02 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 5 MAYIS 2008 PAZARTESİ 4 HABERLER CHP lideri Deniz Baykal, AKP'nin 'demokrasininkurallanyla' iktidardan indirileceğini söyledi 'Geldiklerigibigiderler!'• İzmir'de bulunan CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Anayasa Mahkcmcsi'nin 'Sayısal çoğunluğum var, istediğimi yaparını' diycn iktidarlara karşı 'fren' görevi yaptığını vurguladı. HAKAN DİRİK İZMİR - ('HP (Jenel Başkanı De- niz Baykal, Anayasa Mahkemesi'nin "Sayısal çoğunluğum var, istediği- mi yaparım" dıyerı iktidarlara kar- şı "fren" görevi yaptığını belirte- rek, AKP'nin "dcmokrasinin ku- rallarıyla" iktidardan indirileceği- ni söyledi. Baykal, "Demokrasiyc güvenle bakın, hiçbir iktidar cbc- di değildir. Geldikleri gibi gider- ler" dıye konuştu. Yeni oluşan parti meclisi toplan- tısının ardından ilk gezısmi tzmır'e düzenleyen Baykal, Izmır Büyük- şelıir Belediyesı'nin yapımını gerçek- leştirdiği projelerin açılışlanna ka- tıldı. Tesislerden bazıları, AKP ta- rafından çıkanlan yasa gercği ka- patılacak olan belediyelerin sınırla- nnda yer ahyordu Yasayı Anayasa Mahkemesi'ne götürdiiklerini anını- salan Baykal, AKP'nin kapatılma davasına da atıfta bulunarak şunla- rı söyledi: "Bu yanlış, Anayasa Mahkemesi'nden dönersc, bana söyler misiniz, Anayasa Mahkeme- si bu memlekette yararlı ııııdır, değil midir? 'Sayısal çoğunluğum var, ben istediğimi yapanm' diyen iktidarlara karşı bir frcn la/ıııı değil midir? Sesi soluğu çıkma- yan Anadolu halkıadına 'durora- da' diyecek bir Anayasa Mahke- mesi'ne ihtiyaç yok mu?" AKP döneminde Türkıye'de kay- gıların yükseldığini dıle getıren Bay- kal, iktidann ülkeye tünı cumhuri- yet döneminden daha fazla borç- lardanyüklcdiğını kaydetti. AKP'nin iktıdar indirilmesi ıçın demokrasiye güvennıekgerektiğını kaydeden Bay- kal, "Hiçbir iktidar ebedi değil- dir. İktidarlar gelir ve geçer. Gel- dikleri gibi giderler. Bunları mil- let getirdi, millet götürür. Demok- rasinin güzelliği budur. Sonunda yine milletin istediği olacak. Hep beraber bunu sağlayaeağız" dedı İzmir'e sahip çıkın Baykal, lzmirlilerin kente sahıp çıkması gercktiğini belirterek "İzmir'i istiyormuş birisi. İzmir'i istiyor diye lzmir verilir mi, İzmir kiralık mı, satılık mı? Türkiye'yi işgal etmek istevenlerin gözü İzmir'de. Önce İzmir'i işgalle başlıyorlar. I lerkesiıı gözü İzmir'de, dışarıdakilerin de içeridekilerin de gözü İzmir'de" dıye konuştu Deniz Baykal parti meclisi toplantısuıuı ardından ilk ziyaretini İzmir'e yapb. STFIR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR [email protected] Elimde 1968 yılında basılmış ya- zar Ömer Faruk Toprak'ın anılan. May Yayınları'ndan çıkan "Duman ve Alev" kitabında 194O'lı yıllarda bir gün Sait Faik'le ilgili bir anısında Toprak şunları anlatır: "Sıkıntılı birsonbahargünüydü ga- liba. Sirkeci'den Ankara Caddesi'ne doğru yürüyordum. Eski Inkılap Ki- tabevi'nin köşesinde karşılaştık. Da- ha doğrusu burun buruna gelmiştik. Vitrinlerdeki kitaplara bakarak yüru- düğüm için onu görememiştim. Öf- keliydi, canı sıkkındı. 'Merhaba'ma karşılık: 'Medar-ı Ma- işet'i topladılar' dedi. 'Neden?' de- meye kalmadan: 'Eski okul arkada- şım (burada bir isim söyledi) bir jur- nal yazmış, Emniyet'te söylediler. Kitapta propaganda varmış. Gitti bi- zim paralar. Satılan kitapların para- sını topluyorum.' Yatıştırıcı sözler söyledim ama, o oralarda değil. 'Yaz- mayacağım artık. Emek veriyorsun, yazıyorsun, paranla bastırıyorsun, CHP'LİONUR ÖYMEN Sait Faik'in Toplatılan Kitabı toplatıp atıyorlar bir kenara. Yazma- yacağım.' Beraberce öbür kitabevlehnden de hesabı aldık. Döndük Yokuş Ki- tabevi'ne. Hesap kitap. Ankara Cad- desi'ndeki kitapçılarda Medar-ı Ma- işet Motoru, doksan dokuz adet sa- tılmış. Sait tekrar: 'Gitti bizim para- lar' diyor. O andaki yüzünü unuta- mam. Bu olaydan sonra galiba uzun süre sustu. Kaçtı yazı yazmaktan. Rastladıkça küllenmeye başlayan öf- kesini seyrediyordum." ••• Sait Faik'in "Medar-ı Maişet Mo- toru" olsun, diğer kitapları olsun, si- yasi içerikli sayılmaz. Insan öyküle- ri vardıronun eserlerinde. Azınlıklar, balıkçılar önemli biryertutar. Ömer Faruk'un sözünü ettiği tarih 1944 yı~ lı. Ondan bir süre önce de yine Sa- it Faik'in Şahmerdan kitabındaki "Çelme" öyküsü nedeniyle bir dava açılmıştı. Bu davalar 1952 yılına ka- dar sürer ve beraatla sonuçlanır. Ancak Sait Faik bu davalara ve toplatmalara kınlır, Burgazada'ya çe- kilir. Onun melankolik yazılarında, içe kapanık ruh halinde bu toplatma- ların, davaların ne kadar rol oynadı- ğını bilemesek de, yaraladığı bir ger- çektir. Sait Faik'i bile davalann konusu ya- pan birtarihe sahibiz. Biz bu tarihle bir türlü yüzleşmedik, yüzleşeme- dik. Neden yüzleşemedik? Bakın hâlâ jumalcilerin (muhbirlerin) şikâ- yetleri ve ihbarlarıyla davalar açılıyor, insanlanmız yargılanıyor, kitaplar top- latılıyor. Hrant Dink, Sait Faik'i ihbar eden anlayışa benzer bir anlayış ta- rafından ihbar edildi, hakkında da- valar açıldı. Nâzım Hikmet'indeYıl- maz Güney'in de muhbirleri vardı. Devlete egemen olan anlayış kök- lü bir değişikliğe uğramadığı için muhbirler de her zaman kendilerini görevli sayıyorlar. Darbe yapıp de- mokrasiyi ortadan kaldıranları mah- kemeye yollamadığımız, el üstünde tuttuğumuz için hâlâordu içinde dar- be girişimcilerinin hevesleri sona er- miyor, ihbarcılık bir türlü bitmiyor. ••• 1 Mayıs olayları sırasında polisin acımasızlığı ve şiddete yatkınlığı da gösteriyor ki, bu ülkede otoriter dev- let anlayışı ile köklü bir hesaplaşma yaşanmadı. Her ne kadar çok par- tili rejime 1946 yılında geçsek de, 1950'den bu yana 58 yıldır çok par- tili bir hayat yaşasak da bu hesap- laşmanın yaşanmadığı bir gerçek. Zaten 58 yıllık çok partili yaşamda üç askeri darbe yaşadık, birçok da yarım kalmış müdahaleyle yüz yüze geldik. Bu 58 yıllık tarih de gösteri- yor ki, ülkemizin demokratikleşme- si, muhbir sisteminden kurtulması kolay değil. Kırılgan biryapıya sahip olan, du- yarlı birsanatçı ruhu taşıyan Sait Fa- ik'i birarkadaşı ihbar etmiş. Onun ha- yatında bu ihbarın ve kitap toplatma- nın, dava açmanın yıkıcı etkiler yap- tığı kesin. Belki de onu 48 yaş gibi genç bir yaşta yitirmemizin neden- lerinden birisi buydu. Nâzım Hikmet'i 61, Yılmaz Gü- ney'i 47, Ahmet Kaya'yı 43 yaşın- da öldüren acımasızlık, onun da ha- yatında önemli bir rol oynamıştı. • • • Ömer Faruk Toprak'ın anılann için- deki Sait Faik'in kitap öyküsü, biz- zat Sait Faik'in yaşadığı acımasızlık öyküsü çok dokunaklı. Kendi bas- tırdığı ve toplatılan kitabının geriye kalan paralarını toplamak için koş- turan, kalbi kırık Sait Faik... Bu öykü hiç bitmeyecek mi?.. 'Yargıyı boy hedeflyaptılar • CHP Bursa tl Başkanlığı'nda basın toplantısı düzenleyen Öymen, AKP'nin Türkiye'yi yabancı makamlara şikâyet ettiğini söyledi. BURSA (Cumhuriyet) - CHP Genel BaşkanYar- dınıcısı Onur Öymen, "Miaalesef Türkiye'de hukukun üstünlüğüne saygı duymayan bir zih- niyet, yargıyı boy hede- fi haline getirmekten ve daha da kötüsü Türki- ye'yi yabancılara şikâ- yet etmekten çekinme- miştir" dedi. CHP Bursa ll Başkanlı- ğı'nda bir basın toplantısı düzenleyen Öymen, AKP'nin kapatma dava- sından kurtulmak için Tür- kiye'yi yabancı makamla- ra şıkâyet ettiğini söyledi Öymen şöyle konuştu: "Maalesef Türkiye'de hukukun üstünlüğüne saygı duymayan bir zih- niyet, yargıyı boy lıedefi haline getirmekten ve da- ha da kötüsü, Türkiye'yi yabancılara şikâyet et- mekten çekinnıenıiştir. Bir ülkede bazı siyasetçi- ler sıkıntıya düşebilir, mahkemede hesap ver- ııu'k zorunda kalabilir ama insanlar böyle bir durunıa maruz kaldık- larında gidip yabancılar- dan destek ve şefaat iste- mezler, medet ummaz- lar. I icevit dcfalarca hap- seatıldı. Baykal, Demirel, Erbakan ve Türkeş gözal- tına alındı. Bunlardan hiçbiri yabancılardan şe- faat istemedi, yabancıla- rın desteğiyle o durum- dan kurtulmaya çalışnıa- dılar." Türkıye-AB Kamıa Par- lamento Komısyonu Eş- başkanı Joost Lagen- dijk'ın açıklamalannı de- ğerlendiren Öymen, bu lüı makamlarda bulunan kım- senın Türkiye'nin iç poli- likası hakkında konuşama- yacağını belirterek Lagen- dijk'ın tarafsızlığını yıtır- diğini ifade etti. Öymen, sözlerini şöyle sürdûrdü: "Bunu yapan insanlar tarafsızhkiarını yitirmiş- lerdir. Gözümüzde en kü- çük bir saygınlıkları kal- mamıştır. Siz Türkiye'de bir siyasi partinin goy- goyculuğunu, destekçili- ğini yapamazsuıız. Bir si- yasi partiyi içinde bulun- duğu durunıdan kurtar- mak için onun karşısın- daki partilcri aşağılayıcı beyanda bulunamazsı- nız. Hiçbir AB belgesi de buna izin vermez. Tür- kiye'nin AB normlarına ıı v ıııasını isteyebilirsiniz ama bunun ötcsine geçe- rek Türkiye'de iç politi- kayı dilediğiniz gibi yön- lendireceğinizi zannedi- yorsanız çok yanılıyor- sunuz, çünkü ilk tepkiyi Türk halkı size verir." Öymen, l Mayıs'ta İs- tanbul'da yaşananlann ise üzücü ve ııtanç vericı oldu- ğunu söyledi Konuyu TBMM'ye ta- şıyacaklannı belirten Öy- men, "Biber gazı yasadı- şı hiçbir eyleme bulaş- mamış bir sendikanın binasında kullanılıyor. Ne cesaretle, hangi ce- saretle, kimden yctki ala- rak, kinıdir bunun so- rumlusu? İşte bunu önü- nıüzdeki hafta Meclis'e getirerek hükünıetten bunun hesabını soraea- ğız" dıye konuştu. i 500 | www.avea.com.tr | wap.avea.com.tr RRİS 2000'Lİ YILLARDA ERDAL ATABEK îlhan Selçuk ve 1 Mayıs... llhan Selçuk, hastanede bir yazı yazdı. Yazının başlığı '1 MAYIS'. Zorlu bir kalp ameliyatı geçirmişti. Beklenenden daha hızlı iyileşiyordu. Gene de tıbbın dikkatli gözetimi altındaydı. Sevenleri sabırla ve sevgi göndererek bekliyorlar. 0,1 MAYIS günü çok anlamlı bir yazı yazdı. Türkiye değişiyordu. Türkiye değişiyor. Unutmayalım, bu değişim, o ünlü gözaltınaalınışla başlamıştır. llhan Selçuk sabaha karşı saat dörtte gözaltına alınmış, Türkiye ayağa kalkmıştır. Sonraki günler unutulmadı, unutulmasın da. Salıverilme, gazete, ev, yine çalışma günleri. Hastalanma, sonrası zorlu tanı günleri, sağaltımlar. Bütün emeği geçen sağlık ekibine şükran duyuyoruz ve kutluyoruz. Ama bütün bu süreçte alınacak çok büyük dersler var. 'llhan Selçuk Bilinci'nln dersleri bunlar. Öğrenilecek, incelenecek, okutulacak dersler. 'llhan Selçuk Bilinci'. Nedir bu dersler? Birincisi, 'Yaşamın Anlamı Dersleri'. Yaşamın anlamı nedir? Neden yaşıyoruz? Bu yaşama benim katkım nedir? Bunun yanıtını veren bir 'Yaşam Bilgeliği'. Birincı ders budur. Bu dersi öğrenenler, yaşamlarına anlam katanlardır, yaşamla ve kendileriyle barışık olanlardır. Ikincisi 7rade ve Kararlılık Dersleri'. En kritik zamanlarda soğukkanlı, sarsılmayan bir irade göstermek ve kararlı olabilmek. Güçlü fırtınalarda savrulmayan bir dayanıklılığa sahip olmaktır bu. Üçüncüsü 'Nesnel Bakabilmek Dersleri'. Öğrenmesi zor derslerden. Görmek istediğini değil, olan biteni olduğu gibi görebilmektir. Zor iştir. 'Ardgörü ve öngörü Dersleri'. Geçmişi ve geleceği görebilmenin öğretisidir bu. Söylenenle değil 'o/an'la, beklenenle değil 'olacak'\a akılcı hesaplaşmanın dersidir bu. Öğrenilmesi de zor, öğretilmesi de zor dersler- dendir. Dördüncü ders, 'Anlama veBağışlama'dersidir ki, çok büyük gizilgüç ile öğrenilir. Büyük yaşam dersîerindendir. llhan Selçuk, kendini iyileştiren insanlardandır. Kendini dinleyebilir. Nerede nesi olduğunu şaşılacak derecede iyi sezebilir. Durumunu çok iyi kestirebilir. Kendisini hızla kavrayıp kendine yardım edebilen ender insanlardandır. Bu kez de kendisini iyileştirmektedir. Çünkü, işte bilmektedir ki, Türkiye değişmektedir. Bu değişim sürecinde yeni ve yaşamsal görevler vardır. Türkiye hızla yeni bir sürece doğru yol almaktadır. Bu süreçte bir an önce işlerimizin başında olmamız gerekmektedir. 'llhan Selçuk Bilinci' işte budur. Ve öğrenmemiz gereken dersler. Öğreneceğiz. Inceleyeceğiz. Anlayacağız. öğreteceğiz. Sağ olasın usta. Yaşam Ustası... [email protected] [email protected] www.erdalatabek.com CUMA GÜNÜ DE ÇALIŞACAK Meclis'teyoğun mesaili hafta ANKARA (Cumhu- riyet Bürosu) - TBMM (ienel Kurulu'nda, bu hafta yabancılara mülk satışı, TRT Yasası'nda değişiklik öngörcn yasa tasansıyla istihdam pa- keti ele alınacak. Genel kurul, gece mesaisinin yanı sıra cuma günü de çalıştınlacak. Milletvekillerini bu hafta yoğun bir mesai beklıyor. Genel kurul, yarın 15.00-19.00, çar- şamba, perşembe ve cu- ma günü 13.00-23.00 sa- atleri arasında çalışacak Bazı yatınm ve lıizmet- lerin yap-işlet-dcvret modeliyle yaptınlnıası, Anayasa Mahkeme- si'nin iptal karannın ar- dından yabancılara mülk satışmı yeniden düzen- leyen yasa tasansı, Mcc- lıs Genel Kurulu'nun gündeminde olacak. TRT Yasası'nda değı- şiklik yapılmasını içe- ren düzenleme de TBMM Genel Kuru- lu'nda görüşülecek. Ta- san, TRT'nin, bölge mü- dürlüklerınin kapatıla- rak yerine müdürlükler ve haberbürolan oluştu- rulmasıyla TRT Genel Müdürü'ne sözleşmelı personel istihdam etme yetkısıni tanıyor. İstihdam paketi de bu hafta genel kurul gün- demıne gehyor. Tasarıy- la, asıl ışverenle alt işve- ren (taşeron) arasındaki anlaşmalar yazılı olacak, alt işveren müfettişler- ce incclenebilecek 50'den fazla işçi çalıştı- ranlar yüzde 3 oranın- da, kamu kurumları ıse yüzde 4 oranında özür- iü istihdam edecek. Tasarıya göre, mesle- kı eğıtım almamış ışçı- ler de 16 yaşını doldur- mamış genç işçilerle ço- cuklar gibi ağır ve teh- likeli işlerde çalıştınla- mayacak. tşsizlik öde- neği miktannın lıesap- lanmasında, asgari üc- retın neti yerine brütü baz alınacak. Sigortalılann, malul- lük, yaşlılık ve ölüm sı- gortaları primlerindcn, işveren hissesinin 5 pu- anlık kısmına ısabet eden tutar Flazinecc karşıla- nacak. 18 yaşından bü- yük ve 29 yaşından kü- çük olanlarla yaş şartı aranmaksızın kadınlar- dan; bir yıl içinde işe alı- nanların işverence yatı- rılması gereken pnmle- ri, işsizlik sigortası fo- nundan karşılanaeak.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle