25 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B 30 MART 2009 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA DIŞ HABERLER [email protected] BIÇAK SIRTI EROL MANİSALI Ortadoğu ve Türkiye’nin Kaderi Bu Olmamalı... Ortadoğu hep darbe oyunlarının oynandığı bir sa- ha oldu. Futbol sahasında futbol oynandığı gibi Or- tadoğu’da da darbe oyunları oynattırıyorlar. - ABD ve Sovyetler Birliği dengesi mevcut iken “dar- beler de sıkı kontrol altındaydı”! İran’da, Irak’ta, Mısır’da, Yunanistan’da ve Türkiye’de yaşandı. Bu dönemde “büyükler”, kendi etki alanında tuttukları ülkelerde, “iç darbeler” yaptırdılar. 12 Mart 1971 ve 12 Eylül 1980 askeri darbeleri ve 28 Şubat süreci yine Batı’nın yap- tırdığı “iç darbelerdir”. “İç darbe” deyimini şunun için kullanıyorum; içerde taraftardan biri (veya ikisi) Batı’nın yanında olduğu hal- de, yine de dış güç tarafından darbe yaptırılır. - 12 Mart 1971 darbesi kimilerine göre, ordunun De- mirel’e yaptığı bir operasyondur. - İşin aslı, ordu kullanılarak 1961 Anayasası törpü- lenmiş ve 12 Eylül 1980 darbesinin yolu, ABD ve İn- giltere tarafından açılmıştır. Kazanan kimdir? Türkiye’de katılımcı demokrasiyi istemeyen ve bu ülkenin Ortadoğu’da Araplara ve İran’a kötü örnek olmasını önleyen, ABD ve Batı ka- pitalizmidir. İçerde biz Demirel haklı, ordu suçlu tartışması ya- parken masadan kazançlı kalkan emperyalizmdir. Necmettin Erbakan 25 Mart 2009 Çarşamba ak- şamı Star TV’de Uğur Dündar’ın haber saatinde bir belge çıkardı ve okudu. Türkiye’de ilk defa açıklanı- yordu; “28 Şubat öncesinde ABD’nin orduyu, siyasal İslamın üzerine göndermesi gerektiğini” uygun bir üs- lupla anlatıyordu. Benim yıllardır, 28 Şubat süreci konusunda savun- duğum görüşleri kanıtlayan bir belgeydi bu. Karşı kar- şıya getirilen her iki tarafın arkasında, aynı dış güçler vardı. Aynen 1970-1980 sağ-sol çatışmalarında olduğu gibi. Bu defa da asker ve siyasal İslam karşı karşıya getirilmekteydi. Bu süreç kimlik değiştirerek bugün de sürdürülüyor. Bu sayede hem asker hem de siyasal İslam, “kendi- lerine daha bağımlı hale geliyor”. - Türkiye’de, “kısa vadeli maksimizasyonlar yaparak” dış odaklardan medet umanlar yaygınlaşıyor. - Ancak uzun vadede bu hesapları yapan asker, si- vil, sermaye, siyasal İslam.. kısacası herkes kaybet- mek zorunda kalacaklar. Kullanıldıktan sonra bir ke- nara itilecekler. Şah Rıza Pehlevi, Enver Sedat, Saddam Hüse- yin hatta Turgut Özal ve Tansu Çiller bunun örnek- leri değil mi? Türkiye’nin içinde yaşadığı konjonktürde herkes kay- bediyor. - Büyük holdingler, “kaybeden küresel cephede bu- lunduklarını” daha şimdiden yaşamaya başladılar. Uzun vadede yerlerini “dışardan gelenler” alacaklar. - Siyasal İslamın “iç egemenliği”, ileride yavaş ya- vaş küçültülüp eritilecek. Siyasal İslam içindeki ça- tışmalar tahrik edilecek. Müslüman Kardeşler’e, Ha- mas’a bakın görürsünüz. Dış güçler için bu yalnızca, “uygulanması gereken teknik bir hesap meselesidir”. - Asker de yukarıdaki iki grup gibi, “kaybetmesi is- tenenler arasında bulunuyor”. Amaç siyasi, sosyal ve iktisadi bir güç olmaktan çıkarılması; teknik, mekanik ve nesnel bir araç haline dönüştürülmesi. Sömürge- ci dış baskılar karşısında tepki veremez hale getirilmesi. Ortadoğu’da hesapları ve planları olan dış odaklar, 2000’li yıllarda ülkemizde şu üç faktör üzerine yo- ğunlaşmışlardır: Ordu, büyük sermaye ve siyasal İs- lam. Arap ülkeleri, İran ve Türkiye’de, Avrupa’da olduğu gibi bir toplumsal ve siyasal yapının oluşması engel- leniyor. Büyük güçler açısından bunun hesabı çok açıktır; öyle olursa Ortadoğu ülkelerinde egemen olamazlar ve enerji kaynaklarını yönlendiremezler. Bugün Türkiye’de, “aralarında çatışmaya sokulan bü- tün dahili güçler” bu gerçeği değerlendirmek zorun- dadırlar. Gemi batarsa, herkes bunun içinde olacaktır… Esas mesele Türkiye üzerinde sömürgeci hesaplar yapan güç odaklarına karşı bütünleşebilmektir. Sağ- cısı solcusu, liberali, İslamcısı, sivili ve askeri olayla- ra bu pencereden bakmak zorundadırlar. Çünkü katılımcı demokrasinin ve toplumsal geliş- menin getirilebilmesi ve ülkenin ayakta kalabilmesi bu- na bağlıdır. Dışardan kurgulanan ve tetiklenen iç kutuplaşma- larımızı durdurmak zorundayız. Bu kutuplaşmalar ar- tık, Türkiye’nin kaldıramayacağı bir noktaya gelmiştir. www.istanbul.edu.tr/iktisat/emanisali Taliban polis kaçırdı Dış Haberler Servisi - Pakistan’daki Taliban militanlarõ 11 polisi kaçõrdõ. Afganistan sõnõrõ yakõnlarõndaki Hayber bölgesinden Rahat Gül adlõ yetkili, dün sabaha karşõ Hayber’deki Şin Ömer kontrol noktasõna gelen militanlarõn, silahlarõnõ aldõklarõ polisleri araçlarla kaçõrdõğõnõ söyledi. Militanlarõn polislerle ilgili henüz bir talepte bulunmadõğõnõ belirten Gül, arama çalõşmalarõna başladõklarõnõ duyurdu. Hint-Rus füze ortaklığı Dış Haberler Servisi - Hindistan ordusu, Rusya ile ortak geliştirdikleri “BrahMos” füzesini denediğini ve denemenin başarõlõ olduğunu bildirdi. Hindistan Savunma Bakanlõğõ sözcüsü, füzenin ülkenin batõsõnda, Pakistan sõnõrõ yakõnlarõndaki Pohran Deneme Merkezi’nden fõrlatõldõğõnõ açõkladõ. “BrahMos” füzesi geçen ocak ayõnda da denenmiş, deneme başarõsõz olmuştu. 8 metre uzunluğunda, 3 ton ağõrlõğõnda olan füzeye konvansiyonel başlõk takõlabiliyor. Kolombiya’da ensest davası Dış Haberler Servisi - Kolombiya’da, 58 yaşõndaki Arcedio Alvarez adlõ kişinin, şimdi 30’lu yaşlarõnda olan kõzõnõ yaklaşõk 10 yaşõndan itibaren hapsettiği ve kõzõndan 8 çocuğu olduğu belirtildi. Geniş güvenlik önlemleri altõnda mahkemeye çõkarõlan Alvarez ise ensest ve tecavüz iddialarõnõ yalanlayarak kõzõnõn evlatlõk olduğunu söyledi. Adõ açõklanmayan kõz, mahkemede verdiği ifadede Alvarez’i her zaman babasõ olarak gördüğünü belirtti. Şilili diktatör Pinochet’yi tutuklatan İspanyol yargõç Garzon, dava açmaya hazõrlanõyor BushdönemineyargõyoluDış Haberler Servisi - Şilili diktatör Augusto Pinochet’nin tutuklanmasõn- da da rol oynayan İspanya Yüksek Mahkeme Yargõcõ Baltasar Garzon’un, ABD’nin eski başkanõ George W. Bush döneminde yönetimde bulunan ba- zõ isimler hakkõnda, Guantanamo Üs- sü’ndeki esir kampõnda işkenceye izin verdikleri suçlamasõyla soruşturma aç- maya hazõrlandõğõ bildirildi. Adõnõ ver- meyen bir İspanyol yetkili, Garzon’un eski Adalet Bakanõ Alberto R. Gon- zales ile 5 üst düzey yetkili hakkõnda da- va açõlmasõ talebiyle mahkemeye su- nulan şikâyet dosyasõnõ incelenmesi amacõyla savcõlõğa gönderdiğini belirt- ti. Yetkili, dava açõlma olasõlõğõnõn yüksek olduğunu ve bu durumda adõ ge- çen yetkililerin tutuklanacağõnõ söyledi. Bir grup İspanyol avukatõn ABD’li ve Avrupalõ uzmanlarõn yardõmõyla hazõr- ladõğõ şikâyet dosyasõ, İspanya merkezli insan haklarõ örgütü “Mahkûmların Onuru Birliği” tarafõndan mahkemeye sunuldu. İnsan haklarõ ihlallerine yönelik davalardaki başarõsõyla ve Guantana- mo’daki işkencelere yönelik açõklama- larõyla tanõnan Garzon’un dosyayõ ka- bul etmesinin, dava açõlmasõ ihtimalini arttõrdõğõ belirtiliyor. 98 sayfalõk şikâyet dosyasõnda, Bush yönetiminin Cenev- re Anlaşmasõ’nõ ve 1984 tarihli İşken- ce Karşõtõ Sözleşme’yi ihlal ettiği be- lirtiliyor. ABD ve İspanya’nõn da im- zaladõğõ anlaşmalar, taraf ülkelerin di- ğer taraf ülkelerdeki işkence iddialarõ- nõ soruşturmasõna olanak sağlõyor. Dava açõlmasõ halinde Bush yönetimi yetkililerinin ABD’nin Küba’daki Gu- antanamo Üssü’nde 11 Eylül saldõrõla- rõ sonrasõnda açõlan esir kampõnda, “iş- kencelere yasal çerçeve hazırlamak- tan ve savaş suçundan” yargõlanaca- ğõ belirtiliyor. Yetkililer arasõnda Gon- zales’in yanõ sõra eski Adalet Bakanlõ- ğõ avukatõ John C. Yoo ile Savunma Ba- kanlõğõ yardõmcõlarõndan Douglas J. Fe- ith de bulunuyor. Çeşitli insan haklarõ örgütleri, Bush’un görevi devretmesine az bir süre kala yar- gõlanmasõ yönünde taleplerde bulun- muştu, ancak bu taleplerin hiçbiri dava açõlmasõ için yeterli olmamõştõ. Şilili dik- tatör Pinochet hakkõnda 1998 yõlõnda al- dõğõ tutuklama kararõyla uluslararasõ alanda adõnõ duyuran İspanyol yargõç Garzon, Arjantin’de iç savaş dönemin- de kaybolan İspanyollarla ilgili olarak da bazõ Arjantinli askeri yetkililer hak- kõnda soruşturma kararõ almõştõ. İspanyol mahkemesine sunulan şikâyet dosyasõnda, eski ABD Adalet Bakanõ Alberto R. Gonzales ile 5 üst düzey yetkili, terörle mücadele gerekçesiyle Guantanamo’da işkencelere yasal dayanak hazõrlamak ve uluslararasõ yasalarõ ihlal etmekle suçlanõyor. TERÖR ÖRGÜTÜ PKK Dış Haberler Servisi - Terör örgütü PKK, Cum- hurbaşkanõ Abdullah Gül’ün ziyareti sõrasõnda, silah bõrakmalarõ için ül- timatom niteliğinde bir açõklama yapan Irak Dev- let Başkanõ Celal Tala- bani’yi kõnadõ. AFP’nin haberine göre, PKK’nin yöneticilerin- den Murat Karayılan açõklamasõnda, Talaba- ni’nin sorunlarõn çözü- münde olumlu bir rol oy- nayacağõna ilişkin “tüm umutlarını kaybettikle- rini” söyledi. Karayõlan, kimsenin kendilerini Kandil böl- gesinden çõkaramayaca- ğõnõ, “son çatışmaların bunu kanıtladığını” da öne sürerek silah bõrak- malarõnõn ön koşul ola- cağõ görüşmeleri hiçbir şekilde kabul etmeye- ceklerini belirtti. Kuzey Irak’taki Kürt bölgesel yönetimi, Tala- bani’nin çağrõsõnõ des- teklediğini açõklamõştõ. Talabani, PKK’nin ya si- lah bõrakmasõnõ ya da Irak’õ terk etmesini iste- mişti. AFRİKA BİRLİĞİ’NİN YENİ BAŞKANI Dış Haberler Servisi - Libya lideri Muammer Kaddafi, Uluslararasõ Ce- za Mahkemesi’ni (UCM) gelişmekte olan ülkeleri yeniden sömürgeleştir- mek isteyen “yeni bir dünya terorizmi” olarak nitelendirdi. 53 üyeli Afrika Birli- ği’nin başkanlõğõna yeni seçilen Kaddafi, tüm “Üçüncü Dünya” ülke- lerinin UCM’ye karşõ ol- duğunu söyleyerek “Bu mahkeme, geçmişte sö- mürge olan ülkelere karşı. Bu ülkeleri yeni- den sömürge yapmak istiyorlar” diye konuş- tu. Afrika Birliği’nin Ad- dis Ababa’daki merke- zinde konuşan Kaddafi, UCM’nin Sudan Devlet Başkanõ Ömer el Beşir hakkõnda çõkardõğõ tutuk- lama emrine değinerek, “Bir devlet başkanı hak- kındaki bu karar adil değil. Irak ve Gazze’de yüzlerce, milyonlarca çocuğu öldürenleri de yargılamamız gerekir” dedi. UCM, El Beşir hakkõn- da Sudan’õn Darfur böl- gesinde Afrika kökenlile- re yönelik katliamlardan dolayõ, savaş suçu ve in- sanlõğa karşõ suç işlediği gerekçesiyle tutuklama kararõ çõkarmõştõ. Çin ve çok sayõda Afrika ve Arap ülkesi UCM’yi kõnamõştõ. Dünyayı sarsan sanal casusluk Dış Haberler Servisi - Kanadalõ araştõrmacõlar, dünya çapõnda hü- kümetlerle özel kuruluşlarõn yüz- lerce bilgisayarlarõna sõzarak giz- li belgeleri çalan Çin merkezli bir elektronik casusluk ağõnõ ortaya çõ- kardõ. Toronto’da bulunan Munk Uluslararasõ Araştõrmalar Merke- zi’nden bir ekip, 10 aylõk bir araş- tõrmanõn ardõndan büyük kõsmõ Çin’de üslenen elektronik casusluk ağõnõn 103 ülkeden 1295 bilgisa- yara sõzdõğõnõ ortaya çõkardõ. Sõzõlan yerler arasõnda dõşişleri bakanlõklarõ, hükümet binalarõ, el- çilikler ve Tibet’in sürgündeki ru- hani lideri Dalay Lama’nõn Hin- distan, Brüksel, Londra ve New York’taki bürolarõ bulunuyor. Araş- tõrma İran, Bangladeş, Letonya, En- donezya, Filipinler, Brunei, Bar- bados ve Butan dõşişleri bakanlõk- larõnõn hedef alõndõğõnõ, ayrõca Hindistan, Güney Kore, Endonez- ya, Romanya, Kõbrõs Rum kesimi, Malta, Tayland, Tayvan, Porte- kiz, Almanya ve Pakistan elçilik- lerinin sistemine sõzõldõğõnõ ortaya koydu. Sanal casusluk şebekesinin bil- gisayarlara bir e-posta mesajõna ek- li dosyaya tõklanmasõyla ya da e- posta mesajõnda görünen bir in- ternet bağlantõ adresinin tõklan- masõyla elde edilen veri alõşveri- şiyle sõzdõğõ belirtildi. Talabani’nin ültimatomuna ret Kaddafi, UCM’ye ‘terörist’ dedi Irak’ın başkenti Bağdat’ın Fadel bölgesinde, silah bı- rakmayı reddeden El Kaide karşıtı Sünni “Uyanış Konseyi” üyeleriyle, Amerikan ve Irak birlikleri ara- sında şiddetli çatışmalar yaşanıyor. Grubun lideri Adil Maşhadani’nin Irak özel kuvvetleri tarafından tutuklanmasının ardından başlayan çatışmalar sı- rasında grubun üyelerinden gözaltına alınanlar ol- du. Irak kuvvetleri ABD birliklerinin desteğinde es- kiden El Kaide’nin denetiminde olan Fadel bölge- sindeki binalara saklanmış keskin nişancıların ate- şiyle karşılaştı. Irak kuvvetleri, bölgeyi abluka altı na alıp giriş çıkışları yasaklarken Amerikan heli- kopterleri bölge üzerinde uçtu. Çatışmalarda 2 Iraklı sivil öldü, aralarında 4 Irak askeri ve 7 Sah- va militanı olmak üzere 15 kişi de yaralandı. Eski Iraklı direnişçilerden oluşan “Uyanış Konseyi” gru- bu, El Kaide’ye karşı savaşmak üzere ABD ve Irak hükümeti tarafından eğitilmiş ve finanse edilmişti. Grup, El Kaide’nin Fadel bölgesinden çıkarılmasında önemli rol oynamıştı. Ancak Irak hükümeti, Fadel bölgesinin denetimini eline geçiren grubun güçlen- mesinden endişe ediyordu. (Fotoğraf: AFP) Eski dostlar düşman oldu
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle