Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 26 HAZİRAN 2007 SALI 4 HABERLER CHP lideri, ‘Cumhurbaşkanlığı sendromu yaşayan’ Başbakan’ın ‘kriz çıkar’ diyerek oy istemesini eleştirdi DÜNYADA BUGÜN ALİ SİRMEN Seçim Komiklikleri Kabul etmek gerekir ki, pek yüzü gülen bir toplum değiliz; somurtkan olmamızı ciddiyetimize bağlamanın da doğru olmayacağını düşünürüm. Suretimizin ciddiyeti, yapımızın da aynı nitelikte olduğunun kanıtı değil. Doğrusu güler yüzlü ciddileri, abus laubalilere yeğlerim. Ama biz bir konuyu ciddiye aldığımızı belirtmek için hiç gülmeyiz. Seçimler de bunlardan biridir. Altmış yıldır, seçim meydanlarında neler söyleniyor, ne vaatler yapılıyor, bunların hepsi kahkaha ile gülünecek şeyler olduğu halde hepimiz ciddiye alıyoruz, sonra da düştüğümüz ağlanacak hale gülüyoruz. Büyük seçim maceramız, DP’li adayların halka Bafra sigarası paketini gösterip, Nah bunu biz iktidara gelince beş kuruşa içeceksiniz, demesiyle başlamıştı da kimse buna gülmemiş, ciddiye almıştı. Benim bugün sözünü edeceğim seçim komiklikleri bunlar değil.. bu yüzdendir ki, kimi AKP’lilerin, yolsuzluklarla savaşıp şeffaf bir toplum oluşturma vaatlerinden de gülerek söz etmeyeceğim. Bugün sözünü edeceğim olaylar düpedüz fıkra düzeyindekiler. ??? Olayı, Yavuz Donat da yazmıştı, Rize’nin çekirdekten yetişme belediyecisi, Tayyip Erdoğan’ın “bizim Halil” diye andığı Belediye Başkanı Halil Bakırcı, Mesut Yılmaz memleketinden bağımsız adaylığını koyduğu zaman, çok zekice bir buluş yapmış, nüfus kütüklerine bakmış ki, Rize’de daha birçok Mesut Yılmaz var. Bunun üzerine, Şunlardan bir kısmını bağımsız adaylığa ikna etsek, ne cümbüş olur, demiş. Ne var ki, önerisi politik etiğe (bunun Türkçesinin ne demek olduğunu bilen, gören var mı?) uygun bulunmaması üzerine vazgeçilmiş. Kendisine telefonda sordum: Anlatılanlar doğru mu Halil Bey? Evet, dedi.. doğru, ama siyasi ahlaka uygun bulmadık, vazgeçtik. Karşılıklı gülüştük. Nereden geldi bu aklınıza? Geçen seçimde burada seçmenler arı ile kelebeği karıştırdılar, Mesut Yılmaz ile Mesut Yılmaz’ı haydi haydi karıştırırlar. Halil Bakırcı’nın önerisi kabul görseydi eğer.. Rize’deki seçim pusulalarında kim bilir ne komik görüntülerle karşılaşırdık? Aday pusulalarında “Mesut Yılmaz”, “Öz Mesut Yılmaz”, “Hakiki Mesut Yılmaz”, “Bizim Mesut Yılmaz”, Bildiğiniz Eski Başbakan Mesut Yılmaz”lar birbirlerini izlerlerdi. ??? Ankara’da YSK’nin adını kullanarak, 120 milletvekili adayını dolandıran ve sonunda tutuklanan İhsan Yakın’ın öyküsü de apayrı. İhsan Yakın YSK’nin internet sitesine girmiş, yayımlanan bilgileri derleyip toparlamış ve milletvekili adaylarına göndermiş, karşılığında da posta çekiyle para istemiş, AKP Manisa Milletvekili İsmail Bilen’in (bizim bildiğimiz eski İsmail Bilen değil) şikâyeti üzerine yakalanmış. Kendisini savunmak üzere de milletvekili adaylarını aydınlatmak için bu işi yaptığını, hizmetine karşılık ücret istediğini söylemiş. Bilmem Sayın milletvekili adayları bu savunmaya itiraz ederler mi? Eğer ederlerse, o zaman İhsan Yakın kendilerine şöyle dese ne yanıt verirler: Ne yani! Siz de halka hizmet için aday olduğunuzu söylemiyor musunuz? Dolandırıcının hünerinin, uydurma öyküsünün kurgusundan çok dolandırma fiilinin nesnesinin zaafını yakalamaktaki ustalıkta olduğunu düşünürüm hep. Yoksa, Selçuk Parsadan, kendisine paşa süsü verip “Sizi kampanyanız sırasında destekleyeceğim” diye Tansu Çiller gibi bir cini nasıl kolayca dolandırabilirdi ki?.. En güldüğüm seçim öykülerinden biri de, yıllar önce bütün köşe dönmecilerin birincil partisi olan ANAP’ın Manisa mitingi sırasında, kürsüdeki konuşmacının “Haydi, haydi, eller eller havaya!” diyerek ellerini başının üstünde birleştirmesi hareketini tekrarlayan meydandaki yandaşların tam o sırada kalabalık arasındaki yankesiciler tarafından cüzdanlarının aşırılması olayıydı. Siz olsanız bu olaya gülmez miydiniz? DÜZELTME: Geçen günkü yazımda, yaşayarak gördüğüm, 67 Eylül olaylarının tarihi sehven 1956 olarak çıkmış, 1955 olacaktı. Düzeltir, dikkati ve ilgisi için okurum Sayın Neval Özfırat’a teşekkür edirim. A.S. Erdoğan tehdit ediyor GÜRSU KUNT ANTALYA Antalya’da aday tanıtım toplantısına katılan CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, partilerinden istifa ederek CHP’ye katılan 3 belediye başkanı, meclis üyeleri ve diğer yeni CHP’lilere rozet taktı. Talya Otel’de düzenlenen ve çok sayıda partilinin katıldığı tanıtım toplantısında konuşan Baykal, dokunulmazlıkların kaldırılması, üreticinin satın aldığı mazottan ÖTV’nin alınmaması ve ÖSS’yle ilgili de açıklamalarda bulundu. Baykal, Cumhurbaşkanlığı’yla ilgili olarak da Başbakan Tayyip Erdoğan’ın, cumhurbaşkanı sendromuna girdiğini ve sürekli bundan söz ettiğini söyledi. Dokunulmazlıkların kaldırılması ? Türkiye’de dünyanın en geniş kapsamlı dokunulmazlık zırhı olduğunu vurgulayan CHP lideri, “Türkiye tehlikeli yolsuzluklar ülkesine dönüşmeye başladı. Her ihalede kuşku var. Merkezi idarenin attığı her adımda kuşku var. Bir tarafta haramzade işadamı, diğer tarafta namussuz siyasetçi, öbür tarafta gözü dönmüş bürokrat var” diye konuştu. Baykal, Erdoğan’ın sürekli Cumhurbaşkanlığı konusunu dile getirdiğini belirterek “Bana 370 milletvekili verin yoksa kriz çıkar diyor. Milleti tehdit etmeye başladı. Sen kim, kriz kim. O kriz diyor, biz barış ve huzur diyoruz” dedi. konusunu 1992’den bu yana dile getirdiklerini belirten Baykal, “Türkiye’de dünyanın en geniş, en kapsamlı dokunulmazlık zırhı var. Türkiye tehlikeli yolsuzluklar ülkesine dönüşmeye başladı. Her ihalede kuşku var. Merkezi idarenin attığı her adımda kuşku var. Bu durum ayyuka çıktı. Bir tarafta haramzade işadamı, diğer tarafta namussuz siyasetçi, öbür tarafta gözü dönmüş bürokrat var. Üçü bir araya geliyor. Birbirine kol kanat geriyor. Çark dönüyor. Yapılması gereken de saç ayağının kilit noktasındaki siyasetçiyi dokunulmazlıktan çıkarmaktır” dedi. Baykal, Meclis’te 200 yolsuzluk dosyası olduğunu, ancak hiçbir şey yapılamadığını vurguladı. Baykal, seçime girerken çiftçiye sahip çıkmak istediklerini de belirterek “Çiftçiden mazotun ÖTV’sini almayacağız. Bunun hesabını yaptık. Prim uygulamasını ciddi hale getireceğiz. ÖTV’sini almayınca yüzde 49 ucuzlayacak. Bu ÖTV’nin değeri 2.5 katrilyon. Sen 20 bankere 50 milyar dolar verdin. Bunu mu veremiyorsun?” dedi. Baykal, ÖSS sınavlarının kaldırılmasıyla ilgili parti programını da anlattı. Konuşmasında Cumhurbaşkanlığı seçimlerine de değinen Baykal, Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığı seçiminden sonra kendisini toplayamadığını belirterek “Cumhurbaşkanlığı sendromu diyorum ben. Boyuna Cumhurbaşkanlığı’nı konuşuyor. Bana 370 milletvekili verin yoksa kriz çıkar diyor. Milleti tehdit etmeye başladı. Türk milleti tehdide pabuç bırakmaz. Sen kim, kriz kim. Kriz çıksa ilk sen kalırsın onun altında. Kriz falan çıkmaz. O kriz diyor, biz barış ve huzur diyoruz. Millet bana 370 milletvekili verse, ilk yapacağım iş Meclis’teki partileri ziyaret ederek onlarla uzlaşı içinde cumhurbaşkanını seçmek olacaktır. Parti militanını değil, 70 milyonun gönlünde yer tutacak cumhurbaşkanını seçeceğiz” dedi. ESKİ DEP MİLLETVEKİLİ DSP LİDERİ ZEKİ SEZER: Doğan yoğun bakımda VAN (Cumhuriyet) Van’ın Doğubeyazıt ilçesinde düzenlenen festivalde konuşma yaptığı sırada fenalık geçiren eski DEP milletvekili Orhan Doğan, yoğun bakıma kaldırıldı. Önceki gün Doğubeyazıt Kültür Sanat ve Turizm Festivali’ne katılan Doğan, konuşma yaptığı sırada fenalaştı. İlçe Devlet Hastanesi’ne kaldırılan Doğan’ın kalp krizi geçirdiği anlaşıldı. İlk müdahalenin ardından Iğdır Devlet Hastanesi’ne sevk edilen Doğan’a burada kan akışına yardımcı olan bir iğne yapıldı. Doğan daha sonra anjiyo yapılmak üzere Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Araştırma Hastanesi’ne kaldırıldı. Sağlık durumu giderek kötüleşen Doğan, Yoğun Bakım Ünitesi’nde tedavi altına alındı. Kardiyoloji Bölümü’nde 2 kez anjiyo yapıldı. Müdahalelere yanıt vermeyen Doğan’la ilgili dün öğlen saatlerinde YYÜ Kalp Damar Cerrahisi Ana Bilim Dalı Başkanı Yrd. Doç. Dr. Mustafa Tuncer, açıklama yaptı. Tuncer, Doğan’ın yolda geçirdiği uzun süreden dolayı beyni ve kalbinin yeterli fonksiyon göstermediğini, bütün tıbbi olanaklar kullanılmasına karşın iyiOrhan Doğan. leşme olmadığını söyledi. Yaklaşık 34 saatlik gecikme nedeniyle beynin oksijensiz kaldığına dikkat çeken Tuncer, “Durumun kritik olduğu söylenebilir. 3 damar hastası diyebiliriz. Balon takıldı. Şok tablosundan kurtulması için gerekli ilaç tedavisi devam ediyor” dedi. Eski DEP milletvekillerinden Leyla Zana, Hatip Dicle ve Selim Sadak’ın da aralarında bulunduğu yüzlerce kişi Van’daki Araştırma Hastanesi’ne akın etti. Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir, Diyarbakır bağımsız milletvekili adayı Aysel Tuğluk, Bağlar Belediye Başkanı Yurdusev Özsökmenler, Kayapınar Belediye Başkanı Zülküf Karatekin ve DTP Diyarbakır İl Başkanı Hilmi Aydoğdu da Van’a giderek Doğan’ın sağlık durumu hakkında bilgi aldı. Tuğluk, Doğan’ın beyin ölümünün gerçekleştiğini açıkladı. Ancak doktorlar bu iddiayı doğrulamadı. Hedefimiz mutlu ülke yaratmak BURDUR (Cumhuriyet) DSP Genel Başkanı Zeki Sezer, Türkiye’nin umuda, yeni yönetimlere ve projelere gereksinimi olduğunu vurgulayarak “Şimdi ‘sol umut, son umut’ diyoruz. Türkiye’yi mutlu insanlar ülkesi yapmak istiyoruz” dedi. Burdur’da basın mensuplarıyla kahvaltılı toplantı düzenleyen Sezer, Türkiye’de kutuplaşmaların ve terör olaylarının arttığını, laik demokrasinin yara aldığını, insanların, tertemiz, saf dini inançlarının kullanılarak sömürüldüğünü belirtti. AKP’nin iktidarda olduğu 4.5 yıl boyunca ülkenin sürekli gerildiğini ifade eden Sezer, “Oysa bu ülkenin gerilmeye değil, gelişmeye ihtiyacı var. Sayın Başbakan her gün ya çiftçiyle, ya sanayiciyle ya da kimseyi bulamazsa mikrofonda kendi kendisiyle kavga ederek, Cumhurbaşkanlığı seçimini bahane ederek Türkiye’yi germeye, seçimden sonra da gereceğini göstermeye devam ediyor” diye konuştu. Başbakan Tayyip Erdoğan’ın terör konusunda kafasının karışık olduğunu ve konuya uzak durduğunu savunan Sezer, sözlerini şöyle sürdürdü: “Başbakan terör Zeki Sezer. konusunu çözebileceğinden umudunu kesmiş durumda. 2002’de terörsüz bir Türkiye teslim ettik bu beceriksizlere biz. Onun için terörü seçim gündemine koymaması doğal... ” İstanbul’da Atatürk, Sabiha Gökçen, Ankara’da Esenboğa, İzmir’de Adnan Menderes, Antalya, Adana’da Şakirpaşa ve Kayseri’de Erkilet havalimanları ile Kapıkule, İpsala, Cilvegözü, Sarp, Habur sınır kapıları ile Çeşme Deniz Limanı ve Taşucu Deniz Limanı gümrük kapılarında oy kullanılıyor. (AA) İlk oylar sandıkta Yurtdışındaki yurttaşlar 22 Temmuz seçimleri için 14 havalimanı ve gümrük kapısında oy kullanmaya başladı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Gurbetçiler, 23. dönem milletvekili seçimleri için dün sabahtan itibaren 14 havalimanı ve gümrük kapısında oy kullanmaya başladı. Yurtdışındaki Türkiye Cumhuriyeti yurttaşları İstanbul’da Atatürk, Sabiha Gökçen, Ankara’da Esenboğa, İzmir’de Adnan Menderes, Antalya, Adana’da Şakirpaşa ve Kayseri’de Erkilet havalimanları ile Kapıkule, İpsala, Cilvegözü, Sarp, Habur sınır kapıları ile İzmir Çeşme Deniz Limanı ve Taşucu Deniz Limanı gümrük kapılarında oy kullanabiliyor. me günü olan 22 Temmuz 2007 tarihinde 18 yaşını doldurmuş olan, oy vereceği günde yurda giriş veya çıkış yapan, çifte vatandaş olup da Türkiye Cumhuriyeti pasaportunu ibraz eden Türk yurttaşları oy kullanabiliyor. Bu seçmenler, sadece siyasi partilere oy verebiliyor, bağımsız adaylar için ise oy kullanamıyor. Baraja etkisi olacak Gümrük kapılarında kullanılan oylar, Türkiye barajının belirlenmesinde etkili olduğu gibi, her seçim çevresine de kullanılan geçerli oy sayılarına göre yansıyor. Yüksek Seçim Kurulu (YSK), gümrük kapılarında kullanılacak oy pusulalarını 60 x 10.5 santimetre boyutlarında beyaz kâğıtlara bastırdı. Milletvekili genel seçimleri için Atatürk Havalimanı Dış Hatlar Terminali’nde kurulan 15 sandıkta da oy kullanma işlemi başladı. Esenboğa Havalimanı dış hatlar terminali “giden ve gelen yolcu” katında toplam 9 sandıkta oy kullanma işlemi 24 saat süresince yapılabilecek. ‘Aydınlık Türkiye Projesi’ Zeki Sezer, CHPDSP ittifakıyla ilgili olarak ise “Bir Aydınlık Türkiye Projesi ortaya koyduk. Şimdi onun başarısı için çalışıyoruz” diye konuştu. Sezer, hükümetin, meslek eğitiminden “imam hatip”leri anladığını belirterek “İmam hatiplere bir itirazımız yok. Ama bununla birlikte diğer mesleklerin de eğitime ihtiyacı var” diye konuştu. Ortaöğretimden başlamak üzere meslek eğitimini güçlendirmek gerektiğini ifade eden Sezer, “İddiayla söylüyorum, DSP’nin etkin olduğu yönetimde belirli bir süre sonra bir gencimiz bile mesleksiz olarak hayata atılmayacak” dedi. Bağımsızlara oy veremiyorlar Gümrük kapılarında, Türkiye Cumhuriyeti pasaportuna sahip ve yalnızca bu pasaport ile oy kullanacak yurtdışındaki vatandaşların oy verme işlemleri, 22 Temmuz 2007 Pazar günü seçimin bitiş saatine kadar devam edecek. Gümrük kapılarında tatil günleri dahil 24 saat süre ile oy kullanılabilecek. Bu kapsamda Türkiye’de seçmen kütüğüne yazılı olmayan, yurtdışında 6 aydan fazla ikamet eden, oy ver asirmen?cumhuriyet.com.tr İZMİR 2. BÖLGE BAĞIMSIZ ADAYI Contepe: Yeşil başkaldırı zamanı HAKAN DİRİK İZMİR Kapandıktan sonra henüz yeniden partileşemeyen Yeşiller, 22 Temmuz seçimlerine iki bağımsız adayla giriyor. Bursa’dan Neriman Eren’le birlikte Yeşiller’in iki isminden biri olan İzmir 2. bölge milletvekili adayı Bilge Contepe, TBMM’deki kadınların “erkek beyniyle” düşündüğünü ileri sürerek ekolojik duyarlılığın yanı sıra kadın bakış açısını da Meclis’e sokmak istediklerini kaydediyor. Daha önce iki kez Muğla’dan aday olan Contepe, bu kez şansını İzmir’den deniyor. Parlamentoda günübirlik çıkarlar doğrultusunda kararlar alındığını dile getiren Contepe, “Halka düşman kararlar alınıyor. Milletvekilleri kendi çıkarları için o koltukları işgal ediyor” diyor. Doğanın sömürülmesiyle insanın sömürülmesini eşdeğer tuttuklarını dile getiren Contepe, “yeşil başkaldırı” politikasıyla Meclis’te yer almak istediklerini vurguluyor. Parlamentonun halkla bağının koptuğunu, kadınların da kendi özellikleriyle Meclis’te temsil edilemediğini belirten Contepe, şunları söylüyor: “Gerçek kadın kimliğinin temsil edildiği bir parlamentoda kararlar barışçı, doğadan yana çıkar. Biz kadınların kadın diliyle konuşması için çabalıyoruz.” Diyarbakır, Mardin, Urfa gezilerinin ardından bu bölgedeki durum üzerine bir genel değerlendirme yapmaya çalışacağım: Bu bölgenin Gaziantep hariç bütün illerinde en güçlü parti Demokratik Toplum Partisi. 3 Kasım 2002 seçimlerinde DEHAP seçimlere katılmıştı, DTP onun yerini aldı. Bu partinin bölge illerinde 2002 seçimlerinde aldığı oy oranları şu: Mardin yüzde 39.58, Diyarbakır yüzde 56.16, Hakkâri yüzde 45, Batman yüzde 47.10, Şırnak yüzde 45.94, Urfa yüzde 19.28, Gaziantep yüzde 8. Görüldüğü gibi doğudan batıya geldikçe DTP’nin oy oranları azalıyor. Bu bölgede Türkiye genelindeki oylarına göre CHP çok düşük oy oranlarına sahip. Mardin yüzde 11.62, Diyarbakır yüzde 5.9, Hakkâri yüzde 8, Batman yüzde 6.8, Şırnak yüzde 4.71, Urfa yüzde 9.9, Gaziantep yüzde 19.2. Burada da ilginç bir tablo ortaya çıkıyor; CHP’nin oyları Batı’ya yaklaştıkça DTP’nin tersi oranında artıyor. Bölgede çok oy alan partilerden bi Güneydoğu Üzerine Genel Değerlendirme... risi de AKP. AKP’nin 2002 oyları ise bu illerde şöyle: Mardin yüzde 15.43, Diyarbakır yüzde 15.96, Hakkâri yüzde 6.81, Batman yüzde 20.62, Şırnak yüzde 14.02, Urfa yüzde 22.9, Gaziantep yüzde 40.04. CHP’ye benzer bir tablo AKP için de söz konusu. Onun da oyları Güneydoğu’nun batısına geldikçe artıyor. En doğuda Hakkâri’de ise en düşük düzeyde. ??? Bu illerden geçen seçimlerde AKP; Mardin 3, Diyarbakır 8, Urfa 7, Batman 3, Şırnak 2, Gaziantep 7, Hakkâri 1 olmak üzere 31 milletvekili çıkarmıştı. Aynı illerde CHP’nin milletvekili sayısı ise şöyleydi: Mardin 2, Hakkâri 1, Gaziantep 3, Urfa 3, Batman 1, Şırnak 0, Diyarbakır 2 olmak üzre toplam 11 milletvekili çıkarmıştı. Bu seçimlerde DTP’nin desteklediği bağımsız adaylardan 15’inin milletvekili seçilmesi mümkün. Bunun önemli bir kısmı AKP’den ve daha azı da CHP’den azalmalara neden olacak. Güneydoğu illerine, Doğu Anadolu’daki Van, Bitlis, Muş, Bingöl, Tunceli, Malatya, Erzurum, Erzincan, Elazığ, Kars ve Iğdır gibi illeri de katarsak geçen seçim barajı aşan iki parti AKP ve CHP oldukça önemli sayıda sandalyeyi kaybedecek. Ayrıca eğer MHP barajı aşabilirse Doğu Anadolu’dan epeyce milletvekili çıkarabilir. ??? Bunlar işin matematik tarafı. Matematiksel olarak bu yörede iki unsur DTP’nin bağımsızları ve MHP devreye giriyor. Geçen seçim yüzde 10’luk haksız barajın primini ceplerine indiren bu seçimlerde de anlaşarak yüzde 10 barajını düşürmeyen AKP ve CHP, hakları olmayan milletvekilliklerinin en azından bir kısmını gerçek sahiplerine bırakmak durumunda kalacaklar. Bu durumu fark eden AKP lideri Tayyip Erdoğan bölgeye çıkarma üzerine çıkarma yapıyor. CHP’nin zaten bu bölgedeki oyları oldukça düşük, yapabileceği fazlaca bir şey gözükmüyor. CHP’nin demokratikleşme konusundaki tutumu ve Kuzey Irak siyasetleri bu yörede tepkiyle karşılanıyor. Deniz Baykal, seçim kampanyası sırasında Tayyip Erdoğan’ı batıdaki milliyetçi seçmen yoluyla vurmak istiyor. AKP’nin DTP ile koalisyon yapacağı ihtimalinden yola çıkarak Tayyip Erdoğan’a eleştiriler yöneltiyor. ??? Güneydoğu Anadolu’nun şu anda iki dinamik gücünden söz edebiliriz. DTP ve MHP. MHP özellikle yörenin batı tarafındaki illerde Urfa’da ve Gaziantep’te iddialı. Barajı aşması halinde buralardan milletvekili çıkaracak gibi görünüyor. Güneydoğu’nun kaderini etkileyen en önemli etken kuşkusuz PKK’nin eylemlerinin yol açtığı sonuçlar. Patlayan her bomba, yaşamını yitiren her asker bu yörenin dengelerini bozuyor, ruh halini ve ekonomisini olumsuz yönde etkiliyor. Diyarbakır’da işadamlarının en çok şikâyet ettiği konu terördü. Çünkü bu nedenle bölgeye yatırım yapılmıyor, bölgenin ekonomisi bu gelişmelerden zarar görüyordu. Tabii her terör eylemi Habur sınır kapısında da kısıtlamalara, zorluklara yol açıyor, bu da yöre insanının gelirine etki yapıyordu. Bu arada Mardin kalesinin turizme açılması için NATO dinleme tesislerinin buradan kaldırılması isteniyor. Mardinliler teknolojinin bu kadar geliştiği bir çağda dinleme ve gözleme yapmak için Mardin kalesine gerek olmadığını söylüyorlar ve kalelerinin kendilerine geri verilmesini istiyorlar. ??? Sonuç, Güneydoğu’nun milletvekili aritmetiği epeyce bir değişikliğe uğrayacak. CUMHURİYET 04 K