28 Aralık 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
EKONOMİ 8 YAPISAL SORUNLAR ARTIYOR iyasi belirsizliklerin, güvenlik risklerinin arttığı, kurun rekor kırdığı yılın ilk 7 ayında imalat sanayii seyri yapısal dönüşüm ihtiyacını açıkça ortaya koyuyor. Türk Sınai ve Kalkınma Bankası’nın (TSKB) önceki gün yayımladığı “Çarklardan Çiplere: Temmuz Ayı İmalat Sanayi Alt Sektörleri Üretim Değerlendirmesi” raporuna göre, Türkiye ekonomisi önemli bir kavşakta ve 2015 yılı da her anlamda sıra dışı bir yıl olmaya aday görünüyor. Raporda dikkat çekenler şöyle: 4 Düşük petrol ve emtia fiyatlarından kısıtlı ölçüde yararlanabilen imalat sanayi rekabette zorlanıyor. 4 Küresel ölçekteki fiyat oynaklıkları Türkiye imalat sanayii yapısına ilişkin sıkışmaları ortaya koydu. Mevcut yapının sürdürülebilirliği hızla aşınıyor. 4 1990’lar ve 2000’lerde ülke ekonomisinin gelişiminde önemli bir rol üstlenen demirçelik sektörünün hurda ithalatıyla yol alamayacağı, ortadüşük teknolojili sektörlerin imalat sanayi içindeki ağırlığının maliyeti, otomotivinşaat sektörleri belirlenimli bir imalat sanayiinin rekabet gücündeki aşınma, uzun yılın belirgin mesajları olarak sıralanabilir. 4 Tüm fiyatlar düşerken imalat sanayi Gümrük Birliği sonrasında ilk kez bu kadar DOLAR AVRO FAİZ BORSA CUMHURİYET ALTIN ALTIN 24 AYAR 3.0280 3.4 kuruş TASARIM: SERPİL ÜNAY 3.3750 1.3 kuruş 11.24 0.07 puan 74.993 866 puan 730.14 1.98 lira 109.25 30 kuruş EDİTÖR: PELİN ÜNKER Çarşamba 23 Eylül 2015 İmalatta çarklar sıkıştı mevcut yapı sürdürülemez yarattığı kırılganlıklar nedeniyle mevcut yapının sürdürülebilirliği hızla aşınıyor Kamu ihale TSKB raporuna göre imalat sanayiinde rekabet zorlaşırken, fiyat oynaklıklarının reformuymuş! S Kur oynaklıkları kuvvetli bir koruma kalkanı altına alınıyor. İmalat sanayi yapısının dönüşüm ihtiyacı ortada. Sektörler arası entegrasyonu gözeten bir yol haritası gerekiyor. 4 Temmuzda imalat sanayi üretimindeki artışın önemli bir kısmı 2015 Temmuz’da geçen yıla göre daha fazla çalışma günü olmasından kaynaklandı. Yani çarklar yavaşladı. 4 Haziran dışında imalat sanayi üretimindeki zayıf seyir, TL’nin dolar karşısındaki kaybı ve petrol ve emtia fiyatlarındaki düşüş seyri ithalatın miktar bazında artmasına yol açıyor. 4 Diğer yandan ocaktemmuz döneminde hammadde ve ara malı ithalatı dolar bazında önceki yıla göre yüzde 15 geriledi. Bunda ihracattaki yavaşlama ve küresel fiyat düşüşleri etkili oldu. 4 İmalat sanayiinde yurtdışı satışlar temmuzda Avro bazında yüzde 2 arttı. Paritedeki gerilemenin etkisi sürse de ihracat pazarlarındaki belirsizlikler ihracatı olumsuz etkilemeye devam ediyor. 4 Özellikle BDT ve Ortadoğu pazarlarında toparlanma beklentisinin zayıf olduğu da düşünüldüğünde 2015 yılı imalat sanayi ihracatının 2014’ü yakalaması zor. 4 Aylık rakamlar çok küçük umutlarla, kısır umutsuzlukların arasında kaybolmaya değil yapısal sıkışma ile yüzleşmeye ve çıkışa kafa yormaya davet ediyor. l Ekonomi Servisi İŞTE BEKLENTİLER Gıda İmalatı: İhracat pazarlarındaki olumsuz koşullar ve parite etkisi nedeniyle üretim endeksindeki artış beklentilerin altında. Ağustosta kapasite kullanımı düşük. Ana metal sanayi: Artan belirsizlik ve inşaat sektöründe yavaşlamayla birlikte ihracatın yanı sıra iç talebin de gerilemesi bekleniyor. Tekstil ürünleri: Üretimde kan kaybı yavaşladı, hazır giyim ihracatı ve ithalat vergileri üretimi destekledi. Avrupa talebinde iyileşme umut veriyor. Hazır giyim: İran, Irak, İtalya ve İspanya sektöre destek verdi. TL’nin değer kaybının ihracatı ve dolayısıyla üretimi desteklediği tahmin ediliyor. Motorlu kara taşıtları: Avro/TL’deki hızlı artış iç pazarın ivme kaybedeceğini gösteriyor. Avrupa pazarındaki canlılık ise devam edecek. Kimyasallar: İran ile nükleer anlaşma, Çin’den gelen olumsuz sinyaller ve yüksek petrol stokları ile temkinli üretim tablosu oluştu. Eczacılık ürünleri: Üretim artarken kur artışı ile maliyetler de yükseliyor. Yeni ilaç üretim kapasitesi dikkate alındığında çift haneli büyüme görülebilir. Makine teçhizat: Belirsizlik ve kur etkisiyle durgunluk sürecek. Elektrikli teçhizat: İç belirsizlikler nedeniyle azalan tüketici güveni, olası yatırım malı talebini erteleme kararları nedeniyle endekste yüzde 03 gerileme öngörülüyor. Diğer metalik olmayan mineraller: Üretimi zayıf inşaat büyümesi etkiliyor. İç pazar belirsiz, sektörün ihracatında da umut gözükmüyor. Diğer ulaşım araçları: Yıl başından bu yana üretim ilk kez geriledi. Suudi Arabistan ile yapılan sözleşmeler satışları artırabilir. ürkiye için büyüme tahminini düşüren yabancı kuruluşlara İspanya’nın ikinci büyük bankası ve Garanti Bankası ortağı BBVA da eklendi, BBVA, dün yaptığı açıklamada Türkiye için makro projeksiyonlarını revize etti. Bu yıl için GSYH büyüme tahminini yüzde 3.5’ten 3.0’a indiren BBVA, 2016 için büyüme beklentisini ise yüzde 4.0’dan 2.7’ye düşürdü. Türkiye için 2015 enflasyon tahminini yüzde 7.0’dan 7.7’ye çıkaran BBVA, 2016 için beklentisini ise yüzde 6.6’dan 7.0’a yükseltti. Gelecek 6 ayda Türkiye’nin para politikası sisteminin da Tahminler kötüleşiyor T ha dar faiz koridoru ve tek bir politika faiziyle basitleştirilmesini bekleyen BBVA, gecelik borçlanma faizinin yüzde 9.25’e yükselmesini, gecelik borç verme faizinin yüzde 10.75 olmasını beklediğini vurguladı. Cari açık 2015 tahminini 35 milyar dolardan 38 milyar dolara çıkaran BBVA, 2016 beklentisini ise 43 milyar dolardan 38 milyar dolara düşürdü. Dolar/TL için 2015 ve 2016 tahminlerini 3.12 ve 3.30 olarak ifade eden BBVA, yıl sonunda 2 yıl vadeli gösterge tahvilde faizin yüzde 11.5 olmasını beklediğini de bildirdi. en önümüzdeki dönemin tek sihirli sözcüğü olduğuna inanıyorum, reform reform reform..” Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, NTV’deki yayında dün aynen böyle dedi. Öncelikle iki reformu kastediyordu: “Biri vergi”, diğeri de “şeffaflık ve yolsuzlukla mücadele anlamında yeni Kamu İhale Kanunu.” Kamu İhale Kanunu’nu yenileme gereğini “şeffaflık sağlama ve yolsuzlukla mücadele” ile açıklamak tek anlama gelir: Mevcut düzenin şeffaf olmadığı ve yolsuzluklara açık olduğu. Maliye Bakanı Şimşek, ilk iki yılı Hazine’den sorumlu, son altı yılı da Maliye Bakanlığı’nda olmak üzere tam sekiz yıldır bakanlık görevi yürütüyor. AKP iktidarı, Kamu İhale Kanunu’nu devre dışı bırakan, ihaleyi düzenleyene istediği firmaya istediği bedelden ihale yapma yetkisi veren değişiklik, kararname veya özel yasaları çıkarırken, Şimşek kabine üyesiydi. HHH Şimdi onlara bir göz atalım: Sağlık Bakanlığı’nın kamuözel sektör işbirliğiyle yaptırdığı sağlık kompleksleri, Türkiye Kömür İşletmeleri’nin şirketlerden kömür alımı, Yüksek Seçim Kurulu’nun seçim malzemesi alımı, BOTAŞ’ın sıvılaştırılmış doğalgaz alımı, Milli Eğitim Bakanlığı’nın FATİH projesi kapsamındaki bilgisayar ve donanım alımı; ÖSYM’nin sınav malzemesi alımı, Kamu elektrik şirketlerinin alımları, TRT’nin AA’ya yaptıracağı programlar, Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın alımları, Başbakanlık’ın inşaat işleri, Marmaray, Türkiye’nin G20 dönem başkanlığı için satın alıacağı mal ve hizmet alımları ile yapım işleri. Yukarıda sıraladığım kurum ve alımlar, Kamu İhale Kanunu’na tabi olmayacak listenin tamamı da değil üstelik. Sadece bir bölümü. Bugün reform marifetiyle sihir beklenen yasanın AKP döneminde nasıl delik deşik edildiğini görmek isteyenler, 3. maddeye bakabilir. Bu madde, tam rekabetin işlediği kamuya açık ihaleler yerine, doğrudan alım yapılabilecek yani yolsuzluğa açık olma potansiyeli büyük olan “istisna”ları düzenliyor. AB’ye uyum kapsamında 2001 krizi sonrasında çıkarılan Kamu İhale Kanunu’nun ilk metninde, yasayı devre dışı bırakan “istisna” sayısı sadece beş taneydi. İstisna listesi a harfinden başlıyor ve f’ye kadar gidiyordu. Bugün yasayı açıp baktığınızda, istisna listesinin u harfine kadar uzadığını görebilirsiniz. Alfabede harfler bitti bitecek. Listenin u’ya kadar uzaması, yapılan yasa değişiklikleriyle bu kanundan kaçmak anlamına geliyor. Siz eklenen her harfi müteahhit zenginleşmesi olarak da okuyabilirsiniz. Ezcümle, eğer Maliye Bakanı Şimşek, liste f’den u’ya uzarken, doğru zamanda “şeffaflık ve yolsuzlukla mücadele” adına itiraz edebilseydi, bugün reform kelimesine sihirli anlamlar yükleme ihtiyacı hissetmeyecekti. “B Alfabede harf bitiyor Makam aracı artışı terördenmiş! aliye Bakanlığı, kamudaki taşıt alımlarının 10 kat arttığına ilişkin haberler üzerine açıklama yaptı. Açıklamada, 2015 yılı içerisinde terör örgütlerine yönelik mücadelenin hız kazanması nedeniyle, önceki yıllarda daha çok yıl sonuna doğru yapılan bazı harcamaların öne çekildiği kaydedildi. Bu bakımdan dikkat çeken idarelerden birinin Emniyet Genel Müdürlüğü olduğu belirtilen açıklamada, “Emniyet Genel Müdürlüğü bütçesinden 2014 yılı ilk 8 ay içinde taşıt alım giderleri kapsamında hava taşıt alımları için yaklaşık sadece 900 bin lira harcanmışken, 2015 yılında ilk 8 ay içerisinde helikopter alımı nedeniyle yaklaşık 76 milyon 900 bin lira harcanmış bulunmaktadır. M Ayrıca TOMA, zırhlı personel taşıyıcı ve diğer taşıtlar için 2014 yılı ilk 8 ayında yaklaşık 34 milyon lira harcanmışken, daha önce ifade edilen gerekçelerle 2015 yılının söz konusu döneminde aynı nitelikteki harcamalar için yaklaşık 207 milyon lira harcanmıştır” denildi. Taşıt alımlarında bir önceki yıla göre ciddi artışa sebep olan bir diğer konunun, Orman Genel Müdürlüğü tarafından ilgili kanun kapsamında Savunma Sanayii Destekleme Fonu aracılığıyla alınmış olan hava taşıtı alımlarına ilişkin olduğu belirtildi. Geçen yılın ilk 8 ayında söz konusu kalemden yaklaşık 15 milyon 650 bin lira harcanmışken, 2015 yılı ilk 8 ayında bu tutar 296 milyon lira olarak gerçekleşti. l ANKARA Merkez, doları uçurdu aiz tarafında bir adım atmak için ABD Merkez Bankası’nın (Fed) faiz artırımlarına başlamasını bekleyeceğine işaret eden Merkez Bankası (TCMB), Fed’in faizleri değiştirmemesi ardından beklendiği üzere eylül ayı Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında kısa vadeli faizleri sabit tuttu. PPK metninde “Kurul, yurtiçi ve küresel piyasalardaki belirsizliklerin enflasyon beklentileri üzerindeki etkileri ile enerji ve gıda fiyatlarındaki oynaklıkları dikkate alarak, gerekli görülen süre boyunca likidite politikasındaki sıkı duruşun korunmasına karar verdi” denildi. Önceki PPK metnindeki ‘daha sıkı duruş’ ifadesinin ‘sıkı duruş’ ile değiştirilmesi Merkez’in yumuşaması olarak yorumlandı. KISA... KISA... Sağlık Sigortası (GSS) prim borçlarının yapılandırılması için tanınan ek süre 30 Eylül’de doluyor. Toplam 7 milyon kişiyi ilgilendiren toplam 9 milyar liralık borç yapılandırması, genel seçimlerden yaklaşık bir ay önce altı aylığına ertelenmişti. l Ülker Çikolatin, Kurban Bayramı’nda tüketicisiyle buluşmak için raflardaki yerini aldı. Yaldızlı ambalajı üzerinde Osmanlı deseni Çintemani’yi taşıyan ürün, 1 kg ve 400 gr’lık kutusunda ya da dökme olarak satın alınabilecek. l EskihisarTavşanlı hattında 2 faaliyet gösteren ‘İstanbullines’ yoğunluklara karşı “Liman yoğunluklu ring” yöntemini hayata geçirdi. İstanbullines, feribotlarını Kurban Bayramı boyunca 7/24 çalıştıracak. 45 dakika süren EskihisarTopçular hattını 25 dakikaya düşüren İstanbullines ile gidiş dönüş 100 TL. l “Fifti Fifti” ile yeni bir finansman modelini hayata geçirdiklerini söyleyen Dumankaya İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Uğur Dumankaya, modelin basit temellere dayanan ve tüketici ile bir araya geldiği bir finansal kardeşlik projesi olduğunu kaydetti. l Genel Sağlığa 120 milyon Avro destek ünya Bankası, Türk sağlık sisteminin güçlendirilmesi için 120 milyon Avro’luk finansman sağlayacak. Dünya Bankası’ndan yapılan açıklamaya göre söz konusu proje, bazı bulaşıcı olmayan hastalıkların önlenmesi, kamu hastanelerinin verimliliğinin artırılması ve Sağlık Bakanlığı’nın kanıta dayalı politika üretme ka Merkez Bankası, enflasyon ve kurdaki yükselişe karşın seçim öncesi faiz adımı atmadı. PPK kararının ardından dolar yeniden 3 TL’nin üzerine çıktı. F D pasitesinin iyileştirilmesini amaçlıyor. Kredinin vadesi ise 5 yılı geri ödemesiz olmak üzere 10.5 yıl içinde dolacak. Dünya Bankası Türkiye Direktör Vekili Illangovan Patchamuthu, bulaşıcı olmayan hastalıklardaki artışın sağlık alanında önemli sorunlardan biri olmaya devam ettiğini söyledi. l Ekonomi Servisi Kararın ardından önceki gün 2.9940’tan kapanan dolar/TL, 3.0355’e kadar yükseldi. Dolar/ TL 14 Eylül’de 3.0699 ile tarihi zirvesini görürken, yılbaşından bu yana TL’nin dolar karşısındaki değer kaybı yüzde 24’e ulaştı. Serbest piyasada dolar kapanışı 3.0280 TL’den olurken, Borsa İstanbul yüzde 1.14 düşüşle günü tamamladı. Finansbank Başekonomisti İnan Demir, seçim süreci ve güvenlik riskleri nedeniyle Türkiye’nin 5 yıllık risk primindeki yükseliş ve TL’deki değer kaybını hatırlatarak, “Bu önemli gelişmelere rağmen PPK’nin ifadelerinde anlamlı bir değişiklik olmaması dikkat çekici” dedi. Demir şöyle devam etti: “Mer ‘Fazla rahat’ kez, faaliyetlerini sürdürürken üzerinde bulunan siyasi sınırlamaların da farkındayız. Bu nedenle para politikasında en azından kasım seçimleri sonrasına kadar herhangi bir değişim beklemiyoruz. Ancak Merkez TL’yi gelişen piyasalar için olumsuz ortamda kırılgan bırakıyor, özellikle de Türkiye’nin yüksek dış finansman ihtiyacının sürdüğü bu ortamda.” ALB Forex Araştırma Uzmanı Enver Erkan ise Merkez’in Fed kararından sonra biraz fazla rahatladığına dikkat çekerek “Mevcut konjonktür itibarıyla işin sıkılaşma tarafına yakın durması gereken Merkez Bankası’nın bazı ifadeleri yumuşatması TL’nin değerinin daha da düşmesine neden olacak” dedi. l Ekonomi Servisi C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle