Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
[email protected]
SAYFA CUMHURİYET 1 ARALIK 2009 SALI
12 EKONOMİ
CMYB
C M Y B
24-25 Kasım tarihlerinde Alman-
ya Bremen’de yapılan “Good New
Europe” kongresine, Ömer Faruk
Doğan (AB Nezdinde Daimi Temsil-
ci Yardımcısı), Hasan Basri Arıcı
(Hamburg Konsolosluğu), Mehmet
Tepegöz (Bremen’de 32 yıldır ya-
şayan iktisatçı ve araştırma görevli-
si) ile katıldık ve ilginç izlenimler
edindik.
Bir kere Avrupalının ezici bir ço-
ğunluğu Viyana’ya kadar gelmemizi
unutmamış. Yemek arasında ko-
nuştuğumuz annesi Fransız, babası
İngiliz, kendisi Almanya’da büyü-
müş Desiree McCourt adlı katılım-
cıya “Türkiye tüm ödevlerini yaparken
veya bunun için gayret gösterirken
neden AB ağırdan alıyor” diye so-
rulduğunda cevabı çok ilginçti:
“Hiçbir Avrupalı sizin Viyana’ya kadar
geldiğinizi unutmaz”; bunun tercü-
mesi herhalde “Sizi AB’ye almaya-
cağız” demektir. Zaten tüm katılım-
cılar ağız birliği yapmışçasına şunu
söylüyordu: “Türkiye AB için uyum
gösterirken tempodan ziyade kalite-
li uyum sağlasın. Uyum yavaş olsun
ama kaliteli olsun” Yani uyum çalış-
malarımız hızlı.. ama kaliteli bulun-
muyor.
Burada yapılan sunumlarda şu
düşünceler paylaşıldı. Türkiye çok iyi
pazar. Türki Cumhuriyetleri, Ortadoğu
ve İran’da özellikle Alman yatırımcı-
ların iş yapması için Türkiye’yi part-
ner olarak kabul etmesi en doğru mo-
del olacak. Bu nedenle küresel kriz-
le daralan pazarlar için yeni pazarlar
bulmada Türkiye önemli bir köprü va-
zifesi görebilir.
Almanya şirketleri Doğu Avrupa ül-
kelerinde yatırım konusunda zor-
lanmışlar. Romanya’da kalifiye işçi
kalmayınca burada yatırım yapan
Alman şirketleri perişan olmuşlar.
Bunun nedeni Demirperde kalkınca
ucuz işçiliğe kanarak bu ülkelerde ya-
tırıma gitmek olarak gösteriyorlar. Do-
ğu Avrupa ülkelerinden Macaristan
ve Çekoslovakya daha iyi durum-
dalar. Ancak tüm bu ülkelerde ya-
bancı yatırım için gerekli altyapıda
çok eksiklikler var. Yani yapacakla-
rı çok iş var.
Türkiye’de de Avrupalı yatırımcının
gelmesini teşvik edici ve cesaret
verici altyapı çalışmalarının yapıl-
ması gerekiyor. Almanlar Türkiye’de
profesyonelleşmeye katkıda bulun-
maya istekliler. KOBİ’lerin çok önem-
li olduğunu ve yeni yatırımların KO-
Bİ’lerle olması gerektiğini düşünü-
yorlar.
Bu toplantıya katılan birçok Avru-
palı, yeni AB ülkelerinin eğitime ya-
tırım yapmadıklarından şikâyetçiler.
Yatırım için bu ülkelere gidenler bu
nedenle lokal çözümler arıyorlar.
Romanya ve Bulgaristan henüz
AB’ye uyum sağlayamadı. Almanlar
Estonya’da çok verimli ve severek
çalışıyorlar. Macaristan ise iyi uyum
sağlamış durumda.
Yabancıların Türk ekonomisi ile il-
gili değerlendirmeleri de çok ilginç.
Yıllardır vatansever iktisatçıların söy-
lediklerini onlardan dinleyince,“Duy-
duk duymadık demeyin.. yabancılar
da bizim ekonomi anlayışımızı kapa-
lı kapılar ardında eleştiriyor” demek
zorundayız.
Avrupa’da ciddi istihdam sorunu
var. Bu nedenle Türkiye’de üretimde
(istihdam yaratan alanlar) özelleştir-
meye dikkat etmek gerekiyor. Tür-
kiye’nin ithalatı 200 milyar doların al-
tına düşmez. Bu nedenle Türkiye üre-
tebileceği şeyleri ithal etmemeli. Bu
şekilde istihdam yaratabilir. Ço-
rum’un kili dururken ucuz kili Uk-
rayna’dan ithal etmek vatanı sev-
memektir. Buğday üretiminde Türkiye
önemli işlev görebilir. Türki Cumhu-
riyetlerde buğday üretimi yapabilir.
Ancak Türkiye’ye biçer döver ihraç
eden firmalar kullanılmış biçer dö-
ver ithalatına izin verdirmedikle-
rinden onlara bağımlı kalınıyor.
Belçika’nın nüfusu 11 milyon dolar
iken dış ticaret hacmi 1.5 trilyon do-
lar. Türkiye’nin 70 milyon nüfusuyla
dış ticaret hacmi 300 milyar dolar.
Burada bir şeyler eksik. Türki-
ye’nin komşuları ile dış ticaret hac-
mi, toplamın yüzde 11’ini oluştu-
ruyor ki bu çok düşük. Bu neden-
le komşularla ticaretin artması ge-
rekir. Almanya ile Türkiye arasındaki
dostluğu Fransa çekemez; bu ne-
denle Ermeni meselesini destek-
leyerek bu dostluğu bozmak ister.
Bütün bu izlenimler, bize sadece
bakan Batı’yı, bizim bakıp görmemiz
gerektiğini ortaya koyuyor…
Yıllarını Cumhuriyet gazetesi’ne
adamış, çok değerli dostum, soh-
betinden büyük zevk aldığım aile-
mizin değerli ferdi Abdülkadir Yü-
celman’ı kaybetmenin üzüntüsü
içindeyim. Allah rahmet eylesin.
Batı’dan Doğu’ya Bakmak Doğu’dan Batı’yı görmek
pamukm superonline.com
TÜRK PATENT ENSTİTÜSÜ
Rakıya ‘milli
içki’ tescili
ANKARA (AA) - Üretim
alanõ Türkiye Cumhuriyeti
olarak belirtilen rakõ, “Men-
şe adı” olarak tescillendi.
Rakõ, Türk Patent Enstitü-
sü’nün tescil metninde,
“Karakteristik özelliği-
ni Türkiye Cumhuri-
yeti sınırları içinde yer
alan doğal unsurlar-
dan, özellikle Türki-
ye’de yetişen üzüm,
anason ve Türkiye’de
uygulanan geleneksel
üretim yöntemlerin-
den alan; üretimi, iş-
lenmesi ve diğer iş-
lemlerinin tamamıyla
Türkiye sınırları içinde ya-
pıldığı kendine has, renksiz
bir distile (damıtılmak ra-
fine edilmek) alkollü içki”
olarak tanõmlanõyor.
Rakõnõn tadõm sõrasõnda
ilk algõlamada ön burunda ol-
dukça güçlü bir anason ko-
kusu, damakta yoğun ve den-
geli anason-alkol tadõnõn ya-
nõ sõra üzümden gelen aroma,
arka damakta kaygan bir iz
bõraktõğõ ifade edilerek, ra-
kõdaki alkolün yakõcõ
tadõnõn, anason aro-
masõnõn şeker ve de-
mineralize suyun et-
kisiyle uzaklaştõrõ-
larak dengelendiği,
üzüm alkolü aroma-
sõnõn dengeli bir şe-
ker oranõyla sunu-
munun rakõya gele-
neksel bir tat kazan-
dõrdõğõ vurgulanõyor.
Rakõnõn ülke topraklarõn-
da yaşayan çeşitli uygarlõk-
larõn kültürel mirasõnõn bir
sentezi olduğu ve özgün ka-
rakterini Türkiye’de yetişen
üzüm ve anasondan aldõğõ di-
le getiriliyor.
Kriz şirketlerin
satışlarını vurdu
Ekonomi Servisi - Mana-
gement Centre Türkiye için
GfK Türkiye tarafõndan ya-
põlan “İş Dünyasında Satış
ve Pazarlama Vizyonu
Araştırması”na göre şirket-
ler krizin etkisiyle bütçeleri-
ni kõsmalarõna rağmen, fark
yaratmak için pazarlama ala-
nõnda yüksek maliyeti olma-
yan yenilikçi uygulamalara
yöneliyor.
Satõşlarõ arttõrmayõ birinci
hedef olarak benimseyen şir-
ketler, yeni teknolojilerin
kullanõlmasõ, dijital pazarla-
ma, sosyal medya iletişim ça-
lõşmalarõ, ağõzdan ağõza pa-
zarlama ve bloglar aracõlõ-
ğõyla pazarlama gibi uygula-
malara ağõrlõk veriyor. Araş-
tõrmada, şirketlerin yarõdan
fazlasõnõn bütçelerin kõsõl-
masõ nedeniyle düşük bütçe-
lerle çalõştõğõ, satõş çalõşma-
larõna ağõrlõk vererek pazar-
lama giderlerini azaltanlarõn
oranõnõn yüzde 39 olduğu
ifade ediliyor.
Araştõrmaya göre şirketle-
rin yüzde 60’õnõn satõşlarõ
düşerken satõşlarõn azalma-
sõnõn nedenlerinin başõnda
kriz gösteriliyor.
ÇÖZÜM ARAYIŞINDALAR
Tüketici Güven
Endeksi geriledi
Ekonomi Servisi - Tüke-
tici Güven Endeksi, kasõm
ayõnda 4 puan azalarak 74’e
geriledi. Avrupa Komisyo-
nu’nun “İşyerleri ve Tüke-
tici Araştırmaları Ortak
Uyumlu AB Programı”nõn
“Tüketici Araştırması”nõ
yürüten GFK Türkiye, kasõm
ayõna ilişkin Tüketici Güven
Endeksi’ni açõkladõ. Buna
göre Kürt açõlõmõ, domuz
gribi ve terörün etkisiyle son
bir ay içerisinde tüketici gü-
veni 4 puan birden düştü. Tü-
ketici güveni, ekimde 1 pu-
an düşmüştü. Endeksin alt
kalemlerine ve değişim oran-
larõna bakõldõğõnda kasõm
ayõnda gelecek 12 ay için ha-
nenin maddi durumuna yö-
nelik beklenti yüzde 3.1, ge-
nel ekonomik duruma yöne-
lik beklenti ise yüzde 9.4
azaldõ. İşsizlik oranõna yö-
nelik beklenti yüzde 10.9
azalõrken, tasarruf eğilimi
yüzde 2.4 arttõ.
DOMUZ GRİBİNİN ETKİSİ BÜYÜK
Komşularla ticarete
durgunluk darbesi
Ekonomi Servisi - Küre-
sel kriz, Türkiye’nin komşu
ülkelere yaptõğõ ihracatõ da
etkiledi. Komşu ülkelere ya-
põlan ihracat, ocak-eylül dö-
neminde yüzde 7.7 azaldõ.
TÜİK verilerine göre, sõnõr
komşusu 7 ülkeye yapõlan ih-
racat 9 milyar 900.6 milyon
dolar oldu. Geçen yõl aynõ
dönemde söz konusu ülke-
lere 10 milyar 732.1 milyon
dolarlõk ihracat yapõlmõştõ.
En fazla ihracat yüzde 5.1
payla Irak’a, yüzde 1.9 pay-
la İran’a ve yüzde 1.6 payla
Yunanistan’a yapõldõ.
Toplam ihracattan alõnan
pay Azerbaycan ve Bulga-
ristan’da yüzde 1.4, Suri-
ye’de yüzde 1.3, Gürcis-
tan’da yüzde 0.8 oldu. İhra-
catta artõş yaşanan komşu
ülkeler ise Irak ve Suriye ol-
du. Irak’a ihracat geçen yõlõn
aynõ dönemine göre yüzde
40.6, Suriye’ye ihracat da
yüzde 23.7 arttõ.
İHRACAT YÜZDE 7.7 AZALDI
Özellikle enerji konusunda büyük sõkõntõ yaşanan Lübnan’da elektrik üretimini arttõrmak için düğmeye basõldõ
Türk müteahhitlere davetLübnan’da yeni hükümetin hõzlõ bir
şekilde işe giriştiğini anlatan İTO
Başkanõ Murat Yalçõntaş, Türk
işadamlarõ için büyük fõrsatlar
bulunduğunu, ilk etapta yapõlacak 24
baraj için müteahhitlerden yeterlilik
mektubu istendiğini söyledi.
OLCAY BÜYÜKTAŞ AKÇA
Son dönemde Orta Asya ve Ortadoğu’ya ticari iliş-
kilerde yoğunlaşan Türkiye için söz konusu
coğrafyalar önemli fõrsatlar barõndõrõyor. Beyrut’ta
yapõlan Akdeniz Sanayi ve Ticaret Odalarõ Bir-
liği (ASCAME) Genel Kurulu’nun ardõndan
bir değerlendirme yapan İstanbul Ticaret Oda-
sõ Başkanõ (İTO) Murat Yalçıntaş, Lübnan’õn
hem Türkiye hem de Türk işadamlarõ için önem-
li bir ülke olduğunu söyledi.
Ciddi enerji sorunlarõ yaşanan ülkede hõzlõ bir şe-
kilde baraj yapamõnõn planlandõğõnõ anlatan
Yalçõntaş, ülkenin ancak yüzde 60’õnõn, o da 24
saat olmamak koşuluyla elektrik tüketebildiği
Lübnan’da 24 baraj yapõlacağõnõ ve bunun için
Türk müteahhitlerden yeterlilik mektubu isten-
diğini anlattõ.
Önemli mevkilerde bulunan insanlarda Türklere kar-
şõ büyük bir sempati olduğunu söyleyen Yal-
çõntaş, “Duydunuz, Adnan Kassar’ın eşi Türk;
böyle insanlar çok fazla. Ayrıca ellerindeki 110
milyar dolar gibi ciddi bir nakitle yatırım pe-
şinde koşan pek çok insan için Türkiye önem-
li bir seçenek olabilir” dedi.
ASCAME’nin etkinliği arttı
Daha önceki dönemde de başkanlõğõnõ yaptõğõ AS-
CAME’nin etkinliğinin ciddi bir biçimde arttõ-
ğõnõ anlatan Yalçõntaş, bir önceki dönemde ol-
dukça çekişmeli bir şekilde aldõğõ başkanlõğõ bu
yõl katõlõmcõlarõn isteyerek teklif ettiğini dile ge-
tirdi. Daha önce birlikten ayrõlan İtalya’nõn ye-
niden birliğe dönmek istediğini de söyleyen Yal-
çõntaş, “ASCAME ciddi anlamda 2 yıldır söz
sahibi olmaya başladı. Bundan dolayı daha ev-
vel uzak durmaya çalışan birçok ülke içeri gir-
mek ve ASCAME yönetiminde söz sahibi ol-
mak istedi. 2 yıl önce rica minnet komisyon-
lara başkanlık edecek oda buluyorduk. Bu kez
komisyon başkanlıkları için çok büyük prob-
lem çıktı, herkes kendi istedi. Komisyon baş-
kanlığını bırakın, bir sonraki yönetim kuru-
lu toplantısının hangi ülkede yapılacağı da bü-
yük tartışma yarattı. Her ülke bize gelin di-
yor. Ev sahibi ülkeye prestij oluyor. Bunu fark
ettiklerinden dolayı da üyeler kavga etmeye
başladılar. Bundan sonraki genel kurulu Bal-
kanlar’da yapacağız” diye konuştu.
Yalçõntaş, AB’den ‘Akdeniz İçin Birlik’ projesi-
ne geçen dönem 12 milyon Avro’luk bir pay ve-
rildiğini, şimdi ikinci ve daha büyük bir pay ola-
cak ikinci ayağõn serbest bõrakõlacağõnõ, bu ne-
denle de Brüksel’de bir dizi toplantõya katõlaca-
ğõnõ sözlerine ekledi.
SAVAŞ KÜRKLÜ
ADANA - Akdeniz İhracatçõlar Birli-
ği’nin hazõrladõğõ “Dünya Narenciye
Üretim ve Tüketim Eğilimleri” başlõklõ
raporda, narenciye
üretimindeki ya-
vaşlamanõn, üreti-
cinin günümüzde
karşõlaştõğõ düşük fiyat-
tan kaynaklandõğõ,
bunun yeni dikimlerde azalmaya neden ola-
cağõ belirtildi. Tüm narenciye çeşitlerinin
1980’li yõllarõn ortasõndan bu yana dünya
çapõnda genişlediğine yer verilen raporda
şu noktalara dikkat çekildi:
Brezilya’da Sao Paulo, ABD’de Flo-
rida dünyanõn en büyük işlenmiş portakal
üretim bölgesi olmaya devam edecek.
Gelişmiş ülkeler için öngörülen artõ-
şõn büyük bir kõsmõ ABD’de gerçekleşe-
cek. Avrupa’daki portakal üretiminde
önemli değişiklikler beklenmiyor.
Güney Afrika’daki üretimin Kuzey
Yarõmküre’ye sezon dõşõ ürün arzõ avan-
tajõnõ kullanarak büyümeye devam edeceği
tahmin ediliyor.
Türkiye, stratejik coğrafi konumu ve
Gümrük Birliği üyeliğinden dolayõ Av-
rupa piyasasõnda en iyi rekabet edebi-
lecek ülkeler arasõnda.
Esma Sultan’a gelen bile pazarlõk yapõyor
İSTANBUL (AA) - The Marmara Hotels
& Residences Genel Koordinatörü Serdar
Alp Turan, kriz döneminde tüketici davra-
nõşlarõnõn değiştiğini belirterek insanlarõn
pazarlõk yapma duygusunun artõş gösterdiğini
söyledi. Turan The Marmara
Grubu’nun mülkiyetinde bu-
lunan Esma Sultan Yalõ-
sõ’nõn herkesin organi-
zasyon yapmak istediği
bir yer olduğuna deği-
nirken, şunlarõ anlattõ:
“Orada tüketici
davranışları eskiden,
ne koşul altında
olursa olsun bi-
zim sunduğu-
muz mönüyü,
ortamı bedeli
mukabilinde
alma şeklindeydi. Orada da şimdi hali vak-
ti yerinde olanlar dahi gelip bir miktar pa-
zarlık yapma yolunu tercih eder oldu.
Aynı şekilde restoranlarımızdaki kulla-
nım frekansında eskiden haftada bir gelen
misafirler artık 15 günde bir gelir oldular.
Bazı restoranlarımızın müdavimi olanla-
rın geliş sıklıkları azaldı. Neden? Psikolojik
olarak. Belki gelirleri azalmadı ama ken-
dilerini iyi hissedebilmek adına ve top-
lumdaki genel davranış eğilimlerinin dı-
şında kalmamak adına, onlar da bunun içe-
risine dahil oldu. Yiyecek-içecek giderle-
rinde geçen yıllara göre daha önemli ölçüde
azalma oldu.”
İstanbul’da Taksim, Zincirlikuyu, Maslak’ta
karşõlarõna çõkacak fõrsatlarla ilgilendikleri-
ni belirten Turan, “2010 yılında iştahımız,
İstanbul’da ve New York’ta en üst dü-
zeyde” dedi.
L Ü B N A N L I D İ Z İ A Ş K I N A T Ü R K İ Y E ’ Y E A K I Y O R
A
rap dünyasõndaki Türk dizisi
çõlgõnlõğõ Lübnan’a
sõçrayõnca, Beyrut’tan
Türkiye’ye turist akõnõ başladõ.
Dizileri izleyen Lübnanlõlar, Türk
Büyükelçiliği’nin kapõsõnda adeta
kuyruğa girdi. Beyrut Büyükelçisi
Serdar Kılıç, yaz aylarõ
başladõğõndan bu yana günde 800-
900 vize verdiğini söyledi. Kõlõç, vize
başvurularõnõn artmasõnda Türk
dizilerinin etkili olduğunu belirtti.
Turizm Bakanlõğõ verilerine göre,
ekim ayõnda bir önceki yõlõn aynõ
ayõna göre Lübnan’dan Türkiye’ye
gelen turist sayõsõ yüzde 22.44
artarak, 6 bin 139’a çõktõ. Ocak-ekim
döneminde ise Lübnan’dan 62 bin
573 turist geldi. Turizm Bakanlõğõ
verilerine göre, Lübnan’dan gelen
turist sayõsõ temmuz ve ağustos
ayõnda tavan yaptõ. Haziran ayõnda
Lübnan’dan 4 bin 930 turist gelirken,
temmuz ayõnda sayõ 11 bin 438’e,
ağustos ayõnda 12 bin 231’e çõktõ.
Sonbahar aylarõnõn başlamasõyla
birlikte turist sayõsõnda bir miktar
azalma oldu. Eylül ayõnda
Lübnan’dan 7 bin 799, ekim ayõnda
ise 6 bin 139 turist geldi. Ocak-ekim
ayõnda ise turist sayõsõ geçen yõlõn
aynõ dönemine göre yüzde 34.43
oranõnda artarak, 62 bin 573’e çõktõ.
2008 yõlõnõn ocak-ekim döneminde
Lübnan’dan Türkiye’ye 46 bin 546
turist gelmişti.
İTO Başkanı Yalçıntaş, ASCAME Genel Kurulu’na katılmak üzere Türk gazetecilerin de eşlik ettiği Lübnan
ziyaretinde Beyrut Büyükelçisi Serdar Kılıç’a tablo hediye etti.
Mersin-Lazkiye Ro-Ro
seferi için çalışma başladı
İ
TO Başkanõ Murat Yalçõntaş, Mersin
Ticaret ve Sanayi Odasõ (TSO)
Başkanõ Şerafettin Aşut ile Beyrut
Büyükelçisi Serdar Kõlõç’õn Mersin-
Lazkiye Ro-Ro seferlerinin başlatõlmasõ
için çalõşma yaptõğõnõ bildirdi.
Beyrut’un Ortadoğu ve Körfez ülkeleri
açõsõndan önemli bir noktada olduğunu
söyleyen Yalçõntaş, “Eğer Beyrut ile
Lazkiye arasında gemi seferi ya da
Ro-Ro seferi koyabilirsek, bizim
Ortadoğu’ya ve Körfez’e gidecek
TIR’larımız daha hızlı ve uygun bir
şekilde ulaşım sağlayabilecek. Aynı
şekilde Lübnan’dan Avrupa’ya
karayoluyla gitmek isteyenler ve
TIR’lar rahat edecek” dedi.
Lübnan ile Türkiye arasõnda tarihten
gelen bağlar olduğuna dikkat çeken
Yalçõntaş, “Kiminle konuşsanız ya
babaannem ya dedem ya da aslım
Türk diyor. Türkiye’ye son derece
sıcak bakıyorlar.
Dolayısıyla Lübnan bizler için çok
rahat çalışılabilecek bir pazar.
Lübnanlı bankaların 110 milyar dolar
nakitleri var. Bunu yatıracak yer
arıyorlar. Bizlerin böylesine bir
fırsattan yararlanmamız lazım”
diye konuştu.
MERKEZ BANKASI KURLARI 1 ARALIK 2009
DÖVİZ EFEKTİF
CİNSİ ALIŞ SATIŞ ALIŞ SATIŞ
1 ABD DOLARI 1.4825 1.4897 1.4815 1.4919
1 AVUSTRALYA DOLARI 1.3737 1.3827 1.3674 1.3910
1 DANİMARKA KRONU 0.29961 0.30109 0.29940 0.30178
1 EURO 2.2297 2.2405 2.2281 2.2439
1 İNGİLİZ STERLİNİ 2.4765 2.4894 2.4748 2.4931
1 İSVİÇRE FRANGI 1.4752 1.4847 1.4730 1.4869
1 İSVEÇ KRONU 0.21450 0.21673 0.21435 0.21723
1 KANADA DOLARI 1.4114 1.4178 1.4062 1.4232
1 KUVEYT DİNARI 5.1573 5.2252 5.0799 5.3036
1 NORVEÇ KRONU 0.26468 0.26647 0.26449 0.26708
1 SUUDİ ARABİSTAN RİYALİ 0.39651 0.39723 0.39354 0.40021
100 JAPON YENİ 1.6852 1.6964 1.6790 1.7028
M A L İ Y E C İ G Ö Z Ü Y L E / M U S T A F A P A M U K O Ğ L U
Narenciye üretimi adõm adõm azalõyor