19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 29 MAYIS 2006 PAZARTESİ 8 TÜRKİYE İstanbul Edirne Kocaeli Çanakkale İzmir Manisa Aydın Denizli Zonguldak Açık İstanbul HABERLERİN DEVAMI PB PB PB PB A A A A PB 25 31 31 31 32 34 37 33 27 Sinop Samsun Trabzon Giresun Ankara Eskişehir Konya Sıvas Antalya PB PB PB PB A A A A A 24 25 24 26 29 30 28 24 31 Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars A A A A A A A A PB 35 30 29 32 27 32 24 22 20 Trabzon Ankara İzmir Hakkari Antalya Adana Ş.Urfa Erzurum Yurtta yağış beklenmiyor. Yurdun kuzey kesimleri parçalı bulutlu, diğer yerler az bulutlu ve açık geçecek. Hava sıcaklığı tüm yurtta hissedilir derecede artacak. Çok bulutlu DIŞ MERKEZLER Oslo Y 15 Helsinki Y 12 Stockholm Y 15 Londra Y 14 Amsterdam Y 14 Brüksel Y 12 Paris Y 17 Bonn PB 13 Münih Y 13 Yağmurlu Stockholm Berlin Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atina Zürih B Y PB Y PB PB A A Y 17 21 33 17 21 27 28 29 15 Moskova Aşkabat Astana Taşkent Baku Bişkek Tiflis Kahire Şam Karlı Y PB PB PB A PB A A A 20 37 32 33 21 31 29 33 37 Londra Berlin Moskova Belgrad Madrid Ankara Taşkent Tahran Kahire Sulu kar Gök gürültülü Parçalı bulutlu Sisli Bulutlu ‘Vahim!’ ? Baştarafı 1. Sayfada Anne ölüm oranı: Yüz binde 49.2. Bebek ölüm hızı: Binde 28.7. Beş yaş altı ölüm hızı: Binde 37 GÜNDEM ? Baştarafı 1. Sayfada MUSTAFA BALBAY lunduğu imajını kamuoyunun gözünde oluşturmaktı. Ne var ki yargı, emekli yüzbaşıyı kısa sürede serbest bırakmış, sahneye konmak istenen senaryo işin başında çökmüştür. ? Terör nereden gelirse gelsin terördür. Teröre karşı birleşmek güvence altında yaşamak isteyen toplumların temel şiarıdır. Terör üzerine oyun oynanmaz. Hele terör üzerine askeri darbe senaryosu kurmak, ülkeyi bilinmedik tehlikelere sürüklemek isteyenlerin gaflet ve dalaletini vurgular. AKP iktidarı güven duygularında onarılamaz bir yara açmıştır. Bu siyasetin yargıyı ilgilendiren bir alanda yürütülmeye çalışılması ise daha ağır bir vahameti gözler önüne sermektedir. Türkiye’nin sağlık ayıbı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Sağlık Bakanı Recep Akdağ, anne ölüm oranlarının İrlanda’da yüz binde 4, İtalya, Fransa ve İspanya’da yüz binde 5, Türkiye’de ise yüz binde 49.2 olduğunu açıkladı. Akdağ, 5 yaş altı ölüm hızının ise İtalya’da binde 4, Yunanistan, Fransa ve Almanya’da binde 5, Türkiye’de binde 37 olduğunu açıkladı. Akdağ, DYP Denizli Milletvekili Ümmet Kandoğan’ın soru önergesine verdiği yazılı yanıtta, anne ölüm oranının 1998’de yüz bin canlı doğumda 49.2, bebek ölüm hızının bin canlı doğumda 43 olduğunu, 2003’te yapılan ‘‘Türkiye Nüfus Sağlık Araştırması’’na göre ise bebek ölüm hızının binde 28.7’ye düştüğünü belirtti. Akdağ, 5 yaş altı ölüm hızlarının İtalya’da binde 4, Yunanistan, Fransa ve Almanya’da binde 5, İrlanda’da binde 9, Letonya’da binde 13, SırbistanKaradağ’da binde 14, Bulgaristan’da binde 15, Romanya’da binde 20 olurken Türkiye’de bu oranın binde 37 olarak gerçekleştiğini bildirdi. Akdağ’ın verdiği bilgiye göre, yüz bin canlı doğumda anne ölüm oranları İrlanda’da 4, İtalya, Finlandiya, İspanya’da 5, Almanya’da 9, Polonya, Slovakya ve Yunanistan’da 10, Fransa’da 17, Estonya’da 38, Letonya’da 61, Türkiye’de ise 49.2. Anne adaylarına, gebeliğin 3. ayından itibaren gebelik süresince 6 ay ve doğumdan sonra 3 ay olmak üzere toplam 9 ay, günde 5060 mg. demir desteği sağlanmasına ilişkin özel bir program yürütüldüğünü anımsatan Akdağ, mart sonu itibarıyla 184 bin 574 anneye demir desteği sağlandığına işaret etti. Akdağ, bebeklik ve çocukluk döneminde demir eksikliğine bağlı kansızlığın önceden önlenmesi ve kontrol altında tutulması amacıyla 2004’te başlatılan program kapsamında 1 milyon 636 bin 174 bebeğe demir desteği sağlandığını bildirdi. Akdağ, Hacettepe Üniversitesi Nüfus Etütleri Enstitüsü işbirliğince yürüttükleri ‘‘Ulusal Anne Ölümleri Araştırması’’ sonuçlarının ise bu yılın sonunda açıklanacağını kaydetti. İŞSİZ VE EĞİTİMSİZLER Gençler geziyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Türkiye’deki 1519 yaşları arası kızların yüzde 44.3’ünün, erkeklerin ise yüzde 22.6’sının ne çalıştığı ne de okula gittiği bildirildi. Böylece 1519 yaş aralığındaki her üç gençten birinin hem işsiz hem de eğitimsiz olduğu ortaya çıktı. Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu’nun (TİSK), OECD verilerini kullanarak yaptığı araştırmada, bazı ülkelerdeki gençlerin eğitim ve istihdamdaki oranları karşılaştırıldı. Araştırmaya göre, bu oranlarla Türkiye, OECD ülkeleri içinde ‘‘en kötü durumda bulunan ülke’’ olarak belirlendi. Bu oran, Meksika’da kız ve erkekler için sırasıyla yüzde 27.8yüzde 8.1, Yunanistan’da yüzde 10.1yüzde 8.6, Çek Cumhuriyeti’nde ise yüzde 6.2yüzde 5.4 düzeyinde bulunuyor. OECD ortalaması da yüzde 8.2yüzde 8.1 düzeyinde. Araştırmada, Türkiye’deki oranların, özellikle okula göndermede kızerkek ayrımının da bütün şiddetiyle devam ettiğini gösterdiği belirtilerek mevcut oranların, ‘‘bir an önce harekete geçilmesi gerektiğini’’ ortaya koyduğu kaydedildi. AÇI C MÜMTAZ SOYSAL Sancak Alabanda BİR ülke ki, Danıştay’ın bir türban kararına karşı iktidardakilerin hukuka sığmaz sözleriyle dolduruşa gelen bir avukat, mahkemede yargıç öldürür. Bir ülke ki, sorumlular, bu aşikâr olayda bile ‘‘Ne yaptık da hukuk devleti bu hallere düştü?’’ diye derin derin düşüneceklerine, olmadık ipuçlarıyla ‘‘derin devlet’’ hayaleti peşine düşerler. Bir ülke ki, başbakanı, yabancı topraklarda görevli büyükelçiyi gözler önünde azarlayarak diploması tarihinde görülmemiş bir çiğlik yapar. Bir ülke ki, KKTC’nin Talat’ıyla el ele verenler, Rumların tutumundan yararlanma yerine, haklı ve güçlü olunan bir davayı kaybettirici Annan Planı yine gündeme gelsin diye hâlâ yalvar yakar olmayı sürdürürler. Bir ülke ki, her türlü ateşli silah ve korkunç bıçak, semt pazarlarında satılır ve alan yeniyetmeler bunlarla kız uğruna birbirini öldürür ya da doğrar. Bir ülke ki, düşük döviz kuruyla milli gelir hesabı yapılarak ekonominin gerçek durumu saklanıp yerli halk ve yabancı yatırımcı aldatılmaya kalkışılır. Bir ülke ki, ‘‘Ocaklara bin işçi alınacak’’ denince 41 bin aday çıkar ve sağlık raporu yerine maden direği taşıtma gibi ilkel yöntemlerle seçme yapılır. Bir ülke ki, köylüsü çiftçisi dıştan üflenen reçetelerle üretimsizliğe itilirken, elin Şili’sinden elma ithal edilerek ziyafet sofraları süslenir. Karanlığa sürüklenen böyle bir ülkenin muhalefet liderinden sürüklenişi durdurucu ve ileri atılmaya hazır güçlere umut verici bir ses beklenir, değil mi? Çıka çıka çıkan ses, ‘‘sancak alabanda’’ sesidir. umhuriyeti yaratan ve devrimleri yapan bir insanın kurduğu partiden ‘‘sağa açılma’’ sözünü duymak kadar şaşırtıcı ve düşündürücü bir şey olamaz. ‘‘Durmayalım, düşeriz!’’ sloganının sahibi bir kuruluş sağa açılacak, öyle mi? Sağ ki, bütün dünyanın politika sözlüğünde durgunluğun, tutuculuğun, yenilenme korkusunun, hatta geriye gidişin adıdır; 1920’lerle 30’ların CHP’sine göre rotasından zaten hayli uzaklaşmış bir parti, sağa da açılarak nereye varacak? Belki, aynı liderin daha önce, ‘‘ortanın solu’’ndan başlayıp ‘‘Yeni Sol’’, ‘‘Felipe sosyal demokrasisi’’, ‘‘Blair’ci sol’’, ‘‘Şeyh Edibali’nin Anadolu solu’’ gibi sözler duyduğunuz için, bu son sözü de ciddiye almayabilirsiniz ama, üzerinde ciddi olarak düşünülecek bir belirtidir bu. ünkü, rotası belli gemilerin kaptan köşkünde ‘‘alabanda’’lı komutlar pek sık duyulmaz. Ortanın solunda olduğu söylenen bir partinin rotasında olsa olsa küçük dereceli düzeltmeler olur. ‘‘Laiklik elden gidiyor’’ telaşıyla birdenbire sağ tutumlara yönelmek, bu elden gidişin temel nedenini unutmak olur: Halk yığınlarının laiklik karşıtı aldatmacılara kaptırılışı, solda gerçek anlamıyla halk yararına ekonomik ve sosyal politikalar izlenmemiş olmasındandır. Bülent Ecevit 82 yaşında ? Baştarafı 1. Sayfada C Pastayı, Rahşan Ecevit ile DSP Genel Başkanı Zeki Sezer birlikte kesti. Daha sonra biri KKTC’den getirilen 82 beyaz güvercin, gökyüzüne bırakıldı. Bu arada duygulu anlar yaşanırken partililer ‘‘Halkçı Ecevit’’, ‘‘İyi ki doğdun Karaoğlan’’ sloganları attı. Ecevit’in 2002 yılında tedavi gördüğü Başkent Üniversitesi Hastanesi’nde yan odada yatan ve böbrek nakli operasyonu geçiren 11 yaşındaki Esra Ergün de doğum günü kutlamasına katıldı. Rahşan Ecevit, ‘‘düne oranla çok daha mutlu bir gün geçirdiğini’’ söyledi. Rahşan Ecevit, ‘‘Bugün yüzümüz gülüyor. Düne göre daha iyi. Düşündüğümüzden çok daha çabuk iyi olacak gibi. Doktorlar ‘Milim milim de olsa iyiye gidiyor’ dediler. Hastane önünde bekleyen, destek veren herkese teşekkür ediyoruz. İnşallah biz de onları ziyaret edeceğiz’’ dedi. Rahşan Ecevit, bir gazetecinin ‘‘Sayın Ecevit’le konuşuyor musunuz’’ sorusu üzerine ‘‘Konuş diyorlar, ben de konuşuyorum. Henüz cevap veremiyor, ama verecek inşallah’’ dedi. Rahşan Ecevit, ‘‘Kendisine neler anlatıyorsunuz’’ sorusu üzerine ise ‘‘Onlar özel’’ demekle yetindi. Rahşan Ecevit, ‘‘Pastayı keserken elbette ki Sayın Bülent Ece vit için sağlık diliyorsunuz, ama başka dileğiniz de var mı’’ sorusuna, ‘‘Türkiye’ye de sağlık diliyorum. Çünkü şu sıralar, Türkiye yönetimi de hasta’’ yanıtını verdi. ‘Uyarıya cevap veriyor’ GATA’dan yapılan yazılı açıklamada da Ecevit’in ‘‘vital fonksiyonları stabil seyretmesine karşın koma durumunun devam ettiği ve halen hayati tehlikesinin sürdüğü’’ bildirildi. Ecevit’in suni solunum cihazıyla desteklenmeye devam edildiği vurgulanarak şu bilgiler verildi: ‘‘Şuuru kapalı olmasına rağmen sol kol ve bacaklarında daha bariz olmak üzere ağrılı uyaranlara cevap vermektedir. Yutkunma refleksi ve ağız hareketleri mevcuttur. Beyin dokusu içine dağılmış olan kanama, gerileme sürecine girmiştir. Geniş spektrumlu antibiyotik tedavisine karşın son 2 gündür yüksek ateşi saptanmıştır. Ge rekli incelemeler yapılmaktadır. Beslenmesi, midesine yerleştirilen beslenme tüpü yardımıyla sindirim sistemi yoluyla yapılmaktadır.’’ Madenciler de kutladı Zonguldaklı maden işçileri de tam 5 dönem Zonguldak milletvekilliği yapan ve madenlerde yeni istihdam sağlanması ve çalışma koşullarının iyileştirilmesine yönelik önemli hizmetleri bulunan Ecevit’in 82. yaş gününü, kömür ocağı girişinde pastayla kutladı. TTK Üzülmez Müessesesi AsmaDilaver İşletme Müdürlüğü’nde çalışan maden işçileri, GATA’da tedavi gören Ecevit’in fotoğrafının yer aldığı bez afişi açtılar. Ardından üzerinde ‘‘İyi ki doğdun Ecevit’’ yazılı pastanın mumlarını üfleyen işçiler, eski başbakanın sağlığına kavuşmasını dilediler. Ocak girişinde başlayan doğum günü kutlaması yerin 200 metre altında da devam etti. İşçilerden Hasan Tarhan, Zonguldaklıların Ecevit ile gönül bağının anlatılamayacak kadar güçlü olduğunu vurgulayarak ‘‘Türk işçisi, Ecevit’in hakkını ödeyemez. Onun fikirleri ve düşünceleri madencinin feneri gibi kentimizde yanacaktır. Bülent Ecevit’in yaşam mücadelesinde galip geleceğine inanıyorum’’ diye konuştu. Şu aşamada görünen o ki, bu senaryo çöktü... Türkiye’de bu ve benzeri olaylar için hazırlanan çete reçetesinin formülü artık çok açık: Günde 3 doz kirlikarmaşık bilgilendirme; sabah, öğle, akşam aç karnına da olur, tok da, yersen... Günde bir doz, gece yatmadan önce korku! Her an daha kötü şeyler olabilir, bugünkü halinize şükredin... Alım dozu serbest olarak da ‘derin ilişki’. Ne kadarını yutabilirsen! Bütün bunların üstüne sürekli bir bardak su. Soğuk ama! Gelinen noktada çete işi reçeteden çok peçeteye dönmüş görünüyor. Ama bu peçete, her şeyi ağzına yüzüne bulaştırdıktan sonra silinip atılacak cinsten değil. ??? Türkiye’de çeteleşme yok mu? Elbette var. Ancak AKP iktidarının kendisini korumak için çetelere sarılması da artık kabak tadı verdi. Eğer bu konuda samimi iseler, tek başlarına iktidardalar, tüm mücadele kurumları ellerinde, çözsünler. Danıştay saldırısının ilk gününden beri şu noktanın altını çizdik: Bu olayı yapanlar işin bir yanıdır. Bunlar sağcı olur, solcu olur, öncelikli konu değil. Asıl olan, olayın aydınlatılmasıdır. Terör terördür, sağısolu olmaz. AKP’nin ise konuya, salt kendini koruma güdüsüyle yaklaştığını görüyoruz. Daha olay günü AKP’nin Meclis Başkanı Bülent Arınç şu saptamayı yapmıştı: ‘‘Kimse bu olayı bir tarafa çekmeye çalışmasın!’’ Ardından her şeyden sorumlu Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin olayın çözülme müjdesini verdi: ‘‘Sürprizlere hazır olun!’’ Başbakan da toplumun, hiçbir partiye, kuruma bağlı olmaksızın kendiliğinden gelişen tepkisine yanıt vermek için mikrofona sarıldı. Ayaküstü demeç verenlerin mahcup olacağını söyleyip kesin tanıyı koydu: ‘‘Olayı çözdük. Kanlı bir örgüt işi.’’ Başbakan’ın bu saptamasının ardından her şeyin başı diye sundukları Muzaffer Tekin’le ilgili hiçbir somut belgenin olmadığı ortaya çıktı ve Tekin serbest bırakıldı. Demek ki olayı ayaküstü yorumlayanların başında Başbakan geliyormuş! ??? AKP geçen hafta boyunca, bir yandan soruşturmanın yönlendirmesiyle uğraşırken bir yandan da saldırıların hedefini saptamaya çalıştı. Önce hedefin istikrar olduğunu ilan ettiler. Ardından AKP hükümetinin hedef alındığını söylediler. İki vakit sonra da bütün devlet kurumlarının hedef alındığını buyurdular. Ama bir türlü eylemi gerçekleştirenlerin laik Cumhuriyeti hedef aldığını söyleyemediler... Davranış bozukluğu ve şaşkınlık içindeki AKP’lilere göre bakalım bu hafta Danıştay’a sıkılan kurşunlar neyi hedef almış olacak! Anlaşılan, saldırganın tabancasından çıkan mermi güdümlüydü. Hâlâ başkent semalarında dolaşmaya devam ediyor... Herkes o mermiyi bir yerlere sokup çıkarıyor. Sorumlu noktadaki hükümet ise mermiyi etkisiz hale getirmek yerine kendisini korumak için çırpınıyor. Üstelik, eşgüdümsüz... Hükümet bu yorumumuza katılmazsa biz de sözümüzü geri alırız: Güdümlü! ankcum?cumhuriyet.com.tr Papa 16. Benediktus: 1.5 milyon insan ölürken Tanrı neredeydi? ? OSWIECIM (AA) Polonya’da Nazi toplama kampı Auschwitz’i ziyaret eden Papa 16. Benediktus, ‘‘Kampta 1.5 milyon insan ölürken Tanrı neredeydi?’’ dedi. Yahudilerin gaz odalarına gönderilmek ve yakılmak için trenlere bindirildiği yerin yakınındaki Birkenau’da konuşan Papa, özellikle bir Alman olarak konuşmanın çok zor olduğunu ifade etti. Papa, ‘‘Böyle bir yerde kelimeler yetersiz kalıyor. Sonunda sadece korkunç bir sessizlik olabilir. Tanrı’ya yürekten bir çığlık atan sessizlik: Neden Tanrım sessiz kaldın? Bunlara nasıl müsamaha gösterdin?’’ dedi. Bülent Ecevit’in doğum günü hastane önünde kutlandı. (AFP) EVİ GENİŞ OLAN TEK ÇOCUKLU YURTTAŞA ALMANYA İÇİŞLERİ BAKANI SCHAEUBLE: Bağcılar’da patlama: 7 yaralı ? İSTANBUL (AA) Bağcılar Yıldıztepe Mahallesindeki tek katlı bir binanın bodrum katında patlama meydana geldi. Olayda yaralanan 7 kişi çeşitli hastanelere kaldırılırken çıkan yangın, itfaiye ekipleri tarafından söndürüldü. Olayda ağır yaralanan 2 kişi, İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi Hastanesi’nde tedavi altına alındı. İtfaiye ve İGDAŞ yetkilileri, nedeni belirlenmeye çalışılan patlamanın, binanın bodrum katındaki sanayi tüplerindeki sızıntıdan kaynaklanabileceğini kaydettiler. Başbakan Erdoğan’dan ‘Çocuk yap’önerisi HAKAN DİRİK Milli Görüş, İslam Konferansı’na çağrılacak BERLİN (AA) Almanya İçişleri Bakanı Wolfgang Schaeuble, Federal Anayasayı Koruma Dairesi tarafından izlenen İslam Toplumu Milli Görüş (IGMG) derneğini, sonbaharda başlatılacak İslam Konferansı’na davet edeceklerini söyledi. Schaeuble, ‘‘Welt am Sonntag’’ gazetesine yaptığı açıklamada, ‘‘Milli Görüş büyük bir grubu oluşturuyor, bu nedenle Konferana davet edeceğiz. Daimi üye olarak değil, ancak çalışma gruplarından birinde yer alacak’’ dedi. IGMG’nin Anayasayı Koruma Dairesi tarafından izlendiğinin hatırlatılması üzerine de Schaeuble, şunları söyledi: ‘‘Milli Görüş, şeriatın, İslami yasaların bir araya getirildiği bağlayıcı bir olgu olduğunu düşünüyor. Bu nedenle yetkili makamlar tarafından izletmek durumundayız. Ancak aynı zamanda İslamiyetin bir parçası ve bir diyalogla böyle bir örgüt de liberal hale gelebilir. Bunun yanı sıra Anayasayı Koruma Dairesi de Milli Görüş ile bir diyalog içinde.’’ Schaeuble, IGMG üyelerinin çoğunlukta olduğu İslam Konseyi’nin konferansın daimi üyesi olup olmayacağı şeklindeki bir soruyu da, ‘‘Milli Görüş üyeleri tarafından temsil edilmediği sürece konferansta yer alacak. Almanya Müslümanlar Merkez Konseyi ve Alevi cemaatinden de temsilciler davet edildi’’ diye yanıtladı. Schaeuble, ‘‘İslamcıların’’ tümünün teröristlerle aynı kefeye konulamayacağını, ancak farklı bir devlet düzeni istedikleri için izlenmeleri gerektiğini söyledi. Almanya’da asıl tehdidin radikal dincilerden kaynaklandığını belirten Schaeuble, ‘‘Teröristleri istemiyoruz, ancak İslamcıları da istemiyoruz’’ diye konuştu. Ç Düzeltme ? Haber Merkezi Gazetemizin dünkü sayısında 6. sayfada yer alan ‘‘Gençlik, halk ve ordunun hareketi’’ başlıklı haberde adı geçen emekli amiral Tanju Erdem, ‘‘Din satıcılarının ve ikinci cumhuriyetçi kimliği ile boy gösteren sahte aydınların, her türlü asker kökenli hükümet darbeleriyle aynı kefeye koyarak 27 Mayıs’ı değerlendirmeleri, 27 Mayıs hareketinin işlerine gelmeyişinden dolayıdır’’ sözlerinin kendisine ait olmadığını bildirdi. Düzeltir, özür dileriz. İZMİR/MANİSA Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, muhalefeti ‘‘24 ayar altın kaplı yol yapsak, sarı mı, platin renkli mi, diye eleştirirler’’ sözleriyle eleştirdi. Erdoğan, TOKİ’nin yaptırdığı konutların teslim töreninde anahtarını verdiği Türkan Onay adlı kadının 1 çocuğu ve evinin 114 metrekare olduğunu öğrenince daha fazla çocuk yapması konusunda uyarıda bulundu. Partisinin Manisa ve İzmir il kongrelerine katılan Erdoğan, ekonominin iyi yolda gittiğini anlattı. IMF’nin istekleri doğrultusunda hareket ettikleri söylemlerinin gerçeği yansıtmadığını savunan Erdoğan, bu kurumun doğru olan tavsiyelerini aldıklarını kaydetti. ‘‘Biz IMF’nin düşmanı değiliz’’ diyen Erdoğan, son koalisyon hükümeti üyeleri nin yanı sıra diğer partileri de suçladı. Erdoğan, ‘‘Bu iktidar, IMF ne diyorsa onu yapıyor, diyorlar. Biz geldiğimizde Türkiye IMF’den 28 milyar dolar almıştı. Biz borcu 11 milyar dolara indirdik. Borcu alan onlardı. Biz borç ödedik. Borç alan emir alır, bu doğrudur.Ama biz, masaya oturduk, aklıselimi yaptık, borcu azalttık. IMF ile Türkiye arasındaki ilişki bizimle başlamadı, on yıllardır süregelmektedir. Ama biz oturuyoruz, ülkemizin çıkarı, menfaatları neyse müzakere ediyoruz’’ diye konuştu. Manisa’da TOKİ tarafından yaptırılan 416 konutun teslimi nedeniyle düzenlenen törene de katılan Erdoğan, anahtar verdiği Türkan Onay adlı yurttaşın 1 çocuğu olduğunu ve evinin 114 metrekare olduğunu öğrenince ‘‘Daha fazla çocuğa ihtiyaç var’’ diye konuştu. ANKA’nın kuruluş yıldönümü ? ANKARA (ANKA) Türkiye’de etkinliğini sürdüren en köklü özel haber ajansı olan ANKA Ajansı 35. yaşını kutluyor. ANKA Haber Ajansı Yönetim Kurulu Başkanı Veli Özdemir, 1972 yılında doğru, tarafsız ve bağımsız habercilik anlayışıyla kurulan ANKA’nın 35. yaşının coşkusu içinde olduklarını belirterek ‘‘ANKA, kuruluş ilkelerinden ve bağımsız habercilik anlayışından ödün vermeden, medya sektöründeki gelişimi de dikkate alarak daha etkin ve çağdaş yayıncılığına devam etmektedir’’ dedi. İBDAC’de 18 tutuklama ? KONYA (AA) Konya’da İBDAC’ye yönelik ‘‘Küf’’ operasyonunda gözaltına alınan 26 kişi önceki akşam adliye çıkarıldı. Zanlılardan 4’ü serbest bırakıldı. Tutuklanmaları istemiyle nöbetçi mahkemeye çıkarılan doktor Nevzat Ş, sağlık memuru Mehmet D, imam Adem E. ve İzmir’de yakalanan Muhammet Ali Ç’nin de aralarında bulunduğu 18 kişi tutuklandı. CUMHURİYET 08 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle