Katalog

SAYFA 8 HABERLER CÜNEYT ARCAYÜREK CUMHURİYET 20 ŞUBAT 2013 ÇARŞAMBA GÜNCEL ? Baştarafı 1. Sayfada tutukluluktan yakınması tamamen siyasal rol kesmek. Başbakan uzun tutukluluk sürecinden gerçekten şikâyetçi olsa, elinin altındaki çeşitli mekanizmaları, örneğin Hâkimler Savcılar Yüksek Kurulu’nu harekete geçirebilir ve... .....üstünkörü içerikteki gerekçelerle 45 yıldır içeride yatanların tahliye başvurularını reddeden Silivri yargıçlarının yerine hukuksal etiğe ve kurallara saygılı insaf sahibi yargıçların atanmasına önayak olabilirdi. Hukukun üstünlüğünden sürekli söz eden, ne ki çıkardığı yasalara bile kafa tutan Silivri yargıçlarına dokunmayan, üç yargıçtan birini tahliyelere olumlu oy kullanıyor diye sürgüne gönderen bu Başbakan’ın uzun tutukluktan ve yargılama süreçlerinden yakınması, timsah göz yaşlarını anımsatıyor. Artık bıkkınlık veren güncel palavralarından biri! ??? Sanıklar hakkında savcılığın nasıl ucube cezalar keseceği merakla bekleniyor. Görsel medyada Ergenekon davasının sona yaklaştığını içeren haberlere karşı mahkeme heyeti, sanıkların, izleyicilerin gözünün içine bakarak adeta alay edercesine mütalaanın ertelendiğini açıklıyor. Sona gelen dava ha? Duruşmayı bir ay sonraya 11 Mart’a bırakıyor. Tahliyeleri yine reddedilenler... generaller, gazeteciler bir ay daha hücreye! Mahkeme heyeti böylece, dünyada eşine az rastlanan sosyal bir facianın yeni bir perdesini açıyor. Açılan bu son perdede rol alanlar, içeridekilerin sağlığı, içsel, ruhsal dünyası ile oynuyor. ??? Silivri yargıçlarının savcı mütalaasını beklemelerine de gerek yok. Zira bu iktidara dayanamayıp istifa eden eski Genelkurmay Başkanı Işık Koşaner ile RTE’nin yanı başında TSK’de terör örgütü kurmaktan sanık Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ Paşa ile birlikte görev yapan deniz, hava ve jandarma komutanlarının tanıklık talebini Silivri yargıçlarının “önceden dinlenen tanıkların nicelik ve nitelik olarak maddi gerçeği ortaya çıkarmaya yeterli bulan” redden kararına bakın... ..... yalnız Başbuğ’la ilgili değil, bütün sanıklar hakkındaki kararları dünden saptadıklarını anlamakta güçlük çekmeyebilirsiniz. ??? Tezgâh ortada. Savcı mütalaasını durmadan erteliyor. Mahkeme heyeti savunma tanıklarını dinlemeyi reddediyor. Ergenekon davasının görüleceği gün. Uzun tutukluluk mağdurları sorununa kamuoyunda beliren olası çözüm umutlarını Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ’ın demeci silip atıyor. Açıkladığına göre, “Terör örgütü kuranlara, üye olanlara ve hükümete karşı darbe teşebbüsüne ilişkin 4. yargı paketinde herhangi bir düzenleme yok!” Bu son gelişme mahkemenin 4. yargı paketinin yasalaşmasını beklediğine işaret.. ??? İktidardan değil gitmeyi, daha da yerleşmeyi; yasama, yargı ve yürütme erklerinin iplerini eline almaya çalışan RTE; İmralı ile çözüm sürecini başlatırken bir demeç verdi. “İktidardan gideceğimi de bilsem terör sorununu çözmeye çalışacağım” dedi. Oysa, inandırıcı değil bu demeci. Gelecek yılki seçimlere yönelik oy tuzağı... Durmadan yaptırdığı anketlerde iktidardan gitme olasılığını gördüğü gün, bu sözünden öyle hızlı çark eder ki apışıp kalırsınız... ??? RTE için düzenli kamuoyu nabzını tutan Pollmark, çözüm süreci iyiye gittikçe destek artacağını Başbakan’a bildirmiş. “Sürecin arkasında RTE’nin olması en önemli faktör... Bu iş RTE ile oldu oldu.. Bir daha kimse cesaret edemez” diyor. Ankete göre devlet çözüm demek, RTE demek! Yalakalığın bu denlisine de pes doğrusu! Savcıya var, askere yok Soruşturma dosyasına çok sayıda BÇG belgesi gönderen Genelkurmay, 28 Şubat soruşturmasında Karargâh’tan bilgi ve belge isteyen askerlere savcılığın talimatı üzerine olumsuz yanıt verdi ALİCAN ULUDAĞ ANKARA 28 Şubat soruşturmasında savcılığa 20 ıslak imzalı BÇG belgesi gönderen Genelkurmay Başkanlığı, bu kapsamda tutuklu bulunan askerlerin yaptığı bilgi ve belge başvurusuna ise olumsuz yanıt verdi. Belgelerin verilmemesi konusunda savcılığın talimatını gerekçe gösteren Genelkurmay’ın, başvuru dilekçelerini de savcılığa gönderdiği öğrenildi. 28 Şubat soruşturmasında tutuklu bazı askerler, soruşturmayı yürüten savcı Mustafa Bilgili’nin “lehe delil” toplamadığı gerekçesiyle kendi belgelerini kendileri toplamak istedi. BÇG ile ilgisinin bulunmadığını belirten bazı askerler, bu kapsamda Genelkurmay’dan “kendilerinin suçsuz olduğunu” gösterecek çeşitli bilgi ve belge talep etti. Ancak Karargâh, başvuruları geri çevirerek askerler ile belgebilgi paylaşmadı. Avukatlardan edinilen bilgiye göre Genelkurmay’ın bilgi ve belge vermemesi yönünde savcılığın talebi olduğu öğrenildi. Yine savcılığın, Genelkurmay’dan söz konusu belge talep eden askerlerin dilekçelerinin kendisine gönderilmesini de istediği ifade edildi. Savcılık kaynakları, soruşturmada “kısıtlama kararı” olduğu için avukatlara belge verilmediğini savundu. Genelkurmay’ın da belge vermemesinin nedeni olarak bunların “gizli” iba resi taşımasını gösteren savcılık, belgelerin ancak mahkeme kararıyla verilebileceğini söyledi. Lehe delil toplanmadığı eleştirisini yanıtlayan savcılık kaynakları, “Biz Genelkurmay’dan çok sayıda belge istedik. 10 tanesinden ancak biri bulunup gönderiliyor” dedi. AVUKATLARDAN DEĞERLENDİRME Çevik Bir: Darbe konuşulmadı Genelkurmay, geçen hafta 20’nin üzerinde askerin gözaltına alınmasına, 11’inin tutuklanmasına neden olan BÇG toplantı tutanaklarını savcılığa göndermişti. Tutanaklarda 7 Nisan 1997 tarihli bu toplantının, dönemin Genelkurmay 2. Başkanı Çevik Bir başkanlığında yapıldığı iddia etmişti. Edinilen bilgiye göre Çevik Bir, kendisine cezaevinde ziyarete gelenlere bu toplantıya ilişkin, “Böyle bir toplantı yapılmış olabilir. Aradan uzun zaman geçtiği için hatırlamıyorum. Ancak iddia edildiği gibi bir hükümetin devrilmesi gerektiği şeklinde bir darbe konuşması geçmedi” dedi. ‘Hukuk bitti, sultanlık başlıyor’ İstanbul Haber Servisi Ergenekon davasında 1 yıldır tutuklu bulunan eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ’un avukatı İlkay Sezer, mahkemenin karar sürecini uzattığını belirterek, “Bu mahkeme açık açık yasaları çiğniyor, sorumluluk sahibi herkesin üzerine düşeni yapmasını bekliyorum” dedi. Sanık avukatlarından Celal Ülgen İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nin yasaları çiğnediğini savunarak, “Burada hukuk bitiyor, sultanlık başlıyor. Bu tarihten sonra bütün hukuk kurumlarının olaya el koyması gerekir” diye konuştu. Sanık avukatları davanın önceki gün gerçekleştirilen duruşması ve ara kararlar konusunda Cumhuriyet’e değerlendirmede bulundu. Başbuğ’un avukatı Sezer, mahkemenin “Genelkurmay’ın bilgisayarlarında yapılan inceleme raporunun yanı sıra dosyaya celp edilen belgeleri, tanık beyanlarını inceleyip beyanda bulunmaları için süre verilmesi” şeklindeki kararına dikkat çekerek şu konuların altını çizdi: “Bu şekilde mahkeme daha önce itirazda bulunulan konuda da hak vermiş gibi görünüyor. Bugüne kadarki kararları gördükten sonra mahkemenin hukuka uymama yönünde karar değiştirdiğini söylemem mümkün değil. Ancak 6 ay boyunca her iş günü sabah 09.00 akşam 17.00 saatleri arasında duruşma yapan ve neredeyse hiç ara vermemesi yönündeki uygulamasını değiştirdiğini ve karar sürecini uzattığını söylemek mümkün.” Avukat Sezer, İlker Başbuğ’a atılı suçların asılsızlığını tutanaklara geçirilmesi açısından eski Genelkurmay Başkanı Işık Koşaner’in de aralarında olduğu emekli kuvvet komutanlarının tanık olarak dinlenilmesinin savunmaları açısından önemli olduğunu ifade etti. “Mahkemenin CMK 178 kapsamında getirilen tanık ve bilirkişileri reddetmesine yasal olarak olanak yok, takdir hakkı bulunmuyor” diyen avukat Sezer şöyle devam etti: “Ben bugüne kadar hakkın kötüye kullanımı sayılabilecek şekilde bu hakkı istismar etmediğime göre mahkemenin savcıya bu konuda mütalaa için söz vermeye hakkı da yoktu. Oysa mahkeme savcıdan mütalaa alarak talebi reddetti. Mahkeme bu kararı ile Silivri’de hukukun olmadığı, hakkın kullandırılmadığı ve yasaları nasıl çiğneyebildiğini herkesin gözünün önünde gösterdi.” Ergenekon davasında yargılanan bazı sanıkların avukatı Celal Ülgen ise daha önce dinlenmesi reddedilen tanıkların duruşmada hazır edilmesi durumunda mahkemelerin dinlemesinin CMK 177 ve 178. maddelerinin emredici hükmü olduğunu belirtti. Ülgen “Nasıl olur da bir mahkeme yasanın bu kadar açık ve emredici hükmünü adeta ‘ilga’ edebilirdi? Burada hukuk bitiyor. Sultanlık başlıyor” dedi. Ülgen, “Bu tarihten sonra bütün hukuk kurumlarının olaya el koyması gerekir. ‘Demokrasine ve hukukuna sahip çık’ sloganıyla 11 Mart’ta Silivri’de olacağız” dedi. İşçiler yollara düştü 10 aydır ücret alamayan BMC emekçileri, seslerini İstanbul ve Ankara’da duyurmak için eylem süreci başlattı HAKAN DİRİK İZMİR Yaklaşık 10 aydır ücret alamayan BMC çalışanları, seslerini duyurabilmek için yola düştü. Önceki gün yola çıkan ve geceyi Manisa’da geçiren yaklaşık 1600 işçi, iki kola ayrılarak İstanbul ve Ankara’ya doğru yolculuğa başladı. İşçilerin örgütlü olduğu Türk Metal Sendikası’nın Genel Başkan Yardımcısı Süleyman Yıldırım, “Bize ait olanları da almadan geri gelmeyeceğiz” derken, İzmir Şube Başkanı İbrahim Tosun, “Bizi bu hallere, yollara düşürenler utansın” diye konuştu. Alacaklarının ödenmesi ve şirketin yeniden üretime geçmesi için uzunca süredir fabrika önünde eylem yapan işçiler, şirket yönetimine önceki gün saat 14.00’e dek süre vermişti. Bu sürenin dolmasının ardından alınan eylem kararını, fabrika önünde Yıldırım açıkladı. Asılsız iddialar 1600 BMC İŞÇİSİ YOLLARDA Geceyi Manisa’da geçiren yaklaşık 1600 BMC çalışanı, dün iki kola ayrıldı. Bir grup, Balıkesir ve Bursa’nın ardından İstanbul’a ulaşacak. Diğer kol da Uşak ve Afyon’un ardından Ankara’ya ulaşacak. Bu iki kentte eşzamanlı eylemlerle BMC’nin ve işçilerin içine düştüğü durum vurgulanacak. Sevil’in yurtdışı yasağı kalktı LEVENT GENCELLİ MC önemli bir değer’ Yıldırım, “Artık aldığımız kararı hayata geçirmek, eylemimizi İzmir dışına taşımak zorundayız. Bu işletme 50 yaşında. Bizi bu hale düşürenleri lanetliyoruz. Bize ait olanların mücadelesini veriyoruz. Biz geri dönmeyeceğiz” dedi. Tosun da işçilerin yaptıkları fedakârlıklara şirket yönetiminin olumlu yanıt vermediğini vurgulayarak “Biz 40 adım atarken onlar bir adım bile atmadı. BMC, bu ülkenin önemli bir değeridir. Yapacağımız eylemlerle gündem yaratarak bu değerin korunmasını da amaçlıyoruz. Bizi bu hallere düşürenler utansın” dedi. ‘B Direnişteki işçiye saldırı AHMET ŞEFİK BURSA Grup Yorum konserine gittiği ve “Parasız eğitim” pankartı açtığı için “terör örgütü propagandası yapmak ve örgüt adına suç işlemek” iddiasıyla tutuklanan ve geçen cuma günü 5 yıl hapse mahkum edilen Sevil Sevimli’nin yurtdışına çıkış yasağı, avukatlar kefaleti yatırınca kaldırıldı. Sevimli’nin önümüzdeki günlerde Fransa’ya giderek üniversitedeki kayıt işlemlerini yaptırıp tekrar geri döneceği belirtildi. TRABZON Karadeniz Teknik Üniversitesi Hastanesi’nde işten çıkarıldıktan sonra direnişe geçen taşeron sağlık işçileri, yıkılan direniş çadırını yeniden kurdukları için özel güvenlikçilerin saldırısına uğradı. Saldırı sonucu yaralananlar oldu. KTÜ Tıp Fakültesi Farabi Hastanesi’nde 100’e yakın temizlik ve güvenlik işçisi “tasarruf” gerekçesiyle yılbaşında işten çıkarılmış, çıkarılan işçilerin bir kısmı hastanenin acil servisinin önünde çadır kurarak direnişe başla mıştı. İşçilerin, yağmur ve soğuktan korunmak için kurdukları direniş çadırı, 15 Şubat’ta özel güvenlik tarafından zorla kaldırılmıştı. İşçiler bugün, KESK, Halkevleri ve ÖDP üyelerinin destek verdiği basın açıklamasının ardından direniş çadırını yeniden kurdu. Hastanede görevli özel güvenlikçiler çadırın sökülmesini istedi ancak direnişçiler bu isteme tepki gösterdi. Bunun üzerine özel güvenlikçiler işçilere sert müdahalede bulundu. Müdahale sonucu çadır sökülürken, işçilerden ve işçilere destek veren sendikacılardan bazıları hafif şekilde yaralandı. Malatya Başsavcı Vekilliği Başbağlar dosyasını istedi MALATYA (Cumhuriyet) Sivas’ta 2 Temmuz 1993’te 33 aydın ve sanatçı ile 2 otel görevlisinin yakılarak katledilmesiyle ilgili soruşturma açan Malatya Başsavcı Vekilliği, aynı yıl 33 kişinin öldürüldüğü Başbağlar katliamıyla ilgili dosyayı Erzurum Başsavcı Vekilliği’nden istedi. Dosya Erzurum’dan Malatya’ya gönderildi. Başbağlar dosyasını inceleyecek savcılığın iki olay arasında bağlantı olup olmadığını araştıracağı bildirildi. Savcılık ayrıca geçen günlerde medyada yer alan, Sivas katliamı sırasında ellerinde benzin bidonlarıyla oteli yakmaya giden zanlıların görüntü ve fotoğraflarını da incelemeye aldı. 1 milyon kadın Kuran kursuna gitti MAHMUT LICALI Yıldırım ve Doğan’dan Silivri’ye ziyaret ANKARA Diyanet İşleri Başkanlığı’na bağlı Kuran kurslarına 2012 yılında 59 bin 761’i erkek, 1 milyon 65 bin 200’ü kadın olmak üzere toplam 1 milyon 124 bin 961 kişi gitti. Diyanet İşleri Başkanlığı, sahip olduğu nüfusa oranla en yüksek Kuran kursu eğitimi alan kişi sayısına sahip illeri Burdur, Kayseri ve Rize olarak açıkladı. Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, BDP Diyarbakır Milletvekili Altan Tan’ın soru önergesi üzerine Diyanet İşleri Baş kanlığı’na bağlı resmi Kuran kurslarına 2012 yılında Türkiye genelinde kaç kişinin eğitim aldığını açıkladı. Diyanet İşleri Başkanlığı’nın verilerine göre 2012 yılında Türkiye genelinde toplam 1 milyon 124 bin 961 kişi Kuran kurslarına katıldı. Kuran kurslarına katılanların yüzde 94.7’sini (1 milyon 65 bin 200’ünü) kadınlar oluştururken, yüzde 5.3’ünü (59 bin 761’ini) ise erkekler oluşturdu. Diyanet İşleri Başkanlığı, nüfusuna oranla en yüksek Kuran kursu eğitimi alan Katılımın yüksek olduğu iller kişi sayısına sahip ilk 10 ili de açıkladı. Buna göre nüfusuna oranla Kuran kurslarına katılan kişi oranına göre iller sırasıyla Burdur, Kayseri, Rize, Bayburt, Yozgat, Van, Bartın, Giresun, Gümüşhane ve Düzce olarak sıralandı. Nüfusu 250 bin olan Burdur’da Kuran kursuna katılım oranı yüzde 4.61 olurken, nüfusu 1 milyon 255 bin olan Kayseri’nin yüzde 4.27’si Kuran kurslarına katıldı. 323 bin kişinin yaşadığı Rize’de katılım oranı yüzde 4.15; 76 bin kişinin bulunduğu Bayburt’ta da katılım oranı yüzde 3.58 oldu. hçe Kulüİstanbul Haber Servisi Fenerba iantep Gaz i esk , bü Başkanı Aziz Yıldırım amı işad ve an Doğ l Cela ı kan Baş Belediye eneErg e i’nd aev Ünal Uzun, dün Silivri Cez kili etve Mill ak guld Zon CHP arı klul kon tutu relku Gen i esk ile Prof.Dr. Mehmet Haberal Baş r İlke ral ene Org kli eme ı kan may Baş ret sonbuğ’u ziyaret etti. Celal Doğan, ziya anda zam ı ayn , ada lam açık tığı yap rasında ile eral Hab olan si Fenerbahçe Kongre üye imihek bir erli değ n e’ni rkiy “Tü ak ilgili olar i olmayan nin, milletvekilinin kaçma şüphes kalması klu tutu n uzu ar kad bu ın insanlar buğ’u Baş . uştu kon hukuk garabetidir” diye “Gean Doğ en ndir erle değ de rini ziyaretle si üye t örgü i gizl ın nelkurmay başkanların dedi. ür” züld ası alm yer e med ana olarak iddi