Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
31 TEMMUZ 2008 PERŞEMBE, CUMHURİYET SAYFA
17
Mars
Şefik Alan:
"Dünyayı şoke
edecek gelişmeler
kapıda: Ergenokon
sekizinci dalga
zanlıları Mars
bağlantılı çıktı."
Elektronik posta: denizsom@cumhuriyet.com.tr Tel: 0.212.343 72 74 Faks: 0.212.343 72 60
Arap ülkeleh
"Gümüş" dizisini
sevmiş.
Hep altını sevecek
değillerya!
Komedi
Ahmet önen:
"Darbecileri
yargılamadan
olmayan darbenin
hayali faillerini
yargılamak başarısız
bir komedi filmi
çekmektir!"
Ciippe
Erol Barutçugil:
"Adnan Menderes'in
kara cüppelilerini
AKP'nin YÖK'ü 'ak'
cüppeli yapıyor!"
İfade
Ercüment Akat: "Gizli
tanıkların ifadesine
göre Fransız
Devrimi'ni Ergenekon
yaptırmış ve
Konyakçı'yı
eylemlerde
kullanmış!"
YATIP kalkıp "Verilmiş sadakamız yarmış"
diyor başka bir şey demiyor Kemal Öncü.
Neden mi? Çünkü şöyle diyor:
"Yatalım kalkalım, şu Ergenekon darbecilerini
hiçbir fedakarlıktan kaçınmayarak medyada
teşhir eden, yargılayan ve mahkum edenlere
dua edelim. Verilmiş sadakamız varmış beyler!
Bunlar darbe yapabilseymiş eğer, 12 Martları,
12 Eylülleri mumla arayacakmışız da haberimiz
yokmuş. Türkiye, Türkiye otalı böyle darbe
görmedi derim de başka bir şeycikler demem.
Bir kere 'darbe' dediğinin arkasında ABD olur.
ABD'nin izni olmadan, parmağı olmadan darbe
yapmak kimin haddine? Ama bunlar
yapacakmış meğer!
Ne kadar bağlantıları varsa birer birer
açıklandı, Atatürk'ten Ahmet Necdet Sezer'e
herkes bir şekilde Ergenekon'a bağlandı ama
Sadaka
- RTE ile Gül gizlice
buluşmuş...
"Hem de çukur
gibi bir yerde!"
ABD bağlantısı yolunda en ufak bir ima bile yok.
Demek ki bunlar ABD'ye rağmen darbe
yapacak kadar güçlü bir örgütmüş, Allah razı
olsun bunları teşhir edip kendilerini savunma
fırsatı bile vermeden infaz edenlerden. Sonra;
açıklandı da ben mi görmedim, var mı bu
teröristlerin yerli yabancı büyük sermaye
bağlantısı? Türkiye'de darbe olacak, arkasında
sermaye olmayacak. Arkasında sermaye
olmayan darbe ne demek? Sermayeye karşı
darbe demek! Bunlar arkalarına ABD'yi
almadıkları gibi sermayeyi de almadan
yapacaklarmış meğer mahut darbeyi. Şeytan
kulağına kurşun...
O ne güçlü bir örgütmüş yarabbi! Benim aklım
hâlâ almamakta ama sizinki elbette alır.
Baksanıza silahlara ne kadar müthiş;
üç el bombası, beş pompalı tüfek, sekiz de
bıçak. Her babayiğidin harcı mıdır? Değildir!
Askeri birlik yok, zırhlı birlik yok, arkada ABD
yok, darbe finansörünün kendi cenazesini
kaldıracak parası yok ama ortada yapılacak bir
darbe var.
Hani diyorum, asker olmadan on bin kişiye
kırmızı kalpak, on bin kişiye kırmızı bere
giydirerek mi yapacaklardı acaba darbeyi renkli
devrim misali? Bunların George Soros
bağlantısı da açıklanmadı ki birader! Allah,
bunları derdest edip yargıç karşısına
çıkarmadan posalarını çıkaranlardan, ölüme
gönderenlerden razı olsun. Böyle medya her
memlekete lazım, çok şükür ki bizde var."
SESSÎZ SEDAS1Z (!) Oral, borcunu çift taraflı ödüyor!
GEÇEN akşam televizyon
kanallarından birine çıkan Radikal
gazetesi yazarı Oral Çalışlar,
Ergenekon iddianamesi üzerine
engin görüşlerini sıralarken ilginç
laflar da etmiş. Programı seyreden
Sıtkı Ergüney anlatıyor:
"Oral iddianameyi savunurken,
llhan Selçuk'un bir sohbet
sırasında 'iyi' ve 'kötü' darbe ayırımı
yaptığını büyük bir heyecanla
açıkladı ve 'Inanmazsanız gidip
kendisine sorabiliriz' dedi.
Ergenekon'da aynı adı paylaştığı
ülkücü teröristle soyadı
benzerliğinden başka bir benzerliği
olmadığını kamuoyuna açıkladıktan
sonra 'Doğrucu Davut' rolüne
soyunan Oral, böylece bir yandan
savcıya yardımcı olmaya çalışan bir
yandan da ne kadar güvenilir bir
insan olduğunu sergilemekten
kendini alamadı. Bu vesile ile
iddianamedeki gizli tanıklardan
birinin Oral olabileceği yolundaki
düşüncelerimiz pekişti. Öteki gizli
tanıklar arasında Hasan Cemal'i de
görürsek hiç şaşmamak gerek.
Meslek yaşamında Başbakan
RTE'nin uçağına binebilen
ilk ve tek Cumhuriyet
yazarı olma payesine
erişen Oral, Cumhuriyet'ten
ayrılırken yazdığı veda
yazısında llhan Selçuk'tan
övgü ile söz etmiş ve kendisine
çok şey borçlu olduğunu
söylemişti! Demek ki yeni
konumuyla birlikte borcunu çift
taraflı olarak böyle ödüyor."
Bir Arpa Boyu
Yol Gidememek
MEHMETGDLER Yazar
'68 kuşağının kendini bir
düş, ütopya uğruna harcadığı
sanılır.
Elbette ki geleceğe dönük
düşleri, umutları vardı o kuşa-
ğın. Hem de herkesten, her ku-
şaktan daha çok...
"Gerçekçi ol, imkânsızı iste"
diyenleronlardı. Gerçekçilikten
kopmayan düşler, umutlar,
ütopyalar üretmenin hiç de
olumsuz bir yanının olduğunu
düşünemiyorum.
'68 kuşağı, günün koşulları-
na göre çok fazla gelen im-
kânsızı istedikleri için düşleri-
ne ulaşamadılar.
'68 kuşağı, düşlerini suya
yazmış gibi görülür bazılarınca.
Hiç de öyle değil. Içlerinden
dönekler, liboşlar çıksa da bü-
yük bir kesimi devrimci- de-
mokrat olarak türlü mevkileri iş-
gal etmişlerdir bugün. lleti-
şimde, iş dünyasında, politi-
kada, daha başka önemli mev-
kilerde yer almışlardır. Yaşa-
saydı, Deniz Gezmiş şimdi
nerelerde, hangi makamlarda
olurdu, yaşamı nasıl yorumlardı
diye merak ettiğim anlar çok
olmuştur.
O yılların toplumunda ana
çelişkiyle, bugünkü ana çeliş-
kinin değiştiğini görüyoruz. O
yıllarda kapitalizmin karşısına al-
tematif olarak sosyalizm ko-
nuyor, o ideolojinin değerleri
üzerinden savaşım veriliyordu.
Solun korkusu faşizm, sağın
korkusu komünizmdi.
Bugün, dünle pek ilişkisi ol-
mayan yapay çelişkiler üze-
rinde düşünce patinajı yaptı-
ğırnızı görüyoruz.
Dün, uğruna savaştığımız
kapitalizm/sosyalizm çelişkisi
unutulmuş, onun çok alt bi-
rimleri olan ulusalcılık/ılımlı Is-
lam çelişkileri gündem yapıl-
mıştır. Kimse madenlerimizin
ulusallaştırılmasını, toprak re-
forrnunun yapılmasını savun-
muyor. Yaşamı değiştirmek,
dönüştürmek adına gelinen
bu nokta ülkemiz adına bir
aşama sayılamaz.
30-40 yıllık süreçte, Türkiye
kapitalizm/sosyalizm çelişki-
sinden ulusalcılık/ılımlı Islam
çelişkisine savrulmuşsa, bir
kesimin korkusu cumhuriyet,
diğerlerininki ılımlı Islam ol-
muşsa, şapkamızı önümüze
koyup düşünmemiz gerekir.
Bu bir gerilemedir. Büyük su-
lardan çıktığımızın, küçük, kir-
li sularda yüzmeye çalıştığımı-
zın işaretidir çünkü.
Hemen belirtmeliyiz ki kapi-
talİ7m/sosyalİ7m savaşımı, in-
sanlık kültürünün yarattığı uç
bir savaşımdı. Ve de ileri bir sa-
vaşımdı. Sorun, sistemler üze-
rine temellenmekte, dönü-
şümler, değişimler gibi daha
radikal sorunlar onların üstün-
den biçimlendirilmekteydi.
Ya bugün?..
Cumhuriyet/ılımlı Islam tar-
tışması geriye çekilmiş, ar-
kalara düşmüş bir tartışmadır.
Şimdilerde, yüz - yüz elli yıl ön-
ce tartışılmış konuları gün-
demde tutuyor Türkiye. Dü-
şündüğümüzde, bizleri çar-
şafla, tesettürle oyalayanların,
bütünüyle ılımlı Islama çek-
meye çalışanların, ülkemizi
ideolojik, kültürel anlamda ne
kadar gerilere düşürdükleri or-
taya çıkar.
Sonuç
Avrupa bunları çok önceler-
den tartıştı, çözdü.
Osmanlı Imparatorluğu çö-
kerken meleklerin dişi mi, erkek
mi olduğu tartışılıyordu.
Televizyonları izleyin, tartışı-
lan konuların çoğu bu türden
sığ ve düzeysizdi; siyasileri-
mizin tartıştıkları konular da ay-
nı sığlığı, düzeysizliği yansıtıyor
ne yazık ki.
Türkiye'nin bugün çağ dışı,
düzeysiz tartışmalardan bir an
önce kurtarılması gerekir: On-
ların yerine kuantum fiziği,
uzayda yaşam, dünya vatan-
daşlığı, küresel ısınma, küresel
barış gibi insanlığı daha ya-
kından ilgilendiren sorunların
gündeme girmesi beklenir.
Ne yazık ki bu konulardan,
konuları yaratan bilim, sanat ve
kültürel düzeyden çok uzak-
lardayız şimdilik...
K1M K1ME DUM DUMA BEHIÇAK
vfco
•
\
'-4
¥ i
behicak@yahoo.com.tr
\%
( •
V
)
HARBİ SEMİHPOROY
5BİH4LA
OTOBUSTEKİLER
Softuumii
A
1
KEMAL
h <*yır\ı
r
, . ı , •
¥?-
URGENÇ Ar,.urgenc@yahoo.com
,t, cocka 4SnitU v,&...
(ÇÖPLÜK ÇOCUKLARI) TAYYAR ÖZKAN
T.C. ERZİNCAN 1. ASLİYE HUKUK
MAHKEMESİ'NDEN
ESAS NO: 2007/630
Davacı Sainıe Erdoğan vekili Av. Didar Selcan Özarslan tarafından
Malıkememize açılan gaiplik davasının yapılan yargılaması sırasında
verilen ara karan gereğince;
Davacı vekilinin Mahkememize açmış olduğu gaiplik davasında mii-
vekkili Sainıe Krdoğan'ın 30 yıldır evli bulundıığu eşi Isnıail Erdo-
ğan'ın 25 yıl kadar önce evini lcık cltiğini, tarafların bu evliliklerinden
24.04.1974 dogumlu Oğuzhan Erdogan ve 22.06.1980 doğumlu Mu-
ratlıaıı Erdoğan isimlı iki çocuklannın buluııduğunu, 15 yıldır tüııı aıa-
malara rağmen Ismail Erdoğan'dan hiçbir şekilde irtibatın kunılmadı-
ğını, bu nedenlerle müvekkilinin eşi Ismail Erdoğan'ın gaipliğine ve
nıüvekkili ile eşi Ismail Erdoğan'ın evliliklerinin gaiplik nedeniyle fes-
hine karar verilmesini istemiş olmakla,
tiilgisi bulunan kişilerin TMIC.nun 33- mad. gereğince ilk ilan tarihin-
den iıibaren en geç 6 ay içensinde Mahkememize bilgi vermeleri, ak-
si halde Ismail Erdoğan'ın gaipliğine karar verileceği hususu ilan olu-
nur. Basın: 12196
KENDIMIZE AIT
ODALARIMIZIN OLMASI
SINIRSIZ YAŞIYAMIYACAdlMi:
CÖSTERİR
www.junkidz. com
IYIPE BEHIMODANIN
KAPISI HEPAÇIKTIR!
TARİHTE BUGUN MÜMTAZARIKAH 31 Temmuz www.mumtaz-arikan.com
/C4Y8OLDC//.
1944 'TE BUGÜN, C/MLÛ FRANSIZ YAZARl ANmtU£ DE
SAtNr-EXVPE£Y(£ENTSSZÜF'Eeİ) , UÇAĞI İLE AK£>E -
NİZ'PE KAYBOLPU- 19OO'D£ DO6AN SAlW-aX, HAI/A-
C-ILI&IAI Y£Nİ MESLEK. SAYILP/Ğt Y/LLAfSDA PlLOT OL-
MUynj.K. PÜNYA SAVAŞI 'NDA ff&AL£ UĞSAYAN FRAN
SA'DAN KAÇIP ASP'yE 6İTMİŞI
SONRA Ofi MÜ7TEFK-
LEfZİN HAi/A tOJVVETLEZİNE KAriLMIfTt.SON UÇUŞU
PA GÖREY IÇlNPİ. SAlhlT-Ey"İN K.ISA YAZARLIK
YAÇAMI, GBNELLİKLB W/l\/ACtUK YAŞANTISIN-
DAN KAYNAKLAfJMtŞTI. OAJUN "GECE UÇOftl"
"SAVAŞ PİLOTU" GİBİ ROMAHLAftf, HAMciLIKlÂ
&İRLİKTE, İUSAU/U DtfAMIAJI AML4rAAJ LlRİK
YAPITLARDIR. "KÜÇÜtC PRENS"AOLI FANTASTİK
ÖYKUSÜ ISE, ÇDCUttARA SESLENMBKLE Bifiülcrt:
Y£Tİ?KAfLE/ g O Û Ü Û İ
DÜZ ÇİZGİ
UMIT ZILELI
'Ergenekon 1923'te Kuruldu'
Ergenekon iddianamesi geçen cuma günü açıklandı.
Cumartesi günü Taraf gazetesinin manşeti şöyleydi:
- 1923'te kuruldu, 2008'de arınıyor.
Neydi 1923'te kurulan?.. Ergenekon!.. 1923 neyin
tarihiydi?.. Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşunun!..
Öyleyse neymiş Ergenekon? Türkiye Cumhuriye-
ti'nin ta kendisi!.. Bu durumda, 2008'de Ergenekon'la
birlikte kimden arınıyormuşuz?..
- Türkiye Cumhuriyeti'ndenü!
Utanmasalar, bir türlü bulamadıklan " 1 numara" ola-
rak da "Büyük Devrimci'y\ gösterecekler!.. Aslına ba-
karsanız Cumhuriyeti hedef göstererek bunu zaten
yapmış durumdalar!.. Ben, bugüne dek, işbirlikçiliğin,
emperyalizme alet, kendi yurduna düşman olmanın
pek çok çeşidini gördürn ama böylesine açık, böyle-
sine göstere göstere "misyonerlik" faaliyetine ilk kez
tanık oluyorum...
- Kutlarım!..
•••
Aslında, kendi mantıklarında ve de yapılan uzun
erimli plan çerçevesinde son derece tutarlı yol aldık-
larını teslim etmek lazım!..
Geçen hafta yazdığım "Yeni Mandacılar" başlıklı ya-
zımda, bir Alman ajanının, "Türkiye yapay bir dev-
let, Türk ulusu yapay bir ulus. Atatürk Ermenile-
ri ve Rumları yok ederek bu devleti zorla yarattı"
sözlerini anımsattıktan sonra, bir Türk profesörün,
AKP'nin anayasa taslağını hazırlayan komisyonun baş-
kanı Ergun Ozbudun'un şu satırlarına yer vermiştim:
- Olan şey, Mustafa Kemal'in var olmayan, fara-
zi bir varlığı, Türk miltetini ayağa kaldırarak ona ha-
yat vermesiydi. Onun girişmiş olduğu projenin ger-
çek boyutlarını bize veren ve düşüncesinin ütop-
yacı niteliğini ortaya çıkaran, olmayan bir şey için
sanki varmış gibi çalışması ve onu var etme yo-
lundaki kabiliyetidir...
Bu aynı tornadan çıkmışçasına birbirini tamamla-
yan "düşmanlığıri" üzerine şöyle bir yorumla devam
etmiştim:
- Yıllar önce üstü kapalı bir şekilde, "Türkiye yal-
nızca Türklere bırakılmayacak kadar önemli bir ül-
kedir" diyorlardı. Artık "Türkler zaten yoktu"ya ka-
dar geldiler...
Yeni aşama ise Taraf'ın manşetinden ilan edilmiş bu-
lunuyor.
- Zaten Türkiye Cumhuriyeti de yoktu!..
Bir imparatorluğun küllerinden, emperyalizme kar-
şı başarıya ulaşmış ilk Kurtuluş Savaşı'nı vererek ku-
rulmuş Türkiye Cumhuriyeti aslında yalnızca elleri kan-
lı birçeteydi!.. Tam 85 yıl, görünürde cumhurbaşkanları
seçerek, hükümetler kurarak, bütçeler yaparak, dış po-
litikalar oluşturarak kanlı yeraltı faaaliyetlerini sürdü-
ren bu karanlık çete, nihayet, dış dünyanın da desteği
ile afişe edildi ve şimdi 2008 yılında arınıyor!...
Kim arınıyor sorusunun yanıtı yok. Ben bir tahmin-
de bulunayım; arınacak olan yapay Türk ulusu ola-
mayacağına göre, kendisini Türk zanneden milyon-
larla birlikte her türden topluluklar, cemaatler, etnik
gruplar, bu yapay cumhuriyetten arınacak 70 küsur
milyonu oluşturuyor!..
- Pekiii, arındıktan sonra ortada yapay ulus, ya-
pay devlet fllan kalmayacağına göre, bu ahali ne-
reye sokuşturulacak?..
Çok kolay!.. Elde zaten harita mevcut... Hatırlasa-
nıza canım, Amerikan Genelkurmayı'nın yarı resmi der-
gisinde geçen yıl yayımlanmıştı hani... Türkiye'yi
parçalara ayırmış, Kürt devletine Karadeniz'e çıkış yo-
lu bile vermiş, Doğu Anadolu'nun göbeğine Erme-
nistanı oturtmuş olan haritadan söz ediyorum!..
Yine mi anımsamadınız? Hafızanız çok zayıf!.. O hal-
de çok uzatmadan, Lozan'la yırtıp tarihin çöp sepe-
tine attığımız Sevr anlaşmasının yeni versiyonu desem?
Evet işte o:
- Yeni Sevr!..
* • •
Türkiye, tarihinin en keskin virajını dönüyor...
Öyle ki; bu tam anlamıyla bir "var oluş-yok oluş"
mücadelesi... Ve her şey çok açık oynanıyor. Yüzle-
rindeki maskeleri tamamen atan işbirlikçiler, kapısı-
na bağlandıkları efendilerinin talimatlarını, üzerine ruh-
larını, kinlerini ve nefretlerini de koyarak açıkça yeri-
ne getiriyorlar...
Pekiii, olmayan Türk ulusu bu durum karşısında ne
yapıyor?.. Son zamanlarda yurdun dört köşesinden
edindiğim izlenimle bitireyim:
- Olmayan millet, fena halde bileniyor!..
AKP kapatılmadı
Ancak laikliğin odağı haline geldiği de saptandı.
Bu kararın AKP'nin aklının başına almasını sağlaya-
cağını, Türk ulusunun ise geleceğini karartmayacağını
ümit etmek istiyorum.
e-posta: umitzileli@gmail.com
BULMACA SEDAT YAŞAYAN
SOLDAN SAĞA:
1/ Büyük bir -|
yapının zengin „
biçimde süslen-
nıiş anıtsal giriş 3
kapısı... Anado- 4
lu halklanrun en c
cski ana taıırı-
çası. 2/ Şarkı, 6
türkü... Ada- 7
na'nın bir ilçesi. o
3/ Özellikle taş- q
lamalanyla ta-
nınmış halk ozanımız.
4/Temel, csas... Şap-
ka, çanta, scpct ömıc-
de kullanılan parlak,
renkli ve dayanıklı şe-
rit. 5/ Alevi-Bektaşi
törenlerine verilen
ad... Güneş doğma-
dan önceki alacaka-
ranlık. 6/ Bir şeyi bir
yere ulaştırma... Avcı
ya da bekçi kulübcsi. 7/ Şekerkami!}indan elde edi-
len sert bir içki... "Sevda bir yana çeker körolası / bir
yana" (B. R. Eyuboğlu). 8/ lpueu... Oylumlu. 9/ Bir
elçiliğe bağlı uzman... Sahip.
YUKARIDAN AŞAĞIYA:
1/ Eskiden Ege üenizi'nde kullanılan yelkenli bir tek-
ne. 2/ Mevki, makam... Manisa'nın bir ilçesi. 3/ Vü-
cudun herhangi bir yerini hafifçe çizip üzerine boy-
nıız, bardak ya da şişe oturtarak kan alnıa. 4/ Içine su-
lu şeyler konulan kap... Yabancı... Eski Mısır'da gü-
neş tannsı. 5/ Tehlike işareti... Tavlada "altı" sayısı.
6/ Dar ve kalınca tahta... Baryum eleınentinin simgesi.
II "Kuşpalazı" da denilen bulaşıcı hastalık. 8/ F-'as'ın
plaka imi... Dua. 9/ Eksiklik, kusur, ayıp... Kirli.
1
2
3
4
!>
6
7
8
9
1
T
cS
M
A
R
A
•A
S
2
0
c
A
K
|
V
"A
L
E
3
M
A
D
[
M
A
K
•R
4
A
K
I
|
[..
R
•T
E
5
R
•M
[
N
f
M
E
N
6
A
V
A
R
E
•A
R
•
7
•A
K
|
M
A
N
A
S
8
A
l
•[
F
R
A
7
T
9
S
T
R
E
•
I
N