28 Aralık 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Perşembe 29 Ekim 2015 haber 26 EDİTÖR: SERKAN OZAN TASARIM: BAHADIR AKTAŞ Cumhuriyetin 21. yüzyıl ile imtihanı umhuriyetin 92. yılını kutluyoruz. Bir asrı doldurmasına da 8 yıl kaldı. 1. Dünya Savaşı’nın enkazından Osmanlı İmparatorluğu’nun küllerinden doğan Cumhuriyet ilan edildiği gün etrafımızdaki coğrafyada bugünküne benzer olmasa da birbirinden çok farklı yapılar içeren devletler vardı. Kiminde devlet yoktu, manda vardı. 20. yüzyılın başındaki kutuplaşmanın ana eksenini, 1. Dünya Savaşı’nı kazanan ve kaybeden ülkelerin ayrışmasıyla Sovyetler Birliği’nin kuruluşu oluşturuyordu. 20. yüzyılın ikinci yarısında ise kutuplaşma derinleşti, dünya, Doğu ve Batı olmak üzere iki ana eksene ayrıldı. Arada, bir de Bağlantısızlar Bloku oluştu. Türkiye’nin etrafında bu üç bloku da temsil eden ülkeler vardı. 1991’de Sovyetler Birliği’nin çökmesiyle Soğuk Savaş da sona erdi. Bugün gelinen noktada etrafımızdaki bütün ülkelerin sınırları ve rejimleri en az bir kez değişti. Türkiye Cumhuriyeti işte bu coğrafyanın ortasında ayakta duruyor. Önce İbni Haldun’un, sonra Napolyon’un da kendi ifadeleriyle dile getirdiği gibi, coğrafya ülkelerin kaderini belirliyor. Atatürk’ün önderliğinde gerçekleşen Kurtuluş Savaşı’nın ardından ilan edilen Cumhuriyet, bu bölgesel kaderin içinde, deyim yerindeyse kendi kaderine yön veren bir başkaldırıdır aynı zamanda. HHH Cumhuriyet Halk Partisi, Cumhuriyetin ilanından günümüze, tarihin bütün aşamalarında farklı şekilde işlevini sürdürmüştür. Atatürk döneminde partinin kuruluş süreciyle ilgili yapılan bir değerlendirmede, CHP’nin ilk kurultayı olarak 4 Eylül 1919’daki Sivas Kongresi gösterilmiştir. Bir başka deyimle CHP’nin ruhunu o kongre oluşturur. 1520 Ekim 1927’de Atatürk’ün kendisinin okuduğu Nutuk da CHP Kurultayı zemininde tarihe geçmiştir. Ülkenin tarihi de böylesine köklü, birbirinden kopmaz bağları olan CHP’nin çok partili yaşamı yerleştirme mücadelesi, demokrasi tarihimizin en önemli evrelerinden biridir. Çok partili hayata geçtiğimiz 14 Mayıs 1950 seçimlerinden 78 ay kadar önce parlamentodaki 67 milletvekilinin eksilmesinden kaynaklanan bir ara seçim söz konusu olmuştu. Çok partili yaşama geçiş sürecinden emin olan CHP yönetimi, bir başlangıç olarak ara seçime aday göstermemişti. Bunda amaç parlamentonun çok partili yapıya ısınmasıydı. İnönü’nün 1950 seçimlerini kaybetmesinin ardından kendisine yöneltilen “Yenildiniz, ne diyorsunuz” sorusuna verdiği şu yanıt CHP’nin demokrasiye olan inancının nişanıdır: “Ben ülkemi çok partili sisteme geçirdim. Bu benim için en büyük zaferdir.” HHH 1950’lerden 60’lara giderken, Demokrat Parti’nin parlamentoda muhalefeti yok sayan tutumlarına karşı aynı İnönü şöyle haykırmıştır: “Biz ülkeyi tek parti yönetiminden çok partili sisteme geçirdik. Siz çok partili sistemden tek adam yönetimine götürmek istiyorsunuz, aramızdaki farkı bilelim!” Bugün 92. yılını kutladığımız Cumhuriyet, etrafımızdaki coğrafyanın kaderini teneffüs ederek yüzüncü yılını doldurmaya hazırlanıyor. 2. Dünya Savaşı, çok partili sisteme geçiş, Soğuk Savaş dönemi, darbeler süreci gibi pek çok bağışıklık artırıcı birbirine benzemez süreçlerden geçen Cumhuriyet, içinde bulunduğu sancıları aşacak. Getirdiğimiz birikim, 21. yüzyılda Türkiye’yi daha iyi bir noktaya götürmeye elverişli damarlar içeriyor. Cumhuriyeti ve Cumhuriyetin temel kurumlarının başkalaşmadan değişimini ve çağa ayak uydurmasını sağlamak başlıca çıkış yoludur. Başkalaşırsa? O zaman bunun adı, temelleri aydınlatma hareketiyle atılmış bir cumhuriyet olmaz... Etrafımızda İran İslam Cumhuriyeti’nden Mısır Arap Cumhuriyeti’ne kadar pek çok cumhuriyet var. Türkiye’yi onlardan ayıran, Atatürk devrimleridir. C Kayyum görevlisi old kişilerin Kanaltürk uğunu söyleyen yayınına el koymas ardından bir süre ekran karardı. Daha ının sonra Kanaltürk’te 2003’e ait Hitler’in ordularının girdiği Belçika’da Ardenler ormanlarında ya şa Katliamı’nın yer ald nmış Malmedy ığı “Azizler ve Askerle ABD yapımı film r” yayımlandı. Kayyum’un ilk ya yını Polis, İpek Medya’nın Şişli Mecidiyeköy’deki binası önünde toplananlara tazyikli su ve biber gazıyla müdahale etti. Kanaltürk, Bugün ve Millet çalışanları polis zoruyla binadan çıkarıldı. Ekranları kararttılar K analtürk, Bugün TV ve Millet Gazetesi’nin de içinde olduğu İpek Medya önünde toplanan ve kayyum atanmasını protesto eden gruba, polis, dün erken saatlerde sert müdahalede bulundu. Polis, kapıyı kırarak içeri girdi, kanalların yayınları karartıldı. Kayyum haberinin ardından İpek Medya’nın Şişli Mecidiyeköy’deki binası önünde toplanan gazeteciler ve siyasetçiler dahil çok sayıda kişi, “özgür medya susturulamaz” sloganlarıyla dün gece boyunca nöbet tuttu. Sabaha karşı saat 04.30 sıralarında bina önüne çevik kuvvet ekibi ve TOMA’lar konuşlandırıldı. Polisin gelişi, alkışlarla protesto edildi. Polis ekipleri, saat 07.00 sıralarında kayyum atamasını infaz için binaya girmek istedi. Bekleyenler, polisin binaya girmesine engel olmaya çalışınca arbede yaşandı. CHP’li vekil Tanal, polislere, icra memurunun kayyum atama kararına ilişkin tebligatını göstermesi gerektiğini söyledi. Uyarları dinlemeyen polis memurları, CHP milletvekillerinin de aralarında bulunduğu gruba, şirket çalışanlarına ve gazetecilere sert müdahalede bulundu. Yakasına yapışan polisler tarafından tartaklanan Mahmut Tanal, elindeki hukuk kitaplarını göstererek, polis müdürlerini uyardı. İşe yaramadığını görünce de kitapları yırtarak yere attı. Polisten aldığını söylediği darbeler sonrası hastanelik oldu. Hastaneden rapor alan Tanal, “Emniyet mensupları hakkında suç duyurusunda bulunacağım. Kolumdan yara aldım” ifadelerini kullandı. İPEK MEDYA GRUBU’NA GİREN POLİS, GAZETECİLERİ DÖVEREK GÖZALTINA ALDI Kayyum yönetimine geçen Kanaltürk ve Bugün TV’nin yayınları durduruldu. Bugün TV Genel Yayın Yönetmeni Tarık Toros’un yayın kesilmeden önceki son sözü ‘Ekranlarımız karardı ama siz enseyi karartmayın’ oldu Tanal hastanelik oldu İpek Medya önündeki arbede sırasında kapıdaki zincir itfaiye tarafından kesildi. İpek: Oğlumun arkasındayım ugün ve Kanaltürk’ün Ankara’daki binasına gelen Koza İpek Holding Yönetim Kurulu Başkanı Akın İpek’in annesi Melek İpek, oğlunun arkasında olduğunu söyledi. İpek, “AK Parti düşmanımız değil, hepsini de tanıyorum, çok seviyorum. Yapacağınız o dosyaları inceleyin doğru ve yanlışı görün ona göre iki kelime söyleyin. Bugün söylemezseniz hangi gün söyleyeceksiniz?” diye konuştu. l Haber Merkezi B İtfaiyenin kapıdaki zinciri kesmesinin ardından polisler binaya girdi. Kayyumlar da yuhalamalarla içeri girdiler. Ana kumanda odasına girerek yayını devralacaklarını söylediler. Kanal çalışanları polis zoruyla dışarı çıkarıldı. 5 kişi gözaltına alınarak, ters kelepçelerle polis merToros’u polis çıkardı kezine götürüldü. PoliAkşam saatlerinde polisin yasin kelepçelediği bazı kinındaki kayyumlar, yuhalamaşiler ise emniyete götülarla binaya girdi. Yönetim katırülmeden bırakıldı. Kana çıkan kayyumlar, medya kunaltürk önünde görev yaruluşları avukatları ve yöneticipan gazetecilere polis leri ile toplantı odasına geçti. Samüdahale etti, yaka paça at 16.00’yı geçerken binaya çok gözaltına alındı. Zaman sayıda sivil polis girdi. Yaşanangazetesi muhabiri Celal lar an be an canlı yayınında akTarık Toros’un görevden tarıldı. Bugün TV’nin yayını da Kaya ve CHA Teknik Müla ısıy yaz alındığına dair el dürü Hüseyin Arıcı polis 16:35’te kesildi. Gün boyu yahazırlanan belge. merkezine götürüldü. yın yapın Tarık Toros’un yayın kesilmeden önceki son sözü ‘EkranKayyuma direniş larımız karardı ama siz enseyi karartmaKanaltürk’ün yayınını durduran kayyın’ oldu. Görevden alındığı kendisine el yumlar, Bugün TV’nin yayın akışını deyazısıyla iletilen Toros, binadan polis zoğiştirmek için yayın odasına geldi. Kayruyla çıkarıldı. Bu arada yayının kesilyumlara, Genel Yayın Yönetmeni Tadiği saatlerde TGS Yönetim Kurulu üyerık Toros ve diğer yöneticiler engel oldu. leri, destek ziyareti için polis ablukasını Toros, yayın odasına giren şahıslardan aşarak binaya girdi. kimlik ve görevlendirme yazılarını isteHalk TV ekranlarını açtı di. Kimliklerini açıklamayan ve herhangi bir yayın kesme kararı da gösteremeBugün ve Kanaltürk’e polis zoruyla ekyen şahıslar, kanal yöneticilerini dışarı ranın karartılmasına tepki için Halk TV, çıkartmaya çalıştı. Bugün Gazetesi Genel Bugün TV ile ortak yayına geçti. Can ErYayın Yönetmeni Erhan Başyurt da, yazincan Televizyonu ve Kanal 24 Televizyın odasına gelerek şahıslara görevleriyonu sahibi Recep Aktaş, stüdyolarını ni ve yetkilerini sordu. Şahıslar, kanal ve dayanışma amacıyla İpek Medya’yaaçmaya hazır olduğunu belirtti. Koza İpek gazete yöneticilerini cevap vermeden dıHolding çalışanlarının 1 Kasım’da yataşarı çıkarmaya çalıştı. Kanal yöneticilerinin ısrarlı tepkileri üzerine şahıslar ya cak maaşları, Akın İpek’in talimatıyla 25 Ekim’de yatırıldı. İstanbul Cumhuriyet yın odasından ayrılmak zorunda kaldı. Başsavcılığı, operasyonu protesto edenİpek: Yetkileri yok ler hakkında soruşturma başlattı. l İSKoza İpek Holding Yönetim Kurulu TANBUL / Cumhuriyet Gazetecilere gözaltı Başkanı Akın İpek, “Tarihte zor görülecek gün yaşadınız” dedi. Banka ya da sigorta şirketi olmadıklarını, yasal olarak şirketine el konulamayacağını dile getiren İpek, “Bağımsız, uluslararası şirketler tarafından denetleniyoruz. 1 kuruş gayri resmi para girişi çıkışı olmamış. Buna rağmen leke sürmeye çalışıyorlar” dedi. Bilgisayardaki yedekleme sistemini ‘paralel muhasebe’ olarak göstermek istediklerini belirten İpek, “Pazartesi sabahı itirazlarımızı yapacağız. Bize şu anda el koymalarına yetkileri yok” diye konuştu. Bugün muhabiri Kamil Maman’ın da aralarında bulunduğu 5 kişi karga tulumba gözaltına alındı. Gözaltına alınan bir çalışan, elleri ters kelepçeli olduğu halde serbest bırakıldı. Müdahale sırasında yaralanan Millet muhabiri Mustafa Kılıç, kanlı sarı basın kartını gösterdi. Toros’un gözyaşları Ana kumanda odasından polis zoruyla sürüklenerek dışarı çıkarılan ve işten atılan Bugün TV Genel Yayın Müdürü Tarık Toros, binadan ayrılırken açıklamalarda bulundu. Toros, “Kanalımı koruyamadım. Kanunsuz güvenlik gücü ile tamamen kanunsuz bir irade beni masamdan kaldırdı. Önce elimden mikrofonumu aldı sonra sürükleyerek çıkardı. Uyduruk bir kâğıda yazdığı uyduruk bir iki satırla işten attı. Ben hâlâ Bugün Genel Yayın Müdürüyüm. Sizin derme çatma yazıp çizip imzaladığınız şeylerle bu iş bitmiyor. Televizyonculukta siyaha düşmek bir namus meselesidir. Siyaha düşmek büyük skandaldır” dedi. Açıklamasının ardından Toros, TV binasından gözyaşları içinde aracıyla ayrıldı. C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle