Katalog

22 OCAK 2007 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Samast’ın, Dink cinayetini internet sitelerinden etkilenerek işlediğini söylediği öğrenildi 5 Zanlı: Pişman değilim İstanbul Haber Servisi Gazeteci Hrant Dink’i katleden 17 yaşındaki zanlı Ogün Samast’ın cinayeti Dink aleyhine yayın yapan internet sitelerinden etkilenerek işlediğini söylediği kaydedildi. Soruşturmayla ilgili olarak İstanbul ve Trabzon’da 10 kişi gözaltına alındı. Samast’ın arkadaşı McDonald’s bombacısı Yasin Hayal’in de cinayetin azmettiricisi olduğu ileri sürüldü. İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Aykut Cengiz Engin, Dink’in öldürülmesine ilişkin örgüt bağlantısı tespitleri bulunmadığını belirterek Samast’ın, emniyetteki sorgusunun ardından İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın örgütlü suçlarla yetkili ve özel görevli birimine sevk edileceğini kaydetti. Televizyon kanallarında fotoğrafının yayımlanmasının ardından babasının ihbarı üzerine kimliği tespit edilen ve Samsun’da yakalanarak önceki gece özel bir uçakla İstanbul’a getirilen Hrant Dink’in katil zanlısı Samast’ın Terörle Mücadele Şubesi’ndeki sorgusu sürüyor. Zanlının sorgusuna Cumhuriyet Başsavcı Vekili Turan Çolakadı ile Cumhuriyet Savcısı Selim Berna Altay katılıyor. Saldırganın, emniyetteki işlemlerinin tamamlanmasının ardından çarşamba günü Beşiktaş’taki özel yetkili İstanbul Adliyesi’ne çıkarılması bekleniyor. İstanbul’da gözaltında bulunan Samast ve Hayal’in de araların Dün Uğur Mumcu, Bugün Hrant Dink... ‘DİNK’İN RESİMLERİNİ GÖSTERİYORDU’ Katil zanlısının bazı arkadaşları yaklaşık bir ay önce, Samast’ın kendilerine Dink’in fotoğraflarını göstererek “Bu adamı vuracağım” dediğini, ancak kendilerinin tepki göstererek “Böyle bir şey yapamazsın” dediklerini kaydettiler. Düzköy nüfusuna kayıtlı olan ve Trabzon’un Pelitli beldesindeki afet evlerinde oturan zanlı, Ahmet Can Bali Lisesi’ndeki eğitimini yarıda bıraktı. Arkadaşlarına göre, zamanının büyük bir bölümünü internet kafelerde geçiren zanlı, agresif ve sorun çıkaran biri. Olaya şaşıran mahalle sakinleri ise Samast’ın iyi biri olduğunu düşünüyor. 2004 yılında, McDonald’s’a bomba atıp 6 kişiyi yaralayan Yasin Hayal de Samast’ın arkadaşı. da bulunduğu 7 kişi için ek gözaltı süresi alındı. Samast’a dün gece olay yerinde tatbikat yaptırıldı. Soğukkanlı tavırları dikkat çeken Samast, tatbikatın ardından tekrar emniyete götürüldü. Bu arada olay yerinde bekleyen bir grup yurttaş, Ogün Samast’a tepki gösterdi. Tatbikata Dink’in avukatlarının çağrılmadığı öğrenildi. Soruşturma çerçevesinde, Dink’in bilgisayarındaki elektronik postalar da incelenmeye alındı. İncelemede, Dink’e, 2006 yılında elektronik posta yoluyla 2 bin 600’ün üzerinde hakaret içeren mesaj gel ENİŞTESİ: BU ÇOCUK KULLANILDI Zanlının eniştesi Faik Samast, Ogün Samast’ın cinayetten birkaç gün önce İstanbul’a bir akrabasının düğünü için geldiğini söyledi. Yeğeninin bu cinayeti işleyecek kadar İstanbul’u bilmediğini belirten Samast, “Ogün, Şişli’nin ‘ş’sini bilmezdi. Bu çocuk oraları bilmez. Sanırım bu çocuk tetikçi olarak kullanıldı” dedi. Zanlının cinayetin ardından, dayısının evine gittiğini ve geceyi burada geçirdiğini belirten Samast, dün sabah saatlerinde ise Yalova’ya gittiğini söyleyerek dayısının evinden ayrıldığını kaydetti. Samast’ın ailesinin maddi durumunun kötü olmadığını, bir iş sahibi olmadığı için sürekli ailesinden para aldığını belirten enişte, yeğeninin maddi nedenlerle böyle bir eyleme karışmış olabileceğini de vurguladı. diği tespit edildi. Samast’ın Pelitli beldesindeki bir internet kafede kullandığı iki bilgisayar inceleniyor. İstanbul’dan Hopa’ya giden bir yolcu otobüsünde Trabzon’a gitmek isterken cinayet silahı ve olay günü taktığı beresi ile önceki gece yakalanan zanlının, üst aramasında cüzdanından 1 YTL çıktığı öğrenildi. Ayrıca cinayetin işlendiği, 7.65 çapında bir tabanca ile cüzdanında 6 tabanca mermisi, bir cep telefonu sim kartı ve otobüs bileti bulundu. Zanlının Samsun Emniyeti’nde verdi Türkiye Ermenileri Patriği Mesrob II., Agos gazetesini ziyaret ederek gazetenin imtiyaz sahibine taziyelerini bildirdi. (Fotoğraf: UĞUR DEMİR) ği ilk ifadesinde suçunu itiraf ettiği öğrenildi. Saldırganın, Samsun Cumhuriyet Başsavcısı Ahmet Gökçınar ile İl Emniyet Müdürü Mustafa İlhan tarafından yapılan ilk sorgusuna Samsun Barosu’ndan atanan bir avukat katıldı. Samast’ın, Dink’in, gazetedeki yazılarıyla, televizyonlardaki konuşmalarıyla kanına dokunduğunu söylediği de ifade edilerek “Dink’in yorumları zoruma gidiyordu. Bugün olsa yine yaparım” dediği kaydedildi. Cinayetten 10 dakika önce göz göze geldiklerini ve Dink’in irkildiğini anlatan Samast’ın şöyle devam ettiği öğrenildi: “İnternette haberlerde okudum. Orada ‘Ben Türkiyeliyim. Ama Türk kanı pis kandır’ dediği için öldürmeye karar verdim. 17 Ocak’ta Trabzon’dan otobüse bindim. 18 Ocak akşamı İstanbul terminaline indim. Geceyi de terminalde geçirdim. 19 Ocak’ta görüşmek için gazeteye gittim. Ancak görüşemedik. Daha sonra cuma namazını kıldım. Namaz çıkışı da gazeteye gittim. Hrant Dink bir bankaya girdi. Bankadan çıkıp gazeteye gitti. Beni görünce irkildi. 10 dakika sonra gazeteden çıktı. Arkasından yanaştım ve 1 metre uzaklıktan vurdum. Pişman değilim.” Belirli dönemlerde hep aynı senaryolar sahneye konuyor. Sadece oyuncular değişiyor. Dün, Uğur Mumcu’nun arkasından sloganlar atıyor, ağıtlar yakıyorduk; bugün sıra Hrant Dink’e geldi. Onun arkasından “Failler mutlaka bulunacak” ,”Kanlı senaryo”, “Bu kurşun hepimize” başlıkları atıldı. Utancımızı “Hepimiz Hrantı’z, hepimiz Ermeniyiz” sloganları ile örtmeye çalıştık. Arkasından suikastın zanlısı olarak 17 yaşında bir genç yakalandı. Hrant Dink’i “koruyamayanlar” bir gün içinde zanlının yakalanması nedeniyle “övünebildiler”! Maalesef, tetikçiler yakalansa bile, failler “meçhul” kalmaya devam ediyor. Suikastlar yapılıyor, Meclis’te araştırma komisyonları kuruluyor, raporlar raflarda tozlanıyor. Bu hafta ölüm yıldönümünde bir kez daha anacağımız Uğur Mumcu suikastı için kurulan araştırma komisyonu raporundaki bazı saptamalar, bugün de geçerli değil mi? İşte bu rapordan bazı satır başları: “İstihbarat birimleri arasında eşgüdüm yeterli değildir. Ülkemizde istihbarat birimleri arasında merkezi bir değerlendirmeye ışık tutacak ve elde edilen bilgilerin tek merkezden değerlendirilmesini sağlayacak yeterli düzeyde bir işbirliği yoktur. İstihbarat birimleri Mumcu olayı öncesi ile ilgili olarak somut bilgi elde edemediklerini, olay sonrası ise Jandarma İstihbaratı, MİT ve Genelkurmay İstihbaratı’nın bu tür olayları görev alanlarında görmediklerinden birinci öncelikle araştırmadıklarını çeşitli vesilelerle komisyona bildirmişlerdir.” “Uğur Mumcu korunmamıştır. Uğur Mumcu gibi Türkiye’de, hatta uluslararası düzeyde çeşitli odakların, çevrelerin, örgütlenmelerin hedefi haline gelmiş ve tehdit altında olduğu herkes tarafından açıkça bilinen bir gazetecinin korunmamış olması, büyük bir ihmaldir. Bir yönetmeliğin arkasına sığınarak koruma yapılmadığını söylemek, hiçbir şekilde kabul edilebilir mazeret değildir. Nitekim bu husus açıkça görülmüş olmalı ki, yeni yönetmelikte bu tür insanların re’sen koruması hükmü getirilmiştir. Açıkça Uğur Mumcu’nun bir cinayete kurban gitmesinde koruma yetersizliğinin önemli bir faktör olduğu, bu nedenle de kusur ve ihmali görülen her kademede yetkili ve görevliler için haklarında gerekli işlemin yapılması gerekmektedir. Devletin Mumcu ailesine tazminat ödemeye mahkum edilmiş olması, koruma konusundaki ihmalin de kanıtıdır.” Yarın, TBMM’de Hrant Dink için bir araştırma komisyonu kurulsa, benzer saptamalar yapılmayacak mı? Tarihin “tekerrürü”, hataların “tekerrürü” anlamına gelmiyor mu? Özel uçakla getirildi Zanlı, yaklaşık bir saat süreyle ifadesinin alınmasının ardından önceki gece saat 03.25’te sıkı güvenlik önlemleri altında Samsun Emniyet Müdürlüğü’nden çıkarılarak Çarşamba Havalimanı’na getirildi. İstanbul’dan gelen Nurol Havacılık’a ait uçağın kapısına kadar getirilen zanlı Samast’a,4 polis eşlik etti. Dün sabaha karşı İstanbul’a getirilen Samast, Adli Tıp Kurumu’nda sağlık kontrolünden geçirilmesinin ardından Vatan Caddesi’ndeki Emniyet Müdürlüğü’nde sorguya alındı. Zanlının Ermeni asıllı olmadığı, uyuşturucu kullanmadığı öğrenildi. İktidarda başka, muhalefette başka düşünülür! AKP’nin muhalefetin söz hakkını sınırlamak için getirdiği içtüzük değişikliği önerisi, TBMM Anayasa Komisyonu’nda görüşülerek kabul edildi. Komisyon Başkanı Burhan Kuzu, “Belki çok hoş bir metin değil, ama iktidarın da bir çalışma temposu var” diyerek değişikliğin gerekçesini açıkladı. Bu düzenlemeye itiraz eden AKP Ankara Milletvekili Ersönmez Yarbay, temel yasa uygulamasına çok sık başvurulduğunu belirtti ve üzerinde yeteri kadar tartışma yapılmayan düzenlemelerin sıkıntı yarattığına dikkat çekti. Yarbay, komisyonun konuyla ilgili düzenlemesinin Anayasa Mahkemesi’nden geri döndüğünü söyleyince, Kuzu, alındı: “Bu, işi bilmediğimizi mi gösteriyor?” Yarbay, “İşi bilmediğimizi değil ama iyi incelemeden, aceleyle yapıldığını gösteriyor. ‘Komisyon olarak işimizi iyi yapıyor muyuz’ diye sorgulamamız lazım” deyince Kuzu, “Hep bardağın boş tarafını görüyorsun” diye tepki gösterdi. Yarbay, geri adım atmadı: “Bardağın dolu tarafını gördükten sonra devam edeyim, ben Meclis’in genel olarak çalışmalarını eleştiriyorum. Bu kadar hızlı çalışmamıza gerek yok, 3 aylık süreyi son dakikada kullanmamız da ayrı bir eleştiri konusu.” Öneriye CHP’li milletvekillerinden de yoğun itirazlar geldi. CHP’li Oya Araslı, geçmişte bugün bakan olan AKP’lilerin içtüzük değişikliklerini iptal ettirmek için Anayasa Mahkemesi’ne gittiklerini anımsatınca, Kuzu, “Demek ki iktidar ile muhalefet arasında farklılık oluyor” yanıtını verdi. AKP İzmir Milletvekili Zekeriya Akçam, getirilen değişikliğin pratik ihtiyaçtan doğduğunu belirterek öneriyi savunurken, “Biz de muhalefet olsak, belki aynı şeylerden yakınacağız” sözleriyle görüşlerin iktidar ve muhalefette nasıl değişebileceğini bir kez daha ortaya koydu. Agos’a ziyaretler sürüyor İstanbul Haber Servisi Agos gazetesinin bulunduğu Sebat Apartmanı’nın önü cinayete tepkinin odak noktası olurken ziyaretçiler Hrant Dink’in anısına saygılarını, fotoğraflarını çiçeklerle bezeyerek ifade etmeye çalışıyor. Türkiye Ermenileri Patriği Mesrob II, Agos gazetesine taziye ziyaretinde bulundu. Mesrob II, gazetenin imtiyaz sahibi Serkis Seropyan’a başsağlığı dileklerini iletti. Yazar Orhan Pamuk, Murat Belge ve oyuncu Hale Soygazi akşam saatlerinde Agos gazetesini ziyaret ederek taziye dileklerini iletti. Almanya Federal Meclisi Sol Parti Milletvekili Norman Paech de Agos gazetesine taziye ziyaretinde bulundu. Paech, Dink’e yönelik saldırıyı, “basın özgürlüğüne, hukuk sistemine ve demokrasiye yapılan bir saldırı’’ olarak nitelendirdi. Tersane İşçileri Birliği de baretleri ve iş kıyafetleri üzerlerinde olduğu halde gazete önüne gelerek slogan attılar. Ezilenlerin Sosyalist Platformu üyeleri, gazete önünde açıklama yaptı. ESP adına konuşan Ersin Sedefoğlu, “Tetikçi yakalandı. Bu cinayeti planlayanlar, ‘Tetiği çek’ emri verenler ne olacak” dedi. ESP’liler “Hepimiz Hrant’ız, hepimiz Ermeni’yiz”, “Yaşasın halkları kardeşliği” sloganlarını attıktan sonra gazetenin önüne karanfil bıraktı. ‘Azmettirici de’ gözaltında Olayla ilgili olarak Trabzon’da gözaltında tutulan 6 kişiden 4’ü ve Samast’ın yakalandığı otobüste bulunan iki kişi de dün sabah THY’ye ait tarifeli uçakla İstanbul’a getirildi. Örgüt lideri olduğu iddia edilen Yasin Hayal’in de aralarında bulunduğu şüpheliler A.Z, E.Y, Z.A.Y. ve Samast ile aynı otobüste bulunan Mehmet Ali T. ile Erhan Ş.sorguya alındı. Trabzon’da yürütülen soruşturma kapsamında, 3 kişinin gözaltına alındığı bildirildi. PAMUK: HEPİMİZ SORUMLUYUZ İstanbul Haber Servisi Hrant Dink’in ailesine taziye ziyaretinde bulunan Yazar Orhan Pamuk ziyaret sonrasında “Dink’in öldürülmesinden başta 301. maddeyi savunanlar ve Dink hakkında kampanya başlatanlar sorumludur” dedi. İstanbul Valisi Muammer Güler ve İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah, Türkiye Ermenileri Patriği Mesrob II, Hrant Dink’in ailesine taziye ziyaretinde bulundu. Orhan Pamuk, ziyaretin ardından sorular üzerine yaptığı açıklamada, “Onun ölümünden hepimiz bir anlamda sorumluyuz. Ama başta 301. maddeyi savunanlar, Dink’in ölümünden sorumludur. Onun hakkında kampanya yapanlar, bu kardeşimizi Türk düşmanı ilan edenler, onu hedef gösterenler, bu ölümden öncelikle sorumludur’’ dedi. Pamuk, Dink’in düşüncelerinden dolayı öldürüldüğünü ifade ederek “Düşüncelerini kabul edemediğimiz bir insanı öldürdük. Önce bunu hatırlayalım’’ diye konuştu. Dink ailesini gün boyunca Akın Birdal, gazeteciyazar Murat Belge, şair Ataol Behramoğlu, Sezen Aksu, Hale Soygazi, Üstün Asutay, Ali Bayramoğlu, Etyen Mahçupyan ve Elif ŞafakEyüp Can çifti ziyaret etti. Örgüt bağlantısı bulunamadı İstanbul Valisi Muammer Güler, zanlının 18 yaşından küçük olması nedeniyle özel bir soruşturmaya tabi tutulacağını belirterek örgüt bağlantısının araştırıldığını kaydetti. İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Aykut Cengiz Engin, zanlının 18 yaşından küçük olduğunu ve buna uygun bir sorgulama gerçekleştirildiğini söyledi. Engin, soruşturmayı yürüten cumhuriyet savcıları ve buradaki emniyet yetkilileriyle toplantı yaptıklarını belirterek “Bundan sonraki safhada soruşturmayı örgütlü suçlarla yetkili birimimiz sürdürecek. Örgütlü suçlarla yetkili ve görevli birimimizin başsavcı vekilinin koordinasyonunda görevlendirdiğimiz yeteri kadar savcı arkadaşla onların nezaret ve talimatları altında soruşturma sürdürülecek’’ diye konuştu. Nimet Çubukçu’nun gözü Çankaya’da mı? Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, cumhurbaşkanlığı adaylığı konusunda ser verip sır vermiyor. Bu arada “gönlünden” adaylık geçenler de suskun bir biçimde nisan ayını beklemek zorunda kalıyor. Kulislerde, TBMM Başkanı Bülent Arınç, geçen dönem cumhurbaşkanlığına aday olan Nevzat Yalçıntaş’ın da aralarında bulunduğu çok sayıda aday adayının beklemede olduğu anlatılıyor. Geçen günlerde AKP’nin “son bombası” olarak Devlet Bakanı Nimet Çubukçu’nun adı konuşulmaya başlandı. Söylenen o ki; Çubukçu, AKP’nin cumhurbaşkanı adayı olacakmış. Böylece kendisi Çankaya’ya çıkmayacak olan Erdoğan, “karizmatik” biri yerine “Çankaya’da sözünü dinleyecek, CHP’nin de itiraz etmeyeceği, başı açık bir kadın” aday çıkaracakmış. Ancak bu senaryo daha yeni konuşulmaya başlamışken bizzatson günlerde kamuoyu önüne fazla çıkmaya başlayan Çubukçu tarafından “CHP desteği” planları suya düşürüldü. Devlet Bakanı Nimet Çubukçu, “Baykal eşini yanında taşımıyor” çıkışıyla Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın gözüne girdi, teşekkürünü aldı, ama CHP’lileri de kızdırdı. Çubukçu, “imam nikâhlı eş” tartışmasına da “AKP’lilerin imam nikâhlı eşlerini gündeme getiriyorlar. CHP’lilerin de metresleri var. Sorun erkek sorunudur” sözleriyle katıldı. TBMM Adalet Komisyonu’nda kadınların şiddete karşı korunmasıyla ilgili tasarı görüşülürken, CHP’li Yüksel Çorbacıoğlu “kuma, metres ile imam nikâhlı eşlere uygulanacak şiddetin” de yasa kapsamında ele alınması için bir önerge verdi. Ancak, Çubukçu bu önergeye destek vermedi. Evlilik dışı ilişki yaşayan kadınların şiddete karşı korunması için yasal güvence getiren düzenlemeye geçit vermedi. Çubukçu, TBMM’de anayasa değişikliği görüşmeleri sırasında da pozitif ayrımcılığa karşı çıkınca, kadın örgütlerinin sert eleştirilerine hedef olmuştu. 50 sivil toplum örgütü bunu protesto ederek Çubukçu’ya “Kâğıt üstünde değil, fiilen özgürlük istiyoruz” diye faks çekti. Bu faksta Çubukçu`nun ret oyu vermesi “çağdışı” olarak nitelendiriliyordu. Çubukçu, kendisine hakaret içerdiği gerekçesiyle dava açtı. Böylece kadınlarla “mahkemelik” olan bir kadından sorumlu devlet bakanı ile tanıştık. Kadınlarla “kavgalı”, CHP ile “kavgalı”. Gözü Çankaya’da olan ve muhalefetle, toplumla “uzlaşmaya” niyetli biri için çok parlak bir tablo değil... Ama AKP’de adaylık için “uzlaşma” değil, Başbakan Erdoğan’ın “takdiri” ve “teşekkürü” yeterliyse ne gam! Orhan Pamuk, Agos gazetesine de taziye ziyaretinde bulundu. (AA) CHP Fethiye İlçe Örgütü tarafından düzenlenen Gençler kolaylıkla kandırılabilir Ergenlik çağındaki kişilere bazı ideolojilerin empoze edilebileceğini vurgulayan uzmanlar, gençlerin birer suç makinesine dönüştürülebileceğine dikkat çekti İstanbul Haber Servisi Hrant Dink’in katil zanlısının 17 yaşında bir genç olması, geçen yıl Trabzon’da rahip Santoro’yu da 16 altı yaşında bir çocuğun öldürmesi, “kullanıldıklarının” yanı sıra bu yaşta nasıl insan öldürmeye koşullandırıldıklarını düşündürüyor. 18 yaşından küçük gençlerin şiddet eylemlerine ilişkin görüşlerine başvurduğumuz psikiyatr Dr. Ayhan Akcan, Hrant Dink’in katil zanlısıyla ilgili olarak “Şiddete daha önceden tanıklık etmiş olabilir ya da şiddete genetik bir yatkınlığı bulunabilir” dedi. Bu çocukların arkasında bir arkadaş grubunun olabileceğini söyleyen Akcan sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu kişiler korkmadıklarını göstermek için de güç gösterisinde bulunurlar. Korkusuzca adam öldürürler ya da hırsızlık yaparlar. Yasayı tanımadan yaşarlar.” Uzman psikolog Emin Dönmez, riskli davranışların genellikle ergenlik döneminde ortaya çıktığına dikkat çekerek “Antisosyal davranışlarda bulunan bu ergenler bazı grup ve örgütler tarafından kolaylıkla kandırılabilir” dedi. Bu dönemdeki ergenlere bazı ideolojilerin kolaylıkla empoze edilebileceğini söyleyen Dönmez, “Milli değerleri ön plana çıkaran söylemlerle milliyetçi duygu ve düşünceyle donatılmış ergenlerin bu duygu ve düşünceleri sömürülerek nefret beslemelerine ve intikam almaya yönelik davranışlarda bulunmalarına neden olabilir” diye konuştu. Dönmez şunları söyledi: “Bu gençler kendi bulunduğu çevre ve grup içerisinde önemli bir kimlik edinme veya maddi vaatlerle kandırılarak birer suç makinesi haline dönüştürülebilir. Uzun süredir hedef gösterilen, kendi ideolojilerine ters düşen bir insanın soğukkanlılıkla gözünü kırpmadan canına kast edebilir.” Uğur Mumcu’yu Anma Gecesi Konuşmacılar: H. Çetinkaya / Cumhuriyet Gazetesi Berhan Şimşek / İstanbul Milletvekili Söyleşi sonrası Selda Bağcan konseri. Tarih: 24.01.2007 Söyleşi: 19.00 İmza: 20.30 Yer: Fethiye Kapalı Spor Salonu Cumhuriyet Kitapları Standı Türey Köse, Emine Kaplan tbmmcum@ttnet.net.tr CUMHURİYET 05 K