21 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumartesi 23 Ocak 2016 EDİTÖR: CAN DOKER haber 11 JIll BIden’dan eğitim vurgusu 0152016 öğretim yılının ilk döneminde 2 karne alan öğrencilerin sürpriz konuğu İstanbul’a gelen ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden’ın eşi Jill Biden oldu. Jill Biden, Ortaköy’deki Zübeyde Hanım Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’ni ziyaret ederek öğrencilerin gelecek planlarını dinledi. Kendisi de eğitimci olan Dr. Jill Biden, karnelerini alan öğrencileri tebrik etti. Kız öğrencilerin sevgi gösterisiyle karşılanan Biden’a torunu Naomi ile damadı Howard da eşlik etti. Jill Biden, öğrenciler tarafından hazırlanan ve insan hakları temasına vurgu yapılan duvar çalışması hakkında öğrencilerden bilgi aldı. Öğrencilerin duvarda beyaz güvercinlerle beraber engelli bir bireyi resmetmiş olması Biden’ın dikkatini çekti. Biden, öğrencilere hitaben konuşmasında eğitimin önemine vurgu yaptı, kadın ve kızların başarısının ülkeler için büyük önem taşıdığının altını çizdi. “Çünkü kızları ve kadınları tam potansiyeline ulaşmayan hiçbir ülke kendi potansiyeline tam olarak ulaşamaz” ifadesini kullandı. (DHA) Türkiye’ye karşı sabırlar taşıyor... BD Başkan Yardımcısı Joe Biden’ın bir yıl kadar sonraki Türkiye ziyareti; “nelerin, nasıl değiştiğini” sergilemesi açısından çok çarpıcı. Biden 2014 sonlarında Türkiye’yi, Körfez’deki monarşik yönetimlerle birlikte Suriye’ye “kime gittiğine bakmaksızın umarsızca silah sevk etmekle” itham ettiği ünlü “Harvard konuşması” yüzünden “özür dilemek” durumunda kalmıştı. Hoş, kendisi sonradan “özür dilemediğini”, “haberleri düzelttiğini söyledi”. Ancak o dönemde Türkiye’ye yaptığı ziyaret vesilesiyle Cumhurbaşkanı Erdoğan ve ailesi ile samimi teması, bir nevi “gönül alma” niteliği taşımıştı. Biden yine Türkiye’de... Bu kez manzara çok farklı. Mesele salt Suriye de değil. ABD yönetiminden IŞİD’le savaşta “gönülsüzlük”, bunu Kürtleri hedef seçmek için fırsat olarak kullanmak eleştirisi ile “sınırın mühürlenmesi” talebi hepimizin malumu. Bizim açımızdan ne hikmeti kaldıysa artık! Zira “inada bindirilmiş” Suriye politikalarıyla memleket katliamların yaşandığı, radikal cihatçıların kol gezdiği bir diyara döndü. Olup bitenleri ortaya serip eleştirmek cesareti gösİZLENİM teren herkes de baskı ve itibarsızlaştırma politikalarıyla hedefte. Bunu en iyi Cumhuriyet biliyor. Gazetemizin Yayın Yönetmeni Can Dündar ve Ankara Temsilcisi Er CEYDA dem Gül, yasadışı KARAN silah sevkıyatını sergiledikleri için iki aya yakındır “esir”. HHH İşte Biden bu koşullarda ziyaretinin gayri resmi ayağında mesaisinin azımsanmayacak bir kısmını otoriterleşmeye itiraz edenlere ayırdı. Dün aralarında benim de bulunduğum gazeteciler ve sivil toplum örgütlerinin temsilcileriyle 1 saati aşkın buluşmasında, düşünce, ifade ve basın özgürlüğüne dair çok güçlü mesajlar verdi. Basına kapalı toplantıyı “kayıtdışı” olduğu için paylaşamayacağım ancak izlenimim ABD yönetiminin rahatsızlığının “had safhaya” ulaştığı. Ve bugünkü resmi temaslarda Türkiye’yi yönetenleri “bu gidişatın sonuçları olacağı” yönünde uyaracağı. Amerikalıların dün Biden’ın basın açıklamasına da yansıyan, diğer üst düzey yetkililerin de dile getirdiği vurguları şöyle: 4Düşünce özgürlüğü, ifade özgürlüğü ve medya özgürlüğü en temel insan hakkıdır. Evrensel değerler sınırları aşar. Demokrasinin olmazsa olmaz koşuludur. Türkiye’de gidişat aksine. Bunun sonuçları olur. 4Bir ülkenin gelişmesi için en başta eleştiri özgürlüğü gerekir. İlerleme ancak kültür, din yahut bilim de olsun “Orthodoksi”ye meydan okumakla mümkün olabilir, “özgürlüğün solunmadığı” yerde değil. 4Türkiye bölgeye örnek teşkil eden canlı bir demokrasi olmalı. Ancak basına gözdağı, internet özgürlüğünün kısıtlanması ve akademisyenlerin ihanetle suçlanması kötü örnek oluşturuyor. 4Güneydoğu’daki savaşa karşı “barış çağrısı” yapan bildiri yüzünden hedef seçilen akademisyenlerin “ihanetle” suçlanması kabul edilemez. ABD Büyükelçisi John Bass’ın tweet’lediği ikazı bizzat Obama ve Biden’ın duruşunu yansıtıyor. 4Fikirleri ifade etme, politikaları eleştirme, baskı ve cezalandırmadan korkmadan farklı fikirler önerme özgürlüğü yoksa, Türkiye “fırsatları harcar”. Benim anladığım Türkiye’yi yöneten siyasi heyetin Batılı müttefikleri “yaka silker” hale getirdiği, Batılılar nezdinde memleketin “değerini azalttığı”. AB ile “sığınmacı rüşveti” üzerinden kameralar önünde “gülücüklerle” atılan adımların sahteliğinin herkes farkında. Amerikalılar “Donald Trump’ın” etkisinde ve bu yaşananlarda AB’nin Türkiye’yi “Müslümanlık” etiketli “dışlayıcı” politikalarını da sorumlu tutuyorlar. Ancak gelinen noktada durumu izaha yetmiyor. Şöyle ki: “Ben kendi adıma Biden’a, bu gelinen noktada siyasal İslamcılık doktrininin etkisi olduğu kanaatimi dile getirip Batı’nın Türkiye’de Aydınlanması’nı ihmal edip, laik ve seküler kesimi desteklememesini eleştirdim. Zira bu kabaca toplumun yarısını teşkil etmekte...” Kesin olan tek şey “sabırların taşmakta olduğu”... Çok üst düzeyde bir ABD Dışişleri yetkilisi, bu durumu, Avrupa’dan işittiğimiz rivayetleri doğrulayarak şöyle dile getirdi: “Avrupalılar bize Türkiye’yi NATO’dan çıkartalım dediler. Biz itiraz ettik.” İşler bu raddeye varmış vaziyette... A Jill Biden ABD BAŞKAN YARDIMCISI BIDEN, CAN DÜNDAR’IN AİLESİYLE GÖRÜŞTÜ Cesur bir baban var Silahla değil A siyasetle çözülmeli MAHMUT LICALI/SERTAÇ EŞ İstanbul temaslarının ilk gününde basının önemini vurgulayan Biden, “Biz hükümetsiz basına inanıyoruz” diye konuştu. Ege Dündar’a “Gurur duymalısın” dedi TEMASLARIN PERDE ARKASI ALİ ÇELİKKAN BD Başkan Yardımcısı Biden’ın AKP, CHP ve HDP’li milletvekilleriyle gerçekleştirdiği yuvarlak masa toplantısını, MHP protesto ederek katılmadı. Kürt sorununu anlamak için bu toplantıyı gerçekleştirdiğini belirten Biden, “7 yıldır Obama’nın Suriye, Irak özel görevlisiyim. İrlanda sürecini iyi biliyorum. Amerika’nın ırkçılık tarihinden çıkmasını iyi biliyorum ama yine de bilmeye ihtiyacım var. Sizi bunun için dinlemek istiyorum” diye konuştu. Görüşmede HDP heyetinin Kürt sorunuyla ilgili bilgi vermesinin ardından Biden’ın silahla çözüm olmayacağını, mutlaka bir siyasi çözüm gerektiğini anlattığı belirtildi. İrlanda sürecinden bahseden Biden’ın “İrlanda’da Sinn Fein IRA görüşmeleri bizi son derece zorladı. Sonuç itibarı ile çözüm diyalogla sonuçlandı” dediği öğrenildi. Görüşmede Biden’ın, Kürt sorununun çözümünün Türkiye ve ABD’nin lehine olacağını ifade ettiği belirtildi. Biden’ın bölgede istikrarın sağlanmasının önemli olduğunu vurguladığı ve Türkiye için en önemli gündem maddesinin çözümü sağlamak olduğunu ifade ederek, “Diyalog ve siyaset merkezinde bu sorun çözülmeli” dediği aktarıldı. Biden’ın bölgede devam eden çatışma ortamında sivil ölümlerle ilgili kaygılı olduğunu söylediği ve Ortadoğu’da yaşanan gerilime dikkat çekerek Türkiye’nin duruşunun önemli olduğunu kaydettiği belirtildi. Başkanlık sistemi tartışmaları da görüşmede gündeme geldi. Biden, “Biz başkanlık sistemi ile yönetilen bir ülkeyiz. Başkanlık sisteminin bu meseleleri çözeceğine inanıyorsanız buna karar verecek olan sizsiniz. Eğer Kürt meselesinin çözümüne katkı sağlayacaksa siz karar verebilirsiniz” dedi. AKP’li milletvekilleri de yeni anayasanın çözüme giden yolu da açabileceğini, ancak PKK terörünün uygun ortamı baltaladığını savundu. l ANKARA A İrlanda örneğini verdi BD Başkan Yardımcısı Joe Biden, İstanbul temaslarının ilk gününde basın, ifade özgürlüğü vurgusu yaptı. MİT TIR’ları haberi nedeniyle tutuklanan gazetemiz Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar’ın eşi Dilek Dündar ve oğlu Ege Dündar ile de özel olarak görüşen Biden, Ege Dündar’a, “Çok cesur bir baban var” diye seslendi. Biden’ın, Dilek Dündar’la görüşmesine basın özgürlüğü damga vurdu. Biden, “Eşinizin tutukluluğu konusunu Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan’la görüşüyoruz. Dünyadaki tüm gazeteciler bu tutuklukla ilgilenip, kendilerini özdeşleştiriyorlar. Biz basının önemine inanırız. ABD Eski başkanlarından Thomas Jefferson’ın çok ünlü bir sözü vardır: ‘Basınsız hükümet mi, hükümetsiz basın mı diye sorarsanız, hükümetsiz basını tercih etmekte hiç tereddüt etmem’ demişti. Biz de buna inanıyoruz” diye konuştu. Biden’ın daha sonra görüştüğü isimler arasında katledilen Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi’nin eşi Türkan Elçi ve katledilen gazeteci Hrant Dink’in eşi Rakel Dink de vardı. Ölenler anısına karanfil ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden Sultanahmet camisini ziyaret etti. Daha sonra Sultanahmet Meydanı’ndaki Dikilitaş’a geçen Biden, burada eşi Jill Biden, damadı Howard Krein ve torunu Naomi Biden’la birlikte terör saldırısında Torunu Naomi ölenlerin anısına karanfil bıraktı. Eşi Jill Joe Biden Türkiye ‘fırsatları harcar’ İstanbul’a önceki akşam gelen Biden, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başbakan Davutoğlu ile yapacağı görüşmeler öncesi dün ilk olarak siyasi partilerin temsilcileri ile yuvarlak masa toplantısında buluştu. Biden, Mustafa Koç’un ölümü nedeniyle başsağlığı dilediğini söyleyerek, “Mustafa Koç ve ailesinin Türkiye’ye özellikle eğitim alanında büyük katkıları olmuştur” dedi. Biden bazı STK temsilcileriyle de biraraya geldi. Biden’ın Conrad Oteli’nde görüşme yaptığı isimler arasında gazetemizin Genel Koç’a taziye Yayın Yönetmeni Can Dündar’ın eşi Dilek Dündar ve oğlu Ege Dündar da vardı. Ğörüşme sonrası gazetecilerin sorularını yanıtlayan Ege Dündar, görüşme davetinin özel olarak yapıldığını ve diğer görüşmelerden ayrı olarak gerçekleştiğini kaydetti. Ege Dündar şunları söyledi: “Bana babamızın durumunu, iyi olup olmadığını sordu. Bana çok cesur bir babamın olduğunu söyledi. Gurur duymam gerektiğini söyledi. Gereken her şeyi yaptıklarını, basın özgürlüğü için konuşmaya devam edeceklerini söyledi. Desteğini bildirdi. Biz de ona bu inceliği gösterdiği için teşekkür ettik. Amerika’nın demokrasi modelinin basın özgürlüğüne değer verdiğini, bu değeri de bizim burada taşımaya çalıştığımızı söyledik.” Biden temaslarına başlamadan önce yaptığı ilk açıklamada da basın ve ifa Akademisyenlere destek de özgürlüklerinin herkesin özgürlüğü olduğuna dikkat çekti. Biden, “Yalnız Türkiye’ye değil, bütün ülkelere özgürce eleştirebilmenin, özgürce nefes almak kadar gerekli olduğunu anlatmaya devam edeceğiz” dedi. İfade özgürlüğünün “temel özgürlüklerden bir tanesi” olduğunu vurgulayan Biden, “Basın ve ifade özgürlüğü yalnızca Amerikan değerleri değil tüm insanlığın değerleridir. Bizim sözünü ettiğimiz özgürlükler Türk halkı için yeni değildir; onlar sizin anayasanızda vardır” diye konuştu. “Barış İçin Akademisyenler”i kastederek, 1000’den çok akademisyenin düşüncelerini ifade ettikleri için kovuşturmaya uğramaları konusuyla ilgili ABD’nin Ankara Büyükelçisi Bass’ın düşüncelerini açıkladığını anımsatan Biden şu görüşünü dile getirdi: “İfade özgürlüğü en temel özgürlüklerden bir tanesidir. Basın özgürlüğü herkesin özgürlüğüdür.” Başkanlık da görüşüldü YARSAV: Hukuk dışı ara rejim yaşıyoruz KEMAL GÖKTAŞ ‘PYD Fırat’ı geçmemeli’ Toplantıda, Türkiye ile ABD arasında alttan alta sorun olmayı sürdüren PYD konusu da gündeme geldi. Biden, “PYD’yi biz farklı görüyoruz, PKK bizim de uluslararası arenada da terör örgütü olarak kabul edilen bir örgüt ancak biz PYD’yi PKK’den ayrı görüyoruz. Ancak, PYD’nin Fırat’ın ötesine geçmesi söz konusu olamaz. O bizim de hassas olduğumuz konu” görüşünü dile getirdi. MHP’den katılım olmadı Görüşmeye katılmayan MHP’li Oktay Vural, yabancı bir devlet adamının etrafında Türkiye’nin iç meselesinin “yapısı ve zihniyeti belli temsilcilerle konuşulmasının milliyetçi duruşa ters olduğunu” kaydetti. ARSAV (Yargıçlar ve Savcılar Birliği) Yönetim Kurulu’nun bir ay önce açıkladığı “Eşitlik, Özgürlük ve Kardeşlik Türkiyesi İçin Çağrı” başlıklı bildiri, sosyal medyada yeniden gündeme geldi. Bildiride, yargı mensuplarına “duygusal ya da milli hislerle değil, evrensel hukuk anlayışıyla” terörle mücadelenin hukuk içerisinde yapılmasını sağlamakla görevli oldukları anımsatılıyor. “Hukuk dışı bir ara rejim” yaşandığı saptaması yapılan bildiride, devlet görevlilerinin suç işlemeleri yönündeki emirlere uymamaları gerektiği vurgulanarak, “insanlığa karşı suçlarda” zaman aşımı süresinin olmadığına dikkat çekiliyor. YARSAV Başkanı Murat Arslan, bildirinin haklılıklarını ortaya çıkardığını belirterek, bölgedeki hukukçulara “Devlete sa Y dakat, devleti hukuk sınırları içinde tutmaktır” uyarısında bulundu. YARSAV Başkanı, bildirinin 23 Aralık 2015 tarihinde yayımlandığını ve derneğin internet sitesine konulduğunu, ancak medya kuruluşlarına iletmekte sorun yaşanmış olabileceğini söyledi. Arslan, Cumhuriyet’e yaptığı açıklamada, bildirinin içeriğindeki görüşlerin haklılığının bir ay içinde ortaya çıktığını ifade ederek “Ancak sosyal medyada bir ay sonra gündeme gelmesinin nasıl geliştiğini bilemiyoruz. Akademisyenlere yönelik linç kampanyasından sonra bazı odaklar bunu fark edip harekete geçmiş olabilir. Her şeye karşın biz olaylar bu kadar büyümemişken uyarımızı yapmıştık. Bu çağrıyla Türkiye’nin barışa ne kadar ihtiyacı olduğunu belirtmek istemiştik” dedi. l ANKARA Erdoğan’ı ‘katil’ olarak niteledi Chomsky: Erdoğan, Kürtlere Chomsky baskıcı bir tutum sergiliyor ‘NATO’dan çıkaralım’ ünyaca ünlü ABD’li düşünür ve dilbilimci Noam Chomsky, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan için “katil” ifadesini kullandı. Al Jazeera televizyonunda gerçekleştirilen söyleşide Chomsky, “Erdoğan’ın Kürtlere karşı baskıcı, şiddetli bir tutum sergilediğini” belirterek Erdoğan’ı “katil” olarak niteledi. “Son derece otoriter bir rejim söz konusu... 90’lı yıllardaki korkunç politikaları yeniden oluşturuyor. Siz adına ne derseniz deyin” ifadelerini kullanan Chomsky, söyleşiyi gerçekleştiren Mehdi Hasan’ın “Siz ne dersiniz” sorusunu “Ben katil derim” şeklinde yanıtladı. Erdoğan’ın, mücadele ettiği bu grupları “terörist” ve “cani” olarak tanımladığının hatırlatılması üzerine Chomsky’den ilginç bir yanıt geldi. Chomsky “Esad da mu D haliflerinden bahsederken aynı şeyleri söylüyor” dedi. Söyleşide Chomsky’nin PKK hakkındaki görüşleri, Erdoğan ve Putin arasındaki gerilim, 2016 ABD başkanlık seçimleri gibi konular da ele alındı. İlk bölümü bu akşam TSİ 21.30’da Al Jazeera’de yayınlanacak olan söyleşinin ikinci bölümü 29 Ocak’ta ekrana gelecek. Chomsky, 1128 akademisyen tarafından imzalanan ve devletin Güneydoğu’daki uygulamalarını eleştiren “Bu suça ortak olmayacağız” başlıklı bildiriye imza atmıştı. Erdoğan ise Chomsky için “ABD Büyükelçiliği, Chomsky’yi davet etsin, misafir edelim. Bölgeyi, bu akademisyen sıfatlı 5. kol elemanlarıyla değil, kendi gözleriyle görsün” demişti. l Dış Haberler Servisi Bildiriye imza C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle