21 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumartesi 23 Ocak 2016 yorum TASARIM: SERPİL ÜNAY 16 Soygun var! ski Hazine Müsteşar Yardımcısı Hakan Özyıldız’ın kendi blogunda ve telgrafhane.org’da yayımlanan son yazılarından biri “Tahakkuk eden KDV toplansa bütçe açık vermezdi” başlığını taşıyordu. Özyıldız, Maliye Bakanlığı Muhasebat Genel Müdürlüğü’nün verilerinden hareketle diyor ki: “115 milyar lira ceza yazılmış, bunun 8 milyar lirası toplanabilmiş. Devletin ilgili kurumları 41.6 milyar lira yargı para cezası yazmışlar, sadece 0.4 milyar lirası toplanabilmiş. Trafik cezalarının yarısı bile tahsil edilememiş. Yazılan vergi cezalarının yüzde 6.5’i kasaya konabilmiş.” Özyıldız’dan bir saptama daha: “Son iki yıldır tahakkuk eden KDV’nin sadece yüzde 59’u devletin kasasına girmiş. Geçen yıl, yüzde 41’ine karşılık gelen 32.3 milyar lira, sizden, benden devlete ödemek üzere alınmış. Ama para Maliye’ye ödenmemiş, cebe atılmış.” Özyıldız, “Maliye alacağını alamayınca açık nasıl kapandı” diye sorup yanıtlamış: “Tahakkuk eden KDV’yi, kesilen para cezasını toplamayan devlet, gidip piyasalardan açık kadar borçlandı. Hazine içeride ve dışarıda parası olanlara, belki de devlete KDV ödemeyip cebine koyanlara, yüzde 10’lar civarında faiz ödedi.” Hep bir ağızdan bağırmanın tam zamanıdır: İmdattttt! Soyuluyoruz... Topal ördek E Mustafa Koç ve hayata bakış ürkiye’nin en varlıklı ailesinin veliahtıydı. Çok iyi yetiştirildi, eğitimini İsviçre ve ABD’de yaptı. Diğer ailelerde babalar daha ileri yaşlarda veya “takdiri ilahi” ile görevlerini çocuklarına devrederken Rahmi Koç çok önceden bunu yaptı, ona şans verdi. Mustafa Koç da erken yaşta geçtiği Koç Holding’in yönetiminde harikalar yarattı. Holdinge bir holding daha katacak kadar başarılı oldu, iş verdiği çalışan sayısını 95 binlere kadar çıkardı. Türkiye’deki en büyük sanayi kuruluşlarından ilk üçü, beşi mutlaka Koç’tan geldi. Beko ile yurtdışına açıldı, en bilinen beyaz eşya üreticisi oldu. (Halen de Barcelona futbol takımının formasında adı yazılı iki dünya firmasından biri Katar Havayolları, diğeri yalnızca Beko.) Golf oynayan, sualtına dalan, safariye çıkan ve her gezisinde profesyonel fotoğraf çeken, sonra bunları da “mvkphotography.com” internet adresinde herkese sunan, çok renkli biriydi. Zenginliğin gösterişinden çok, derinliğine inanır, her türlü kültür ve sanat girişimine destek olurdu. Birkaç bilim meraklısı dışında Türkiye adını duymamışken ileride Nobel alacak Prof. Aziz Sancar’ı bulup ödüllendirecek kadar öngörülüydü. Dünyanın en ünlü insanlarını, tanınmış gazetecileri sessizce İstanbul’a getirir, ağırlar, dolaştırır, kimsenin ruhu duymazdı. 2011’de, dünyanın en önemli müzelerinden New York Metropolitan’a 10 milyon dolar bağışlayıp “Osmanlı Sanatı” bölümünde Koç ailesi adına iki galeri açıldığında beraberdik. Müzesinin verdiği davetlere gururla katıldık. Aile olarak en büyük üzüntüleri, İstanbul’a büyük bir müze kazandıramamaktı. Bu amaçla 100 milyon dolar ayırmışlardı ve Ankara’dan, mekân tahsisi bekliyorlardı. Kafalarında Haliç Tersanesi veya Tepebaşı’ndaki TRT binası vardı. Eğer ayırdıkları parayı mekâna verseler, müzeye harcayacak para kalmayacaktı. Ancak maalesef AKP hükümeti, böyle bir yeri vermeye yanaşmadı, o müze hayali de gerçekleşmedi. (Dünyanın uygar ülkelerinde, SADECE AMA SADECE müzeler için arsalar tahsis edilir, bizim gibi otel, AVM yapmayı kimse düşünmez.) Mustafa Koç, bu hayali gerçekleştiremeden göçtü gitti. Espriliydi, çalışanlarının yanında durmaktan korktuğu patronlardan değildi, alçakgönüllüydü. Gazetecilerle dövizin yükselip yükselmeyeceği konusunda bahse girer, bunu yaparken de “Unutmayın, yarın 500 milyon dolar bozdurup dövizi düşürebilirim” diye espri yapmaktan kaçınmazdı. Bahsi kaybedince de sözünü tutmayı unutmazdı. “Zenginin malı gider, hizmetçinin canı gider” diye bir deyim vardır; kraldan çok kralcı olmayı anlatır. Mustafa Koç bunu bilirdi. Gazetecilere verdiği bahis yemeğinde, kendisine ait otelin restoranında sıradan otel mönüsü sunacağını görünce, “Siz sushi’yi iyi yapıyormuşsunuz, gazeteci arkadaşlarımız denemiş olur” deyip tüm servisin bir anda yenilenmesini sağlamıştı. Dün Mustafa Koç’un ölümüyle sarsılan genç insanlar, “Yahu dünya malı dünyada kalır, artık yatırım filan yok, hayatın tadını çıkaracağız” diyorlardı. Ölümüyle bile gençlere ders oldu, “Hayata bir kez gelinir, yaşayın” dedirtti. Nur içinde yatsın. T ODTÜ camisi için Özal ısrarı eçen hafta ODTÜ’deki caminin, 12 Eylül darbesi döneminde Suudi Arabistan kökenli şeriatçı Rabıta örgütünün kaynakları ile yapıldığını duyurmuştuk. Ölümünün 23. yılında saygıyla andığımız Uğur Mumcu’nun Rabıta kitabında sözünü ettiği bu olaya ilişkin yazımız üzerine dönemin ODTÜ Rektörü Prof. Dr. Mehmet Gönlübol aradı ve caminin kendisinin rektör olduğu dönemde yapılmadığını söyledi. Gönlübol’a göre, dönemin Devlet Başkanı Kenan Evren ile Başbakanı Turgut Özal, o cami için kendisine baskı yapanların başında geliyorlardı. Gönlübol, o günkü gelişmeleri köşemize şöyle aktardı: “Ben ODTÜ rektörü olduktan 15 gün sonra kendisini ODTÜ Cami Yaptırma Derneği Başkanı olarak tanıtan bir diş hekimi geldi. ODTÜ’ye cami yaptırmak istediklerini söyledi. Dernek ile Turgut Özal ailesinin bağlantısı vardı. Turgut, Korkut ve Bozkurt Özal derneğe üye idiler. [email protected] ne ne demek istediği belli: “Sembolik genel başkan olarak bir süre daha makamındasın. Bundan böyle her istediğini yapamaz, parti çizgisini aklına estiği gibi değiştiremez, parti dışından her gelene yer açamazsın.” Küçük bir gözlem daha: Delege, PM’yi belirlerken medya parıltısına, popülizme yönelmiş gözüküyor. Kimilerinin çok yüksek oy aldıklarına bakıp kendilerini fazladan önemsemeleri yanıltıcı olur! emal Kılıçdaroğlu, ABD siyasetinin diliyle K artık “topal ördek”tir. CHP’lilere göre, kurultay sonuçlarının kendisi G ODTÜ’de mescit olduğunu belirterek, camiye gerek olmadığını söyledim. Bir zaman sonra Turgut Özal beni ziyaret ederek ‘ODTÜ’ye cami yaparsak, özellikle ibadet ihtiyacı olan yabancı öğrencilere hitap etmiş oluruz’ dedi. İsteğini reddedince hışımla gitti. Bir süre sonra dönemin Cumhurbaşkanı Kenan Evren, Turgut Özal’ın ODTÜ’ye cami yapılması konusunda kendisine ısrar ettiğini bildirdi. Ben de böyle bir ihtiyaç olmadığını kendisine ifade ettim. Bu gelişmelerin ardından Turgut Özal beni bir numaralı düşman ilan etti. 1987’de rektörlük sürem uzatılmadı. Dönemin YÖK Başkanı Prof. Dr. İhsan Doğramacı, ‘Kusura bakmayın sizi yeniden rektör yapamadık. Ama, sizinle birlikte Ankara’daki diğer üniversitelerin rektörlerinin de süresini uzatmadık. Bu sizin için bir teselli olsun’ diyerek benden özür diledi.” Evren’ler, Özal’lar sayesindedir gelip vardığımız nokta. KİM KİME DUM DUMA BEHİÇ AK ÇİZGİLİK KAMİL MASARACI [email protected] Samsun’da bildiriye destek verdikleri için hedef gösterilen akademisyenler erişim yasağı talebiyle gittikleri hâkim tarafından terörist damgası yediler amsun 19 Mayıs Üniversitesi’nde (OMÜ) görev yapan 7 akademisyen hakkında, isimleri verilerek “OMÜ’deki Hendekçi Akademisyenler Hakkında Soruşturma açıldı”, “PKK’nin OMÜ’lü Hendekçi Akademisyeni ODTÜ Direnişi de İmzalamış”, “İşte PKK’nin OMÜ’deki Hendekçi Akademisyenleri” şeklinde haberler yayınlandı. Akademisyenler, kendilerini hedef haline getiren söz konusu haberlere erişim yasağı getirilmesi için Samsun 2. Sulh Ceza Hâkimliği’ne başvurdu. Hâkimlik, akademisyenlerin erişim yasağı talebini reddetti. Kararda, şu değerlendirmelere yer verildi: Duruma ‘hâkim’ değil S “1128 akademisyen tarafından sadece devletin suçlandığı, PKK’nin ve terörün hiçbir şekilde kınanmadığı, bahsinin dahi yapılmadığı bir bildiri yayınlanması doğal olarak akıl, vicdan sahibi herkes tarafından tepkiyle karşılanmış, bu konuda haber ve yorumlar yapılmıştır. İçeriğin çıkarılması istenilen haberler de bu minval üzeredir.” “Bu haberlerde, bildiriye imza atan kişilerin yaşadışı bölücü terör örgütü PKK ile aralarında bağlantı kurulması talepte bulunanları rahatsız etmekte olup bu kişiler söz konusu bildiride rahatsız 23 OCAK 2016 SAYI: 32980 İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına Orhan Erİnç Akın Atalay İcra Kurulu Başkanı Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar Genel Yayın Yönetmen Yardımcısı Tahir Özyurtseven Haber Koordinatörleri Murat Sabuncu Ayşe Yıldırım Başlangıç Yazıişleri Müdürleri Bülent Özdoğan Baydu Can Sorumlu Müdür Abbas Yalçın Görsel Yönetmen Hakan Akarsu l Haber l Ekonomi: Özgürlük! Reklam Tanıtım ve Halkla İlişkiler Genel Koordinatörü Ayşe Cemal Reklam Genel Müdürü Özlem Ayden Şalt Reklam Genel Müd. Yrd. Nazende Körükçü Reklam Grup Koordinatörleri Hakan Çankaya Deniz Tufan Rezervasyon ve Planlama Koordinatörü Bülent Gürel oldukları PKK’ye en basit ifadeyle tepki bile göstermemişlerdir. Bu bildiri ancak siparişle PKK tarafından yazdırılmak istense bu kadar yazılabilir. Bu haliyle söz konusu haberlerde bu bildiriyi imzalayanların PKK ile bağlantılı olduklarının ileri sürülmesi de son derece normal kabul edilmelidir. Bu bildiriyi imzalayanlar devleti katliam yapmakla suçlarken düşünce ve ifade hürriyetine sığınırlarken bu durumu haber yapan, kendilerini rahatsız edici buldukları ithamlarda bulunduklarını ileri sürdükleri basının düşünce ve ifade ile haber verme hürriyetinden rahatsız olmaktadırlar. l SAMSUN / Cumhuriyet CHP’Lİ ERDEM’İN DOSYASI BAKANLIKTA Merkezi Müdürü: Aykut Küçükkaya l Dış Haberler: Pınar Ersoy Olcay Büyüktaş l Kültür Sanat: Evrim Altuğ l Spor: Arif Kızılyalın l Gece: Ayça Bilgin Demir l Yurt Haberler: Selin Görgüner l Fotoğraf: Uğur Demir l Düzeltme: Mustafa Çolak Web Koordinatörü: Oğuz Güven [email protected] Ankara Temsilcisi: Erdem Gül Ahmet Rasim Sok. No: 14 Çankaya 06550 Ankara Tel: (0312) 442 30 50 Okur Temsilcisi: Güray Öz [email protected] Yayın Kurulu: Orhan Erinç (Başkan), Güray Öz (Bşk. Yrd.), Can Dündar, Ali Sirmen, Hikmet Çetinkaya, Emre Kongar, Şükran Soner, Hakan Kara. l Muhasebe Müdürü: Günseli Özaltay l Satış Dağıtım: Tunca Çinkaya 100 liralık ceza için fezleke hazırlandı B ANKARA KATLİAMINI ANANLARA SORUŞTURMA nadolu yakasında yaşamama karşın yıllar var ki iki gün öncesine kadar yolum Yeldeğirmeni’ne düşmemişti. Oysa Kadıköy’deki, adını, 17741789 yılları arasında İstanbul’un un ihtiyacını karşılamak için I. Abdülhamit tarafından yaptırılan dört yeldeğirmeninden almış olan bu yerleşim bölgesi yalnızca kilisesi, sinagogu, manastırı ile değil İstanbul’un ilk “apartman semti” olmasıyla da mimari özellikler taşır. HHH Geçen akşam Yeldeğirmeni İskele Sokak’ta bulunan Notre Dame Du Rosaire Kilisesi’nde faaliyet gösteren, belediyeye ait kültür merkezinde Jose Marti Küba Dostluk Derneği’nin düzenlediği “Küba Devriminin 57. Yıldönümü” kutlaması vardı. Küba Büyükelçisi Alberto Gonzalez Casals’ın da katıldığı, geceye ateşli Küba müzikleriyle renk katan Yanssel & Latin Trio grubunun davetlilerin coşkusunu zirveye çıkardığı bir sırada soluklanmak için sokağa çıktım. Karşıda, “Hangart” adında, içinde hiç müşteri olmayan bir kafe vardı. Girip bir kahve söyledim. Fincanımı tam yarılamıştım ki bir anda içeride bir yerlerden gelen “kızlı erkekli” gençler salt boş duran masaları değil, kafenin önündeki kaldırımı da doldurdu. Sordum; Hangart akustik konserlerin, büyükler için masal gecelerinin, standup gösterilerinin ve tiyatro oyunlarının sergilendiği bir atölyeymiş. Sonra dışarı çıkıp kaldırımdaki gençlerle konuştum. Biri Etiler’den, öbürü Cihangir’den, bir diğeri de Ataşehir’den gelmiş. Bense burnumun dibindeki Yeldeğirmeni’nin yeni yüzünü kaçırmışım. HHH Has bir Yeldeğirmenli olan sevgili dostum, yazar Mario Levi’nin “ille de Yeldeğirmeni” inadına hak verdim. Hangart’ın üç ortağından biri olan Nuray Kerkük ile biraz söyleştik. Mekânı 2015 Martı’nda açmışlar. Aylık etkinlik programını verdi, inanılmaz bir kültürsanat zenginliği. Hangart, semtte tek değil. İnsanı Yeldeğirmeni’ne çekecek daha birçok kafe, bar, atölye var çevrede. Dışarı çıktım. Biraz ileride Taksim Gezi Parkı protestolarına destek amacıyla katıldığı yürüyüşe müdahale eden polis ve bir grup faşist tarafından öldürülen 19 yaşındaki üniversite öğrencisi Ali İsmail Korkmaz’ın adının verildiği küçük bir park var. Durup düşündüm. HHH 1 Mayıs Marşı’nda dendiği gibi bizim gözden kaçırdığımız “yepyeni bir hayat” filizleniyor bu ülkede. Çektiğimiz sıkıntılara, taşıdığımız yaralara, çektiğimiz acılara işte bu filizlenen yeni hayatların sahipleri son verecek. Bundan böyle yolum Yeldeğirmeni’ne sıkça düşecek. Yeldeğirmeni’nde bir akşam A Yayımlayan ve Yönetim Yeri: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 343 72 64 eposta: [email protected] Reklam Yönetimi: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 251 98 68 eposta: [email protected] Yaygın süreli yayın Baskı: DPC Doğan Medya Tesisleri Hoşdere Yolu 34850 Esenyurt/İstanbul Dağıtım: Doğan Dağıtım Satış Pazarlama Matbaacılık Ödeme Aracılık ve Tahsilat Sistemleri AŞ Esenyurt/İstanbul Cumhuriyet’te yer alan haber, yazı ve fotoğrafların yeniden yayım hakkı saklı tutulmuştur. İzin alınmadan ve kaynak göstermeksizin yayımlamak Basın Kanunu gereğince hukuki ve cezai yaptırıma tabidir. İstanbul Ankara İzmir İmsak 05.46 05.29 05.50 NAMAZ VAKİTLERİ Güneş Öğle İkindi 07.16 12.23 14.52 06.58 12 .07 14.40 07.17 12.30 15.07 Akşam 17.17 17.04 17.31 Yatsı 18.40 18.26 18.51 akırköy Cumhuriyet Başsavcılığı, CHP milletvekili Eren Erdem hakkında 4 Ocak 2016’da yurtdışına giden bir kadının üstünü aratmadan geçirdiği iddiasıyla fezleke hazırladı. Dokunulmazlığının kaldırılması istemiyle hazırlanan fezleke TBMM’ye sunulmak üzere Adalet Bakanlığı’na yollandı. Fezlekede Erdem’e kendisine üzerinde silah olup olmadığının sorulduğu, Erdem’in silahı olduğunu söylediği ancak vermeyeErdem ceğini beyan ettiği aktarıldı. Fezlekede Erdem’in bu davranışı ile 100 TL idari para cezası olan Kabahatler Kanunu’nun 32. maddesi olan “emre aykırı davranış” suçunu işlediği ifade edildi. l İSTANBUL / Cumhuriyet Sultanahmet saldırısında tutuklu sayısı 13 oldu Savcı ifade almadı Ankara’da 10 Ekim 2015’te, 102 sivilin katledildiği canlı bomba saldırısı ile ilgili DİSK, KESK, TMMOB, TTB tarafından 13 Ekim’de Sirkeci’de yapılmak istenen ancak polisin müdahale ettiği anma eylemine katılan 42 kişi hakkında soruşturma başlatıldı. DİSK Genel Sekreteri Arzu Çerkezoğlu, KESK Eş Genel Başkanı Lami Özgen ve Türk Tabipleri Birliği 2. Başkanı Raşit Tükel’in de aralarında bulunduğu yaklaşık 30 kişi şüpheli olarak ifade vermek için Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi’ne geldi ancak savcı Emniyet’te ifade verilmesini istedi. Basın açıklamasının ardından adliye binasına girmek isteyen grup, polis tarafından bir süre kalkanlarla engellendi. Terör ve Örgütü Suçlar soruşturma bürosuna çıkan grup yazılı savunma verdi. Sultanahmet’te meydana gelen 10 kişinin öldüğü 15 kişinin de yaralandığı bombalı saldırıya ilişkin İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar bürosunca yürütülen soruşturma kapsamında bir kişi tutuklandı. Soruşturma kapsamında toplam tutuklu sayısı 13 oldu. Ankara’da 4 gün önce gözaltına alınan Suriye uyruklu Ö.R.’nin Sultanahmet’teki bombalı saldırıyı gerçekleştiren teröriste para verdiği iddia ediliyor. l İSTANBUL / Cumhuriyet DÜZELTME VE ÖZÜR Yazarımız Meriç Velidedeoğlu’nun dünkü yazısının başlığı, “Unutmadan” olacaktı. Bu teknik hata için yazarımızdan ve okurlarımızdan özür dileriz. C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle