Katalog

31 ARALIK 2013 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER 7 tebessümle okudu yoğun bakımdaki hasta... “Yılbaşı gecesi, evden iyisi yok... Dünyanın eğlencesi elinin altında” derken, dünyanın eğlencesini yerinde görmeye giden arkadaşlarını kıskandı içten içe banka müdiresi... Gece boyu yılbaşının “gâvur icadı” olduğunu anlatan babasından sıkılan oğul, “Uyusa da televizyonda dansöz izlesem” diye iç geçirdi. “Herkesin içinde söyleyemediğimi yüzüne söyleyeyim: Beş para etmez rezilin tekisin” diye tükürdü garsoniyerinin aynasına sarhoş hovarda; evde yılbaşı sofrasında kendisini bekleyen ailesini düşününce... “Sabaha kadar kusmukla dolacak buralar” diyerek sokağa sümkürdü, sabah oraları süpürecek olan temizlikçi... “Bizim aile mi sıkıcılaştı, benim sıkıntıya tahammülüm mü azaldı” diye geçirdi aklından, salondakilere “birinci çinko” diye seslenen delikanlı... “Zıkkım içesiceler” diye homurdandı meydanda nöbet tutan polis, böğürerek eğlenen sarhoşlara bakıp içemediğine yanarken... “Acaba Genel Başkan, karşılamaya geldiğimi görmüş müdür” diye dertlendi belediye başkan adayı... Yüzünün şişi inmediği için partiye gitmeyen kadın, botoksun kapatmaya yetmediği çizgilerine söylenerek ağladı ayna karşısında... “Acaba düşerken hayatım film şeridi gibi geçecek mi gözümün önünden? Düştüğümde canım çok yanacak mı” diye meraklandı, köprünün tırabzanlarına yapışmış işsiz, yol ortasında intiharını izlemek için duran arabalara şaşarken... HHH Yeni yıl, tekme tokat kovalanan eskisinin yazgısına aldırmadan, daha iyisini vaat ederek güle oynaya geldi. “Bana güvenin. Her şey daha iyi olacak” dedi. Ümide susamış ülke, ona inanmaya dünden hazırdı. Roboskili anneler açtı DİYARBAKIR / İSTANBUL (Cumhuriyet) Şırnak’ın Uludere ilçesi Ortasu ve Gülyazı köyleri sınırından (Roboski) geçerken 28 Aralık 2011’de savaş uçakları tarafından bombalanarak öldürülen 34 kişi için Diyarbakır’ın Kayapınar ilçesinde yaptırılan anıt Gültan Kışanak ve Roboskili anneler tarafından açıldı. Katliamda yaşamını yitiren Selam Encü’nün annesi Semira Encü “Biz barış istiyoruz. Annelerin ağladığı yeter” dedi. Anıtın açılışında Roboskili annelerin yaktığı ağıtlar yürekleri dağladı. Heykeltıraş Suat Yakut’un yaptığı anıtta, Roboskili anneleri temsilen ağıt yakan bir anne figürü, Roboski’ye düşen bombalar ve katliamda ölenlerin isimleri yer alıyor. Öte yandan Uludere katlimanın yıldönümü dolayısıyla Özgürlükçü Hukukçular Derneği üyesi avukatlar dün İstanbul Adliyesi önünde bir basın açıklaması yaptı. “Suç: Katliam, fail: Devlet. Roboski’nin hesabını soracağız” pankartı açan avukatlar adına konuşan Raziye Öztürk, “34 insanımızın katledilmesine ‘terörist sandık’ söylemleriyle yaklaşan katliamcı zihniyet kim bilir şimdiye kadar kaç insanı ‘terörist’ sanarak veya ‘terörist’ görerek katletmiştir. Bizler, insanlarımızı katledenlerin kimler olduğunu çok iyi biliyoruz. Yargı önünde hesap sorulmasını istiyoruz” dedi. Tuncel’in avukatı: Karar ayrımcı ve ideolojik İstanbul Haber Servisi HDP Eş Genel Başkanı ve İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel’in avukatları, Tuncel’e PKK üyeliğinden verilen 8 yıl 9 ay cezanın Yargıtay tarafından onanmasına tepki gösterdi. Avukat Ercan Kanar, kararın hukuksuz, operasyonel, ayrımcı ve ideolojik olduğunu belirterek “Türk yargı tarihinin en çabuk kesinleşen ve en ön yargılı kararıdır” dedi. Taksim’deki İnsan Hakları Derneği’nde yapılan toplantıda konuşan Kanar, Anayasa Mahkemesi’ne başvuracaklarını, sonuç alamazlarsa AİHM’de haklarını arayacaklarını belirterek, “Karar Kürt sorununda demokratik ve barışçıl çözüm çabalarına da indirilmiş bir darbedir” dedi. Kanar, Yargıtay’da tutuklu dosyaları dahil hâlâ 2 yıl, 3 yıl bekletilen dosyalar olduğuna dikkat çekerek Tuncel’le ilgili kararın ise 1 yıl içinde kesinleştiğine dikkat çekti. Yılbaşı Gecesi “Şimdi o evde ne güzel eğleniyorlardır” diye iç geçirdi sokakta sıkılan adam; o evin penceresinden bakıp sokaktakilere imrenen sıkkın kadını süzerken... “Bu telefon hiç susmayacak mı” diye sinirlendi yılbaşı partisine geç kalan genel müdür; telefonunun hiç çalmamasına kederlenen annesini hiç hatırına getirmeden... “Hacca gidip tövbe etmemiş olsam bu gece ne ciro yapardım” diye hesapladı, “İçki satılmaz” levhasının önünde müşteri bekleyen kuruyemişçi... “Ah o kutuyu evde bırakmayacaktım” diye dövündü kodesinde soyguncu; “Para yiyişine değil, bana haber vermeyişine bozuldum” diye söylenirken evde açıkgöz eşi... “Keşke Hoca ekibine yakın dursaydım, bunlar gidici galiba” diye panikledi, istikbalini garantilediğini sanan, yanlış tercih yaptığına yanan şube müdürü... “Öğleyin yemeğe gitmesem o römorkta ben de ölmüştüm şimdi” diye ürperdi teğmen; bu tercihle, yeni bir yıldan ziyade, yeni bir hayata başladığını hissederken... “Alıp kaçmaya niyetlendiğim eldiven, yakalanırsam yiyeceğim dayağa değer mi” diye hesapladı İstiklal’in uyanık tinercisi... Bütün yatırımını istifa eden bakana yapmış işadamı, papyonunu takarken eşine, “Yılbaşı balosunda ne yapıp edip yeni bakanla fotoğraf çektirmeliyiz” diye tembihledi. “Belki gece 12’de arar, barışırız” diye ümitlendi terk edilmiş sevgili... Başka bir kutlamada gönül eğlendirirken, onu terk eden sevgilisi... Taksim’de kutlama olmayışına yandı, orada kendisi gibi yalnızlarla buluşmayı düşleyen hayalperest... “2014’te mutlaka görülmesi gereken yerler” haberini acı bir Kandil’in mektubu hazır değil DİYARBAKIR (Cumhuriyet) Kandil’deki PKK yöneticilerinin Abdullah Öcalan’ın mektubuna yazdıkları yanıtı almak için Kandil’e giden BDP heyetindeki Pervin Buldan ve Sırrı Süreyya Önder önceki gün dönerken yanıt mektubun henüz hazır olmadığı bildirildi. Buldan, “89 saat toplantı yaptık. Sayın Öcalan’ın mektubuna henüz yazılı cevap hazırlanmadığı belirtildi. Bütün alanlarda mektubun tartışılmasından sonra cevap hazırlanabilecek. Mutlaka bir dahaki gidişimizde hazır olacak” dedi. Buldan, kabine değişikliğinin ardından perşembe günü hükümetle ilk görüşmeyi yapmak istediklerini açıkladı. HDP Kadın Meclisi:oruz ‘Meclis’te okunmasın’ ımıy Özgürlükçü HukukçuTuncel kararını tan P Kadın lar Derneği (ÖHD) Başumhuriyet) BD bahat DİYARBAKIR (C Genel Başkanı Se rarının Eş P HD Meclisleri, sının onanması ka hdit za ce Tuncel’in hapis e ve te belirterek “rehin siyasi olduğunu Açıklamada u. nd vu dığını sa siyaseti” uygulan teminde nasıl ki hukuk yok “Mevcut hukuk siskurumların verdiği kararlar hükmündeyse, bu kmündedir” denildi. hü da bizim için yok kanı Fırat Epözdemir de “Yargı o polise atılan ‘tokat’ın cezasını şimdi kesti. Meclis’in devreye girmesini ve milletvekilliği süresi dolana kadar kararın Meclis’te okunmamasını umut ediyorum” dedi. Milyonlarca AKHİSAR Evinin balkonundan Başbakan Tayyip Erdoğan’a ayakkabı kutusu göstermesinin ardından gözaltına alınan Akhisarlı yurttaş Nurhan Gül, eylemi, yolsuzluk soruşturmasının peşine düşüleceği yerde hırsızlığı araştıran savcı ve polisle uğraşılmasına tepki amacıyla gerçekleştirdiğini söyledi. Gül, “Kendimi düşünerek yaptığım bir protesto değildi. Yaşamını güç koşullar altında sürdüren milyonlarca insanı düşünerek yaptığım bir eylemdir” diyor. Nurhan Gül, 690 lira emekli maaşı aldığını, eşinin avukatlık yaptığını ve durumlarının diğer emeklilere göre daha iyi olduğunu söyleyerek “Olay anında da bir an emekli olup çoluk çocuğu olan aileleri düşündüm. Onların haksızlığını duyurmak için bu eylemi gerçekleştirdim” dedi. Nurhan Gül, olay anını ve gözaltına alınmasını şu şekilde anlattı: “Saat 12.00 sıralarıydı ve Başbakan, Akhisar’daki konuşmasını yapıyordu. Meydana bakan evimizin teras katından olan biteni seyrediyorduk. Beraberimde eşim de vardı. Terasta, daha önceden konulmuş olan ayakkabı kutusu vardı. Elime aldım ve Başbakan’a doğru gösterdim. Aradan bir iki dakika geçtikten sonra kapımız çalındı. Bir grup polis vardı. ‘Ayakkabı kutusunu siz mi salladınız?’ dediler. ‘Evet’ diye yanıt verdim. Evimin içine girdiler, odalarda arama yaptılar. O sırada ne aradıklarını bilmiyorum. Ardından bana karakola giderek ifademi alacaklarını söylediler. Eşimle birlikte, 2 yaşındaki çocuğumuzu evde komşulara bırakarak karakolun yolunu tuttuk. Karakola saat 12.30 gibi gittiğim. Evime saat 15.30 gibi döndüm.” Başbakan’a ayakkabı kutusu gösterdiği için gözaltına alınan Gül, yolsuzluğun peşine düşülmesini istedi Polis şiddeti yargıya taşındı OZAN YAYMAN emekli adına SAVAŞ KÜRKLÜ ÇYDD’yi dinci vakıfla mı Başbakan’a yanıt: karıştırdı? İstanbul Haber Servisi Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD), Başbakan Tayyip Erdoğan’ın kamuoyunu yanıltarak ÇYDD’yi İHH ve benzeri dinci vakıf ve derneklerle karıştırdığını belirtti. ÇYDD kurucu üyesi Prof. Necla Arat ile ÇYDD Genel Merkezi’nce yapılan açıklamada, Erdoğan’ın önceki gün İzmir’de “ÇYDD’ye bunca yıl belediyeler ve devlet yerler verdi” açıklamalarının gerçeği yansıtmadığı vurgulandı. ÇYDD’nin bugüne dek öğrenci yurtları yaparken belediyelerden ve devlet kurumlarından yardım almadığına dikkat çekilerek “Tersine ÇYDD, yurttaş bağışı ve desteği ile yaptırdığı 36 öğrenci yurdunun üçü dışındakileri Milli Eğitim Bakanlığı’na ya da üniversitelere teslim etmiştir. Üç yurdu ise kurduğu iktisadi işletmeler aracılığıyla kâr amacı gütmeksizin, kendisi işletmektedir” denildi. ÇYDD’de ilk 10 yıl genel başkan yardımcısı olarak görev yapan Prof. Arat, Erdoğan’ın yolsuzluk iddialarını sık sık yaptığı konuşmalarda aklanmak için, nereye başvuracağını şaşırdığını belirterek “Başbakan son konuşmasında Fatih Beledi Kılıçdaroğlu Ayakkabı kutusuna da gözaltı Öte yandan protestonun ardından Nurhan Gül ile birlikte protestoda kullanılan ayakkabı kutusunun da karakola götürüldüğü ortaya çıktı. Ayakkabı kutusu, Nuran Gül’ün serbest bırakılmasının ardından avukatı tarafından teslim alındı ve Gül’e yeniden teslim edildi. Ayakkabı kutusu, yaklaşık 4 saat karakolda kaldı. l Bu arada, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, Nurhan Gül’ü telefonla arayarak “geçmiş olsun” dileğinde bulundu. Gül’ün başından geçenleri Kılıçdaroğlu ile paylaştığı Kılıçdaroğlu’nun da her vatandaşın protesto hakkı bulunduğunu ve baskıya, zorbalığa hukuksuzluğa uğrayan kim olursa olsun onun hakkını sonuna kadar koruyacak ve savunacaklarını anlattığı öğrenildi. Kılıçdaroğlu ihtiyaç olması halinde Gül’e hukuki destek verebileceklerini kaydetti. Öte yandan CHP Manisa Milletvekili Özgür Özel de konuyu soru önergesiyle Meclis’e taşıdı. Gül’ün diyaliz hastası 50 yaşındaki avukat eşi Erkan Gül de olay günü evlerine gelen polislere ancak hâkim kararı olması halinde evlerine girebileceklerini hatırlattığını belirterek, “Ancak, kibar davrandıkları için, kabaca arama yapmalarına izin verdik. Zabıt tutuldu. Savcının vereceği karara göre, konuyu hukuki yollardan takip edeceğiz” diye konuştu. aradı ADANA Adana’da yolsuzluk ve rüşvet protestolarında, polisin coplu saldırısı ve TOMA’lardan sıkılan kimyasallı su sonucu yaralananlardan eski Eğitim Sen Başkanı Güven Boğa, İHD aracılığıyla sorumlular hakkında suç duyurusunda bulundu. Adana’da geçen hafta perşembe günü, “Yolsuzluğa, talana, hırsızlığa hayır, hükümet istifa” sloganıyla İnönü Parkı’nda düzenlenen eyleme polisin sert müdahalesi sonucu eski Eğitim Sen Başkanı Güven Boğa, eski Eğitim Sen Örgütlenme Sekreteri Mehmet Akarsubaşı, Eğitim Sen üyesi İmam Göncü, BES Şube Başkanı Sinan Tunç ve 2 gazeteci yaralanmıştı. Savcı: Kızlıerkekli yaşamak suç değil İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) Ege Üniversitesi Edebiyat Fükültesi Felsefe Bölümü öğrencisi Gamze Selçuk ile aynı üniversitede Tıp Fakültesi uzmanlık öğrencisi Ali Haydar Temel, geçen ay ülke gündemine Başbakan Tayyip Erdoğan’ın açıklamalarının ardından yerleşen ‘üniversiteli kız ve erkek öğrencilerin aynı evde kalması’ tartışması üzerine geçen 12 Kasım’da İzmir Adliyesi’ne giderek kendilerini ihbar etmişlerdi. Temel ve Selçuk’un dilekçelerini inceleyen Cumhuriyet Savcısı Özlem Eğridere, kızlıerkekli aynı evde yaşamanın, anayasa ve TCK’ye göre suç teşkil etmediğini belirtip kovuşturmaya yer olmadığına karar verdi. Eğridere, kararında ‘özel hayatın gizliliği, anayasanın 20. maddesine göre koruma altında bulunduğunu’ da vurguladı. Gençlerin avukatı Özlem Öngören, kızlıerkekli birlikte yaşamanın suç olmadığının, yargının verdiği ‘Kovuşturmaya yer yoktur’ kararıyla tescillendiğini söyledi. ye Başkanı’na ilişkin iddiaların çocuklarına ve kendisine yönelik bir komplodan başka bir şey olmadığını anlatmak için, inanılmaz bir örnekleme yaptı. Belediyenin halkın paralarıyla yapılmış olan bir kız öğrenci yurdunu çocuklarının yönetici olduğu vakfa bağışlamasını ‘Ne var bunda, Çağdaş Yaşamı Destekleme Vakfı’na da belediyeler nice yardımlarda bulunmadı mı’ diyerek halkın desteğini kazanmaya çalıştı. ÇYDD, belediyeler ve iktidardan yardım almak bir yana halkımızın desteği ile yaptığı okul ve yurtları yine halka hizmet için devlete devretmiştir. Başbakan’ın artık ÇYDD korkusu ve kininden arınmasını diliyorum” dedi. ÇYDD’den yapılan yazılı açıklamada ise bugüne dek hiçbir belediye ve devlet kurumunun öğrenci yurdu yaptırarak ÇYDD’ne vermediğine dikkat çekilerek şunlar kaydedildi: “ÇYDD, duyarlı yurttaşların desteği ile yurtlar, okullar, anasınıfları, oyun parkları yaptırıp devlete teslim etmiş, burslar vererek devletin okullarına eğitim araç gereçleri sağlayarak kütüphaneler kurarak çocuklarımızın hizmetine sunmuştur.” Muhbir itiraf etti RedHack ilişiği kesti İstanbul Haber Servisi Emniyet müdürlüklerinin internet sitelerinin çökertilmesiyle tanınan RedHack (Kızılhacker’lar), Twitter’dan “RedHackHaber” hesabından tweet’ler atan ve grubun sözcüsü olarak tanınan kişinin polis muhbirliği yaptığını itiraf edip kamuoyundan özür dilemesi üzerine açıklama yaptı. Açıklamasında “Sözcü olarak bildiğiniz kişi yanlış hesaplar içine girmiş ve çabalarımıza rağmen vazgeçmemiştir. Kendisiyle tüm irtibatımız kesilmiştir” denildi. Eski sözcünün uyarıldığı açıklamada “Eğer tek bir yoldaşımızın canına, malına ya da güvenliğine yönelik söz söylenirse, bunun sorumlusu Sözcü’nün kendisi ve birlikte hareket ettikleridir” ifadeleri yer aldı. Televizyon kanallarına da dostane uyarıda bulunulduğu belirtilerek “Faşist düzene karşı verdiğimiz mücadeleye iftira atılmasını istemiyorsanız mikrofonunuzu kime uzattığınıza dikkat edin” denildi.