08 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 3 TEMMUZ 2008 PERŞEMBE HABERLER Hukukçular gözaltına alınanlann delilleri karartma ya da kaçma ihtimalleri olmadığına dikkat çekti Uygulama kuşku yaratıyorANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - Gazetemiz Ankara Temsilcisi Mustafa Balbay'm da aralannda bu- lunduğu kamuoyıuıun yakından ta- nıdığı isimlere yönelik sabah baskı- nıyla gözaltı, tepkilere neden oldu. Her sabah gazetcye gelen ve haber toplantısına başkanhk eden Temsil- cimiz Mustafa Balbay, evinc baskın düzenlenerek, Emniyet'e götürül- dü. Tercüman Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ufuk Büyükçelebi'ye gözaltına ahnmasının ardından ke- lepçe de takıldı. Emekli generaller apar topar gözaltına alındı. Bu uy- gulama toplumun tepkisini çekti. Hukukçular da uygulamayı eleştir- di. Prof. Dr. Ülkü Azrak, gözaltına • Gözaltına alma işlemlerinin ulusal ve uluslararası nomılarla örtüşmediğini vurgulayan TBB Başkanı Özok, "Umııt ediyorum, kamunun çok yakından tanıdığı kişilerle ilgili gözaltına alma süreci, soruşturmanın bütünü gerçekten tüm bunları göğüsleyecek içerikte bir iddianame ile karşımıza çıkmalıdır. Polis devletini çağrıştıracak tutumlardan uzak kalınmalı" dedi. alınan kişilere bakıldığında delille- ri karartma ya da yurtdışına kaçma ihtimalleri olmayan kişiler olduğu- na işaret ederek, "Soruşturma kap- samında ifade vermeleri için göz- altına alınıp ondan sonra bazıla- rının tutuklanmasını çok ycrsiz buluyorum. Gözaltına alınan ki- şilerin isimleri belli, gazetelerde za- ten yayımlandı. Bir kcre bunlar nerden sızıyor onu araştırmak la- 7.1111. Günlerdir haberlcrc konu olan kişiler delilleri niye ortada bı- raksınlar ki? Sanki delilleri ka- rartacaklarmış gibi telakki edip gözaltına almak ve çalışma or- tamlarıyla ilişkilerini kesmek dik- kat çekiyor" diye konuştu. TBB Başkanı Özdemir Özok, kamu yaran ile kişi hak ve özgür- lüklerine çok dikkat edilmesi ge- rektiğini bclirtti. Gözaltına alma iş- lemlerinin ulusal ve uluslararası normlarla örtüşmediğine işaret eden Özdemir Özok, şunlan söyledi: "CMK'de iddianamenin hazır- lanması süresi yok. Bu demek de- ğildir ki ilelebet soruşturma ya- parsın. AİHM'nin yüzlerce kararı var; gecikmiş adalet, adaletsizliktir diye. AÎHM, Türkiye'yi mahkûm etmiştir, insan hakları ihlali var di- ye. Soruşturmada bunlara özen gösterilmesi, dikkate alınması ge- rekiyor. Dağdaki koyununu otlatan çobandan Köşk'te oturan Cum- hurbaşkanına kadar yargı uzan- malı. Aıııa bir koşulla, hukukun üs- tünlüğüne uyarak. Soruşturma as- la gafll avlamak değildir. Umut ediyorum, kamunun çok yakından tanıdığı kişilerle ilgili gözaltına al- ma süreci, soruşturmanın bütünü gerçekten tüm bunlan göğüsleyecek içerikte bir iddianame ile karşımı- za çıkmalıdır. Polis devletini çağ- rıştıracak eylem ve tutumlardan uzak kalınmalı. Sabahın köründe kaçma ihtimali yokken, delillerin karartılmayacağı somutken kuş- ku ve kaygı yaratacak uygulamalan doğru bulmuyoruz. lddia makamı masumiyet karinesine özen göster- meli." İSTANBUL'DA KİTLESEL GÖSTERlLER 'Devrimlerle hesaplaşıyorlar' tstanbul Haber Seni- si - Ergenekon soruştur- ması kapsamındaki göz- altılar, îstanbul'da göste- rilerle protesto edildi. Operasyonlann cumhuri- yet devrimlcri ile lıesap- laşma ve sivil darbe ol- duğu vurgulandı. Tüm ay- dınlar vc yurtseverlere, AKP iktidarına karşı "Cumhuriyet Mitingle- rinde" olduğu gibi ör- gütlü mücadele çağnsı yapıldı. Gazetemiz ya- zarlan Hikmet Çetinİca- ya ve Deniz Kavukçu- oğlu laik, dcmokratik Tür- kiye Cumhuriyeti'ne sa- lıip çıkanlann, şeriatcıla- ra ve tarikatçılara karşı çı- kanlann suçlu olarak gös- terilmek istendiğini fakat bunun başanlamayacağı- nı belirttiler. ADD Şişli Şubesi önün- de aralannda ADD Istan- bul Şubeleri, CHP, DSP, İP ve Halkm Kurtuluş Partisi, Türkiye Gençlik Birliği üyesi yüzlerce ki- şi Türk bayraklan, Atatürk posterleri ile birlikte "AB- D yolu Sevr'e çıkar, sa- vunanlar ya haindir ya gafil", "Şeriat ortaçağ- dır"," Atam ya yolundan gideceğiz, ya yolunda öleceğiz'V'Türk ordusu tutuklanamaz" pankart ve dövizleri açtı. Grupta- kiler sık sık "Hainler mecliste, yurtseverler hapiste", "Hükümet is- tifa, Tayyip yüce diva- na", "Tayyip'in hak- kından, gençlik gele- cek", "Mustafa Balbay, yalııız değildir" ve "Gençlik yürüyor, Ata- türk geliyor" sloganlan attılar. Burada ADD lstanbul Şubeleri adına açıklama- yı okuyan ADD Kadıköy Ilçe Başkanı Hüseyin Er- söz, gözaltına alınan kişi- lerin hcpsinin ortak özel- liginin Atatüvkçü vc ulu- salcı olduğımu belirterek, Atatürk'ü ve Cumhuriye- ti sahiplenenlcrin yıldı- nlnıak istendiğini söyledi. 'Nazi yöntemleri' 68'liler Birliği Vakfı Başkanı Sönmez Tar- gan, AKP'nin siyasi kar- şıtlannı yok etnıek için Nazi yöntemlerini önıek aldığını söyledi. Targan, "Bu oyuna karşı Ame- rikancı, cemaatçi polis devleti erekli darbeye karşı, siyasi partiler, sos- yalistler, yurtseverler, demokrat tüm kurum ve kuruluşlar bir araya gelerek, 'Cunılıuriyet Mi- tinglerinde' olduğu gibi kitlesel olarak bir araya gelmeli" dedi. İZMİR BÜROMUZA ZlYARETÇl AKINI 'Faşizmin ayak sesleri duyuluyof İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - Ergeno- kon soruştunnası kapsa- mında gazetemiz Anka- ra Temsilcisi Mustafa Balbay, Atatürkçü Dü- şünce Derneği (ADD) Tepkiler kapsamında CHP, SHP, GP ve HKP Izmir il örgütü yönetici- leri de gazetemiz Ege Bölge Temsilcisi Ser- dar Kızık'ı ziyaret etti. CHP heyetinin ziyaretine lzmir 11 Başkanı Kemal Karataş, Balçova Bele- diye Başkanı Mehmet Ali Çalkaya, Narlıdere Belediye Başkanı Ab- dül Batur, Güzelbahçe Belediye Başkanı Ertan Avkıran, Çiğli Belediye Başkanı Ensari Bulut, il- çe başkanlan ve partililer katıldı. CHP lzmir İl Başkanı Kemal Karataş, hüküme- tin ülkeyi aydınlığa çı- kannak yerine karanhğa götürnıe hevesinde oldu- ğunu dikkat çekerek, "tk- tidar, demokrasiden »i- derck uzaklaşıyor. Ul- kede faşizmin adımları duyulmaya başlanmış- tır. Yaşananlar cumhu- riyetten, Atatürk'ten ya- na olanları sindirme ha- reketidir. Türk insanına gözdağı verilmek iste- niyor. Insanlarımız kor- ku tüneline sokulmak istcniyor. Rejimi değiş- tirme taleplerine izin vermeyeceğiz" diye ko- nuştu. SHP'den Tamer Akcan ve HKP II Başka- nı Avukat Tacettin Ço- lak da yaşananlann kabul edilemez olduğunu vur- gulayarak, "Bu oyunla- rın hepsinin ardında ABD cnıperyaliznıi ya- tıyor" dediler. Gazetemiz Ege Bölge Temsilcisi Serdar Kızık da, yaşananlann Türki- ye'de belli kurumlara yö- nelik olmadığmın kanıt- landığını söyledi. Ata- türk'ün kurduğu genç Türkiye'ye karşı uluslar- arası projelerin uygulan- dığını anlatan Kızık, "Amaç toplumda kaygı yaratmaktır. Ülkemizi karanhğa sürüklemek isteyenlere korkmadan direneceğiz. Bu saldırı- lan püskürteceğiz" dedi. Gözaltılar, Balıkesir, Bodrum ve Aydm'da ya- pılan eylem ve açıklama- larla da protesto edildi. ADD Şişli Şubesi önünden Atatürk'ün Şişli'deki evine yürü- ıııek isteyen gruba polis izin vermedi. Bunun üzerine Cumhuriyet gazetesinin önüne yürüyen gruba hitaben ga- zetemiz yazarı Hikmet Çetinkaya ve Deniz Kavukçuoğlu bir konuşnıa yaptı. Cumhuriyet gazetesi çalışanlannın hiçbir zaman çetelere ve darbecilere destek vemıcdiğini vurgulayan Çetinkaya, "Türkiye'de bir sivil darbe yapıhyor" dedi. 'Cumhuriyet değilAKP yıkılacak' ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Sivil toplum örgüt- leri, gazetemiz Ankara Tem- silcisi Mustafa Balbay'm da aralannda bulunduğu isimle- rin gözaltına alınmasını gaze- temiz Ankara Bürosu önünde gerçekleştirdikleri eylemle protesto ettiler. Eylem sırasında gazetemizin Ankara Bürosu'nun bulundu- ğu Ahmet Rasim Sokak trafı- ğe kapatıldı. Katıhmcılar Türk bayraklan ve Atatürk posterle- rinin yanı sıra, üzerlerinde "Tck suçumuz Atatürk'ü sevmek Cumhuriyeti sev- mek", "Cumhuriyet'in ay- dınlık yüzü Mustafa Balbay seninleyiz", "Hainler Mec- lis'te yurtseverler hapiste", "Ya özgür vatan ya ölüm", "AB yolu sevre çıkar", "Şe- riata karşı ya birleşmek ya ölüm" ve "Tam bağımsız ve gerçekten demokratik Tür- kiye" yazan dövizler taşıdı. Tüm katılımcı sivil toplum ör- gütleri adına bir açıklama ya- pan Ulusal Platformlar Güç Birliği Sözcüsü Bülend Bü- yükakın, soruştunna kapsa- mındaki gözaltılarla cumhuri- yet dcvrimine karşı yürütülen karşı devrim hareketine yeni bir boyut eklendiğini söyledi. Sivil toplum örgütleri buradan Halka ve Olaylara Tercüman Gazetesi 'nin Ankara Bürosu önüne yürüdü. CHP LİDERİ DENİZ BAYKAL. ANKARA BÜROMUZU ZİYARET ETTİ 'Muhalefeti tasfiye arayışı' CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, dün mer- kez yönetim kurulu üyeleriyle birlikte önce- ki gün operasyonun hedefi olan gazetemiz An- kara Bürosu, Ankara Ticaret Odası ve Ata- türkçü Düşünce Derneği Genel Merkezi'ni zi- yaret etti. (Fotoğraf: NECATİ SAVAŞ) ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, dün ga- zetemizin Ankara Bürosu'nu ziyaret ede- rek "yıldırma, sindirme kampanyasına" karşı destek verdi. Gözaltılann "muhale- fetin genel tasfiyesi arayışının parçası" olarak algılandığını vurgulayan Baykal, "Bu konunun pür adli, hukuki bir sü- recin gereği olarak ortaya çıktığına inanmıyoruz" dedi CHP lideri Baykal ve merkez yönetim kurulu (MYK) üyeler, gazetemizin Anka- ra Bürosu'nu ziyaret etti. Ziyaret sırasın- da yazanmız Cüneyt Arcayürek son du- rumla ilgili bilgi verirken; Baykal "Konu, hep iktidarın yakın markajı içinde gö- türülmek istendi. Danıştay cinayeti, Hablemitoğlu olayını: hepsini Ümrani- ye'ye bağlama gayreti içinde oldular. Saygıdeğer insanlar, Atatürkçüler, cum- huriyetçiler, laikler hedef oldu. Yeni bir rejime karşı direnç noktası olarak gö- rülen kesimleri etkisizleştirmek istiyor- lar. Bunlar Türkiye'yi dönüştürme pro- jesinin parçası" dedi. 'Korku toplumu yaratılıyor' Baykal, Cumhuriyet'in saygın, çizgisi, anlayışı belli bii" gazete olduğunun altını çi- zerken "Hangi dönemlerden gelindi ge- çildi hiçbir dönem böyle bir itham, suç- lama, yıldırma, sindirme kampanyası ül- kede yürütülmedi. Atatürkçüler, laik Cumhuriyete inananlar, AKP'ye mu- halefet edenler, herhangi bir davayla en ağır şekilde suçlanabilirlermiş gibi bir or- tam yaratılıyor. Bir korku toplumu ya- ratılıyor" dedi. Baykal. "yıldırma, sin- dirme kampanyasına karşı" Cumhuri- yet'e desteklerini bildirdiklerini aktardı. PERŞEMBE ORHAN BURSALI 1908 Devpjmi! 23 Temmuz 1908, ülkemiz demokrasi tarihinde bir mihenk taşıdır. Şüphesiz demokrasi çabalarının kökleri 200 yıl ön- cesine kadar uzanabilir. 1908'e gelinceye kadar, 1808'de Senedi Ittifak var, 1876'de Yeni Osmanlılar'ın darbesi ile, Mithat Paşa ve arkadaşlarının Padişah'ı tahttan indirmesiyle Kanuni Esasi'nin (Anayasa) ila- nı var... Abdülhamit'in verdiği sözü tutmayıp anayasayı as- kıya almasıyla, 1908'e giden süreç başladı: Abdül- hamit'e karşı Avrupa'daki aydınlardan tutun ordu için- deki subaylara ve öğrencilere kadar, geniş bir çev- rede "devrimci örgütlenmeler" başlar. Bunlar Osmanlı Ittihat Terakki Cemiyeti altında birleşir. Rumeli vila- yeti ve Selanik muhalefet odağıdır. Resneli Niyazi ve Binbaşı Enver isimleri kimseye yabancı değildir! Abdülhamit tahtın gideceğini anlayınca 23 Tem- muz'da anayasayı yürürlüğü koyar... Bu, "Hürriyet llanı "dır. Partiler kurulur, seçimler yapılır, Meclisi Me- busan açılır! 31 Mart ayaklanmasının ardından 1909'da ikinci bir darbe ile Saray'ın yetkileri simge- sel düzeye indirilir! 23 Temmuz 1908 özgürlüğünün Yüzüncü Yılı'nı, 23 Temmuz 2008'de kutlayacağız. 23 Temmuz, 1935 yılına kadar Hürriyet Bayramı olarak kutlandı! Çün- kü Atatürk, 1908 döneminden önemli dersler çı- karmış, devrimlerini şüphesiz II. Meşrutiyet üzerine oturtmuştu. 1908,1923 devriminin bu anlamda ön- cülüdür! 1908'de, siyasi partiler, demekler kuruldu. Gaze- telerden sansür kaldırıldı; bugün biz gazeteciler 23 Temmuz'u hâlâ Basın Özgürlüğü Günü olarak kut- larız! 1908 Osmanlı Sultanlığına karşı bir darbedir! Bu devrim, Jön Türklerin uzun yıllar sürdürdüğü özgür- lük mücadelelerinin bir ürünüydü... ••• Atatürk devrimlerine karşı, bugün utanılacak bir şe- kilde, solcu eskilerinin dillerine kadar düşen "tepe- den inme" suçlaması, ne 1876 ne de 1908 "dev- rimleri" için yapılır! Peki bunlar "geniş halk kitlelerinin ayaklanma- ları" ile mi gerçekleştirildi? Atatürk'e ve devrimlerine karşı "tepeden inme" di- ye karşı çıkanlar, 1908'e de karşı çıkmalıdır! Bunu bek- liyoruz! Devrimler şüphesiz dönüştürücüdür, bazı kim- seler, sınıf ve çıkarlar için travmatiktir! 1908 ve 1909'un, "Padişahım Çok Yaşa"cılann üzerinde na- sıl bir travma yaşattığını düşünün! Ama Türkiye, Osmanlı'dan bu yana, ne yazık ki böy- le "fravma'iaria, geçmişin, gericiliğin zincirlerinden kur- tulma denemeleriyle, bir yerlere gelebilmiştir! Atatürk'ün devrimleri, bizleri, Ortadoğulu tipik bir geri kalmış, halkı köle, kadınlarına prangalar vurul- muş bir ülke olmaktan kurtardı; bir ülke, bir millet bir- liği yarattı, bilimsel düşünmenin yolu açıldı... Türkiye bugün "farklı" bir ülke ise, bu sayededir! ••• 1950-1960 arası demokrasi yılları olarak kutsanır! Oysa bu yıllar değil demokrasinin geliştiği, tersine de- mokrasi üzerine kâbusların çöktüğü yıllardir! 1960 ise 1950-1960'ların kâbus bulutlannı dağıtan, 1908 benzeri bir devrimdir! Demokrasi ülkede ilk kez bütün boyutlarıyla yelkenlerini doldurmuştur! Demokrasi, ülkemizde ne yazık ki tedricen -ev- rimsel- gelişemiyor! 1960'lardan sonraki gelişmeler bunu apaçık göstermektedir! Tersini savlayan varsa tek bir örnek göstersin! Üzerinde durulması, tartışılması ve araştırılması ge- reken nokta budur: Neden? 1971 ve 1980 askeri darbeleri, kimsenin şüphesi olmasın; sivillerle, sağcı sivil siyasetçilerle birlikte, ay- nı zamanda sağcı siyasetin her zamanki kıblesi, tapınağı ABD'nin küresel çıkarları doğrultusunda, yani emperyalist işbirlikçiliğiyle gerçekleştirilen, Tür- kiye'ye, Türkiye'nin ulusal çıkarlarına, demokrasiye, çoğulculuğa karşı yapılan askeri darbelerdi! Yani: Hiçbir şey, ne iyidir ne de kötü! Bir şey, iyi de olabilir, kötü de! Bir "hukuki", "yasal" durum, kötü olabilir, darbe ya- pabilir, demokrasiyi rafa kaldırabilir, diktatörlüğe dö- nüşebilir! Her şey doğasında bir sürü şeyi barındırır! lyiyi de kötüyü de, özgürlüğü de demokrasiyi de, diktatör- lüğü de faşizmi de! ••• Bugün, AKP iku'dan, çoğulculuğu, demokrasiyi ge- liştirmek bir yana, tekleşmeyi amaçlıyor ve kötülük - demokrasi düşmanı tohumları saçıyor! Başbakan'ın polemiklerine bakın! Uygulamalarına bakın! Yönetimdeki bütün tercihleri, kendi meşrebinden olanlardan yanadır! Basını "tekleştirme" çabasına bakın! Tek(el)leşti- rilen basına yerleştirdikleri kralın soytarıları, farklı ses çıkaranları boğmak için üstelik çağrı yapıyorlar, AKP'leşmeye yanaşmayan basının yıkılması ve yok edilmesi için!!! Özgürlük çağrısına bakın!!! Yaldızını kazıyın, alttan karanlık dinci bir diktatör- lük çağrısı çıkar!? Bütün kadınları türbanlama girişimi bile başlı ba- şına, büyük bir özgürlük, demokrasi düşmanlığıdır! 1908 özgürlüğü, Atatürk devrimleri, 1960 özgür- lüğü! Hepsi çok yaşasınlar! [email protected] GÖZALTINDAKİEMEKLÎ GENERAL Ersöz, kaçakKuran kurslannıyıktırmıştı Haber Merkezi - 'Ergenekon' operasyonu kapsamında aranan Emekli Tuğgeneral Le- vent Ersöz'ün, Bursa'da garnizon ve jandar- ma bölge komutanlığı görevindeyken aralann- da Merkez Osmangazi ilçesinin AKP'li Bele- diye Başkanı Recep Altepe'nin villasının da bulunduğu izinsiz dini eğitim vercn çadırlann vc kaçak Kuran kurslarının bulunduğu 17 vil- layı yıktırmıştı. Emekli Tuğgeneral Ersöz, ay- nca Kenya'da yakalandıktan sonra getirildiği Imralı Adası'nda ömür boyu hapis cezasına çarptınlan çetebaşı Abdullah Öcalan'ın gü- venliğinden de sorumluydu. PKK'nin yayın organlannca hedef gösterilen Ersöz, Bilecik 2'nci Jandarma Eğitim Tugay Komutanlığı görevinin ardından emekliye ayrılmıştı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle