13 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
28 ŞUBAT 2013 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER 5 ÇYDD Başkanı Çelikel, toplumdaki kutuplaşmanın giderilmesini istedi İstanbul Haber Servisi Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Genel Başkanı Aysel Çelikel, toplumda kutuplaşmaların ve gerginliklerin giderilmesi, iç barışın sağlanması için genel affın şart olduğunu söyledi. Bir toplumun temelini yargının oluşturduğunu belirten Çelikel, “Milyonlarca sayfadan oluşan iddianameler, fezlekeler ve mütalaalarla adil bir yargılama mümkün değildir” dedi. Eğer bu ülkede bir beyaz sayfa açılmak isteniyorsa KCK, Ergenekon, Kafes Eylem Planı ve Poyrazköy davasını da kapsayacak bir genel af çıkarmanın zorunluluğuna dikkat çeken Çelikel, bir genel af sayesinde kin, intikam duygularının biteceğini savundu. Derneğin kuruluşunun 24. yılı nedeniyle düzenlenen basın toplantısında ÇYDD’nin çalışmaları halkında bilgi veren Genel Baş ‘Genel af şart’ u Ülkede beyaz sayfa açılmak isteniyorsa KCK, Ergenekon, Kafes Eylem Planı ve Poyrazköy davasını da kapsayacak bir genel af çıkarmanın zorunluluğuna dikkat çeken Aysel Çelikel, bu af sayesinde kin, intikam duygularının biteceğini savundu. kan Aysel Çelikel, Ergenekon davası kapsamında genel merkez ve şubelere yönelik operasyonun gerçekleştiği 13 Nisan 2009 tarihini bir milat olarak değerlendirdi. Çelikel şunları söyledi: “13 Nisan 2009 tarihi bizim için bir milattır. Bu tarihte güvenlik güçlerince ÇYDD Genel Merkezi ve 36 şubesine baskın düzenlendi. Bilgisayarlarımızı, dosyalarımızı, cep telefonlarımızı kamyonlara yükleyip götürdüler. Yönetim kurulu üyelerimizi, şube başkanlarımızı, gönüllülerimizi üçdört gün gözaltında tuttular. Aynı aşağılayıcı işlem genel başkanımız Türkan Saylan’ın evine de yapıldı. Sonuçta üç arkadaşımız hakkında ‘Ergenekon Silahlı Terör Örgütü’ üyesi suçlamasıyla ceza davası açıldı. Dava 10. Ağır Ceza’da görülüyor. İlk günlerin ve olayların şokunu çabuk atlattık. Yıllarca kamu hizmeti verme heyecanıyla yürüttüğümüz çalışmalar, yeni bir boyut kazandı. ÇYDD çınar gibi köklerini daha da derinleştirerek, gönlü ÇYDD ile olanlarla güçlenerek yoluna devam ediyor. Aradan geçen dört yıl içinde ÇYDD’nin öteden beri uyguladığı projeleri çoğaltarak devam ettirirken, burs verdiğimiz öğrencileri ayrıca mesleğe ve hayata hazırlayan Yönder lik Projeleri, AB Gençlik Projeleri, Mezunlar Toplululuğu ve İç Eğitim projeleri ile yelpazeyi genişlettik.” ÇYDD’nin son günlerde vergi müfettişleri ve Emniyet’e bağlı Dernekler Masası tarafından sıkı bir incelemeden geçirildiğini kaydeden Çelikel, bu denetlemelerin aynı anda yapılmasının kendilerini yorduğunu, denetlemelerin farklı tarihlere alınmasından memnuniyet duyacaklarını dile getirdi. Çelikel dinci bir gazetede yayımlanan, “ÇYDD ABD şirketlerinden maddi destek alıyor” haberine de tepki göstererek, bu şirketlerin Türkiye’de kurulmuş ve Türk hukukuna bağlı şirketler olduğuna dikkat çekti, “Şirketlerin sosyal sorumluluk projeleri kapsamında verdiği bu desteği dış güçlerden alınmış bir yardım gibi göstermek, art niyetli bir düşüncenin ürünüdür” dedi. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun başkanlığında toplanan MYK’de, hükümet ile İmralı arasında yürütülen görüşmeler de masaya yatırıldı. Toplantı sürerken açıklama yapan parti sözcüsü Haluk Koç, ana muhalefet partisine şimdiye kadar İmralı süreciyle ilgili hiçbir bilgilendirme yapılmadığına dikkat çekti. (Fotoğraf: DHA) Bir Orman Gibi Kardeşçesine... Sistem eziyor, yok ediyor... Hayırlara vesile oluyor böylece! Alkol veren lokantalar, kafeler artık ülkenin pek çok yerinde yok. Beş yıldızlı oteller var, orada... Bu işler hep böyle olmuştur! Ağır ağır çıkacaksın bu merdivenlerden! Önce yerel yönetimlerin elinde bulundurduğu mekânlarda uygulayacaksın bu yasağı çaktırmadan, sonra düğünlerde ve nişanlarda... Futbolcu Arda evleniyor ya! Başbakan düğüne geliyor, nikâh şahidi olacak... Alkol yasağı konmuş! Sanırım düğünde “gül şerbeti” verilecek... Sistem insanın ruhunu kavrar önce, ondan sonrası kolaydır. 10 yılı aşkın süre iktidarda olduğuna göre, ağır ağır çıkacağın merdivenlerin sonuna gelmişsindir! Birkaç basamak daha var! Yorulmaz zirveye çıkar oturursan, dilediğini yaparsın... Ama dikkat edin, sizi sistem izliyor yakından! HHH Göz renginiz, ayakkabı numaranız, parmak iziniz... Alnınıza “terörist damgasını” vurup, boynunuza “terör örgütü üyesi” yaftasını asmak artık çok kolaydır. Zamanında “yetmez ama evet” dediniz, şimdilerde muhalifsiniz. Utanmadan sıkılmadan “Ben sosyalistim” deyip “Kemalist solcular”a yükleniyorsunuz. Hedefiniz bile yanlış... Saldıracaksanız şu şovenistlere saldırın... Özgürlük beklerken, bir baktınız ki sizi zımbalamışlar, düşüncelerinizi tutkallaştırmışlar, çalıştığınız gazeteden atmışlar. Öfkelenme, kızma, bağırıp çağırma. Otur bir köşeye, uzun uzun düşün! HHH Bu ülkede yurtsever olanlar bölünüp parçalanmayacak gün geldiğinde. Gözlerini kapa, bir süre sonra aç! Sosyalistler, sosyal demokratlar güçlenecek, göreceksin... Sancılı bir dönemden geçiyor Türkiye... ‘Ne mutlu Kürt’üm demenin sakıncası yok’ Haber Merkezi MHP’nin kurucusu Alparslan Türkeş’in oğlu Tuğrul Türkeş, bir televizyon kanalında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Türkeş programda Kürt sorunu olmadığını, sınır ötesinden aşıp gelen terör sorunu olduğunu belirterek, “Ne mutlu Kürt’üm demenin bir sakıncası yok” dedi. Saldırıyı kınadılar SAMSUN (Cumhuriyet) BDP’li milletvekillerinin Karadeniz turunda Sinop ve Samsun’da çıkan olaylar Samsun’da 14 siyasi parti ve sivil toplum kuruluşu tarafından kınandı. Ortak açıklamada “HDK vekillerinin Karadeniz gezisinde yaşanan faşist, ırkçı saldırılar Samsun halkının tutumu değildir. Devlet destekli organize faşist güçler bir ay boyunca basını ve her yolu deneyerek barış gezisini provoke ettiler” diye konuştu. Şeffaflık çağrısı Haluk Koç, hükümetin İmralı sürecine ilişkin olarak muhalefete bilgi vermemesini eleştirdi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Sözcüsü Haluk Koç, İmralı süreciyle ilgili hükümetin muhalefet ve kamuoyuna bilgi vermesine tepki gösterirken, “İktidar, ana muhalefet partisine ve muhalefet partilerine bilgi aktarmada çekiniyor ise, gelsinler TBMM’ye gerekirse kapalı oturum istesinler” dedi. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun başkanlığında toplanan MYK’de, hükümet ile İmralı arasında yürütülen görüşmeler de masaya yatırıldı. Toplantı sürerken açıklama yapan parti sözcüsü Haluk Koç, ana muhalefet partisine şimdiye kadar İmralı süreciyle ilgili hiçbir bilgilendirme yapılmadığına dikkat çekti. İmralı’nın bir ada olmaktan çok siyasi kararların alınabileceği bir referans noktası, merkez olarak sunulmaya başlandığına işaret eden Koç, “Gerçekten çözüm mü aranıyor, yoksa süreç mi yönetiliyor. Adada bir masa, masanın bir ucunda Öcalan, diğer ucunda da Recep Tayyip Erdoğan” görüşüne yer verdi. Koç, süreçle ilgili çeşitli varsayımların olduğunu ve sanki herkesin gönlündeki gerçekleşiyormuş gibi senaryoların yazıldığını belirtirken, TBMM Başkanı da dahil, iktidar partisi mensuplarının da süreçle ilgili doğrudan bilgi sahibi olmadığını bir pazarlık sürecinin yürütüldüğünü kaydetti. Koç hükümete “kapalı oturum” çağrısı da yaparak, şu görüşlere yer verdi: “Bizim tercihimiz milletin önünde açık, şeffaf, net bu sorunun Meclis’te görüşülmesidir. Ama hükümet ‘Biz bu sorunu çok açık konuşmayalım, başka yönleri var, Meclis’te gizli oturum yapalım’ derse ona da varız. Ana muhalefet partisine ve muhalefet partilerine bilgi aktarmada iktidar çekiniyor ise, gelsinler TBMM’ye gerekirse kapalı oturum istesinler. Bu sürecin tüm boyutlarını milletin tüm temsilcilerinin, siyasi temsilcilerinin bulunduğu Meclis zemininde tartışılsın.” ‘Barışa sahip çıkın’ DİYARBAKIR (Cumhuriyet) Diyarbakır Valisi Mustafa Toprak, herkesin barış sürecine sahip çıkması gerektiğini belirterek “Artık Diyarbakırlı ‘barış, birlik ve beraberlik yolunda hiçbir molotof patlamamalı, hiçbir el yapımı patlayıcı atılmamalı, hiçbir olumsuzluk olmamalı’ demeli. Atılan tek bir molotofun dahi bu sisteme zarar verdiğini, her bir vatandaşımızın çevresine anlatması gerekiyor” dedi. ‘Yargı paketi adaya mı gitti?’ CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce de, dün düzenlediği basın toplantısında, BDP’lilerin İmralı görüşmesini değerlendirirken, kendisinin eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ’u Silivri Cezaevi’nde ziyaretinde cebindeki bozuk paraya kadar herşeyini çıkarıp vermek zorunda kaldığını anımsatarak içeriye “topluiğne” bile sokmanın mümkün olmadığına dikkat çekti. İnce, buna karşın BDP heyetinde yer alan milletvekillerinin “İsteseydik kayıt cihazıyla içeri girebilirdik, üstümüz aranmadı” dediğini hatırlattı. İnce, 4. yargı paketinin geçen cuma sevk edileceğinin açıklanmasına rağmen, hâlâ Meclis’e gelmemesine ise, “Beş adımlık yoldan gelemediğine göre bu paket İmralı’ya mı gitti? Bunun onayını İmralı mı, Öcalan mı verecek, son haline o mu getirecek? Burada bizden, kamuoyundan gizlenen nedir? İçinde etkin pişmanlık mı var” sözleriyle tepki gösterdi. İstanbul büyükşehir Belediye Başkanlığı için sinyal veren İnce, sorular üzerine “Tabandan destek görürsem neden olmasın. Partinin İstanbul’da 200 bin üyesi var. Önseçim yapmak bütün üyeleri harekete geçirmektir. Bu denenirse örgüt harekete geçer, İstanbul’u alırız diye düşünüyorum. Bir talebim yok, görev verilirse yaparım tabii ki. Ben iddialı adamımdır, girdim mi kazanırım” diye konuştu. Şovenizm kuşatıyor ülkeyi... O yüzden at iziyle it izi karışıyor, ben bu konuyu daha önceleri çok yazdım. Ahmed Arif’in dediği gibi bir gün dağlarımıza mutlaka bahar gelecek, etnik milliyetçilik, ırkçılık, din ve mezhep ayrımcılığı yapılmayacak. Kimse Mustafa Kemal Atatürk’ün, laik demokratik cumhuriyetin arkasına gizlenerek “Vatan elden gidiyor” diye düşünüp darbe planları yapmayacak. Kurunun yanında yaş yanmayacak! Sınır boylarında çocuklarımız ölmeyecek, şehit cenazeleri kalkmayacak... Ne Türk anaları ağlayacak ne de Kürt anaları... HHH Çocuklarımızın gözlerinde çiçekler açacak! Dağlarımız, ormanlarımız, ovalarımız, koylarımız, büklerimiz çokuluslu şirketler ve altın avcılarınca yağmalanmayacak. Ben de çiçekler, böcekler, kelebekler, ceylanlar, kırlangıçlar üzerine yazılar yazacağım... Çocuklarımıza “süt fetvası” verilmeyecek, şiirler, romanlar, öyküler sansürlenmeyecek. Hakkâri’de, Bingöl’de, Şemdinli’de, Şırnak’ta çöplükten atık yemek, ekmek toplamayacak çocuklarımız. Buldukları bombayla oynarken paramparça olmayacak bedenleri... Sevdamız çoğalacak, şarkılarımız hiç bitmeyecek... Bir orman gibi kardeşçesine! HHH Ülkemin kimi aydınları “din eksenine” oturmuş siyasal hareketlerin ne olduğunun farkına varacaklar. Demokrasi ve özgürlüklerin ancak laiklik temelinde yükseleceğini savunacaklar. Sermayeemek çelişkisini, emperyalizmle sömürgecilik arasındaki ayrımı, finans kapitali anlayacaklar. Türkiye bugün ezen ve ezilenlerin ülkesidir! Türkiye yağmalanmaktadır! Türkiye’de demokrasi ve özgürlüklerin geliştiğine inanmak körlüktür. HES ve çevre eylemleri dalga dalga yayılacaktır... Sosyal demokrasiye güven, sosyalistlere yakınlaşma, yurtseverlerin kıpır kıpır atan yürekleri kucaklayacaktır halkımızı... Ne kadar umutsuz olsam da o kadar umutluyum! ÖCALAN’IN MEKTUPLARINI ‘ÖZEL GÖREVLİLER’ GÖTÜRDÜ Buldan Brüksel’e ‘Sürecin başındayız’ ANTALYA (Cumhuriyet Bürosu) İçişleri Bakanı Muammer Güler, İmralı’daki görüşmelerle ilgili olarak “Daha sürecin başındayız. Süreç adım adım ilerleyecek” diye konuştu. İl Emniyet Müdürleri Bilgi Paylaşım toplantısında da konuşan Güler, “Son süreçte halkın huzur ve güvenliği bozmaya yönelik provokatif şiddet olayları dikkat çekmektedir. Bu nedenle süreci baltalamaya çalışacak gruplara karşı tedbir geliştirilmeli” dedi. Önder Kandil’e AYŞE SAYIN ARINÇ: DAHA FAZLA YARARLANMA PEŞİNDEYİZ 4 PKK’li öldürüldü DİYARBAKIR (Cumhuriyet) Diyarbakır 8. Ana Jet üssünden kalkan savaş uçaklarının önceki gün terör örgütü PKK’nin Kuzey Irak’taki Zap ve Kandil kamplarını bombaladığı açıklanmıştı. Örgüte ait 7 hedefin vurulduğu belirtilirken, terör örgütü PKK, haber portalı ANF’ye yaptığı açıklamada, hava bombardımanında 4 PKK’linin öldüğünü açıkladı. ‘Öcalan önemli aktör’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, ikinci BDP heyetinin İmralı’yı ziyaretinin ardından Abdullah Öcalan’ın yol haritasının belli olması üzerine yaptığı değerlendirmede, “Bu sürecin içinde Öcalan’ın önemli bir aktör olduğunu kabul etmemiz lazım” dedi. Arınç, NTV yayınında İmralı süreci başta olmak üzere gündemi değerlendirirken şunları söyledi: Zor bir süreç: Daha işin başındayız, zor bir süreçteyiz. Çok kırılgan noktalar olabilir, hayalperest olmamak lazım ama ümitli olmalıyız. Geçmişte Türkiye’ye yaşattıkları, işledikleri suçlar, bunların hepsini bir tarafa koyalım. O bir tarafta hüküm haline getirilmiş Türk milletinin gönlündeki, hafızasındaki bir kayıt. Ama bugün terörün bitirilmesini, silah bırakılmasını şu veya bu şekilde gündemimize almışsak, bu sürecin içinde Öcalan’ın önemli bir aktör olduğunu kabul etmemiz lazım. Biz gerçeklerle yola çıkıyoruz. Bu gerçeği bilmemiz onu yüceltmemiz anlamına gelmez. Bu aktörden Türkiye adına nasıl daha çok istifade edebiliriz. Nasıl daha olumlu bir rol oynayabilir. Etkisini örgüt üzerinde nasıl daha çok gösterebilir biz bunun peşindeyiz. Adaylık sinyali El Kaide operasyonu TEKİRDAĞ (Cumhuriyet) Tekirdağ Çorlu’da 7, İstanbul’da ise 5 hücre evine Özel Harekât timlerinin desteğiyle eşzamanlı baskın düzenlendi. İstanbul’daki hücre evinde 40 kilo A4 tipi patlayıcı malzeme ele geçirildi. Operasyonda 12 kişi gözaltına alındı. ANKARA BDP yönetimi, Abdullah Öcalan’ın Kürt sorunu konusundaki “çözüm çağrısı”nı içeren mektubunu, “özel görevliler” aracılığıyla Kandil ve örgütün Avrupa kanadına gönderirken, İmralı heyetinde yer alan Sırrı Süreyya Önder, Öcalan’la yapılan görüşmeyi bire bir anlatmak için dün akşam saatlerinde Kandil’e gitti. Heyetteki diğer isim olan BDP Grup Başkanvekili Pervin Buldan da örgütün Avrupa kanadına görüşmeyi aktarmak için bu sabah Brüksel’e gidecek. BDP yönetiminin, iki gündür üst üste yaptığı toplantıların ardından mektuplar dün yola çıkarken, bu konuda ilginç bir strateji geliştirildi. İmralı’da yapılan görüşmelerin ilk ağızdan PKK ve Avrupa yapılanmasına iletilmesi için heyette yer alan milletvekillerinin gönderilmesini kararlaştıran BDP yönetimi, “güvenlik” gerekçesiyle mektupları milletvekilleri yerine, “parti görevlisi” diye ifade ettikleri “özel görevliler” aracılığıyla muhataplara iletme kararı aldı. Öğle saatlerinde toplanan BDP MYK’de “güvenlik” gerekçesiyle başlangıçta Kandil’e mektubu gönderecek ismin gizli tutulması kararı alındı. BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş da MYK toplantısı sonrasında gazetecilere, “Mektuplar, önümüzdeki saatlerde muhataplarına ulaşmış olacak” dedi. Mektubun kimler tarafından ulaştırıldığı yönündeki so ru üzerine de Demirtaş, “Biz, bize yardımcı olacak insanları bulduk, gönderdik” dedi. MYK toplantısında son yaşanan Sinop olayları da dikkate alınarak, mektupları götürecek isimlere yönelik saldırısuikast olabileceği olasılığını dikkate alan BDP yönetimi, heyet yola çıktıktan sonra sadece mektupların gittiğinin açıklanmasını kararlaştırdı. BDP kaynakları da mektubu götürenlerin ısrarla “parti görevlisi” olduğunu ve mektupların yola çıktığı bilgisini verdi. Ancak BDP yönetimi, Buldan ve Önder’i de Öcalan’la yapılan görüşmeyi anlatmaları ve verdiği mesajları bizzat iletmeleri için görevlendirdi. Bu çerçevede Önder, akşam saat 17.00 civarında Kandil’e gitmek için Habur Sınır Kapısı’ndan çıkış yaptı. ODTÜ’de bir etkinliğe katılan BDP Eşbaşkanı Selehattin Demirtaş,“Sırrı Bey’in heyette olduğu bilgisi yanlış mı” sorusuna “Sırrı Bey’in mektubu götürdüğü bilgisi yanlış. Milletvekillerimiz daha çok bu işin esasıyla ilgileniyorlar” diyerek mektubun ayrı, milletvekillerinin ayrı kanaldan gittiğinin mesajını verdi. BDP Grup Başkanvekili Pervin Buldan da konuya ilişkin sorumuz üzerine, bu sabah örgütün Avrupa kanadına bilgi vermek üzere Brüksel’e gideceğini söyledi. Ayrıca örgüte yakınlığıyla bilinen Fırat Haber Ajansı, BDP ve DTK eşbaşkanlarının da içinde yer alacağı 6 kişilik bir heyetin de Kuzey Irak’a gideceği haberine yer verdi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle