21 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cuma 15 Ocak 2016 haber EDİTÖR: ELİF TOKBAY TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN Size mi soracağız ne yazacağımızı... >> Baştarafı 1’de hali yaşanıyor, insanlar yaralıları taşıyamıyor, cenazesini bile kaldıramıyor. Bir yanda IŞİD’in intihar bombacıları, öte yanda PKK’nin kör şiddeti, siyasi alanı kilitleyen terörü ve bir de devletin tankları, binlerce askeri, artık aylarla ifade edilen sokağa çıkma yasakları, ölçüsüz ve hukuksuz operasyonlarıyla insanlar için yaşanamaz hale getirilmiş şehirler… Ülkede yaşayanları ve yurtdışından gelen misafirleri koruyamayan bir iktidar var. Hem IŞİD terörünü, hem PKK terörünü, hem de devletin uyguladığı terörü görüyor, izliyor ve çekinmeden yazıyoruz, yazacağız. Bazıları bizden kayıtsız ve şartsız bir şekilde devletten yana olmamızı, devlete destek olmamızı, devletin terörle mücadele ederken yaptığı hukuksuzlukları, işlenen ağır suçları görmezden gelmemizi istiyor. Eğer bazı gerçekleri yazarsak terörden, terör örgütlerinden yana davranmış, onların ekmeğine yağ sürmüş sayılırmışız, devletin yanında yer almalıymışız. Bunu söyleyenler, hukuksuz bir devletin ne anlama geldiğini, nereye doğru gidildiğini hiç düşünmüyorlar. Hukuktan sıyrılmış bir devletin, terör örgütünden bir farkı kalmayacağını anlamıyorlar. Aklı başında bir kimsenin, hukukla bağlı demokratik bir devletin terörle mücadelesine şaşı bakması söz konusu bile olmaz. Cumhuriyet’in ilkeleri ve yayın politikası bellidir. Cumhuriyet’i teröre, terör örgütlerine hizmet etmekle, destek vermekle suçlamak olsa olsa, karanlık ve kirli işleri, ağır suçları olanların hedef ve gündem saptırmak amacıyla yapacakları kof ve boş bir itham olmaya mahkumdur. 6 Fatura hep başkasına! Sedat Peker nihayet soruşturma ALİCAN ULUDAĞ . .. . YINE HEDEF GOSTERDI 4Cumhuriyet’e: Benim ülkemdeki bir gazete... 4Akademisyenlere: İfade hürriyeti meselesi değil 4HDP’lilere: Siyasetçi değil maşalar 4Yargıya: İnanıyorum, gereğini yapacaklar umhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Paris ve Sultanahmet saldırılarının ardından çıkardığı manşetler üzerinden Cumhuriyet’i hedef gösterdi. “Çok da ağrıma gitti” diyen Erdoğan, “Fransa’daki Paris saldırısını manşetlerinden benim ülkemdeki bir gazete ‘Fransa Çocuklarına Ağlıyor’ başlığıyla verdi. Fakat Sultanahmet’teki olayı ‘Katliam Ülkesi’ diyerek sunması, bizi şaşırtmadı” dedi. “Ama umuyorum birilerinin aklını başına getirmiştir” sözleri dikkat çeken Erdoğan, “Böyle şey olabilir mi? Sen bu ülkenin bir yayın organısın ve benim ülkemi ‘katliam ülkesi’ olarak sürmanşetten veriyorsun. Bu utanç verici çifte standart insanlık tarihine kara bir leke olarak kaydedilmeye devam edecektir” dedi. Erdoğan’ın konuşmasından satırbaşları şöyle: 4 İFADE HÜRRİYETİ DEĞİL (Akademisyenlerin bildirisi) Bunların vatan, millet diye bir meselesi yoktur. Bunlar sadece ülkemizi, vatanımızı nasıl karıştırırız bu milleti nasıl birbirine düşürürüz, bunun gayreti içindeler. Bu mesele kesinlikle demokrasi, hak ve özgürlükler, düşünce ve ifade hürriyeti meselesi değildir. Mesele devletin ve milletin bekası meselesidir. Unutulmasın ki devletin olmadığı yerde ne özgürlük olur ne demokrasine hak, ne hürriyet. Devletin olmadığı yerde sadece kaos, kan ve gözyaşı olur. 4 MANDACI ARTIKLARI Terör örgütünün yanında yer almak için ancak o bildiriye imza atan sözde akademisyenler gibi ruhunuzun kirlenmesi, kararması, her türlü insani hasleti yitirmiş olmanız lazım. Milletimizin bu mandacı artıklarına hak ettikleri cevabı vereceklerinden şüphe duymuyorum. 4 TALİMAT İlgili kurumlarımıza sesleniyorum. İlgili kurumlarımızın da anayasa ve yasalarımıza göre açık suç teşkil eden bu ihanet karşısında, anayasal ve yasal gerekenleri yapacaklarına inanıyorum. Buradan asla taviz verilemez. 4 HDP’LİLERE Sadece bu sözde akademisyenlerin değil, kimi siyasetçilerin benzer tavırlar içinde olduklarını üzüntüyle görüyorum. Terör örgütünün güdümündeki siyasi parti ve siyasi arenada yer alan bu temsilcilerini hiç saymıyorum. Benim gözümde artık onlar siyasetçi değil terör örgütünün bir maşasıdır. 4 KILIÇDAROĞLU’NA... Ana muhalefet partisinin genel başkanı çıkıyor, terör örgütünün propagandasına alet olmasından duyduğu pişmanlığı dile getiren bir televizyon programcısını eleştiriyor. Terör örgütünün propagandasına devam etmeliymiş. 4 SEN DE HENDEK AÇIVER Aynı zat daha önce hendekçi teröristleri de ‘arkadaşı’ olarak ilan etmişti. Beyefendi, bir kazma kürek de sen eline al, sen de git orada hendek açıver. Bu partinin kimi mensupları da çatışmalarda yaralanan teröristleri hastanede ziyaret etmekten, güvenlik güçlerini tahkir etmeye, teröristlerle dayanışma ilanları asmaya kadar sergilemedik kepazelik bırakmadılar. Bu iktidar 13 yıldır tek başına yönetiyor ülkeyi. Takip ettikleri dış politikayla ülkeyi terör örgütlerinin önce arka bahçesi sonra hedefi haline getiren AKP şimdi faturayı hep yaptığı gibi başkalarına kesmeye çalışıyor. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan dün Cumhuriyet’in iki gün önce attığı “Katliamlar ülkesi” manşetini eleştirdi. Dedi ki: Ağırıma gidiyor. Paris saldırısını manşetlerinden benim ülkemdeki bir gazete “Fransa çocuklarına ağlıyor” başlığıyla verdi. Fakat Sul tanahmet’teki olayı “Katliam ülkesi” diyerek sunması bizi şaşırtmadı. Ama umuyorum, birilerinin aklını başına getirmiştir. Böyle bir şey olabilir mi ya, bu ülkenin yayın organısın “Katliam ülkesi” diye sürmanşetten veriyorsun. Erdoğan aynı konuşmada; ülkenin Güneydoğu illerinde uygulanan sokağa çıkma yasaklarından sivil ölümlere, ortaya çıkan iç savaş görüntülerine karşı bildiri yayımlayan “Barış İçin Akademisyenler” grubunu da ikinci kez hedef aldı. “İlgili kurumları” harekete geçmeye çağırdı. Bir kısmı bir süredir iktidarın emrine giren “yargıdaki ve üniversitedeki” ilgililer bu “emri” yerine getirmeye başladılar. Rafa kalkan demokrasinin tek adam yönetimine yeni ayıplı bir sayfa daha açıldı, 301 hortlatıldı. Gerginliğin nedeni ve öznesi Herkesi korkutacağını, boyun eğdireceğini sanan Erdoğan ne yazık ki, kışkırtıcı ve zehirli üslubunu devam ettiriyor. Kamplaşmayı, düşmanlığı, ötekileştirmeyi tahrik ediyor. Bunu öfke dolu bir tavırla yapıyor ve eden, hâlâ onu, politikalarını, uygulamalarını yazabilen, eleştirebilen bir medya var; inadına direniyor. Elbette, bedelini ödemeyi göze alıyor, Can Dündar ve Erdem Gül örneğinde görüldüğü gibi ödüyor da. Erdoğan, yandaş medyadan yargıya, bürokrasiden özel sektöre, YÖK’e, rektörlere Farklı sese tahammülü yok kadar çoğu kişi ve kuruma “emir” vermeye, diz çöktürmeye alışık. Ancak Cumhuriyet’i Anayasayı rafa kaldırdığı için her dehâlâ tanımadı, anlayamadı. Biz onun adamdiğinin kanun olacağı, uyulacağı sanısıları gibi ne emir alır, ne diz çökeriz. Üstena kapılmış. Aykırı, farklı tek bir sese talik, ne manşet atacağımızı ne yazacağımıhammülü yok. Rafa kaldırdığı anayasa, zı kimseye de sormayız.. Bugün, iki gün önparlamenter demokrasilerde olduğu gibi Cumhurbaşkanı’nı sorumsuz kılıyor. An ceki Erdoğan’ın “kabullenemediği” manşelaşılan o ki, Erdoğan’ın anayasada tek uy ti, Diyarbakır’da PKK’nin sivilleri hedefe aldığı eylem ve Sur’dan gelen yeni fotoğrafduğu ve beğendiği düzenleme de bu “sorumsuzluk” hali. Buna harfiyen uygun dav lar üzerine tekrarlıyoruz. Biz gazeteciliğin temeline “barış”ı alıyoruz. Ve barış gazeteciliği ranıyor. İstiyor ki, o sorumsuz olarak konuşsun, herkes dinlesin, buyruk olarak ge yaparken, ölümleri, acıları ayrıştırmıyor, birreğini yerine getirsin. Elindeki devlet iktida biriyle yarıştırmıyoruz. Dün de böyleydi yarın da böyle olacak. rını kullanarak çevresine topladığı kifayetSevseniz de sevmeseniz de... siz muhterislerle epeyce bir çevreyi susturdu, korkuttu. Ama, başta Cumhuriyet olmak üzere bir türlü boyun eğmeyen, istediğini yapmayan, gazetecilik yapmakta ısrar bundan siyasi çıkar umuyor. Kendisi sorumsuz olmasa, ülkede bağımsız ve tarafsız, demokratik bir yargı kurumu olsa ceza kanunundaki “halkı birbirine karşı kin ve düşmanlığa tahrikten” hesap vermesi gerekecek ölçüde bir gerginliğin nedeni ve öznesi oluyor. Özgürlükçü Hukukçular Derneği (ÖHD) Ankara Şubesi, “barış” bildirisine imza atan 1128 akademisyeni “Oluk oluk kanlarınızı akıtacağız, akan kanlarınızla duş alacağız” sözleriyle hedef alan organize suç örgütü lideri Sedat Peker hakkında suç duyurusunda bulundu. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, dilekçeyi işleme koyarak Peker hakkında soruşturma başlattı. Dilekçeyi alan Ankara Basın Suçları Soruşturma Bürosu Savcılığı, bir soruşturma numarası verdi. Bu da Peker hakkında resmi bir soruşturma başlatıldığı anlamına geliyor. Soruşturmanın nasıl sonuçlanacağına ise Basın Savcılığı karar verecek. l ANKARA C Ümran Roda Suvağcı (ortada) çıkışta açıklama yapmak istemezken, EğitimSen Hakkâri Şube Başkanı Süleyman Aşkan, “Savaşı istemeyenlerin sayısı Türkiye’de giderek artacak” dedi. Beko’dan tek kişilik eylem Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Başkanı Kani Beko, organize suç örgütü lideri Sedat Peker’in akademisyenlere hitaben söylediği “Oluk oluk kan akacak, kanınızla duş alacağız” mesajını Twitter’dan tüm bakanlara tek tek gönderdi. Beko, aynı cümleyi hiçbir ek yapmadan Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’dan, İçişleri Bakanı Efkan Ala’ya, Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu’ndan, Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan’a, hatta AKP Sözcüsü Ömer Çelik’e kadar tüm bakanlara ve AKP üst düzey yöneticilere gönderdi. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, 301. maddeden resen soruşturma başlattı DÜZCE Düzce Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Latife Akyüz, bildiriye imza attığı gerekçesiyle görevinden uzaklaştırıldı. Savcılık da hakkında “terör örgütü propagandası yapmak”tan soruşturma başlattı. Akyüz için yakalama kararı çıkarıldı. “terör örgütü propagandası yapma suçundan” şüpheli olarak ifadesinin alındığı açıklandı. Eğitim Sen Bartın Şubesi tarafından yapılan yazılı açıklamada, Yrd. Doç. Dr. Doğan’a TCK’nin 301’inci maddesi gereği, “Türklüğü, Cumhuriyeti veya TBMM’yi alenen aşağılama’ suçundan ise soruşturma başlatabilmek için Adalet Bakanlığı’ndan onay istendiği bildirildi. Yrd. Doç. Dr. Doğan, Bartın Üniversitesi’ndeki görevinden alındı. ma görevlileri araştırma görevlisi Adnan Şahin, Melek Zorlu, Onur Özgür, ve Savaş Dede hakkında idari soruşturma başlattı. Akademisyen avı YALOVA Yalova Üniversitesi’nde görev yapan araştırma görevlileri Hande Gülen, Selda Altınok ve Dr. Onur Yıldız hakkında inceleme başlatıldı. Latife Akyüz HAKKÂRİ Hakkâri Ünive sitesi Yabancı Diller Yüksek Okulu’nda okutman olarak görev yapan Ümran Roda Suvağcı, Hakkâri Cumhuriyet Savcılığı’nın talimatıyla üniversitede gözaltına alındı. Savcılıkta ifadesi alınan Suvağcı serbest bırakıldı. SİVAS Akit’ten tam sayfa liste BARTIN Bartın Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sosyal Antropoloji Anabilim Dalı Bölüm Başkanı Yrd. Doç. Dr. Hülya Doğan’ın, Bartın Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturma kapsamında, KOCAELİ Kocaeli Üniversitesi Rektörü Sadettin Hülagü, 19 akademisyen için “gereğinin yapılacağını” söyledi. Hülagü, “Söz konusu devletin birliğiyse akademik özgürlük olmaz” dedi. TUNCELİ Tunceli niversitesi Rektörlüğü, bildiriyi imzalayan Yrd. Doç. Dr. Ahmet Kerim Gültekin, Doç.Dr. Candan Badem, Yrd. Doç.Dr. Gürçağ Tuna ile araştır Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Rektörlüğü, bildiriye imza atan Tıp Fakültesi öğretim üyesi Prof.Dr. Ali Çeliksöz’ün bütün idari görevlerinden ayrıldığını belirterek, hakkında idari ve cezai soruşturma açıldığını açıkladı. SAKARYA Sakarya Üniversitesi, araştırma görevlisi Serkan T., Afer K. ve doktora öğrencisi Bekir H. hakkında Sakarya Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturma başlatıldı. ‘Cezalandırılmaları doğru değil’ ahçeşehir Uğur Eğitim Kurumları kurucusu ve Bahçeşehir Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Enver Yücel, bildiriye kurum olarak katılmadıklarını belirtirken “İmza attılar diye ‘sizi biz okuldan atıyoruz ya da çıkarıyoruz’ diyemeyiz. Bir suç işleniyorsa, bir terör B Akit gazetesi Danıştay üyelerini hedef göstermiş, ardından Danıştay baskını gerçekleşmişti. varsa devlet de bunun üzerine gidiyorsa siz bu devlete katlediyor diyemezsiniz. Şahsen o bildiriye katılmıyorum ama 1100 akademisyen böyle söylemiş, onların da söz hürriyeti hakları vardır. Öğretim üyelerinin cezalandırılmasını şahsen çok doğru bulmuyorum” diye konuştu. Enver Yücel stanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Güneydoğu’daki olaylarla ve sokağa çıkma yasaklarıyla ilgili olarak ‘Bu suça ortak olmayacağız’ başlığıyla “Barış İçin Akademisyenler İnisiyatifi’ tarafından yayımlanan bildiride imzası bulunan 1.128 akademisyen hakkında resen soruşturma başlattı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu’nca, bildiride imzası bulunan akademisyenlerden kendi yargı alanında bulunan üniversitelerde görev yapan ve bu bildiriye imza atan akademisyenler hakkında, TCK’nin 301. maddesinde hükme bağlanan, “Türk milletini, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni ve devletin kurum ve organlarını aşağılamak” suçu ile TMK’nin 7. maddesinde belirtilen “Terör örgütü propagandası yapmak” suçlarından resen soruşturma başlatıldı. l Haber Merkezi İ Kullandığı nefret dili ile tanınan Akit gazetesi “Bu suça ortak olmayacağız” başlıklı bildiriye imza atan akademisyenlerin isim listesini yayımladı. Gazete, “İşte o ihanet bildirisine imza atan akademisyenlerin tam listesi” başlığıyla binin üzerinde akademisyenin ismine tam sayfa yer verdi. Gazetenin internet sitesinde ise aynı isimler “Terör destekçisi ihanet bildirisine imza atan akademisyenlerin tam listesi yayımlıyoruz” notuyla paylaşıldı. Dombralı saldırı Barış İçin Akademisyenler İnsiyatifi’nin internet sitesi “yasartim” isimli bir hacker grubunun saldırısına uğradı. Sitenin arka planında geçen seçimlerde Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın seçim şarkısı olarak kullandığı ‘Dombra’ çalındı. Davutoğlu: Fikir özgürlüğü değil aşbakan Ahmet Davutoğlu, barış için bildiri imzalayan akademisyenlere, başbakan olarak değil, akademisyen olarak sorular yöneltti. “Bu bildiriye yansıyan provokatif dil, fikir özgürlüğü kapsamında değerlendirilemez” diyen Davutoğlu, “Meşru güçler B dışında silahlı güçlere izin veren tek bir hükümet var mıdır? Parlamento dışında birtakım yönetimler ilan etmesine izin verilir mi? Devlet ile terör örgütünü eş tutmanız hangi demokrasi anlayışınıza, akademik yetkinliğinize dayanıyor? Devletin DEAŞ’a karşı verdiği mücadele yi de yanlış ve haksız buluyor musunuz? 5 aylık bebeğin ne suçu vardı? Terör örgütünü hiçbir eleştiriye tabi tutmamanızı neyle açıklıyorsunuz? Dün gece 5 aylık bebeği katleden terör örgütünün eylemlerini benimsiyor musunuz” sorularını yöneltti. l ANKARA/Cumhuriyet C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle