeri ve sığınılacak bir limandır. Cumhuriyet gazetesi 92 yıllık geçmişiyle, adıyla, yaptıklarıyla, yazdıklarıyla, ödediği bedellerle, hakkını vererek yüklendiği misyonuyla bilimden, sanattan, tarihsel çizgisinden, evrensel kimliğinden ötürü okuldurekoldür. Yurttaşlar Cumhuriyet gazetesine sahip çıkarken aslında bir yandan da 92 yıllık bir geçmişe de sahip çıkıyorlar. Pösteki saymak Tıpkı beni içlerinden biri sayıp bağrına basan arşiv sorumlusu Edibe Buğra ve çalışma arkadaşlarının yardımlarını unutamadığım gibi. Tıpkı her sabah gazeteye gelirken sabah kahvesini birlikte içtiğimiz, kadim dostum Önder Çelik’le yaptığımız tadına doyulmaz sohbetleri unutamadığım gibi. Tıpkı “Kadınlara Dair Akılda Kalanlar” adıyla piyasaya çıkan kitabım için arşivde yaptığımız kutlamada eli, kolu, dili dolu gelen tüm yazarların içtenlikli sözlerini, hakkımı ve haddimi aşan övgülerini, Orhan Abi’nin (Orhan Erinç) “Personelden biri gibi alışmıştık sana, yeni bir kitaba daha başla” şeklindeki sözlerini unutamadığım gibi... Tıpkı beni her görüşte, eliyle huni işareti yaparak kızdırmaya çalışan, “Pösteki sayman ne zaman bitecek, kitap bitince toz alerjisi testi yaptır” diye uyaran Aydın Engin’in (ki ben ona “Tırmığın Babası” derim) sıcak ve esprili sözlerini, çıkan her kitabıma yazdığı güzel yorumları unutamadığım gibi. Tıpkı kısa sürede birçok baskı yaparak, kadın konusunda referans kitaplardan olan, başucu kitaplarından sayılan ve bana ödüller getiren kitabıma en büyük katkıyı sağlayan gazetemin vefasını, konukseverliğini, o gün kurulan ve bugüne dek firesiz ve ödünsüz gelen dostluklarımı unutamadığım gibi... Yıl 2008. Çok değerli bir dostumuokul arkadaşımı kaybetmiş ve yaşam öyküsünü yazmaya karar vermişim. “Yarım Kalan Öykü” adını taşıyan bu kitap için her zaman olduğu gi bi soluğu yine gazetemde almışım. Bu kez arşivden çok matbaa ve dağıtımdan sorumlu arkadaşım Önder Çelik’ten yardım istiyorum. Kitap, Önder’in aracılığıyla ve çok kaliteli bir baskıyla raflarda yerini alıyor. Ve ben yeri gelmişken hem Önder’e hem de köşesinde güzel yorumlarla arka çıkan yazar dostlarıma (rahmetli Oktay Ekinci’ye) yeniden ve yine teşekkürümü sunmak istiyorum. Bir okulekoldür Bu vefa içerikli girişten sonra sözün özüne gelirsek, Cumhuriyet gazetesi, siyasi iktidarın gözünü kırpmadan alıp sattığı, teslim aldığı ve hizaya getirdiği medyada biz aydınlar için bir akademi, nefes alma yeri ve sığınılacak bir limandır. Cumhuriyet gazetesi 92 yıllık geçmişiyle, adıyla, yaptıklarıyla, yazdıklarıyla, ödediği bedellerle, hakkını vererek yüklendiği misyonuyla bilimden, sanattan, tarihsel çizgisinden, evrensel kimliğinden ötürü okuldurekoldür. Bahriye Üçok’tan Muammer Aksoy’a, Uğur Mumcu’dan Ahmet Taner Kışlalı’ya verdiği basın şehitleriyle bedellerin en büyüğünü ödeyen bir aydınlanma ocağıdır. Amaç kara çalmak Kendi siyasi konumunu daha da güçlendirmek, muhalif tüm sesleri susturmak ve kısmak için hesaplı kitaplı, planlı programlı ve de bilinçli bir adım daha atılarak Cumhuriyetimizle yaşıt, adını Atatürk’ün verdiği Cumhuriyet gazetesine hem de Cumhuriyet Bayramı kutlamalarının hemen ertesinde baskın düzenlenmesine şaşırmadım! Ancak gerekçesi ni hayretle ve endişeyle karşıladım. Fethullah Gülen’le ilgili en çok yazı yazan, en çok haber yapan, cemaatle mücadele eden, teröre karşı çıkan gazete, şimdi FETÖ’cülük yaptığı iddiasıyla baskına uğruyor ha! Pes doğrusu! Bunun adı yıllar önce “Tehlikenin farkında mısınız?” manşetiyle çıkan gazeteye, yıllar sonra “Sen misin bunu yazan!” diye ağır bir bedel ödetmek ve hesap sormaktır. Tam bir kesinlikle ifade edeyim ki, amaç son kalelere kara çalmaktır. Memlekete üzülüyorum Kafamı kurcalayan, yanıt bekleyen pek çok sorumun cevabını gelecek günler verecek diye beklerken yorum ve açıklamalar batıdan ardı ardına gelmeye başladı. Le Monde, “Erdoğan Türkiye’yi Avrupa’dan uzaklaştırıyor” diye manşet attı. ABD, “Muhalif medya organlarına yapılan baskıdan derin endişe duyuyoruz” şeklinde açıklama yaptı. AGİT, “OHAL çerçevesinde yapılanlar mazur görülebilecek adımlar değildir” dedi. Yazıma noktayı değerli dostum, arkadaşım Cumhuriyet Vakfı Yönetim Kurulu ve gazetenin İcra Kurulu üyesi Önder Çelik’in eşi Semra Çelik koysun. Anlamakta ve yorumlamakta zorlandığımız ama şaşırmadığımız baskın üzerine Semra Hanım, “Ben kendime değil, memlekete üzülüyorum. Bir işe yarayacaksa, hepsi yatsın gazete için ne olacak?” şeklindeki insanı çok düşündüren ve duygulandıran bir açıklama yapmış. Şimdi ben kalkıp Cumhuriyet gazetesinin 200 kişilik ailesini kucaklayıp, Ezgi ve Ali Çelik’e yüreğimin tüm sıcaklığıyla sarılmaz mıyım? Berin Nadi’yi özlemle anıyoruz Berin Nadi, Cumhuriyet için mal varlığını vakfa bağışlamıştı. Berin Nadi için bugün Edirnekapı Şehitliği’ndeki aile mezarlığında 12.30’da anma töreni düzenlenecek Yaşamını Atatürk ilkeleri ve Cumhuriyet Devrimi’ne adayan Cumhuriyet Vakfı Başkanı, gazetemiz eski İmtiyaz Sahibi Berin Nadi’yi aramızdan ayrılışının 15. yılında anıyoruz. Berin Nadi için bugün Edirnekapı Şehitliği’ndeki aile mezarlığında saat 12.30’da bir anma töreni düzenlenecek. Atatürk’ün yakın arkadaşı şair Celal Şahir Erozan’ın kızı, Nadir Nadi’nin eşi (Yadigar) Berin Nadi, Nadir Nadi’nin sağlığı nın bozulduğu yıllardan itibaren sorumluluğunu üstlendiği Cumhuriyet gazetesinin yaşatılabilmesi, Cumhuriyet ilkelerinden ödün verilmemesi için çaba göstermişti. 1991’de Nadir Nadi’nin ölümünden sonra Cumhuriyet Vakfı’nı kuran ve İmtiyaz Sahibi olan Berin Nadi, mal varlığını Cumhuriyet gazetesinin bağımsızlığını koruyarak, sürdürülebilmesi için vakfa bağışlamıştı. l Haber Merkezi ÇİZGİLİK KAMİL MASARACI [email protected] CHP’den internet için ‘kriz masası’ CHP Genel Başkan Yardımcısı Erdal Aksünger, internet engellemeleriyle ilgili olarak CHP’de kriz masası kurduklarını söyledi. CHP’li Aksünger, 3 Kasım gecesi Türkiye genelinde başlayan internet engellemeleriyle ilgili yazılı açıklama yaptı. HDP Eş Başkanları ve milletvekillerine dönük operasyonun başladığı saatlerde uygulamaya geçirilen engellemenin Facebook, WhatsApp, Twitter ve YouTube başta olmak üzere, yaygın sosyal ağ ve haberleşme platformlarını etkilediğini söyleyen Aksünger, CHP Genel Merkezi’nde konuyu takip etmek üzere kriz masası kurduklarını açıkladı. Tespitlerinin sosyal medyaya dönük engellemenin Türkiye genelinde, tüm servis sağlayıcılarda uygulandığı yönünde olduğunu gözlediklerini belirten Aksünger, WhatsApp’ın ilk kez bu şekilde engellendiğine dikkat çekti. ‘Yeni bir darbe mi sorusu’ Aksünger sosyal medyada provokasyon yapılacağına dair dedikodular üzerine engelleme yapıldığı iddialarına ilişkin olarak da “Bu tür bahanelerin hiçbir geçerliliği olamaz, hükümetin provokasyonlara karşı önlem bahanesiyle haberleşme özgürlüğünü ortadan kaldırması halkta tedirginliğe sebep oldu” dedi. Akıllara “Yeni bir darbe mi yapılıyor” sorusunun geldiğini söyleyen Aksünger, sosyal medya ve haberleşme platformları dışında her şeyin normal şekilde çalıştığını, farklı internet omurgalarına bağlanan servis sağlayıcılarının tümünde sorun yaşanmasının hükümet kaynaklı, hukuksuz uygulama dışında başka bir açıklaması olamayacağını kaydetti. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle