Katalog

Cuma 21 Ekim 2016 haber 10 EDİTÖR: SERKAN OZAN TASARIM: ZARİFE SELÇUK Suriye sınırındaELBHATGABSR’EKAÇEVKDİNUEOCTRĞEEDRUU El Nusra için adres ikinci YPG gerilimibelli, YPG’ninki belirsiz Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan önceki gün, kendilerine hitap etmek üzere sarayına çağırdığı 28’inci muhtar grubunun önünde, Ankara’nın Suriye’deki El Kaide uzantısı El Nusra’yla ilişkilerinin düzeyine dair itiraf niteliğinde beyanlarda bulundu. Erdoğan, 18 Ekim’de Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’le yaptığı telefon görüşmesinin içeriği hakkında içtenlikle bilgi vermeseydi, terör örgütü El Nusra’nın Ankara’dan sorulduğu gerçeği, en yetkili ağızdan teyit edilmiş olmayacaktı. Dünkü Cumhuriyet’te de okumuş olabileceğiniz şu ifadeler çıktı Erdoğan’ın ağzından: “Sayın Putin ile Halep’i konuştuk. Saat 22.00 itibarı ile hava operasyonunu durduracaklarını ifade ettiler. El Nusra’nın orayı terk etmesi konusunda ricası oldu. Arkadaşlarımıza bu konuda gerekli talimatı verdik; onlar da bu çalışmayı yapmak suretiyle, ‘El Nusra’yı Halep’ten çıkarmak ve Halep halkının bu noktadaki huzurunu sağlamak için bir çalışmanın içerisinde olalım’ diye aramızda böyle bir mutabakatı görüştük.” Bunlar, Türkiye açısından iki nedenden ötürü talihsiz ve üzücü açıklamalar... Birincisi, El Nusra üzerinde kimin hatırı vardır, örgüte kimin sözü geçer, bunun bilindiğini gösteriyor. Putin, kuşatma altındaki Halep’i terk etmemekte direnen El Nusra’yı bu inadından Ankara’nın vazgeçirebileceğini biliyor ve doğru adrese başvuruyor. İkincisi de Erdoğan’ın Putin’i boş göndermemesi... “Bizim bu terör örgütüne sözümüz geçmez” dememiş. “Talimatı verdik” diyor. Övünülmeyecek başarı Dolayısıyla Ankara’nın El Nusra’yı Halep’ten çıkmaya ikna etmek için şu günlerde bir faaliyet içinde olduğu varsayılmalıdır. Ankara, El Nusra nezdinde sonuç alırsa, bu bir başarı olarak mı görülmelidir? Bir bakıma evet; çünkü daha fazla insanın nedensiz yere ölmesinin önüne geçilmiş olacak. Başka bir açıdan ise hayır... El Kaide’nin Suriye uzantısı üzerinde nüfuza sahip olmak ve bunu açık etmek, “şecaat arz ederken sirkatin söylemek”ten farksızdır. Çünkü o zaman insanlar sizin adı geçen terör örgütü üzerindeki etki ve nüfuzunuzu hangi yardım veya desteğin karşılığında sağladığınızı haklı olarak sorarlar. Ayrıca El Nusra, terör örgütleri listelerinden çıkmak ve Suriye’de muhatap alınmak için El Kaide ile bağını geçen temmuzda hülle yoluyla koparıp adını da “Şam’ın Fethi Cephesi” olarak değiştirmiş olsa da bunu ciddiye alan çıkmadı. Baksanıza, Erdoğan bile “El Nusra” diyor. Bir de bilgi notu: El Nusra hâlâ Türkiye’nin terör örgütleri listesinde. Ver Halep’i... Erdoğan muhtarlara, Putin’le bu El Nusra babında “bir mutabakatı görüştüklerini” söylüyor. Erdoğan söylemese de gören gözler açısından Putin’le arasında bir mutabakatın olduğu açıktır. Bu, “Ver Halep’i, al Bab’ı” mutabakatı olabilir mi? KURTULMUŞ’TAN MUSUL YORUMU: Türkiye’yi rahatsız edecek bir şey yok Musul operasyonunu değerlendiren Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, “Şu ana kadar Türkiye’yi rahatsız edecek bir durum yok. Şimdilik istediğimiz gibi gidiyor. Her türlü kötü senaryoya hazırız, bunu da belirtmek isterim. Ayrıca Türkiye olabilecek kötü bir duruma seyirci kalmayacaktır” dedi. Kurtulmuş, Türkiye’nin Musul’daki pozisyonunu en başından beri ortaya koyduğunu belirterek “Musul’da nasıl bir yönetimin oluşturulacağı Musul operasyonu kadar önemlidir. DEAŞ temizlendikten sonra başka unsurların getirilmesi barışa katkıda bulunmaz” dedi. l Yurt Haberleri Belki de öyledir. Ya da “Ver Halep’i ama çok da aşağılara inme” diye mi özetlemek lazımdır bu denklemi? Zaman gösterecek. Bir mutabakat olmalı ki Halep’te siviller her gün Rus ve Suriye bombaları altında ölürken Ankara’dan çıt çıkmıyor. Yoksa yeri göğü inletirlerdi. Ankara, AzezCerablus sınır hattı boyunca 90 kilometre uzunluğunda ve yeterli görülen derinlikteki bir alanda kontrol sağlamasına izin verilmesinin karşılığında Halep’teki direnişi desteklemekten vazgeçmiş gibi görünmektedir. Buna karşılık Rus vesayeti altına girmiş Şam rejimi de Ankara’yı “Fırat Kalkanı” nedeniyle Suriye’nin toprak bütünlüğünü ihlal etmekle suçladı belki ama bunu sadece âdet yerini bulsun diye yaptı, ötesine geçmedi. Mutabakatın büyük ölçekli olanı ise St. Petersburg’da ikili ilişkileri normalleşme yoluna sokan ErdoğanPutin görüşmesinde sağlanmıştı ve önkoşulu da “Ankara’nın Suriye’deki terör örgütlerini desteklememesi”ydi. Konu, Halep halledildikten sonra sıra İdlib’deki El Nusra ile savaşmaya geldiğinde de ısınacaktır. YPG neden saldırdı? İşte tam da “Ver Halep’i...” mutabakatının mantığı işlerken, Putin’le Erdoğan’ın telefonda konuştuğu gün YPG Afrin’den doğuya doğru, El Bab yönünde harekât başlatarak IŞİD’in elindeki 8 köyü aldı ve hemen bu aksın kuzeyindeki Aktarin’i TSK desteğinde ele geçirmiş olan “ÖSO”nun önünü keserek çok şaşırttı. Bunun üzerine Türk Hava Kuvvetleri dün bu bölgedeki YPG hedeflerini bombaladı. YPG’ye yakın sosyal medya hesapları, Afrin’den uzanan kolun hedefinin El Bab’ı ele geçirmek ya da kenti ateş altında tutmaya imkân veren bir stratejik mevzilenme içine girmek olduğunu yazıyor. Kaba hesaplara göre YPG güçlerinin El Bab’a dünkü uzaklığı 19 km, “ÖSO”nun 12, rejim ordusunun ise 9 km idi. Afrin’den uzanan kol ile Münbiç’teki YPG güçleri arasında kalan mesafe ise 35 km’ye düştü. YPG taarruzu son derece ilginç bir gelişme... Şu bakımdan: YPG’nin El Cezire kantonu ve Münbiç’teki güçlerinin jeopolitiğini düzenleyen büyük aktör ABD’dir. Bu gerçeklikten kopuk olan Afrin’deki YPG’ye, başka bir deyişle bu son saldırıyı düzenleyen “batı YPG”sine tesir eden aktörler ise Rusya ve Şam rejimidir. Dolayısıyla, YPG’nin sahadaki durumu karmaşıklaştıran bu son saldırısı bağımsız bir inisiyatif ise PutinErdoğan mutabakatına meydan okumakla eşdeğerdir ve dolayısıyla yenilgiye mahkumdur. Değilse, önceden rejimin veya Rusların ya da her ikisinin de onayı alınarak hazırlanmış bir eylemse, Türkiye açısından “Fırat Kalkanı”nın daha da güneye inmesi halinde doğacak riskler hakkında bir fikir vermelidir. El Nusra’yı Halep’ten çekilmeye zorlamak için adresin neresi olduğu bizzat ev sahibi tarafından faş edilmiştir. YPG’yi durdurmak için başvurulacak adres ve bunun karşılığında ne verileceği ise ancak tahmin edilebilir. CHP’li Erdem’den Erdoğan’a: ‘Geçmişte IŞİD için arayan oldu mu?’ CHP Milletvekili Eren Erdem, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Putin’in El Nusra’nın Halep’i terk etmesi noktasında ricası oldu. Arkadaşlarımıza talimat verdik” sözlerini anımsatarak “Ne zamandan beri sen terör örgütlerinin hamisi oldun da El Nusra gibi vahhabi, selefi katilleri, Rusya bir talep ileteceği zaman seni arar hale geldi, acaba geçmişte IŞİD için de arayanlar oldu mu?” diye sordu. TBMM’de basın toplantısı düzenleyen Erdem, “FETÖ’nün Afrika’da yaptırdığı okulların tabelalarında kaç AKP’li milletvekilinin annesi veya babasının adı yazılı? MİT, bu listeyi çıkartmazsa ben çıkartırım” dedi. l ANKARA/Cumhuriyet Fırat Kalkanı’nın ilk günlerinde IŞİD ile birlikte YPG Fırat Kalkanı operasyonunun 58’inci gününde TSK, Mare hedeflerini de vuran TSK, kantonların birleşmesini önlemek Mınbiç hattında ilerleyen YPG unsurlarını vurdu. Operas te kararlı olduğunu Afrin bölgesinde gösterdi. Türkiye sınırından, Fı yonda 160 ile 200 YPG militanının öldürüldüğü açıklandı rat Nehri’nden YPG’nin kanton ları birleştirmesine izin verilme yen YPG’nin bu defa El Bab yönün de ilerlemesi üzerine TSK, YPG’yi vurdu. YPG ise dün sabah 05.50 su larında, İskende run Güntepe Hu dut Karakolu’nun bulunduğu bölgeye DUYGU GÜVENÇ Afrin’den 5 adet havan topu attı. TSK buna karşılık 07.10 07.25 arasında Afrin bölgesindeki YPG hedeflerini Fırtına obüsleri ile tekrar vurdu. ÖSO, dün sabah ise gerginliğin tırmandığı Baruzah böl gesinde kontrolü sağladı. Fırat Kalkanı’nın başlamasının ardından nehrin batısına geçilmemesi için YPG’yi hedef alan TSK bu defa batıdan ilerlemek isteyen Afrin kantonundaki YPG’lileri vurdu. Afrin’deki YPG’lilerin El BabMare teklediği ÖSO ise bu sırada Tal Malid köyündeydi. Çatışmanın şiddetlenmesinin ardından TSK başta hava operasyonuyla devreye girdi. dir” bilgisini paylaştı. TSK’nin bu açıklamalarına karşın Londra merkezli Suriye İnsan Hakları İzleme kurumu ölü sayısının 11 olduğunu ‘Türk jetlerini düşürürüz’ Minbiç yönünde ilerleme ihtimali gerginliği tırmandırdı. IŞİD’den alan kapmaca Bölgeden kaynaklara göre, TSK, YPG hedeflerine karşı hava operasyonunun önceki gün 21.1123.59 saatleri arasında yapıldığını duyurdu ve araçlar, karargâh binası, mühimmat deposu ve barınak duyurdu. Fırat Kalkanı’nın ilk günlerinde YPG’yi de hedef alan TSK, ‘siviller öldürüldü’ suçlamalarına karşı da ilk defa YPG’lilerin operasyonların Türkiye’nin Suriye’nin kuzeyindeki PYD/YPG kontrolündeki bölgeleri vurmasının ardından, Suriye’den sert tepki geldi. Suriye resmi haber ajansı SANA’nın haberine göre, ÖSO’nun ilerlemesiyle Shahba Barajı çevresini (Al Hasi, Eashiyah, Urum Al Qurah, Wardiyah, Kawl Suruj bölgelerini) IŞİD’in boşaltmasının ardından bu alanı yakında olan YPG’liler doldurmaya çalıştı ların yer aldığı toplamda 18 hedefe, 26 bomba attı. Hava operasyonunun yanı sıra karadan da 13 PYD/ YPG hedefine atış yapıldı. Askeri kaynaklar operasyonun ardından “Harekât sonucunda yaklaşık 160 ardından yaptığı telsiz konuşmalarını paylaştı. YPG’lilerin Türkçe olarak yaptığı konuşmalarda ağır kayıpların verildiğine dair ifadeler yer alırken, yardım talepleri, toplu halde durulmaması ve gözetleme Suriye ordusundan yapılan açıklamada, vurulan köylerde 150’den fazla sivilin öldüğü, gelişmenin bölgedeki tansiyonu yükselteceği belirtildi. Reuters da ordunun “Suriye hava sahasını bir kez daha ihlal etmeye çalışacak Türk savaş ve başta Hasajek bölgesinde olmak 200 PYD/PKK unsurunun etkisiz yapılmasına yönelik ifadeler yer al uçaklarına cevap verilecek ve tüm üzere kontrol sağladı. TSK’nin des hale getirildiği değerlendirilmekte dı. l ANKARA imkânlar kullanılarak düşürülecektir” açıklamasını duyurdu. Nuceyfi misillemesi Eski Musul Valisi ve Türkiye’nin eğittiği Ninova Muhafızları Komutanı Nuceyfi hakkında ‘Türk askeriyle işbirliği yaptığı’ gerekçesi ile tutuklama kararı çıkarıldı İbadi: Bu Irak’ın savaşı Paris’te 20 ülkenin katılımıyla Musul zirvesi gerçekleştirildi Fransa’nın başkenti Paris’te Musul’un IŞİD’den kurtarılmasına yönelik operasyon ve kentin geleceği masaya yatırıldı. Aralarında ABD, Türkiye, İran, Sünni Körfez ve AB ülkelerinin de yer aldığı 20 ülkenin katıldığı zirveye video konferansla bağlanan Irak Başbakanı Haydar İbadi, “Birlikler, bölgeye doğru beklediğimizden ve planladığımızdan daha hızlı bir şekilde hareket ediyor” dedi. İbadi, kentten sivillerin çıkabilmesi için insani kori dor oluşturulması yönünde çabalarının sürdüğünü belirtti. Mezhep ve etnik şiddetin yaşanabileceği yönündeki kaygıları dindirmeye çalışan İbadi, insan hakları ihlallerinin kabul edilmeyeceğini savundu. “Musul’daki savaş Irak’ın savaşıdır, Iraklılar tarafından Irak topraklarını savunmak için gerçekleştirilmektedir” dedi. Toplantının gündeminde IŞİD sonrası Musul’da nasıl bir yönetiminin yaşama geçirileceği de vardı. Fransa Cumhurbaşkanı Fran çois Hollande açılış konuşmasında, IŞİD savaşçılarının Suriye’de Rakka’ya doğru kaçtıkları yönünde kanıtların olduğunu belirtti. Hollande, militanların yeniden gruplaşmasının engellenmesi için “Ne gerekirse yapılmalı” dedi. Hollande, Musul’un cihatçı örgütten temizlenmesinin yalnızca askeri hedef olmaması gerektiğini belirtti. Hollande, “Musul operasyonu IŞİD sığınağını tam kalbinden vurduğu için çok önemli” ifadelerini kullandı. l Dış Haberler ABD SAVUNMA BAKANI Carter’dan ziyaret öncesi sıcak mesajlar ABD Savunma Bakanı Ashton Carter’ın bugünkü Ankara ziyareti öncesinde, Türkiye’ye sıcak mesajlar verdi. Carter, dün Pentagon’da düzenlediği basın toplantısında bir gazetecinin “Türkiye’nin PYD/YPG’nin kontrolündeki bölgelere hava saldırısı düzenlemesini ABDTürkiye ilişkilerinde bir çözülmeye yol açar mı?” sorusuna “Türkiye’ye saygı duyuyoruz. IŞİD karşıtı mücadelede ortaklığımız çok güçlü. Türklerle, sınır güvenliklerini sağlamada çok başarılı bir şe kilde çalışıyoruz” yanıtını verdi. AFP’ye konuşan ABD’li bir yetki li “Türk ve Irak hükümetleri arasındaki söz düellosunun çatışmaya dönüşüp Şii milislerin Musul’a girmesine sebep olacak bir etki yaratmasından ve bir mezhep çatışmasına neden olmasından” endişe ettiklerini belirtti. İki ülke arasında tansiyonun çok yükseldiğine ve kullanılan üslubun “biraz kontrolden çıktığına” işaret eden yetkili, “Bu son derece tedirgin edici bir senaryo. Türk hükümetine de söylüyoruz” dedi. l Dış Haberler MAHMUT ORAL AnkaraBağdat arasında Başika’daki Türk askerleri nede niyle yaşanan gerilim yeni bir bo yut kazandı. Eski Musul Valisi ve Haşdi Vatani (Ninova Muhafızla rı) Komutanı Esil Nuceyfi hakkın da “Türk askeri ile işbirliği yaptı ğı” gerekçesiyle tutuklama kara rı çıkarıldı. Nuceyfi’nin firarda ol duğu belirtildi. Türkiye, bir süredir Musul yakınlarındaki Başika kam pında Haşdi Vatani güçlerine aske ri eğitim veriyor. Irak Yüksek Yargı Yönetimi Söz cüsü Abdussettar Bayraktar yap tığı yazılı açıklamada, “Musul’u temsil eden üç vilayet meclisi üye si, 21 Aralık 2015’te Merkezi So ruşturma Mahkemesi’ne başvu rarak, Nuceyfi’nin yabancı ülkey le iletişime geçtiği ve Türk güçle rinin Musul’a girişini kolaylaştıra rak Duhok’taki Ze likan kampında as keri üs kurmasını sağladığı yönünde bilgi verdi” ifade sini kullandı. Bay raktar, mahkeme nin tanık getirme lerini istediğini ak tararak, “İki gün önce askeri kamp Nuceyfi tan iki tanık geldi ve açık beyan da bulundu. Mahkeme, Türk asker lerinin kampta bulunduğuna da ir resmi belge ve fotoğraflara ulaş tı” ifadelerine yer verdi. Bayraktar, Nuceyfi hakkında tutuklama kararı çıkarıldığını belirtti. Haşimi’den sonra ABD birliklerinin ülkeden ayrılmasından sonra, Aralık 2011’de Irak Yüksek Yargı Konseyi, Irak eski Cumhurbaşkanı Yardımcısı Tarık El Haşimi için “terörist gruplarla bağlantısı olduğu” gerekçesiyle önce yurtdışına çıkış yasağı getirdi, ardından da tutuklama emri çıkardı. 9 Nisan’da Türkiye’ye gelen El Haşimi için, Irak hükümetinin başvurusu sonunda 8 Mayıs tarihinde Kırmızı Bülten yayımladı. 30 Temmuz 2012’de Türkiye, Tarık El Haşimi için oturma izni verdi. C MY B