13 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 7 ŞUBAT 2013 PERŞEMBE 8 GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK n Baştarafı 1. Sayfada gibi düşünüyor... Korkudan sinmiş medya çaresiz. Bu adamı övmekten kaçınmak için her gün bir TV’de veya halkın karşısında demokrasi içeren sözlerini sade biçimde, yorum yapmadan sütunlarına alıyor. RTE sanıyor ki, medyanın bu hali başarılı hükümet ve devlet adamlığından kaynaklanıyor. Dış ülkelerde görev yapan büyükelçilerimiz merkeze gönderdikleri raporlarda gerçekleri yazabilseler, bulundukları ülkelerin devlet adamlarıyla medyasının Türkiye’nin bugün içinde bulunduğu rejimsel açmazlar ve hatta RTE’nin kişiliğine dışarının nasıl baktığını belgelemiş olacaklar. Ama nerede!.. Ara ki bulasın böyle babayiğitleri... HHH Yüksek bürokrasiyi, koltuğundan eder korkusuyla kendine bağlı kişilerle ele geçirdi... Ne ki, RTE’nin zorbalığından çekinmeden Türkiye gerçeklerini açıklayanlar da var ve ne yazık ki açıklayan bir yabancı ülkenin büyükelçisi: ABD Büyükelçisi Francis Ricciardone. RTE’nin oturup düşünmesi gereken değerlendirmeler yapıyor büyükelçi. Yorumlarına sadece bir büyükelçinin değerlendirmeleri gözüyle bakamayız elbette. Ricciardone’nin sıraladığı görüşler yalnız büyükelçinin kişisel gözlem ve görüşleri değil elbet. Kuşku yok temsil ettiği Washington’ın, doğrudan Beyaz Saray’ın Türkiye’yi ve Başbakan RTE yönetimini de kapsıyor. HHH Büyükelçi RTE’nin gerçek yüzünü açıklayan değerlendirmelerinde diyor ki: Çok uzun süredir suçları belli olmayan milletvekilleri hapiste. Yalan mı? Kısa süre önceye kadar ülkenin savunmasını üstlenen askeri liderler aynı şekilde cezaevinde. Yalan mı? Eski YÖK başkanı da dahil profesörler de tam anlaşılamayan suçlamalarla içeride. Yalan mı? Barışcıl gösteri yapan öğrenciler demir parmaklar arkasında. Yalan mı? Hukuki sistemin sonucu bu şekilde olursa kafalar karışır. Bu insanlar terörist olarak yorumlanır. Yalan mı? HHH Büyükelçinin saptamalarına kendinden menkul yakıştırmayla böyyük devlet adamı RTE, tabii sert içerikte nasıl karşılık verecek, bilinmez. Amerika Türkiye’yi kıskanıyor. Elçisini de böyle konuşturuyor der mi, der! HHH İzninizle bugünden itibaren bir süre sizlerden ayrı kalacağım...... Gelecek hafta görüşmek dileğiyle... ANKARA(ANKA) Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, (AİHM) taş atan çocuklar davası olarak bilinen davada Türkiyeyi uzun tutukluluk süresinden tazminat ödemeye mahkum etti. AİHM, hâkimlerin, sanıkların tutuklanmasına ya da tutukluluk halinin devamına ilişkin karar verirken Türk hukuku ve birçok uluslararası sözleşmeden kaynaklanan yükümlülüklere uygun biçimde, tutukluluğu son çare olarak düşünmediklerini belirtti. Batman’da 2009 yılında yasadışı, silahlı terör örgüt PKK lehine üç gösteriye katılmak, bu gösteriler sırasında slogan atmak ve örgütün bayrağını ve örgütün eski liderinin posterlerini taşımak, mo HABERLER ‘Tutukluluk son çare olmalı’ lotofkokteyli ile saldırmak gerekçesiyle tutuklanan olay tarihinde 18 yaşından küçük olan Bilal Doğan, 9 ay 20 gün tutuklu kaldığı gerekçesiyle AİHM’ye başvurdu. Mahkeme Doğan’ın, uzun tutukluluk süresi nedeniyle haklarının ihlal edildiğine karar verdi. Kararda, Doğan’ın, uzun tutukluluk süresi, üzerine atılı suçları işlediğinden şüphelenmek için makul neden olmaksızın ve olay sırasında yaşının küçük olmasına rağmen tutuklandığı şeklindeki şikâyeti de incelen di. Doğan, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS) ihlal edildiğini savundu. AİHM, başvuranın çocuk olduğu halde tutuklanma süresinin çok uzun olduğunu belirtti. Türkiye hakkında daha önce yapılan başvurulara da vurgu yapan mahkeme tarafından, “Türk hâkimlerin tutuklama ve tutukluluk halinin devamına ilişkin kararlar verirken uluslararası sözleşmelere uygun biçimde, tutukluluğu son çare olarak düşünmedikleri sonucu ortaya çıkmaktadır” denildi. Mahkeme, Doğan’a manevi tazminat olarak 1000 Avro ödenmesini uygun gördü. Başvuranın yaptığı masraf ve giderler için de 500 Avro ödenmesinin uygun olduğuna karar verildi. GRUP YORUM’DAN EMNİYET’E: Askeri casusluk operasyonu kapsamında büyük bir skandal yaşandı Görme engelli babaya OZAN YAYMAN tutanak imzalattılar İZMİR Kamuoyuna “askeri casusluk” operasyonu olarak yansıtılan adli süreçte kurulduğu savunulan çetenin iki numaralı ismi olarak gözüken Narin Korkmaz’dan ele geçirilen belgelerin kardeşinin evinden çıktığı bildirildi. Polisin, Korkmaz’ın İzmir’de yaşayan kardeşinin evine baskın yaptığı ve “bulundu” denilen belgelerin orada ele geçirildiği vurgulandı. Korkmaz’ın avukatı Yılmaz Çiftçi, müvekkilinin kent dışında gözaltına alındığı için kör olan babası Atilla Korkmaz’ın eve çağrıldığını ve tutanağın görme yeteneği olmayan kişiye imzalattırıldığını söyledi. İşadamı Bilgin Özkaynak’ın, Sakarya’daki evinde yapılan aramada ele geçirilen belgeler doğrultusunda genişletilen operasyon kapsamında, kurulduğu savunulan “casusluk örgütü”nün iki numaralı ismi olduğu belirtilen 23 yaşındaki Narin Korkmaz, 9 Mayıs 2012 günü üniversite öğrenimi gördüğü Denizli’de gözaltına alınarak çıkarıldığı İzmir 10. Ağır Ceza Mahkemesi’nce tutuklandı. Avukatının verdiği bilgiye göre Korkmaz, Denizli’de gözaltına alınırken babası Atilla Korkmaz ve kız kardeşi Sümeyre Korkmaz’ın, İzmir Bornova’daki evinde arama yapıldı. Polis, iki dairede yaptığı aramanın ardından belgeler bulunduğunu tutanağa geçti. Tutanak, görme yeteneği olmayan baba Korkmaz’a imzalattırıldı. 8 saatlik arama sırasında Narin Korkmaz’ın ve diğer bireylerin avukatları yoktu. Narin Korkmaz’ın avukatı Yılmaz Çiftçi, müvekkilinin yaşamadığı bir yerde belgeler bulunduğunu belirterek şunları söyledi: “Bulundu denilen belgeler evin mutfağından çıkıyor. Madem casusluk ile ilgili belgeler var, bu dokümanların gizli yerde olması gerekmez mi? Polis geldiğinde bulunamayacak yerde saklanmaz mı? Neresinden bakarsanız bakın bir tutarsızlık söz konusu” Avukat Çiftçi, Kormaz’ın, ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) DHKPC operasyonunda gözaltına alınıp serbest bırakılan Grup Yorum üyeleri baskın sırasında Emniyet güçleri tarafından el konulan albüm çalışmalarının iadesi için savcılığın yazı yazmasına karşın geri verilmediğini belirterek “Yeni albüm çalışmamız geri verilsin” dedi. Çağdaş Hukukçular Derneği’ne düzenlenen DHKPC operasyonunda gözaltına alınan ve daha sonra serbest bırakılan Grup Yorum üyeleri bazı CHP’li milletvekilleriyle birlikte TBMM’de basın toplantısı düzenledi. Grup Yorum üyeleri, operasyon kapsamında el konulan eşyaları ve albüm çalışmalarının kendilerine geri verilmesini talep etti. Grup üyesi Cihan Keşkek, son dönemde Grup Yorum hakkında bir karalama kampanyası başlatıldığını belirterek “Şimdiye kadar hakkımızda söylenen hiçbir iddia ile ilgili somut bir delil yok” diye konuştu. Haksız yere gözaltına alındıklarını ifade eden Keşkek, “Bu saldırılar aslında bize yönelik değil, halka yönelik” dedi. Operasyonda müzik enstrümanları ve yeni albüm kayıtlarına da el konulduğunu belirten Keşkek, savcılığın Emniyet’e albüm kayıtlarının iadesi için yazı yazdığını ancak iki haftadan bu yana kayıtların kendilerine verilmediğini ifade etti. CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu ise “Basılmamış kitaba, yayınlanmamış albüme bomba muamelesi yapan aynı iktidar” diyerek Grup Yorum’a yapılan baskıyı eleştirdi. Türkiye’de polis devleti yaratılmaya çalışıldığını ifade eden Tanrıkulu, herkesin buna karşı çıkmak zorunda olduğunu kaydetti. Grup Yorum üyelerinin CHP’li milletvekilleriyle TBMM’de yaptığı basın toplantısına gazeteciyazar Can Dündar ve Tayfun Talipoğlu da katılarak destek verdi. El koyduğunuz albümümüzü bize iade edin Tanrıkulu’ndan destek İmaj verilmedi Denizli’de gözaltına alındığı sırada, kişisel bilgisayarında yapılan incelemenin ardından, verilmesi zorunlu olan “bilgisayar imajı”nın da verilmediğini sözlerine ekledi. Çiftçi, Korkmaz’ın, kurulduğu varsayılan örgütün bir numarası olan Bilgin Özkaynak ile hiçbir irtibatının, telefon görüşmesinin olmadığına dikkat çekerek “Bu nasıl örgüttür ki, bir numara ile iki numaranın birbiriyle tanışıklığı yok? Müvekkilimin askeri üniformalı fotoğrafları kendisi tarafından sosyal paylaşım sitelerinde zaten yayınlanmış. Ortada gizli, saklı bir durum yok. Müvekkilim, fanatiklik derecesinde asker sempazitanı” dedi. ÖLDÜRÜLEN 3 PKK’Lİ KADIN Fransa işbirliğine yanaşmıyor BAHADIR SELİM DİLEK FRANSA’DAN DESTEK CHP’liler Ankara’da buluşacak ‘Selek’e tacize nANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP’li belediye başkanları iki günlük bir çalışma programı kapsamında bugün Ankara’da bir araya gelecek. Toplantıda CHP’nin Yerel Yönetim Stratejisi ile yerel, ulusal ve uluslararası yönetim kampanyalarının da değerlendirileceği ifade edildi. son verilsin’ Haber Merkezi Fransa’da Uluslararası Sosyoloji Derneği, Avrupa Sosyoloji Derneği, Fransız Sosyoloji Derneği, Bilimsel Araştırmalar Ulusal Merkezi başkan ve yöneticilerinin de aralarında bulunduğu çok sayıda aydın ve akademisyen, Mısır Çarşısı’nda meydana gelen patlamaya ilişkin, hakkında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilen Pınar Selek için ortak bildiri yayımladı. Le Monde’da yayımlanan bildiride “Türkiye Pınar Selek’i taciz etmeye son versin” denildi. Le Monde gazetesinde ocak ayı sonunda yayımlanan bildiride, Selek’in sosyolog kimliği nedeniyle toplum tarafından dışlananları incelediği, onlarla yaşamayı seçtiği belirtildi. Bildiride, “ağırlaştırılmış müebbet kararının onu sürgüne mahkum ettiğini ve şiddete dayalı bir sistemin onun peşini bırakmamasını” gösterdiğine işaret etti. Selek’in benzer durumda olan araştırmacı, gazeteci, avukat ve yazarlardan “sosyolojik çözümleme yeteneğiyle” farklı bir konumda olduğunu belirten bildiri, “Pınar’ın Strasbourg Üniversitesi’ndeki meslektaşları, Fransa’da, Avrupa’da ve dünya genelinde sosyologlar ile uluslararası bilimsel topluluk, Pınar’ın sosyoloji suçuna çarptırılmasını reddediyor. Bizler ayrıca çeşitli üniversite ve araştırma merkezlerinde ‘Pınar Selek araştırma özgürlüğü’ komiteleri kurulmasını öneriyoruz. Türkiye Pınar Selek’i taciz etmeye son versin” ifadeleriyle son buldu. KCK’de 4 tahliye nVAN (Cumhuriyet) Ağrı’nın Doğubeyazıt ilçesinde 29 Mayıs 2012’de düzenlenen KCK operasyonunda tutuklanan 15 kişiden 7 aydır “Örgüt üyesi olmak” suçundan tutuklu bulunan Doğubeyazıt Belediye Meclisi üyesi İbrahim Demirden, Belediye Su İşleri Müdürü Yusuf Söğüt, Lezgin Baydak ve Figen Can serbest bırakıldı. Şehitler toprağa verildi Yurt Haberleri Servisi Siirt’in Pervari ilçesinde cinnet getiren er Samet Maya’nın açtığı ateşle şehit olan 3 asker memleketlerinde son yolculuğa uğurlandı. İntihar girişiminde ağır yaralandığı için GATA’ya sevk edilen er Maya’nın ailesi ise şokta. Siirt’in Pervari ilçesinin İğneli Jandarma Karakol Komutanlığı’nda görevli asker Samet Maya’nın cinnet getirmesi sonucu açtığı ateşle şehit olan askerlerin erler Mustafa Yelman, İlhan Tezer ve Kemal Kayar olduğu açıklandı. Otopsi işlemlerinin ardından şehitlerin cenazeleri memleketlerine gönderildi. Şehit Tezer için Bingöl’ün Genç ilçesi Kültür Camisi’nde tören düzenlendi. Şehidin cenazesi Tarlabaşı köyüne götürülerek gözyaşları arasında toprağa verildi. Tezer’in 4 gün önce izinden döndüğü öğrenildi. Hataylı er Yelman’ın naaşı önce Esentepe Mahallesi’ndeki baba evine götürüldü. Bu sırada babası Yahya ve anne Selva ile kardeşler İsmail ve Selda Yelman gözyaşlarına boğuldu. Şehidin cenazesi Asri Mezarlık’ta toprağa verildi. Şehit Kayar’ın, İstanbul Esenler’deki baba evine ateş düştü. Kayar’ın cenazesi Esenler Son Durak Camisi’nde ikindi vakti düzenlenen törenle toprağa verildi. Doğum skandalına soruşturma nANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Hakkâri Devlet Hastanesi’ne kaldırılan Ayşe Erdin’in bebeğinin sezaryen sırasında kafasının koptuğu iddiaları nedeniyle Sağlık Bakanlığı soruşturma başlattı. Baba Murat Erdin suç duyurusunda bulunmuştu. Firari vurularak yakalandı nAĞRI (Cumhuriyet) Doğubeyazıt’ta hakkında 15 dosyadan yakalama kararı çıkarılan Nesim Yıldırım’ın kaldığı adrese baskın düzenleyen polis ekipleri, Yıldırım’ın uyarı ateşine karşılık vermesi üzerine Yıldırım’ı vurdu. Hastanede tedavi altına alınan Yıldırım’ın kardeşi, “Kardeşim 6 günlük izin için geldi. Özürlü olan bir çocuğuna rapor çıkarmak için uğraşıyordu” diye konuştu. TSK personel sayısındaki azalmayı değerlendirdi: Su çukurunda yaşamını yitirdi Güvenlik zafiyeti yok ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Genelkurmay Başkanlığı çok sayıda komutanın emekli olmasının ya da istifa etmesinin güvenlik açığı yaratmayacağını savundu. Dün akşam saatlerinde TSK’nin internet sitesinden yapılan yazılı açıklamada, personel sayılarındaki azalmanın güvenlik açığı yaratacağı yönündeki haberlere cevap verildi. “Türk Silahlı Kuvvetleri’nde emir komuta zafiyeti bulunduğu iddialarına yer verildiği üzüntüyle görülmektedir” denilen açıklamada, TSK’de istifa ve emekliliklerin her yıl ocak ve şubat aylarında gerçekleştiğine dikkat çekildi. Açıklamada, “TSK personeli her türlü kutsal vatani görevini başarı ile yerine getirme azim ve gayreti içindedir” ifadeleri kullanılırken şu cümlelere yer verildi: “Türk Silahlı Kuvvetleri’nin dina nANTALYA (AA) Merkez Konyaaltı ilçesinde Dursun Kulu (51), yönetimindeki ciple yol yapımı için açıldığı belirtilen yağmur suyuyla dolan çukura düştü. Vinçle aracın çıkarılması sırasında Kulu, cipten su dolu çukura düştü. Sudan çıkarılan Kulu’nun hayatını kaybettiği belirlendi. 3 kişiye 208’er bin TL nANKARA (AA) Şans Topu’nda kazanan numaralar “4, 5, 14, 18, 30 ve +3” olarak belirlenirken, 5 +1 bilen 3 kişi, 208 bin 284 lira ikramiye kazandı. 5 bilenler 2 bin 717 lira 10’ar kuruş, 4 +1 bilenler 238 lira 50’şer kuruş, 4 bilenler 27 lira 90’ar kuruş, 3 +1 bilenler 14 lira 70’er kuruş, 3 bilenler 3 lira 10’ar kuruş, 2 +1 bilenler 4 lira 30’ar kuruş, 1 +1 bilenler 2 lira 45’er kuruş kazandı. mik ve kurumsal yapısı nedeniyle, ayrılan her personelin yerine, aynı ehliyette başka bir personelin görevlendirildiği ve istifa/emekliliğin doğal, kişisel bir hak olduğu unutulmamalıdır. Türk Silahlı Kuvvetleri personeli, kendisine verilen her türlü kutsal vatan görevini başarı ile yerine getirme azim ve gayreti içindedir. Türk Silahlı Kuvvetleri’nde emir komuta zafiyeti olduğu iddiası gerçekdışı olup bu iddia, halen kendilerine tevdi edilen kutsal vatan hizmetini, vatanmilletbayrak sevgisiyle önemli ölçüde özveri ve fedakârlıkla yerine getiren personelimize karşı yapılan büyük bir haksızlık olarak değerlendirilmektedir. Gündem yaratarak Türk Silahlı Kuvvetleri’ne zarar verebileceğini düşünenler, büyük bir yanılgı içindedirler.” ANKARA Fransa’da öldürülen 3 PKK’li kadın ile ilgili olarak AnkaraParis arasında işbirliği bir türlü başlatılamadı. Türkiye, Fransa’dan iki ülke arasındaki adli yardımlaşma işbirliği çerçevesinde eşgüdüm ve işbirliği beklerken Fransız yönetiminin aradan geçen zamana karşın, Türk istihbarat birimleriyle temas kurmadığı öğrenildi. Edinilen bilgilere göre, Fransa’da üç PKK’li kadının öldürülmesinin ardından Ankara’nın Fransız güvenlik makamlarının işbirliğine gitmesi beklentisi boşa çıktı. Dışişleri Bakanlığı’nın ve Türkiye’nin Paris Büyükelçiliği’nin soruşturma bütün girişimleTMK’nin 10. madrine karşın Frandesiyle görevli Ansa bir adım gerikara Başsavcı Vede durmayı terkilliği, Paris’te 3 kacih etti. Türkidının öldürülmesiyle ye, Fransa’dan ilgili zanlı Ömer Güiki ülke arasınney hakkında soruşdaki adli yarturma başlattı. Bir dımlaşma işbirTMK savcısı, cinaliği çerçevesinde yet zanlısı Güney’in koordinasyon ve Türkiye’de bir bağişbirliği beklerlantısının olup olmaken Paris’in aradığını araştıracak. dan geçen zamaPolisin yaptığı araşna karşın, Türk tırmada, Güney’in istihbarat birimAnkara’da bazı kileriyle temas kurşilerle de görüştüğü madığı öğrenilbelirlenmişti. Bu kidi. Fransız isşilerin olaya katkısıtihbarat teşkilatı nın olup olmadığına DGSE, MİT’ten, bakılacak. Suça karıFransız polisi de şan kişiler tespit ediİçişleri Bakanlılirse, bu kişiler hakğı ile soruşturmakında dava açılacak. ya yönelik temas Öldürülenlerin Türk kurmadı. vatandaşı olması neTürkiye’nin deniyle Güney hakParis Büyükelçikında da iddianame si Tahsin Burdüzenlemesine kecuoğlu ve büyüsin gözüyle bakılıyor. kelçilik çalışanları sürekli olarak Fransız İçişleri ve Dışişleri Bakanlığı nezdinde, her gün düzenli olarak “doğru bilgi” talebini yineliyor. Bu çerçevede Fransız makamlarıyla görüşmeler ışığında değerlendirme yapan bir diplomatik kaynak, “Fransız muhataplarımızla düzenli temaslarımız. Soruşturma devam ediyor. İzlenimimiz; soruşturmaya yönelik somut sonuçlar elde edildiğinde bizimle paylaşacakları yönünde. Zorluk yaşanmayacağı izlenimine sahibiz” dedi. Türkiye’nin Paris nezdindeki girişimlerinde, soruşturmaya yönelik kesin bilgileri talep ettiğine işaret eden yetkili, soruşturma sırasındaki günlük gelişme ve bilgilerden çok kendileri için sonuca yönelik bilginin önemli olduğunu belirtti. Güney’e
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle