23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 4 ŞUBAT 2008 PAZARTESİ 6 HABERLER ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ ÖNERİSİ ‘Temel ilkeler çiğnenemez’ AKP ve MHP Kanadoğlu, anayasanın temel ilkeleri bulunduğu sürece, ‘Yükseköğretim kurumlarında kılık kıyafet serbesttir’ şeklindeki bir hükmün bile türbanın serbest bırakılması için yeterli olmayacağını söyledi ANKARA (ANKA) Yargıtay Onursal Cumhuriyet Başsavcısı Sabih Kanadoğlu, AKP ve MHP tarafından hazırlanan anayasa değişikliği önerisinin üniversitelerde türbanı serbest bırakamayacağını belirterek “Anayasanın temel ilkeleri bulunduğu sürece, isterseniz ‘Yükseköğretim kurumlarında kılık kıyafet serbesttir’ diye bir hüküm koyun bu da yeterli ve türbanı serbest bırakıcı bir hüküm haline gelmez” dedi. Bir televizyon programında açıklamalarda bulunan Kanadoğlu, Anayasa Mahkemesi’nin türbanla ilgili dinsel örtünmenin aynı zamanda eşitlik ilkesine de aykırı olduğu şeklinde bir karar verdiğini anımsattı. Anayasanın 10. maddesinde yapılmak istenen değişikliğin türban serbestisini zaten getirmediğini belirten Kanadoğlu 42. maddenin 6. fıkrasına eklenecek “Kanunda açıkça yazılı olmayan hiçbir sebeple kimse yükseköğrenim hakkını kullanmaktan mahrum edilemez, bu hakkın kullanımının sınırları kanunla belirlenir” hükmüne dair şu değerlendirmede bulundu: man, Atatürk ilke ve devrimleri doğrultusunda eğitimin yapılacağını düşündüğünüz zaman, eklenmek istenen fıkranın da güttükleri amaca uymayacağı açıktır. Şimdi bunu şu amaçla getirebilirler: ‘Ben 17. maddeye belirli bir ekleme yaparım. 42. maddeye dayandırarak oradaki sınırlamayla bunu belirli hale getiririm ve bununla ben türbanı sağlarım.’ Amaç budur. Bu amacı gerçekleştirmek için bunları yapmanın da bir anlamı yok. Bu olsa da olmasa da siz 17. maddeye bu fıkrayı eklerdiniz. Eklerdiniz de ne olurdu? Gider Anayasa Mahkemesi’nde iptal edilirdi. Bunu getirdiniz koydunuz 6. fıkra olarak. Bu anayasanın temel ilkeleri bulunduğu sürece, isterseniz bu fıkraya ‘Yükseköğretim kurumlarında kılık kıyafet serbesttir’ diye bir hüküm koyun, bu da yeterli ve türbanı serbest bırakıcı bir hüküm haline gelmez.” ‘fire’ye karşı önlem alıyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) AKP ve MHP’nin üniversitelerde türban yasağının kaldırılmasına ilişkin anayasa değişikliği önerisi, TBMM Genel Kurulu’nda bu hafta görüşülecek. AKP ve MHP, partilerinde fire olmaması için milletvekillerini markaja alırken, CHP sıkı muhalefete hazırlanıyor. CHP, anayasa değişikliği Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından onaylanır onaylanmaz Anayasa Mahkemesi’ne gidecek. TBMM Genel Kurulu’nda, önerinin ilk tur görüşmeleri çarşamba günü, ikinci tur görüşmeleri de 9 Şubat Cumartesi günü yapılacak. Anayasa değişikliği önerisinin oylamalarının gizli olması nedeniyle AKP ve MHP’de fire alarmı verildi. AKP ve MHP yönetimleri, milletvekillerini tek tek uyararak oylamalar sırasında TBMM’de olmalarını istedi. AKP, ikinci turun 9 Şubat Cumartesi günü yapılacak olması nedeniyle milletvekillerinin cuma günü şehir dışına çıkmalarını engellemek amacıyla TBMM Genel Kurulu’nu çalıştırmayı planlıyor. Ancak iki partinin tüm uyarılarına karşın az da olsa fire bekleniyor. MHP’den Mithat Melen, geçen hafta anayasa oylamalarına katılmayacağını açıklamıştı. Gül’e referadum tepkisi Sabih Kanadoğlu, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün türbanla ilgili düzenlemenin referanduma götürülebileceği açıklamalarını da Cumhurbaşkanının tarafsızlık ilkesiyle bağdaşmadığını ileri sürdü. Kanadoğlu şöyle konuştu: “Siz ‘Cumhurbaşkanı olarak böyle bir konu önüme geldiğinde ben bunu referanduma götürürüm’ dediğiniz anda, bu tarafsızlık ilkesini bir tarafa bırakmış olursunuz. Temel hak ve özgürlükler referanduma götürülmez. Götürülemeyecek bir şeyi ‘ben götürürüm’ dediğiniz anda gerçek hukuk bilinci ve etiği olan herkes buna karşı çıkar böyle bir şey olmaz.” ‘Diğer maddeler önem kazanıyor’ “Bunu ekledikleri zaman 42. maddenin diğer fıkralarının da önem kazandığını görürüz. Gözden kaçırılan iki fıkra var. Bu fıkralardan bir tanesi ‘Eğitim ve öğretim Atatürk ilkeleri ve inkılapları doğrultusunda çağdaş bilim ve eğitim esaslarına göre devletin gözetim ve denetimi altında yapılır’ hükmünü düzenleyen 3. fıkra. 4. fıkra da ‘Eğitim ve öğretim hürriyeti anayasaya sadakat borcunu ortadan kaldırmaz’ diyor. ‘Anayasaya sadakat’ borcu dediğiniz zaman, anayasanın temel ilkelerini düşündüğünüz za Sabih Kanadoğlu GÖRÜŞMELER İZLENECEK Bağlanış şekli, tarikat ve cemaatlerin siyasi yaklaşımına göre değişiyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Üniversitelerde türbanın serbest bırakılmasını sağlamak için yasa değişikliği yapılmasına toplumun çeşitli kesimlerinden gelen tepkiler dinmeyecek. Kadınlar türban görüşmelerinde TBMM’ye giderek “varlıklarını hissettirecek”, laikliğin anayasaya girişinin yıldönümünde basın açıklaması yapılacak; üniversitelerde ise kadın öğretim üyelerinin derslere girmemesi söz konusu olacak. TBMM Genel Kurulu, bu hafta üniversitelerde başörtüsünün serbest bırakılmasına olanak sağlayan anayasa değişikliği hakkındaki yasa teklifinin 1. tur görüşmelerini 6 Şubat Çarşamba, ikinci tur görüşmelerini ise 9 Şubat Cumartesi günü gerçekleştirecek. Sivil toplum kuruluşları ise kadınlar ağırlıklı olmak üzere her iki tur görüşmelerinde dinleyici koltuklarındaki yerini alarak “varlıklarını hissetirecek.” Ayrıca, 5 Şubat laikliğin anayasaya girişinin yıldönümünde de talepleri ve tepkileri dile getiren ortak bir basın açıklaması yapılacak. Tüm bunlara karşın, yasa değişikliği tekliflerinin aynen geçmesi durumunda ise bu kez daha büyük halk kitlelerini bir araya getirecek yeni bir eylemlilik sürecinin başlatılması üzerinde uzlaşıldı, ancak yeni eylemlerin ne olacağı henüz netlik kazanmadı. Son Anıtkabir ziyaretine öncülük eden kuruluşlar başta olmak üzere, farklı kesimlerden sivil toplum örgütleri yapılabilecekler üzerinde görüşüyor. Üniversiteler de yayımladıkları bildiriyle sınırlı kalmayacak ve tepkilerini sürdürecek. Rektörleri endişelendiren ve ilk etapta gündeme gelecek tepkiyse kadınlar başta olmak üzere birçok öğretim üyesinin “türbanlıların bulunduğu sınıflarda derslere girmemesi” olacak. Şimdiden bu yöndeki düşüncenin dile getirildiğine dikkat çekilirken bunun üniversitelerdeki akademik ortamı oldukça olumsuz etkileyeceği ve kaos ortamına yol açacağı endişesinin altı çiziliyor. Çizimler: HAKAN ÇELİK. Eylem ve tepkiler dinmeyecek Türbanın biçimsel mesajı ZEYNEP ŞAHİN LE MONDE’UN YORUMU ANKARA Türbanın kullanılış biçimindeki farklılıklar, siyasal simge olduğunu ortaya koyar nitelik taşıyor ve takanların benimsedikleri dünya görüşünü gösteriyor. Tarikatlara, hatta onların kolları olan cemaatlere göre bile ayrım gösteren türbanın kullanılma biçimi, “radikal İslam”a yakın olanlarla “Vakkocu türbancı” olarak adlandırılan kesimler arasında ise daha keskin farklar sergiliyor. Anayasal değişikliğe gerek duyulacak kadar “Türkiye’nin en büyük sorunu” olarak gösterilen ve AKPMHP ortaklığında üniversitelerde serbest kalması için uğraşılan türbanın, savunulduğu gibi “sadece inanç gereği” olmadığını, kullanılış biçimi ortaya koyuyor. Kuranıkerim’de “tek tip örtünme biçimi” belirtilmez ve buna ilişkin herhangi bir çerçeve çizilmezken Anadolu örtünmesi de “nizamilikten” uzakta. Buna karşın türbanın kullanılışı, tarikatlara ve cemaatlere göre farklılık gösteriyor ve örtünme şekline ilişkin oluşturulan çerçevenin dışına çıkılmıyor. Bu farklılıklar, kişinin mensup olduğu dini çizgiyi gösterirken o tarikat ya da cemaatin dünya görüşünü, siyasi yaklaşımını benimsediğini de ortaya koyuyor. Konu üzerine araştırmaları bulunan ilahiyatçılardan alınan bilgiler ile Nevzat Bölügiray’ın “Türban Savaşı 28 Şubat Süreci 3” kitabından Cumhuriyet’in yaptığı derlemeye göre, “siyasal simge olarak türban” ve kullanılış ayrıntıları şöyle: Nur tarikatından gelen ve Fettullah Gülen cemaatine yakın olan kesimde, türban alın kısmında ‘Türbana karşı büyük seferberlik’ PARİS (ANKA) Türkiye’de türban yasağının üniversitelerde kaldırılmasına yönelik anayasa değişikliklerine karşı cumartesi günü Anıtkabir’de düzenlenen protesto eylemi dünyada yankılandı. Fransız Le Monde gazetesi, eylemi değerlendirdiği haberde “Türkiye’de İslami örtüye karşı önemli seferberlik” ifadesini kullandı. On binlerce göstericinin, “Türkiye laiktir, laik kalacak”, “Hükümet istifa” ve “Hepimiz Atatürk’ün askeriyiz” gibi sloganları atarak hükümetin türban yasağını kaldırma projesini protesto ettiklerini kaydeden gazete, protesto eylemine 100 bin kadar kişinin katıldığını yazdı. AKP’nin, söz konusu yasağın vicdan özgürlüğü ve eğitim hakkına aykırı olduğunu söylediğini kaydeden gazete, Dışişleri Bakanı Ali Babacan’ın ise projeyi AB süreci için gerekli bir reform olarak sunduğunu belirtti. Ancak projenin ordu, yargı ve üniversitelerin yönetimlerinde yoğunlaşan, laiklik ilkesinin “katı” bir biçimde uygulanmasından yana çevrelerde tepki yarattığına dikkat çekilen haberde, rektörlerin “önerilen değişikliklerin Cumhuriyetin laiklik ilkesinin ortadan kaldırılmasını hızlandıracağı” tahmininde bulunduklarını, üniversitelerdeki “kaos” ve “çatışma” riskine karşı uyardıkları kaydedildi. Anadolu usülü örtünme. ucundan hafifçe kıvırılıp başı çok sıkı saracak şekilde örtülüyor. Çoğunlukla türban, başın üzerinden arkaya doğru uzayan şekliyle de kullanılıyor. Bunun için uzun saçlı olanlar, saçlarını yukarıya doğru topuz yapıyor. Kısa saçlılar ise vatka ya da yarım daire şeklinde bir sünger parçasını, saçına toka yardımıyla tutturarak, türbanın dik durmasını sağlıyor. Türban, boyundan da sıkıca sarılıyor ve iğne aracılığıyla tutturuluyor. Nakşibendiler, türbanı alnın ön kısmında bir iki parmak siper oluşturacak biçimde takıyor. Nakşibendilerin çarşaf kullananları ve daha radikal çizgide kalmayı tercih edenleri de var Fethullah Gülen cemaatine yakın olanları da... Bu yakınlığın ise AKP’nin iktidar olmasından sonra ortaya çıktığına dikkat çekiliyor. AKP’nin bu kesimleri aynı tabanda birleştiren nitelikte olduğu belirtilirken bu yakınlaşmanın örtünme biçimlerinin de ortak olmasını beraberinde ge İran tarzı örtünme tirdiğine işaret ediliyor. Bu kesim, kamuda var olabilmek, toplumda kabul edilmek için örtünmesine farklı ayrıntılar da ekliyor. Buna göre, “modayı takip ederek giyinenler, desenli, renkli, ipek, saten, pamuklu gibi farklı kumaş türlerinden türbanı tercih edenler” bulunuyor; hatta bu kesim “Vakkocu türbancılar” olarak da adlandırılıyor. Son dönemde kendini gösteren “türban kuaförleri, tesettür modelleri” de bu kesime hitap ediyor. Kadiriler, türbanı yüzün her iki yanından hafif bolca aşağı düşecek biçimde kullanıyor. İran rejimini benimseyen ve siyah çarşafı yüzün üçgen biçiminde çok az bölümünün görüneceği şekilde takanlar Humeynici. İstanbul merkezli Mahmut Efendi diye bilinen cemaatten olanlar, çarşaf giymeyi tercih ediyor. Çarşaflar başta siyah olmak üzere, gri, koyu kahverengi, koyu bej gibi renklerden tercih ediliyor. Fethullahçı Nurcu örtünme. Başta siyah renkli olmak üzere büyük ebatlı, desensiz eşarp tercih edenler ve türbanı çene kısmı ile yanaklarının büyük bölümünü kapatacak şekilde bağlayanlar, radikal İslamcı. Türbanı omuzlardan aşağıya doğru sarkıtıyor, boyun altında tutturduktan sonra, uçlarını bolca göğüs ve sırt üzerinden sarkıtıyorlar. Anadolu’da ise belli bir örtünme tarzı yok. Örtünme, geleneklere ve coğrafi koşullara göre ortaya çıkıyor. Söz konusu tarikat ve cemaatler, örtünmeye “üniforma gibi” tek tip şekil verirken Anadolu örtünmesinde genellikle eşarp boyun altından iki ucu düğüm atılarak boyun ve saçın ön taraftan bir bölümü açık bırakılacak şekilde kullanılıyor. Bir başka bağlanış şeklinde ise “tülbent ya da yazma” diye bilinen ince örtü, boynun arkasından bağlanıyor ve yine saçın önden bir bölümü, uzunsa arkadan örtünün altından sarkan bölümü ile boyun açıkta kalıyor. ‘AB İLKELERİYLE ÇELİŞMEZ’ Lagendijk: Türban serbest bırakılmalı Dış Haberler Servisi Avrupa Birliği (AB)Türkiye Karma Parlamento Komisyonu Eşbaşkanı Joost Lagendijk başörtüsünün üniversitelerde serbest olması gerektiğini savundu. Türkiye Enstitüsü tarafından Hollanda’nın Utrecht şehrinde düzenlenen “Türkiye’deki demokratikleşme ve modernleşme” konulu konferansta konuşan Lagendijk, İngiltere’yi ve kendi ülkesi Hollanda’yı örnek göstererek başörtüsü yasağının kalkmasının AB ilkeleriyle çelişmediğini ileri sürdü. AKP’nin bu yöndeki çalışmalarını desteklediğini belirten Lagendijk, AKP’nin “sivil anayasa” girişimine de destek verdiğini söyledi. Lagendijk, “Türkiye’nin enerji tükettiği birçok ideolojik konu, yeni anayasa ile çözülebilecek” diye konuştu. TÜRBAN SERBESTİSİ Taksim’de protesto edilecek İstanbul Haber Servisi Cumhuriyet Halk Partisi İstanbul İl Örgütü, laiklik ilkesinin anayasaya girişinin 71. yıldönümünde, yarın Taksim Meydanı’nda bir araya gelerek AKPMHP ortaklığıyla hazırlanan türbana geçit veren yasal düzenlemeyi protesto edecek. CHP il örgütü yönetici ve üyeleri yarın saat 12.00’de, Taksim Cumhuriyet Anıtı önünde bir araya gelerek din ve devlet işlerini ayıran laiklik ilkesinin 1937 yılında anayasaya girmesinin 71. yılını kutlayacak. CHP’liler, ayrıca, AKP ve MHP’nin birlikte hazırladığı yükseköğrenimde türbana geçit veren yasal düzenlemeyi de protesto edecekler. Duyarlı tüm yurttaşları Taksim Meydanı’nda buluşmaya davet eden CHP İstanbul İl Başkanı Gürsel Tekin, “5 Şubat 1937 tarihinde 3115 sayılı kanunla kabul edilip 1924 Anayasası’nın 2. maddesine yerleştirilen ‘laiklik’ ilkesi ve böylece gerçekleştirilen devrime, 1961 ve 1982 anayasalarında da özel önem verilmiştir. Laiklik ilkesi, devletin değiştirilemez temel nitelikleri arasında yerini almıştır ve gelecekte de öyle kalacaktır. Cumhuriyeti korumayı görev bilen tüm yurttaşlarımızı Taksim Meydanı’na bekliyoruz” dedi. CUMHURİYET 06 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle