Katalog

Cuma 21 Ekim 2016 EDİTÖR: SERKAN OZAN TASARIM: ZARİFE SELÇUK Kadınlar siperde haber 11 SMICAAHKMBUÖT LOGREADLE Musul’da yeni Peşmergelerin aktif olarak yer aldığı harekâta, IKBY ile Kürt siyasi partilerine bağlı peşmergelerin yanında, Suriye ve İran başta olmak üzere, aralarında Türkiye’nin da olduğu birçok ülkeden gönüllü peşmergenin de olduğu gözlendi. İran Kürdistan Özgürlük Partisi’ne (Partiya Azadiya Kurdistane / PAK) bağlı kadın peşmergeler Navaran’daki harekâtta aktif görev aldı. Bir süre cephedeki en uç mevzide gelişmeleri izleyen kadın peşmergeler, daha sonra ağır silahlarını da alarak diğer birliklerle birlikte Navaran köyüne sızma harekâtına katıldı. Berivan Sadık adındaki kadın peşmerge “İki savaşa katıldım ve hiç yaralanmadım. Bu savaştan da zaferle çıkmak ve Kürtlerin gururuna ortak cepheolmak istiyorum” diye konuştu. Operasyonun dördüncü gününde başlatılan yeni harekât üç koldan ilerliyor Musul operasyonunun 4. gününde peşmerge Navaran’da yeni bir cephe açtı. Tılskof, Navaran ve Başika’da 3 koldan Musul’a harekât başlatıldı. Musul yakınlarındaki çoğunlukla Ezidi, Şabak Kürtleri ve Arap Hıristiyanların yaşadığı 16 köy ilk 6 saatte IŞİD’den kurtarıldı. Harekâtın ilk günü açılan Geyyara ve Hazır cephelerinin ardından dün peşmerge birlikleri Duhok kenti ile Musul arasında kalan ve çeşitli etnik kimliklerden 40’tan fazla köyün bulunduğu bölgede üçüncü bir cephe açtı. Peşmerge güçleri, Duhok’a bağlı kasabalardan olan Şeyhan yakınlarındaki Navaran köyüne girmek için sabah saat 04.00’da toplandı. Koalisyon uçaklarının bombardımanı, tank ve top atışları ve havan atışlarının ardından günün ilk ışıklarıyla operasyon başladı. Peşmergenin özel birlikleri olan Zeravani Birlikleri, Şabak köyü olduğu belirtilen Navaran’a doğru ilerlemeye başladı. IŞİD’den karşı taarruz Navaran ile çevresindeki köyler, topçular ve uçaklarla vuruldu. Sabah peşmergenin saldırısı ve Navaran’a ilerleyişine sessiz kalan IŞİD, daha sonra karşı taarruza geçerek havan ve top atışları ile saldırdı. Havanların bazıları peşmerge grupları ile operasyonu yakından izleyen gazetecilerin yakınına kadar ulaştı. IŞİD’in istihbarat toplaması için uçurduğu belirtilen, üç adet insansız hava aracı düşürüldü. 6 saatte 16 köy Operasyon kapsamında Başika yakınlarındaki Harabe Delil, Büyük Tisharabe, Küçük Tisharabe ve Pirhelan köyleri ve İmam Reza Türbesi IŞİD’den kurtarıldı. Peşmergenin Başika kasabasına 1 kilometre mesafede olduğu kaydedildi. Kontrol sağlanan köylere Kürt Bölgesel Yönetimi bayrağı çekildi. Navaran’da aynı adı taşılan Navaran köyü, Kaym, Sımaki ve Barime köyleri IŞİD’den alınırken, Fazıliye, Ömer Kapıcı ve Hursabat köyleri kuşatıldı. Tılskof tarafından Hıristiyan köyü Marora’da kontrol sağlandı. Irak Ordusu da 91’inci Tugay’ın öncülüğünde Geyyara cephesinden başlattığı 6 saat süren operasyonda Hamdaniye’ye bağlı Hristiyan nahiyesi Bertele ile Halidiye, Hebate, Salihiye, Zıbawer, Mekuk, Seydawe, Bınavere köylerini IŞİD’den aldı. Dumanlı kamuflaj IŞİD’in Başika yakınların 4 bombalı araçla saldırı girişiminin engellendiği belirtildi. Uçaklar, ablukaya alınan köylerin çevresini bombalarken, IŞİD savaş uçaklarının görüş alanını engellemek için köylerine çevresine ateş yaktı. Bu nedenle gökyüzünü dumarlar kapladı. Rudaw, peşmergelerin dinlemelerine takılan IŞİD’lilerin telsiz konuşmalarında, “Büyük bir güçle saldırıyorlar. Destek kuvvet gönderin” dediğini, Musul’dan yanıt veren IŞİD’li sorumlunun “Direnin, destek kuvvet yok” dediğini aktardı. Cephede 3 Barzani Tıslkof’ta operasyonu Irak Bölgesel Kürt Yönetimi Başkanı Mesud Barzani’nin komuta ettiği belirtilirken kardeşi Sirvan Barzani de Navaran’daki tank ve topçu birliklerini yönetti. Mesud Barzani’nin oğlu ve IBKY’nin istihbarat örgütü olan Parastin’in sorumlusu olan Mesrur Barzani, harekâtı Navaran köyüne hâkim karargâhtan takip etti. Sirvan Barzani, IŞİD’e ağır darbeler vurduklarını belirterek, “Musul bizler için çok önemli. Peşmerge özgürdür, nereye gitmek isterse gider. Koalisyonla anlaşma yapılmıştır. Gereken yerlere peşmerge girebilir” dedi. ABD’li doktorlar Harekâtın başladığı noktada ayrıca, kamuflaj giysiler içindeki ABD askeri doktorlarının yanı sıra, danışmanlık ve koordinasyon için görev almış ABD askerlerinin de bulunduğu görüldü. ABD’li sağlık görevlilerinin, üniformalarında Kürt bölgesel yönetim bayraklarının bulunduğu dikkat çekti. l NAVARAN / DUHOK Peşmergelerin Navaran yakınlarındaki toplanma bölgesine, çok sayıda tank, zırhlı muharebe aracı, zırhlı personel taşıyıcı, ağır makineli monte edilmiş kamyonetler, makineli tüfekler, top, Milan antitank füzesi gibi etkili silahlarla geldikleri görüldü. Operasyona, peşmergenin özel birlikleri olan Zeravani Birlikleri de katıldı. ‘Kente 10 kilometre kaldı’ IKBY’nin Genelkurmay Başkanı General Cemal Eminki, cephede gazetecilere ope yük destek vermek olduğunu söyledi. Eminki, Navaran köyünün alınmasının kendileri için rasyona dair açıklama yaptı. Operasyo büyük önemde olduğunu ve Musul’a 10 kilo nun önemli iki ayağının olduğunu ifade eden metre kadar yaklaştıklarını kaydetti. Navaran Eminki, birincisinin işgal altındaki köylerden operasyonu ile birlikte Başika Cephesi’ndeki IŞİD’i almak ve Başika sınırına dayanmak, ikin peşmerge birlikleri de, IŞİD’e karşı harekete cisinin ise Musul’a yönelik yakın zamanda geçmek için son hazırlıklarını yaptığı, saldırıya başlatılacak büyük operasyona bölgeden bü geçmek için talimat beklediği bildirildi. ‘Yabancıları istemiyoruz’ KDP Duhok Sorumlusu Ali Avni, Kürt güçleri olarak Musul’a girmeyeceklerini, sadece Kürdistan bölgesini koruyacaklarını söyledi. Irak hükümetinin Şengal’deki PKK’lileri Ezidi gibi göstererek maaş bağladığı ve Musul operasyonuna sürmek istediği şeklinde iddialar olduğunu kaydeden Ali Avni, buna tepki gösterdi. Irak hükümetinin Başika konusunda dürüst olmasını isteyen Avni, Irak Başbaka nı İbadi ve Iraklıların, önce Türkiye’yi Başika’ya davet ettiklerini ama şimdi ise istemediklerini söyledi. Ali Avni “Şimdi aksini söylüyorlar. böyle diyeceklerine pişman olduk desinler çıkıp gitmesini istesinler” dedi. Merkezi hükümeti eleştiren Avni, Irak hükümetinin, yabancı askere karşı çıkarken İran’ı davet etmesinin çelişki olduğunu belirterek, hiçbir yabancının gelmesini istemediklerini kaydetti. IRAK’IN KUZEYİNDE ABD PERSONELİ ÖLDÜ ABD Savunma Bakanlığı, Irak’ın kuzeyinde bir ABD ordu personelinin el yapımı bombanın patlaması sonucu hayatını kaybettiğini duyurdu. Ancak, patlamanın nerede olduğuna ya da ölen personelin kimliğine ilişkin detay vermedi. AFP’ye konuşan ABD’li bir yetkili “Personel büyük ihtimalle Musul operasyonunda öldü” dedi. ‘Barbarların önüne atıldık’ IŞİD’den temizlenen bölgelerde halk mayın korkusundan evine giremiyor. Daily Telegraph gazetesine konuşan Musullu Abbas Abbed (34), mayınlar nedeniyle evine giremediğini anlattı. Irak ordusunun 2014’te “kendilerini barbarlarla baş başa bıraktığını” söyleyen Abbed, “Irak ordusu bizi korumayı başaramadı. Onlara yeniden güvenebileceğimizden nasıl emin olacağız?” dedi. l BARZANİ’DEN AÇIKLAMA Zor olacak ama başaracağız Irak Kürt Bölgesel Yönetimi Başka nı Mesud Barzani, “Musul savaşı büyük ve zor bir savaş olacak. Ancak peşmergenin başarılı olacağından eminim. Irak ordusunun yardımı ve koalisyon güçlerinin desteğiyle başarılı olacaklarına inanıyorum” dedi. CNN International’a konuşan Barzani, ilk defa Irak ordusu ve peşmergenin birlikte operasyon yaptığına dikkat çekerek, “Peşmerge güçleri ile Iraklı güçler ortak bir şekilde tek düşmana karşı mücadele ediyor. Bu bir değişimdir. Askeri planla birlikte siyasi bir planın da olmasını isterdik” diye konuştu. Barzani, Musul operasyonu hakkında şunları söyledi: “Bu krizlerin tekrarlanmaması konusunda Musul’daki bütün etnik gruplara garanti verilmeli. Musul sonrası plan da intikam duygusuyla hareket etmenin önlenmesidir. Ayrıca halk barış içinde yaşayacaklarından emin olmalı. Farklı etnik gruplardan ortak bir yönetim oluşturulmalı” diye konuştu.l Yurt Haberleri l YABANCI CASUS ENDİŞESİ ‘Urfa, IŞİD için sığınak olmuş’ Musul’a yönelik operasyonun ge nişlemesiyle birlikte IŞİD’in örgüt içine çok sayıda casusun sızmasından endişe ettiği iddia edildi. Britanya’nın Independent gazetesinde yer alan Şanlıurfa mahreçli haberde, muhabir Kim Segupta’nın konuştuğu Belçika vatandaşı eski IŞİD’li Raşid, “Artık birçok şeyden korkuyorlar. Bombardımandan korkuyorlar, yaklaşan saldırıdan korkuyorlar ve ayrıca, aralarındaki yabancı casuslardan gerçekten korkuyorlar” dedi. İddiasına göre, IŞİD ajan olduğundan şüphelendiği, içlerinde örgütün Halep’teki güvenlik sorumlusu Ubeyde el Mağribi’nin de olduğu bir grubu daha önce kafalarını keserek öldürmüş. Haberde ayrıca Urfa için “Burası, Türkiye’de olmasına rağmen IŞİD üyeleri dahil aşırılıkçı İslamcılar için sığınak haline gelmiş durumda” yorumu yapıldı. Eski IŞİD’ci Raşid de yakın zamanda Urfa’yı terk etmek istediğini sözlerine ekledi. l Dış Haberler Demokrasiler, özgürlükler ve dindar nesiller Demokrasiyi ve özgürlükleri külliyen rafa kaldırmaya çalışan sinsi bir iradeyi temsil ediyorsunuz. Bu yüzden 15 Temmuz’u resmen “Demokrasi ve Özgürlükler Günü” ilan ettiniz. Kelimelerin içini boşaltıp anlamlarını tamamen yok etmenin peşindesiniz. 15 Temmuz’da ve o tarihin öncesinde ve sonrasında aslen neler yaşandığı bir gün er ya da geç mutlaka açığa çıkacak. Ama o zamana kadar demokrasi ve özgürlükler sizin elinizde belli ki ölçüsüzce lince uğrayacak. Devamlı kadınları ve çocukları hedefe almanız boşuna değil. Dindar bir nesil yetiştirmek istiyor, bunu da alenen söylüyorsunuz. O yüzden kadınları kapanmaya, çocukları dini eğitim almaya zorlayan kurumsal yapılar inşa ediyorsunuz. Sonra da çıkıp demokrasiden ve özgürlükten bahsediyorsunuz. Dindar nesil yetiştirmeyi marifet sayan bir iktidar, demokrasi kelimesini ağzına almak istemez. Özgürlük kelimesini telaffuz dahi etmez. Dindar ya da ateist bir nesil yetiştirmek; Demokratik ve özgürlükçü bir sistemin asla hedefinde olamaz. Bu ancak düşünce özgürlüğünü tanımayan, akılcılığa eğitim sisteminde yer vermeyen, tek tip insan yetiştirmeyi amaçlayan baskıcı bir sistemin idealidir ve çok tehlikelidir. Bir devlet politikasının odağında birilerinin inancını ya da inançsızlığını belirlemek varsa... O devlet politikası resmen faşist bir politikadır. Siz, inanç özgürlüğünü de fikir özgürlüğüyle birlikte bu ülkede çoktan en yüksek rafa kaldırdınız. Kendisini “Adam gibi” olmakla “Madam gibi” olmak arasına sıkıştırarak tarif etmekten öteye gidemeyen aklınız; Demokrasiyi de özgürlüğü de aslında saltanatınıza yönelik büyük bir tehlike olarak algılıyor. Ve alay eder gibi 15 Temmuz’u “Demokrasi ve Özgürlükler Günü” ilan ediyor. Aslında o gün, darbe bahanesiyle demokrasiye ve özgürlüklere alenen savaş açtığınız gündür. Devletin içini eski ortaklarınızla birlikte boşalttınız; Şimdi de eski ortaklarınızla hesaplaşma bahanesiyle aslında Cumhuriyetle hesabınızı tamamlama telaşındasınız. Demokrasi ve özgürlük kavramlarıyla, bu yüzden, kedinin fareyle oynaması gibi oynuyorsunuz. Demokrasiye ve özgürlüklere aslen savaş açtığınız günü koca bir ülkenin gözünün içine baka baka bayram olarak kutluyorsunuz. Biliyoruz ki, yaka yıka tırmandığınız yokuşun tepesine bir gün gerçekten varırsanız, oradan aşağıya ilk önce ve zevkle, demokrasiyi ve özgürlükleri yuvarlayacaksınız. Bunu da yeni nesle yaptırmanın peşindesiniz. O yüzden sorgulayan, düşünen, şüphe eden çocuklar yetiştirmek istemiyor; Biat eden, boyun eğen, korkutulmuş, sindirilmiş bir neslin inşasıyla coşuyorsunuz. Çocukların kalbini yerlerinden erkenden sökmeniz bundan... Onları sırtınızda taşıdığınız yüzlerce yıllık çuvallara doldurup körpe akıllarını günah tehditleriyle birlikte dev ahlak kazanlarında haşlamanız bundan... Eğer yeni nesil sizin hayal ettiğiniz gibi yetişirse; O çocuklar büyüdüklerinde kendi dogmalarını başkalarına dayatmayı ve bu arada bizzat kapanın içine kısılıp kalmayı özgürlük sanacaklar. Ve yine o çocuklar, demokrasinin bezden dev kuklalarını yapıp her 15 Temmuz’da ibreti âlem için meydanlarda cayır cayır yakacaklar. Kaçanlar gizli direniş örgütlüyor İngiliz Guardian gazetesinde, IŞİD’den kaçan Musul halkının altı aydır gizli bir “yeraltı direnişi” örgütlediği iddiası yer aldı. Peşmerge sınır kontrol noktasında gazeteye konuşan, aynı aileden iki Musullu, IŞİD karşısında gizlice örgütlenebilmek için eğitim aldıklarını ve şehrin farklı bölgelerinde direnişe katılmaya hazır gruplar olduğunu belirtti. Musullu kaynak, “Bize destek olan insanlar olduğunu biliyoruz, ancak kim olduklarını söyleyemiyoruz. Çok büyük bir hareket değil, ancak gerçekleşmek üzere” dedi l Dış Haberler. Ezidi kadınlar Rakka’ya İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW), IŞİD’in Musul’da köle olarak tuttuğu yüzlerce Ezidi kadını kamyonlarla Suriye’nin Rakka kentine kaçırdığını açıkladı. IŞİD, 2014 yılında binlerce Ezidiyi katletmiş, kadın ve çocukları ise köle olarak rehin almıştı. l Yurt Haberler C MY B