17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
1 2 AĞUSTOS 2005 CUMA CUMHURİYET [email protected] IMB Başkanı Serdengeçti, finansal varlıklardan vergi alınmasına soğuk bakan yabancı sermayeye sert çıktı: Şantaja boyun'ÎHTÎYATLIDAVRANIN' Bankalara riskuyarısı ~\ JeAez Bankası, kur ve faız /l /l oranı hareketlerinin finansal A. VA. sıstem üzerindeki etkilennın asgan düzeyde tutulması için banka- cılık sektöründen "vadeuyumsuzluğu ve haühazırda düşük seviyelerde olan yabancı para açık pozisyonlan konu- sundaihtiyatiıdavranınâlanııı'' istedi. Merkez Bankası'nın ılk kez açıkladı- ğj "Finansal İstikrar RaponTnda şu değerlendirmelere yer verildi: • Finnalar, kredibilitelerindeki ar- üşla birlikte kullandıklan fon mıkta- nnı arttınyorlar. Bu artış firmalann kur hareketlerine karşı duyarlılıklan- nı da arttınyor. • Knz dönemlerinde ertelenen ha- nehalkı tüketım harcamalannda hızlı bir borçlanma eğilimi gözlemlendı. Tüketıcı kredılennin takibe dönüşüm oranı azaldı, ancak kredı kartlannda ise artış eğıliminı sürdürdü. • Yabancı para kredi kullanıcılan- nın taşıdıklan kur riskı bankacılık sek- töriine kredi riskı olarak yansıyabılır. • Ekonomik istikrarda sağlanan ilerlemelerle birlikte bankalar daha az likit kalmayı tercih ettı. ÖzellıkJe ak- tif-pasif vade uyumsuzluğunun de- vam etmesi "Kkidite riski'' açısından göz önünde bulundurulması gereken bir konu. • Bankalann kredi portfoylennde- ki büyümeye karşın bankacılık siste- minin, Aralık 2003'e göre, kısa vade- li açık pozisyonlan arttı. • 2004 yılında bankacılık sektörün- de gerek aktif kârlılığı, gerekse öz- kaynak kârlılığı bir önceki yıla göre bir miktar azaldı. Sektörün net ücret ve komısyon gelirleri yükselirken fa- aliyet giderleri ve karşıhk giderleri reel olarak genledi. • 'Finansal İstikrar Raporu'nun ilk sayısını tanıtan Merkez Bankası Başkanı Serdengeçti, 2006 yılı başnıdan itibaren getirilecek vergi konusunda özellikle yabancı finans çevrelerinde tedirginlik olduğu yolundaki bir soruyu değerlendirirken "Dünyada hiçbir mali otorite, şantaja boyun eğerek karar vermez diye düşünüyorum. Bizde de zaten böyle olacağını sanmıyoruıj*" dedi. Ani değer kaybı devalüasyon sayılmaz Finansal istikrar raporunun bugün açıklanmasının hıçbır özel anlamı olmadığını belirten Merkez Bankası Başkanı Süreyya Serdengeçti, can açıkla ilgilı olarak kur rejıminin farklıhğına dıkkat çekerek şöyle konuştu: "En büyiik fark. maliye poKtikasııun sıkı olması. En biiyük güvencelerden birisi budur. Merkez Bankası, para poiitikasını sıkı bir şekilde uygulayabiHyor. O kadar ki, bazen sıkılığından şikâyet ediliyor." Devalüasyon tartışmalanna da değinen Serdengeçti, "Ben hesapladım, son 4 yılda TL 7 kere ani değer ka> betmiş. Bunun adı devalüasyon değiL Bunda bir mahsur yok" dedı. Büyüme ile enflasyon arasında çelişki bulunmadığını ıfade eden Serdengeçti, "EnflasyonJa mücadele büyümeyi kösteklemez. Tam tersine, kronik enflasyon ortamından getiyorsanız büyümeyi destekJer. Son 3 yıldırki uygulama budur" diye konuştu. Serdengeçti, konut kredılenyle ılgılı olarak ıse Türkıye'de toplam krediler ıçınde yüzde 4.16 olan konut kredilennın payının AB'dekı 15 ülkede yüzde 32 olduğunun altını çızdi. ANKARA(Cumhuriy«tBürosu) - Merkez Ban- kası Başkanı Süreyya Serdengeçti, "Dünyada hiç- bir mali otorite, şantaja boyun eğerek karar ver- mez diye düşünüyorum'' dedi. Serdengeçti, "Finansal tstikrar Raporu"nun ilk sayısının kamuoyuna tanıtımı amacıyla dü- zenlediği basın toplantısında menkul sermaye iratlanna 2006 yılı başından itibaren getirilecek vergi konusunda özellikle yabancı finans çevre- lerinde tedirginlik olduğu yolundaki bir soruyu değerlendirirken, Türkiye'de uygulanan vergile- rin mümkün olduğu kadar ahenkli, aynı sevıyede olması ve çarpık bir yapı yaratmamasının politı- kaların bir parçası olduğunu belirterek şöyle de- vam ettı: "Dolayısı ile biz bu gayreti en başından beri yoğun bir şekilde destekledik. Bugün de des- teklemeye devam edhoruz. Dünyada hiçbir mali otorite, şantaja boyun eğerek karar vennez diye diişünü)orum. Bizdede zaten böyle olacağını san- nuyorum.'' Serdengeçti, kısa vadeli faizler ve hükümetle- rın bu konuda telkinine ilişkin soruya karşılık da şu yanıtı verdi: "Hükümeder sadece Türİdye'de değil, dünyanuı her yerinde, faizlerin genel düze- yinin mevcut düzeyine göre daha aşağıda bir yer- de ohnasuu isterlen. Gayet doğakhr, çiinkü seçi- me gjderier arkasından ve tabii ki bunun olumlu bir tesiri olacağını beklerler. Ama merkez banka- lan da işte tam bu nokta yüzünden bağunsızdu-. Bu, bütün dünya için geçeıüdir. Burada ise bana doğrudan faizlerle ilgüı en ufak bir telkin geime- mektedir, onu da alünı çizerek söyleyeyim." Serdengeçtı, yaptığı sunumda da" şu noktalan vurguladı: \/ Sermaye hareketlerinin serbest olduğu eko- nomilerde merkez bankalan hem dövız kurunu hem de faiz oranlannı aynı zamanda kontrol ede- mezler. Merkez Bankasf nın 2001 krizinden son- ra tanımlanmış önceliği, finansal riskleri önle- mek ve finansal istikran sağlamaktır. */ Bu raporla finansal sistemin tümüne ilişkin makro bir bakış açısı verilmesi amaçlamyor. Sis- temdeki kurumlann durumlan, başlıca risk odak- lan saptamyor, olası bir krizle başa çıkma yeter- liliğı ölçülüyor. ^ Raponın özellikle Finansal Istikrann Mak- roekonomik Unsurlan başlıklı bölümü, hem fi- nans kesiminin hem de diğer ekonomik birimle- rin dikkatle okumalan ve ekonomik kararlannı mevcut riskleri gözeterek almalan açısından önemlidir. BAKAN KOÇ: AKM YIKILACAK Kültürve Turizm Bakanı Atilla Koç, tstanbulAtatürkKültür Mer- kezı 'nın yıkılıp yenıden yapılacağını belırterek "Inşallah engel olanlar olmaz " dedi. Bu işlemin en kısa sürede yapılacağını ifa- de eden Koç, Üsküdar'daki Tekel bınasının bir kültür ve sanat merkezı olarakyeniden düzenleneceğını de sovledı Türkıve Seya- hatAcentelen Bırliğı (TURSAB) Başka- nı Başaran Ulusoy ve liyeleriyle bir araya gelen Koç, tstanbul 'a en az 50, 5yıldızlı otelgerektiğı- nı de belirterek "2010 yılında 30 milyon turıst alan htanbul düşünüyorum " dedi ÇALIK, ALBTELECOM'U EKİMDE DEVRALIYOR Çalık Grubu nun telekomü- nikasyon şirketi Çalık Tele- kom, özelleştirme ile vüzde 76'sını satın aldığı Arnavut- luk'un mılli telekom şırketı Albtelecom 'un ekım ayı so- nuna kadar devrının tamam- lanmasını beklıyor Çalık Te- lekom'danyapılan açıklama- ya göre, Çalık Telekom, Alb- telecom 'un vüzde 76hissesi- nın ve üçüncü GSM lisansı- nın ArnavutlukEkonomı Ba- kanlığı 'ndan devralınması ıçın ödenecek olan 120 mıl- von Avro tutarındakifınans- manpaketının tamamlanma- sma yonelık olarak Avru- pa 'nın önde gelen bankalan ile detay lı ınceleme toplantı- larına Arnavutluk'un baş- kentı Tıran da başladı THY ASYA PAZARINA UÇACAK TürkHava Yolları (THY), Boeıng de 8 adet 737-800siparişı ıçın anlaşma ımzaladı. Boeing den yapılan açıklamaya göre, lıstefıyatı üzennden 542 milyon dolar değerindeki anlaşma sonrasında THY'nin kullandığı ve teslim alacağı 737'lerin sayısı 66'ya yükseldi. Filosunda halen 43 adet 737 bulunan THY'nin yenı uçaklannın teslimatı 2008 de yapüacak. V THYGenel Müdürü Temel Kotıl, büyüme stratejisi doğ- _ rultusunda Avrupa ve Orta Asya 'da yeni pazarlara açümayı hedefledikleri- ni belirtti ^AIRFEL Herkes için son teknoloji Üstün teknoloji Sessiz çalışma Estetik tasarım Enerji tasarrufu Yaygın satış ve servis ağı Klima teknolojisinden beklediklerinizin hepsi ve daha fazlası Airfel'de. İyı Bir Karar lcı İnce Düsünün ' BDDK, YapıKredi'nin devrine izin verdi ANKARA(AA)-BankacılıkDüzen- ' e m e v e Denetleme Kurulu, Yapı Kre- (jj Bankası hisselerinin Koç Finansal Rızmetler'e (KFS) devrine izin verdi. Kurulun dün yapılan toplantısına 6 üye katıhrken, karann oybirliğiyle alındı- ğı öğrenildi. Koç Holding ve Italyan Unicredito'nun eşit payla sahibi bulunduğu KFS ile Çukurova Hol- ding arasında, Çukurova şirketler grubuna dahil şir- ketler ile TMSF'nin Yapı ve Kredi Bankası'nda sa- hip olduğu hisselerin satışına ilişkin olarak, 31 Ocak 2005 tarihli hisse devir sözleşmesi imzalanmıştı. NOTDEFTERİ ZEKERİYA TEMİZEL Küpeselleşme Bitiyor, Türkiye Bitiriliyor Gazete haberlenne göre Bakan Unakrtan; "Sümeıtank'ı bitirdik, yakında tarihten silıniyor" demış. Bakan Unakıtan'ın ıkı şapkası var. Bınsi Maliye Bakanlı- ğı, ikincisı ıse özelleştirmeden Sorumlu Bakanlık. Bakan Unakıtan bu sözü, mutlaka, özelleştirmeden So- rumlu Bakan srfatıyla söylemiştır. Çünkü Türkıye'nın Malı- ye Bakanı'nın böyle bir sözü söylemesı ıçın aklını peynirek- mekle yemesı gerekır. Maliye Bakanlığı'ndaki binkım, Sü- merbank'ın ülke ekonomisı ıçın nasıl ışlevler gördüğünü, bugün dünya tekstil pıyasasında Türkiye varsa bunu Sü- merbank'a borçlu olduğunu, Türk ulusal sanayıınin bırçok kuruluşununSümerbanksayesındeoluştuğunuBakan'ının önüne kor. Kaldı kı, bir malıye bakanının yansız olması, ülkesinın tüm kuruluşlanna aynı mesafede bulunması, kuruluşlann verim- lılik ve rekabet güçlerinı korumalan ıçın gereklı hertüriü ön- lemı alır bir konumda olması gerekır. Oysa özelleştirmeden sorumlu bakanlar, yaptıklan ise haklılık ve meşruıyet kazandırma çabası ile olsa gerek, ka- mu ya da kamu payı olan ışletmelen kötülerler. Üstelık özel- leştırmenın mantığı ile çelişmesıne karşın bunu yaparlar. Onlara göre özelleştirme adı altında satılmaya ya da yok edilmeye çalışılan ışletmeler hantaldır, venmsızdir, pistir, kısacası kötüdür. Peki kötülenen ışletme satılır mı? Elbette satılmaz, ama malını kötüieyenler alıcının bu söz- lere inanmayacağını, zaten alıcılann gereklı ıncelemelen yaparak o ışletmenın kârlı ve venmlı ışletmeler olduğunu öğrendıklennı bilırter. Bakanlann bu sözlen, polıtıkalannı doğrulattırmak ıstedıklen ancak gerçeklen gızledıkleri, hal- ka yonelıktır. Çünkü halk, gereken tepkiyi ortaya koyama- sa da, kamusal kapasitenın özelleştirme adı altında yok edılmesını ıçıne sındıremez. Uluslararası mali kuruluşlar dayatmış, bu kuruluşlar satılmak zorunda bırakılmıştır. Bu durumda, yönetıme, bu ışı haklı kılmak ıçın mali kötülemek- ten başka çare kalmamıştır. • • • Ulusal sanayısıne büyük katkılar sağlayan, Türkiye'nin bugünkü rekabet gücünün oluşmasında itici güç olan bir kuruluşunu tanhten silmekle övünen Bakan, dünyadaki de- ğışımın farkında değil mi? Bakan'ın bu sozlen söyledıği anda küreselleşmenın ön- cüsü gelişmış ülkelerde önemlı gelişmeler oluyor. Italyan Merkez Bankası tanm kesımını kredılendırmek ıçın kurulmuş bölgesel bir banka olan "BancaAntonveneta"nın çoğunluk hisselerinin Hollanda Bankası "ABNAMRO" ta- rafından alınmasına ızın vermıyor. Italyan hükümetı, Fran- sız enerji grubu "Electncite de France"\n Italyan enerjı şır- ketı "Ed/son"dakı oy haklanna sınırlama getirerek enerji sektöründe Fransız sermayesının güç kazanmasının önü- ne set çekıyor. Japon Parlamentosu, postahızmetlennın özelleştirilme- sıni kabul etmiyor. ABD petrol şırketı UNACOL'un bir Çin şırketıne satılma- sını ABD Senatosu'ndakı ıtırazlar engellerken, Fransız DA- NONE'nın Amenkan şirketi PEPSICO tarafından satın alı- nacağı söylentıleri ile Fransa'da yer yennden oynuyor, sa- tış durduruluyor. Fransız Cumhurbaşkanı Chirac ulusal şırketlenn korun- ması gerektığı konusunda açıklamayapıyor. Oysa aynı DA- NONE, Türk piyasasına gırerek Türk TIKVEŞLryi satın ala- bilıyor. Yoğurdun anavatanı Türkiye'de Fransız Danone'nin piyasa hâkimiyetı kurmaya dönük çabalan ile TlKVEŞU'ye yönelık düşüncelerinin sır olmaması gerekırken, buna yö- nelık hiçbir hareket olmuyor. Bugün pıyasada hâlâ Tikveş- lı markasj taşıyan ürünler varsa bunun nedenı Tıkveşlı adı pıyasadan sılinse bıle pazanna tamamen hâkım olmanın olanaksızlığından kaynaklanıyor olsa gerek. • • • Ulusal şırketlennı, rekabet gücü kazandırarakyaşatmak yerine, serbest piyasa bağnazlığı ile yok oluşlannı ve ya- bancıya satışlannı alkışlayan yönetıcılere sahıp tek ülke biz kaldık. Ama ulusal şırketlerini yabancılara sattıklan için ya da ulu- sal sanayının omurgasını oluşturan kuruluşlan tarihten sil- dikleri için sevınenlere Türk halkı övgüler düzmeyecek. Küreselleşmenın geleceğinin sorgulandığı; hükümetlerin, ulusal şırketlennı sahıplendığı süreçte, ulusal şırketlerini yok ederek ülkesinı omurgasız bırakanlar, küreselleşme dalgası da dindiğinde hiç de saygıyla anılmayacak. Kapıtalist dünya, küreselleşmenin dayattığı neoliberal politikalar belasından ulusal şirketlerinı korumaya çalışır- ken, can çekışen küreselleşme de gelışmekte olan ülkele- rin varlıklannın kanını emerek ömrünü biraz daha uzatma- ya ve tutunmaya çalışıyor. Umanz ki Türk halkı, geri dönülmez bir noktaya gelme- den olaylan durduracak gücünün farkına vanr. M A L İ Y E Y A Ş A M I N D A N / MUSTAFA PAMUKOĞLU pamuknvâ superonlirw.com Semih SAYGtNEI Dûnya Mordo Şamptyo AIRFEL [email protected] DEMİR SOĞUTMA TEL: (0212) 635 63 23 .EMIR Soğutma San. ve Tic.Ltd.Şti. Geçenlerde bir firma sahibi bize "Stok devirhızım 14, ama nakitsıkın- tısı çekiyorum, Neden?" diye bir so- ru sordu. Bu soruya anlamlı cevap yermek için o firmanın mutlaka etkin- lik süresinin hesaplanması gerektiği- ni kendisine hatıriattık. Bu nedenle bu- gün bu konuda kısa bilgi vermek isti- yoruz. Bir işletmede etkinlik süresi, malın stoka girdiği tarihten paraya çevrildiği tarihe kadar geçen süreyı gösterir. Bu süre, ortalama tahsil sü- resi ile stok tutma süresinin toplamın- dan oluşur. Bu sürenin hesaplanma- sı, işadarnı ve mali analistler için çok önemlidir. Hesaplama için gerekli oranlan açıklayalım. Alacak Devir Hızı: A.D.H., kredili satışlartoplamının ortalama ticari ala- caklartoplamına bölünmesi sonucun- da bulunur. Kredili satışlartam olarak tespit edilemiyorsa kredili satışlarye- nne net satış toplamı da alınabilir. - Alacak devir hızı yüksekse firma daha düşük bir cari oran veya likidite oranı ile çalışabilir. - Müşterilere uygulanan katı tutum- lar bu oranı yüksettebilir. Ama bu da firmanın satışlarında ve dolayısıyla kârianndaki artış hızını yavaşlatabilır. - Eğer alacaklann tahsılinde güç- lükler varsa ve takip zayıfsa A.D.H. düşük çıkar. Bu oranın düşük çıkma- sı kredili satışlarda müşterilere çok li- beral davranıldığını veya şüpheli ala- caklann arttığını da gösterir. Ortalama tahsil süresi Bu oran yıllık gün sayısının (360) ala- cak devır hızına bölünmesi suretiyle Etkinlik Süresi bulunur. Aynca bu oran tıcan alacak- lann 360 günle çarpılması ve bulunan rakamın yıllık kredili satışlara bölün- mesi yoluyla da bulunur. - Bu sürenin artması, stok devir hı- zı ve satış kân artıyorsa sorun olmaz. Aksi halde sıkıntı var demektir. Alacaklann yaş çizelgesi Geçmış aylarda doğmuş, fakat he- nüz tahsil edilmemış olan alacaklar, dönem sonunda mevcut alacaklara oranlanması yoluyla her ay doğmuş alacaklann toplam içindeki yüzdesınin bulunması işlemidir. ömek: Arahk Kasım Ekim Eylül Ağustos 0.40 0.30 0.15 0.08 0.07 Kredili satışlarda vade 61 günvebu yaşlandırma 31 Ekim'deyapılıyorise; alacaklann yüzde 70'inin vadesi he- nüz gelmemiş, yüzde 15'ınde bir ay, yüzde 8'inde ikı ay, yüzde 7'sınde üç ay veya daha uzun süre tahsilat gecik- mesi var demektir. Bu hesaplama or- talama tahsil süresinin oransal dağılı- mını görmeyi sağlar. Stok devir hızı: Satışlann maliyet toplamının ortalama stoka bölünme- si yoluyla bulunur. Faaliyet dönemle- rinde stok miktan dalgalanmalar gös- teriyorsa her ay sonunda stok miktar- lannın aritmetikortalaması alınması ile ortalama stok hesaplanabilir. Satışla- nn maliyeti yenne net satışlar da alı- nabilir. S. D.H=Net Satışlar/Ortalama Stoklar formülüyle bulunursa, bulu- nan oranın '1+Brüt Kâr Marjı'na bö- lünerek düzeltilmesi gerekır. Yani Re- el Stok Devir Hızı=Bulunan Stok De- vir hızı/ 1+Brüt Kâr Marjı formülü kul- lanılır. Stok devir hızı yüksekse; - Firma daha etkilı rekabet olanağı- na sahıptir. - Kâr marjı düşürülerek satış hacmi arttınlabilir. - Stoklar yetersızdir. - Tedank güçlükleri nedeniyle satın alınan malın yerine yenileri konulama- maktadır. - Stok kalemlerine girmesi gereken bazı kalemler diğer hesaplarda gös- terilmiş olabilir. - Mal alışlan ve üretim satış olanak- lanna göre iyı planlanmış demektir. - Mallann sürüm yeteneği vardır. - Yıl sonu stoklan ihtiyatlı olmak adı- na düşük tutulmuş olabilir. Stok devir hızı yavaşsa; - Yukanda sayılanlann tersi var de- mektir. - Fiyatlann yükseleceği beklentisi ile spekülatrf amaçlı stoka yatınm ya- pıImaktadır. - İhtiyatlı davranılıp emniyet stoku yüksek tutulmuş olabilir. Stok tutma süresi - Bu oran, tüm satışlann peşin ol- ması halinde stoklann kaç günde pa- raya çevrilebıldığıni, - veya satışlann kredili olması duru- munda stoklann ne kadar sürede ala- cağa dönüştüğünü gösterir. Bu oran=Ortalama stok tutanx360 gün/net satışlar, formülüyle hesaplanır.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle