18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumartesi 19 Eylül 2015 EDİTÖR: CAN DOKER TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN haber 13 SALI GÜNÜNDEN BERİ EDİRNE’DE BEKLEYEN SIĞINMACILAR YUNANİSTAN’A DOĞRU HAREKET ETTİ Sınıra yürüyorlar KONUK YAZAR AYŞE KULİN Suriyeliler Davutoğlu ile görüşemeyince sınıra yürümeye başladı. Edirne Valisi Şahin, ‘Çağrı varsa biz sizi uçakla gönderelim. Biz de bekliyoruz ama olmadı’ dedi Umut hep var izre’ye yola çıkarken, yol arkadaşımız Gülseren Onanç’ın on iki yaşındaki oğlu Alp, Cizre’de, kendi yaşlarda herhangi bir çocuğa verilmek üzere, annesinin eline zarfa koyduğu bir mektup tutuşturmuş. Gülseren mektubu bize okudu. Mektup şöyle: Merhaba arkadaşım, Sana Istanbul’dan sesleniyorum. Bu sıralar bayağı dertlisindir. Senin üzüntünü ben de hissediyorum. Barışın gelmesi hepimizin yaşaması için dua ediyorum. Sizin oralarda olanları duyuyorum ve bunun adil olmadığını biliyorum ama merak etme ben büyüdüğüm zaman buna bir dur diyeceğim. Sen de bana yazarsan çok sevinirim. SevgileAlp’in mektubu rimle Alp. Gülseren, mektubu Cizre’de sokakta oynayan çocuklardan, yaşı kendi oğlununkine yakın birine, sana Istanbul’dan bir mektup var, diyerek verdi. Çocuk biraz şaşırdı ama mektubu alıp, uzaklaştı. Bizim Cizre’yi ziyaretimiz sonlandığında, otobüsümüz kalkmak üzereyken, o çocuk nefes nefese koştu, yetişti ve zarfa koyduğu mektubu uzattı Gülseren’e. Yanıt yazmış. Gülseren mektubu açıp okusun mu okumasın mı kararsız kaldı. Oğluna telefon ederek sordu. Hayır, önce ben okumak istiyorum demiş, Alp. Şimdi, Alp’in iznini aldıktan sonra, sizinle yanıtı paylaşıyorum. Şöyle yanıtlamış Arjen: Merhaba değerli arkadaşım, Senin mektubunu Cizre’den aldım. Gönderdiğin mektup için çok teşekkür ediyorum Istanbul’da bu duyguları hissettiğin için ve durumumuzu ve içinde yaşadığımız durumu bir insan olarak sorumluluk bilinci beslediğin için burada kardeşlik abı Arjen’in cev köprüsü olarak geleceğimizi inşa edebiliriz. Dilimiz kültürümüz farklı olabilir fakat bizim ortak paydamız insanlıktır. Ortak değerimiz demokrasidir. Biz ülke çocukları ve dünün çocukları olarak savaşa dur deme bilincini göstermeliyiz ancak böyle evrensel bir dünyada adil ve insancıl yaşayabiliriz, birbirimizi dinlemeliyiz. Evet, umut hep var! UMUT HEP VAR C vrupa’ya geçme umuduyla salı günü Edirne’ye gelen sığınmacılar, Başbakan Ahmet Davutoğlu ile görüşemeyince sınıra yürümeye başladı. Sığınmacılarla otoyol kenarında cuma namazı kılan Edirne Valisi Dursun Ali Şahin ise “Resmi çağrı varsa biz sizi uçakla ya da başka şekilde gönderelim. Biz de bunu bekliyoruz ama malesef olmamıştır” dedi. Suriyeli sığınmacılar Avrupa ülkelerine geçmek için geçen salı günü Edirne’ye yürüdü. TEM otoyolu Edirne gişeleri yakınlarında bekleyen yaklaşık 800 Suriyeli, geceyi bölgedeki ağaç altlarında ve battaniyeler üzerinde geçirdi. Dün sabah yattıkları bölgede temizlik yapan mülteciler daha sonra kendilerine ikram edilen kahvaltıyı almak için kuyruk oluşturdu. Sığınmacılar kirlenen eşyalarını yıkayıp ağaçlara asarak kuruttu. Suriyeli sığınmacıların bulundukları alanda bir İtalyan televizyonu tarafından havadan görüntü almak için kısa süreliğine uçurulan drone heyecan yarattı. Sığınmacılar, Almanya’nın ken A Geceyi TEM otoyolu gişeleri yakınında geçiren yaklaşık 800 Suriyeli, şehir merkezine doğru harekete geçince jandarma önlem aldı. dilerini görüp ülkeye girişlerine izin vermek için gönderdiğini düşündükleri Drone’ye alkışlarla el sallayıp sevinç gösterilerinde bulundular. ‘Biz gönderelim’ Sığınmacılarla konuşan Şahin, “Resmi çağrı varsa biz sizi uçakla ya da başka şekilde gönderelim. Biz de bunu bekliyoruz ama maalesef olmamıştır. Buradan birkaç kişi yarın (bugün) Başbakanımızla görüşecekler. İsterlerse Ankara’ya yollayacağız. Bu görüşmeden sonra bir neticeye varılacak. Bir neticeye varıp buraya gelecekler. Biz de o saati o günü bekliyoruz. Ayrıca istiyorlarsa seçecekleri temsilcileri Yunanistan sınırına götürüp seslerini duyurmaları için burada gazetecilere açıklama da yapabilirler” dedi. Sığınmacıların sözcülerinden Fedi El Dere ise saat 15.00’e kadar Başbakan Ahmet Davutoğlu ile görüşme sağlanmazsa Yunanistan’a doğru yürüyeceklerini açıkladı. Görüşmenin gerçekleş memesi üzerine Suriyeli sığınmacılar yürüyüşe geçti. Yaklaşık 800 sığınmacı, otoyolun Edirne Kavşağı’nda jandarma tarafından durduruldu. Jandarma yetkilileri, sığınmacılara Arapça yaptığı anonslar yaparak, Yunanistan’ın mülteci kabul etmediğini ve sınırda asker beklettiğini bildirdi. Yetkililer, sığınmacılara aralarından seçecekleri 10 kişiyi sınıra götürüp durumu görmeleri teklifinde bulundu. Ancak bu teklifi kabul etmeyen sığınmacılar kadın ve çocukları ön tarafa alarak yürümekte ısrar etti. Güvenlik güçleri yolu kapatarak geçişe izin vermeyince sığınmacılar bu kez oturma eylemi başlattı. Sığınmacıların eylemi nedeniyle TEM otoyolunun Kapıkule yönünde araç geçişleri tamamen durdu. Vali yolda cuma namazı kıldı Otoyolun güvenlik şeridinde cuma namazı kılmak için seccadelerini seren Suriyeliler için Kadı Bedrettin Camii İmam Hatibi Hasan Cerrah tarafından “İslamda kardeşlik, birlik ve beraberlik” konulu hem Türkçe hem de Arapça olarak hutbe verildi. Makam aracıyla bölgeye giden Şahin, otoban kenarında sığınmacılarla birlikte cuma namazı kıldı. mevkiinde iki otobüsü yol kenarındaki dinlenme tesisine sokarak indi. Jandarma ekiplerinin uyarılarını dinlemeyen sığınmacılar çevreye dağıldı. Bölgeye takviye ekipler gönderilirken 22 sığınmacı tesiste mola veren İstanbul’a giden otobüse bindi. Jandarma ekipleri de yakaladıkları 3 sığınmacıyı İstanbul’a giden otobüsün yanına götürdü. 25 sığınmacı İstanbul’a geri döndü. Çevrede kaybolan 35 sığınmacı ise aranıyor. Oturma eylemi Otobüsten inip kaçtılar Edirne’den dönen Suriyeli sığınmacılar ise otobüslerle Adana ve Osmaniye’de bulunan kamplara taşınıyor. Edirne’den yola çıkan iki otobüste bulunan 60 sığınmacı Düzce’ye ulaştı. Sığınmacılar, TEM Otoyolu Kaynaşlı Poyrazköy’de tüm sanıklara beraat istendi Basına yasağa skandal savunma KEMAL GÖKTAŞ DAVUTOĞLU, DİNK’E VERİLEN MAHKÛMİYET KARARINI ÖRNEK GÖSTERDİ afes eylem planı, amirallere suikast, Gölcük’te ele geçirilen, patlayıcı gömülmesiyle ilgili belgeler ve ÇYDD yöneticileri hakkındaki dosyalarla birleştirililen 84 sanıklı Poyrazköy davasında görüşünü açıklayan cumhuriyet savcısı Sezai Öztürk, tüm sanıkların beraatlarını talep etti. Anadolu Adalet Sarayı 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam eden davada Öztürk, sanıkların atılı suçları işlediklerinin sabit olmadığı ve eylemlerinin suç olarak tanımlanmamış olduğunu belirtti. Soruşturma başlangıcına esas olan İstanbul Emniyet Müdürlüğü Elektronik Şube Müdürlüğü’ne 15.07.2009 günü yapılan elektronik posta ihbarı içeriğine göre bir kısım Deniz Harp Okulu öğrencisinin uyuşturucu kullandığı, fuhuş için kadın temin ettikleri iddia edildiğini anımsatan savcı, bu yönde bir delilin bulunamadığını, ihbarın inandırıcılığının olmadığını kaydetti. K aşbakan Ahmet Davutoğlu, adliyede rehin alındıktan sonra öldürülen Cumhuriyet Savcısı Mehmet Selim Kiraz’ın cenaze törenine bazı basın kuruluşlarının alınmaması ile ilgili açılan davada tartışma yaratacak bir savunma yaptı. Davutoğlu adına dava dilekçesine yanıt gönderen avukatı, Cumhuriyet’in de aralarında olduğu bazı gazete ve televizyonların cenaze törenine alınmamasını, Türkiye’nin AİHM’de mahkum olmasına yol açan Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun Hrant Dink’in “Türk B lüğü aşağılama” suçundan aldığı mahkumiyetin onanmasına ilişkin kararına dayanarak savundu. Mahkemenin görevsizlik kararı vermesini talep eden İsmail Safi Işık, esasa yönelik itirazlarında ise “haber alma özgürlüğünün kısıtlanmasının söz konusu olmadığını” ileri sürdü. Kiraz’ın kafasına silah dayalı fotoğrafının yayınlanmasının saldırıya karşı nefret uyandırmaktan ziyade “toplum nezdinde korkuya yol açacağı ve terör eylemi ile hedeflenenlerin gerçekleştirilmesine zemin hazırlayacağını” öne süren Davutoğlu’nun avukatı, bu görüşlerine dayanak olarak Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun Hrant Dink’in mahkumiyetine ilişkin kararını emsal gösterdi. Söz konusu fotoğrafın yayınlanmasını “provokatif yaklaşım” olarak değerlendiren Işık, “benzer bir duruma” ilişkin olduğunu savunduğu Yargıtay Ceza Genel Kurulu kararından şu alıntıyı yaptı: “Düşünce açıklamasına getirilen sınırlama yasal bir amaca da Görevsizlik kararı istedi yanmalıdır. Bu amaca dayanan bir sınırlama, düşüncenin açıklandığı yer ve zamandaki durumu daha da kötüleştirmekte, gerilimi iyice tırmandırmakta ise, zorlayıcı toplumsal ihtiyaç nedeniyle düşünce açıklamasına müdahale, demokratik toplum gerekleri yönünden uygun ve yeterli ise müdahale haklı görülebilir.” Davutoğlu’nun avukatı, basına getirilen yasakla kamuoyunun haber alma özgürlüğünün kısıtlanmasının da söz konusu olmadığını savunarak “Zira davacı taraf da gerek diğer basın kuruluşları gibi gerekse de kendisinin yayınladığı diğer haberlerde kullandığı gibi haber ajansları tarafından gerçekleştirilen haberleri kullanmak yerine, bir kez daha durumu ajite etmek suretiyle terör söyleminden nemalanma gayreti gütmüştür” ifadelerini kullandı. Cumhuriyet’in avukatlarının bu savunmaya yönelik karşı cevabında ise davalı tarafın emsal olarak gösterdiği Yargıtay Ceza Genel Kurulu kararının Hrant Dink’in katledilmesinin yolunu açan “Türkiye hukuk tarihinin utanç kaynaklarından biri” olduğu vurgulandı. Baransu: Birileri bu kelepçeye iyi baksın! alyoz darbe planını yayımladığı gerekçesiyle tutuklu gazeteci Mehmet Baransu, dün dişini çektirmek için getirildiği hastane girişinde “Son tepe, son tümsek kaldı arkadaşlar. Birileri bu kelepçelere iyi baksın!” dedi. Baransu, Silivri Cezaevi’nden Okmeydanı’ndaki Ağız ve Diş Hastalıkları Hastanesi’ne getirildi. Dişini çektiren Baransu, sonrasında Silivri Cezaevi’ne geri götürüldü. l İSTANBUL/CHA B M. Baransu Karaca’nın avukatına cami yolunda gözaltı utuklu Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca’nın avukatı ve Bugün gazetesi yazarı Gültekin Avcı, İzmir’de cuma namazına giderken Selam Tevhid soruşturması kapsamında gözaltına alındı. Star gazeteG. Avcı si yazarı Cem Küçük köşesinde, Avcı’nın Faruk Mercan’la birlikte orduda Gülen Cemaati mensubuna ait olduğu öne sürülen kişileri organize ettiğini iddia ederek “Gültekin Avcı ve Faruk Mercan bu yazdıklarımı iyi okuyun. Türk devletine ihanet etmenin bedeli neymiş anlayacaksınız” demişti. l Haber Merkezi T Zekeriya Öz için sınır kapıları uyarılacak ski cumhuriyet savcısı Zekeriya Öz’ün Erdoğan’a hakaret suçundan yargılanmasına Düzce 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam edildi. Daha önce yakalama kararı çıkarılan Öz için hudut kapılarına ve havaalanlarına kaçak olduğunun bildirilmesi istendi. Çatışmalar Kürt işçileri de vurdu MUSTAFA ÇAKIR İŞÇİLER ‘KÜRT KÖKENLİ OLDUKLARI’ İÇİN FABRİKADAN ATILDIKLARINI SÖYLEDİ E oğu ve Güneydoğu’da yaşanan çatışmalar nedeniyle bölgeye yatırım durdu. İşadamları huzurun olmadığı yerde iş ve yatırımın da olmayacağına dikkat çeken açıklamalar yaparken, çatışmalar bölgenin çok uzağındaki işletmelerde çalışanları da etkiliyor. Konya’da bir metal fabrikası 11 Eylül’de 14 işçiyi işten çıkardı. İşten atılan işçiler akrabalarına yaptıkla D rı açıklamada, “Kürt kökenli oldukları gerekçesiyle işten çıkarıldıklarını” savundu. İşçiler ülkelerini seven insanlar olduklarını, P KK ile ilgileri bulunmadığını bildirdi. Aralarında kredi borcu ödeyenlerin de bulunduğu öğrenilen işçiler tek dertlerinin “ekmek” olduğuna dikkat çekti. İşçi yakınları ise 1 ay önce işe girenlerin de işten çıkarıldığını, ekonomik nedenler gerekçe gösteriliyorsa neden 1 ay önce işçi alındığını sordu. Fabrika yetkilileri ise, işçile rin işten çıkarılmalarının etnik kökenleriyle bir ilgisi olmadığını bildirdi. İşyerinde halen Kürt kökenli işçilerin çalışmaya devam ettiklerine dikkat çeken fabrika yetkilileri, işten çıkarmanın tamamen “ekonomik nedenlerle” gerçekleştiğini belirtti. İşten çıkarılan işçiler ise “yaftalanacakları ve yeniden iş bulamayacakları” kaygısıyla basına konuşmak istemedi. İşçilerin aynı gerekçelerle dava da açmayacakları öğrenildi. S ‘Tahşiye’ iddianamesi terör mahkemesinde amanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca ve polis amirlerinin şüphelisi olduğu Tahşiye Grubu’na kumpas soruşturmasına ilişkin iddianame savcılıkça onaylandı. Fethullah Gülen’in 1 numaralı şüpheli olduğu 32 sanıklı iddianame terör ihtisas mahkemesi olan İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderildi. Herhangi bir örgüt isminin kullanılmadığı iddianamede, “Gülen liderliğindeki silahlı terör örgütü” tanımlamasına yer verildiği öğrenildi. C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle