23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
ABD SANDIĞA DEĞİL ÇIKARLARINA BAKAR Washington’un önemli Türkiye uzmanları seçimleri Cumhuriyet için değerlendirdi. Uzmanlar TürkiyeABD ilişkilerinde sürpriz beklemiyor STEVEN COOK/ CFR İLHAN TANIR 10 DUNYA AKP’nin seçim başarısını ilk tebrik eden Suriye’deki cihatçı gruplar oldu Suriyeli silahlı radikal İslamcı gruplardan 12’si ortak yazılı mesaj yayımlayarak AKP’nin tek başına iktidar oluşunu kutladı. Sultan Murat Tümeni, Şam Cephesi, dishab@cumhuriyet.com.tr 101. Birlik, Mücahiddin Ordusu, Sahva Birlikleri, Fırka el Vasat, Festakim Birliği, Zafer Ordusu, Sukur el Cebel, Festakim Keme Umir, Fursan el Hak ve 13. Birlik’in imzala dığı mesajda, Ortadoğu’da yaşanan hassas gelişmeler nedeniyle AKP’nin seçimleri kazanmasının önemli olduğu vurgulandı. “Tüm ülkeleri Suriye devrimine yardım cı olmaya çağırıyoruz” dendi. Cihatçı örgütlerden İslam Ordusu, Şam Kolordusu ve Birinci Alay ise ayrı yayımladıkları mesajlarında AKP’yi ve Türkiye halkını tebrik etti. Salı 3 Kasım 2015 TASARIM: BETÜL BERİŞE nilgun@cumhuriyet.com.tr nilgun@ Türk üsleri açık kaldığı müddetçe ABD sessiz kalır ABD’de yönetim üzerindeki en etkili düşünce kuruluşlarından Dış İlişkiler Konseyi’nin (CFR) Türkiye uzmanı Steven A. Cook, Cumhuriyet’e yaptığı açıklamada “Sonuçların ABDTürkiye ilişkilerine büyük bir etki yapacağını sanmıyorum. Washington, Türkiye’deki siyaset, basın özgürlüğü ve siyasi muhalifler üzerindeki baskılar hakkında endişeli olmayı sürdürüyor ama şu an öncelik IŞİD ile mücadelede... Bu nedenle Türk üsleri koalisyon güçlerine açık olmayı sürdürdükçe, Obama yönetiminin Türkiye’nin iç sorunları hakkında endişelerini yüksek sesle söylemesi pek ihtimal dahilinde değil” dedi. GÖNÜL TOL/ MEI İlişkiler açısından tek risk PKK ile savaş Başkentin önemli düşünce kuruluşlarından olan Middle East Institute’de Türkiye programı direktörü Gönül Tol “AB İlerleme Raporu’nun açıklanmasının seçim sonrasına ertelenmesi, Obama yönetiminin Türkiye’deki demokrasi ihlalleri karşısında sesini çıkarmaması Batı’nın ABD’nin New York kentindeki Times Meydanı’nda AKP’liler seçim sonuçlarını dua ederek ve Rabia işareti yaparak kutladı. Türkiye ile ilişkilerinde prensip temelli değil çıkarcı bir tutum izlediğini gösteriyor. Bu nedenle ABD, Türkiye ile ilişkilerinin seyrinde Suriye odaklı bir politika izlemeye devam edecek gibi görünüyor” dedi. Tek komplikasyon yaratabilecek faktörün Kürt meselesi olduğunu söyleyen Tol, “Eğer PKK ile savaş mevcut yoğunlukta devam ederse bu durum PYD ile Suriye’de ortak hareket eden ABD ile ilişkileri gerebilir” yorumunu yaptı. ye’deki Kürt toplumları ile geniş bir ELMİRA BAYRASLI /NAF JOHN HANNAH/ FDD SONER ÇAĞAPTAY/WINEP siyasi diyalog kurmalı. ParlamentoYatırımcı için tek adam daki Kürt yanlısı HDP partisini de ABD Erdoğan’ı doğru AKP’nin ABD ile sınavı avantajına kullanmalı” dedi. onuçları kameralara yorumlayan ilk lider olan Selahattin Demirtaş; barajı neden “kıl payı” geçebildiklerini anlatırken “Devasa bir güce karşı, bir ahtapota karşı, sınırsız zorbalık, maddi imkân ve devlet gücünü kullanan zorba bir anlayışa karşı barajın üstünde kalmayı başardık” dedi. Sözde “eşit koşullarda” yarışmak durumunda olan partilerin karşısındaki gücü bundan iyi tanımlayan bir sözcük bulunamaz: “Ahtapot”… Yasal ve yasadışı her mecrada kolu olan “ahtapot”, iki seçmenden birine ulaştı. Yalnız HDP’yi değil, tüm muhalefet partilerini tıknefes bıraktı. “Reis”e destek mitingleri ile gündeme gelen Sedat Peker’in, gizli oy kabininde AKP için (ceplerle çekilmiş) fotoğraflı oy talep etmesi “ahtapot”un kollarına tipik bir örnek. Gazetelerde görmüşsünüzdür… Peker, “sadakat nişanı gibi”, AKP’ye oy verenlerin kendisine gönderdiği fotoğrafları Twitter’dan paylaşmış. Peker’e yollanan fotoğraflarda AKP damgalı oy pusulalarının üzerinde kimlik kartı veya oy kullananların şahsına ait “tespih” misali özel eşyalar seçiliyor... Kabine cep telefonu/fotoğraf makinesi sokmak, “seçmen iradesini ipotek eden” tam bu yöntemlerin devreye sokulmasını önlemek açısından yasak… Ama yasak “ahtapotun kollarına” çalışmıyor. Ahtapotun zaferi S Aşiretlerden Brüksel’e... ‘Erdoğan’ın despotizmden vazgeçeceğini sanmam’ WILLIAM JONES/ AF ÖRGÜTÜ asıl şimdi başlıyor yönde teşvik etmeli yönetimiyle iş yapmak zor Washington Enstitüsü Yakın Doğu Çalışmaları (WINEP) düşünce kuruluşunun kıdemli Türkiye uzmanı Soner Çağaptay da “ABD açısından Ankara’da tekrar tek parti hükümeti olması çok da kötü olmayan bir gelişme”dedi. Çağaptay “Ama bu aynı zamanda AKP’nin ABD ile imtihanın başladığı anlamına geliyor. Son 23 yıldır seçimler, Kürt meselesi, iç siyaset, koalisyon gibi bahanelerle, Suriye’de özellikle IŞİD’e karşı işbirliği dahil pek çok konuda ayak direyen AKP’nin, Suriye’de ABD ile daha derin işbirliği yapmaması için artık sebep yok. AKP’nin bundan sonra bu konulardaki tavrı ilişkileri deneyen bir süreç olacak” diye ekledi. Washington’un en saygın ulusal güvenlik uzmanlarından olan ve bir dönem eski başkan yardımcısı Dick Cheney’in danışmanlığını yapan John Hannah, Erdoğan’ın zaferi için “despotizmden ayrılması için az bir iyimserlik veriyor” yorumunu yaptı. Neocon’lara yakınlığıyla tanınan Demokrasileri Koruma Vakfı (FDD) düşünce kuruluşunun kıdemli uzmanlarından olan Hannah, buna rağmen “ABD’nin etkisini ve ağırlığını kullanarak Erdoğan’ı daha pozitif bir yöne doğru gitmesi için teşvik etmesi gerektiğini” yazdı. Hannah “Erdoğan muhaliflerine baskı yapmaktan vazgeçmeli ve PKK ile ateşkesi yeniden başlatarak Türki Korkarım baskılar artarak devam edecek Uluslararası Af Örgütü’nün Türkiye uzmanı William Jones sonuçların ardından “Erdoğan’ın ifade ve toplanma özgürlüğünü baskı altına almaya devam edip etmeyeceği çok önemli” yorumunu yaptı. 1990’lı yıllarda Türkiye’de görev yapan insan hakları uzmanı “Eğer seçim arefesinde HDP bürolarına yapılan saldırılar, televizyon ve basın kurumlarının kapatılması, Hürriyet gazetesi binasına saldırılar bir işaret ise korkarım ki baskılar artmaya devam edecek” dedi. Amerikan televizyonlarının fikrine en sık başvurduğu Türkiye analistlerinden Elmira Bayraslı “Seçim sonuçları beni şaşırttı. Özellikle HDP’den ayrılıp AKP’ye oy veren Kürtler. Bu gösteriyor ki Erdoğan’ın korkutma taktikleri ve yaz mevsimindeki istikrarsızlık duygusu seçmeni istikrara oy vermeye sevketti. Türkler istikrarı kararsızlığa tercih ettiler” yorumunu yaptı. Yeni Amerika Vakfı (New America Foundation) düşünce kuruluşunda misafir uzman olan Bayraslı “Uzun vadede yatırımcıların Türkiye’ye bakışından şüpheliyim. Kurumlar ve kanunlar yerine günlük hayatın akışına bir liderin karar verdiği ülkede uzun dönemde iş yapmak güçtür” dedi. Seçimden on gün önce Cumhurbaşkanı’nın Saray’da, Güneydoğu aşiret liderleri ile yaptığı fotoğraflanmayan!gizli toplantı örneğin… Kürt oylarının HDP’ye kaçışının engellenmesi için görevlendirilen aşiret reisleri de gene “ahtapotun kolları”gibi seferber edildiler. “Ahtapotun kolları” sadece içeriyle sınırlı değil... Yurtdışını da kapsıyor. Türkiye’de “demokratikleşmenin önünü açması” umuduyla bel bağlanan AB’nin, ahtapotun kollarınca bu denli sıkılıp etkisiz hale getirileceğini kim beklerdi? 1 Kasım eşiğinde o da oldu. “Siyasi baskıyla ezilen ifade özgürlüğü ve yargı, otoriterleşmeye” yer veren AB komisyonunun “ilerleme raporu”, “Erdoğan’ı kızdırmamak” için ileri tarihe ertelendi. Ahtapotun kolları Brüksel’e ve Brüksel’in yanında Merkel’e uzandı. “Mabeyn köşkü taht koltukları” üzerinde Erdoğan’la Suriyeli mülteciler pazarlığı üzerinden anlaşan, karşılığında kendisine “destek pozları” veren Merkel de sonunda “ahtapot şebekesine” girdi. Şebeke öyle geniş, öyle geniş ki… Saymakla bitmez… “En alt birimdeki kollar” olarak saray tarafından seferber edilen “muhtarlardan”, “bize oy vermezsseniz kömür dağıtamayız, evladınıza iş bulamayız, ilaç veremeyiz, engellinize bakamayız!” tarzı kampanyalarla, hayatın her alanına giren “ahtapotun” bin bir koluyla “babayiğidim” diyen hangi parti yarışabilir? İşçi Partisi başa çıkamaz Erdoğan’ı bu çoğunluğu tüm ülke için kullanmaya çağırıyoruz ığınmacı akınını durdurabilmek için Ankara’yla pazarlıklarını sürdüren ve muhatabını kızdırmamak uğruna ağır eleştiriler içeren İlerleme Raporu’nun yayımlanmasını ertelemekle suçlanan AB, seçim sonuçlarına dair açıklamasında suya sabuna dokunmadı. AB Dış İlişkiler Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini ile AB Komisyonu Genişleme Müzakerelerinden Sorumlu Üyesi Johannes Hahn’ın ortak yayımladığı açıklamada “Yüksek katılımlı seçimlerin Türk halkının demokratik sürece bağlılığını yeniden teyit ettiği” belirtildi. Cumhurbaşkanı Erdoğan ya da AKP’nin anılmadığı açıklamada, uluslararası gözlemcilerin seçim raporunun beklendiği vurgulandı. “AB, Türkiye ile ortaklığını geliştirmek için yeni hükümetle çalışmaya devam edecektir” denildi. Avrupa Konseyi Genel Sekreteri Thorbjorn Jagland da AKP’nin el S de ettiği sonuçtan ötürü Başbakan Ahmet Davutoğlu’nu yazılı kutladığını açıkladı. Jagland, “Yeni hükümet kurulduğunda Türkiye’nin karşı karşıya olduğu sorunları çözmek için çaba sarf edeceğine ve kendisine oy vermeyenleri de kucaklayan bir toplum inşa edeceğine inanıyorum” ifadelerini kullandı. Türkiye’nin 2 milyon sığınmacının yerleştirilmesindeki rolü, hukuk ve ifade özgürlüğü reformları gibi alanlarda diyalog ve işbirliğini sürdüreceklerini ekledi. Diyalog çağrısı Avrupa Parlamentosu’nun ikinci büyük grubu Sosyal Demokratların lideri Gianni Pittella ve Türkiye raportörü Kati Piri Mogherini de grup adına açıklama yaptı. Pittalle “Erdoğan’ı bu çoğunluğu akıllıca ve demokratik şekilde tüm ülke yararına kullanmaya, ulusal bölünmelere karşı Kürt halkı ile diyalog kurmaya davet ediyoruz” diyerek tüm sindirme, medya üzerine baskı hatta ölümcül saldırılara rağmen CHP ve HDP’nin elde ettiği sonuçları memnuniyetle karşıladıklarını belirtti. Piri ise şu ifadeleri kullandı: “Türk seçmeninin büyük bir kısımı istikrar ve güvenlikten yana seçimini yapmıştır. Bu seçimde Kürt azınlığın ülkedeki şiddet döneminin sona ereceği ve barış görüşmelerinin yeniden başlayacağını düşünmesi de etkili oldu.” eyaz Saray Sözcüsü Josh Earnest tarafından yapılan açıklamada; Türkiye seçim sonucundan dolayı tebrik edilirken, seçim süreci boyunca medyaya ve gazetecilere karşı uygulanan baskılardan dolayı endişe duyulduğu belirtildi. Türkiye’de uluslararası hukuk kurallarının gözetilmesi gerektiği vurgusu yapılan açıklamada “Türk yetkililere, Türk Anayasası’nda var olan evrensel değerlere saygı duyma çağrısında bulunuyoruz” deniydi. Alman hükümeti sözcüsü Steffen Seibert, seçimlere katılımın yüksek olmasının Türkiye halkının demokrasiye bağlılığını gösterdiğini söyledi. Seibert, Türkiye’nin önündeki zorlukların “ulusal birlik ruhu içinde ve uzlaşmayla” ele alınmasının önemine işaret etti. Almanya Başbakanı Merkel de Başbakan Davutoğlu’nu arayarak tebrik etti. Fransa Cumhurbaşkanı Hollande, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı arayarak, ülkede “birlik ve toparlanma” için gayret sarfedilmesi gerektiği yönündeki mesajını iletti. Rusya devlet başkanlığı sözcüsü Dmitri Peskov, yeni hükümetle işbirliğini devam ettirmeyi umduklarını ifade etti. Beyaz Saray’dan tebrik ve uyarı! B Berlin’den ‘birlik ruhu’ çağrısı Bırakın kıl payı barajı geçen HDP’yi, yüzde 25 bandına sıkışan ana muhalefet partisi CHP’yi; İngiliz İşçi Partisi olsa, böyle bir “ahtapot” karşısında başarı sağlayamaz. Çünkü böyle bir demokratik seçim, böyle bir yarış olamaz. Devlet televizyonunda hükümet partisi ve “tarafsız olmayan” bir devlet başkanının kampanyada 59 saat, muhalefet partilerinin “5 saat” ve HDP örneğindeki gibi “18 dakika” konuşturulduğu bir yarış baştan kabul edilemez. Muhalefetin en başta kusuru bu: En basit seçim kurallarını bile hiçe sayan böyle bir “ahtapot”la, her şeyden önce bu çok antidemokratik şartlarda yarışa girmek büyük gaflet. 7 Haziran’da üstelik bir çıta yakalanmışken… AKP’nin 13 yıllık sürpriz ilk gerilemesinde uğradığı o şaşkınlığı hiç kullanmayacaksınız; muhalefet partileri olarak seri biçimde yan yana gelip bir “hükümet alternatifi” oluşturmak adına asılmayacak ve son kertede CHP için tiyatroya dönüşen o garip “istikşafi görüşmelerin” figüranı olacaksınız… “Ahtapot” tüm kollarıyla o sırada rahat rahat örgütlenecek… Sonuca hiç şaşmıyorum. Çok üzülüyorum. Ama şaşırmıyorum... Hamas lideri Meşal’den ‘demokrasi şöleni’ tebriği Filistin İslami Direniş Hareketi’nin Siyasi Büro Başkanı Halid Meşal, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başbakan Erdoğan’ı arayarak “Türkiye’deki demokrasi şöleni” nedeniyle tebriklerini iletti. Meşal Türkiye’de güvenliğin ve istikrarın artması, seçimlerin Filistin başta olmak üzere ümmetin davalarına hayır getirmesi temennilerinde bulundu. C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle