18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 23 NİSAN 2006 PAZAR 18 SPOR spor?cumhuriyet.com.tr Galatasaray’ı bozguna uğrattı, bitime 3 hafta Fenerbahçe: 4 Galatasaray: 0 STAT: Şükrü Saracoğlu HAKEMLER: Cüneyt Çakır (7), Bahattin Duran (7), M. Emre Eyisoy (7) F.BAHÇE: Rüştü (7), Deniz (5), Servet (6), Luciano (6), Ümit (6), Appiah (7), Aurelio (7), Selçuk (6), Tuncay (7) (dk. 87 Semih), Alex (8) (dk. 90 Mehmet Yozgatlı), Nobre (7) (dk. 68 Anelka 7) GALATASARAY: Mondragon (4), Uğur (3) (dk. 30 Ilic 4), Song (4), Tomas (4), Ferhat (4), Hasan Şaş (5), Cihan (5), Saidou (5), Ayhan (5) (dk. 71 Heinz 4), Necati (5), Hakan (5) (dk. 79 Hasan Kabze) GOLLER: Dk. 12 Appiah, dk. 20 Luciano, dk. 70 Alex, dk. 78 Anelka SARI KARTLAR: Alex, Servet, Luciano (F.Bahçe), H.Şaş, Necati, Ilic (G.Saray) KIRMIZI KART: Dk. 47 Saidou kala liderliği geri aldı Luciano G.Saray forvetlerine fırsat vermezken attığı golle yıldızlaştı. Fenerbahçe bayramı HİLMİ TÜRKAY Sporda ortalık toz duman... Kulüp yöneticileri sportmenlik dışı tartışmaların içindeler. Sanki maçlar sahada değil de ağız dalaşıyla kazanılıyormuş gibi... Sinirler gergin; herkes kavgaya hazır... Kısır çekişmeler toplumu germekten ve patlama noktasına getirmekten öteye gitmiyor... Gerilim ve kavga sadece futbolda mı? Hayır... Ülkenin bütününde yaygın. Seçim Yasası’nın çarpıklığı nedeniyle oyların üçte birini alıp, TBMM’nin üçte ikisine ve böylece ülke kaderine egemen olan hükümet de herkesle, her kurumla kavgalı... Spor toplumsal davranışların dışa vurduğu en iyi göstergedir. Sporda gerilimi çözmek barış ve huzuru sağlamak istiyorsak öncelikle ülke çapında toplumsal barış sağlamak zorundayız. İşte bu doğrultuda gazetemiz hafta içerisinde bir panel düzenledi. ‘Fair Play için LÜTFEN’. Burada sporun sorunları tartışıldı uzun uzadıya... Ortak mesaj şuydu: ‘‘Toplumsal barış sporla başlasın’’. Yalnız acı gerçek şu ki; ülkemizde önemli bir eğitim eksikliği var. Çünkü ülkemiz ne çekiyorsa eğitimsiz yöneticilerden çekiyor. Çoğumuz kendimizi okumakla eğitimli sayıyoruz, okumak çok önemli, ondan da önemlisi ne okuduğumuz, nasıl okuduğumuz ve nasıl algıladığımızdır. Ülkemizin sosyo psikolojik durumu da içler acısı... Sıkıntı sporun kurumsallaşmamasından kaynaklanmaktadır. Beşiktaş Kulübü Başkanı Yıldırım Demirören çıkıp da ‘Ligde G.Saray şampiyon olsun, kupayı da biz alalım’ demese ne olurdu ki?.. Ortamı gerdi, kavga başlattı, F.Bahçe yanıt verdi, ardından da G.Saray işe karıştı... Güzel mi oldu, yakıştı mı başkana?.. Eğer bir başkan bunu yapıyorsa taraftar ne yapmaz ki?... Evet bir derbi gecesi... Herkes sakin olmalı. 97 yıldır bu maçlar yapılıyor. Her defasında birisi kazandı diğeri kaybetti; birileri şampiyon oldu birileri düşmemek için çırpındı... Olay mı vardı, kavga mı, bıçak mı vardı?.. Yine aynısı yaşanmalı... Elbette ki bu maçın heyecanı bir başka olacaktı, çünkü yıllardır böylesi bir maratonu yaşamamıştık. Ama sonuç ne olursa olsun mücadele ‘fair play’lik olmalıydı. Bu maç gelecek karşılaşmalar için bir örnek teşkil etmeliydi. F.Bahçe’de Önder, Anelka kulübede; G.Saray’da Uğur, Ferhat iki genç... Gerets’ten cesaretli bir kadro. Nefesler tutuluyor, hayat duruyor, hakem Cüneyt Çakır düdüğünü üflüyor ve zor gece başlıyor. Karşılıklı yoklamalar, her an gol gelebilir... Ve geliyor da... Sevinci yaşayan taraf Appiah ‘la Sarı Lacivertliler... Şık bir goldü... Sonra Luciano: Skor 20. Kadıköy yıkılıyor doğrusu. Güzel maç... Güzel mücadele ve F.Bahçe’nin attığından fazla kaçırdığı goller... İkinci yarı oyunun daha başı Saidou’ya kırmızı... G.Saray 10 kişi, F.Bahçe artık oyunun hakimi. Bu arada sarı kartlardan nasibini alanlar öyle çoktu ki... Ve Alex’le üçüncü gol. Anelka Aurelio paslaşması sonucu gelen vuruş... Sonra Anelka çıkıyor sahneye, skor oluyor 40... Futbol ve gollerin dışında stresli geçen 15 günün ardından saha içinde ‘tribün terörünün’ olmaması elbetteki güzeldi. Sarı Lacivertliler yeniden ligin beyi... Bir sözümüz de bugünün çocuklarına: ‘Hepinizin günü aydın olsun...’ E L E Ş T İ R İ Maç sonrası özel güvenlikçinin saldırısına uğradı E L E Ş T İ R İ Bunun Adı Zafer ARİF KIZILYALIN F.Bahçe kazandı; çünkü hak etti. Yandaşıyla, teknik adamıyla, futbolcusuyla inanmıştı ‘zafere’... Evet, az buz bir skor değil 40. Lorant’ın 60’ı kadar anlamlı olmasa da şampiyonluktaki tek rakibinizi ‘eze eze’ yeniyor, silindir gibi üzerinden geçiyorsanız bu gerçek bir zaferdir. F.Bahçe’yi alkışlamalı ve dün gecenin ayrıntılarına dönmeliyiz. Öncelikle F.Bahçe’nin bu maçı kazanacağı üç aşağı beş yukarı belliydi. Çünkü SarıLacivertlilerin kaliteli kadrosu, ezeli rakibine göre çok öndeydi. Ve maç da ‘çıkmanın zor olduğu’ Kadıköy’deydi. Ve F.Bahçe bu şartları iyi değerlendirdi. 17’lik Ferhat’ın, 18’lik Uğur’un, bir türlü futbolu öğrenemeyen Cihan’ın dizleri tir tir titrer, 300 bin dolarlık Saidou tel tel dökülürken SarıLacivertlilerin yıldızları aynı anda sahne alıverdi. 8 milyon Euro’luk Appiah, attığı ilk goldeki becerisiyle maçı çeviren adamdı. Elbette sadece Appiah değildi F.Bahçe’yi zafere taşıyan... Alex, Aurelio, Nobre ve Anelka da hak ettiler aldıkları milyon dolarları dünkü görüntüleriyle... Eğer biraz şanslı olsalar, inanın 60’ı unutturacak bir skor bile yakalayabilirlerdi. Ama 40 da çok büyük bir sonuç. Hele maçın sonlarında 2025 pası bir arada yapmak gerçekten her babayiğidin harcı değil. Galiba bu koşan ‘yıldızlar’, ‘kalite ödülü’ İSO 9001’i hak ettiler dün. G.Saray’a gelince; öncelikle o hani takım gibi takım dediğimiz ekip yoktu Kadıköy’de. Birileri ve galiba da Gerets, o makine gibi işleyen düzeni bozmuştu. Öncelikle korkunun hakim olduğu bir 11 sürülmüştü sahaya. Haftalardır yedek oturan Uğur’la Ferhat’ı aslanların önüne atmanın, Volkan, Ilic dururken Cihan’dan ön libero yaratmanın elbette ki bir faturası olacaktı ve o faturayı da Daum’un öğrencileri kesti. Gerçi maçın ilk 5 dakikasında Ayhan, Necati ve Hakan golleri atsalar belki bugün farklı şeyler konuşurduk ama inanın maçın başında skor üstünlüğünü de yakalasa dünkü G.Saray, F.Bahçe’den puan alamazdı. Evet, sonuçta F.Bahçe büyük bir zafere imza attı. Ama dün önce sahada, sonra da Bağdat Caddesi’nde ‘erken tur’ atan SarıLacivertliler eğer yıldızlarını derbideki gibi koşturamazsa bir çuval incir berbat olur. Tüm F.Bahçe ailesine, Ulu Önder Atatürk’ün, ‘‘Zafer kazanılmıştır ama işimizin asıl güç yanı şimdi başlamaktadır’’ sözünü anımsatmakta fayda var. Çünkü Trabzon, 1996’dan bu yana F.Bahçe için çok ama çok zor bir deplasman!.. Hasan’a yumruk NEVZAT DİNDAR Maç sonrası soyunma odası koridorlarında G.Saraylı Hasan Şaş’a yumruk atıldı. Sarı Kırmızılı futbolcuya F.Bahçe’nin resmi güvenlik görevlisi Nefer Bülbül yumruk atarken; Hasan yumruk atan güvenlik görevlisinden şikâyetçi olunca ikili İskele Karakolu’na götürüldü. Bu arada Hasan Şaş’ın maç bitiminde kafasına atılan çakmağı seyircilere fırlatması da gözlemci tarafından rapor edildi. Emanet Geri Alındı ALTAN AYANOĞLU Dün gece inanmanın ve azmin zaferini izledik Saracoğlu Stadı’nda... İlk dakikalarda G.Saray’ın baskısı karşısında bocalar gibi görünen F.Bahçe, 12. dakikada Appiah’ın golünden sonra sahaya tamamıyla hâkim oldu. Özellikle ikinci yarının hemen başında Saidou’nun ikinci sarı karttan sonra kırmızı kartla oyun dışı kalışından sonra SarıLacivertliler şov yapmaya başladı. 19. dakikada Luciano’nun golü maçın bitiminin göstergesiydi. İlk yarıda SarıKırmızılıların kale çizgisinden çıkardığı, 43. dakikada da Nobre’nin direkten dönen şutu konuk ekibin faciadan dönüşünü belgeliyordu. Dün gece Alex’in ve Anelka’nın şutları direğe takılırken F.Bahçe’nin farkı daha da açmasına engel oldu. G.Saray oyuna 7 savunmacıyla başlamıştı. Yani gol yememe düşüncesiyle bir taktik kurmuşlardı. Ama bu taktik tam bir fiyaskoyla sonuçlandı. Eğer kaçırılanlar ve direkten dönenler gol olsaydı meşhur 60’lık F.Bahçe galibiyeti daha açık bir skorla tarihteki yerini alacaktı. Şimdi geriye kalan maçlarda G. Saray’ın rakibi Beşiktaş, F.Bahçe’nin rakibi Trabzonspor. Ama bu maçın sonucu SarıKırmızılılar için büyük bir moral bozukluğu olduğundan F.Bahçe’nin şampiyonluğu mantığa daha yakın duruyor. Daum’u eleştirenler, dün sahaya çıkan ekipteki değişikliklerle Alman teknik adamın bu işi bildiğini gördü. Son 3 hafta her takım için zorlu geçecek. Zoru başaran şampiyonluğu alacak, başaramayanlar da yazgısına razı olacak. ‘KÜÇÜK BİR AVANTAJ’ G.Saray Teknik Direktörü Gerets, F.Bahçe’nin küçük bir avantaj yakaladığını belirterek, ‘‘Günümüzde değildik. Aslında maça iyi başladık. Ayhan ve Necati’yle girdiğimiz pozisyonları değerlendiremedik. Daha sonra da kalemizde golü gördük’’ dedi. ‘‘Rakibimiz daha önce yaptığımız maçlara kıyasla ilk kez bizden daha üstündü’’ diye konuşan Belçikalı teknik adam, şöyle devam etti: ‘‘F.Bahçe şampiyonluk yolunda küçük bir avantaj elde etti. Genç oyunculara güveniyorum. Zaten onlardan siz övgüyle bahsediyordunuz. Onların bir suçu yok. Hepimiz hayal kırıklığı yaşıyoruz.’’ G.Saray Futbol Şube Sorumlusu Adnan Polat ise F. Bahçe’nin kaybedeceğini belirterek, ‘‘Puan farkıyla şampiyon olacağız. Bir derbi maçta 4 bin polisin görev yapması da Türk futbolun utancıdır’’ dedi. Daum Faktörü Dr.SEDAT HAYRAN F.Bahçe’nin golleri sonrası SarıLacivertliler sevinirken, G.Saraylı futbolcular yıkıldı. Derbi öncesinde rakibine oranla çok daha stresli olmasına karşılık, bu maç dahil sahasında oynadığı hiçbir maçı kaybetmeyen, bunun ötesinde galibiyete endeksli bir iç saha performansı gösteren Fenerbahçe, bu özelliğini dün geceki karşılaşmaya da yansıttı. Christoph Daum’un maç başında açıklamış olduğu kadro herkesi şaşkına çevirirken özellikle Eric Gerets’in tüm oyun planlanını tersine çevirdi. Aslında Alman teknik adam bu maçta fizik güç ve teknik kapasitesine güvendiği Ganalı Appiah’ı daha maç başlamadan filmin başrol oyuncusu yapmayı planlamıştı ve maç boyunca da bu stratejisini başarıyla tüm kamuoyuna gösterdi. Kazanmak zorunda olan Fenerbahçe, ilk dakikalarda doğal olarak stresliydi. Galatasaray ise yakalamış olduğu iki net pozisyonu değerlendiremeyince üçüncüyü bulamadan kalesinde iki gol birden gorüp tüm hayali olan beraberlik ümitlerini daha ilk çeyrekte yitirdi. Çıktığı her hücumda Fenerbahçe’ye ciddi pozisyonlar verdi. Direkten dönen, çizgiden çevrilen toplar sayesinde tarihi bir fark yemekten kurtuldu. Hemen her bölgede etkisiz kalan SarıKırmızılılarda ayakta kalan tek oyuncu Hasan Şaş’tı. Fenerbahçe ise inancın zaferini dosta düşmana gösterdi. Takım halinde savunması, yaptığı presle ileriye iyi servisler hazırlayan orta sahası alkışa değerdi SarıLacivertliler’in. Gol bölgelerinde ise oldukça etkili ve final vuruşlarını mükemmel sonlandıran bir forvet hattı ile sergilemiş olduğu pozitif nitelikli futbol ve attığı birbirinden güzel şık goller sonucu 3 puanı hak ettiler. F.Bahçe ligde tekrar dengelerin değişmesini sağlayıp Süper Lİg’e renk kattı. Ne diyelim! Tebrikler çocuklar. ‘HATA YAPAN KOPAR’ F.Bahçe Teknik Direktörü Daum, ise ‘‘İlk dakikalarda sinirlerimiz çok gergindi. Appiah’ın golüyle istekli oyun anlayışımızı sahaya yansıtmaya başladık. Bu galibiyetten sonra yine iyi duruma geldik. G.Saray maçından sonra 24 saat sevinmeye hakkımız var. Ama bu 24 saatten sonra herkes Trabzon maçına konsantre olmalı. Bundan sonra hata yapan yarıştan kopar’’ dedi. Tuncay’ın yaptırdığı ‘hindi baba’ tezahüratıyla ilgili olarak da Alman teknik adam, ‘Futbolcular zaman zaman duygusal davranışlarda bulunabilir. Cezayı gerektirecek bir durum olduğunu düşünmüyorum’’ diye konuştu. Orta Alan Çökünce MAHMUT SERT Futbolun klasik deyişlerindendir. ‘‘Atamayana atarlar’’. İlk 20 dakikada G.Saray Ayhan ve Necati’yle iki önemli fırsatı kaçırdı. Fenerbahçe Appiah ve Luciano ile değerlendirdi ve durum bir anda 20 oldu. Fenerbahçe ilkyarıda belki göze hoş gelen bir futbol oynamadı ama kavgacılığıyla dikkat çekti. SarıLacivertliler girdikleri tüm ikili savaşımlarda rakiplerini hırpalayıcı, sinirlendirici bir mücadele verdi. Oyunu kontrol edemeseler de buldukları pozisyonları değerlendirmede çok becerikliydiler. Karşılaşmanın ikinci yarısında Saidou’nun atılmasından sonra oyun üstünlüğünü ele aldılar. Galatasaray orta alanda çok top kaybetti. Top çalma ustası Saidou düş kırıklığı yarattı. Ne atak kesebildi ne de topu oyuna olumlu biçimde sokabildi. Üstelik ikinci yarının başında gördüğü kırmızı kartla takımının yenilgisinde önemli rol oynadı. Ayhan’ın ve Cihan’ın gerginliği bu bölgede Galatasaray’ın etkisini sıfıra indirdi. İki ekibin ortak özelliği topu kaptıklarında çok çabuk karşı atağa çıkmalarıydı. Farklarıysa bu atakların değerlendirilmesinde son paslarda ve son vuruşlarda Fenerbahçe’nin daha becerili olmasıydı. Galatasaray, 10 kişi kaldıktan sonra iki taraf için de oyunun taktik planları biraz daha farklılaşarak öne çıktı. Ev sahibi takımın oyunu zorlamasını bekleyenler yanıldı. SarıLacivertliler taktik anlayışlarını değiştirmedi. 20 önde olmanın avantajını kullandı. Galatasaray’ın üstüne gelmesini bekleyip bu gelişlerin karşılığında ayağa çabuk oynayarak arka arkaya buldukları gollerle zor maçı kolaya çevirdi ve geçen hafta verdiği avantajı geri aldı. N O B R E S E Z O N U K A PAT T I F.Bahçeli Nobre’nin kasığındaki eski sakatlığı nüksetti. Maçın ikinci yarısında sakatlanan Brezilyalı futbolcu yerini Anelka’ya bıraktı. Soyunma odasında gözyaşlarına engel olamayan Brezilyalı golcü Nobre’nin sezonu kapattığı öğrenildi. GELENEK BOZULMADI F .Bahçe, ezeli rakibi karşısında Kadıköy’deki galibiyet serisini sürdürdü. Sarı Lacivertliler, Şükrü Saracoğlu Stadı’ndaki resmi maçlarda G.Saray’a karşı üst üste 7. galibiyetini aldı. Ezeli rakibine en son 22 Aralık 1999’da 21 yenilen F.Bahçe, bundan sonraki süreçte 8 maçın 7’sini kazandı, 1’inde berabere kaldı. Saracoğlu’nda erken tur Karşılaşma sonrası Şükrü Saracoğlu Stadı’nda tam bir karnaval havası vardı. Uzun süre stadı terk etmeyen, ışık ve lazer gösterileriyle coşan Sarı Lacivertliler adeta şampiyonluk kutlar gibiydi. Bütün yurtta kutlama Taraftarlar Bağdat Caddesi başta olmak üzere Bodrum, Adana, Antalya, Ankara, İzmir gibi illerde sabaha kadar eğlendiler. Maçın bitimiyle birlikte sahaya inen Fenerbahçe yönetimi ta raftarlarla birlikte galibiyet coşkusunu yaşarken Sarı Lacivertli oyuncular da taraftarlarıyla bu sevinci paylaştı. Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım, dördüncü golde yerinde duramadı ve el işareti ile sevinç gösterisi yapan Yıldırım’a Özhan Canaydın soğuk davrandı. Yıldırım maç sonrası ise oyuncuları kutladı. Bu arada SarıKırmızılı taraftarların, 2000 kadar polis eşliğinde Kadıköy İskelesi’ne getirilişi sırasında havaya ateş açan 3 kişi gözaltına alındı. Florya’da ise toplanan 50 kişilik bir grup takıma destek verdi. CUMHURİYET 18 CMYK
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle