Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
29 KASIM 2008 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
HABERLER 9
HATİCE TUNCER/HİLAL KÖSE
Ergenekon terör örgütü üyesi olduğu ge-
rekçesiyle yargõlanan tutuklu sanõk Mete
Yalazangil, Ataşehir’deki iftar yemeğinin
2006’da değil 2005 yõlõnda düzenlendiği-
ni belirterek, “Yemeği Muzaffer Tekin dü-
zenlemedi. O da davet edilmişti” dedi. Te-
kin’den talimat aldõğõ yönündeki iddiala-
rõ reddeden Yalazangil, “Tekin ile 20 yıl-
lık arkadaşız. Ben kimseden emir al-
mam” diye konuştu.
İstanbul 13. Ağõr Ceza Mahkemesi’nce
Silivri Cezaevi’nde görülen davanõn 21.
oturumu dün yapõldõ. Savunmasõnõ yapan
tutuklu sanõk Yalazangil, eski polis olarak
tanõdõğõ tutuklu sanõk Aydın Yüksek’in
özel kuvvetlerde görevli bir asker tarafõn-
dan 150 bin YTL dolandõrõldõğõnõ, bu as-
kerin birliğini tespit etmek için Muzaffer
Tekin’den yardõm istediklerini söyledi.
Yüksek’i dolandõran kişinin bilgilerinin yer
aldõğõ CD’yi vermek için Muzaffer Tekin’in
ofisine gittiğini anlatan Yalazangil, “Mu-
zaffer Tekin ofisinde yoktu. Tutuksuz sa-
nık Rafet Aslan ile kardeşi vardı. Aydın
Yüksek’ten aldığım CD’yi onlara bı-
raktım. Daha sonra Muzaffer Tekin’i
aradığımda CD’yi almadığını söyledi” di-
ye konuştu.
Bir süre sonra Tekin’in bir CD yüzünden
gözaltõna alõndõğõnõ,
tutuklanabileceğini
öğrendiğini anlatan
Yalazangil, “Sinirli
bir şekilde Aydın’ı
arayıp bu CD’nin
içinde ne olduğunu
sordum. ‘İletişim bil-
gileri dedin ama Te-
kin tutuklanmak üze-
reymiş’ dedim. O da
‘önemli bir şey yok.
Muzaffer Şenocak’a ait bilgiler var’ de-
di. Gidip ifade verelim o zaman dedim.
Ertesi gün ifadeye gitmek için aradı-
ğımda telefonu kapalıydı” dedi.
ATAŞEHİR’DEKİ İFTAR YEMEĞİ
Tekin ile 20 yõllõk arkadaş olduklarõnõ,
2001-2005 yõllarõ arasõnda hiç yüz yüze gö-
rüşmediklerini söyleyen Yalazangil, şöy-
le devam etti: “2005 yılı Eylül ayının ikin-
ci ya da üçüncü haftası beni telefonla
aradı. Uzun zamandır görüşmediğimi-
zi söyleyip, Ataşehir’deki iftar yemeği-
ne çağırdı. Ancak bu yemek iddiana-
mede belirtildiği gibi Muzaffer Tekin ta-
rafından düzenlenmemişti. Tekin de
davetliler arasındaydı.”
Yemekte lobi belgesinin yüzüne okun-
duğu yönündeki iddialarõ reddeden Yala-
zangil, Ergenekon terör örgütü diye bir ör-
gütün varlõğõnõ tutuklandõktan sonra duy-
duğunu söyledi. Gözaltõnda ve savcõlõkta,
Ergenekon örgütüyle ilgili sorgulanma-
dõğõnõ belirten Yalazangil, 10 yõl önce olan
Akın Birdal suikastõ nedeniyle saatlerce
sorgulandõğõnõ kaydetti. Yalazangil, “Se-
mih Tufan Gülaltay’ı 25 yıl önce tanıdım.
Gülaltay, Birdal olayından tutuklanın-
ca bir kez Kastamonu’da, iki kez de
Yozgat Cezaevi’nde ziyaretine gittim.
Bunun için Muzaffer Tekin’den talimat
almadım” dedi. Tekin’in askeri okuldan
arkadaşõ olan Namık Zihni Ozansoy’un
da bir dönem Gülaltay ile Kastamonu’da
aynõ koğuşta kaldõklarõnõ belirten Yala-
zangil, “Bu nedenle bir kez de bu ceza-
evine Tekin ile gittik. Ozansoy daha son-
ra beraat alıp tahliye edildi. İddia edil-
diği gibi Yozgat Cezaevi’nde hiç yat-
madı” dedi.
Gülaltay’õ 2004’te cezaevinden çõktõk-
tan sonra ziyaret ettiğini anlatan Yalazangil,
şöyle devam etti: “Gülaltay ile Tekin’in
bürosunda görüştüklerini görmedim. O
dönemde yurtdışındaydım. Gülaltay’la
10 yıl içinde 5 kez görüştüm. Gülaltay
ile Tekin’in talimatı üzerine görüştüğüm
iddiası doğru değildir. Aramızda sevgi
saygı ve dostluk var. ”
‘Tekin’den talimat almadõm’
‘Savcı yasayı yok saydı’
Mete Yalazangil, Ataşehir’deki iftar yemeğinin 2005 yõlõnda düzenlendiğini,
iddianamede belirtilenin aksine Muzaffer Tekin’in davetli olduğunu söyledi
12. Ağõr Ceza Mahkemesi, Zekeriya Öz’ün Tolon’la ilgili itirazõnõ reddetti
GÜNEY: EYMÜR’Ü TANIMAM
Eski İçişleri Bakanõ Tantan, iddialarla ilgili TBMM’nin üzerine düşeni yapmadõğõnõ söyledi
‘Meclis Güney’i araştõrsõn’
‘MİT’e
hiçbir
zaman
çalışmadım’
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Ergenekon davasõnõ yakõndan izleyen
CHP Manisa Milletvekili Şahin Men-
gü, Tuncay Güney’in MİT elemanõ ol-
duğu savlarõyla ilgili olarak “Bu konu-
daki belgenin sızdırılması, MİT için-
deki rahatsızlığın yansıması. Ergene-
kon davası bir ajanın provokasyo-
nuyla yönlendirilen düzmece bir da-
vadır” dedi.
Ergenekon davasõnõn kilit ismi Tun-
cay Güney’le ilgili olarak basõna sõzan
son belgelerle MİT ajanõ olduğu savõ
öne çõkarken, bu gelişmenin Ergenekon
dava sürecini de yakõndan etkileyeceği
kaydedildi. CHP Manisa Milletvekili
Şahin Mengü, “başından beri bu ola-
yın siyasi bir proje olduğunu” söyle-
diklerini vurgularken, şu değerlendir-
meleri yaptõ: “Siyasi proje olduğu, si-
yasi iktidarın bilgisi dışında böyle bir
operasyonun -ister MİT, ister MİT’in
bir kanadı tarafından- yapılması
mümkün değil. Tuncay Güney’le ilgi-
li belgenin basına
sızdırılması da
bana göre MİT
içindeki bir ra-
hatsızlığın yansı-
ması. MİT içinde
de dürüst, aklı
başında insanlar
var. Bu gelişme,
bu davanın, id-
dianamenin nasıl
bir hazırlık safhasından geçtiğini
gösteriyor. Bu dava düzmece. İnsan-
lar bir ruh hastası, ya da bir ajanın
-artık kimse, ne derseniz deyin- an-
latımlarının kurbanı olmuştur. Suç-
lular yaratılmak istenmiş. Çok kar-
maşık bir ilişkiler ağı var. Bu adamı
kullandıysa CIA kullanmıştır. İddia-
nameye temel teşkil eden kişi ifade
vermiyor, çapraz sorgulamaya tabi
tutulmuyor, ama televizyonlara çıkı-
yor. İddianamenin nasıl düzmece ol-
duğu buradan belli. Mutlaka Türki-
ye’ye getirilmesi gerekir. Bu adamı
yurtdışına kimlerin kaçırdığına bak-
mak lazım. Bu işi tezgâhlayanlar ta-
rafından kaçırılmış belli ki. Bir aja-
nın provokasyonuyla, yönlendirme-
siyle, ihbarıyla insanlar gözaltına
alındı. Her konuşmasında ayrı bir
şey söylüyor. Artık bu davanın sağlı-
ğına inanmak mümkün mü?..”
Mengü, “Ergenekon örgütünün 1
numarasının adı zarf içinde geliyor,
açıklanmıyor. Bu nasıl yargılama?”
dedi. Adalet Bakanõ Mehmet Ali Şa-
hin’in yanõtlamasõ istemiyle verdiği so-
ru önergesine dikkat çeken Mengü,
“Yeni savcılar görevlendirildi mi, di-
ye sormuştum. Göreve başlamışlar.
İstanbul ticaret mahkemelerinin bu-
lunduğu Levent Adliyesi’nin üst ka-
tında Ergenekon soruşturması iddia-
namesini hazırlamak için özel bir bi-
rim kurulmuş mudur, diye sormuş-
tum. Zekeriya Öz dün oraya gitmiş”
açõklamasõnõ yaptõ.
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - MİT ele-
manõ olduğu belirtilen Tuncay Güney’in 4 Şu-
bat 1999 tarihinde ABD vizesi almasõna karşõn
1.5 yõl süreyle Türkiye’de kalma nedeni anlaşõ-
lamadõ. ABD vizesi damgalõ pasaportu taşõdõğõ
dönemde dolandõrõcõlõktan tutuklanan Güney’in,
teminatla serbest bõrakõldõktan sonra ABD’ye
gitmesi dikkat çekti. Güney’in ABD’ye gidiş ta-
rihinin Ergenekon’a ilişkin belgeleri “yakalat-
masından” hemen sonra olmasõ da kuşku yarat-
tõ. Bilinen ciddi bir geliri olmamasõna karşõn
Güney’in ABD ve Kanada’da yaşamõnõ hangi
güçlerin desteğiyle sürdürdüğü ve kimler tara-
fõndan kullanõldõğõ belirsizliğini koruyor.
Ergenekon’un kilit ismi olarak nitelendirilen
Tuncay Güney’in ABD’ye “kaçırılması” kadar,
bu tarihten önceki günlerdeki eylem ve davra-
nõşlarõ da tartõşmalara konu oldu. ABD’nin İs-
tanbul Konsolosluğu’na başvuran Tuncay Gü-
ney 4 Şubat 1999 tarihinden geçerli olmak üzere
10 yõllõk vize aldõ. Güney’in ABD’ye giriş vize-
si 3 Şubat 2009’a kadar devam edecek. Güney
istediği zaman 2009’un Şubatõ’na kadar
ABD’de de kalabilir. Buna karşõn Güney’in
ABD yerine neden Kanada’ya “geçtiği” ve bu-
rada ne tür faaliyetlerde bulunduğu sorularõ ya-
nõtsõz kaldõ. Tuncay Güney, 8 Mart 2001 tari-
hinde dolandõrõcõlõk suçlamasõyla tutuklandõ, an-
cak bir gün sonra teminatla serbest kaldõ. Tun-
cay Güney’in 1999 yõlõnda ABD vizesi almasõna
karşõn bu ülkeye gitmek için neden 2001 yõlõna
kadar beklediği, bu arada Türkiye’de kimlerle
ilişki kurduğu da netleşmedi. Güney, dolandõrõ-
cõlõk suçundan serbest kaldõktan bir süre sonra
10 yõllõk vizesini kullanarak ABD’ye gitti.
‘SERVİS EĞİTİMLİ’
Güney’ini ABD’ye gitmezden önce, emniyette-
ki gözaltõsõ sõrasõnda “sorulmayan pek çok soru-
ya” kendiliğinden yanõtlar vermesi ve açõklama-
larda bulunmasõnõn nedeni bugüne değin anlaşõla-
madõ. Güney’i 2001 yõlõnda sorgulayan dönemin
İstanbul Organize Şube Müdür Yardõmcõsõ Ah-
met İhtiyaroğlu’nun savcõlõğa verdiği dilekçesin-
deki, “Nesim Malki cinayeti, Karagümrük çete-
si, Hizbullah başta olmak üzere örgütlü 110 ci-
nayet olayını çözdüm, meslek hayatım boyun-
ca 24 bin kişi sorguladım ama Tuncay Güney
gibisini görmedim” sözleri, Güney’in “servis
eğitimli” olabileceği olasõlõğõnõ gündeme getirdi.
MİT Güney’in elemanlarõ olmadõğõ, ancak bir dö-
nem Mehmet Eymür’ün başõnda bulunduğu
Kontr Terör Merkezi ile irtibatlõ olabileceği ima-
sõnda bulunmuştu. Vize uygulamalarõ konusunda
ciddi hassasiyet gösteren ve titiz davranan
ABD’den 1999 yõlõnda Güney’in B1-B2 (iş ve tu-
ristik) tipi 10 yõllõk vizeyi nasõl ve kimler aracõlõ-
ğõyla aldõğõ da açõklanamadõ.
‘10 YILLIK VİZE GARANTİSİ’
İşçi Partisi (İP) Genel Merkezi dün yaptõğõ ya-
zõlõ açõklamada, bunun nedenini “Tuncay Güney
ABD vizesini aldıktan sonra 1.5 yıl sonra
ABD’ye gitmiştir. Bunun anlamı şudur, CIA,
Güney’e 10 yıllık vize vererek ödemeyi peşin
yapmıştır. Güney’e garanti verilmiştir. Güney
de bu garanti ile tertipteki rolünü oynamaya
başlamıştır” şeklinde açõkladõ. İP’in iddiasõna
göre, Güney kendisine verilen 10 yõllõk vize ga-
rantisinin ardõndan kendisine biçilen rolün gereği
olarak Ergenekon’a ilişkin iddialarda bulundu.
KİM KULLANIYOR?
Resmi olarak ve bilinen ciddi bir geliri olma-
masõna karşõn Tuncay Güney’in nasõl olup da
istediği ülkede herhangi bir iş yapmadan yaşa-
mõnõ sürdürdüğü sorusunun yanõtõ da bilinmi-
yor. Tuncay Güney profilindeki bir kişinin an-
cak yabancõ servisler eliyle “yaşatılabileceği-
ne” işaret ediliyor. Ancak bu servisin kim oldu-
ğu ve Güney’i hangi amaca hizmet için kullan-
dõğõ bilinmiyor. Tuncay Güney hiçbir istihbarat
örgütünün adamõ olmadõğõnõ savunarak, “ABD,
İsrail ajanı dediler, şimdi de MİT ajanı di-
yorlar. Eğer üç devletin ajanıysam bana No-
bel ödülü verilmesi ve Türkiye’de herkesin
de benimle gurur duyması gerekir. Ben kim-
senin adamı değilim. Bu kadar manşetlere
çekilmemi anlamış değilim” dedi. Ancak Tun-
cay Güney daha önceki ifadesinde MİT’e çalõş-
tõğõnõ, Eymür ekibiyle bilgi alõşverişinde bulun-
duğunu açõklamõştõ. Tuncay Güney’in katõldõğõ
televizyon programlarõndaki pek çok açõklama-
sõ da birbiriyle çelişkiler içeriyordu. Belli bir
servis eliyle Güney’in “karıştırıcı” rolü üstlen-
miş olabileceğine de dikkat çekiliyor.
İstanbul Haber Servisi - Ergenekon’un kara-
kutusu olarak tanõmlanan Tuncay Güney, MİT ya
da MOSSAD gibi istihbarat teşkilatlarõna çalõşma-
dõğõnõ, Mehmet Eymür’ü tanõmadõğõnõ, hakkõnda
çõkan iddialarõn asõlsõz olduğunu savundu.
Cumhuriyet’in sorularõnõ yanõtlayan Güney,
“Şu an konuşup MİT’le karşı karşıya gelmek is-
temem. Ancak MİT ya da MOSSAD gibi istih-
barat teşkilatlarına hiçbir zaman çalışmadım. İd-
diaların tamamı asılsızdır” dedi. MİT’in “çok say-
gı duyduğu, ancak bugüne kadar kapısından bi-
le geçmediği bir kurum” olduğunu ifade eden Gü-
ney, “Söylediklerim ve üzerinde çalıştığım ko-
nuların Türkiye demokrasisine katkı sağlama-
sı nedeniyle takdir göreceğim yerde alçakça sal-
dırılara muhatap oluyorum. Bugüne kadar say-
gın bir yaklaşımla karşılaşmadım” dedi. Güney,
evinde ele geçirilen 6 çuval belge sayesinde Erge-
nekon’un mafyavari örgütlenmesinin ortaya çõka-
rõldõğõnõ öne sürdü. Mehmet Eymür’ü tanõmadõ-
ğõnõ ifade eden Güney, “Sabah gazetesinde ya-
yımlanan belgeler bana ait değil” diye konuştu.
OĞUZTAN: TUNCAY GÜNEY, MEHMET
EYMÜR’Ü YANIMDA ARADI
Ergenekon davasõnda yargõlanan Ümit Oğuztan,
Güney’in Eymür’ü tanõdõğõnõ iddia etti. Ergenekon da-
vasõnõn görüldüğü İstanbul 13. Ağõr Ceza Mahke-
mes’ne verdiği dilekçede Oğuztan, “Güney, İran
Konsolosluğu siyasi işler müsteşarı Muhsin Karger’le
tanışıp dostluk kurduğunu ve doğrudan Mehmet
Eymür’e bilgi ve fotoğraflar aktardığını bizzat şah-
sıma anlatmıştır” dedi. Oğuztan, Güney’in yanõnda
Eymür’le telefonla görüştüğünü sözlerine ekledi.
‘GÜNEY SORU SORMADAN ANLATIYOR,
SANKİ BİRİLERİ GÖNDERMİŞ’
2001 yõlõnda Tuncay Güney’i sorgulayan Orga-
nize Şube Müdür Yardõmcõsõ Ahmet İhtiyaroğ-
lu’nun İstanbul Cumhuriyet Başsavcõlõğõ’na 28
Ekim 2008’de yaptõğõ dilekçeli başvuru, Güney ile
ilgili ilginç bilgileri gün õşõğõna çõkardõ. Milliyet ga-
zetesinde yer alan dilekçede İhtiyaroğlu, Güney’in
sorgusu sõrasõnda yaşananlarõ şöyle anlattõ:
“Güney konuşurken hep hareketlerine, neye
tepki verip neye vermediğine de bakıyordum. Dik-
katimi ilk çeken, hiç tedirgin değildi. Oysa olması
gerekirdi. Sanki her gün sorgulanıyormuş gibi ra-
hat, soru sorulmasını dahi beklemeden anlatmaya
başladı. Bu durumdan şüphelendim. Hatta
önümdeki deftere ‘Hiç tedirgin değil, bu adamda
yolunda gitmeyen bir şeyler var’ diye yazdım. Hat-
ta öyle şeyler anlattı ki, ilk defa duyduğumuz olay-
lar olduğu gibi, duyunca şaşırdığımız olaylar, me-
ğerse yanlış biliyormuşuz, bu olay bildiğimiz gi-
bi değil de başkaymış dediğimiz olaylar, hatta ve
hatta inanamadığımız olayları anlattı. Güney’in
anlattıklarında dikkatimi çeken, bizim asli gö-
revimiz olan mafya, çete işi değil de başka olu-
şum, terör niteliği taşımasıydı. Bu sorgu kayda
alınmadı, sorgu notları tutuldu. Ben Adil Bey’e
(Adil Serdar Saçan) ‘Sanki birileri bize bazõ şey-
ler anlatmasõ için göndermiş gibi. Ben bu adamõn an-
lattõklarõna inanmõyorum. Bilgiler tek adamda top-
lanmaz. Bu işin içinde başka bir şey var’ dedim.”
MENGÜ: SIZDIRMA MİT İÇİNDEKİ RAHATSIZLIĞIN YANSIMASI
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP İzmir Millet-
vekili Ahmet Ersin de Başbakan Recep Tayyip Erdo-
ğan’õn yanõtlamasõ istemiyle verdiği soru önergesinde,
“MİT’le ilgili iddialar, bu kurumun güvenilirliğini ve
misyonunu erozyona uğratmaktadır. Çok gizli olması
gereken belge ve bilgilerin medyaya sızdırılması, teş-
kilatı BBG evine çevirmiştir” dedi. 1.5 yõl önce bir
MİT mensubundan kendisine gelen bir mektup ve daha
sonra telefonda aktarõlan savlara dikkat çeken Ersin,
“Özet olarak; MİT’in yüksek bürokrat çocuklarının
iş kapısı olduğu belirtilerek, teşkilatta hizipleşmeler
olduğu, hiziplerin birbiri aleyhinde arşiv dosyaları
yaptıkları, kayırmacılığın çok yoğun olduğu öne sü-
rülmüştür. Ayrıca vali, yüksek bürokrat ve daire
başkanı çocuklarının gizli kapaklı işe alındıkları ve
bunlar Batı illeri ve yurtdışında görevlendirilirken,
teşkilat içinde zenci diye tanımlanan torpilsizle-
rin Doğu ve Güneydoğu’da görevlendirildikleri
belirtilmektedir. Son gelişmeler, bu iddialara
haklılık kazandırmaktadır. Kuzey Irak’tan
200-300 kişilik terör gruplarının Türki-
ye’ye girerek askeri birlik ve ka-
rakollara saldırması ve büyük
kentlerde sivillere yönelik bom-
balı eylemler hakkındaki istih-
barat zafiyetinden endişe duyan
kamuoyu, teşkilatın gizli belge
ve bilgilerinin el altından med-
yaya sızdırılması ve eleman-
larıyla faaliyetlerinin deşifre
olması karşısında şaşkınlık
yaşamaktadır” dedi.
Yanıtsız
kalan
sorular
GÜNEY’İN KARANLIK 1.5 YILI
İstanbul Haber Servisi -
Eski İçişleri Bakanõ Sadettin
Tantan, Ergenekon davasõ-
nõn “kilit ismi” Tuncay Gü-
ney’in kimliğine ve MİT’le
ilgili tartõşmalara ilişkin,
TBMM’nin üzerine düşeni
yapmadõğõnõ söyledi.
Tantan, MİT’in Türki-
ye’nin saygõn ve stratejik ku-
rumlarõndan biri olduğunu,
böylesi bir kurum hakkõnda kamuoyunda kuşku-
lar uyandõğõnõ belirterek “TBMM bir araştırma
komisyonu kurmalı ve Türkiye’nin böyle
önemli bir kurumuna yönelik iddiaları, komp-
loları araştırmalı, açıklık getirmeli” dedi. Tan-
tan, araştõrma komisyonu kurulmasõ konusunda
AKP hükümetinin de üzerine düşen görevi yap-
masõ gerektiğini vurguladõ. Güney’in 1.5 yõldõr
sorgulanamamasõna da değinen Tantan, “Yasa-
larda mı eksiklik var, boşluk nereden kaynak-
lanıyor, niye sorgulanamıyor; bunun hepsinin
o komisyonca çözülmesi lazım. Bu araştırma
yapılmadan birilerinin sözleriyle, demeçleriyle
hiçbir yere varamayız” dedi. Tantan, Tuncay
Güney’in bulunamamasõ, kimliğinin açõklõğa ka-
vuşturulamamasõ ve MİT’le ilgili ortaya atõlan id-
dialarõn temelinde “Türkiye’de siyasi iradenin
olmayışının bulunduğunu” da söyledi.
Tuncay Güney’in 4 Şubat 1999 tarihinde
ABD vizesi almasõna karşõn 1.5 yõl süreyle
Türkiye’de kalma nedeni anlaşõlamadõ. Bili-
nen ciddi bir geliri olmamasõna karşõn Gü-
ney’in ABD ve Kanada’da yaşamõnõ hangi
güçlerin desteğiyle sürdürdüğü ve kimler tara-
fõndan kullanõldõğõ belirsizliğini koruyor.
Ahmet Ersin: MİT, BBG evi gibi
İstanbul Haber Servisi - Er-
genekon operasyonu kapsamõn-
da tutuklu bulunan emekli Or-
general Hurşit Tolon’un sağlõk
durumunun kötüleşmesi nede-
niyle kaldõrõldõğõ hastanede ken-
disinde hipertansiyon, kan ya-
ğõnda yükseklik, kalp ve prostat
hastalõğõnõn bulunduğu tespit
edilince, avukatlarõnõn sağlõk so-
runlarõ nedeniyle tahliye iste-
minde bulunmasõ mahkeme he-
yetince görüşüldü.
Mahkeme heyeti, Tolon’un
avukatlarõnõn sağlõk durumunun
tespit edilmesi istemiyle Adli
Tõp Kurumu’na sevk edilmesi yö-
nünde karar verdi. Ergenekon
soruşturmasõnõ yürüten savcõ Ze-
keriya Öz ise “TCK ve
CMK’de tahliye nedenleri açık-
ça yazılmıştır. Burada hastalık
nedeniyle tahliye olgusu bu-
lunmamaktadır” diyerek kara-
ra itiraz etti.
Savcõ Öz’ün itirazõnõ görüşen
mahkeme heyeti, Adli Tõp Ku-
rumu’nca alõnan rapor doğrultu-
sunda mahkûmlarõn infazõnõn er-
telenebileceğini anõmsatarak, tu-
tuklama kararõ verirken hâkime
takdir hakkõ verildiğine dikkat
çekti. Hâkimin vicdani kanaati
oluşmasõ için gerek gördüğü hal-
lerde, bilirkişi ya da Adli Tõp Ku-
rumu raporu isteyebileceğini vur-
gulayan mahkeme heyeti, bu ne-
denle Hurşit Tolon’un Adli Tõp
Kurumu’na sevk edilmesine ya-
põlan itirazõ reddetti.
İstanbul 12. Ağõr Ceza Mah-
kemesi Heyeti, “savcılığın, has-
talık gibi konuları içeren yasal
düzenlemeleri yok saydığı” de-
ğerlendirmesinde bulundu
MUZAFFER TEKİN
ŞAHİN MENGÜ
Zekeriya Öz.