29 Nisan 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 22 TEMMUZ 2008 SALI 8 HABERLERIN DEVAMI TURKIYE Istanbul B 30 Sinop B 28 Adana B 35 Edirne B 34 Samsun PB 38 Mersin Kocaeli B 32 Trabzon PB 30 Diyarbakır B Çanakkale B 33 Giresun"' PB 31 Şanlıurfa BÇ Izmir 35 Ankara B 37 Mardin Manisa Aydın _A 38 Eskişehir B 36 Siirt Denizli A 39 Konya B 34 Hakkâri PB 41 Sıvas B 32 Van PB Zonguldak B 28 Antalya B 40 Kars Yurdun kuzeydoğu ke- simleri ile Trakya parçalı ve çok bulutlu, Doğu Karadeniz'in, Doğu Anadolu'nun kuzeyi ile Van'ın kuzey çevreleri sağanak yağışlı, diğer yerler az bulutlu ve açık geçecek. Hava sıcaklı- ğı iç kesimlerde biraz artacak. Diğer yerlerde önemli bir değişiklik ol- mayacak. DIŞ MERKEZLER Oslo Helsinki Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn Y Y Y PB Y PB B Y 23 18 26 23 20 20 23 Berlin 21 Moskova Budapeşte Y 23 Aşkabat PB Madrid B 36 Astana PB Viyana Belgrad JY 19 Taşkent PB 19 Bakû PB Soyfa Y 28 Bişkek PB Roma 28 Tiflis PB Atina 31 Kahire Münih 25 Zürih PB 18 Şam 0Açık Parçalı bulutlu i B u | u t l u i Çok bulutlu ı Yağmurlu Sulu kar . Gök gurüllüiü Dink suikastı sırasında Trabzon Jandarma Alay Komutanı olan Oz, iki askerinyargılandığı davada ifade verdi Albay Oz hiçbir şey hatırlamadı Albay AIi Öz, Bursa 1. Sulh Ceza Mahke- mesi'nde ifade verdi. BURSA (Cumhuriyet) - Agos Gazetesi Gencl Yayın Yönctmeni Hrant Dink'in öldürülmesinde ihmali olduğu iddiasıyla hakkmda soruştunna açilan eski Trabzon Jandanna Alay Komutanı Albay Ali Öz, "istihbarat yönünden ihnıalleri olduğu" gerekçesiyle astsubay Okan Şiınşok ile uz- man çavuş Veysel Şahin hakkmda 6 ay- dan 2 yıla kadar hapis istemiyle davada "tanık" olarak ifade verdi. Öz, Dink'in öl- dürüleceğine ilişkin kendisine bilgi veri- lip verilmediğini hatırlamadığını söyledi. Trabzon 2. Sulh Ceza Mahkemesi'nin karan doğrultusunda Bursa 1. Sulh Ce- za Mahkemesi'ne giden Öz, ifadesini 2 saat 15 dakikada tamamladı. Öz, ınah- kemede Dink ailesinin avukatlanmn so- rulannı da yanıtladı. Mahkeme başkanı, Şimşek ve Şahin'in, "Dink cinayetiyle ilgili olarak Yasin Hayal'in eniştesi Coşkun Iğci'den aldığımız bilgileri is- tihbarat toplantısında Albay Ali Öz'c bildirdik" şeklindeki ifadelerini okudu. 'Çok önemli değiL.' Öz ise toplantıda Dink'e suikast konu- sunun gündeme gelmediğini savunarak şunlan söyledi: "Hatırlamıyorum. Şahin vc Şimşek bu işin eğitimini alan per- sonel olup böyle bir bilgi clde ettiği tak- dirde nc yapabileceklerini bilmeleri gerekiyor. Böyle bir konunun öğrenil- mesi halinde bunu hemen kayda girmesi gerekirdi. Toplantıda gündeme getiri- lip getirilmemesi çok önemli değildir" Dink ailesinin avukatlarından Ergin Cinmen ise ilk olarak Öz'e, "Metin Yıl- dız, Ali Oğuz, Çağlar, Hüsamettin Polat, Gazi Güney, Hüseyin Yılmaz, Göksan As- lan isinıli İtişileri tanıyor musunuz? Bu kişilerle aranızda herhangi bir husumet oldu mu" sorusunu yöneltti. Öz, "Bu ko- nıı askeri bir konu olduğu için cevap- lanıayacağım" yanıtını verdi. Cinmen da- ha sonra Öz'e altında kendi imzası bulu- nan 20 Ocak 2007 ve saat 21.32 yazılı "haber kayıt ve bildirim formu"nu gös- terdi. Cinmen, belgede "Dink'in son dö- nemlerde Türkiye aleyhinc yapmış ol- duğu konuşmalara tepki olarak Trab- zon ili Pelitli beldesinde ikamet eden ve daha önceden Trabzon'daki Mc Do- nalds isinıli işyerine patlayıcı madde koymak sureti ile eylem yapan Yasin Hayal isimli şahsın organize ettiğinin" yazıldığına dikkat çekerek "Dink cina- yetinin bu nedenle işlendiğini nereden biliyorsunuz" diye sordu. 'Usulüne bakarım...' Öz, istihbarat şube müdürü ile Veysel Şahin ve Okan Şimşek'in yerdiği bilgi- lerden öğrendiğini belirtti. Öz, önüne ge- len belgeleri inızalamadan öncc araştırma yapıp yapmadığı somsuna şöyle yanit verdi: "Haberin içeriği ile ben ilgilen- mem. Ben sadece usulüne uygun olup ol- madığına bakarım. Usulüne uygun bir haber gelmemişse düzelttirmek için il- gili birimlere gönderirinı" Dink'i tanımadığını vurgulayan Öz, dönemin Trabzon Jandarma Alay Ko- mutanlığı İstihbarat Şube Müdürü Jan- darma Yüzbaşı Metin Yıldız'ın Dink ci- nayetiyle ilgili bilgi verdiği yönündeki id- dialanm da reddetti. Öz, "Toplantı sıra- sında böyle bir konunun gündeme ge- lip gelmediğini hatırlamıyorum. Böyle bir konu için odama geldiğini de ha- tırlamıyorum" dedi. Oz, istihbaratçılar Okan Şimşek ve Veysel Şahin'i Yasin Ha- yal'in eniştesi Coşkun Iğci'yle görüştür- mek için görevlendirip görevlendirmedi- ğini de anımsamadığını söyledi. KOMlSYON RAPORU: Meclis müdahale edemez AYŞE SAY1N ANKARA - TBMM tnsan Haklan- nı Inccleme Komisyonu'nun geçen yıl ckinı ayında oluşturulan gazeteci Hrant Dink Cinayetini Araşrınna Alt Komisyonu, aylar sonrasında nihayet raporunu tamamlama aşamasına gcl- di. Raporda, einayette emniyet ve jandarmamn ihmali olduğu değerlen- dinnesine yer verilmesine karşın ko- nu yargıda olacağı için Mcclis'in mü- dahil olamayacağı vurgulandı. Alt komisyonun raponınu bu hafta kamuoyuna açıklaması bekleniyor. Edinilen bilgiye göre raporda, emni- yet ve jandarmamn zamanında gerek- li önlemleri almadığı, bu durumun anayasanm "yaşam hakkı"nı düzen- leyen 17. maddesi ile Avrupa Insan Haklan Sözleşmesi'nin "yaşam hak- kı gaspedilemez" ilkcsine aykın ol- duğuna dikkat çekildi. İtiraflara yer verildi Aralannda Emniyet istihbarat Dai- re Başkanı Ramazan Akyürek, Jan- darma Albay Ali Öz, Yüzbaşı Metin Yıldız'ın da bulunduğu Istanbul ve Trabzon'daki emniyet-jandanna gö- revlilerinin komisyon ve lçişleri nıü- fettişlerine verdiği ifadelcrin aynntılı olarak yer aldığı raporda, jandarma astsubay Okan Şimşek ile jandanna uzman çavuş Veysel Şahin'in son iti- ıaflan da anlatıldı. Raporda, cinayetin işlendiği dönemde Trabzon il jandar- ma komutanı olan Albay Öz ile eski Jandarma İstihbarat Şube Müdürü Yüzbaşı Yıldız'ın dinlenilmesi için çağn yapıldığı belirtildi. tfadeleri ahnamadı 2. çağnnın ardından komisyona ge- len Öz'ün resmi tutanaklara girmeyen görüşmede, "Mahkemede ifade ver- meden bir açıklama yapmayacağız. Aına malıkemeye bilgi verdikten sonra, isterseniz komisyonunuza bilgi verebiliriz" dediği kaydedilen raporda, Yıldız'ın da "Meclis'e say- gımızdan dolayı geldik" dediğine işaret edildi. Raporda, öz ve Yıl- dız'ın ifadelerine başvurulamadığı belirtilirken TBMM'nin görülmekte olan bir davaya müdahale edemeye- ceği anımsatıldı. Raporda, bu durum, anayasanm 138. maddesindeki "Gö- rülmekte olan bir dava hakkmda Yasama Meclisi'nde yargı yetkisi- nin kullanılması ile ilgili soru soru- lamaz, görüşme yapüamaz veya herhangi bir beyanda bulunamaz" hükmü anımsatılarak anlatıldı. Raporun öneriler bölümünde, Trab- zon ve Istanbul emniyeti ile jandarma arasında koordinasyon eksikliği tespi- ti yapılırken bunun giderilmesi için önlem alınnıası istendi. Raporda, Trabzon ve Istanbul emniyeti arasın- da yazışmalardaki "kod" sistematiği- nin gözden geçirilmesi önerildi. 16 YIL SÜREN KAN DAVASI SONA ERDİ Muş'un Korkut ilçesinde iki aile arasında 16 yıldır devam eden kan davası, ailelerin Bit- lis'in Güroymak ilçesinde bir araya geldiği barış toplantısında sonlandırıldı. Korkut il- çesine bağlı Taşhca köyünde yaşayan Özde- mir ile Kaval köyünde yaşayan Uçkun aile- leri arasında 1992 yüında yaşanan anlaş- mazlık şonrası çıkan olayda Uçkun ailesin- den 3, Özdemir ailesinden 1 kişi öldü. Daha sonra aileler arasında kan davası başladı. 16 yıl süren kan davası, Muş Genel Meclis Üye- si Ferit Yalçın ile vatandaşlar Fedli Koca- man ve Halit Tanrıvermiş'in girişimiyle so- na erdi. Kan davasının sona ernıesinde arabuluculuk yapan Halit Tanrıvermiş, kan davasına karşı olduklarını belirterek, "İnsa- nımızın doğduğu topraklarda huzur içinde yaşaması tek arzumuz. Bizleri kırmayan ai- le fertlerine teşekkür ediyorum" dedi. Güney'e kırmızı bülten istemi AvukatErgül, Ergenekon soruşturması kapsamında şüpheli konumunda olan Tuncay Güney'in ifadesi alındıktan sonra iddianameninyeniden düzenlenmesi gerektiğini belirtti Istanbul Haber Servisi - Erge- nekon örgütüne üye olduğu gerek- çesiyle tutuklanan gazeteci Vedat Yenerer'in avukatı Vural Ergül, Tuncay Güney hakkmda kırmızı bültenle arama karan çıkanhııasını, Güney'in ifadesi ahnmadan hazır- lanan iddianamenin reddedilmesi- ni istedi. Eski Istanbul Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürü Adil Serdar Saçan, basın yaym or- ganlannda kendisi ile ilgili çıkan ha- berlerin araştırılması için Fatih Cumhuriyet Başsavcılığı'na kendisi hakkında suç duyurusunda bulundu. Avukat Ergül, dün Beşiktaş'taki Istanbul Adliyesi'ne gelerek Istan- bul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ne di- lekçe verdi. Soruşturma kapsamın- da şüpheli konumunda olan Gü- ney'in ifadesi alındıktan sonra id- dianamenin yeniden düzenlenmesi gerektiğini belirten Ergül, Güney'in Kanada'nın Toronto kentinde ya- şadığını, Jacobs House Jevvish Com- munity Centre adındaki sinagogda haham olarak çahştığını kaydetti. '13 aydır sorgulanmadı' Güney'in htrp://www.institute- us.com adresli internet sitesinin yöneticisi olduğunu belirten Ergül, 'Ergenekon Terör Örgütü'nün kunıluş metinlerini kendisinin yaz- dığını söyleyen şahsın somşturma- nın esasına ilişkin 13 aydır sorgu- lanmamasının hukuksuzluk oldu- ğunu vurguladı. Güney hakkmda kırmızı bülten ile Interpol'den ara- ma karan çıkanlmasuu istedikleri- ni söyleyen Ergül, "Adı geçen şah- sın ifadesi, müvekkillerime atılı suçun ortaya çıkarılmasına etki edeceği mutlak sayılan delil ol- ması bakımından önemlidir. Bu ifade ahnmadan hazırlanan id- dianame CMK'ye göre eksik ha- zırlanmış demektir" dedi. 'Saçan, kendisi hakkında suç duyurusunda bulundu' Eski tstanbul Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürü Adil Ser- dar Saçan, Ergenekon soruşturması kapsamında kendisi hakkmda basm yaym organlannda da çıkan haber- lerle ilgili araştırma yapılması için ISTANBUL BAROSU'NUN YÖNETMELİĞtN İPTALÎ BAŞVURUSU Daniştayhn dinleme karan ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Danıştay ldari Dava Daireleri Kurulu, elektronik dinleme vc izlemeye ilişkin yönetmelik konusunda idare- nin yetki sınırlannın belirlenmesini istedi. Kurul gerekçesindc, soruşturma kapsamında "Başka suretle delil elde edilmesi imkânının bulunma- ması hali"nin hâkim tarafından belirlenmesi ge- rektiği, bunun idare tarafından tanımlanarak yet- ki sınınnm aşıldığı vurgulandı. Istanbul Barosu, 14 Ocak 2007'de Resmi Ga- zete'de yayımlanan "Ceza Muhakemesi Kanu- nu'nda Öngörülen Telekomünikasyon Yoluy- la Yapılan Iletişimin Denetlenmesi, Gizli So- ruşturmacı ve Teknik Araçlarla Izleme Ted- birlerinin Uygulanmasına İlişkin Yönetmelik'Mn bazı hükümlerinin yürütmesinin durdunalmasını isteyerek Danıştay'a dava açmış- tı. Danıştay ldari Dava Daireleri Kurulu, Danış- tay 10. Dairesi'nin konuya ilişkin 'kısnıen ka- bul kısnıen ret" yönündeki kararını kaldırdı. Kunıl gerekçesinde, yönetmeliğin dava konusu edilen bölümünde, "bir suç dolayısıyla yapılan soruşturma ve kovuşturmada, suç işlendiğine ilişkin kuvvetli şüphe sebeplerinin varlığı ve başka bir yolla delil elde edilmesi olanağının bulunmaması durumunda şüpheli veya sanı- ğın telekomünikasyon yoluyla iletişiminin de- netlenebileceği"nin belirtildiği anımsatıldı. Bu kuralın ilk bakışta Ceza Muhakemesi Yasasf nda (CMY) hâkimin, gecikmesinde sakınca bulunan durumlarda ise cumhuriyet savcısının ıletişimin denetlenmesi karan verebilmesi için aradığı ko- şullann tekrarı niteliğinde olduğu belirtilen ge- rekçede şu ifadelere yer verildi: "...yönetmeliğin, dava konusu edilmemekle birlikte, sözü edilen bölümünde, anlam ve kapsamının hâkim tarafından belirleneceği açıklanan 'başka suretle delil elde edilmesi im- kânının bulunmaması hali' davalı idare tarafın- dan tanımlanmış; böylece davalı idarenin dü- zenleme yetkisinin sınırı aşümıştır." Kurul, yönetmelik kurallannın hukuka uygun- luğunun denetiminin yapılabilmesi için öncelikle idarenin düzenleme yetki sınınnm belirlenmesi- ni, yürütmeyi durdurma isteminin bundan sonra karara bağlanmasmı istedi. Fatih Cumlıuriyet Başsavcılığı'na kendisi hakkında suç duyurusunda bulundu. Fatih Adliyesi önünde açıklama yapan Saçan, Ergenekon opcrasyonu kapsamında hakkında haber çıkmasının, bir dönem yapnğı operasyonlarla bağlanhlı olduğunu, bu opcrasyonlann da çok iyi bilin- diğini söyledi. Emekli Tuğgeneral Veli Kü- çük'ün evinde bulunduğu ileri sü- rülen belgelerle ilgili araştırma yapılmasını istediğini belirten Saçan, "Bana rüşvet belgeleriy- le şantaj yapıldığı, bu nedenle so- ruşturmayı kapattığıma dair id- dialarla ilgili olarak belgeleri de cumhuriyet savcılığına ver- dim. Hakkımda soruşturma açıl- masını talep ettim. Her Türk va- tandaşının da yapması gereken budur" diyc konuştu. Bundan sonra basında kendi- siyle ilgili yer alan haber Ve iddialar ile ilgili cumhuriyet savcılığına başvurarak soruştunna açılmasını isteyeceğini söyleyen Saçan, Er- genekon operasyonunda "1 Nu- mara" olarak adlandınlan kişiyi ta- nıdığı yönündeki iddialann doğru olmadığını ifade etti. Saçan, Gü- ney'in evinde bulunduğu iddia edilen 6 çuval belge ile ilgili ola- rak da, "Ben bu konularla ilgili soruşturma talep ettim. Sonu- cunu hep birlikte görürüz" dedi. Yalçın Tanfer serbest Istanbul Cumhuriyet Başsavcı- lığı'nca yürütülen Ergenekon so- ruşturması kapsamında, Kütah- ya'da gözaltına alınan Yalçın Tan- fer, Istanbul'a getirildi. Istanbul Terörle Mücadele Şubesi'nde ifa- desi alınan Tanfer'in, emekli Tuğ- general Veli Küçük adına, Gü- neydoğu Aııadolu'da aşiretler ara- sı banş görüşmeleri yaptığı iddia edildi. Eski DYP Milletvekili Se- dat Bucak'ın şoförüne sahte jan- darma istihbaratçısı kimliği verdiği öne sürülen Tanfer, sorgusunun ar- dından serbest bırakıldı. GUNDEM MUSTAFA BALBAY • Baştarafı 1. Sayfada AKP, 22 Temmuz'da 3 Kasım'dan daha yük- sek oranda oy aldı ama Türkiye'yi kunaklama gücüne baktığımızda büyük erozyona uğra- dığını görüyoruz. Erozyon devam ediyor. Hükümete toplumsal desteğin ölçüsü, ya- pılan araştırmaya göre değişiyor ama bizim gözlemimiz şu: Beklentiye, umuda dayalı destek, korkuya, endişeye dayalı desteğe dönüşmiiş durum- da! Böylesi destekler çok tehlikelidir, bir anda ters dönebilir... AKP'nin birinci iktidar dönemiyle ikinci ik- tidar dönemi arasındaki farkı aktarmak için şu- nu paylaşmak yeterli: Kapatma davasına ilişkin iddianamenin ana ağırlığını 22 Temmuz sonrası yaptıkları oluşturuyor! Dışarıda da yorumların ucu açılmaya baş- ladı. Kayıtsız şartsız AKP'den yana tavır ko- yan kimi küresel yapıların yanında, Erdoğan'a "tiran gibi" benzetmesi yapanların da olduğunu görüyoruz. Gerçi AKP, "Tiran değil, kan" dedi ve ara- buluculuğa soyundu, ama bu tür girişimlerin de şakası yoktur. Bir bakmışsınız, arabulucu arada kalmış, iki tarafa da yaranamamış! • • • Siyasal zemin olarak hâlâ nereye oturaca- ğına karar veremeyen, bu nedenle de her ke- simden aday alıp bir anlamda her yere otur- maya heveslenen AKP için şöyle bir yorum yapmak abartı olmaz: İktidar amaçlı toplama bir parti! Bu tür yapılar, iktidar gücünü yitirdiği an da- ğılma tehlikesiyle karşı karşıya kalır. AKP bu yüzden ne pahasına olursa olsun iktidarı el- den bırakmak istemiyor. öyle ki, iktidarının bi- tebileceği olasılığının düşük sesle fısıldan- masına bile katlanamıyor. Siyaset yolculuğuna çıkarken demokrasiyi, kendisini istediği yere götürecek tramvaya benzeten Erdoğan, zamanla değişti, gelişti... Artık demokrasi tramvay değil, hızlı tren! Acelesi var... O yüzden de bir an önce ik- tidarını seçeneksiz kılma yolculuğunu ta- mamlamak istiyor. Erdoğan, trenden inenin bir daha bineme- yeceğini de vurgulayarak demokrasi tarifini pe- kiştirmiş oldu. Tren hızlı gittiği için inmek de doğal olarak zor. Ancak Abdüllatif Şener gi- bi ağır bir kişi, hızlı trenden inişi başarabildi. • • • AKP'nin i-kinci iktidar döneminin birinci yı- lını şöyle maddeleyebiliriz: 1- Toplumun ortak paydaları hızla azaldı. özellikle dışarıda ikiye bölünmüş bir Türkiye gözlemi ağırlık kazandı. 2- Siyasetin insani yanı, hele hele güleryüzlü yanı tümüyle bitti. Gerilim öne çıktı. 3- Anayasa tartışmaları toplum katında ve siyasette birleştirici değil, ayrıştırıcı unsur haline geldi. Değişiklik isteyenler bilendi, kar- şı çıkanlarda endişe ve güvensizlik öne çık- tı. 4- Dış politika konularında yolun başında- ki noktanın daha da gerisine düşüldü. 5- Gündemin ön sıralarında değil ama, ekonomide garip bir sıkıyönetim havası hâkim olmaya başladı. Hemen herkes kapalı kapılar ardında durgunluktan, gidişin kötülüğünden, gelecek endişesinden söz ediyor, açık mik- rofonlar önünde ise her şey pembeleşiyor. Bu ortamda Başbakan, Hazine Müsteşarlığı kay- naklarıyla yüzde yüz zıt rakamları, ekonomi- nin iyiye gidiş göstergesi olarak sunuyor. Belki de 22 Temmuz'da oluşan TBMM'yi en iyi Toptan yorumladı: "Meclis yoruldu!" Toplum da... [email protected] AL GÖZröl SEYREYLE IŞIL ÖZGENTÜRK Ey Mutluluk Neredesin? • Baştarafı Arka. Sayfa 'da Her gün sevinecek bir şeylerimiz olurdu. Komşulanmızda sosyalist hükümetler seçim ka- zandığında sokaklara dökülür, sabahlara kadar Amerika ve kürcselleşme aleyhine sloganlar ata- rak tango yapardık. Yaşadığımız her şeyde sa- hici bir şeyler olurdu. Diyelim ki bir Afrika ülkesinde yaşasaydık... Çoğunluk açlık sınırında yaşadığı için en önemli işimiz temel içgüdümüz olan kann do- yunnak olurdu. Çocuklanmız bir zamanlar ül- kemizi talan eden zengin ülkelerden gelecek yi- yecek yardımını beklemek için sürekli gözcü- lük yaparlardı. Ailemizden mutlaka birisi AIDS hastalığmdan ölmek için sıra beklerdi ve biz onun kavruk bedenine, fırlamış gözlerine bakıp artık üzülmcyi bile unuttuğumuzu fark cdcrdik. Bu yazı böyle uzayıp gider. En iyisi gene bu muhteşem topraklara geri dönmek; cırcır bö- ceklerinin şarkıları ve henüz kokusunu yitir- memiş kekiklerin ortasında denizin serin sulan beni bekliyor. Ali bir de şu her gün yaşadığı- mız travmalar olmasa... Bayağı mutlu bir ülke olacağız. Çünkü bu ülkeden güzeli yok. i
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle