Katalog

7 MART 2007 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Bir çocuğun ölümüne neden olan dizi yüzünden eleştirilen kurul, kendi uzmanlarını bile dikkate almıyor 5 POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA RTÜK’ün hurafe sevgisi FIRAT KOZOK Fethullah’ın Hurafeleri Var mı?.. 18 Ekim 2004’te İhlas Haber Ajansı Elazığ’dan şu haberi geçmişti: “Edinilen bilgiye göre, olay Elazığ’ın Baskil ilçesine bağlı Altınkuşak Köyü’nde dün meydana geldi. Televizyonda yayımlanan ‘Sırlar Dünyası’ adlı filmden etkilenen Muhammed Karaman (9) adlı çocuk, evlerinin yanındaki ahırda kendini asarak intihar etti. Gece geç saatlerde izlediği filmin etkisinde kalan Muhammed Karaman uzun süre eve gelmeyince aile şüphelendi. Küçük çocuklarının tavanda asılı olan cansız bedenini gören aile fertleri sinir krizleri geçirdi. Olayla ilgili soruşturma devam ediyor.” 5 Mart 2007... Radikal gazetesinin manşeti: “Hurafe dizileri 12 yaşındaki Hatice’nin sonu oldu... Cinli perili diziye inandı, kendini astı... ‘Sıradan insanların yaşadığı sıra dışı olayları’ anlatan cinli perili dizi, Şanlıurfalı 12 yaşındaki Hatice Demir’in canına mal oldu. Seyrettiği dizilerden etkilenen Hatice, kardeşi Gülbahar ve kuzeni Feride’yle otururken çok etkilendiği bölümlerden birini anlattı. Anlattığı dizide, kendini asan biri tekrar diriliyordu. ‘Ben de yeniden canlanacağım’ diyen Hatice, minderlerin üzerine çıktı ve eşarpla kendini pencereye astı. Hatice’nin ayağının altından minderler kayınca, diğer kızlar hemen evdekilere haber verdi. Amca, Hatice’yi hemen indirdi ve ambulans çağırdı, ama iş işten geçmişti. ‘Biz onun numara yaptığını sanıyorduk’ diyen kardeşi Gülbahar gözyaşlarına boğuldu. Osmaniye’de bir düğüne giden Hatice’nin ailesi ise acı haberi öğrenince yıkıldı.” ??? Samanyolu TV ve Zaman gazetesi Fethullah Gülen’e yakınlığıyla tanınır ve kamuoyunda “Fethullahçı” olarak bilinir... Samanyolu’nda ilginç diziler vardır: Beşinci Boyut, Büyük Buluşma, Sırlar Dünyası, Tarık ve Diğerleri, Yağmurdan Sonra ve Yeşeren Düşler... Kanal 7’de ise İnadına İnat ve Kalp Gözü... Dün sabah Zaman’a baktım... Savunmaya geçmiş, küçük Hatice’nin Show TV’deki “Yaralı Yürek” dizisinden etkilenerek intihar ettiğini öne sürüyordu... Bakın, Hatice’nin amcası ne demiş Fethullah Gülen’in boy boy fotoğraflarını yayımlayan, kitaplarını dağıtan Zaman’a: “Töre içerikli diziler çekilmese yeğenim yaşıyor olacaktı...” Haberde, Şanlıurfa’da 30 kişilik topluluğun “Yaralı Yürek” filminin yönetmeni Özer Kızıltan ile Celal Çimen’i dövmelerini örnek olarak göstermesi de ilginçti... Akşam’ın manşetine baktım daha sonra... “RTÜK sırlara fetva istedi...” Akşam’ın haberine göre “Kurtlar Vadisi”ni yasaklayan düşünce, Samanyolu’nda yayımlanan “Sırlar Dünyası” için Diyanet’ten alacağı fetvaya göre karar verecekmiş... Alın size bir Türkiye fotoğrafı işte... Türkiye’nin son beş yılda nereden nereye geldiğini gösteren bir ibret belgesi... AKP’ye yakın gazeteler, Yeni Şafak, Star, Zaman, “Hatice filmlerden etkilendi” diye haber veriyor; lümpen dinci başka gazete, haberi görmüyor... Cumhuriyet’in dünkü manşetini gördünüz: “Cumhuriyet reklamlarını yasaklamaya çalışan RTÜK, hurafe dolu dinci kanalları izlemiyor...” Arkadaşımız Fırat Kozok, araştırıp yazmıştı haberi... Gerçekten Fethullah Gülen’in hurafeleri mi vardı? Bilemem!.. Bildiğim, Kâbe’de sivrisinekler tüm hacıları soktuğu halde Fethullah’ı sokmazdı!.. ??? Cumhuriyet gazetesinin Cumhuriyete, laikliğe ve demokrasiye sahip çıkması birilerini çok rahatsız etmişti... Evet... Tehlikenin farkında mısınız? CHP’li Berhan Şimşek ve Ahmet Küçük, Cumhuriyet’i susturmak isteyenlere karşı bir soru önergesi vermişlerdi... Şimşek ve Küçük ikinci bir soru önergesi verebilirler... “Fethullah Gülen’in hurafeleri var mı? Varsa dokunulmazlıkları da var mı?” Bir de şu Fethullahçı okullar, yurtlar, dershaneler... Denetleme yapılıyor mu? Zaman gazetesi ücretsiz olarak mı dağıtılıyor? Fethullah ABD’de nasıl yaşıyor? Villalar nasıl alındı ABD’de? Daha sayayım mı?.. ANKARA Fethullah Gülen’e yakınlığıyla bilinen STV’de yayımlanan ve bir çocuğun ölümüne neden olan “Sırlar Dünyası” adlı diziyle ilgili hiçbir önlem almayan RTÜK’ün, kendi uzmanları tarafından hazırlanan raporları da yok saydığı öğrenildi. RTÜK Daire Başkanı Dr. Cengiz Özdiker tarafından geçmişte hazırlanarak kurula sunulan raporda, yayınlarda kaynağı ve amacı ne olursa olsun, gerçeklerden uzak, amaçsız, dayanaksız ve “hurafe” niteliğindeki olgulara kesinlikle yer verilmemesi gerektiği vurgulanmıştı. Özdiker’in Kamuoyu ve Yayın Araştırmaları Dairesi Başkanı olarak hazırladığı ve Diyanet İşleri Başkanlığı’nın dergisinde de yayımlanan rapo ? RTÜK Daire Başkanı Dr. Cengiz Özdiker tarafından geçmişte hazırlanarak kurula sunulan raporda, gerçeklerden uzak, amaçsız, dayanaksız ve “hurafe” niteliğindeki olgulara kesinlikle yer verilmemesi gerektiği vurgulanmıştı. RTÜK, kendi uzmanının raporuna rağmen, özellikle dini içerikli yayınlar yapan TV’lerde yayımlanan bu tür programları engellemek için hiçbir girişimde bulunmadı. runda, Atatürk’ün TBMM’deki bir konuşmasından alıntılar yapılmıştı. Raporda ana hatlarıyla şu saptamalara yer verilmişti: ? Dini konuların tartışılmasında ölçü; bilimsellik, akılcılık ve toplumsal duyarlılık sınırı kesinlikle aşılmamalıdır. Haber ve yorumlarda kullanılan terminoloji özenle oluşturulmalı, haber değeri tartışmalı ve nadiren görülen bir olay toplumun genel davranışlarına uyarlanmamalı, tüm inananları üzecek veya rencide edecek şekilde verilmemelidir. ? Yayıncılar ait oldukları toplumun genel yapısı, örgüsü, anlayış ve kabullerine uygun ve toplum beklentileriyle paralel dini haber, yorum ve programları gerektiği ölçüde vermeli ve dini programlarda bilimselliği esas almalı, konu ve katılımcılar düzeyinde ciddiyet sağlamalıdırlar. Dini konular, sansasyonel bir biçimde ele alınmamalı, bilgisiz ve duygusal insanların kışkırtılmamasına özen gösterilmelidir. ? Gerçek hayatta var olan ve yayın yoluyla evlerimize kadar girerek birey ve toplum sağlığımızı olumsuz etkileyen aşırı şiddet içeren söz ve görüntüler, intiharlar, ölüm ve öldürme aksiyonları izleyicilerde büyük üzüntüler doğurmakta, duygusal çöküntüye neden olabilmekte, geçmişte yaşanan yıkıcıbölücü ve irticai terör olaylarının yeni yaşanıyor gibi sık tekrarlar ile verilmesi insanlarda korkuya yol açmaktadır. ? Bilerek veya bilmeyerek yanlışı doğru gibi sunma gafletine düşen, sözde din adamlarına gerçek anlamda aydınlanma ihtiyacı içerisinde olan halkın kafasının karıştırılmaması için ekranlarda yer verilmemelidir. ? Kaynağı ve amacı ne olursa olsun, gerçeklerden uzak, amaçsız, dayanaksız ve “hurafe” niteliğindeki olgulara kesinlikle yer verilmemeli, infial yaratacak ölçüde (türbelerde kesik baş, kesik kol gibi), özellikle çocukların etkileneceği sansasyonel haberlerle haberşovlarda dikkatli olunmalıdır. ? Hangi amaca yönelik olursa olsun, yayın yoluyla dinin, dini duyguların veya dince kutsal sayılan değerlerin istismar edilmesi kabul edilemez bir gerçek ve yayıncılık olgusudur. Yayın kuruluşları, anayasa hükümlerine ve kanun ile yönetmeliklerde öngörülen yayın ilkelerine uygun yayın yapmakla yükümlüdürler. RTÜK’ün, yayınlarında bu çerçevenin dışına çıkan kuruluşlar hakkında yasal yaptırımları etkin olarak uygulaması, başta kamu kurum ve kuruluşları olmak üzere ilgili sivil toplum kuruluşları, bilim çevreleri ve vatandaşların yönlendirmeleriyle daha rasyonel sonuçların alınmasına katkı sağlayacaktır. Bülent Arınç’ın TBMM’ye maliyeti ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) 22. yasama döneminde Meclis Başkanı Bülent Arınç 38, Meclis başkanvekilleri ise 13 yurtdışı ziyaret gerçekleştirdi. Ziyaretler için toplam 767 bin YTL harcandı. CHP Malatya Milletvekili Muharrem Kılıç’ın konuyla ilgili soru önergesine verilen yanıtta Arınç’ın gerek ikili resmi ziyaret, gerek uluslararası toplantılar olmak üzere toplam 38 yurtdışı ziyaret gerçekleştirdiği belirtildi. Buna göre, 2002 yılından bu yana Arınç’ın gerçekleştirdiği yurtdışı ziyaretlere toplam 685 bin YTL ödendi. Meclis başkanvekilleri ise 13 yurtdışı ziyaret gerçekleştirirken bu ziyaretlerin maliyeti ise 82 bin YTL olarak hesaplandı. SORUMLU YAYINCILIK ÇAĞRISI Diyanet RTÜK’ten duyarlı ? Diyanet İşleri Başkanlığı 2004’te düzenlediği Uluslararası Dini Yayınlar Kongresi’nde hurafe dolu yayınların yarattığı tehditlere dikkat çekmiş, insanları mucize, keramet gibi beklentilere sokan, şiddet içerikli, ürkütücü söylem ve sahnelere yer verilmemesini istemişti. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) RTÜK, bir çocuğun ölümüne neden olan hurafe dolu programları görmezden gelirken, Diyanet İşleri Başkanlığı, bu tür programlar konusunda yayıncıları uyarıyor. Şanlıurfa’da bir çocuğun hurafelerle dolu bir televizyon programından etkilenerek yaşamına son vermesinin ardından, RTÜK’ün nasıl bir yaptırıma gideceği tartışılıyor. AKP kontenjanından kurula seçilen bazı üyelerin, Diyanet İşleri Başkanlığı’ndan görüş istedikleri belirtiliyor. Diyanet yetkilileri ise bu konuda kurumun görüşünün net olduğunu, Diyanet’in televizyonlardaki hurafe içerikli programları onaylamasının mümkün olmadığını ifade ediyor. Yetkililer, bu çerçevede Diyanet’in 2004’te düzenlediği Uluslararası Dini Yayınlar Kongresi’nde bu konuyla ilgili net görüşün ortaya konulduğuna işaret ediyor. Yetkililerin işaret ettiği kongrenin sonuç bildirgesinde, ana hatlarıyla şu görüşlere yer verilmişti: ? Son yıllarda ilgi gösterilen ve çoğunlukla gerçek hayattan kesitlerin sıra dışı öykülerle anlatıldığı sır dizileri; yer yer dini ilkeleri göz ardı eden pasif dindarlık anlayışını beraberinde getirmektedir. Bu diziler, insanları mucize, keramet gibi beklentilere sokmakta, sünnetullah dediğimiz kuralların geçerli olduğu bir dünyanın dışında olağanüstü tesadüflere şartlandırmaktadır. Bu dizilerin yapımcıları, şiddet içerikli ve ürkütücü söylem ve sahnelere yer vermemeli, büyük ölçüde çocuk ve ailenin ıslahına yönelik eğiticiöğretici mesajlar vermeye özen göstermelidir. ? Dini senaryolarda büyük ölçüde kötülüklerin yerine iyiliklerin vurgulanması pedagojik açıdan uygun olacaktır. ? Yapılacak dini yayınlarda diğer din ve kültürlerin göz ardı edilmemesi, dinlerin bir yarış ortamına çekilmemesi, bir dinin hakikatlerini anlatırken başka bir dini kötüleme yoluna gidilmemesi önem arz etmektedir. Din konusunda bilgi verirken imaj, reklam, propaganda ve benzeri vasıtalarla taraftar edinme yollarına başvurulmamalıdır. Başbuğ: Azerbaycan’a yardıma hazırız Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral İlker Başbuğ, resmi temaslarda bulunmak için gittiği Azerbaycan’da, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile bir araya geldi. Aliyev, dost ve kardeş Türkiye ile her alandaki işbirliğinin başarılı bir şekilde geliştiğini ve güçlendiğini belirterek “Artık bölgedeki birçok şey TürkiyeAzerbaycan işbirliğine bağlı. Tüm alanlarda ilişkilerimiz hızla gelişiyor. Askeri alanda da buna büyük ihtiyaç var” dedi. Orgeneral Başbuğ, ziyaretinde Kara Kuvvetleri Komutanlığı olarak Azerbaycan Silahlı Kuvvetleri için daha neler yapabileceklerini ele almayı amaçladığını ifade ederek “Bakan ile (Azerbaycan Savunma Bakanı Sefer Abiyev) görüşmemde de dile getirmiştim; açın telefonu, Kuvvet Komutanı olarak yapabileceğimiz konularda yardım etmeye hazırız” dedi. Toplantı basına kapalı devam ederken Türkiye’nin Baku Büyükelçisi Hüseyin Avni Karslıoğlu, Silahlı Kuvvetler Ataşesi Tuğgeneral Seyhan Ceyhan da görüşmede hazır bulundu. Orgeneral Başbuğ, temasları kapsamında şehitliği de ziyaret etti. (Fotoğraf: AA) ‘Balyozcu’ koruma gitti ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın, makam aracından kendisini balyozla camı kırarak kurtaran yakın koruması Emniyet Amiri Halit Özgül’ü görevinden uzaklaştırdığı öğrenildi. Erdoğan’ın geçen cuma günü namaz çıkışı yanına gelen türbanlı bir kadının kameralar tarafından çok yakından görüntülenmesine kızarak “Sen arabaya binme. Gözüm görmesin seni” diyerek yanından uzaklaştırdığı Özgül izne ayrıldı. Özgül’ün ayrılmasının ardından Erdoğan’ın yakın korumalığı görevini daha önce Özgül’ün yardımcılığını yapan Başkomiser Tahir Kahyaoğlu üstlendi. Aydın’dan ‘fetva’ya onay Devlet Bakanı Mehmet Aydın, RTÜK’ün bazı programlarla ilgili Diyanet’in görüşüne başvurmasını doğru bulduğunu açıkladı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Devlet Bakanı Mehmet Aydın, RTÜK’ün bazı dini kanallarda yayımlanan hurafe dolu programlarla ilgili olarak Diyanet İşleri Başkanlığı’nın görüşüne başvurmasını doğal bulduğunu söyledi. Bakan Aydın, RTÜK’ün hurafe içerikli bazı dizilerle ilgili olarak Diyanet’in görüşüne başvurmasını değerlendirdi. Cumhuriyet’e açıklama yapan Aydın, “O türden şeylerin Diyanet’in alanına giren, müdahale etmek anlamında değil, ama içerik açısından dinde olmayıp da varmış gibi bazı şeyler söz konusu ise Diyanet’in ‘Bunun İslamla ilgisi yoktur’ deme görevi vardır. O bakımdan sorulmuşsa iyi olmuş” dedi. Aydın, bir kız çocuğunun söz konusu dizilerden etkilenerek kendini astığının anımsatılması üzerine, “Diyanet, aykırı bir şey varsa bilgi verir. Hele böyle sıkıntılı bir şey olursa, Diyanet’in Türkiye’nin en ücra köşelerinde teşkilatı var. Bu gücümüzü kullanırız, hutbelerle, vaazlarla, konferanslarla toplumumuzu aydınlatmaya çalışırız” diye konuştu. Abdullah Gül’e ‘anlamlı’ destek ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Dışişleri Bakanı Abdullah Gül dün, AKP’nin grup toplantısının yapıldığı salona girerken partililerin yoğun alkışları ve sevgi gösterileriyle karşılandı. Bu destek, Cumhurbaşkanlığı seçimi sürecinde anlamlı bulundu. Gazeteciler, bu yoğun ilginin nedenini sorunca Gül, “Bülent Ağabey duymasın aman” diye espri yaptı. “Cumhurbaşkanı seçimi yaklaşırken, bu tezahüratı nasıl karşılıyorsunuz” sorusuna, “Bütün arkadaşlarımıza, herkese sevgi vardır” yanıtını veren Gül, “Size özel bir ilgi gösterdiler” denilmesi üzerine de “Herkesedir, herkesedir. Bütün arkadaşlara... Bizim onlara var, onların da bize var” diye konuştu. Mehmet Aydın. hikmet.cetinkaya?cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 343 72 69 12 yaşındaki çocuğun etkilenerek intihar ettiği diziyi aklamak için ellerinden geleni yaptılar Dinci basın yine çarpıttı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Fethullah Gülen’e yakınlığıyla bilinen Zaman gazetesi, Şanlıurfa’da bir çocuğun Samanyolu Televizyonu’nda (STV) yayımlanan “Sırlar Dünyası” adlı dizinin ardından yaşamını yitirmesini hazmedemedi. Gazete, kendisiyle aynı gruptaki televizyon kanalını korumak için, olaydan başka bir kanalın dizisini sorumlu göstermeye başladı. Şanlıurfa’da 12 yaşındaki H.D’in, STV’de yayımlanan Sırlar Dünyası adlı diziden etkilenerek kendini eşarpla pencereye asmasıyla ilgili haberler, dinci basını zor durumda bıraktı. Te ? Şanlıurfa’da 12 yaşındaki H.D’nın, STV’de yayımlanan Sırlar Dünyası adlı diziden etkilenerek kendini asmasıyla ilgili haberler dinci basını zor durumda bıraktı. Televizyon kanalı ile aynı grupta yer alan Zaman gazetesi, konuyla ilgili ilk haberi gizlerken Yeni Şafak ise kanal ve dizi adı vermemeye özen gösterdi. levizyon kanalı ile aynı grupta yer alan Zaman gazetesi, konuyla ilgili ilk haberi “gizledi”. Tüm gazetelerin öne çıkardığı konu, önceki günkü Zaman gazetesi’nin beşinci sayfasında küçük bir haber olarak verildi. Tüm medyanın tersine STV ve Sırlar Dünyası adlı diziye hiç değinmeyen gazete, çocuğun “bir diziden etkilendiğini” belirtmekle yetindi. Bir diğer dinci gazete Yeni Şafak ise konuyu sürmanşetinde işlemesine karşın Zaman gazetesi gibi kanal ve dizi adı vermedi. Bir süre önce el değiştiren ve Gülen grubuna yakın bir çizgi izlemeye başlayan Star gazetesi de, küçük çocuğun intiharından Show TV’de yayımlanan “Yaralı Yürek” dizisini sorumlu tuttu. Ancak olayın meydana geldiği gün söz konusu dizide böyle bir sahne yer almamıştı. H.D’nin kız kardeşi Gülbahar Demir de olayın ardından yaptığı açıklamada, ablasının Sırlar Dünyası adlı diziden etkilendiğini söylemişti. Dinci basın harekete geçti Olayın kamuoyunda yankı bulması dinci basının savunma mekanizmalarını da harekete geçirdi. STV ekibinin küçük kızın ailesini ziyaret etmesinin ardından aile ağız değiştirdi. Zaman gazetesi dünkü haberinde, olayın sorumlusunu Show TV olarak gösterdi. Küçük çocuğun amcasının ifadelerine dayanılarak verilen haberde, STV yönetiminin savunması da aktarıldı. Dinci basının karşı taarruzunun ardından RTÜK’ün nasıl bir yol izleyeceği merak konusu. Kurula AKP kontenjanından seçilen bazı üyeler intiharın STV’de yayımlayan programdan kaynaklanmadığını savunurken bazı üyeler de, “Ortada bir cinayet var, ama bazı kesimler hâlâ kendilerini savunmaya çalışıyor” görüşünde birleşiyor. Kurulun bugünkü toplantısında ölümden sorumlu olan programın nasıl saptanacağı merak konusu. CUMHURİYET 05 K