Katalog

SAYFA CUMHURİYET kultur@cumhuriyet.com.tr 6 ŞUBAT 2013 ÇARŞAMBA 14 KÜLTÜR Nesin Vakfı, yayımladığı kitapların yanı sıra yepyeni oluşumlar içinde Aziz Nesin ‘Vakıf’ta yaşıyor u Ali Nesin, vakfa destek olacak yeni oluşumların hayata geçirildiğini söylüyor. Birkaç ay önce kurulan marangozluk atölyesi Nesin Yapı’yı Tarlabaşı Gençlik ve Çocuk Evi izleyecek. Aziz Nesin’in art arda yayımlanan kitapları sağlığındaki kadar çok satıyor. AYŞEGÜL ÖZBEK n Kültür Servisi Bu yıl 55.’si düzenlenen Grammy Ödülleri’nde Sting, Rihanna ve Bruno Mars gibi isimlerin özel bir performans sergileyeceği belirtildi. 10 Şubat’ta Los Angeles’taki Staples Center’da düzenlenecek törende, Beyonce, Prince ve Jennifer Lopez de ara ara sunuculuk yapacak. Bu yılki Grammy’lerde en fazla dalda aday gösterilen isimler ise Kayne West ve Jay Z. Sting ve Rihanna Grammy sahnesinde 1995’te babası öldüğü zaman Türkiye’ye kesin dönüş yapıyor Ali Nesin. “En büyük korkum Nesin Vakfı’nı yaşatamamaktı. Korktuğum başıma gelmedi neyse ki” diyor. O yıllar bütün gelirini vakfın yaşayabilmesi için değerlendiriyor Ali Nesin. Daha sonra da tek bir gelirle vakfı yaşatmanın mümkün olmayacağını düşünerek vakfa destek olacak başka oluşumlar hayata geçiriliyor. Nesin Yayınevi, Matematik Köyü, son birkaç aydır da marangozluk atölyesi Nesin Yapı. “Bir de bağışlar var. Yüzde 50’sini karşılıyor. Büyük bağışlar arada bir geliyor. ‘İşçiyim, maaşımı aldım, 5 lira verebiliyorum, kusura bakmayın’ diyenler var. Gün gelecek vakıf bağışlardan tamamen bağımsız bir şekilde yürüyecek umarım.” Tabii bunlar olurken de yetişmiş vakıf çocuklarının da söz sahibi olduğu çekirdek bir aile oluşuyor kendi kendine. Aziz Nesin’e “Aziz Dede” diyen vakıf çocuğu Süleyman Cihangiroğlu da onlardan biri. Cihangiroğlu artık Vakfın yöneticisi. “Doğramacılık atölyesini kuralı birkaç ay oldu. Kapı, pencereyle başladık. Ahşap masif üzerine işler yapacağız. Ev döşeyeceğiz. Ayaklarının üzerinde durmaya devam ediyor vakıf. Çocuklar gelmeye devam ediyor, mezunlarımız oluyor. Şimdi 42 çocuğumuz var. Ayrıca burs verdiğimiz çocuklar var iki yıldır.” 2005 yılında kurulan yayınevinin başında ise Atay Eriş var. Dört de vakıf çocuğu çalışıyor yayınevinde. Her yıl Aziz Nesin’in aşağı yukarı üç kitabını yayına hazırlıyorlar. “Hiç yayımlanmamış şiirleri var sırada. Azizname, Azizname2 isimli iki taşlama kitabının baskısı bitti. Bir kitapta tekrar basacağız bunları. Soldan sağa Süleyman Cihangiroğlu, Salih Bora, Ali Nesin ve Atay Eriş. ‘Okuduğum Kitaplar’ da arşivdeki arkadaşların çalışmalarıyla eklenerek tekrar basılacak.” Nesin’in sağlığındaki kadar çok sattığını söylüyor Eriş. “Sürekli bastığımız kitaplar nedeniyle hâlâ yaşadığı nı düşünenler oluyor.” Eriş kısa bir süre önce çıkardıkları “Aziz Nesin’den Sıra Dışı” isimli kutu setini anlatıyor. İçinde Ali Nesin’in daha önce babasının ağzından kaleme aldığı bol fotoğraflı “Gömüyü Ara a d n ı d r a n ı ’ s a v ‘Si kim var?’ “Sivas davası hiç görülmedi ki zamanaşımına uğrasın” diyor Ali Nesin. “Önemli olan dava değil, bunun arkasında kimlerin olduğu. Orada askerlerin her şeye rağmen müdahale etmemesi; asıl dava bu. Hiç görülmemiş dava bu.” Sivas olaylarından hemen sonra basında çıkan haberleri, köşe yazılarını derleyecekleri bir mecra oluşturmaya ya da bu yazıları vakfın internet sitesinde yayımlamaya hazırlanıyorlar. “Kitap yapmak istedim ancak telif haklarını almak gerekiyordu. O dönem babama karşı yazılar yazanlar arasından daha sonra özür dileyenler oldu. Silinemeyen bir yara bu... Bütün bunları kapsayan video, fotoğraf, yazılardan oluşan bir arşiv çalışması yapıyoruz.” yan Adam” kitabı, saatli duvar takvimi, kendi sesinden şiirlerinin yer aldığı CD, bir belgesel, “Sporcu Milletiz Vesselam” kitabı, iki de Aziz Nesin çizgi romanı var. “Takvimde her şeyi baştan ürettik. Aziz Nesin’in öyküleri, seçilmiş sözler yer alıyor. Halk takvimini de o takvimin içine ekledik.” Tükenen, 2014’te tekrar basacakları takvim yerine sette “Sanat Yazıları” kitabı var artık. Setin satışı, internet sitesi üzerinden ve doğrudan insanlar aranarak yapılıyor. Aziz Nesin’in arşivini tarayanlar ise Salih Bora ve Esin Pervane. Bora anlatıyor: “Aziz Nesin’in tiyatro, mizah, karikatür, sinema, fotoğraf üzerine yazdıklarını çevirmekle başladık. Bunları ‘Sanat Yazıları’ adında kitapta topladık. Şimdi 1959’da Akşam gazetesinde yazdığı ‘Yurt Gezileri’ni tarıyoruz. Baba memleketi Doğu Karadeniz’i seçiyor. Çorum, Amasya, Tokat, Rize, Ordu... 1948’de Bursa’da sürgün zamanları. Sivas yazılarında yaptığı saptamalar önemli. Durumu önceden gören, particilerin Müslümanları nasıl kullandığını, bunun tehlikesine dikkat çeken yazılar.” n Kültür Servisi Akbank Çocuk Tiyatrosu, “İçerisi Dışarısı” adlı oyunla çocukları eğlenceye davet ediyor. Londra Polka Tiyatrosu’nun, Abbey Çocuk Merkezi’ndeki ailelerle yaptığı ortak atölye çalışmalarıyla hazırlanan ve Jonathan Lloyd’ın yönettiği oyun, 16 ve 23 Şubat tarihlerinde saat 11.30’da izlenebilir. Çocuklar için ‘İçerisi Dışarısı’ n Kültür Servisi 1960’ların ünlü rock topluluğu The Troggs’un solisti Reg Presley, 71 yaşında hayatını kaybetti. Uzun zamandır kanser hastalığıyla mücadele eden sanatçı, geçen aylarda internet sitesinde konuyla ilgili şu açıklamayı yapmıştı: “Bir süredir kemoterapi tedavisi görüyorum ve çok kötü hissettiğim söylenemez. Ancak yine de The Troggs’tan emekli olma vaktim geldi. Reg Presley hayatını kaybetti Yapı Kredi’de sanat yönetimi üzerine konuşmalar Kültür Servisi Yapı Kredi Kültür Merkezi, sanat yönetiminde uluslararası kurallar ve Türkiye’de de gelişim gösteren sanat yönetimi koşullarının tartışılacağı bir dizi etkinliğe ev sahipliği yapıyor. Bugün saat 18.30’da başlayacak Masumiyet Müzesi Direktörü Esra A. Aysun yönetimindeki “Sanat Yönetimi Üzerine Konuşmalar” adlı söyleşi dizisinin ilkinde İKSV’nin Kültür Politikaları Birimi’nden Özlem Ece’yle “Devlet ve Sanat Yönetimi” konusu tartışılacak. Koç Üniversitesi’nin Beyoğlu’ndaki Anadolu Medeniyetleri Araştırma Merkezi’nde (ANAMED) gerçekleşecek söyleşiler, mayısa kadar her ay farklı bir ismi ağırlayacak. Etkinlikte ağırlıklı olarak, 1980 sonrası tüm dünyada “sanatın şirketleşmesi” olarak da tanımlanan, sanat kurumlarında ve sanat üretiminde oluşan değişimin yanı sıra Türkiye’de de ortaya çıkan kültürel hareketlenme masaya yatırılacak. Etkinlik çerçevesinde 6 Mart’ta İstanbul Bilgi Üniversitesi, Kültür Politikaları ve Yönetimi’nden Dr. H. Ayça İnce, “Yerel Yönetimler ve ve Sanat Yönetimi” üzerine, 15 Nisan’da İstanbul Bilgi Üniversitesi, Sanat ve Kültür Yönetimi Programı’ndan Dr. Gökçe Dervişoğlu Okandan “Özel Sektör ve Sanat Yönetimi” konusunu ele alacak. 8 Mayıs’ta ise amberPlatform / BIS’ten Ekmel Ertan ile “Bağımsız Yapılar ve Sanat Yönetimi” konusu masaya yatırılacak. İlk başlık ‘Devlet ve Sanat’ Tarlabaşı’nda çocuk evi Hayata geçirmeye çalıştıkları bir proje’de Tarlabaşı Gençlik ve Çocuk Evi. Bina hazır, yakın zamanda bir kaynak veya fon bulmaya çabalıyorlar. Ramazan çadırının önünde uzun kuyruğu gördüğü bir gün aklına düşüyor Ali Nesin’in. “Ramazanda ihtiyacı olan insanların her zaman ihtiyacı olur. Bir aşevi kurma projesi geldi aklıma. Ama Nesin Vakfı’nın amacı eğitim. O fikirden buna dönüştü.” Nesin Vakfı’nın İstanbul ayağı gibi olacak diyor Cihangiroğlu: “Çocukları ailelerinden ayırmadan zamanlarını daha etkin bir şekilde kullanmalarını sağlayacak, resim, atölye çalışmaları yapacakları, matematik eğitimi alacakları bir mekân olacak.” ÖZELLEŞTİRME KAPSAMINA ALINAN AKÜN VE ŞİNASİ SAHNELERİNİN SATIŞI PROTESTO EDİLDİ ‘Sanata bağlıyız’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Akün ve Şinasi tiyatrolarının satışına karşı çıkan STK ve sanatçılar, satış ihalesinin yapıldığı dakikalarda tiyatronun önünde protesto eylemi yaptı. Mülkiyeti EMEK AŞ firmasında bulunan ve özelleştirme kapsamına alınan Akün ve Şinasi sahnelerinin satışı, aralarında STK temsilcileri ve sanatçıların bulunduğu grup tarafından protesto edildi. Protesto gösterisine CHP Milletvekilleri Faruk Demir ve Aylin Nazlıaka ile Ben Ankara; Başkent Dayanışması Bileşenleri, Halkevleri, Kültür SanatSen ve sanatçılar destek verdi. “Akün ve Şinasi sahnesi satılmasın”, “İhaleye katılma, katılırsan yanarsın” yazılı dövizler taşıyan, “AKP elini tiyatrodan çek” sloganı atan topluluk adına Sanat Kurumu üyesi Cemalettin Erol bir basın açıklaması yaptı. Açıklamada sanat kurumlarının iktidarın politikalarına kurban edildiğinin altını çizen Erol, özetle şunları kaydetti: “Ankara’da kültür ve sanat mekânlarının hayatımızdan çıkarılması, değerlerimizin silinerek başkentin kimliksizleştirilmesine karşı çıkıyoruz. Akün ve Şinasi Sahnesi’nin ihalesini kente ve kentlilere karşı işlenmiş bir suç olarak görüyoruz. Kültür sanat alanlarına karşı bu rant elde etme süreci, sosyal ve kültürel hizmetlerin durdurulmasına ilişkin bu düzenleme, sosyal ve kültürel alanların çoğatılmasına ilişkin kararlarla desteklenmediği sürece kullananlar, yaşayanlar açısından kabul edilemez.” Protesto gösterisi sırasında tiyatro kapısının üstüne ipler atılarak “Sanata bağlıyız” sloganları atıldı. ‘YAP İSTANBUL MODERN: YENİ MİMARLIK PROGRAMI’NIN İLK PROJESİ BELLİ OLDU n Kültür Servisi Bursa Devlet Tiyatrosu yapımı “Tek Kişilik Yaşam” adlı oyun, İstanbul’un konuğu. Bedri Rahmi Eyüboğlu’nun yazdığı, Erkan Yılmaz’ın oyunlaştırdığı oyunu, Ayşe Lebriz Berkem sahneye koydu. 10 Şubat’a kadar Beyoğlu Küçük Sahne’de saat 20.00’de seyirciyle buluşacak oyun, hatıralar üzerine bir metin. Y. Emir Çiçek’in rol aldığı tek kişilik oyunun dekor ve kostüm tasarımı Özge Akarsu’ya, ışık tasarımı Ali Karaman’a, müziği Cem İdiz’e, kukla tasarımı Çağlayan Sevinçer’e, görsel tasarımı Coşkun Oğuz’a, dramaturjisi ise Özkan Maho’ya ait. Bursa DT’nin oyunu İstanbul turnesinde Müzede ‘Göğe Bakma Durağı’ Kültür Servisi İstanbul Modern’in, The Museum of Modern Art (MoMA) ve MoMA PS1 işbirliğiyle, Polimeks ve VitrA eşsponsorluğunda gerçekleştirdiği “YAP İstanbul Modern: Yeni Mimarlık Programı”nın ilk geçici yapısını gerçekleştirecek proje belirlendi. Oral Göktaş ile Sevince Bayrak’ın kurduğu SO? Mimarlık ve Fikriyat tarafından hazırlanan “Göğe Bakma Durağı” başlıklı proje, Turgut Uyar’ın “Dünyanın En Güzel Arabistanı” yapıtındaki şiirden esinleniyor. Proje, haziran ayı başında İstanbul Modern’in bahçesinde uygulanacak ve yaz boyunca kullanılacak. Proje, müzenin bahçesini gölgelendirecek, yaz ayları boyunca yerleştiği mekânı şehre yansıtacak şekilde tasarlandı. Kazanan tasarımın yanı sıra uluslararası “YAP: Yeni Mimarlık Programı”na katılan tüm finalistlerin geliştirdiği öneriler ortak bir sergiyle İstanbul Modern, MoMA PS1, MAXXI ve CONSTRUCTO’da izleyiciyle buluşacak. Mimar Prof. Dr. Suha Özkan’ın başkanlığını yaptığı seçici kurulda, mimar Emre Arolat, İstanbul Modern Küratörü Çelenk Bafra, MoMA Philip Johnson Mimari ve Tasarım Şef Küratörü Barry Bergdoll, XXI. Yüzyıl Sanatları Ulusal Müzesi, MAXXI Mimarlık Kıdemli Küratörü Pippo Ciorra, İstanbul Modern Şef Küratörü Levent Çalıkoğlu, YAP İstanbul Modern Koordinatörü Pelin Derviş, İstanbul Modern Yönetim Kurulu Başkanı Oya Eczacıbaşı, sanatçı ve mimar Cevdet Erek, MoMA Çağdaş Mimarlık Küratörü Pedro Gadanho, mimar Melkan Tabanlıoğlu ve mimar Han Tümertekin yer alıyor. “YAP İstanbul Modern: Yeni Mimarlık Programı” iki yılda bir yaz aylarında genç ve yükselen mimarlara yenilikçi bir mimari tasarımla açık havada geçici bir yapı tasarlama fırsatı sunuyor.