19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
5 NİSAN 2010 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA EKONOMI [email protected] 13 DEÎK Başkanı Rona Yırcalı: Gittiğimiz her ülkede bize Türkiye'deki gelişmeleri, ekonomiyi sürekli soruyorlar Anlatmakta zorlanıyoruz Yabancılar yakından takip ediyor Son dönemlerde Türkiye'deyaşanan siyasi olayları yabancılar da yakından takip ediyor. Bunları devamlı bize soruyorlar. Bazı dönemlerde kendimizi anlatmakta biz de zorlanıyoruz. Çünkü bazı yaşananları anlayamıyoruz. ŞEHRİBAN K1RAÇ Son dönemlerde Türkiye'de yaşanan siyasi ve ekonomik gelişmeler yabancılann da yakın taki- binde. Bir yandan Ergenekon soruşturması, dar- be girişimleri, birçok ülke ile vizelerin kaldınlması, Ermeni soykırımının bazı ülkelerin parlamento- lannda kabul edilmesi gibi birçok konu dikkatle- rin Türkiye üzerinde yoğunlaşmasma neden olu- yor. Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) ve Dünya Odalar Federasyonu Başkanı Rona Yır- calı'ya görc yabancılar Türkiyc'yi bizden daha iyi takip ediyor. Türkiye'de yaşanan gelişmeleri, DEİK, küresel ekonomik krize ilişkin 20'nin üzerinde işadamı ör- gütünün yöneticisi olan Rona Yırcalı ile konuştuk. Yırcalı, son dönemlerde Türkiye'de gelişen olay- ları yabancıların da yakından takip ettiğini belir- terek "Gittiğimiz her yerde bize Türkiye'deki gelişmeleri, ekonomiyi sürekli soruyorlar. Ama Türkiye'nin içinde ağırlıklı olarak siyasi ko- nular konuşuluyor. Bu şüphesiz ki Türldye'ye olan ilginin bir göstergesL Çünkü Türkiye'yi ya- kından takip ediyorlar. Bazı dönemlerde ken- dimizi anlatmakta biz de zorlanıyoruz çünkü biz dc bazı yaşananlan anlayamıyoruz. Kısa za- manda bu sürecin geçmesini umuyoruz. İşa- danılarının bu hadiselerden rahatsız olduğunu ve Türkiye'nin gündeminin böyle bulutlu ha- diselerle değil de daha çok orta ve uzun vade- de Türkiye'nin menfaatına olacak meselelere konsantre olmasında fayda var. Ayrıca siyasi zorluklann ekonomik konulara olumsuz etki yaptığını her zaman söylüyoruz" diye konuştu. İssizlik sosyal mesele haline geldi Ekonomik kriz teğettenfazla dokundu. Krizin en sıkıntıh kısmı ise işsizlik Biz şimdi işten çıkmış arkadaşlara da iş bulma telaşındayız. işsizlik artık ekonomik mesele olmaktan çıktı, _ sosyal bir mesele haline geldi. (FotoğrST: SERKAN YILDIZ) Rona Yırcah 1944% _ İstanbuVda doğdu. miami Üniversitesi'nde işletme okudu. Halen Türk Eğitim Vakfı ve Balıkesir Sanayi Odası'nda da başkanhk görevini yürütüyor. Türkiye yükselen bir pazar Yabancıların Türkiye'yi bizden daha iyi takip ettiğine işaret eden Yırcah'ya göre, Türkiye için- de yaşanan bütün olumsuzluklara rağmen yükse- len bir pazar. Türkiye dışarıda içeride göründü- ğünden daha iyi görünüyor. Dışarıdakiler, 20'ye girmiş olmamız, Birleşmiş Milletler'deki pozis- yonumuz, son dönemlerde komşulanmızla yap- tığımız işbirlikleri, vizelerin kalkması, serbest ti- caret anlaşmalarının yapılmış olması bunların hepsini takip ediyorlar. Özclliklc cn son Rusya'da yapılan temaslar, bu ülke ile vizenin kaldınlma- sının görüşülmesi bile dünyada çok iyi bir işaret olarak görüldü. Lübnan, Suriye, Libya gibi ülke- lerin de vizeyi kaldırması, bunlann hcpsi Türki- ye'nin önemini arttırdı. Bu gelişmeler bile diğer ülkelerin Türkiye'yi çok yakından takip etmesi- ne neden oluyor. Bu durum hem işadamlarını hem de siyasileri mecbur kılıyor. Kriz teğetten fazla dokundu Başbakan Erdoğan'ın aksine haline geldi. ekonomik krizin Türkiye'yi te- ğet geçmekten fazla dokundu- ğunu aktaran Yırcalı, şıı anda en sıkıntılı kısmin işsizlik olduğu- nu vurguladı. Her yıl 750 bin işsizin piyasa- ya girdiğini, her dört gençten birinin işsiz ol- duğunu aktaran Yırca- lı, işsizlikle ilgili şu ko- nulara işaret etti: | İşsizlik sadece bu- günün meselesi değil. Biz şimdi işten çıkmış arka- daşlara da iş bulma telaşındayız. } Bu yıl yüzde 4.5 büyüme olacağı kanaatindeyim, bu bü- yüme oranlarıyla işsizliğe çözüm Krizle ilgili şu anda en sıkıntılı kısmın işsizlik olduğunu kaydeden Rona Yırcalı, işsizliğin artık sosyal bir mesele haline geldiğini vtırguladu bulunması mümkün değil. Ka- munun imkânlan oldukça sınırlı. İşsizliğin tek bir çaresi var şartlarına uygun değil. Yatı-İşsizlik artık ekonomik mesele olmaktan çıktı, sosyal bir mesele ki o da yatırımdır. Ama hiçbir nmları genişletmeyin diyorlar. Gidilmeyen piyasalara açılmak istiyoruz Artık yabancılar Tiirk cumhuriyetlerine, Ortadoğu 'ya bizimle gitmek istiyorlar. Onlara gidecekleri pazarlarda destek olacağımızı düşünüyorlar. Biz de hiç gitmediğimiz bölgelerin piyasalarına açılmak istiyoruz. SİYASİlEt OYUNÇAK HALİNE GETİRME8İN Bugüne kadar 27 ülkenin kabul ettiği Ermeni soykırımı ile ilgili olarak da DEİK Başkanı Rona Yırcalı şu yorumu yaptı: Ermeni soykırımını en son tsveç kabul etti. Doğrudan ülkelerin parlamentoları kabul etti. Bazı ülkelerde bu daha ileri bir düzeyde.. Marsilya ve Paris'te bununla ilgili anıt da var. Amerika'nın bazı parlamentoları bunu kabul etti. Şimdi Ingiltere'de bunun gündeme alınması söz konusu. Bu trend böyle gidiyor. Tabiatıyla biz bunun doğru olmadığını düşünüyoruz. Işadamları olarak böyle önemli bir konunun siyasileriıı elinde oyuncak haline gelmemesi gerektiğini düşünüyoruz. Ama bu ekonomik ilişkilere tesir eden bir durum değil. tşte 27 ülkede kabul edilmiş, bizim bunlann her biriyle ticari münasebetlerimiz devam ediyor. Mesela Fransa parlamentosundan daha önce geçmiş, ama Fransa bizim en çok iş yaptığımız ülkelerden bir tanesidir. Ama biz bundan manevi olarak etkileniyoruz, ne olduğu tam olarak belli olmayan önemli ve üzücü olayların olduğunu herkes kabul ediyor. Ancak ne şekilde, ne seviyede olduğu tam bilinmeyen, tarihsel olarak da gün ışığına çıkmamış konuların üzerinde böyle durmak doğru değil. Bazı parlamentolarda soykırımm kabul edilmesi de tam ters zamana geldi. Bizim tam da Ermenistan ile inisiyatif kullanmaya çaliştığımız döneme rastladı. sektör ayrımı yapılmadan ya- pılan teşvikler çözüm getirme- yeceği gibi buıılar yatırımı da arttırmaz. t 2009 her kesim için çok zor bir yıl oldu. 2010 için daha iyimseriz. Artık bu işin ağırlığı ve zorluğu geride kaldı. , t1MF konusunda hü- î ! kümetin doğru karar al- j 1 dığı kanaatindeyim. 2 yıl önce anlaşma yapılsaydı belki Türkiye'ye faydası olurdu. Ama IMF'nin şu anda sunduğu reçete Türkiye'nin ARTIK ANADOLU'YA AÇILACAĞIZ Türkiye 'de de artık Anadolu 'ya açılma planımız var. 30 oda ile devamlı temastayız. Orada bizim temsilcilerimiz var. Türkiye 'de toplam 350 oda ve horsa var. Bunlar vasitasiyla gelen heyetleriya da gidilecek seyahatleri, hepsinebildiriyoruz. Çünkü Trabzon'dakU Adana 'daki arkadaşlanmızm dışarıda neleryaptığımızla ilgili haherleri olsun ve onlar da kaiılsın. Biz 2-3 yıldır bir atıhm içindeyiz. Bünyemizde önemli değişiklikler oldu. Şu anda 85 Uıne ülke ilefaaliyet gösteren 85 iş konseyimiz var. Biz karşı ülkeye Türkiye 'deki ekonomik getişmeleri anlatıyonız. Onlar hize kendi ülkelerini anlatıyorlar. Sonra ticaretin başlatılmasını ve nihai olarak da sanayifaaliyetlerinin yerine getirilmesini ve ortakyatırımların yapılmasım öneriyoruz. Dış ekonomik ilişkiler olduğu için lobifaaliyetleri, yabancı sermayenin Türkiye f ye çekilmesi, turizm, para hareketlen gihi dış ilişkileri ilgüendiren bütün konuları da DEİK yüklenmiş vaziyette. — YABANCILAR BİZİMLE GİTMEK İSTİYOR - Artık yabancılar Türk cumhuriyetlerine, Ortadoğu'ya bizimle gitmek istiyorlar. Onlara gidecekleripazarlarda destek olacağımızı düşünüyorlar. Biz de artık yurtdışına giderken sadece New York 'a, Washington 'a giîmekleyetinmiyoruz, belirlediğimiz sektörlere göre gidiyoruz. 2010'da bazı ülkelerin bize karşı bakışlanmn değiştiğini görüyoruz. ABD 'de bize yönelik iyiye gîden hir bakış söz konusu. Onümüzdeki clönemcle DEİK olarak hiç gidilmeyen bölgelere de gitmek istiyoruz. Var oldıığumuz ülkelerle ilişkileri geliştirmenin yamnda Afrika ülkeleri de gündemimizde. Sıtdan, Etiyopya ve Gana ile çahşmalanmız var. Büyükelçi sayısının az olduğu ülkelerde bu sayıyı arttırmak istiyoruz. Nisan sonunda Etiyopya \a gidiyoruz. Ticari meseleleri çeşitlendirmeyi amaçlıyoruz. Geçen yıl kasımda Kııveyt *e gittiğimizde bizimle sağlık alanında çalışmak istediklerini söylediler. Onlar hastalarım Avrupa 'ya göndermektense bize göndermek istiyorlar. Bu alanda ciddi girişimler var. Türkiye enerji yatırımları konusunda yabancıların takibinde. Enerji hatlarının yüzde 80-90 *ı Türkiye 'den geçiyor. Türkiye yenilenehilir enerji yatırımları alanında da gözde. Enerji dağüımları ile ilgili özelleştirmeler var, bıınlarla da ilgüeniyorlar. Nükleer enerjiye de herkesin ilgisi var. urkıye kuçülurken tanııı sektöra büyüdü Ekonomi Servisi - Türkiye Ziraatçı- duğunu dile getirdi. lar Derneği (TZD) Genel Başkanı İbra- him Yetkin, Türkiye'de hububat üreti- minin tarımsal istihdam açısından önem- li olduğunu belirterek, "Türkiye, tarım sayesinde daha az küçüldü" dedi. Yetkin, ekonomik krizin kendini gös- terdiği 2009'da Türkiye ekonomisinin küçülmesine karşın, tarım sektörünün ikinci çeyrekte yüzde 6.6, üçüncü çeyrekte yüzde 2.7 büyüdüğüne dikkati çekti. Kriz döneminde tüm sektörlerde is- tihdam azalması görülürken, tarım is- tihdamında artış görüldüğünü bildiren Yetkin, hububat üretiminin tarımsal üre- timin temelini teşkil etmesinin yanı sıra Yetkin, hububat rekoltesinin yağışla- rın geçen seneden iyi durumda olması- na bağlı olarak 2010 yılı için artabile- ceğini, ancak gübre, mazot ve ilaç gir- dileri nedeniyle buğday üretiminde ge- çen yıla oranla bir miktar azalma bekle- nebileceğini söyledi. Buğday üretim tahminlerinde çelişkiler olduğunu savu- nan Yetkin, Türkiye Istatistik Kuru- mu'nun (TÜÎK) 2010 buğday üretimini 20 milyon 600 bin ton olarak tahmin et- tiğini, ABD Tarım Bakanlığı Dış Tarım Servisi'nin uydu teknolojilerine daya- narak hazırladığı tahmin raporunda ise bu rakamın 17 milyon 800 bin ton çıktığı- tarımsal istihdam açısından önemli ol- nı kaydetti. - • TZD'ye - göre 2009'da •_; Türkiye ekonomisinin küçülmesine karşın, tarım sektörü ikinci çeyrekte yüzde 6.6, üçüncü " çeyrekte yüzde 2.7 ANKARA PAZARI YAKUP KEPENEK ÜTeşekkürler TÜSİAD! Anayasa değişikliği tartışmalannın yoğunluğu artıyor. Tartışma yoğunluğu arasında çok değişik bir yaklaşım hiç de göz ardı edilemeyecek önemdedir. TÜSlAD'ın geçen hafta yeniden yayımîamaya başladığı Görüş dergisinin kapağında Türkiye siyasetinin gerçek bir fotoğrafı veriliyor. Genel Kurul salonunun yer aldığı kapakta Meclis'in 550 milletvekilinin yerine, o milletvekilini seçen siyasi parti başkanları yer alıyor. Kimi milletvekilleri için haksızlık sayılabilecek ya da aşırı bulunabilecek olsa da Görüş'ün kapağı, doğru bir saptama yapıyor; ülkenin siyasal tarihine kalıcı ve çarpıcı bir not düşüyor. Kuşkusuz, Görüş'ün kapak fotoğrafı toplumsal, siyasal ve ekonomik etkenlerin iç içe geçmiş bir sonucudur. Geçmişte TÜSlAD'ın bu sonucun oluşmasında katkısının olup olmadığını sormanın da bir anlamı yoktur. Geleceğe bakılmalıdır; fotoğraftaki sultacı sonuç insan yapımıdır; tüm toplum için yaşamsal bir konudur ve mutlaka, ama mutlaka, en kısa zamanda düzeltilmelidir. Çünkü bu fotoğrafın sürdürülmesinin hiçbir haklı gerekçesi olamaz. * • • TÜSİAD değişiklik gereğini özenle belirtiyor; kapakta "Anayasa değişse de siyaset değişmeyecek" deniliyor. Siyaset değişmeyecek derken, şu sırada AKP tarafından yapılmak istenen anayasa değişikliğinin o büyük yeters/z//ğ/ sergHeniyor. Bu fotoğrafı oluşturan yapı yıkılıp yeniden yapılmazsa, değişiklik sonrasında ortaya çok daha yıkıcı sonuçlar çıkması kaçınılmaz olacaktır. Gerçekte TÜSİAD, siyasetin neden çözüm üretemediğini, buna karşılık kendisinin bir sorun yumağı olduğunu çok açık bir tutumla vurguluyor. Burada, genelde siyaset, özelde de hükümet dalkavukluğu yapılmıyor. Giderek, sorunun büyüklüğünün bilinciyle davranılıyor; anayasa gibi siyasi partiler ve seçim yasaları demokratikleşirse koalisyon hûkömetleri kurulur; koalisyonlar siyasi istikrarsızlık yaratır, bu da büyük sermayenin çıkarına ters düşergibi dargözlükle bakılmıyor. Bağımsız bir tutumla ve tam bir demokrasi bilinciyle neler yapılması gerektiği de sergileniyor. TÜSİAD, hükümet tarafından yapılmak istenilen anayasa değişikliğini reddetmiyor; yapılmasın demiyor. Tersine, değişiklik önerilerini çok yetersiz bulan TÜSİAD, 12 Eylül Anayasası'nın yerine bütünüyle yeni bir anayasa istiyor. Çok gecikmeli de olsa, TÜSİAD doğru yapıyor! TÜSİAD, çözüm için, herşeyden önce Meclis'in oluşumunun, yani milletvekillerinin seçimi sürecinin demokratikleşmesini gerekli görüyor; bir önkoşul sayıyor; on yılların deneyimlerinin kanıtladığı gibi, bu yapılmadıkça, siyasal çözümsüzlüğün süreceği görüşünü, doğru olarak, dile getiriyor. Bu köşeyi izleyenlerin çok iyi bildikleri gibi, burada yayımlanan siyaset yazılarının büyük bir bölümünde bu konu üzerinde durulmaktaydı. Hiç kimse TÜSlAD'ı -ya da daha önce anayasa taslağı hazırlayarak benzer girişimlerde bulunan, T. Barolar Birliği, DİSK ve başka kurum ve kuruluşları-, siyaset yappkları gerekçesiyle suçlayamaz. Aslında TÜSİAD hiç de yalnız değil. Sendikalar, barolar ve toplumun demokratikleşmeden yana, hak ve özgürlüklerin genişlemesini isteyen örgütlü tüm kesimleri de, kapsamlı bir anayasa ile birlikte siyasi partiler ve seçim yasalarının da öncelikle demokratik ilkelere göre yenilenmesini istiyor. Diğer demokratik kuruluşlar gibi TÜSİAD da, siyasetin yapmadığını ya da yapamadığını yapıyor! En etkili ve örgütlü toplum kesimleri demokrasiye geçiş istiyor ve bunun AKP eliyle yapılamayacağını görüyor. Toplumun, AKP'ye: "- Hazırladığın anayasa taslağtnı al da git" demesi hiç bu kadar yakın olmamıştı! Yeter ki muhalefet demokratikleşmenin öncülüğünü yapsın! Doğrusu bir sermaye kuruluşunun siyasal yapının köklü bir biçimde demokratikleşmesini isteyeceğini ve buna teşekkür edeceğimi beklemezdim. Bir nokta daha var; yıllarca birlikte siyaset yaptığım şimdiki CHP yönetimine bu nedenle teşekkür etmeyi ne kadar çok isterdim, bilemezsiniz! Görüş dergisinin kapağındaki bu fotoğrafın yalnızca genel başkanları değil, gelecek yıl yapılacak seçimlerden sonra milletvekillerini ayn ayn göstermesinin sağlanmasına çalışılması gerekiyor. [email protected] Soğan gözde oldu BURSA (AA) - Ürün yetersizliği karşısında ta- lebin yüksek olması, kuru soğanı, pazar ve mana- vın en değerli ürûnü yaptı. Geçen hafta pazarlar- da 3 liraya satılan kuru soğanın kilo fıyatı 3.5 li- raya çıkarken, marketlerin manav reyonlarında ise 3.8 lirayı buldu. Pazar esnafı. kuru soğanda önü- müzdeki bir iki hafta yeni ürünün çıkmasıyla ucuzlama yaşanacağını belirtti. DÜNYA EKONOMİSİNE BAKIŞ/ ERGİN YILDIZOĞLUi LONDRA Yazarımız yıllık izninin bir bölümünü kullandı- ğından bu haftaki yazısını yayımlıyamıyoruz. CQ u C M B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle