28 Nisan 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
26 HAZİRAN 2008 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA [email protected] Saglıkcı Izln istiyor Dev Sağlık-lş Sendikası, çalışanlarm yıllık ücretli izin haklanmn gaspıyla ilgili bugün Ça- pa Tıp Fakültesi 'nde bir eylem yaptı Eyleme htanbul Tabip Odası adma Nazmi Algan, SES adma Fevzi Işsever, Belediye-İş Sendikası işye- ri temsilcileri ve Halkevleri Bölge Temsilcisi Nuri Gûnay destek verdiler. Dev Sağlık-lş Ge- nel Başkan Arzu Çerkezoğlu, hastanelerde sa- yıları binlere varan sağhk çalışanlarınm taşe- ronfirmalarda çalıştınldığım vurguladı. Çalı- şanlarm taşeron da olsa yıllık izin hakları ol- duğunun altını çizen Çerkezoğlu, yıllık izinle- rin yasal süreleriyle kullandınlması konusunda hastane yönetimlerinin üstüne düşeni yapması gerekiiğini belirttl Fatih Belediyesl'nde grev kararı Fatih Belediyesi 'nde örgütlü DlSK'e bağlı Genel-îş Sendikası, şubattan iti- baren yapılan toplu iş sözleşme görüş- melerinin sonuçlanmaması nedeniyle belediyeye grev kararı astı. Genel-lş Sendikası 60 güne kadar bir anlaşma sağlanamazsa belediyede greve çıka- cak. Saraçhane Parkı 'nda bir araya gelen işçiler, "îşçiyiz, haklıyız, kazana- cağız ", "Sözleşme hakkımız engellene- mez " sloganları atarak Fatih Belediye- si binasına kadar yürüdüler. Sendika ile belediye arasmdaki görüşmelerinde ücret artışı ve sosyal haklar konusunda anlaşma sağlanamamıştı. Özelleştirilen TEKEL sigara fabrikalannda çalışanlarm büyük bir kısmı yüksek zamma karşm kamuda kaldı İşçi yabancıya güvenmedi • Işsizliğin her geçen gün arttığı ülkede, işini kaybetmekten korkan işçi, yüksek zam yerine iş güvencesini seçti. Tekel sigara fabrikalannı önceki gün devralan BAT yüksek zam, ikramiye ve taşınma harcırahlanna karşın 3300 işçiden yalnız 350'sini kendileriyle çalışmaya ikna edebildi. Türkiye'nin köklü kurumlanndan biri da- ha satıldı. Sağladığı istihdam açısından da önernli bir yere sahip Tekel'in dev- ri önceki gün yapıldı. Birkaç ihaleden sonra Tekel sigara fabrikalannı alan Bri- tish Anıerican Tobacco (BAT), dünya- nın büyük tütün pazarlan arasında yer alan Türkiye'de, önemli bir şirketin ve markanın sahibi oldu. Ancak küresel ola- rak faaliyet gösteren şirket, işçileri ken- disiyle çalışmaya ikna edemedi. Söz ko- nusu durumu işveren temsilcisi "Tekel çahşanlarına gayet cazip bir teklifle gittik, özellikle Samsun ve Tokat fab- rikalarımızdaki çalışanları çekmek için. tstanbul fabrikasına gittik, Sam- sun'a gelmeleri halinde birtakım ek imkânlardan yararlanabileceklerini söyledik. Kalmalannı istedik ama devlctin garanti sağladığını, risk al- nıak istemediklerini söylediler. Ben devleti bırakıp geldim. Herhangi bir tazminat da almadım, emekli maaşı da almadım. Kendi örneğimi verdim" sözleriyle anlatmasma karşın, 3300 ça- lışandan yalnız 35O'si BAT'ı tercih ediyor. Yeni işveren, çalışanayüzde 10 zam, altı aylık maaşlann ikramiye ola- rak ödennıesi ve başka illere gideceklere de brüt 15 bin YTL taşınma ile ayda 1000 YTL kira yardımı sözü vermesine karşın, çalışanlann büyük bir bölümü ka- muda kahyor. Hatta şirket, çalışan bul- mak için Tekel emeklililerini çağınyor. Bu durumla ilgili Cumhuriyet'in sorulan- nı yanıtlayan Tek Gıda-tş Genel Eğitim Sekreteri Mustafa Akyürek, Türki- ye'deki özelleştirmelerde işçilerin büyük mağduriyet yaşadığını dile getiriyor. Tüm çabalara karşın özelleştirmelerin önüne geçemediklerini hatırlatan Ak- yürek, Tekel sigara fabrikalannda 3300 işçinin çalıştığını, bunlardan yalnız 350 çalışanın BAT'a geçtiği bilgisini vere- rek "Geri kalan arkadaşlar, diğer iş- letmelerde görev almak üzere kamu- da kaldı. Saat ücretleri başta olmak üzere tüm haklarıyla birlikte iste- dikleri bölge ve yaprak tütün ve tütün işletmelerinde çalışmaya devam ede- cekler" dedi. Halen diğer işletmelerle birlikte tütünde 12 bine yakın üyeleri bulunduğunu hatır- latan Akyürek, BAT'ta çalışan işçilerin kendi üyeleri olduğunu, zamanı geldi- ğinde yetki için başvuracaklannı ve orada da örgütlü olmaya devam ede- ceklerini sözlerine ekledi. 600 BÎN KİŞIKATILACAK EMEK DÜNYASI OLCAY BÜYÜKTAŞ AKÇA nirav®cumhurlyet.com.tr Ingiltere 'de grevleryayılıyor Ingiltere'de grevler dalga dalga yayılırken, bu kez 600 bin belediye işçisi greve ha- zırlanıyor. Bu seferki grevlerin Başbakan Gordon Brown'ı kamu sektöründen gelen en bü- yük grev dalgasıyla karşı karşıya bıra- kacağına dikkat çeken îngiliz basını, üc- retler konusunda kamu sektörüyle an- laşamayan 600 bin işçinin bağlı bulun- duğu Unison sendikasının karar aşa- masında bulunduğuna işaret etti. Çalı- şanlarm yüzde 6'lık talebine karşılık ye- rel yönetimlerin yüzde 2.45'lik zam öne- risinde bulunduğuna dikkat çekilirken, grevin, çöplerin toplanmasından çeşit- li vergilerin tahakkukuna, okulların te- mizlenmesinden, öğrencilere verilen yemek servisine pek çok alandaki hiz- meti aksatacağı belirtiliyor. TOKJVT ŞUBESf nn 1 -1*4- Tokat TEKEL Sigara Fabrikası'nın 1 OKtlT TCt özelleştirilmesinin ardından başka yerde görevlendirilen bir grup işçi, fabrikanın çatısma çıkarak orurma eylemi yaptı. Özelleştirilen Tokat TEKEL Sigara Fabrikası'nda çalışan işçilere, tercihleri- eylem ne göre yeni görevlendirildikleri ku- rumlar tebliğ edildi. Bu işçilerden bir grup, Erbaa Yaprak Tütün lşletme Mü- dürlüğü'nde görevlendirilmelerine iti- raz ederek aynı fabrikada çalışan eşleriyle birlikte sigara fabrikasının çatısma çıktı. Kent 'ten 22 çalışan atıldı Şeker ve çikolata sektöründe faaliyet gösteren Kent Gıda'da 22 işçi işten atıldı. tşten anlan Emrah Balkan, sen- dikanın sözleşme görüşmelerinde gelinen noktayı işçilerle değerlen- dirmediği ve işçilerin sözleşmeden memnun kalmaması üzerine eylem yaptıklan için işverenin işten attı- ğmı dile getirdi. Kendisinin eyle- me bile katılmadığını söyleyen Balkan, sendikanın beklentileri yükseltmesine karşın söylediklc- rinin yarısı kadar zam aldıklarını, aynca sözleşmenin bitriğini sen- dikadan değil işverenden duyduk- lannı anlattı. Eleştirilere yanıt veren Tek Gı- da-lş Genel Eğitim Sekreteri Mus- tafa Akyürek, sözleşmede yüzde 20 ile yüzde 32 arasında zam alın- dığını, atılmalann sözleşme ile il- gili olmadığını savundu. tşçilerin tepki gösterdiği kömür yardımının da protokolle eski düzene çevrile- bileceğ belirtildi. Uzel Traktör'de direniş sürüyor İstanbul Haber Servisi - Uzel Traktör Fabrikası'nda üretimin dur- duğu, 2 bin 200 işçinin 3 aydır ma- aş alamadığı belirlendi. tşçiler, "Üç aydır ücret alamıyoruz, maaşla- nını/ kadar bankalardan çekti- ğimiz kredilerimizi de ödeyemez hale geldik. Çok zor durumdayız. Uzel ailesi arasında yaşanan so- runun çözülerek fabrikamızın ye- niden üretime geçmesini bekli- yoruz" dediler. Gazetemizi ziyaret eden bir grup Uzel Traktör Fabrikası işçisi, mağ- duriyetlerini anlatarak, işyerinde ör- gütlü sendika Türk Metal-tş'in de so- runun çözümü için gerektiği kadar aktif davranmadığını söyledi. Uzel ailesi arasındaki anlaşmazlığın çö- • Üç aydır maaşlannı alamayan işçiler, üretimi durdurulmuş fabrikada alacaklannı bekliyor. CHP'nin Uzel direnişini TBMM'ye taşıması bekleniyor. zülerek fabrikanın yeniden üretime geçmesini, 3 aylık maaşlannın öden- mesi için ilgili kurumlann harekete geçmesini isteyen işçiler, hüküme- tin duyarsız kaldığını ÇHP dışında hiçbir siyasi partinin, sivil kuruluşun kendilerini ziyaret ederek destek vermediğini, medyanm ilgi göster- mediğini vurgulayan işçiler, fabri- kanm yeniden üretime geçmesini ve isteklerini özetle şöyle anlattılar: "Aylardır süren direnişimize devletin hiçbir kademesinden, CHP hariç hiçbir siyasi partiden destek gelmedi. Bu durum her fırsatta işçinin, emckçinin yanın- da olduğunu söyleyen AKP ikti- dannın gerçek yüzünü gösterdi. 5 Nisan'dan bugüne kadar üretim yapmayan fabrikamızda, yeniden üretmek, ekmeğimizi çıkarmak, iş- verenimize de ka- zandırmak istiyo- ruz. Üç aydır evle- rimize ekmek pa- rası götüremedik. Fabrikada yatan arkadaşlarımızın ceplerinde evlerine gidecek yol parası dahi yok. Başbakan Erdoğan bu duruma neden seyirci kahyor? Dünyadaki sayılı traktör üreticisi, köklü bir şirket olan Uzel, nasıl ol- du da çahşamaz hale geldi? Bunun sadece aile ara-f sındaki bir anlaşmazhki olduğuna da inan-ı makta güçlük çekiyo- j ruz.' I1 ' Tuzla işçisine destek Ölümleri gündemde tutarak iş cinayetlerini önlemeyi amaçlayan bir grup sanatçı, Tuzla' daki iş kazalarmı bir kez daha gündeme getirmek için çarpıcı bir yöntem bulmuş... Tüm dünyanın gözünü diktiği Avrupa Futbol Şampiyonası yanfınali öncesi yukandaki çalışmayı gerçekleştirimiş. Kendilerini 19 Ocak Kolektifi olarak tanımlayan fotoğraf sanatçılarının e-posta yoluyla ulaştırdıkları çalışma, son 23 yılda 98 cana mal olmuş Tuzla tersanelerindeki ölümlü iş kazalannı sarsıcı bir biçimde hafızalara kazıyor. Çalışmanın orijinali www .rengahenk.org' dan görülebilir. Herkes bilir ki özellikle harp son- rası dönemi ile henüz geçtiğimiz 20. yüzyıl, tüm dünyada ve yine özel- likle Avrupa'da "insan hak ve öz- gürlükleri, demokrasi" çağı olmuş- tur. ABD'de Keynesyen politikalar ve New Deal Planı, Avrupa'da sos- yal hukuk devleti ve sosyal de- mokrasinin gelişmesi ile Evrensel İnsan Hakları Bildirileri, Avrupa İn- san Hakları Belgeleri, ILO (Ulus- lararası Çalışma örgütü) Sözleş- meleri, Avrupa Sosyal Şartı vb. dü- zenlemeler atbaşı gitmiştir. Bu ge- lişme sürecinde, bu belgeler "siyasi ve medeni haklar" yanında "eko- nomik ve sosyal haklar"a önem ve yer vermeye başlamıştır. Ve sosyal politika alanına biraz- cık ilgi duyanlar bilirler ki ekonomik ve sosyal haklar, çalışanlara, "insan ** • GORUŞ Dr. NOYAN UMRUK Özgürlükler ve Demokrasi onuruna yaraşır yaşama düzeyi" sağlayarak, medeni ve siyasi hak- lara ve de demokrasiye anlam ve içerik kazandırır, iktisaden güç- süz tarafın korunmasını sağlar. -Eğitim ve öğrenimden adil ola- rak yararlanma hakkı, -Sağhk ve sosyal güvenlik hak- kı, -Çalışanlarm örgütlenme ve sen- dikalaşma hakkı, -Çalışma hakkı, -Ve bütün bunlardan yararlana- rak, adil gelir bölüşümü mekaniz- malan ve emek piyasasında örgütlü mücadele olanağı ile insan onuru- na yaraşır ücret edinme hakkı, bu alandaki temel haklardır. Ve tabii tüm bu temel haklar, bir bölüm in- san için değil, tüm insanlık için ge- çerlidir. Ama dünyaya demokrasi öğretme ve götürme iddiasındaki "çokbilmişler" ve yerli uzantıları bu konulardan söz edildiğinde, in- ce dudaklannda sinirli ve alaycı bir büzülme belirerek, boş ve donuk gözlerle bakakalırlar. Bir de kendi çıkarianna kusursuz servis veren bir siyasi iktidar, tüm bu evrensel hakları, toplumun sadece yüzde 3- 5'ini ilgilendiren türban özgürlüğüne indirgeyip, geride kalanı "sadaka demokrasisi" (*) ne bırakınca, aynı "çokbilmişler", bu tutumu birden bi- re çok demokratik bulup, var güç- leriyle desteklemeye başlarlar. Ne gam; yeter ki keyifler kaçmasın. Bi- riler/ "20-30 sene düşünür, istik- balini parlak kılabiliriz" şeklinde koskoca bir ulusu yörüngesinde tutma politikası izler; ötekiler yö- rüngede kalma görüntüsünü sür- dürerek, sıcak para girişlerine ve borç sarmalına dayanan iktidarla- rını devam ettirirler ve başları dar- da kaldığında "bihleri"nden medet umarlar. Alan razı, veren razı. Alt- ta kalanın canı çıksın. Insanın mi- desi bulanıyor. (*) Umruk, "Sadaka Demokrasi- si", CumhuriyetG., 11.02.2007 GEÇMİŞTEN GELECEGE ORHAN ERİNÇ Rejim Tartışması... Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarının anayasanın değiştirilemez dediği Cumhuriyet ilkelerine karşı uyguladığı "Iki adım atıp birini tepkiler üzerine ge- ri alma" taktiği yaygınlaştırılarak sürdürülüyor. La- iklik ilkesini sonraya bırakıp öteki üç ilkenin du- rumuna bakalım. Demokratiklik: Demokrasi ancak dinsel kural- ları kamuda geçerli kılma girişimlerinin önünü aç- ma girişimlerini öngördüğü ölçüde vardır. De- mokrasinin vazgeçilmezi sayılan siyasal partile- rin kendi iç örgütlenmeleri için bile geçerli değil- dir. Hukuk: Siyaseti ve siyasetçileri kapsayan da- valarla ilgili girişimler, bu kuralın da bir yana atıl- dığının kanıtını oluşturmaktadır. Sosyallik: Bağışlar ve dinci örgütlere tanınan ba- ğışıklıklar sayesinde "dincilerarası dayanışmaya" dönüştürülmüştür. Bir başka deyişle anılan üç ilke anayasada ya- zılı ama, uygulamada yavaş yavaş dincileştirilmiş durumda. ••• Gelelim laiklik ilkesine. AKP Genel Başkan Yardımcısı Dengir Mir Mehmet Fırat'ın Atatürk devrimi konusundaki de- ğerlendirmesini özetleyen "travma" sözcüğü re- jim tartışmasına yeni bir boyut kazandırdı. önce, Fırat'ın "halkın kıyafetini ve dilini birge- cede değiştirmek zorunda bırakıldığı" iddiasını ir- deleyelim. Anayasanın 174'üncü maddesinde anılan topu topu 8 yasa var. Bunlardan şapka giyilmesini ön- göreni 1925 yılında, Arap harfleri yerine Türk harf- lerinin uygulanmasını öngöreni 1928 yılında, ba- zı kisvelerin giyilmemesini öngöreni de 1934 yı- lında çıkarılmış. Yani Fırat'ın "birgecesi" gerçekte dokuz yıllık bir süreç. Çoğunluk "dilini değiştirme" ibaresini alfabenin değiştirilmesi olarak irdeliyor ama ben daha baş- ka olduğunu düşünüyorum. Ezanın Arapçadan Türkçeye çevrilmesinin di- le getirilişi olarak algılıyorum. Ama o da bir gecede olmamış. Diyanet Işleri Başkanlığı'nın ezanın Türkçe okunmasına ilişkin tebliği 18 Temmuz 1932 günü yayımlanmış. Genelgeye uyulmamasının yaptırımı ise 3 Ha- ziran 1941 günü getirilmiş. Yaptırımın eklendiği madde de eski Türk Ceza Yasası'nın 526'ncı maddesi. "Salahiyattar (yetkili) Mercilerin Emirlerine Ita- atsizlik" başlığını taşıyan 526'ncı maddede eza- nın Arapçasını okuyanlara üç aydan altı aya ka- dar hafif hapis ve bin liradan üç bin liraya kadar hafif para cezası getirilmiş. Demokrat Parti'nin iktidarının ilk ayında yap- tıklarından biri de anılan maddeden Arapça ezan- la ilgili yaptırımı 16 Haziran 1950 günü kaldırma- sı olmuş. Fırat, tepkiler üzerine yaptığı açıklamada ken- disini eleştirenlerin devrim yasalarını hiç okuma- mış olduğunu ileri sürüyor. Bu iddia, Fırat'ın devrim yasalarını çok iyi bil- diği anlamına da geliyor. Yasaları bilmesine karşın yetkili bir siyasetçi ve milletvekili olarak yasanın uygulanması için neler yaptığı sorusu da böylece Fırat'ın yanıtlaması ge- reken başka bir soruya dönüşüyor. Kılık Kıyafet Yasası 8 maddeden oluşan bir ya- sa. Şimdiye değin pek dikkat çekmeyen 3'üncü maddesinde ise şöyle deniliyor. "Türkiye'de bu- lunan Türklerin ve yabancıların, yabancı memle- ketlerin siyaset, askerlik ve milis (yardımcı güvenlik gücü) teşekkülleri ile münasebetli (ilintili) kıyafet ve alametlerini ve levazımını (gereçlerini) taşımalanya- saktır." Sokaklar ve alanlar bu yasağın da göz ardı edil- diğini kanıtlıyor ama kimse ses çıkarmıyor. ••• Bir uyarı da, kendilerini Atatürkçü, Kemalist ve Kuvayı Milliyeci sayanlara. "Devrim yasalan anayasanın güvencesi altında" deniliyor ama öyle değil. Anayasa, devrim yasalarını ancak anayasaya ay- kırılık iddialarına karşı koruyor. Değiştirilmelerinin önünde hiçbir engel yok. Yani bu yönden de uyanık olmak zorunda. Özellikle de Yeni Türk Ceza Yasası Tasarısı 19 Eylül 2004 günü TBMM Genel Kurulu'nda görü- şülürken Şapka Giyilmesi ve Türk Harfleri Yasa- sı korunup Kılık Kıyafet Yasası'nın yaptınmının AKP ve CHP arasında sağlanan mutabakatla Kaba- hatler Yasası'na aktarıldığını da unutmayarak... [email protected] 2'SÎ AĞIR 7 KlŞt YARALANDI Taşeron şirket temidikçilerle kavgalı Siirt'te, belediyenin temizlik ihalesini alan firma yetkilileriyle işçiler arasında kavga çıktı. Olayda 2'si ağır 7 kişi yaralandı. Siirt Belediyesi'nin temizlik ihalesini alan Han Te- mizlik şirketinde çalışan 300 işçi, dün eylem baş- lattı. İşçilerin toplanarak şirket yöneticilerine sal- dırması sonucu şirket sahibi ve bir işçi ağır yaralandı. Han Temizlik şirketinin, 70 işçiyi işten çıkaııp baş- ka bölgelerden işçi alacağı yönündeki iddia üzeri- ne 300 işçi toplanarak şirketin irtibat bürosuna git- ti. İşçi ve şirket yöneticileri arasında çıkan tartışma kısa sürede büyüdü. Çıkan kavgada 5 kişi hafif şe- kilde yaralanırken şirket salıibi Tarık Goncu ve iş- çi Mehmet Kâzım Güneş hastaneye kaldınldı. tş- çiler daha sonra belediye binasına doğru yürüyüşe geçti. Emniyct ekipleriniıı belediye binasının önünde gü- venlik önlemleri almasıyla işçilerin dağılması sağ- landı. Belediye binasına almmalanna izin verilmeyen işçiler bu kez Siirt Devlet Hastanesi Acil Servisi'ni bastı. Ağır yaralanan temizlik şirketi sahibi Tarık Goncu, devlet hastanesinden özel bir oto ile polis nezaretinde başka bir hastaneye sevk edildi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle