18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
23 NİSAN 2006 PAZAR CUMHURİYET SAYFA KÜLTÜR kultur?cumhuriyet.com.tr 17 Nadide yapıtlar Artı Mezat’ta Saraphanoff’un İstanbul Peyzajı başlıklı yapıtı. ESİNTİLER ZEYNEP ORAL Kültür Servisi Artı Mezat müzayede kuruluşu, Latince ‘Aeternitatis Praesagium Ars’ anlamına gelen ‘Sanat Sonsuzluğun Habercisidir’ adını verdiği müzayedeyi 30 Nisan Pazar Günü saat 14.00’te, Kadir Has Üniversitesi Müze Lobisi’nde, Can Has yönetiminde gerçekleştirecek. Yapıtlar, 29 Nisan’a dek Artı Mezat’ta görülebilecek. Ayrıca, Mehmetçik Vakfı’na ait elmas ve yakut mücevherler satışa sunuluyor. Fausto Zonaro’dan ‘Dervişler’, Süleyman Seyyid’den ‘Portakallar’, İbrahim Çallı’dan ‘Üsküdar Mihrimah Sultan Camii’, Halil Paşa’dan ‘Fenerbahçe’, Şevket Dağ’dan ‘Zincirli Han’, Sami Yetik’ten ‘Paris Peyzajları’, Şefik Bursalı’nın Ankara Resim Heykel Müzesi’ndeki ‘Balıkçılar’ adlı resminin diğer bir versiyonu, Ali Çelebi’den ‘Bursa Ulucami İçi’ ve Hoca Ali Rıza, Ahmet Ziya Akbulut, Albert Mille, Avni Lifij, Nami Ziya, Hasan Vecih Bereketoğlu’nun yapıtları yer alıyor. Ayrıca Fikret Muallâ, Nuri İyem, Abidin Dino, Orhan Peker, Selim Turan, Nedim Günsür, Agop Arad, Neşet Günal, Burhan Uygur, Ferruh Başağa, Mübin Orhon, İbrahim Balaban, Selahattin Teoman, İsmail Altınok, Adnan Turani gibi isimler yer alıyor. Türk hat sanatının en ünlü isimlerinden Bakkal Arif ve Seyyid Abdullah’dan ‘Hilyei Şerifler’, Mahmud Celaleddin’den levhalar ve tuğralı gümüş objeler, Osmanlı pazarı için özel Georg Prior saat, aşurelikler, İstanbul peyzajlı Papier Mache masa, sedef kakma hattat sandıkları ve rahleler, Çanakkale Seramik objeler, Nasip İyem seramikleri satışa sunulacaklar arasında. Doğu, Batı, Bir de Aşk... Galeriler Beşiktaş’ta buluştu Kültür Servisi Kültür sanat merkezi Beşiktaş Çağdaş’ın düzenlediği ‘Art Show 2006 Sanat Galerileri Buluşması I’ 30 Nisan’a dek sürecek. Yerel yönetim tarafından ilk kez gerçekleştirilen ve gelenekselleşmesi hedeflenen etkinliğe 17 galeri katılıyor. Etkinlik, sanatseverlerin izleyici konumundan alıcı konumuna geçmesine, yeni koleksiyonerler yaratılmasına ve Türkiye’de sanat pazarının büyümesine destek olma amacını aşıyor. Festivale katılan galeriler şöyle: Arda Sanat Galerisi, Armano Sanat Galerisi, Artdepo Sanat Galerisi, Artısan Sanat Galerisi, Artshop Sanat Galerisi, Cey Güzel Sanatlar Galerisi, Galeri Baraz, Galeri Sevin, Gallery Art&Life, İlayda Sanat Galerisi, Mac Art Galeri, Mine Sanat Galeri, Ortaköy Sanat Galerisi, Pi Artworks, Çağdaş Sanat Merkezi, Siyah/Beyaz Sanat Galerisi, Terakki Vakfı Sanat Galerisi, Tevfik İhtiyar Sanat Galerisi. Patara... Akdeniz kıyılarında uçsuz bucaksız bir kumsal... Antalya yakınlarında bir koy... İlkçağ Anadolu uygarlıklarından Likya’nın başkentiydi... O devlet ki, anayasası, dönemi için olağanüstü ileri bir düzeydeydi. Hani neredeyse demokratik bir hukuk sistemi örneği... 1787’de ABD’nin Eyaletler Yasası’na da örnek oluşturmuş... Ama şimdi unutun tarihi, çağları, unutun yasaları, sistemleri... Yalnızca o uçsuz bucaksız kumsalı düşünün. Uçsuz bucaksız kumsalda üç kişi yürüyor. Doğu, Batı, bir de Aşk... Sorarak, soruşturarak, birbirini sorgulayarak, konuşarak, tartışarak, dertleşerek, anlamaya çalışarak, hesaplaşarak, anlaşarak, anlaşmayarak yürüyorlar. Çatışmadan çok, sükunet içinde birbirini anlama çabası... Hesaplaşmayı sürdüren üç kişiden biri Doğu, biri Batı, biri de Aşk... Hayır hayır, anlatamadım. Patara’da, uçsuz bucaksız o kumsalda yürüyen bir kişi var: Yürüyen, Fazıl Say. Hem yürüyor hem de, hem de... Offfff, offffffff! Hani neredeyse pişman olmuş şu kontratı imzaladığına! Yıl 2005. Viyana’da Mozart Komitesi, ona bir bale eseri ısmarlamış. Tamam, demiş Fazıl Say, kontratı imzalanmış. Baleyi sahneleyecek koreograf belirlenmiş (İtalyan koreograf Elio Pervasi). Viyana’da gerçekleştirilecek ilk temsil tarihi belirlenmiş (1 Şubat 2006). Kontratta zaten eserin teslim tarihi belirlenmiş (1 Eylül 2005). Geriye ne kaldı? Eserin bestelenmesi! Gelin görün ki tarih olmuş 1 Ağustos. Ve daha ortada yazılı tek nota yok! Düşünebiliyor musunuz! 1 Eylül’e, besteyi teslim tarihine 30 gün var ve ortada tek nota yok! Hadi Fazıl Say, hadi!!! Patara’nın kumsalında Fazıl Say yürüyor... 16 kilometrelik sahil boyunca yürüyor, yürüyor... Kumsalda yürüyen bir adam... Kumsalda yürüyen adam kafasında Mozart düşünüyor... Kumsalda yürüyen ve kafasında Mozart düşünen adam, çıkmazlarla boğuşuyor... Kumsalda yürüyen ve kafasında Mozart düşünen adam (işte işte, bestenin ilk notaları) hem kafasında hem yüreğinde üç kişiyi, üç sesi konuşturmaya başlıyor. Biri Doğu, biri Batı, biri de Aşk... Hayır, hayır, yine anlatamadım. Baştan başlıyorum: Birkaç gün önce Cemal Reşit Rey Konser Salonu’nda Fazıl Say konseri vardı. Fazıl Say’ın ‘Patara’ adlı eseri Türkiye’de ilk kez çalınıyordu. Dünya prömiyeri 1 Şubat 2006’da Viyana’da gerçekleşmiş, iki usta balerin Elio Pervasi’nin koreografisini yorumlamıştı. Şimdi Cemal Reşit Rey’in sahnesinde, karşımda Patara Quartet vardı. Piyanoda Fazıl Say, neyde Celalettin Biçer, kudüm ve bendirde Aykut Köselerli ve muhteşem bir rengi, bir tınısı olan sesiyle soprano Burcu Soysev... Müzikle kanatlanıyordum. Antik Anadolu makamları, Likya modu, Anadolu’nun ve Akdeniz’in binbir öyküsüyle, duygusuyla, duyarlığıyla içime doluyordu. Mozart temasıyla başlayıp Mozart temasıyla biten; kafasında Mozart düşünen adamın kumsaldaki yürüyüşü boyunca Doğu, Batı ve Aşk’ı sorgulamasını izliyordum. Batı, piyanoydu. Doğu, ney, kudüm ve bendir. Aşk, o hep aranan sevgili ise soprano ses... Bu olağanüstü eserin içimde yarattığı duyguları, o gün bugün içimde büyütüyordum ki, üç gün önce bu sayfalarda çıkan Muhsine Helimoğlu Yavuz imzalı ‘Bir Deniz Masalı’ başlıklı enfes yazı, baktım ki, söylemek istediğim her şeyi söyleyivermiş (Kaçırdınızsa ya da yeniden okumak için bakın 20 Nisan tarihli Cumhuriyet). Geriye bana ‘Doğu, Batı, bir de Aşk’ demek ve bir de Fazıl Say’a teşekkür etmek kaldı. www.zeyneporal.com faks: 0212 257 16 50 Glostonbury festivali 35 yaşında ? Kültür Servisi Dünyanın en büyük müzik festivali Glostonbury’nin geniş bir belgeseli bu yaz piyasaya sürülüyor. Julien Temple’in yönetmenliğini yaptığı belgesel, İngiltere’nin en uzun ömürlü ve en renkli festivalinin 35 yılını kapsıyor. Temple, ‘‘2002 yılında 10 grubum vardı. Sonra her yıl gruplar olmaya başladı. Elimizdeki görüntülerle filmi yaptık. Ama insanların profesyonel olup olmadığına aldırmadan ellerine kamera verdik. Festival alanında çekim yaptılar. Buna festivalin New Age bölümü olan Green Fields de dahil. İnsanlara kamera verdim, onlar da çok farklı görüntüler yakaladılar. Ama daima kalabalıkların bakış açısını istedim. Ve her şeyin sonunda elimizde yaklaşık 900 saatlik görüntü vardı.’’ Film aynı zamanda Blur, Coldplay, Massive Attack, Radiohead ve Björk gibi ünlülerin performanslarını da içeriyor’’ dedi. Trabzon’da tiyatro buluşması ? Kültür Servisi Devlet Tiyatroları’nın düzenlediği Trabzon Uluslararası Tiyatro Festivali’nin yedincisi, 1 13 Mayıs tarihleri arasında gerçekleşiyor. Bu yıl yedi mekânda yapılacak olan festival, sokak konserleri, kafe tiyatroları, dans gösterileri, sergiler, paneller, workshoplar ile festival farklı bir şekle bürünüyor. Festivale Rusya, Romanya, Yunanistan, İngiltere, Avusturya, Gürcistan, Moldova, Ukrayna, Bulgaristan, Sırbistan Karadağ, Litvanya, Belarus, Azerbaycan, Ermenistan, İsrail ve İran’dan çeşitli tiyatro toplulukları ve tiyatro sanatçıları katılıyor. Avrupa Tiyatro Konvensiyonu’nun Genel Sekreteri Mircea Cornisteanu, Writernet’in başkanı Jonathan Meth, uluslararası üne sahip yönetmenler Gürcü Robert Strua, Litvanyalı Linas Zikauskas, Avusturyalı Dieter Boyer, Rus Vladimir Garfunkel ve İngiliz Jonathan Chadwick de festival için Trabzon’a geliyor. CUMHURİYET 17 CMYK
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle