19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
24 MAYIS 2012 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER AKP’nin, büyükşehir belediye başkanlarına süper yetkiler getiren taslağı hazır 5 Türkiye’yi kim yönetiyor? Genelkurmay mı, yoksa hükümet mi? Birilerinin TBMM’ye ve yargıya hesap vermesi gerekmez mi? Türkiye demokratik bir hukuk devleti değil mi? Şaka değil, 34 yurttaşımız öldürüldü. Yoksul oldukları için katırlarla sınırı geçip kaçak sigara, çay getiriyor, 50 lira gündelik alıyorlardı. Devlet biliyordu o köylülerin kaçakçılık yaptıklarını... ??? Walt Street Journal’da çıkan makaleyi yazan gazeteciler Türkiye’ye “hodri meydan” diyor: “Haberimizin arkasındayız. Aksini kanıtlayan varsa gelsin.” Ve daha önemlisi şu soruyu yöneltiyorlar bize: “Türkiye İnsansız Hava Aracı’nın (İHA) hangisi olduğunu neden kesin olarak açıklamıyor? Ayrıca bunların ölçümü değerlendirildi mi?” Bu soruya ne Başbakan ne de askeri yetkililer yanıt veriyor. Pentagon gazetecilerin haberini doğruluyor bu arada... İşler karışıyor! Söylemler değişiyor! Eveleme geveleme faslı başlıyor... Sen çok yaşa ileri demokrasi. Tanrı Baba, Erdoğan’ı ve AKP’yi başımızdan eksik etmesin. Biz nasıl olsa katliamlara, faili meçhul cinayetlere, zindanlara alışığız... Dağıt kömürü, nohutu, topla oyları. CHP Grup Başkanvekili Emine Ülker Tarhan’ın değindiği gibi içeride sorumluluğu askere, dışarıda Obama’ya atıp rahatlayacaksın. Başbakan aslında hiç susmaz konuşur, sağa sola fırça atar, muhalif gazetecilere gözdağı verir, patronlara veryansın eder ama Uludere konusunda durmadan değişik şeyler söylüyor. Dün dündür, bugün bugündür... Kadayıfın altı kızarmamıştır... Biraz Demirel’den, biraz da Erbakan’dan... Olacak o kadar! ??? Başbakan futbolcu, topu taca atmıyor, Obama’ya atıyor. Bilmiyor Obama’nın beyzbolcu olduğunu... Hiç merak etmeyin, belki öğretmiştir Obama’ya futbol oynamayı. Obama da topu taca atar, Uludere olayı unutulup gider... ‘Kale’ operasyonu ERDEM GÜL ANKARA AKP’nin, sayıları 16 olan büyükşehir belediyelerini 29’a çıkaran ve başkanlara süper yetkiler getiren yasa tasarısının altından 2009’da yarım kalan “kale düşürme planı” çıktı. Büyükşehirlerin sınırını mücavir alanlardan il sınırına çıkaracak ve böylece köylerin de belediye başkanlığı seçiminde oy kullanabileceği düzenlemeyle Başbakan Tayyip Erdoğan’ın uzun zamandır talimat verdiği başta İzmir olmak üzere AKP’nin elinde olmayan büyükşehirlerin kazanılması planlanıyor. AKP içinde de düzenleme bu niteliği nedeniyle “İzmir planı” diye adlandırılıyor. AKP, “süper başkanlar” diye nitelenen büyükşehirlerin yetkilerini ve sayılarını arttıran yasa düzenlemesine ilişkin hazırlığıyla 2009 yerel seçimleri öncesinde tam olarak gerçekleştiremediği planı, 2014 yerel seçimlerine yönelik olarak uygulamaya koymayı hedefliyor. Halen Başbakanlık’ta bulunan ve taslak aşamasında olan düzenleme büyükşehir sayısını 16’dan 29’a çıkarıyor. Büyükşehirlerin sınırlarını da mücavir alandan il sınırına kadar genişletiyor. Böylece belediye başkanlığı seçiminde sadece merkez ilçelerin olduğu mücavir alan değil tüm il sınırları içindeki seçmen oy kullanacak. Henüz karar verilmemekle birlikte nüfusu 5 ya da 10 binin altındaki ilçeler kapatılıyor. Büyükşehirler içindeki beldelerin tamamı kapatılıyor. Büyükşehir belediyelerinin yetkileri arttırılırken büyükşehir sınırları içindeki ilçe belediyeleri daha da etkisiz duruma getiriliyor. ? Büyükşehirlerin sınırını mücavir alanlardan il sınırına çıkaracak ve böylece köylerinde oy kullanabileceği düzenlemeyle Erdoğan’ın talimat verdiği başta İzmir olmak üzere AKP’nin elinde olmayan illerin kazanılması planlanıyor. koydu. Haziran ayında yasalaşması planlanan büyükşehirler düzenlemesi de bu hedefin yasal zemini olarak 2009’da tam olarak gerçekleştirilemeyen planın uygulamaya konulması anlamına gelecek. Büyükşehirlerin yetkilerini ve sınırlarını daha da arttıran düzenleme halen tam olarak Kocaeli’de, çok kısmi eksikliklerle de İstanbul’da uygulanıyor. Kocaeli’de büyükşehir sınırı il sınırıyla eşitlenmiş durumda. Yeni düzenlemeyle mevcut 16 büyükşehirle, kurulması planlanan 13 büyükşehirde de aynı model uygulanacak. AKP’de, bununla ilk hedefin İzmir Büyükşehir Belediyesi olduğu vurgulanıyor. AKP içinde bu nedenle düzenleme “İzmir yasası” olarak da adlandırılıyor. AKP kulislerinde, 12 Haziran seçimlerinde İzmir’den milletvekili seçilmesinden bu yana Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın adı çevresinde İzmir senaryoları yoğun olarak konuşuluyor. İzmir’e yaptığı yatırımlar ve verdiği sözler çerçevesinde Binali Yıldırım’ın AKP tüzüğü nedeniyle son kez milletvekili olduğundan da hareketle, 2014’te İzmir büyükşehir belediye başkan adayı olması yüksek olasılık olarak görülüyor. AKP’de, Binali Yıldırım faktörü ve bunun altyapısını sağlayacak büyükşehir yasasıyla da çevreden de gelecek oylarla bu kez İzmir’de büyükşehir belediye seçi minin kazanılacağına ilişkin beklentiler dile getiriliyor. AKP’de ayrıca bu düzenlemenin partinin tüm seçimler sonrasında dile getirdiği “sahillere girememe” sıkıntısını sona erdireceği değerlendirmeleri yapılıyor. Bu çerçevede, halen CHP’de olan Antalya’nın ve son seçimlerde MHP’nin kazandığı Adana’nın da önde gelen hedeflerden biri olduğu vurgulanıyor. AKP’de BDP yönetimindeki Diyarbakır’ın da “düşürülmesi planlanan kaleler” arasında önemli bir yer tuttuğuna dikkat çekiliyor. Düzenleme geçtiğinde Diyarbakır’da da kırsaldaki seçmenler büyükşehir için oy kullanacak. BDP’nin daha çok şehir merkezinde güçlü olduğuna dikkat çekiliyor. Bu yönüyle AKP’nin; Diyarbakır için bu düzenlemenin ardından iddialı hedefler ortaya koymaya hazırlandığı belirtiliyor. ‘Dut Yemiş Bülbül’ Gibi... Kaygılardan arınmış, ele avuca sığmaz bir yaşam biçiminin özlemini çekiyorum... Barış!.. Kardeşlik!.. Güven!.. Çocuklarımızın ve gençlerimizin ölmemesi, faili meçhul cinayetlerin, katliamların aydınlanması... Kör terörün durması!.. Kan çiçeklerinin açmaması!.. Sevginin, sevdanın, tüm güzelliklerin boy vermesi!.. Kin ve nefret tohumlarının ekilmemesi!.. Gazetelerin bir yerlerine sıkışmış o minicik haber içimi acıttı... İskenderun’da yüzme bilmedikleri halde denize giren 18 Kuran kursu öğrencisinden 6’sının boğularak ölmeleri... Türkiye’de 6570 bin yasal ve kaçak Kuran kursu öğrencisi var. Çoğu okuma yazma bilmiyor. Gözden ırak kasabalarda, köylerde yatılı, yatısız... Başlarında cahil bir belletmen! Yoksul ailelerin çocukları onlar. O kaçak Kuran kursları kimi zaman deprem olmadan çöküyor; Konya’nın bir köyünde olduğu gibi. Denetim yok! ??? Güneşli bir haziran sabahında genç ölümleri, Uludere katliamını, yüzme bilmedikleri için azgın dalgalarda yaşamını yitiren Kuran kursu öğrencilerini düşünüyorum. Kaygılıyım ama umutlarımı yitirmedim ve yitirmeyeceğim hiçbir zaman. Uludere’de öldürülen kaçakçı köylülerin çoğunluğu çocuk ve gençti. Uçaklar geldi ve bombaladı onları... Artık istihbaratı veren belli, “vur emrini” veren de... Kaç aydır soruşturmayı sürdürüyor savcı? Bugüne değin emri veren daha ortaya çıkmadı ama Genelkurmay’ın Başbakanlık’a bağlı olduğu bir gerçek değil mi? Kimdir baş sorumlu? Bir komutan mı sadece! Bu yüzden içimde fırtınalar kopuyor... İçim acıyor içim! DDK, Turgut Özal’ın ABD’deki hastane raporlarını getirdi HoustonAnkara trafiği FIRAT KOZOK Kaleleri düşürme Erdoğan, 2009 yerel seçimleri öncesinde, AKP’nin hedefini, İzmir, Diyarbakır büyükşehirleriyle Çankaya ilçesinin adını vererek “kaleleri düşürme” olarak açıklamıştı. Bu hedef doğrultusunda 2009 yerel seçimleri öncesinde AKP, büyükşehirlerin sınırlarını mücavir alanlara kadar genişletmişti. Nüfusu 2 binin altındaki ilçe ve beldeler de kapatılarak mahalleye dönüştürülmüştü. AKP, belediyeleri CHP’de olan Çankaya ve Kadıköy ilçelerini de bölmeyi planlamış, ancak son anda bundan vazgeçmişti. 2009 seçimlerinde de kaleleri düşürme planı başarıya ulaşamamıştı. Hedef İzmir AKP’de 2014 yerel seçimlerine yönelik hazırlıklar başlarken Erdoğan, parti içi toplantılarda hedefi yine başta İzmir olmak üzere “kaleleri düşürme” olarak ANKARA Türkiye’nin 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın 1993 yılındaki ani ölümünü gündemine alan Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetleme Kurulu (DDK), raporunda tartışmalara ışık tutacak ilginç bir yöntem izledi. Dışişleri Bakanlığı aracılığıyla Özal’ın kalp ameliyatı olduğu ABD’nin Houston eyaletindeki Methodist Hastanesi’nden raporları getirtildi. Hacettepe Üniversitesi Hastanesi’nin o dönem yaptığı çalışmalarla ilgili bilgiler de üniversiteden istendi. DDK çalışmasında bugün hâlâ tartışılan Köşk’teki doktorun olay günü izinli olması, acil yardım setinin olmaması gibi konular da masaya yatırıldı. DDK heyeti raporunu hazırlarken, ilginç bir çalışmaya daha imza attı. DDK’nin talebi üzerine Dışişleri Bakanlığı, ABD Dışişleri Bakanlığı ile temasa geçerek Turgut Özal’a 10 Şubat 1987’de bypass ameliyatı yapan Houston’daki ? İlginç bir yöntem izleyen DDK, Dışişleri Bakanlığı aracılığıyla Özal’ın kalp ameliyatı olduğu Methodist Hastanesi’nden ameliyat raporlarını getirtti. Methodist Hastanesi’nin raporlarını istedi. Hastaneden o döneme ilişkin çeşitli bilgi ve belgeler Ankara’ya getirildi. Özal’ı o dönem hastanenin ünlü kalp ve damar cerrahı Prof. Dr. Michael Debakey ve 10 kişilik bir ekip ameliyat etmişti. DDK, Özal raporunda Özal’ın ölüm nedeninden çok, ölüm öncesinde, ölüm anında ve sonra sında yaşanan karmaşayı araştıracak. Özal’ın öldüğü gün Köşk’te tam bir karmaşa yaşandığı, Cumhurbaşkanı’nı taşıyan ambulansın önce GATA’ya doğru yola çıktığını, ancak daha sonra Hacettepe Hastanesi’ne yöneldiğini göz önünde bulunduran DDK, raporunda “Bir devlet büyüğü yaşamını yitirdiğinde ya da böyle bir kriz durumuyla karşılaşıldığında nasıl hareket edilmesi gerektiği” sorusunu gündeme getirecek. Bu ayrıntıların da yer alacağı rapor önümüzdeki günlerde önce DDK Başkanı Cemal Boyalı’ya, ardından da Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’e gidecek. Ardından da raporun bazı bölümleri kamuoyuna açıklanacak. Özal’ın ölümüyle ilgili kapsamlı bir çalışma yürüten DDK, daha önce de öldüğü gün Özal’ı hastaneye götüren 1960 model siyah Mercedes marka ambulansın peşine düşmüştü. Ambulansı Ankaralı bir koleksiyonerde bulan heyet yerinde incelemeler yapmıştı. Cumhuriyet, bunu 6 Mayıs’ta kamuoyuna duyurmuştu. ANAYASA UZLAŞMA KOMİSYONU Çiçek’in önerisine muhalefetten ret AYŞE SAYIN ANKARA TBMM Anayasa Uzlaşma Komisyonu’nda, AKP’lilerin ısrarı üzerine yeni anayasa sürecinin “hızlandırılması” için iki ayrı yazım komisyonunun kurulmasını öneren TBMM Başkanı Cemil Çiçek’in önerisini muhalefet kabul etmedi. Uzlaşma Komisyonu dün Çiçek’in başkanlığında toplandı. BDP’nin “cinsel yönelim”, CHP’nin “sosyal dışlanmaya karşı koruma hakkı”nın, yeni anayasaya konulması konusundaki ısrarına AKP’nin direncinin sürmesi nedeniyle uzlaşma sağlanamayınca, “fiili erteleme” gündeme geldi ancak komisyonda “uzlaşmazlık görüntüsü” oluşturmamak için bunun isimlendirilmemesi kararlaştırıldı. Toplantıda, üzerinde uzlaşma sağlanamayan hükümler dahil, diğer fıkralar üzerinde yazım komisyonunun çalışması benimsendi. TBMM Başkanı Çiçek ve AKP’liler, anayasa yazım çalışmalarının “yavaş” ilerlemesinden yakınırken komisyonun yaz aylarında da çalışabileceği dile getirildi. Cemil Çiçek, AKP’lilerin de istemini dikkate alarak “yasama ve yargı” bölümleriyle ilgili ikinci “yazım komisyonu” oluşturulmasını önerdi. Ancak muhalefet partileri, konunun dağılmasına yol açması ve komisyon üyelerinin adapte olmasında sıkıntı yaratacağı gerekçesiyle bu öneriye karşı çıktı. ‘Her hükmü anayasaya taşıyamayız’ Yeni 1.2 lt benzinli, 1.4 lt dizel ve benzinli PRWRU VH©HQHNOHUL DNóOOó DQDKWDU VLVWHPL JHUL J¸U¾g NDPHUDVó \DáPXU VHQV¸U¾ IDU VHQV¸U¾ YH VóQóIóQD JHWLUGLáL ELU©RN \HQLOLNOH <HQL +\XQGDL L  0D\óV WDULKOHULQGH WHVW V¾U¾g¾QH JHOLQ RQX GDKD \DNóQGDQ WDQó\óQ YH ¸]HO WDQóWóP IL\DWODUóQGDQ \DUDUODQóQ <HQL L?QLQ RUWDODPD \DNóW W¾NHWLPL  OWNP YH &22 VDOóQóPó  JNP DUDVóQGD GHáLgPHNWHGLU $7 $7 hyundai.com.tr yenii20.hyundai.com.tr Komisyonu tıkayan “Temel Hak ve Özgürlükler” bölümünün “eşitlik” ilkesine ilişkin fıkralarında “cinsel yönelim”, “etnik köken” nedeniyle ayrımcılığın yasaklanmasını isteyen BDP ve mahalle baskısına karşı “sosyal dışlanmadan korunma hakkı” isteyen CHP’nin önerisinde AKP muhalefeti nedeniyle bir ilerleme sağlanamadı. CHP ve BDP, başta “kadına karşı şiddeti önlemeyi amaçlayan” hükümler olmak üzere, uluslararası sözleşmeler ve yasalardaki ayrımcılığa karşı ifadeleri içeren düzenlemelerin anayasada yer almasını istedi. Ancak AKP’liler, “Yasa ve sözleşmelerdeki her hükmü anayasaya taşıyamayız” diye karşı çıktı. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle