22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET KÜLTÜR 18 AĞUSTOS 2005 PERŞEMBE 14 kutturg cumhuriyet.com.tr Özdemir Altan'ın 'Soyağaçları' ve 'Yeni Dönem' çalışmalanndan oluşan kişisel sergisi Alaçatı sanat galerisinde Sanatta kural yoktur...SELCEN AKSEL Alaçatı'da yeni 1-curulan Kırmızı Ardıç Kuşu Sanat Galerisi'nin ilk konuğu ressam ve ögretim üyesi Öz- demir Altan'dı. Sanatçımn sondan bir önceki ve "YenJ Dönem "inden yapıtlann yer aldığı bir sergi bu. Al- tan'la, sanat, eğitnrenlik ve son ya- pıtlan üzerine konuıştuk. - Içinde bulundmığumuz dönem sizin için ne anlarna geliyor? ALTAN - Içindefculundugumsü- reçte fark ettığım bir şey var ki o da şu: Hocalık yapmalc bana da yanyor, çünkü her an düşümmek ve konuş- tuğunuz sırada yaratmak durumun- dasınız. Ve birikimimle neredeyse 50. sanat yıhma gelmek.. - Daha çok bir bakış açısı mı ge- lişen? ALTAN - Geçmişte yaptıklannı bir dönem sonra yargılamaya başlı- yorsun. Tabii ki kültürel bir altyapı olmadan da sanat yapılabilir, ama yine de derım ki bunlar çok önem- li. Gerek sanatçılıgımda, gerek ho- calığımda ılk kez, "ben bu işi iyi- cene öğreniyorum" duygusunu ya- şıyorum... Yaratıcılıkla yola çıkmak - Akademik resim deyince... ALTAN - Bu konuda konuşacak çok şey var, akadernık formasyona karşı olmak değil söz konusu olan. Bir sanatçı, doğallıktan, akıcıhktan uzak, kendınin "akademik" olanı- nı yapmamalı. Yeniden düşünüp ye- niden yaratmaktan uzak düşmüş, ez- berci biçemle yola çıkanlar eleştir- diklerim. Bir tür el ustalığı... - Peki, resminizi ya da resim sa- natını değerlendirirken bakış açı- nız nedir? ALTAN - Sanat bir tanedir, ama Soyağacı. 2002, Yağlı boya, 146x 114 cm. milyon türlüdür... Çin'de de, Afri- ka'da da, kutuplarda da... Eğer "avan- garde" ıse kolay değıl, bız anlama- mış da olabiliriz, belki gayet de iyi- dir o. Tek yönlü bir kuram değil bu, çok yaygın ve açık. Örnek olarak, "yeni ekspresyonistler"in öylele- ri var ki acemı işi bile diyebilirsiniz yaptıklanna, ama iyiler... • Şüphesiz ki yapıtlanndaki Jışavurumu en az bilen sanatçının kendisidir. Beyin bir fenomen ki bizim onu çözmemizin imkânı yok. Yalnız bir şey vardı benim öğrencilerime söylediğim, yeni bir şey yapıyorsanız sakın korkmayın, sonra onlardan bir şeyler dökülmeye başlayacaktır... - Sizce başlı başına öz- günlük kaygısı söz konusu olabi- lirmi? ALTAN -Olabilir ve başka bir şey de yoktur. Bana göre sanatta üç ku- ral vardır: Özgünlük, espas ve sanat- ta kural olmadığı. - Sizce resmin bugün ulaşüğı nok- tanın en çarpıcı yanı nedir? ALTAN - 1930'lu yıllarda anlanz ki 20. yüzyılın adamı başka bir insan, herkes aldı başını gidiyor. Bilinen bütün kurallann dışında olmak bir hüner halini almaya başladı, isyan etmek yani. Ve kabul edelim ki 19. yüzyılın sonunda ilk mesajı veril- mişti bunun... - Zeki Faik Izer referans nokta- larımdan biridir demiştiniz... ALTAN - Zeki Faik tzer, çok üstün yetenekli ama sanatla, ça- lışmalanyla arasına koşullar gir- miş biriydi. Sağlığı, Türkiye'nin resim beklemiyor olması, Aka- demi'nin müdürlüğünü yürüt- mesi... Zeki Faik'in atölyesinde dünya görüşü açıktı. Basitlik ve yalınlık... Nitekim ondan sonra- ki tarihlerde yaptığı şaheserler dünya sanatının incıleri kabul edilebilir. Zeki Faik'in, "Özde- mir Bey, tıkıyorsunuz" dedi- ğini hatırhyorum. O tıkalı resim- lere ilk tepkiyi ben veririm. 1970'lerde doçentlik deneme dersinde resim sanatında espas diye başladım. - Derinlik, üç boyut derken, kavramsal açıdan nasıl yakla- şıyorsunuz? ALTAN - Bütün gelmiş geç- miş sanatta, Uygur fresklennde, Islam sanatında, ikonlarda, Japon estamplarında ve primitiflerde.. sa- natçılar farklı elemanlan bir araya ge- tirmişlerdir ısrarla. Sanat birbirin- den farklı kavram, köken, yapı ve mantıkların bir araya gelmesinden oluşur... Bu, espas için yapılabilecek bir açıklama, daha sonra ışık-göl- genin kullanılması da yeni bir mal- zeme karmıştır bu arayışa. Ben, bir de "en radikal yabancılar rastlan- tısal bir araya gelmiş oianlardır" diyorum. - Yani espas sizin resminizde te- mel bir izlek her zaman... ALTAN - Ben bunu çok uç nokta- ya kadar götürdüm, elemantarizme. Bu noktada strüktür ka\Tamı da dev- reye giriyor. Kolajlanmla başladı bu arayışım. 1970'li yıllarda... - Resminizde dışavurumun payı nedir? ALTAN -Şüphesiz ki bunu en az bilen sanatçının kendidir. Üç boyut- lu kolaj çalışmalarımın başlangıcın- da, altı ay resmi bıraktım, yeniden baş- ladığımda yaptıklanm dökülmeye başladı. Beyin bir fenomen ki bizim onu çözmemizin imkânı yok. Yalnız bir şey vardı benım öğrencilerime söylediğim, yeni bir şey yapıyorsa- nız sakın korkmayın, sonra onlardan bir şeyler dökülmeye başlayacaktır... - Bir sanat yapıtında duygu, yet- kinlik, bütün bunları çözmek o ka- dar da kolay değil, değil nıi ? ALTAN - Galiba çok zor ve Tür- kıye'de de çok yanlış yapılıyorbu. Bir dönem edebiyatçılann resim sanatı üzerine belırleyici söylemlen de ol- du... Yanlış metinlerdi çoğu. - Sanat eğitiminde önemli olan nedir ? ALTAN - lyi bir hoca çok şeydir. Bize gelince, müze yok; müze olma- dığı ıçın eğitim zayıf, zaten gerekli or- tam ve geçmiş de yok. Bunlar olum- suz etkenler... - Figür resmine bakışınız nedir? ALTAN - Resim sanatı fıgürcü şa- heserlerle dolu... Bir Amerikalı sanat- çı var, fıgürleri de iyi değil bizim an- ladığımız anlamda, ama iyı resim. Verdiğı çok güçlü yoğun mesajla ve o gerilımle... Ne yapayım ki sınır yok sanatta. Sonra yeni ekspresyonistle- rın yarısı fıgüratıf, hem de fıgürleri öyle kullananlar var ki, ama büyük sa- natçılar. Kendimizi kapatamayız. Ko- lajlanmın temelinde de yabancılan bu- luşturmak yatıyor. Esınlendiğim şey- leri tabii ki kendi yorumumla, espas- lı bir boya tekniğiyle taşıdım tuvale, bunlardan birkaç örnek var bu sergim- de. Şimdi onlardan daha da sert, cesur, akıcı şeyler yapmaya başladım Boz- caada'da... (0232 716 65 51) Hans Oetker'ın yazdığı oyunu, Ahmet Mümtaz Taylan yönetiyor Adana Devlet Tiyatrosu, yeni döneme 'Don Kişot'la girecek ADANA (Cumhuriyet Büro- su) - Adana Devlet Tiyatrosu (ADT) yeni döneme Cervantes'in ünlü yapıtı 'Don Kişot' ile başla- yacak. Tüm dünyanın 'Gönülle- ri fetheden şövalye' olarak ta- nımladığı Don Kişot'un yayım- lanmasının 400'üncü yıldönümü dolayısıyla dünyanın çeşitli yerle- rinde düzenlenecek etkinliklere, kendilerinin de tiyatro oyunuyla katılacaklannı belirten ADT Mü- dürü tskender Altın, "Don Kişot bir kez daha gönülleri fethede- cek" dedi. Hans Oetker'ın yaz- dığı, Ahmet Mümtaz Taylan "ın yöneteceği oyunla, eylül ayında 'perde' diyeceklerini belirten Al- tın, "Dünya klasiği olan, her sah- nelendiği ülkede tiyatroseverle- rin beğeniyle izlediği Don Ki- şot'u Türkiye'de ilk kez biz sah- neleyeceğiz" diyerek şöyle de- vam etti: "Don Kişot'un 400. yı- ü kutlamalarına biz de tiyatro oyunuyla katılmanın heyecanı- nı yaşıyoruz. Oyundaki kahra- manın düşüncelerini, günümü- zün yaşam koşullarıvla birleşti- rerek bunu mizahi bir dille mü- zikli olarak tiyatroseverlere ak- taracağız." Eylül ayında başlayacak yeni dönemin daha dolu geçeceğini vurgulayan Altın. geçen yıl art ar- da sahnelenen ve büyük beğeni kazanan 'Fırtına', 'Tatü Kaçık', 'Carmena ve Palio' adlı oyunla- nn yineleneceğinı, Civan Cano- va'nın 'Erkekler Tuvaleti' adlı oyununu da ilk kez sahneleyecek- lerini kaydeden Altın sözlerini şöyle tamamladı: "Geçen yıl 'Bü- tün Çocuklar Tiyatroya' sioganry- la başlattığımız ve büyük ilgi gö- ren projemizi bu dönem daha kapsamlı sürdüreceğiz. Amacı- mız, 75 bin çocuğu tiyatroya, sahne önüne çekmek. Tüm bu çalışmaları yürütür- ken de, yine geçen yıl başladığı- mız sokak çocuklarına yönelik tiyatro gösterilerini de gerçek- leştireceğiz. Hulki Aktunç taburcu oldu Kültür Servisi - Yazar-şair Hul- ki Aktunç, rahatsızlığı nedeniy- le bir süredır tedavı gördüğü Ba- lıklı Rum Hastanesı'nden dün ta- burcu oldu. Sağlık durumunun çok iyi ol- duğu bildirilen Aktunç, evinde ilaç tedavisine devam edecek. Bir süre önce resim yapmaya başlayan Aktunç, kasım ayı ortalannda Kuz- guncuk'taki Harmony Sanat Ga- lerisi 'nde açacağı resim sergisine hazırlanıyor. 'Gidenler Dönmeyenler' ile Türk Dil Kurumu Hikâye Ödü- lü'nü, 'Bir Yer Göstericinin Ölümü' ile Yunus Nadi Öykü Ödülü'nü, 'Bir Çağ Yangını' ile Abdi tpekçi Roman Odü- lü'nü, 'Istıraplar Ansiklope- disi' ile Cemal Süreya Şiir Ödülü'nü alan Aktunç, öykü, şiir ve romanlarının yanı sıra 'Tanıklarıyla Türkçenin Bü- yük Argo Sözlüğü' adlı yapıtıy- la da tanınıyor. TEVFÎK FÎKRET IÇlN AŞtYAN'DA TÖREN 'TürkAydınlanması 'nın büyükşairi anılacak Kültür Servisi - Atatürk'e "Ben inkılap ruhumu ondan aldım" dedirten Türk Aydınlanmasf nuı büyük şairi Tevfik Fikret, ölümününün 90. yılında Aşiyan Müzesi'nde anılacak. Türkiye Yazarlar Sendikası (TYS) ile Galatasaraylılar Der- neğı'nin düzenlediği etkinlikler, saat 10.00'da başlaya- cak. GalatasarayhlarDerneği'nin düzenlediği keman din- letisinden sonra, TYS Genel Başkanı Enver Ercan'ın açış konuşmasıyla başlayacak toplantıda, Türkiye Ga- zeteciler Cemiyeti (TGC) Genel Başkanı Orhan Erinç, gazeteci-yazar Hıfzı Topuz ve gazeteci- yazar Orhan Karaveli Tevfik Fikret üzerine konuşacaklar. Tiyatro sanatçısı Gülsen Tuncer'in Tevfik Fikret'ten şiirler oku- masının ardından Orhan Karaveli, yeni yayımlanan "Ölü- münün Doksanıncı Yıhnda Tevfik Fikret ve Halûk Gerçeği" adlı kitabını imzalayacak. Galatasaraylılar Derneğince hazırlanan "Çizgiler ve Renkler Arasın- dan Bir Başka Tevfik Fikret' adlı yayının da tanıtı- lacağı etkinlik bütün "Fikretsever"lere açık. MESLEKİ EĞİTİMDE İDDİALI BİR EĞİTİM KURUMU: ÖZEL ERESİN ANADOLU OTELCİLİK VE TURİZM MESLEK LİSESİ Mcsleki eğitimde ülkenin mevcut durumunun göz önüne alınması, verilen cğıtımın gcrçckliğini sağlayan önemli bir ctkcndır." Vlesleki eğitimde sektör - okul işbirliğine önem verılmesinın gcrektiğini vurgulayan Mustafa Eresin. Avrupa ülkelerinde sektörlerın ihtıyacı olan işgücunun "o/U'ının meslek okullannda yetışenler taratından sağlandığını bclırterck. ışgücü eğitiminde bılgı ve teknolojı çağının. ış yaşamının gereksinimleri doğrultusunda meslek stanaartıanna uygun, ııetışımı guçıu. mııiı değerlere baglı. guleryuzlu, sevgi dolu, liderlık ozellıkierıyle donanımlı bıreyler yetiştıımeyı kendıne mısyon edınmış bir eğıtım kurumu olduklarını söyledı. Özel Eresin Anadolu Otelcilik ve Turizm Meslek Lisesi. 16yıldırülkemızın egıtımlı ışgücünün karşılanması konusunda ıddıalı bir eğıtım kurumudur. Ukulun kurucusu Mustata bresın. okulda sektorun guncel ıhhyaçlanna cevap veren, çağdaş ve oıtelıklı bir meslekı eğıtımın venldığını belırterek şunları söylüyor: "Bız bir mesleki eğitim kurumu olarak öncelikle, ulkemızın ve gençlenmızın geleceğınin nıtelıklı ve bılınçlı bir meslekı eğıtımle garanti altına ahnacağını ınsanlarımıza anlatmayı kendimize görev bildik. Çünkü ülkemizde mesleki eğitimin önemı yetennce kavranmış değıl. Bu konuda kendimizi Avrupa ülkeleri ile karşı- laştınrsak ne kadar geride kaldığımızı daha iyi anlarız. Örneğin İngiltere. Belçika, Fransa, İtalya gibi ülkelerde her 100 öğrenciden 6O'ı eğitim için meslek liselerini tercıh edıyor. Avusturalya ve Almanya'da ise bu oran, 75'e çıkmaktadır. Bizde ise mesleki eğitimin tercih edilme oranı %15'tir. Oysa biliyoruz kı ülkemizin mühendıs, doktor, öğretmen vb. mesleklerdeki işgücü ihtiyacı sınırlıdır. Hizmet sektöründeki işgücü ihtiyacının da karşılanması gerekiyor. İşte biz bu noktada ilköğretım öğrencilerine, mesleki ve teknik eğitim konusunda ücretsiz rehberlık ve yönlendırme hızmetı vererek onlann mutlu, huzurlu ve başanlı bir ış yaşamlan olması içinçalışıyoruz. Özel Eresin Anadolu Otelcilik ve Turizm Meslek Lisesi'ne 2005-2006 eğitim > ılında okula veni kayıt yaptıran her öğrenciye.dizüstü bilgısayar hedıye edilmektedir. Ayrıca tüm öğrenci-lere yabancı dil dersı dışındaki ders kitaplan ve okul kıyafetleri ücretsiz verilmektedir. Öğrenciler. 9. sınıftan itibaren staja başlamaktadırlar. Nısan-eylül ayları arasında devam ettikleri stajlan süresince sigorta pirimleri okul tarafından, ücretleri ise çalıştıklan kurumca ödenmektedır. (Jkulda u>gulanan eğıtım programı, dünyaca tanınan "Laureate Eğitim Grubu " nun programlarına uygun olduğu için bu grubun İsviçredekı saygın okullanndan olan (Mion ve Les Roches ünıversıteleri tarafından da tanınmaktadır. Ozel Eresin Anadolu Otelcilik ve lurizm Meslek Lisesi mezunian, burslu ve ders kredılı olarak unıversıte egıtımıne devam etmek ıstedıklerınde, yonetım bılımlen ağırlıklı bir eğıtım kurumu olan tilıon ya da pratık eğıtım ağırlıklı Les Roches üniv ersitelerinden birini seçebileceklerdir. Bu uvgulama, lurkıye'dekı ilk ve tek örnektir. Eğitim dili İngilızce olan Les Roches ve Glıondakı zorunlu stajlar, Avrupa'nın en saygın otellerinde ve turizm alanında kendini kanıtlamış kurumlarında yaptınlmaktadır. Okul ile bu ünıversıteler arasında kurulan ılişkiler sonucunda, Avrupa'da eğitimi kolaylaştıran temel eğitimin üzerine, öğrencilerimiz isterlerse dünya standartlannda bir eğitim alma hakkını da kazanabılmektedirler. Aldıklan bu eğitimi destekleyen stajlar sayesinde de alanlarında uzman bıreyler olarak sektördeki yerlerını almaktadırlar. ERESİN ANADOLU OTELCİLİK ve TURİZM MESLEK LİSESİ Bozkır Sk. No: 1 34590 Bahçelievler / İSTANBUL Tel.:0212-643 43 43 - 523 24 24 Faks:0212-641 74 33 http://www.eresinlisesi.com e-mail:eresinlisesi@eresinlisesi.com
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle