25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA 8 HABERLER CÜNEYT ARCAYÜREK CUMHURİYET 21 ŞUBAT 2013 PERŞEMBE GÜNCEL Öğretmenler, 6066 aylık öğrencilerin okula başlamasına ilişkin endişeleri doğruladı ? Baştarafı 1. Sayfada üzerine iptal edildi. Sinop’ta BDP’lilere halkın gösterdiği tepkiyi hazırlayan, yakın geçmişte yaşanan nedenler anımsanmadı medyada... Irkçılıkladamgalandı. Olaylar; AKP iktidarı ve liderinin sürekli izlediği, babasının çiftliği imiş gibi ülkenin değerlerini alıp sattığı, yönetip uyguladığı ikiyüzlü politikaların eseri. RTE çatlasa da patlasa da gerçek bu!.. İktidarın ikiyüzlü, bir gün öyle, işine geldi mi böyle, topluma söylediği yalanları; bir süre sonra sanki o söylememiş gibi, hiç umursamadan aksi yollarda izlediği politikalar yalanlıyor. Milleti birbirine düşürdü. İnsanları neredeyse birbirinin boğazına sarılacak hale getirdi. RTE, hiç beklemediği anda patlayan Sinop ve Samsun olaylarının da baş ve tek sorumlusudur. Telafisi olanaksız noktaya sürüklüyor ülkeyi... Sinop ve Samsun bir işaret. Benzeri olası toplumsal tepkilere işaret! Sürekli yinelediği “tek millet” söyleminin izlediği ayrımcı politikalar nedeniyle giderek beş paralık değeri kalmadığını, kalmayacağını kanıtlıyor son olaylar… ??? Sinop ve Samsun olaylarının kaynağında; RTE’nin ikiyüzlü politikalarının yattığını kanıtlamak için, daha önceki söylemleriyle olaylardan sonra verdiği demeci bir araya getirmek yeterli. 19 Şubat günü; RTE, koyunların sessizliği içindeki AKP grubunda inanılmaz bir yüzsüzlükle, Sinop’ta BDP heyetine yönelik (o ‘saldırı’ diyor, bana göre) toplumsal tepkiye sert çıktı. Toplumun bu hale gelmesinde hiç sorumluluğu yokmuş gibi hiç sıkılmadan, ucuz ve malum yoldan eylemcilerin CHP ve MHP’lilerden oluştuğunu öne sürdü ve: “… (halka) Beğenirsin beğenmezsin, (BDP’liler) bu ülkenin seçilmiş milletvekilleridir. Toplantı, yasalar içerisinde olduğu sürece saygı duymak zorundasın...” dedi. ??? Yahu, sen Allah’tan hiç korkmaz mısın?.. Düne kadar BDP’liler hakkında söylediklerini bir kalemde yutuyorsun şimdi. Halka, bu partinin dağdaki PKK’nin uzantısı olduğunu, Kandil’den gelen talimatlar uyarınca siyaset yaptığını hemen her konuşmasında söyleyen… … bir kere olsun PKK’ye terör örgütü demediği için BDP’yi yerden yere vuran… … PKK’yi terör örgütü kabul edip ilan etmedikçe ne olursa olsun BDP’lilerle bir araya gelmeyeceğini, konuşmayacağını kürsülerden halka açıklayan… ... halkın bu partinin ayrımcı, bölücü PKK ile işbirliği yapan bir parti diye bilinçlenmesini sağlayan, hatta şimdi masa başında buluşup söyleştiğin Apo’nun asılması gerektiğini defalarca yineleyen sen değil misin RTE! Şimdi grubunda, olayların bu hale gelmesinin tek sorumlusu değilmiş, sütten çıkmış ak kaşık gibi halkı sorumlu nasıl tutarsın? Yalana dayalı, ikiyüzlü siyasetin hesabını bakalım ne zaman vereceksin? Kuşkun olmasın mutlaka vereceksin? ??? Bu adamın sorumluluklarını, suçlamaların üzerini örtmek için tek silahı var... Havada sinek uçup burnuna konsa, ya CHP’nin ya da MHP’nin eseridir diyor. CHP ile uzlaşması, anlaşması olanaksız. MHP’yi işine geldiğinde okşuyor. Mazallah başımıza gelecek büyük felaket başkanlık tutkusuna her iki parti de karşı çıkıyor ya; her ikisi de tu kaka! Kılıçdaroğlu’nun yurtdışında hükümeti eleştiren, hatta dışarıya jurnal eden konuşmalar yaptığını öne sürdü. CHP Genel Başkanı, sayende yaşadığımız her türden toplumsal, hukuksal hatta siyasal aykırılıkları dışarıda nasıl söylemezlikten gelecek? Az bile söylüyor. Hadi diyelim o söylemedi. Senin palavralarını yabancı büyükelçiler ülkelerine rapor ediyorlar zaten. Hükümetin izlediği dış siyaseti muhalefetin dış ülkelerde eleştirmemesi, hükümetle aynı görüşte olduğunu söylemesi, DP iktidarı ile ana muhalefet CHP arasındaki mutabakat gereği 1950’lerde kaldı. O zamanlar dış siyaset dediğin neydi ki?.. Bir NATO, bir de ABD’de! O dönemler geçti mirim!.. ??? Bugün Türkiye, dış yüzü cilalı, içi kof bir sandık. Yalancı bir refah içinde... Rakamlara boğduğu açıklamalarında RTE, sürekli ülkenin ve insanların parlak mı parlak günler yaşadığını söyleyip duruyor... Oysa, hükümetinin Aileden Sorumlu Bakanlığı’nın açıkladığına göre; Türkiye’de 4 aileden 3’ü 1200 TL’nin altında zar zor, aylık gelirle yaşıyor. İhya ettiğini söylediği kırsal alanda yoksul giderek artıyor. ??? RTE, gün gelir… “Senin de çarkın kırılır…” (Pir Sultan Abdal) O gün bayram! Küçükler yoruluyor SİNAN TARTANOĞLU büyükler sıkılıyor ANKARA İlkokul 1. sınıf öğretmenleri, zümre öğretmenler kurulu toplantılarında 4+4+4 sisteminin en çok sorunlu konusu olan 66 aylık öğrencilerin eğitime başlaması ve büyük öğrencilerle birlikte aynı sınıfta eğitim görmesiyle ilgili şikâyetlerini iletti. “Küçükler yoruluyor, büyükler sıkılıyor” diyen öğretmenler, “66 ayın altındaki çocukların veli isteğine bırakılmadan, 1. sınıfa alınmamasını” istedi. İlkokul 1. sınıf öğretmenleri, 4+4+4 sisteminin uygulanmaya başlandığı ilk günden bu yana tartışılan 6066 ay yaş grubu öğrencilerinin velilerin isteğiyle okula başlaması, 6672 aylık öğrencilerinse zorunlu olarak okula başlatılmasıyla ilgili yaşanan sıkıntıları, zümre toplantılarında dile getirdi. ABD’nin Ankara Büyükelçiliği önünde 1 Şubat’ta düzenlenen canlı bomba saldırısında yaralanan Tuncay, 19 gün sonra hastaneden çıktı. Didem Tuncay taburcu oldu ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Gazeteci Didem Tuncay, 19 gündür tedavi gördüğü hastaneden önceki gün taburcu oldu. ABD’nin Ankara Büyükelçiliği önünde 1 Şubat’ta düzenlenen canlı bomba saldırısında yaralanan Tuncay’ın doktorları, yapılan son kontrollerin ardından Tuncay’ın sağlık durumunun normale döndüğünü belirterek taburcu etme kararı aldı. Tedavi gördüğü Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nden taburcu olan Tuncay, geçirdiği operasyonların ardından sağlığına kavuştu. Hastane yetkilileri, taburcu edilen Tuncay’ın zaman zaman hastanede rutin kontrollerinin yapılacağını bildirdi. ‘YAŞ FARKI AZALTILSIN’ “Ankara İl Raporu”nda yaş farkı nedeniyle sınıflarda “seviye farklılıklarının oluştuğu” belirtilerek “Bu farklılıkları gidermek için 612 ay gibi yaş farklılıkları yerine 13 ay gibi yaş farklarının düşünülebileceği” ifade edildi. Öğretmenler, bakanlığın 6072 ay çocukların sorunlar yaşamaması için hazırladığı 14 haftalık uyum programının ilk dönemde değil “İkinci dönem başında” verilmesini istedi. ÖĞRETMENLER BİLMİYOR Ankara’da ilkokul ve ortaokul öğretmenlerinin katıldığı zümre toplantısındaysa “Ders müfredatlarının yoğun olduğu, buna karşın ders saatlerinin yetersiz kaldığı, bunun için ders saatlerinin azaltılması ya da müfredatın değiştirilerek yoğunluğun azaltılması geretiği belirtildi. Toplantıda, değişen ders programlarının öğretmenlere yeterince tanıtılmaması nedeniyle hizmet içi eğitim verilmesi gerektiği” vurgulandı. Bazı okullarda sınıfların yaş gruplarına göre oluşturulduğu, bazı okullardaysa karma gruplar halinde eğitim verildiğinin belirtildiği toplantıda, “Küçük çocukların etkinliklerde yorulduğu, büyük çocuklarınsa sıkıldığı, büyük çocuklar için müfredatın hafif olduğu” aktarıldı. Ankara Pursaklar ilçesindeyse yaş grubu aralığının neden olduğu sıkıntıların “66 ayın altındaki çocukların veli isteğine bırakılmadan, 1. sınıfa alınmaması” ile aşılacağı görüşü dile getirildi. Adıyaman’da düzenlenen il zümre öğretmenler kurulu toplantısında da “66 ayın altındaki öğrencilerin okul kayıtlarının veli isteğine bırakılmaması, bunun öğretmenlerce oluşturulacak kurul tarafından kararlaştırılması” isten di. Adıyaman toplantısında ayrıca, yaş farkının öğrencilerin dersleri kavramalarında da farklılığa yol açtığı, “heterojen sınıflarda derslerin işlenişi ve sınıf içi davranışlarda sorunlar yarattığı” belirtildi. Okullardaki fiziki yapıların öğrencilere uygun olmamasıyla ilgili endişeleri de belirten öğretmenler “Özellikle lavaboların öğrencilere uygun hale getirilmesini” istedi. Tanrı yerine Allah Yasadışı dinlemeleri araştıran komisyon, her toplantısını farklı yerde yapacak Vekillerin böcek korkusu MAHMUT LICALI Şiirin dizesi değişti Haber Merkezi Milli Eğitim Bakanlığı Yayınları’nın dokuzuncu sınıf Türk Edebiyatı kitabında Melih Cevdet Anday’ın “Rahatı Kaçan Ağaç” şiirinin bir dizesindeki Tanrı kelimesi Allah olarak değiştirildi. Bilgicagi.com internet sitesinin haberine göre, usta şairin Rahatı Kaçan Ağaç şiirinin ilk kıtasının “Tanrının işine bakın” şeklindeki dördüncü dizesi “Allah’ın işine bakın” şeklinde değiştirildi. Daha önce Türk edebiyatının en önemli şairlerinden Edip Cansever’in “Masa da Masaymış Ha” isimli şiirinin lise 4’üncü sınıfta okutulan ders kitabında sansürlendiği ortaya çıkmıştı. Milli Eğitim Bakanlığı’nın ders kitabı olarak okuttuğu Ekoyay Yayınevi basımında, Edip Cansever’in şiirindeki “Bir bira içmek istiyordu kaç gündür/Masaya biranın dökülüşünü koydu” dizeleri sansürlenerek yerine “…” konulmuştu. ANKARA TBMM Böcek Araştırma Komisyonu’nda, komisyon üyesi milletvekillerinin cep telefonlarının dinlemeye karşı kontrol edilmesi kararlaştırılırken toplantıların farklı salonda yapılması benimsendi. Eski CHP Adana Milletvekili Tacidar Seyhan’ın 23. dönemde kurulan yasadışı dinlemelere ilişkin komisyondaki çalışmaları kapsamında şüpheli sıfatıyla soruşturma geçirmesi komisyonda endişe yarattı. TBMM Böcek Komisyonu, Adalet Bakanlığı’ndan iletişimin denetimine ilişkin yasal mevzuat konusunda, dinlemeleri yapan TİB’den de teknik konularda bilgi aldı. Adalet Bakanlığı Kanunlar Daire Başkanı Mustafa Taşkın pek çok ülkede dinlemelerin delil olarak kullanılmadığını ifade ederek Türkiye’ye ilişkin “Örgütlü suçlarda dinleme süresi sınırlı değil. Her türlü bilgi ve mahkemeler nezdinde delil olarak kullanılabiliyor. Ancak Yargıtay’ın dinlemelerin tek başına mahkumiyet için kullanılamayacağına ilişkin kararları var” değerlendirmesini yaptı. Adalet Bakanlığı’nın bakış açısını değiştirmesini isteyen CHP’li Namık Havutça, “Bizim telefonlarımızın durumu ne olacak? Tacidar Seyhan ‘Yaptığım görevle ilgili şüpheli olarak yargılanıyorum’ diyor. Bir güvence verebiliyor musunuz” diye konuştu. AKP’li Şuay Alpay da komisyon üyesi vekillerin telefonlarının dinlenip dinlenmediğinin araştırılmasını istedi. MHP’li Atilla Kaya’nın komisyon salonunun böcek taramasından geçirilmesini istemesi üzerine AKP’li Komisyon Başkanı Zeyid Aslan, “Bu nedenle toplantıları farklı salonlarda yapacağız” dedi. Komisyonun CHP’li Seyhan’ı dinleyebileceğini ifade eden Aslan, “Telefon numaralarımızı TİB’e gönderip bu telefonlarla ilgili bir dinleme yapılıp yapılmadığını isteyelim” dedi. 2B’de satış süreci başladı Ekonomi Servisi Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, 2B bedellerini yavaş yavaş internetten açıkladıklarını ve bazı illerde satışların başladığını söyledi. Şimşek, “Tespiti tamamlanmış parsellere ilişkin başvurular yüzde 90’ı aşmıştı. Çok ciddi ilgi var. Satışlara başladık. Rayiç bedelleri de web sitesinden il il peyderpey sistemi açmaya da başladık. Bayağı, takdir edersiniz ki yoğun bir çalışma söz konusu” dedi. Köylü yol kesti Antalya Aksu’da, 2B arazileri için belirlenen satış bedellerinin yüksek olduğunu belirten köylüler yol kapatma eylemi yaptı. Eyleme destek veren Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Akaydın “Köylüyü ürünlerin ucuzluğuyla, mazot ve gübre fiyatlarıyla batırdılar ama kimse arazilerinizi yok pahasına elinizden alamaz” dedi. Konuşmaların ardından köylüler, protesto için izin alınan Hacıaliler köyü kavşağından yaklaşık 100 metre aşağıda olan AntalyaAlanya Karayolu’na giderek yolu çift yönlü trafiğe kapattı. 2 saat süren eylemin ardından köylüler, Aksu Kaymakamı Raif Özener’in Antalya valisiyle görüştürme sözü üzerine eyleme son verdi. (Fotoğraf: AA SEFA KARACAN) Bedirhan’ın hukuk savaşı Mahkeme ‘fişleme var’ dedi İstanbul Haber Servisi Marmara Üniversitesi (MÜ) İletişim Fakültesi Dekanı Yusuf Devran hakkında suç duyurusunda bulunan Azad Bedirhan hukuk mücadelesini kazandı, idare mahkemesi yapılan işlemi “açıkça hukuka aykırı” buldu. MÜ İletişim Fakültesi mezunu Azad Bedirhan, Halkla İlişkiler Anabilim Dalı’nda yüksek lisans yapmak için başvurduğu sırada Devran tarafından fişlendiğini ve sınavda tehditle puanının değiştirildiğini iddia ederek suç duyurusunda bulunmuş ve yürütmenin durdurulması istemi ile idare mahkemesine başvurmuştu. İstanbul 10. İdare Mahkemesi, verdiği kararda yapılan işlemde açık bir hukuka aykırılık olduğunu belirterek yürütmeyi durdurma kararı aldı. Kararda sunulan gerekçede, “Ölçme ve değerlendirme ilkesi uyarınca idarece, sınav komisyonu tarafından sınav öncesinde hazırlanarak tutanağa bağlanmış soruların ve cevap anahtarlarının ve sınav sırasında, davacıya sorulan soru ve verilen yanıtlara hangi komisyon üyesince, hangi notun takdir edildiğinin (düşük not verilmesi durumunda gerekçeleriyle) ortaya konulması gerektiğinden dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmamaktadır” ibareleri yer aldı. Babaya son bakışa engel İstanbul Haber Servisi Ergenekon operasyonu kapsamında 4 yılı aşkın süredir Silivri Cezaevi’nde bulunan gazeteci Tuncay Özkan’ın kızı Nazlıcan Özkan, cezaevindeki görüş sonrası babası ile birbirlerine el salladıkları camın boyandığını ifade etti. Silivri Cezaevi’nde tutuklu olarak yargılanan Tuncay Özkan’ın kızı Nazlıcan Özkan, yaşadığı durumu sosyal paylaşım sitesi Twitter’dan yazdığı mesajla takipçilerine duyurdu. Özcan yazdığı mesajda, “Görüş bitince gardiyan götürürken birbirimize bakıp el sallayabildiğimiz parmaklıklı da olsa bir cam vardı. Camı boyamışlar” dedi. Saygun yoğun bakımda İstanbul Haber Servisi Emekli Orgeneral Ergin Saygun, böbrek fonksiyonlarında oluşan sorun nedeniyle yeniden yoğum bakım servisine alındı. Balyoz davasından 18 yıl cezaya çarptırılan ve 8 Şubat’ta açık kalp ameliyatı sırasında tahliye kararı verilen Saygun, konsültasyon için Çapa’daki İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi Hastanesi’ne gönderildi. Saygun’un oğlu Tolga Saygun, Halkalı’daki Mehmet Akif Ersoy Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde bir süredir normal odada tedavisi devam eden babasının Çapa’daki tedavisinin tamamlanmasının ardından Mehmet Akif Ersoy Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne getirileceğini kaydetti. Ergin Saygun’un kızı Ece Saygun ise “Şuuru açık, konuşuyor, doktorlar başında çok yakın takip ediyorlar. Bu sıkıntıyı da atlatacağız. Kalp veya akciğer ile ilgili bir sorun yok, böbrekleri de yakın takip edebilmek için yoğun bakıma aldılar” açıklamasını yaptı. ‘YAMAÇ’ kuruluyor İstanbul Haber Servisi Türkiyenin tanınmış sanatçı, aydın, yazar, hukukçu, gazeteci, siyasetçi ve milletvekilleri, yargı mağduriyetlerine karşı ortak bir mücadele alanı oluşturmak için bir araya geldi. CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, Fikri Sağlar, Gencay Gürsoy, Nur Sürer, Mahir Günşiray ve Harun Tekin’in de arasında bulunduğu yaklaşık 500 çağrıcı, “Yargı Mağdurları için Adalet Çağrıcıları” (YAMAÇ) oluşumunu 23 Şubat cumartesi günü saat 11.00’de İstanbul Kültür Sanat Vakfı’nın Şişhane’deki binasında yapılacak basın toplantısında duyuracak. YAMAÇ adına yapılan yazılı açıklamada “Mağdurlar ve mağduriyet alanları arasında bir ayrıma gitmeden, yargının demokratikleştirilmesi için mücadele yürütmeyi hedefliyoruz” denildi. Oluşumun bir sözcüsü ve hiyerarşisi olmadığı kaydedilen açıklamada, “Herkesi, yargı mağduriyetlerine karşı ortak bir mücadelede bir arada durmaya davet ediyoruz” denildi. Uludere raporu 14 ay sonra bitiyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Uludere’de 34 yurttaşın öldüğü olayla ilgili İnsan Hakları Komisyonu bünyesinde kurulan Uludere Alt Komisyonu, geç hazırlandığı eleştirisine neden olan rapora son şeklini olaydan 14 ay sonra, 28 Şubat günü yapacağı toplantıda verecek. Komisyon başkanı İhsan Şener, Uludere’nin “masumane bir güvenlik operasyonu” ya da “bir yanlışlık olup olmayacağını” bilemeyeceğini söyledi. Şener, sınır bölgesindeki güvenlik birimlerine sınırdan geçişlerde “vur emri” olduğunu kaydetti.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle