02 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumartesi 5 Kasım 2016 14 Gönül Ülkü Özcan için Kadıköy Haldun Taner Sahnesi’nde bir tören düzenlendi. Gönül Ülkü Özcan uğurlandı Silivri’deki evinde hayatını kaybeden ünlü tiyatro sanatçısı Gönül Ül kü Özcan, Şakirin Camii’nde düzenlenen cenaze töreniyle son yolculuğuna uğur landı. Törene, sanat dünyasından çok sa yıda isim katıldı. Yaşlılığa bağlı nedenlerden dolayı Si livri’deki evinde 85 yaşında hayatını kaybeden ünlü tiyatro sanatçısı Gönül Ülkü Özcan için Üs küdar’daki Şakirin Camii’nde cenaze tö reni düzenlendi. Tö rene Özcan’ın kı zı Fulya Özcan, oğlu Kılıç Işılay, torunu Tarık Ündüz, Gül se Birsel, Demet Ak bağ, Erhan Yazıcı Gönül Ülkü Özcan oğlu, Volkan Severcan gibi başta tiyat ro oyuncuları olmak üzere sanat dün yasından çok sayıda oyuncu ve seven leri katıldı. Törende, ünlü tiyatro sa natçısı Özcan’ın kızı Fulya Özcan tazi yeleri kabul etti. Özcan’ın naaşı seven lerinin omuzlarında cenaze aracına ta şındı. Özcan’ın naaşı, Karacaahmet Mezarlığı’nda toprağa verildi. Varto’da 22 kişi gözaltına alındı Muş Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Müdürlüğü ekipleri, önceki gece HDP ve DBP ilçe binalarında arama yaptı. Aramaların ardından gece Varto belediye eşbaşkanları Sabite Ekinci ile Hüseyin Güneş ve belediye meclis üyesi Şerafettin Değertaş’ın da aralarında bulunduğu 22 kişi gözaltına alındı. Güvenlik kuvvetleri, dün belediyede giriş çıkışları kontrol altına aldı ve arama yaptı. Gözaltılar nedeniyle Varto’da geniş güvenlik önlemleri alındı. Muş İl Emniyet Müdürlüğü’ne götürülen belediye yöneticilerinin sorgusu sürüyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Korkut Özal’ın oğluyla beraber tabutu taşıdı. Korkut Özal toprağa verildi 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın kardeşi, eski bakanlardan Korkut Özal, dün Fatih Camii’nde kılınan cenaze namazının ardından, Turgut Özal’ın anıtmezarının yakınındaki aile mezarlığına defnedildi. Korkut Özal’ın çocukları Ali, Bahattin, Ayşegül ve Zehra Özal, cenaze namazı öncesi taziyeleri kabul etti. Törene Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Binali Yıldırım da katıldı. Korkut Özal İstanbul’daki evinde solunum ve dolaşım yetmezliği nedeniyle 87 yaşında hayata veda etmişti. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başbakan Yıldırım, camiye, Cumhurbaşkanlığı makam aracıyla birlikte geldi. 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, eski başbakanlardan Ahmet Davutoğlu, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak, Sağlık Bakanı Recep Akdağ, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan, Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç, milletvekilleri Hayati Yazıcı, Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Müezzinoğlu, İstanbul Valisi Vasip Şahin, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın oğlu Ahmet Özal, Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, eski İçişleri Bakanı Abdulkadir Aksu, Saadet Partisi’nin eski genel başkanı Recai Kutan ile Korkut Özal’ın yakınları ve çok sayıda yurttaş katıldı. l İSTANBUL/Cumhuriyet haber EDİTÖR: HAKAN AKARSU TASARIM: BAHADIR AKTAŞ ‘Anayasaya aykırı da olsa yetkimiz yok’ Anayasa Mahkemesi, iptali istenen OHAL kararnamelerine ilişkin verdiği ret kararının gerekçesinde ‘Anayasa ihlali iddiasını denetlememiz mümkün değil’ denildi Anayasa Mahkemesi, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından ilan edilen Olağanüstü Hal kapsa mında çıkarılan iki kanun hük münde kararnamenin iptal is teminin reddine ilişkin verdiği ka rarın gerekçesi ni açıkladı. 1991, 1992 ve 2003 yıl larındaki içtihat ALİCAN ULUDAĞ larında değişikliğe gittiğini açık layan Anayasa Mahkemesi, bu kararlarını eleş tirirken, “Bu yaklaşım, anaya sanın 148. maddesindeki şe kil ve esas bakımından dene tim yasağını tamamen anlamsız ve işlevsiz hale getirmektedir. Anayasanın 148. maddesi kar şısında esasa geçilerek yargısal denetiminin yapılması müm kün değildir” değerlendirmesi ni yaptı. 668 ve 669 sayılı Olağanüs tü Hal kanun hükmünde karar namelerinin bazı kurallarının iptallerine yönelik CHP’nin ta leplerini, yetkisizlik nedeniy le 12 Ekim’de reddeden Ana yasa Mahkemesi, gerekçeli ka rarını dün açıkladı. “Anayasa Mahkemesi’nin görev ve yet kilerinin düzenlendiği anaya sanın 148. maddesinde olağa nüstü dönem KHK’lerinin şekil ve esas bakımından anayasa ya aykırılığı iddiasıyla Anaya sa Mahkemesi’nde dava açıla mayacağının açıkça belirtilmiş Yargısal denetim mümkün değil İptali talep edilen 668 ve 669 sayılı KHK’nin, 15 Temmuz 2016 gecesi Türk Silahlı Kuvvetleri içerisinde örgütlenmiş olan bir cunta tarafından demokratik anayasal düzeni cebir ve şiddet kullanarak ortadan kaldırma teşebbüsü sonrasında ilan edilen olağanüstü hal kapsamında çıkarıldığı anlatılan kararda, şu sonuca varıldı: “Dolayısıyla dava konusu ku ralları da içeren söz konusu KHK, anayasının 121. maddesine dayanılarak olağanüstü hâlin geçerli olduğu dönem içerisinde çıkarılmış olan bir olağanüstü hal KHK’sıdır. Anayasanın 121. maddesi uyarınca çıkarılan dava konusu KHK hükümlerinin, anayasanın 148. maddesinin birinci fıkrasının üçüncü cümlesinde yer alan ‘olağanüstü hallerde, sıkıyönetim ve sa vaş hallerinde çıkarılan kanun hükmünde kararnamelerin şekil ve esas bakımından anayasaya aykırılığı iddiasıyla, Anayasa Mahkemesi’nde dava açılamaz. hükmü karşısında, esasa geçilerek yargısal denetiminin yapılması mümkün değildir. Açıklanan nedenlerle, dava konusu kurallara yönelik iptal taleplerinin yetkisizlik nedeniyle reddi gerekir.” olması karşısında anayasanın, anılan düzenlemelerin herhangi bir ad altında yargısal denetime konu yapılması bakımından Anayasa Mahkemesi’ne bir yetki tanımadığı açıktır” denilen kararda; hangi, kriter esas alınırsa alınsın yapılan nitelemenin anayasanın çizdiği çerçevenin dışına çıkılmaması, olağanüstü hal KHK’lerinin şekil ve esas bakımından anayasaya uygunluk denetiminin yapılmaması gerektiği öne sürüldü. ‘İçtihat değişikliğine gidiyoruz’ Anayasa Mahkemesi’nin, içtihat değişikliğine gittiğinde önceki kararlardan neden ayrıldığını açıklaması ve yeni görüşünü temellendirmesi gerektiği belirtilen kararda, mahkemenin, konuya ilişkin olarak geliştirdiği içtihadında maddi kriteri esas alarak, bir olağanüstü hal KHK’sinin gerçekten ana yasanın 121. maddesinde öngörülen KHK olup olmadığını belirlemek için yer, zaman ve konu bakımından inceleme yaptığına dikkat çekildi. AYM’nin 1991, 1992 ve 2003 yıllarında verdiği içtihatlarda “olağanüstü hal KHK’si” adı altında yapılan düzenlemelerin olağanüstü hal KHK’si niteliğinde olup olmadığını incelediği ve anayasaya uygunluk denetimi yapmak zorunda olduğunu ifade ettiği anlatılan kararda, şöyle denildi: “Mahkeme, olağanüstü hal KHK’sinden söz edebilmek için yer, zaman ve konu ölçütlerini ortaya koymuştur. Anayasa Mahkemesi bu ölçütler çerçevesinde olağanüstü hal ilanının gerekli kıldığı konuya ilişkin olmayan veya olağanüstü halin geçerli olduğu yer ya da dönem haricinde yürürlükte olacak düzenlemeleri, olağanüstü hal KHK’si niteliğinde görmeyerek bunların olağan dönem KHK’si olduğunu değerlendirip yargı denetimine konu yapmış bulunmaktadır.” Kararda; AYM’nin 2003 yılında, 10 Temmuz 1987 tarihli ve 285 sayılı KHK’nin 425 sayılı KHK ile yeniden düzenlenen 7. maddesinde yer alan “Bu KHK ile Bölge Valisine tanınan yetkilerin kullanılması ile ilgili idari işlemler hakkında iptal davası açılamaz” biçimindeki hükmünü, anayasının 125. maddesine aykırı olması nedeniyle olağanüstü hal KHK’si değil olağan KHK olduğunu ifade ederek yargısal denetime tabi tuttuğu ve yetki kanunu olmadığı gerekçesiyle anayasanın 91. maddesine aykırı bularak iptal ettiğine vurgu yapıldı. Bu yaklaşımın, anayasanın 148. maddesindeki şekil ve esas bakımından denetim yasağını tamamen anlamsız ve işlevsiz hale getirdiği savunulan kararda, “Zira olağanüstü hal KHK’lerinin yar gısal denetimi mümkün olsaydı Anayasa Mahkemesi, aynı incelemeyi yapacak ve kuralı anayasanın 125. maddesine aykırı bularak iptal edecekti. Bu tür bir yaklaşımla olağanüstü hal KHK’si niteliğinde olan tüm kuralları bu kapsam dışına çıkarmak mümkündür” ifadesi kullanıldı. ‘Denetlenme için yetkimiz yok’ Olağanüstü hal KHK’lerinin anayasaya aykırı düzenlemeler içerdiğinin ileri sürülmesinin, bunların anayasallık denetimine tabi tutulmaları için yeterli olmadığı savunulan kararda, “Olağanüstü hal KHK’lerinin Anayasa Mahkemesi tarafından denetlenebilmesi için bu yöndeki bir anayasal yetkinin açıkça tanınması gerekir. Anayasanın 148. maddesinin lafzı, Anayasa koyucunun amacı ve ilgili yasama belgeleri göz önünde bulundurulduğunda, olağanüstü dönem KHK’lerin herhangi bir ad altında yargısal denetime tabi tutulamayacağı açıktır. Anılan hükme rağmen yapılacak yargısal denetim, anayasanın bağlayıcılığı ve üstünlüğünü düzenleyen anayasanın 11. maddesiyle ve hiçbir kimse veya organın kaynağını anayasadan almayan bir devlet yetkisi kullanamayacağına ilişkin anayasanm 6. maddesiyle bağdaşmaz” değerlendirmesi yapıldı. l ANKARA CHP’nin ‘AKP için FETÖ’nün Miladı’ raporunda ‘Ne istedin de vermedik’ anlatıldı Terör tanımı Gülen için değişti Tanklar Silopi’de Ankara ve Çankırı’dan 1 Kasım’da karayolu ile çıkan 17 TIR’dan oluşan tankları taşıyan TIR konvoyu gece saat 02.40’ta Şırnak’ın Silopi ilçesine giriş yaptı. Konvoy, sıkı güvenlik önlemi alınan Silopi ilçe merkezinden güvenli bir şekilde geçerek, Habur Gümrük Kapısı yakınlarındaki Hac Konaklama Merkezi’nde konuşlandı. 12 TIR’dan oluşan tekerlekli askeri araç ve iş makineleri ise önceki akşam saatlerinde ilçeye gelerek Hac Konaklama Merkezi’ne giriş yapmıştı. l DHA IŞİD saldırdı: 1 asker şehit, 2 yaralı Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) tarafından yürütülen Fırat Kalkanı Harekâtı 73. gününü geride bıraktı. Genelkurmay Başkanlığı’ndan yapılan yazılı açıklamaya göre, Fırat Kalkanı Harekâtı sırasında dün akşam IŞİD tarafından Türk birliklerinin bulunduğu bölgeye havan topu atıldı, bir başka bölgede ise roket ve el bombası ile saldırı düzenlendi. Saldırılar da bir asker şehit olurken, 2 asker de yaralandı. TSK’den yapılan açıklamada ayrıca IŞİD’e ait 101 hedefin vurulduğu, 17 IŞİD militanının öldürüldüğü, çatışmalarda 4 ÖSO üyesinin öldüğü, 10 ÖSO üyesinin yaralandığı belirtildi. Harekât kapsamında 170 yerleşim yeri ve 1350 kilometrekare alanda kontrol sağlandığı ifade edildi. l DHA 400 metrelik tünel bulundu Mardin’in Nusaybin ilçesinde PKK’nin, sınır hattındaki modüler duvar engelini aşmak için Suriye’den Türkiye’ye tünel açtıkları tespit edildi. Güvenlik güçlerinin zeminden 7 metre derinlikte tespit ettiği tünelin yaklaşık 1.5 metre çapında ve yer yer içinde normal boylu insanın rahat yürüyebileceği büyüklükte olduğu belirtildi. Büyük kısmı Suriye tarafında olan tünel imha edildi. l DHA Biri yönetici 15 PKK’li öldürüldü Tunceli Valiliği yapılan açıklamada Pülümür ilçesi kırsalında Kızılmescik bölgesinde İnsansız Hava Aracı (İHA) tarafından tespit edilen PKK’lilere yönelik savaş uçakları ile operasyon düzenlendiği, 15 PKK’linin öldürüldüğü, PKK’ye ait 3 hedefin imha edildiği açıklandı. İçişleri Bakanlığı Basın Merkezi, öldürülen PKK’lilerden birinin örgütün “Erzurum Eyalet Sorumlusu”, “ İsa Ferhat” kod adlı İsa Teres olduğunu , terör listesinde mavi listede olduğunu söyledi.l İHA/ DHA İKLİM ÖNGEL CHP’nin hazırladığı “AKP için FETÖ’nün Miladı” raporunda Fethullah Gülen ve AKP ilişkileri anlatıldı. Raporda; Gülen hakkında 2000 yılında Devlet Güvenlik Mahkemesi’nde “Laik devlet yapısını değiştirerek dini kurallara dayalı bir devlet kurmak” suçlamasıyla dava açıldığını, AKP’nin Terörle Mücadele Yasası’ndaki terör tanımını değiştirerek Gülen’i kurtardığı belirtildi. AKP’nin bu adımı ile kurtarıldığı iddianamede Gülen’in “10 yıl içinde TSK içerisinde söz sahibi olacağı bir konuma gelmeyi planlamaktadır” belirlemesinin yapıldığı anımsatıldı. Rapor, ‘Kırmızı Kitap’ olarak bilinen MGK Kurulu Siyaset Belgesi’nde, irticanın tehdit olmaktan çıkarıldığını da kaydetti. Tanıtım ve Halkla İlişkilerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Yasemin Öney Cankurtaran sorumluluğunda hazırlanan, rapor CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun “milat” olarak kabul ettiği 2004 MGK ile başladı. 1725 Aralık 2013 Rüşvet ve yolsuzluk soruşturmalarından kısa süre önce AKP’li yetkililerin MGK kararına ilişkin yorumları raporda şöyle yer aldı. n Yalçın Akdoğan (28 Kasım 2013): 2004’teki MGK kararı Hükümet tarafından yok hükmünde kabul edilmiş, hiçbir Bakanlar Kurulu kararı alınmamış, işlem yapılmamıştır. n Mehmet Ali Şahin (30 Kasım): Bu kararla ilgili tek bir adım atmadık. n Bülent Arınç (28 Kasım): Varsayılan konuların hiçbiri gerçekleşmedi, uygulanmadı. n Ömer Dinçer (30 Kasım): MGK kararı cemaate her ne kadar karşı tedbirler öngörüyorsa da stratejik tavrı itibarıyla hükümeti köşeye sıkıştırma çabasıdır. Yandaş basının manşetlerinde ise CHP’nin Gülen Cemaati’ne yönelik soru ve araştırma önergeleri, “CHP’den Gülen’i bitirin önergesi” şeklinde yer aldı. Dönemin Dışişleri Bakanı Abdullah Gül imzasıyla 2003’te Bü yükelçiliklere gönderilen Gülen okullarının desteklenmesine ilişkin genelgelerin basına yansımasının ardından Erdoğan ve Gül’ün genelgelerin arkasında nasıl durduğu raporda şöyle yer aldı: n Tayyip Erdoğan: Teröre bulaşmadıktan, bir fiili eylemin içerisinde olmadıktan sonra ülke hassasiyetlerini koruyanlarla niçin bizim büyükelçilerimiz iletişim içinde olmasın. n Abdullah Gül: Rutin genelge. AYM’nin AKP’nin kapatılmaması kararının kritik bir çoğunlukla aldığının anımsatıldığı raporda, AKP’nin laikliğe aykırı fiilleri arasında Gülen Cemaatine destek konusunun da sayıldığı belirtildi. AKP’yi bir daha böyle bir durumla karşılaşmamak için önlem aldığının belirtildiği raporda, bu önlemlerden birinin de “İrticanın tehdit olmaktan çıkarılması” olduğu kaydedildi. Gülen 2000’de DGM’de “Laik devlet yapısını değiştirerek dini kurallara dayalı bir devlet kurmak” suçlamasıyla açılan davadan, AKP’nin Terörle Mücadele Yasası’ndaki “terör tanımı”nı değiştirmesiyle 2007’de beraat etti. Gülen’in “Gerekiyorsa ölülerinizi mezardan kaldırın ve oy kullanmalarını sağlayın” mesajını verdiği 2010 referandumundan sonra Bakanlar Kurulu kararıyla “irticanın tehdit olmaktan çıkarılması” ve “irticayla mücadele görevi bulunan devlet organlarının tasviyesi” yönünde adımlar atıldı. Raporda 1725’in milat olarak gösterilme gerekçeleri şöyle sıralandı: “Ucu Erdoğan, ailesi ve AKP kadrolarına dayanan 1725 Aralık operasyonları, AKP Hükümeti üyelerine uzanan yolsuzluk ve rüşvet çarkının üstünü örtmek, örgüte verdikleri her türlü destek, devletin stratejik kurumlarına kendi elleriyle yerleştirmeleri ve suç ortaklığı yaptıkları kumpas davaları dahil hukuka aykırı işlemlerdeki sorumluluktan kurtulmak, terörle mücadele de dahil olmak üzere iç ve dış politikadaki yanlışların ve suiistimallerin tüm sorumluluğunu FETÖ’ye yüklemek.” l ANKARA C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle