26 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 24 MAYIS 2012 PERŞEMBE 6 HABERLER Başkan Görmez’in 4+4+4 yasası, anayasa ve 28 Şubat gibi konularda açıklama yapması olağanmış Diyanet İşleri siyasette BDP’YLE GÖRÜŞME İPTAL EDİLDİ MAHMUT LICALI ‘Ben Değil, TSK Yaptı’ Tek gerçek var: TSK’nin Uludere’de 34 Kürt yurttaşı bombalayarak imha etmesi... İçişleri Bakanı büyük ifşada bulunmuş dün: Emri komutanımız verdi, diye.. Bakan bey, bir inci daha ortaya koymuş: “Terörist görünümlü bir gruba ateş açılmıştır. Güvenlik güçlerimizin tecrübe hanesine yazılmıştır.” Başka bir absürd durum da “bilgiyi kim verdi” tartışması. “MİT yönlendirdi” diyen de var, “işte bak Amerika bilgiyi verdi” diyen de. Neyse ki, Predatör insansız uçakların köylüleri bombaladığı tartışmaları bitti! Hepsinden önemlisi şu: ABD hangi amaçla Uludere bombalama olayının perde arkasını basına sızdırdı? Durum açık: ABD, 34 kişinin bombalanmasının tamamen TSK kararı olduğunu ve kendilerinin bir rolü bulunmadığını (Amberin Zaman’ın HaberTürk 18 Mayıs tarihli yazısı da bu yönde!), Türkiye, Kürt ve dünya kamuoyuna açıklamak için olayı Wall Street Journal’a sızdırdı! Bombalama aralıkta gerçekleşti. 2329 Nisan arası BDP + DTK liderleri de ABD’ye bir ziyaret gerçekleştirdi. Kongre üyeleriyle, ABD Dışişleri yetkilileriyle görüştü. Bu temaslarda, Uludere bombalama olayı da gündeme gelmiştir. 16 Mayıs’ta WSJ’ye, ABD hükümet çevrelerinden “bizim suçumuz değil” haberi sızdırıldı! Zaten haberde de “Uludere’deki sivil kayıplar Pentagon’da alarmların çalmasına neden oldu” deniyordu! (Bir gazeteye veya kişiye amaçlı olarak sızdırılan önemli bir haber gazetecilik başarısı değil. Sızdırılmak istenmeyen haberi sızdırıp alabilmek gazetecilik başarısıdır!) ??? Biliyoruz ki, bölge üzerinde Amerikalıların güdümündeki Predatör’ler ve TSK’nin elindeki Heron’lar uçuyor. Amerikalılar diyor ki: “Kalabalığı gördük, bilgiyi Türk yetkililere ilettik...” Hatta şunu belirtiyorlar: “Ne olduklarını öğrenmek için daha detaylı görüntüler alalım dedik, ama Türk yetkililer bunu istemedi ve bölgeden uzaklaşın dedi.” Uludereliler konvoyunu önce kim gördü, tartışılıyor. Abestir bu! Diyelim ki ön bilgiyi ABD verdi, uyardı TSK’yi. Çok mu önemli? Amerikalılar bunu övünç kaynağı yapıyor, “İşbirliği gereği bilgi paylaşımı yapıyoruz, Türkiye’ye terörist faaliyetler konusunda kararlaştırıldığı gibi yardım ediyoruz” mesajını veriyor! TSK ise bilgi milli kaynak diyor. Anlaşılan bölgede uçan Heron’lar da görüntü almış ve TSK Amerikalılardan ayrıntı görüntü istememiş. Aslında TSK demek istiyor ki: “Bölgede olan bitenlerin biz tamamen farkındayız...” Bir onur konusu yapıyor bunu! TSK ilk görüntüleri almış olabilir, Amerikalıların da bunu bilmeyerek, “ilk biz uyardık” demesi normaldir! ??? Bunlar tamam da asıl mesele ortada: TSK neden görüntüleri ayrıntılı istemedi? Belki de Amerikalılardan daha ayrıntılı görüntü isteseydi, durumu net olarak görebilecek ve kim bilir bombalama emri vermeyecekti! Heron görüntülerini seyreden milletvekilleri, onlar köylü demişti! TSK’nin tek sığınağı “köylü kılığına girmiş PKK’li”! Ya değilse’yi düşünmemişler.. Veya düşünmüşler de yine vurmuşlar... Her durumda ağır kusur var. Başbakan bunu üstlenmek istemiyor! Son zamanlarda yükselen sesin karakteri şöyle: Biz de bilmiyorduk, alınmış kararların gereğini yerine getirmişler ve bombalamışlar... Sonuç şu: Amerikalılar, olayı üzerinden atarak, katliamdan “arınmış” oluyor... Ayrıca Predatör’leri satın almak isteyen Türkiye’ye de dirsek gösteriyor... Başka bir nokta da, Kürtlere karşı “Suç bizim değil, tamamen TSK’nin” diyor.. Dünyaya da! Daha ne olsun! Hükümet ise bu katliamı haklı gösteren açıklamalar yapacağına, olayı bütün açıklığıyla ortaya koymalı. Aylardır yazdığımız budur. ??? Not: “Erdoğan başkanlık sistemi için mucize bekliyor” konulu yazıma gelen ters görüşler var. Buğra Yiğit Konuk “RTE’nin Kürt sorununu çözen ve ülkeye ‘barış’ getiren büyük şef titrini(!) almadan Çankaya’ya çıkmak isteyeceğini sanmıyorum” derken; Buğracan Konuk da bunu destekleyerek, “Daha dün BDP’yi yerden yere vururken aniden BDP’ye çağrıda bulunması göstergesi sanırım” demekte. Bazı okurlar, CHP içinde de “iliştirilmiş milletvekilleri” olduğunu ve bunların destek vereceğini yazmış. Derim ki: AKPBDP ittifakı, Başkanlık isteğini çözmüyor. Ergin’den İmralı vetosu ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) BDP’nin, “İmralı’ya ziyaret” talebiyle Adalet Bakanı’nı bugün ziyaret edeceğini açıklaması Adalet Bakanı Sadullah Ergin’i rahatsız etti. BDP’nin Meclis’te kendilerine randevu verdiğini açıkladığı Ergin, “görüşmenin içeriğinden haberi olmadığını, randevu tarihi kesinleşmeden açıklama yapılmasını etik bulmadığı” gerekçesiyle görüşmeyi iptal etti. BDP ile Ergin arasında ilginç bir gelişme yaşandı. BDP yönetimi tarafından dün yapılan açıklamada, “İmralı’ya uygulanan tecrit ve bu kapsamda ziyaret talebi”yle ilgili görüşme yapmak üzere Adalet Bakanı Ergin’den randevu talep edildiği ve bugün öğle arasında Meclis’te de görüşme yapılacağı bildirildi. Adalet Bakanı Ergin’le görüşecek heyette, Pervin Buldan’ın yanı sıra, Diyarbakır Milletvekili Nursel Aydoğan, Bingöl Milletvekili İdris Baluken, Çağdaş Hukukçular Derneği Başkanı Selçuk Kozağaçlı, İnsan Hakları Derneği Başkanı Öztürk Türkdoğan, eski İHD Başkanı Hüsnü Öndül, MazlumDer Genel Başkan Yardımcısı Selahattin Çoban ve avukatların yer aldığı ifade edildi. Ancak bu açıklamadan birkaç saat sonra Ergin de bir yazılı açıklama yaptı. 22 Mayıs’ta Buldan’dan kendisine görüşme talebinin geldiğini belirten Ergin, açıklamasında “Muhatabıyla paylaşılmayan görüşme içeriğinin kamuoyuna duyurulmasının, siyasi etik ve nezaket kurallarıyla bağdaşmadığı değerlendirilmektedir” dedi. Adalet Bakanı BDP’nin açıklaması sonrasında, BDP’lilere “Meclis Adalet Komisyonu’nda yoğun çalışma programını” gerekçe göstererek randevuyu iptal ederken yeni bir tarih de bildirmedi. Heyette yer alan Bingöl Milletvekili İdris Baluken ise Cumhuriyet’in sorusu üzerine, Adalet Bakanlığı’ndan kendilerine bugün öğle arasına randevu verilmesinden sonra parti yönetiminin görüşmeyle ilgili açıklama yaptığını ileri sürdü. Baluken, “Bakanlıktan geri dönüş olduğu, yani görüşme kesinleştiği için bu açıklama yapıldı” dedi. ANKARA Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez’in kesintili eğitimi düzenleyen 4+4+4 yasası, yeni anayasa süreci ve 28 Şubat soruşturması gibi tartışmalı konularda açıklama yapmasında anormal bir durum olmadığını belirtti. Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez’in özellikle 2012 yılında siyasetin gündeminde tartışılan konulara ilişkin değerlendirmeler yapması muhalefetin tepkisini çekiyor. MHP Bursa Milletvekili İsmet Büyükataman, Diyanet İş leri Başkanlığı’ndan sorumlu Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ’a yönelttiği soru önergesinde, siyasetin tartıştığı konularla ilgili yapılan açıklamalardan dolayı Diyanet İşleri Başkanı hakkında herhangi bir soruşturma açılıp açılmadığını sordu. Büyükataman, “Diyanet İşleri Başkanı’nın açıklama yaptığı konular görevi sınırları içerisinde midir” sorusunu da yöneltti. Soru önergesini yanıtlayan Bozdağ, Diyanet İşleri Başkanlığı’nı temsil etmenin başkanın görevi olduğunu ifade etti. Bozdağ, başkanlığın görev alanı ile ilgili konularda, her türlü siyasi görüşün dışında kalarak toplumu aydınlatmak amacıyla Diyanet İşleri Başkanı’nın açıklama yapmasında olağan dışı bir durum bulunmadığını belirtti. Görmez, kesintili eğitimi düzenleyen 4+4+4 yasasının TBMM’de kabul edilmesinin ardından din eğitimi konularının bir ayrışma konusu olmaktan çıkarılması gerektiğini belirterek, “Kimse Kuran’ın öğretilmesinin yanlış olduğunu söyleyemez” demişti. Görmez, 28 Şubat soruşturmasının başlamasının ardından bir törende de “Şu süreçlerde bazı tartışmalı ara dönemleri tartışıyoruz. O ara dönemlerde bazı ilahiyatçı dostlarımızın İslam dinine ve bu ülkeye nasıl zarar verdiğini hepimiz çok iyi hatırlıyoruz” demişti. İstanbul Haber Servisi “Mustafa Balbay’a Özgürlük Girişimi” tarafından geçen hafta Adalar’da başlatılan 1 milyon imza kampanyasında toplanan imza ve mektuplar Mustafa Balbay’a ulaştırıldı. Girişim üyeleri, bu hafta sonu da Kadıköy’de imza standı açmak için çalışmaları sürdürdüklerini belirttiler. Geçen hafta sonu Adalar’da başlayan ve toplanan yaklaşık 4 bin imza Gazetemiz yazarı, CHP İzmir Milletvekili Balbay’a ulaştırıldı. 12 Haziran tarihine kadar sürecek etkinlik için çalışmalarını sürdüren Mustafa Balbay’a Özgürlük Girişimi üyeleri, Beşiktaş, Şişli ve Bakırköy’de de stand açacaklarını ifade ederek yurttaşların kampanyaya büyük ilgi gösterdiklerini, yazdıkları mektupları Balbay’a göndermek için sabırsızlandıklarını söylediler. Balbay’ın resmi internet sitesi www.balbaymustafa.com’un da 2 Haziran tarihinde açılacağı duyuruldu. ‘Polisler hayvanları tekmeledi’ İstanbul Haber Servisi Yeryüzüne Özgürlük Derneği üyeleri, 1 Mayıs İşçi Bayramı’ndaki olaylar gerekçe gösterilerek, polis tarafından yapılan baskınları ve 60’a yakın kişinin gözaltına alınmasına ilişkin İHD İstanbul Şubesi’nde basın toplantısı düzenledi. Vegan ve vejetaryenlerden oluşan 15’e yakın hayvan hakları savunucusuna düzenlenen ve Türkiye’de hayvan hakları savunucularına yönelik ilk “terör” operasyonu olarak bilinen gözaltıları kınayan Özge Özgüner, “Gözaltına alınan kişiler, ‘terör örgütü’ kurmak ve bölücülüğü ima eden faaliyetlerle suçlanmıştır” dedi. Özgüner, toplantı notlarında yer alan “Kürk fuarı protestosu” ibaresinin tutanaklara “Kürt fuarı protestosu” olarak geçirildiğini belirtti. Gözaltı sırasında evlerdeki hayvanların polislerce tekmelendiğini belirten Özgüner, “Ayağı kırık bir yavru kedi sokağa atılmıştır” dedi. MUSTAFA BALBAY’A DESTEK SÜRÜYOR TÜBİTAK bilirkişileri hakkında suç duyurusunda bulan avukatlar HSYK’ye başvurdu: Balyoz yargıçlarını görevden alın İstanbul Haber Servisi Balyoz davasına bakan İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Ömer Diken ve üyeleri Ali Efendi Peksak, Murat Üründü ve Aytekin Ozanlı’yı tarafsızlıklarını yitirdikleri gerekçesiyle Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’na (HSYK) şikâyet eden sanık avukatları, soruşturma süresince heyetin görevden alınmasını talep etti. Avukatlar, davada delil olan 11, 16 ve 17 No’lu CD’nin 2003 yılında oluşturulduğuna ilişkin rapor hazırlayan TÜBİTAK bilirkişileri hakkında da suç duyurusunda bulundu. İstanbul Adalet Sarayı’nda bir araya gelen avukatlar adına açıklama yapan Hüseyin Ersöz, yargıçların, sanık ve avukatların, kişisel ve mesleki onurlarını hedef alan uygulamalara imza attıklarını belirtti. Dosyaya, delillerin sahteliklerini ortaya çıkaran bir çok bilirkişi raporu sunduklarını vurgulayan Ersöz, “Bu raporlarla, TÜBİTAK’ın raporu arasında birçok çelişki var. Ancak mahkeme, TÜBİTAK’ın raporunu esas alıyor. Bu çelişkilerin giderilmesi için bağımsız kuruluşlardan yeni bir rapor alınmasını istedik ancak talebimiz defalarca reddedildi” dedi. TÜBİTAK raporunda imzası olanlar hakkında soruşturma açılmasını istediklerini söyleyen Ersöz, “TÜBİTAK bilirkişilerinin gerçeğe aykırı bir şekilde rapor hazırlamış oldukları, daha sonra dosyaya sunulmuş olan Arsenal ve üniversitelerden alınan raporlarla ortaya çıktı” dedi. T.C. KAHRAMANMARAŞ 1. İCRA MÜDÜRLÜĞÜ TAŞINMAZIN AÇIK ARTTIRMA İLANI Dosya No: 2010/275 Talimat 1 Taşınmazın Tapu Kaydı, Hali Hazır Durumu, İmar Durumu: K.Maraş merkez Kavlaklı köyü 1164 parselde kayıtlı 7.782,24 m2 yüzölçümlü tarla, K.Maraş merkez Kavlaklı köyü 1197 parselde kayıtlı 6.262,72 m2 yüzölçümlü tarla, K.Maraş merkez Kavlaklı köyü 1205 parselde kayıtlı 5.951,19 m2 yüzölçümlü tarla vasfında taşınmaz. Bu üç taşınmaz kül halinde birlikte satılacak olup, tamamı borçlu organize sanayi bölgesi tüzel kişiliği adına kayıtlıdır. Gayrimenkuller hali hazırda kavlaklı köyü organize sanayi bölgesi 1. cadde no: 105’te bulunan fabrika binasıdır. Mevcut yapıların kullanma izni alınmamış durumdadır. Yangın tesisatı, haberleşme tesisatı kanalizasyon elektrik hidrofor kompresör, otopark var, su deposu şehir suyu vardır. 1 Kontrol Binası: Tek katlı cinsi betonarme karkas oturum alam 50 m2’dir. Yer döşemesi seramik duvarlar plastik boyadır. Kapı ve pencere doğramaları PVC’dir. 2Zemin Katta Hasıl Çözgü Binası: 1202 m2 tek katlı ünite sayısı 1 cinsi prefabrik yer döşemesi beton doğu cephesi duvarları yerinde yok duvarlarda boya yok, çatı kaplaması sandviç paneldir. Hali hazırda kullanılmamaktadır. İmalat eksikliği vardır. 3 Zemin Katta Dokuma Binası 1225 m2 Tek Katlı Ünite Sayısı 2 Cinsi Prefabrik: Yer döşemesi karo mozaik çatı kaplaması sandviç paneldir. Kapı ve pencere doğramaları demir doğramadır. 4 Örme Salonu Binası 1236 m2 Tek Katlı Ünite Sayısı 1 Cinsi Prefabrik: Yerinde 2 katlıdır. Yer döşemesi karo mozaik + betondur. Çatı kaplaması sandviç paneldir. Kapı ve pencere doğramaları demir doğramadır. 2 katın ruhsata dahil değildir. Toplam ruhsatlı ve ruhsatsız binanın oturum alanı 2652 m2’dir. İmalat eksikliği vardır. 5 Zemin Kat + 1 kat klima 1 ve klima 2 binası 392 m2 Ünite Sayısı 1 B.A.K: Zemin ve normal kat olmak üzere iki katlıdır. 6 Zemin Kat + 1 Kat Tahar Odası Binası 154 m2 B.A.K: Kapı ve pencere doğramaları yok imalat eksikliği vardır. 7 Zemin Kat + 1 Kat Trafo Odası Binası 203 m2 B.A.K: Kapı ve pencere doğramaları demir doğramadır. 8 Zemin Kat + 1 Katta İdari Bina 360 m2 B.A.K olup; idari bina tek katlı olup oturum alanı 180 m2’dir. Üst katı 2 kata dahil edilmiş olup boş vaziyette durmaktadır. İdari bina lüks bir yapıdır. Ayrıca arka tarafta yemekhane ve mutfak işçi soyunma odaları vardır. Taşınmazlar K.Maraş Organize Sanayi Bölgesinde yer almaktadır. Bu nedenle 4562 sayılı yasa gereğince bölge kuruluş protokolü aranacak şartlar ve nitelikleri K.Maraş Organize Sanayi Bölgesi Müdürlüğünden sorulmuş olup, 03/05/2012 tarihli cevaplarıyla K.Maraş Organize Sanayi Bölgesi karma nitelikte bir OSB olması sebebiyle OSB uygulama yönetmeliğinin 101 maddesinin b fıkrası gereği aşağıda belirtilen tesislerin kurulmasının yasak olduğu (parlayıcı patlayıcı yakıcı maddelerin üretildiği ve dolumunun yapıldığı tesisler, petrokimya kompleksleri, üterimde kapalı proses, gaz veya sıvı yatı ve toz kaynaklarında filtre sistemlerini kullanan tesisler hariç tuğla ve kiremit fabrikaları, kömür yıkama kireç alçı ve zımpara tesisleri. Klor alkali tesisleri, sülfürük asit, fosforik asit, hidroklorik asit, klor ve benzeri kimyasal maddeler üreten yerler, azot sanayi ve bu sanayi ile entegre gübre fabrikaları, zirai mücadele ilaçları için hammadde üretimi yapan tesisler. Asbest, asbest içeren ürünlerin işlenmesi veya dönüştürülmesi yapılan tesisler, OSB’nin kanal deşarj standardına uygun atıksu arıtma tesisi kuran tesisler hariç olmak üzere; kâğıt hamurundan her çeşit kâğıt üretimi yapan tesisler, selüloz ve selüloit üterim yapan tesisler ile entegre şeker fabrikaları, ham deri işleme, padok ve hayvan kesimi yapılan tesisler, maya ve tuz üretim tesisleri, talk, barit kalsit antimuan ve benzeri kırma ve öğütme tesisleri bildirilmiştir. İcra yoluyla satışlarda OSB’ce teminat olarak gösterilen ve bu nedenle satışına karar verilen veya katılımcıların borcundan dolayı satışına karar verilen gayrimenkullerin icra yoluyla satışı halinde Bakanlık ve OSB alacaklarının öncelikli ödenmesi koşuluyla OSB’nin kuruluş protokolünde öngörülen niteliklere sahip alıcılara veya kredi alacaklısı kuruluşa satış yapılabilir. Satış ilanlarında kuruluş protokolünde yer alan katılımcı niteliklerine de yer verilir. Taşınmazların kredi alacaklısı kuruluşa satılması halinde kredi alacaklısı kuruluş satın aldığı taşınmazı sadece OSB’nin kuruluş protokolünde öngörülen niteliklere sahip gerçek veya tüzel kişilere en geç 2 yıl içerisinde satmak veya aynı nitelikteki gerçek veya tüzel kişilere kiraya vermek zorundadır. Bu husustaki yasaklara aykırılığın mahkemelerce tespiti halinde arsa kimin tasarrafunda olursa olsun, tahsis veya satış tarihlerindeki bedeliyle geri alınarak bir başka katılımcıya tahsis ve satışı yapılır. Alıcı tapusunu aldıktan ve tesisini ikmal ettikten sonra devir ya da satış söz konusu olması halinde OSB’nin yeni alıcı ile yapacağı sözleşmede, ilk alıcı ile yaptığı sözleşmede bulunan hükümleri çıkarma veya yeni hükümler koyma hakkının olduğu ve Protokollerinin 6. maddesi gereğince tekstil, konfeksiyon, çelik mutfak eşyaları ve gıda ağırlıklı firmalar dışında firmaların OSB’de yer alamayacığı bildirilmiş olup, 07/05/2012 havale tarihli cevabi müzekkere dosyadadır. K.Maraş Belediyesi İmar ve Şehircilik Müdürlüğü’nün 19/07/2010 tarihli 61606262 sayılı yazısı ile K.Maraş Merkez Kavlaklı köyü 1164, 1197 ve 1205 parsel sayılı taşınmazlar belediye mücavir alan sınırı içinde, imar plan sınırı dışında kaldığı bildirilmiştir. Taşınmazların değeri 1.725.466,15 TL, taşınmazlar üzerindeki elektrik teçhizat değeri 73.596,00 TL olmak üzere toplam muhammen değeri 1.799.062,15 TL’dir. Muhammen Bedeli: 1.799.062,15 TL Satış Saati: 10.40 10.50 Arası Satış Şartları: 1Birinci açık arttırma 26.06.2012 günü yukarıda belirtilen saatler arasında K.Maraş Adliyesi mezat (ihale) salonu KAHRAMANMARAŞ adresinde açık arttırma suretiyle yapılacaktır. Bu arttırmada tahmin edilen değerin %60’ını ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları toplamını ve satış ve paylaştırma giderlerini geçmek şartı ile ihale olunur. Böyle bir bedele alıcı çıkmazsa en çok arttıranın taahhüdü saklı kalmak şartıyla 06.07.2012 günü K.Maraş Adliyesi mezat (ihale) salonu KAHRAMANMARAŞ adresinde yukarıda belirtilen saatler arasında ikinci arttırmaya çıkarılacaktır. Bu arttırmada da rüçhanlı alacaklıların alacakları toplamını, satış ve paylaştırma giderlerini geçmesi ve arttırma bedelinin malın tahmin edilen kıymetinin %40’ını bulması lazımdır. Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa satış talebi düşecektir. 2Arttırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen kıymetin %20’si nispetinde Türk Lirası peşin para veya bu miktar kadar milli bir bankanın teminat mektubunu vermeleri lazımdır. Satış peşin para iledir. Alıcı istediğinde 10 günü geçmemek üzere mehil verilebilir. Tapu alım harcı, damga vergisi ile KDV alıcıya aittir. Birikmiş vergiler ve tellaliye ücreti satış bedelinden ödenir. 3İpotek sahibi alacaklılarla diğer ilgililerin (*) bu taşınmaz üzerindeki haklarını hususiyle faiz ve masrafa dair olan iddialarını dayanağı belgeler ile on beş gün içinde dairemize bildirmeleri lazımdır. Aksi takdirde hakları tapu sicili ile sabit olmadıkça paylaştırmadan hariç bırakılacaktır. 4Satış bedeli hemen veya verilen mühlet içinde ödenmezse icra İflas Kanunu’nun 13’üncü maddesi gereğince ihale feshedilir, iki ihale arasındaki farktan ve %10 faizden alıcı ve kefilleri mesul tutulacak ve hiçbir hükme, hacet kalmadan kendilerinden tahsil edilecektir. 5Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup gideri verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği gönderilebilir. 6Satışa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacakları, başkaca bilgi almak isteyenlerin yukarıda yazılı dosya numarasıyla müdürlüğümüze başvurmaları ilan olunur. İşbu ilan tebligat yapılamayan ilgililere tebligat yerine kaim olmak üzere ilan olunur.07.05.2012 (İİK. m.126) (*) İlgililer tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir. “Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de” (Basın: 32462) ‘Gözünün içine baka baka ateş etti’ ? İstanbul Haber Servisi Silahlı saldırıyla öldürülen Güney Marmara’da Yaşam Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Cihan Hayırsevener davasında ifade veren gizli tanık “Bandırma”, tutuklu sanık Serkan Erakkuş’un 2025 santimetrelik mesafeden, gazetecinin gözünün içine baka baka 3 el ateş ettiğini söyledi. Mahkeme heyeti davayı 28 Ağustos 2012’ye erteledi. ‘Zamanaşımıyla dosya kapanmasın’ ? İstanbul Haber Servisi Hasan Gülünay’ın 20 yıl önce gözaltına alındıktan sonra bir daha kendisinden haber alınamaması üzerine ailesi ve avukatları, soruşturmanın yeniden başlatılmasına karşın savcılığın araştırma yapmadığını belirterek dosyanın zamanaşımına uğratılmak istendiğini söyledi. Avukat Gül Altay, tanıklara karşın, gözaltı işlemenin kabul edilmediğini belirtti. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle