18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Salı 18 Ekim 2016 EDİTÖR: HAKAN AKARSU TASARIM: ZARİFE SELÇUK ÖzAgecanr Ne Bağdat’ın hurması, ne ‘Şii’nin yüzü mü? Suriye ve Irak’la olup bitenleri ayrıntıların labirentlerinde kaybolmadan görmeye çalışalım. İşin temelinde soğuk savaş sonrasında, emperyalizmin yeni Ortadoğu projelerinin, “AKP’nin İslamcı (dinci) uygulamaları ile örtüşmesi” yatar. ABD, AB büyükleri ve Rusya bölgede ulusal çıkarlarını geliştirmek için, “enerji politikalarına uygun yandaş yönetimler yaratma” çabaları içine girdiler. Bunun için sınırların değişmesi, ülkelerin parçalanması, bu arada Irak, Suriye ve Türkiye ayakları ile Kürdistan’ın kurulması gerekiyordu. Bölgedeki dinci (İslamcı) yönetimler, bu projenin bir parçası haline geldiler. Dinci terör örgütleri de dahil. Soğuk savaşın biteceği 80’li yıllarda anlaşıldığı için Türkiye’de, “bizim çocukların” iktidara getirilişinden hemen sonra düğmeye basıldı. İlk cephe Irak’tı; Ankara’ya imzalattırılan Çekiç Güç sayesinde Kuzey Irak Kürdistanı “üretildi”. Kandil “yaratıldı”. Irak Şii, Sünni ve Kürt olarak ayrıştırıldı, kutuplaştırıldı ve bölündü. Yeni Musul meselesi ve savaşı, bu bölünmede Irak’ın yeni sınırlarının belirlenmesi savaşıdır. IŞİD gönderilecek, onun yerine Irak Kürdistanı ABD ve AB tarafından yerleştirilecektir. AKP yönetimi (ve Erdoğan) Musul kavgasına hep mezhep (Sünni) kavgası olarak bakmıştır. AKP’nin dün Bağdat’a karşı desteklediği Mesud Barzani, bugün Bağdat ile anlaşıp IŞİD üzerine peşmergelerle birlikte yürümeye başladı, hem de ABD’nin desteği ile, Ankara’yı dışlayarak. Ankara’nın yanlışı Musul meselesine ulusal çıkarlar yerine mezhepçi (Sünni) çıkarlar yönünden bakmasıdır. Suriye’de Esad’ı karşısına alan Ankara, Musul’da da Bağdat ve Tahran ile karşı karşıya geldi, yeni bir tuzağa düştü. Dün uçak düşürme konusunda Rusya ile karşı karşıya getirilen Ankara, bugün de Musul’da, Bağdat ve Tahran’la karşı karşıya gelmiştir. Ankara’nın dış politikadaki dinci (mezhepçi) duruşu; bunu her şeyin üzerinde tutması, Türkiye’nin ulusal çıkarlarına, bütünlüğüne ve demokrasimize büyük zarar veriyor. Uluslararası ilişkiler nasıl olur? Eskiden ya sömürgeci gelişmiş devletler ya da kabile ve aşiret devletleri sınır komşuları ile sürekli kavga ederlerdi; ya sömürgeci tutumları ya da ilkel muz cumhuriyeti olmaları buna neden olur, kişisel diktatörlük güdüleri, Hitler ya da bugün Körfez ülkelerinde olduğu gibi ön plana çıkardı. Bugün uygar dünyada komşularla dış politika, “karşılıklı çıkarları dengeli bir biçimde sağlayacak biçimde düzenlenir.” Aynen bir mahallede komşuların kavga yerine, karşılıklı saygıya dayanan ilişkiler kurması gibi. Komşu ülkeler ortak çıkarlarını geliştirmek için olanaklar yaratırlar. Ticaret, ulaşım, nehirler, deniz kaynakları konularında ortak çıkarlarını geliştirirler. AB üyelerinin kendi aralarında yaptıkları gibi, ABD ve Kanada’da ya da Latin Amerika’da yapıldığı, Sanghay İşbirliği Örgütü’nde olduğu gibi. Kimsenin koskoca Cumhuriyet Türkiye’sini, komşuları ile S.ArabistanBahreyn tepişmesine çevirmeye hakkı olamaz: Ne insanlık ne uygarlık ne de demokrasi bunu gerektirir. Eskiden “Şam’ın şekeri” ne güzeldi. “Bağdat’ın hurmasını” da rezil etmeyin lütfen. Dün “Ne Şam’ın şekeri, ne Esad’ın yüzü” dediniz, her şeyi rezil ettiniz, YPG ile birlikte Suriye Kürdistanı’nı yarattınız. Sünni, Alevi, Şii, Hıristiyan, herkesle birlikte yaşamayı 21. yüzyılda daha öğrenemediniz mi? 18 EKİM 2016 SAYI: 33249 İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına Orhan Erİnç İcra Kurulu Başkanı Akın Atalay Genel Yayın Yönetmeni MURAT SABUNCU Yazıişleri Müdürü Bülent Özdoğan Haber Koordinatörü Aykut Küçükkaya Yayın Danışmanı Kadri Gürsel Reklam ve Pazarlama Direktörü Ayşe Cemal Sorumlu Müdür Abbas Yalçın Reklam Grup Koordinatörü Deniz Tufan Rezervasyon ve Planlama Koordinatörü Bülent Gürel l Görsel Yönetmen: Hakan Akarsu l Ekonomi: Olcay Büyüktaş l Dış Haberler Mine Esen Kültür Sanat: Evrim Altuğ l Spor: Arif Kızılyalın l Gece: Ayça Bilgin Demir l Yurt Haberler: Selin Görgüner l Fotoğraf: Uğur Demir l Düzeltme: Mustafa Çolak Web Koordinatörü: Oğuz Güven [email protected] Ankara Temsilcisi: Erdem Gül Güvenevler Mah. Güneş Cad. No: 8/1 Çankaya 06690 Ankara Tel: (0312) 442 30 50 İzmir Reklam Tel: (0232) 441 12 20 0530 430 74 17 Okur Temsilcisi: Güray Öz [email protected] Yayın Kurulu: Orhan Erinç (Başkan), Güray Öz (Bşk. Yrd.), Ali Sirmen, Hikmet Çetinkaya, Emre Kongar, Şükran Soner, Hakan Kara. l Muhasebe Müdürü: Günseli Özaltay l Satış Dağıtım: Tunca Çinkaya Yayımlayan ve Yönetim Yeri: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 343 72 64 eposta: [email protected] Reklam Yönetimi: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 251 98 68 eposta: [email protected] Yaygın süreli yayın Baskı: DPC Doğan Medya Tesisleri Hoşdere Yolu 34850 Esenyurt/İstanbul Dağıtım: Doğan Dağıtım Satış Pazarlama Matbaacılık Ödeme Aracılık ve Tahsilat Sistemleri AŞ Esenyurt/İstanbul Cumhuriyet’te yer alan haber, yazı ve fotoğrafların yeniden yayım hakkı saklı tutulmuştur. İzin alınmadan ve kaynak göstermeksizin yayımlamak Basın Kanunu gereğince hukuki ve cezai yaptırıma tabidir. İstanbul Ankara İzmir İmsak 05.46 05.31 05.53 NAMAZ VAKİTLERİ Güneş Öğle İkindi 07.12 12.56 15.56 06.55 12.41 15.42 07.16 13.04 16.07 Akşam 18.28 18.14 18.39 Yatsı 19.47 19.31 19.55 yorum 13 Türkiye Cumhuriyeti’nin “1” numarası ne demişti? “Tarihte bize ne yaptılar? 1920’de bize Sevr’i gösterdiler. 1923’te Lozan’a bizi razı ettiler. Birileri de Lozan’ı ‘zafer’ diye yutturmaya çalıştı! O anlaşmada masaya oturanlar, o anlaşmanın hakkını vermediler!” KTaüvrkşiyaekCumhHurHiyHeti’nin “2” numa rası, Dolmabahçe Sarayı’nda düzenlediği “Sultan 2. Abdülhamid Han Sempozyumu’nda” neler dedi? “Dini bağlamda sadece namaza değil, diğer dini vecibelere de titizlik gösterirdi. Aptestli bulunmayı prensip edinmişti. Ağzına içki koymamıştır. Özellikle Sultan Abdülhamid karakter olarak sadeliği ve temizliği seven müşfik, rikkatli, alabildiğine nazik, kibar bir devlet adamıydı!” Bir okurumuz, Abdülhamit’in torunu Ertuğrul Osman Osmanoğlu’nun, bir TV söyleşisinde, “dedesinin alkolik olmadığını, ancak Rom içtiğini” açıkladığını anımsattı! “2” numaralı koltuğa oturan, tüm AKP’liler bile, “İlk BMM Başkanı Atatürk’ü şükran ve saygıyla anarlarken”, geçen yıl bu göreve seçilen İsmail Kahraman, sunuş konuşmasında Ata’nın adını ağzına almamıştı! 2014’te Eskişehir’de yaptığı konuşmayı da anımsamakta yarar var: “Cumhuriyet’i kuran kadro pozitivisttir. Pozitivist nedir? Gördüğüne ve tuttuğuna inanır. Peki, ayeti tutuyor muyum? Hayır… Vahiy gördüm mü? Hayır… Ayeti reddederler. Özgen Acar Otomania! (3) Kavşak Cumhuriyeti kuranlar, bu yüzden dinden uzaklaştı!” HHH Azerbaycan Cumhurbaşkanı Haydar Aliyev, TBMM’ye hediye olarak, 1994’te “2” numaralı koltukta oturan Hüsamettin Cindoruk’a Atatürk’ün mareşal üniformalı resmi dokunmuş bir halı vermişti. AKP iktidara geldikten sonra, 2004’te bu halıyı TBMM’den kaldırmak istemiş, ancak başaramamıştı. 15 Temmuz’da, FETÖ darbesinde halının bulunduğu loca yıkılmış, ancak bu halı zarar görmemişti. Muhalefet, halının yeniden TBMM duvarına asılmasını isterken, AKP’li İdare Amiri Salim Uslu, loca onarıldıktan sonra, eski yerine asılmayacağını şu gerekçe ile açıkladı: “Atatürk’ün Meclis’te yüzlerce sivil resmi varken, üniformalı resminin oraya konması doğru değil! O resim kışlada olur, hiçbir şekilde Meclis’te olmaz…” Meclis, yeni yasama yılına girerken Kahraman, kuliste karşılaştığı milletvekillerinin ellerini sıkarken CHP’li Mahmut Tanal “Atatürk resimli o halı yerine asılıncaya kadar elinizi sıkmayacağım!” sözleri ile tepkisini gösterdi. HHH Türkiye Cumhuriyeti’nin “2” numaralı koltuğunda da oturan ve iki yıl öncesine kadar AKP Genel Başkan Yardımcısı olan Mehmet Ali Şahin’in sözlerini 20 Mayıs 2013 tarihli Vatan gazetesinden alıntılayalım: “Tarih kitapları bize eksik öğretiliyor. Mesela son Osmanlı padişahı Vahdettin vatan haini olarak öğretildi. Acaba böyle mi? Vahdettin hain değildi. Tarihimizi doğru okuyalım. Milli Eğitim Bakanlığı’na çağrıda bulunuyorum. Son padişah ile ilgili tarih kitaplarını lütfen değiştirelim. Çocuklarımıza doğruyu öğretelim…” HHH AKP hükümeti, 5 Kasım 2013’te Resmi Gazete’de yayımladığı bir değişiklikle Türkiye Cumhuriyeti’nin “İliş kilerin geliştirilmesine katkıları nedeniyle” yabancılara verdiği “Devlet, Cumhuriyet ve Liyakat” nişanlarından Atatürk’ün kabartmalarını ve T.C. sözünü kaldırmıştı. “Türkiye KamuSen” bu kararın iptali için Danıştay’da dava açtı. Danıştay 10. Dairesi, “nişanlardaki Atatürk kabartmasının kaldırılmasının anayasal kurallar karşısında eksik bir düzenleme olduğu için, değişikliğin iptaline” karar verdi… (Devam edecek) Günün Mizahı! Bir okurumdan gelen bir ileti: “Haydar el Abadi Irak Başbakanı… Karşılıklı polemik başladı. Malum kişi demiş ki: ‘Kim bu ya? Sen benim kalitemde değilsin, sen benim düzeyimde değilsin! Önce haddini bil. Biz, bildiğimizi okuyacağız. Alt tarafı Irak Başbakanı… Benim muhatabım olamazsın!’ HHH Haydar el Abadi kim? Elektronik mühendisi. Manchester Üniversitesi mezunu… Doktora yapmış bir başbakan... Diploması bile var!” MİT’ten IŞİD uyarısı Gelen istihbarat notu üzerine Emniyet Genel Müdürlüğü; İstanbul, Ankara, İzmir, Antalya ve Gaziantep’te önlem alınması talimatını verdi Şehidin teyzesi Yıldız Yeşildağ Sütkardeşi ve teyzesi şehidin ayakkabısını bırakmadılar Gaziantep’te IŞİD’in hücre evlerine düzenlenen operasyonda canlı bombaların kendilerini patlatması sonucu şehit olan Özel Harekât polisler İlhan Güleç (49), Hüseyin Cengiz (49) ve Yaşar Polat (24) için Gaziantep Emniyet Müdürlüğü Özel Harekât Şubesi Müdürlüğü bahçesinde uğurlama töreni düzenlendi. Törene İçişleri Bakanı Yardımcısı Sebahattin Öztürk, Gaziantep Valisi Ali Yerlikaya, milletvekilleri Mehmet Erdoğan, Abdulkadir Yüksel, Akif Ekici, Nejat Koçer, Ahmet Uzer, Mehmet Gökdağ, 5. Zırhlı Tugay Komutanı Tuğgeneral Ali Ekiyor, Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, İl Emniyet Müdürü Erhan Gülveren, şehit aileleri ve yakınları ile çok sayıda vatandaş katıldı. Törende Türk bayrak larına sarılı tabutlara sarılan şehitlerin yakınları uzun süre gözyaşı döktü. Şehit polislerden Yaşar Polat’ın annesi Emine Polat, yanındaki polise, “Bitirin artık şunları Yaşar’lar ölmesin” diyerek gözyaşı döktü. Polat’ın amcasının kızı ve sütkardeşi Sabiha Polat ile teyzesi Yıldız Yeşildağ, şehit polise hediye etmek üzere yeni aldıkları spor ayakkabısının birer tekine sarılıp öperek uzun süre gözyaşı döktü. Şehit polis memurlarından Hüseyin Cengiz’in çocukları Merve ve Aytekin Cengiz, cenaze törenine babalarının özel Harekât üniformasıyla katıldı. Ayakta durmakta güçlük çeken ve birbirlerini teselli eden kardeşlerden Merve Cengiz, “Dik duracağım, ağlamayacağım. Şerefsizler sevinme sin, dimdik burada ayaktayım” dedi. Şehit polisler Hüseyin Cengiz Osmaniye, baş polis İlhan Güleç Kahramanmaraş, Yaşar Polat ise Kilis’e götürülerek toprağa verildi Hakkâri şehidi uğurlandı Hakkâri’de PKK’lilerin karayoluna döşedikleri el yapımı patlayıcıyı infilak ettirmesi sonucu şehit olan 24 yaşındaki Uzman Çavuş Mesut Polat için Kahramanmaraş’ın Elbistan ilçesinde tören düzenlendi. Şehidin babası Mehmet ve annesi Erabia Polat ile kız kardeşleri Melike, Merve ve yakınları tabuta sarılarak gözyaşı döktü. Şehidin tabutunun önündeki fotoğrafını öpen yakınları güçlükle sakinleştirildi. Şehidin cenazesi Gariplik Mezarlığı’nda toprağa verildi. Tunceli ve Siirt’TE OPERASYON 1 asker yaralı 13 PKK’li öldürüldü Tunceli merkeze bağlı Kutuderesi vadisinde önceki gün PKK’lilere yönelik hava destekli operasyon başlatıldı. Operasyonda 1 asker hafif yaralanırken, 10 PKK’linin öldürüldüğü, 1 PKK’linin ise yaralı olarak yakalandığı belirtildi. Siirt merkez Güneşli köyü kırsal kesiminde sürdürülen operasyonda da, tespit edilen 3 PKK’li Atak helikopterleri tarafından vurularak öldürüldü. Bölgede arama faaliyetinin sürdüğü belirtildi. l DHA Roboski anması yapan 50 öğrenci üniversiteden atıldı! Isparta Süleyman Demirel Üniversitesi’nde (SDÜ) Roboski Katliamı’nda yaşamını yitirenleri anmak amacıyla düzenlenen etkinliğe katıldıkları gerekçesiyle 50 öğrenci hakkında açılan dava sürerken, öğrenciler “mahkeme kararıyla kesinleşmiş olmak kaydıyla suç işlemek” gerekçesiyle üniversiteden atıldı. Üniversiteden atılanlar arasında mezun olan öğrenciler de bulunuyor. Birgün’ün haberine göre; geçtiğimiz yıl Roboski Katliamı’nda ya şamını yitirenler için basın açıklaması yapan 40 öğrenci, açıklamanın ardından gözaltına alındı. Gözaltına alınmayan ancak açıklamaya katıldığı öne sürülen 10 öğrenci ile birlikte hakkında adli soruşturma açılan ve yargılamaları süren 40 öğrenci, üniversite yönetimi tarafından okuldan atıldı. 24 öğrenci dava açtı SDÜ tarafından okuldan atılan 50 öğrenciden 24’ü işlemin iptali için dava açtı. Milli İstihbarat Teşkilatı’nın (MİT) gönderdiği istihbarat notu üzerine Emniyet Genel Müdürlüğü (EGM), IŞİD’in Türkiye’ye yönelik eylem planladığını belirterek, 81 il emniyetini uyardı. “Acil” kodlu ve 12 Ekim tarihli yazıda; eylem düzenlenmesi riskinin yüksek olduğu iller İstanbul, ALİCAN Gaziantep, Ankara, Antalya ULUDAĞ ve İzmir olarak sıralandı ve “Örgütün Türk Havacılık sektörüyle ilgili saldırı gerçekleştirme arayışı içerisinde olduğu, ticari uçaklara bıçak, jilet ve benzeri kesici aletler veya elektronik aletlerin içerisine gizlenmiş patlayıcı made sokmayı planladığı yönünde istihbari bilgiler elde edilmiştir” denildi. Gaziantep’te önceki gün IŞİD operasyonunda 2 canlı bombanın kendini patlatması istihbaratı doğruladı. TSK’nin ÖSO ile birlikte düzenlediği Fırat Kalkanı Harekâtında IŞİD’in elindeki bölgeleri kaybetmesine misilleme olarak Türkiye’de saldırı planladığı belirtildi. Emniyet Genel Müdürlüğü, 81 il emniyet müdürlüğüne gönderdiği yazıda, MİT’in uyarılarına dikkat çekerek şöyle dedi: “MİT, DEAŞ terör örgütünün ülkemiz genelinde toplu taşıma altyapısına yönelik eylem tehdidinin son dönemde arttığı, bu bakımda metro, otobüs ve istasyonları deniz araçları, köprü geçişleri, otogarlar havaalanları gibi hedef alınması halinde önemli ekonomik sosyal olumsuzluklarakayıplara sebebiyet verebilecek ulaştırma altyapısına yönelik saldırılar planladığı, özellikle İstanbul, Gaziantep, Ankara, Antalya ve İzmir illerinde bulunan bu yerlerin yüksek saldırı riski taşıdığı, ayrıca 2016 Aralık ayı içerisinde açılması planlanan Avrasya Tüneli’nin de terör örgütlerinin eylem hedefleri arasında olduğu... MİT’in bu iki yazısına atıf yapan Emniyet Genel Müdürlüğü, illere şu talimatı verdi: “Bu doğrultuda bilhasa belirtilen yerlerde görev yapan özel güvenlik görevlileri başta olmak üzere tüm özel güvenlik görevlilerinin daha dikkatli ve duyarlı görev yapmaları yönünde uyarılmaları ve sorumlu rütbeli personel tarafından da konunun bizzat takip edilmesi hususunda gereğini rica ederim.” OHAL uygulamaları ‘sıkıyönetim’e döndü Başbakan Binali Yıldırım’ın “OHAL’i vatandaşa ilan etmedik, kendimize ilan ettik” sözlerine karşın Ankara Valiliği, “istihbarat bilgileri”ne dayanarak başkentte bir buçuk ay süreyle gösteri ve yürüyüşleri yasakladı. Valilik, “yasadışı terör örgütlerinin ilimizde eylem arayışı içinde oldukları ve bazı hazırlıklar yaptıkları tespit edildi” diyerek, Ankara ili sınırları içerisinde umuma açık alanlarda yapılacak etkinlikleri 30 Kasım’a kadar yasakladı. Umuma açık alanlarda yapılacak etkinliklerin, izne tabi olduğunu hatırlatan Valilik, emir ve yasaklamalara uyulmaması halinde, adli ve idari işlem yapılacağını açıkladı. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle