Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
26 HAZİRAN 2008 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
emek@cumhuriyet.com.tr
Saglıkcı Izln istiyor
Dev Sağlık-lş Sendikası, çalışanlarm yıllık
ücretli izin haklanmn gaspıyla ilgili bugün Ça-
pa Tıp Fakültesi 'nde bir eylem yaptı Eyleme
htanbul Tabip Odası adma Nazmi Algan, SES
adma Fevzi Işsever, Belediye-İş Sendikası işye-
ri temsilcileri ve Halkevleri Bölge Temsilcisi
Nuri Gûnay destek verdiler. Dev Sağlık-lş Ge-
nel Başkan Arzu Çerkezoğlu, hastanelerde sa-
yıları binlere varan sağhk çalışanlarınm taşe-
ronfirmalarda çalıştınldığım vurguladı. Çalı-
şanlarm taşeron da olsa yıllık izin hakları ol-
duğunun altını çizen Çerkezoğlu, yıllık izinle-
rin yasal süreleriyle kullandınlması konusunda
hastane yönetimlerinin üstüne düşeni yapması
gerekiiğini belirttl
Fatih Belediyesl'nde grev kararı
Fatih Belediyesi 'nde örgütlü DlSK'e
bağlı Genel-îş Sendikası, şubattan iti-
baren yapılan toplu iş sözleşme görüş-
melerinin sonuçlanmaması nedeniyle
belediyeye grev kararı astı. Genel-lş
Sendikası 60 güne kadar bir anlaşma
sağlanamazsa belediyede greve çıka-
cak. Saraçhane Parkı 'nda bir araya
gelen işçiler, "îşçiyiz, haklıyız, kazana-
cağız ", "Sözleşme hakkımız engellene-
mez " sloganları atarak Fatih Belediye-
si binasına kadar yürüdüler. Sendika
ile belediye arasmdaki görüşmelerinde
ücret artışı ve sosyal haklar konusunda
anlaşma sağlanamamıştı.
Özelleştirilen TEKEL sigara fabrikalannda çalışanlarm büyük bir kısmı yüksek zamma karşm kamuda kaldı
İşçi yabancıya güvenmedi
• Işsizliğin her geçen
gün arttığı ülkede, işini
kaybetmekten korkan
işçi, yüksek zam yerine iş
güvencesini seçti. Tekel
sigara fabrikalannı önceki
gün devralan BAT yüksek
zam, ikramiye ve taşınma
harcırahlanna karşın 3300 işçiden
yalnız 350'sini kendileriyle
çalışmaya ikna edebildi.
Türkiye'nin köklü kurumlanndan biri da-
ha satıldı. Sağladığı istihdam açısından
da önernli bir yere sahip Tekel'in dev-
ri önceki gün yapıldı. Birkaç ihaleden
sonra Tekel sigara fabrikalannı alan Bri-
tish Anıerican Tobacco (BAT), dünya-
nın büyük tütün pazarlan arasında yer
alan Türkiye'de, önemli bir şirketin ve
markanın sahibi oldu. Ancak küresel ola-
rak faaliyet gösteren şirket, işçileri ken-
disiyle çalışmaya ikna edemedi. Söz ko-
nusu durumu işveren temsilcisi "Tekel
çahşanlarına gayet cazip bir teklifle
gittik, özellikle Samsun ve Tokat fab-
rikalarımızdaki çalışanları çekmek
için. tstanbul fabrikasına gittik, Sam-
sun'a gelmeleri halinde birtakım ek
imkânlardan yararlanabileceklerini
söyledik. Kalmalannı istedik ama
devlctin garanti sağladığını, risk al-
nıak istemediklerini söylediler. Ben
devleti bırakıp geldim. Herhangi bir
tazminat da almadım, emekli maaşı da
almadım. Kendi örneğimi verdim"
sözleriyle anlatmasma karşın, 3300 ça-
lışandan yalnız 35O'si BAT'ı tercih
ediyor. Yeni işveren, çalışanayüzde 10
zam, altı aylık maaşlann ikramiye ola-
rak ödennıesi ve başka illere gideceklere
de brüt 15 bin YTL taşınma ile ayda
1000 YTL kira yardımı sözü vermesine
karşın, çalışanlann büyük bir bölümü ka-
muda kahyor. Hatta şirket, çalışan bul-
mak için Tekel emeklililerini çağınyor.
Bu durumla ilgili Cumhuriyet'in sorulan-
nı yanıtlayan Tek Gıda-tş Genel Eğitim
Sekreteri Mustafa Akyürek, Türki-
ye'deki özelleştirmelerde işçilerin büyük
mağduriyet yaşadığını dile getiriyor.
Tüm çabalara karşın özelleştirmelerin
önüne geçemediklerini hatırlatan Ak-
yürek, Tekel sigara fabrikalannda 3300
işçinin çalıştığını, bunlardan yalnız 350
çalışanın BAT'a geçtiği bilgisini vere-
rek "Geri kalan arkadaşlar, diğer iş-
letmelerde görev almak üzere kamu-
da kaldı. Saat ücretleri başta olmak
üzere tüm haklarıyla birlikte iste-
dikleri bölge ve yaprak tütün ve tütün
işletmelerinde çalışmaya devam ede-
cekler" dedi.
Halen diğer işletmelerle birlikte tütünde 12
bine yakın üyeleri bulunduğunu hatır-
latan Akyürek, BAT'ta çalışan işçilerin
kendi üyeleri olduğunu, zamanı geldi-
ğinde yetki için başvuracaklannı ve
orada da örgütlü olmaya devam ede-
ceklerini sözlerine ekledi.
600 BÎN KİŞIKATILACAK
EMEK DÜNYASI
OLCAY BÜYÜKTAŞ AKÇA
nirav®cumhurlyet.com.tr
Ingiltere 'de
grevleryayılıyor
Ingiltere'de grevler dalga dalga yayılırken,
bu kez 600 bin belediye işçisi greve ha-
zırlanıyor.
Bu seferki grevlerin Başbakan Gordon
Brown'ı kamu sektöründen gelen en bü-
yük grev dalgasıyla karşı karşıya bıra-
kacağına dikkat çeken îngiliz basını, üc-
retler konusunda kamu sektörüyle an-
laşamayan 600 bin işçinin bağlı bulun-
duğu Unison sendikasının karar aşa-
masında bulunduğuna işaret etti. Çalı-
şanlarm yüzde 6'lık talebine karşılık ye-
rel yönetimlerin yüzde 2.45'lik zam öne-
risinde bulunduğuna dikkat çekilirken,
grevin, çöplerin toplanmasından çeşit-
li vergilerin tahakkukuna, okulların te-
mizlenmesinden, öğrencilere verilen
yemek servisine pek çok alandaki hiz-
meti aksatacağı belirtiliyor.
TOKJVT ŞUBESf
nn 1 -1*4- Tokat TEKEL Sigara Fabrikası'nın
1 OKtlT TCt özelleştirilmesinin ardından başka yerde
görevlendirilen bir grup işçi, fabrikanın
çatısma çıkarak orurma eylemi yaptı.
Özelleştirilen Tokat TEKEL Sigara
Fabrikası'nda çalışan işçilere, tercihleri-
eylem
ne göre yeni görevlendirildikleri ku-
rumlar tebliğ edildi. Bu işçilerden bir
grup, Erbaa Yaprak Tütün lşletme Mü-
dürlüğü'nde görevlendirilmelerine iti-
raz ederek aynı fabrikada çalışan eşleriyle
birlikte sigara fabrikasının çatısma çıktı.
Kent 'ten 22
çalışan atıldı
Şeker ve çikolata sektöründe
faaliyet gösteren Kent Gıda'da 22
işçi işten atıldı.
tşten anlan Emrah Balkan, sen-
dikanın sözleşme görüşmelerinde
gelinen noktayı işçilerle değerlen-
dirmediği ve işçilerin sözleşmeden
memnun kalmaması üzerine eylem
yaptıklan için işverenin işten attı-
ğmı dile getirdi. Kendisinin eyle-
me bile katılmadığını söyleyen
Balkan, sendikanın beklentileri
yükseltmesine karşın söylediklc-
rinin yarısı kadar zam aldıklarını,
aynca sözleşmenin bitriğini sen-
dikadan değil işverenden duyduk-
lannı anlattı.
Eleştirilere yanıt veren Tek Gı-
da-lş Genel Eğitim Sekreteri Mus-
tafa Akyürek, sözleşmede yüzde
20 ile yüzde 32 arasında zam alın-
dığını, atılmalann sözleşme ile il-
gili olmadığını savundu. tşçilerin
tepki gösterdiği kömür yardımının
da protokolle eski düzene çevrile-
bileceğ belirtildi.
Uzel Traktör'de direniş sürüyor
İstanbul Haber Servisi - Uzel
Traktör Fabrikası'nda üretimin dur-
duğu, 2 bin 200 işçinin 3 aydır ma-
aş alamadığı belirlendi. tşçiler, "Üç
aydır ücret alamıyoruz, maaşla-
nını/ kadar bankalardan çekti-
ğimiz kredilerimizi de ödeyemez
hale geldik. Çok zor durumdayız.
Uzel ailesi arasında yaşanan so-
runun çözülerek fabrikamızın ye-
niden üretime geçmesini bekli-
yoruz" dediler.
Gazetemizi ziyaret eden bir grup
Uzel Traktör Fabrikası işçisi, mağ-
duriyetlerini anlatarak, işyerinde ör-
gütlü sendika Türk Metal-tş'in de so-
runun çözümü için gerektiği kadar
aktif davranmadığını söyledi. Uzel
ailesi arasındaki anlaşmazlığın çö-
• Üç aydır maaşlannı alamayan işçiler, üretimi
durdurulmuş fabrikada alacaklannı bekliyor. CHP'nin Uzel
direnişini TBMM'ye taşıması bekleniyor.
zülerek fabrikanın yeniden üretime
geçmesini, 3 aylık maaşlannın öden-
mesi için ilgili kurumlann harekete
geçmesini isteyen işçiler, hüküme-
tin duyarsız kaldığını ÇHP dışında
hiçbir siyasi partinin, sivil kuruluşun
kendilerini ziyaret ederek destek
vermediğini, medyanm ilgi göster-
mediğini vurgulayan işçiler, fabri-
kanm yeniden üretime geçmesini ve
isteklerini özetle şöyle anlattılar:
"Aylardır süren direnişimize
devletin hiçbir kademesinden,
CHP hariç hiçbir siyasi partiden
destek gelmedi. Bu durum her
fırsatta işçinin, emckçinin yanın-
da olduğunu söyleyen AKP ikti-
dannın gerçek yüzünü gösterdi. 5
Nisan'dan bugüne kadar üretim
yapmayan fabrikamızda, yeniden
üretmek, ekmeğimizi çıkarmak, iş-
verenimize de ka-
zandırmak istiyo-
ruz. Üç aydır evle-
rimize ekmek pa-
rası götüremedik.
Fabrikada yatan
arkadaşlarımızın
ceplerinde evlerine
gidecek yol parası
dahi yok. Başbakan Erdoğan bu
duruma neden seyirci kahyor?
Dünyadaki sayılı traktör üreticisi,
köklü bir şirket olan Uzel, nasıl ol-
du da çahşamaz hale geldi?
Bunun sadece aile ara-f
sındaki bir anlaşmazhki
olduğuna da inan-ı
makta güçlük çekiyo- j
ruz.'
I1
'
Tuzla işçisine destek
Ölümleri gündemde tutarak iş
cinayetlerini önlemeyi
amaçlayan bir grup sanatçı,
Tuzla' daki iş kazalarmı bir
kez daha gündeme getirmek
için çarpıcı bir yöntem
bulmuş... Tüm dünyanın
gözünü diktiği Avrupa Futbol
Şampiyonası yanfınali öncesi
yukandaki çalışmayı
gerçekleştirimiş.
Kendilerini 19 Ocak Kolektifi
olarak tanımlayan fotoğraf
sanatçılarının e-posta yoluyla
ulaştırdıkları çalışma, son 23
yılda 98 cana mal olmuş
Tuzla tersanelerindeki ölümlü
iş kazalannı sarsıcı bir
biçimde hafızalara kazıyor.
Çalışmanın orijinali
www .rengahenk.org' dan
görülebilir.
Herkes bilir ki özellikle harp son-
rası dönemi ile henüz geçtiğimiz 20.
yüzyıl, tüm dünyada ve yine özel-
likle Avrupa'da "insan hak ve öz-
gürlükleri, demokrasi" çağı olmuş-
tur. ABD'de Keynesyen politikalar
ve New Deal Planı, Avrupa'da sos-
yal hukuk devleti ve sosyal de-
mokrasinin gelişmesi ile Evrensel
İnsan Hakları Bildirileri, Avrupa İn-
san Hakları Belgeleri, ILO (Ulus-
lararası Çalışma örgütü) Sözleş-
meleri, Avrupa Sosyal Şartı vb. dü-
zenlemeler atbaşı gitmiştir. Bu ge-
lişme sürecinde, bu belgeler "siyasi
ve medeni haklar" yanında "eko-
nomik ve sosyal haklar"a önem ve
yer vermeye başlamıştır.
Ve sosyal politika alanına biraz-
cık ilgi duyanlar bilirler ki ekonomik
ve sosyal haklar, çalışanlara, "insan
** •
GORUŞ Dr. NOYAN UMRUK
Özgürlükler ve Demokrasi
onuruna yaraşır yaşama düzeyi"
sağlayarak, medeni ve siyasi hak-
lara ve de demokrasiye anlam ve
içerik kazandırır, iktisaden güç-
süz tarafın korunmasını sağlar.
-Eğitim ve öğrenimden adil ola-
rak yararlanma hakkı,
-Sağhk ve sosyal güvenlik hak-
kı,
-Çalışanlarm örgütlenme ve sen-
dikalaşma hakkı,
-Çalışma hakkı,
-Ve bütün bunlardan yararlana-
rak, adil gelir bölüşümü mekaniz-
malan ve emek piyasasında örgütlü
mücadele olanağı ile insan onuru-
na yaraşır ücret edinme hakkı, bu
alandaki temel haklardır. Ve tabii
tüm bu temel haklar, bir bölüm in-
san için değil, tüm insanlık için ge-
çerlidir. Ama dünyaya demokrasi
öğretme ve götürme iddiasındaki
"çokbilmişler" ve yerli uzantıları
bu konulardan söz edildiğinde, in-
ce dudaklannda sinirli ve alaycı bir
büzülme belirerek, boş ve donuk
gözlerle bakakalırlar. Bir de kendi
çıkarianna kusursuz servis veren bir
siyasi iktidar, tüm bu evrensel
hakları, toplumun sadece yüzde 3-
5'ini ilgilendiren türban özgürlüğüne
indirgeyip, geride kalanı "sadaka
demokrasisi" (*) ne bırakınca, aynı
"çokbilmişler", bu tutumu birden bi-
re çok demokratik bulup, var güç-
leriyle desteklemeye başlarlar. Ne
gam; yeter ki keyifler kaçmasın. Bi-
riler/ "20-30 sene düşünür, istik-
balini parlak kılabiliriz" şeklinde
koskoca bir ulusu yörüngesinde
tutma politikası izler; ötekiler yö-
rüngede kalma görüntüsünü sür-
dürerek, sıcak para girişlerine ve
borç sarmalına dayanan iktidarla-
rını devam ettirirler ve başları dar-
da kaldığında "bihleri"nden medet
umarlar. Alan razı, veren razı. Alt-
ta kalanın canı çıksın. Insanın mi-
desi bulanıyor.
(*) Umruk, "Sadaka Demokrasi-
si", CumhuriyetG., 11.02.2007
GEÇMİŞTEN
GELECEGE
ORHAN ERİNÇ
Rejim Tartışması...
Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarının anayasanın
değiştirilemez dediği Cumhuriyet ilkelerine karşı
uyguladığı "Iki adım atıp birini tepkiler üzerine ge-
ri alma" taktiği yaygınlaştırılarak sürdürülüyor. La-
iklik ilkesini sonraya bırakıp öteki üç ilkenin du-
rumuna bakalım.
Demokratiklik: Demokrasi ancak dinsel kural-
ları kamuda geçerli kılma girişimlerinin önünü aç-
ma girişimlerini öngördüğü ölçüde vardır. De-
mokrasinin vazgeçilmezi sayılan siyasal partile-
rin kendi iç örgütlenmeleri için bile geçerli değil-
dir.
Hukuk: Siyaseti ve siyasetçileri kapsayan da-
valarla ilgili girişimler, bu kuralın da bir yana atıl-
dığının kanıtını oluşturmaktadır.
Sosyallik: Bağışlar ve dinci örgütlere tanınan ba-
ğışıklıklar sayesinde "dincilerarası dayanışmaya"
dönüştürülmüştür.
Bir başka deyişle anılan üç ilke anayasada ya-
zılı ama, uygulamada yavaş yavaş dincileştirilmiş
durumda.
•••
Gelelim laiklik ilkesine.
AKP Genel Başkan Yardımcısı Dengir Mir
Mehmet Fırat'ın Atatürk devrimi konusundaki de-
ğerlendirmesini özetleyen "travma" sözcüğü re-
jim tartışmasına yeni bir boyut kazandırdı.
önce, Fırat'ın "halkın kıyafetini ve dilini birge-
cede değiştirmek zorunda bırakıldığı" iddiasını ir-
deleyelim.
Anayasanın 174'üncü maddesinde anılan topu
topu 8 yasa var. Bunlardan şapka giyilmesini ön-
göreni 1925 yılında, Arap harfleri yerine Türk harf-
lerinin uygulanmasını öngöreni 1928 yılında, ba-
zı kisvelerin giyilmemesini öngöreni de 1934 yı-
lında çıkarılmış.
Yani Fırat'ın "birgecesi" gerçekte dokuz yıllık
bir süreç.
Çoğunluk "dilini değiştirme" ibaresini alfabenin
değiştirilmesi olarak irdeliyor ama ben daha baş-
ka olduğunu düşünüyorum.
Ezanın Arapçadan Türkçeye çevrilmesinin di-
le getirilişi olarak algılıyorum.
Ama o da bir gecede olmamış. Diyanet Işleri
Başkanlığı'nın ezanın Türkçe okunmasına ilişkin
tebliği 18 Temmuz 1932 günü yayımlanmış.
Genelgeye uyulmamasının yaptırımı ise 3 Ha-
ziran 1941 günü getirilmiş.
Yaptırımın eklendiği madde de eski Türk Ceza
Yasası'nın 526'ncı maddesi.
"Salahiyattar (yetkili) Mercilerin Emirlerine Ita-
atsizlik" başlığını taşıyan 526'ncı maddede eza-
nın Arapçasını okuyanlara üç aydan altı aya ka-
dar hafif hapis ve bin liradan üç bin liraya kadar
hafif para cezası getirilmiş.
Demokrat Parti'nin iktidarının ilk ayında yap-
tıklarından biri de anılan maddeden Arapça ezan-
la ilgili yaptırımı 16 Haziran 1950 günü kaldırma-
sı olmuş.
Fırat, tepkiler üzerine yaptığı açıklamada ken-
disini eleştirenlerin devrim yasalarını hiç okuma-
mış olduğunu ileri sürüyor.
Bu iddia, Fırat'ın devrim yasalarını çok iyi bil-
diği anlamına da geliyor.
Yasaları bilmesine karşın yetkili bir siyasetçi ve
milletvekili olarak yasanın uygulanması için neler
yaptığı sorusu da böylece Fırat'ın yanıtlaması ge-
reken başka bir soruya dönüşüyor.
Kılık Kıyafet Yasası 8 maddeden oluşan bir ya-
sa. Şimdiye değin pek dikkat çekmeyen 3'üncü
maddesinde ise şöyle deniliyor. "Türkiye'de bu-
lunan Türklerin ve yabancıların, yabancı memle-
ketlerin siyaset, askerlik ve milis (yardımcı güvenlik
gücü) teşekkülleri ile münasebetli (ilintili) kıyafet ve
alametlerini ve levazımını (gereçlerini) taşımalanya-
saktır."
Sokaklar ve alanlar bu yasağın da göz ardı edil-
diğini kanıtlıyor ama kimse ses çıkarmıyor.
•••
Bir uyarı da, kendilerini Atatürkçü, Kemalist ve
Kuvayı Milliyeci sayanlara.
"Devrim yasalan anayasanın güvencesi altında"
deniliyor ama öyle değil.
Anayasa, devrim yasalarını ancak anayasaya ay-
kırılık iddialarına karşı koruyor. Değiştirilmelerinin
önünde hiçbir engel yok.
Yani bu yönden de uyanık olmak zorunda.
Özellikle de Yeni Türk Ceza Yasası Tasarısı 19
Eylül 2004 günü TBMM Genel Kurulu'nda görü-
şülürken Şapka Giyilmesi ve Türk Harfleri Yasa-
sı korunup Kılık Kıyafet Yasası'nın yaptınmının AKP
ve CHP arasında sağlanan mutabakatla Kaba-
hatler Yasası'na aktarıldığını da unutmayarak...
oerinc@cumhuriyet.com.tr
2'SÎ AĞIR 7 KlŞt YARALANDI
Taşeron şirket
temidikçilerle kavgalı
Siirt'te, belediyenin temizlik ihalesini alan firma
yetkilileriyle işçiler arasında kavga çıktı. Olayda 2'si
ağır 7 kişi yaralandı.
Siirt Belediyesi'nin temizlik ihalesini alan Han Te-
mizlik şirketinde çalışan 300 işçi, dün eylem baş-
lattı. İşçilerin toplanarak şirket yöneticilerine sal-
dırması sonucu şirket sahibi ve bir işçi ağır yaralandı.
Han Temizlik şirketinin, 70 işçiyi işten çıkaııp baş-
ka bölgelerden işçi alacağı yönündeki iddia üzeri-
ne 300 işçi toplanarak şirketin irtibat bürosuna git-
ti. İşçi ve şirket yöneticileri arasında çıkan tartışma
kısa sürede büyüdü. Çıkan kavgada 5 kişi hafif şe-
kilde yaralanırken şirket salıibi Tarık Goncu ve iş-
çi Mehmet Kâzım Güneş hastaneye kaldınldı. tş-
çiler daha sonra belediye binasına doğru yürüyüşe
geçti.
Emniyct ekipleriniıı belediye binasının önünde gü-
venlik önlemleri almasıyla işçilerin dağılması sağ-
landı. Belediye binasına almmalanna izin verilmeyen
işçiler bu kez Siirt Devlet Hastanesi Acil Servisi'ni
bastı. Ağır yaralanan temizlik şirketi sahibi Tarık
Goncu, devlet hastanesinden özel bir oto ile polis
nezaretinde başka bir hastaneye sevk edildi.