Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA
+
CUMHURİYET 30 HAZİRAN 2005 PERŞEMBE
HABERLER
DUNYADABUGUN
ALİ SERMEN
Vekillerimize Maaş
Çok Az Geliyop
Küreselleşen dünyada sermaye, emeğin ucuz
olduğu ye^rlere göçüyor; emek ne denli ucuz
olursa, yatırım o oranda artıyor. Bütün dünya ev-
rensel krizi n sarsıntılarıyla çalkalanıyor.
Çoğu ülkelerde olduğu gibi bizde de işsizlik
tırmanıyor, gençlerin çoğu diplomalı işsiz, iş bu-
labilenler, şanslılar kategorisinden sayılıyor.
Ama sanmayın kı onlann keyf'ı yerinde. Onlar
da, emetclerinin karşılığıyla insan gibi yaşama
olanaklarır*dan, hatta geçmişteki yaşam düzey-
lerinden çok uzaktalar.
Bu kriz ortamında, kimsenin gıkı çıkmıyor,
emeğin pazarlık gücü artık yok.
Ücretlerıin utanç verici bir durumda olması,
emeğin alıtn gücünün süreklı düşmesi bile ser-
mayeyi kol.ay kolay tatmin etmiyor.
Bu ortamda, iş bulamayanlarımız işsizlikten,
işi olanlar ücretlerin azlığından yakınıyortar.
Tabii durumumuz kimi Avrupa ülkeleriyle kı-
yaslandığında, daha da dehşet verici; Türkiye'de
bir öğretm-enin bir yılda kazandığını, Isviçre'deki
meslektaşı nın bir ayda kazandığını düşünürsek,
olayın boyutlannı kavramamız daha kolay olur.
Millet ücretlerınden yakınırken, milletin vekili
de aynı şeyden şikâyetçı.
• • •
Bir milletvekilinin rnaaşı, 7 milyar lira ya da 7
bin YTL.
Türkiye ortalamasına göre yüksek, AB ortala-
malanna g-öre ise düşük.
Milletveteilinin yakınmasına bu açıdan bakmak
gerek. 3 bin 500 - 4 bin Avro dolayındaki para-
dan yakınan, dünya standartlan göz önünde bu-
lundurulun-ca haklıdır.
Temsilcisi olduğu toplumun asgari ücretinin 20
kat üstünde para aldığı halde, "Geçinemiyo-
rum" diyen kişiye kızanlara da kızmamak gere-
kir.
Bir noktanın altını çizmek isterim. Kırk yıldır,
milletvekili maaşlarma ve emekliliğine yaklaşı-
mım, hep aynı çizgide olmuştur. Temsilcilerimi-
zin yalnızc=a rahat yaşamalannın değil, emeklilik
halinde de kimseye muhtaç olmayacak bir dü-
zeyi tutturmalarının halkın çıkarına olduğunu,
onlardan onurlu birtavır beklerken, bunun finan-
sal koşullannın sağlanmasının doğruluğunu sa-
vundum hep.
Tabii bunları savunurken, milletvekilinin iş ta-
kip etmesinin, kendi nüfuzunu kullanarak, kendi
adına iş yapmasının önüne geçilmesi gerektiğini
vurgulamayı da unutmadım.
Bir de rnilletvekillenmizin, kimi zaman zam ta-
leplerinin haklı bile olsa gerçekleştirilmesi yolu-
nun pek h oş olmadığını, halktan gizleyerek yan-
gından mal kaçınr gibi ücret arttınmına gidilme-
sinin nahoşluğunu belirtmeyi de unutmadım.
Bu aradia belirtmeliyim kı, Batı'da daha çok
emekçinin ve yoksulun temsilcileri olan veya öy-
le oldukları varsayılan ve adaylan sağ partilere
göre daha düşük gelirii olan sol partilerin millet-
vekili maaşlarının yüksek olmasını savunurtar.
• • •
Bu gerçekleri boylece vurguladıktan sonra, yi-
ne eski görüşlerimi değiştirmemekle birlikte, bir
iki noktaya da değinmek istıyorum. AKP millet-
vekili Resul Tosun'un partisinin grup toplantı-
sında, iyi bir teklif getırdiği, milletvekilinin maaşı-
na zamdan çok, seyahatlerindeki harcamaları-
nın, konaklama giderterinin, ulaşım ve kira gider-
lerinin karşılanması yolunun tutulmasını istediği
bildiriliyor.
öneri üzerinde düşünmeye değer.
Ancak burada bir noktayı anımsamamızda ya-
raır var. AKP iktidara gelir gelmez, Meclis Evle-
ri'nin özelleştirilmesı yolunu tutarken, bunun
yanlış olduğunu söylemiştik. Çok başka neden-
lerden kaynaklanan ve buram buram popülizm
kokan bu önlemi alan partinin milletvekili, şimdi
zamanındla eleştirdiğımiz davranışın ne kadar
yanlış olduğunu bizzat kendi önerisiyle kabul et-
mîş oluyor.
Ama meselenin özü başka yerdedir.
Milletvekili olmak bûyük para ve yatırım gerek-
tirdiği gibi, görevin devamı sırasında da, politika
üretmekten çok, seçmenin değilse bile delege-
nin ya da seçmenle vekili arasındaki aracının çı-
karlarını karşılamak, onu ağırlamak, işlerini gör-
rnek noktasına odaklanınca, politikanın işlevi,
rnilletvekiline ne kadar maaş verseniz az olacak
ve zaten varsıl olan vekil, öbürüyle hep haksız
rekabet ilişkisi içindeoulunacaktır.
Milletvekili maaşlan konusunu incelerken, ola-
yın bu yamnı da unutmamak ve politikayı bir çı-
karcı, popülist, kliantelist yapısından uzaklaştır-
nnaya çalışmak gerekTtektedir.
Ne var ki, seçmenden de hiçbir zaman böyle
bir talep gelmemekte. hatta etkin seçmen bu-
giinkü durumun devamını yeğlemektedir.
Galiba asıl çıkmaz da, bu noktada odaklan-
nnaktadır.
asirmen@cumhuriyet.com.tr
ÎSTANBUL'DA TOPRAĞA VERİLECEK
68 'li Can Saydam
Stockholm'de öldü
İstanbul Haber Servisi
- Stockholm Radyosı.
TTürkçe bölümünde
ULzun yıllar çalışan
gazeteci Can Saydan
Stockholm'de beyin
kcanaması sonucu
^•aşamını yitirdi.
Geçen pazar günü
yaşamını yitiren Can
Saydam, Tarsus
Amerikan Koleji ve
Boğaziçi
LJruversitesi'nden
nmezunoldu. 1968
leuşağının etkin
issimlerinden biri olan
Saydam, siyasi
nedenlerle uzun yıllar
yurtdışında yaşamak
zorunda kaldı.
Evli ve bir çocuk
babası olan Can
Saydam'ın cenazesi 3
Temmuz Pazar günü
saat 16.00'da istanbul
Taksim'de
Voskeperan
Katolik Kilisesi'nde
düzenJenecek
törenden sonra Şişli
Ermeni Katolik
Mezarlığı'nda toprağa
verilecek.
35 kişinin öldüğü Sıvas olaylannın 12. yılında 'katliamı yapan zihniyetin iktidara geldiği' belirtildi:
Çağclaşhğa salchrısürüyorANKARA/tSTANBUL (Cumhuri-
yet) - Sıvas katliamının 12. yılı nede-
niyle ortak açıklama yapan demokra-
tik kitle örgütleri, katliamı yaratan
zihniyetin "bugün bütün kadrolanüe
iktidara" taşındığını vurguladı. Böl-
gede ve Türkiye'de yaşanan gelişme-
lerle katliarrun anlamının daha da
önem kazandığına işaret edilen açık-
lamada, *Faşinne,şovenizınevehertür-
den gerkiKğe karşı mücadelemizi ka-
rarhhkla sürdüreceğiz'* denildi.
Pır Sultan Abdal Kültür Derneği,
Alevi Bektaşi Federasyonu, Atatürk-
çü Düşünce Derneği, ÇGD, Türk Ta-
bipleri Birliği'nin de aralanndabulun-
duğu çok sayıda meslek ve demokra-
tik kitle örgütü, Sıvas katliamının 12.
yılı nedeniyle ortak basın açıklaması
yaptı. 12 yıl önce Sıvas'ta "gerici, şe-
• Demokratik kitle örgütleri yaptıklan ortak açıklamada, son dönemde bölgede ve Türkiye'de
yaşanan gelişmelerle Madımak katliamının anlamının daha da önem kazandığına işaret ettiler.
Açıklamada, "Irkçı, faşist saldınlarla linçler yaşanmakta, ekonomik ve siyasal alanda
çözümsüzlük üreten iktidar şovenizmden medet ummaktadır" denildi.
riatçı ve faşist" bir katliarrun devletin
ve güvenlik güçlerinin gözetiminde ya-
şama geçirildiği anımsatılan açıklama-
da, "İnancm, biüncin ve direncin sim-
gesi olan Pır Sultan Abdal'ı yaşadığı
yerolan Srvas'ta anmakiçingiden,ay-
dm, yazar, şair, sanatçu ozan ve semab-
çuannuzdan oluşan33, ikisi de otel gö-
revlisi olmak üzere 35 canımızın Ma-
dımak'ta vakılarak katiedilişininüze-
rinden 12 yıl geçtT denildi.
İktidarm labksi ABD"
Son dönemde bölgede ve Türki-
ye'de yaşanan gelişmelerle Madımak
katliamının anlamının daha da önem
kazandığına işaret edilen açıklama-
da. şu değerlendirme yapıldı:
"ABD emperyalizmi, Büyük Orta-
doğu Projesiile böigemizde uygulama-
ya koyduğu yeni poKtikalan hayata
geçirmeye devam etmekte, iktidar
'kıblesini ABD'ye çevırmiş' strate-
jik ortakhğuu peldştirmek adına ta-
vizJer vermekte, ülkemiz topraldan
komşu haklara saldında üs olarak
kullanılmaktadır. Özelleştirme kam-
panyasıflesatılmadık alan bıraküma-
maktadır. Eğitim, sağhk ve sosyal gü-
venlik atenmdakiözeDeştinnelerie ni-
teHkle eşit kamusal hizmetyerine büt-
çen kadar hizmet dayaülmaktadır.
Toplumun en dinamikörgüthı kesim-
lerine karşı sindirme ve yok eüne po-
Btikalanileörgütsüzwsendikasızbir
çabşma >-aşamı dayaülmaktadır.
Irkçı, faşist saldınlarla ünçfcr ya-
şanmakta, ekonomik ve siyasal alan-
da çözümsüzlük üreten iktidar şove-
nizmden medet ummaktadır. Çağ-
daş, bObnseL, demokratikve laik eği-
tim yerine, zorunlu din dersi yetmi-
yor olmalı ki uv gulanıalı din efitimi
ifc eğitim camÛere ve mezarhklara
eğitim sistemimiz din-
selleştirilmektedir.İnanç alanına ka-
musal kaynak aktanlmamalıdır.''
İstanbul'da miting
Katliamda yaşamını yitirenler is-
tanbul'da da ilk kez İstanbul'da miting-
le anılacak. Pir Sultan Abdal Derne-
ği Kadıköy Şubesi, Sıvas kathamının
12 yıldönümü etknüikleri kapsarrun-
da bugün Galatasaray Lisesi önünde
basm açıklaması yapacak.
Dernek üyeleri, 2 Temmuz'da Zin-
cirlikuyu Mezarlığı'nda saat 11.00'de
Asım Bezirci'nın, Karacaahmet Der-
gâhı'nda saat 13.00'de Nesimi Çi-
men'in mezarlannı ziyaret edecek.
Deraek üyeleri, saat 18.00'te Kadı-
köy Meydanı'nda düzenlenecek mi-
ting alanına yürüyüşe geçecek. Miting,
GrupYorum dinletisi ile sona erecek.
YARGIDAKADROLAŞMA ENDİŞESİ
Avukatlara sözlü
sınavlayargıç
olmayolu açüdı
ANKARA(Cumhuriyet
Bürosu) - Hâkim \e Sav-
cılar Yasası'nda değişik-
lik yapılarak, mesleğinde
3 yılını dolduran avukatla-
ra hâkim ve savcı olma yo-
lunu açan tasan dün ak-
şam kabul edildi. CHP'li-
ler, hâkim ve savcıhk mes-
leğine geçecek avııkatla-
nn, yazılının yanı sıra söz-
lü sınavla belirlenecek ol-
masının yargıda siyasal
kadrolaşmanın yolunu aça-
cağı kaygısını dile getirdi.
Hâkim ve savcılar, özlük
haklanrun iyileştirilmedi-
ğini vurgulayarak, düzen-
lemeye tepki gösterirken
yasayla geririlen düzenle-
meler özetle şöyle:
• Avukatlara hâkim ve
savcılık yolu açılıyor. Bu-
nun için yaş sının 35 ola-
rak belirleniyor.
• Hâkimlere sicil veril-
mesi uygulamasından vaz-
geçilerek, sadece cumhu-
riyet savcılarına sicil ve-
rilmesi uygulaması getiri-
liyor. Meslekte kalmalan
uygun ohnadığı düşünü-
len kişilerin, haklannda
alınan karann kesinleşme-
si için geçecek süre içinde
mesleğe devam etmeleri
de engelleniyor.
• Hâkim ve savcılara
ilişkin ihbar ve şikâyetle-
re sınırlama getiriliyor.
• Yüksek mahkeme üye-
si, hâkim, savcı veya bu
meslekten sayılanlar, se-
çime katılırsa eski görev-
lerine dönemeyecekler.
Yargıtay
Yalçınkaya
beraat etti
ANKARA (Cumhum^t
Bürosu) - Eski Yargıtay
Genel Sekreter Yardımcı-
sı Ercan Yalçınkaya.
"yargıçlar üzerinde nü-
fiız kullanmak, haksız
mal edinmek " suçlann-
dan yargılandığı davada
beraat etti. Sincan Ağır
Ceza Mahkemesi'nin lü-
zumu muhakeme karan
üzerine Ankara 8. Ağır
Ceza Mahkemesi'nde
görülen dava, dünkü
ikinci oturumda karara
bağlandı. Ercan Yalçın-
kaya'nın katıknadığı du-
ruşmada, a\oıkatı Omer
Asım LJvanetioğhı hazır
bulundu. Cumhuriyet
Savcısı Vahdet Polatkan.
Yalçınkaya'nın haksız
edindigı iddia edilen Au-
di A-4 marka otomobih
nasıl aldığını savunmala-
nnda açıkladığım belirtti.
Polatkan, "yargıçlar üze-
rinde nüfuz kııllanma"
suçuna ilişkin de dosya-
da kesin ve inandıncı de-
lil bulunmadığını belirtti.
Mahkeme heyeti, Yalçın-
kaya'nın beraatına oybir-
hğiyle karar verdi.
• Anayasa Mahkemesi
Başkanı, Yargıtay Birinci
Başkam, Danıştay Baş-
kanı, Uyuşmazlık Mah-
kemesi Başkanı ile Yargı-
tay Cumhuriyet Başsavcı-
sı ve Danıştay Başsavcı-
sı'nnı ek göstergesi 8 bin.
Anayasa Mahkemesi üye-
leri, Yargıtay üyeleri, Da-
nıştay üyeleri, Yargıtay
Cumhuriyet Başsavcı Ve-
kili ve birinci sınıfhâkim
ve savcılıkta 3 yılını dol-
durup Yargıtay ve Danış-
tay üyeliğine seçilme hak-
kını kaybetmemiş olan-
lar, Adalet Bakanhğı Müs-
teşan'nın ek göstergesi
7600, birinci sınıfa aynl-
mış ve bu smıfa aynldığı
tarihten itibaren meslek-
te 3 yıhnı doldurmuş Yar-
gıtay ve Danıştay üyeliği-
ne seçilme hakkını kazan-
mış birinci sınıf hâkim ve
savcılann ek göstergele-
ri 5800 olacak.
Çjçek'ten AB eleştirisi
Adalet BakanıCemflÇi-
çek, CHP'nin tasannın yar-
gı bağjmsızhğına gölge dü-
şüreceği yönündeki eleşti-
risine yanıt verirken,
AB'nin kendi uygulaya-
madığı bazı konulan Tür-
kiye'ye dayatmaya çalış-
üğını söyledi. Yasayla kad-
rolaşmanın önünün açıla-
cağı yönündeki eleştirile-
re de tepki gösteren Çiçek,
hâkim ve savcılann 1972
yılından beri aynı yöntem-
le alındığını hatırlattı.
Işadamıyla dost olduklannı söyledi
Göksu: Biletleri
Halis Toprak aldı
lzmir Vaüsi Göksu, Sanayi ve Tkaret Bakanı An Coşkun'la tzmir
Atatürk Sanavi Bölgesi'nde incekmelerde bulundu. (Fotograf: AA)
IZMtR (Cumhuriyet Ege Bü-
rosu)-El konulan Toprakbank'ın
eski sahibi Halis Toprak'ın eşiy-
le birlikte yaptığı Londra gezisi-
nin basına yansımasının ardın-
dan, tatilini yanda keserek eşı
MeralGöksu'yla birlikte Izmir'e
dönen lzmir Valisi \usuf Göksu,
basının karşısına çıkmak yerine
yazılı açıklama yaptı.
Göksu, açıklamasında dost ol-
duğu Toprak'la herhangi bir mad-
di çıkar ilişkisi bulunmadığını
savunurken, Londra'ya uçak bi-
letinin Toprak tarafından satın
aluıdığını kabul etti. tzmir Vali-
liği Basın Danışmanı Ercan Do-
ğu tarafından basına dağıtılan
açıklamada Göksu, hemşehrisi
Halis Toprak'la dostluklannın,
1973 yılındaki Adana Karaisalı
Kaymakamlığı görevinden uu
yana sürdürdüğünü bildirdi.
Göksu. açıklamasında şu gö-
rüşlere yerverdi: *1985>îtaıdaba-
kannğun taranndan lngütere'ye
4 ay görevh' gönderilmiştim. Tek-
rar görmekistedim.Toprak,Istan-
bul'dan beni arayarak uçak bı-
leti almamamı. mıles-miles ola-
rak uçuş haklannuı bir kısmını
bizım için kullanacağını' ifade
ederekbfletlerimizi gönderdlIçiş-
leri Bakanüğı'ndan aldığun izin-
le Londra'ya ginım.A\m gün için
Toprak, eşi \e çocuğunu da Lond-
ra'ya göndermeyekararvermişki.
uçakta karşılaşük. Londra'da ha-
\aalanuıa. şirketierinc aitiki araç
göndermiş. Araçlardan biri eşive
çocuğunu alarak esine grtti. Ben
de eşimle, adı geçen arabayta ote-
le gittinı. Adı geçen maukâneyle
hiçbir ilgim yokrur. Vatiügim sü-
resince bulunduğum illcrdejop-
rak'ın hiçbir yatınmu hiçbir ilgi-
s ohnadığıgiöi bugünekadar ben-
den de hiçbirtakbivericasıolma-
mışör. Benim de bs Toprak'la hiç-
bir maddi üışkim ohnamışoıf
Koruma Hanefi Karal, gözaltına alınan iki kişiye işkence yapmakla suçlanıyor
Başbakatıbk^ta yine bir saııık
• Ankara'da gözaltına
alınan iki kişiye işkence
yaptıklan gerekçesiyle
yargılanan 11 polis
arasında Başbakanlık
koruması Hanefi Karal
da yer alıyor. Geçen yıl
da Başbakan
Erdoğan'ın koruma
müdürlüğü görevini
yürüten Maksut Karal,
işkence iddiasıyla
gündeme gelmişti.
ANKARA (Cumhuriyet Büro-
su) - Başkentte 3 Nisan 2002 tari-
hinde gözaltına alınan Bahar Gü-
ler ve Tekin Demir'e işkence yap-
tıklan iddiasıyla yargılanan 11 po-
lisin davasında, sanıklardan Hane-
fi Karal ın Başbakanlık'ta koruma
olarak görev yaptığı ortaya çıktı.
Ankara 1. Ağır Ceza Mahkeme-
si'nde görülen davanın dünkü du-
ruşmasmda, davacı Tekin Demir
ve Bahar Güler ile 19sanıktanl5'i
hazn" bulundu. Sanık polisler ifa-
delerinde işkence suçlamasını ka-
bul etmezken sanık Deniz Bacak-
SE. "Bu^km işkence yapmayi da-
ha çok hizmet ettim" dedi. Dav acı
Bahar Güler, davacı Tekin Demır'le
de gözalündayken karşılaştığı, ayak-
ta durmakta güçlük çeken Demir'in
paçalarmdan kanlann aktığını gör-
düğü yönünde tanıklık etti.
Polisler teşhis edildi
Güler ve Demir daha sonra ken-
dilerıne işkence yaptıkJannı id-
dia ettikleri polisleri teşhis etti.
Güler, sanık Deniz Bacaksız, Nec-
det Algül, Mustafa Kmltaş, Abdi
Şahin'i tespit ederken gözaltında
bulunduğu süre boyunca gözleri-
nin banth olduğunu söyleyen De-
mir, sanık Mustafa Kızıltaş, Nec-
det Algül'ü belirleyebildi.
Davada hazır bulunmayan po-
lislerden Hanefi Karal'ın Başba-
kanlık'ta koruma olarak görev
yaptığı ve bu nedenle davaya ka-
tılamadığı belirtildi. Geçen yıl
Başbakan Recep Tayyip Erdo-
ğan'm koruma müdürlüğü göre-
vini yürüten Maksut Karal da, Te-
rörle Mücadele Büro Amirliği'nde
görev yaptığı sırada işkence yap-
tığı iddiasıyla gündeme gelrnişti.
Eski Başbakan Bülent Ecevit, Cumhurbaşkam Ahmet Necdet >ezer le yap-
tığı görüşmenin ardmdan gazetecilerin sorularmı yanıtladı. (Fotograf: AA)
'TalatMaraş h veremez'
AiNK\RA(CumhuriyetBürosu)-Es-
ki Başbakan BülentEcevit, "KKTC Cum-
hurbaşkam Mehmet Ali Talat, Türkiye
Cumhuriyeu'nden habersiz olarak Ma-
raş'ıRumlaraönermekgibi bir davranış-
ta bulunamaz" dedi.
Ecevit, dün Cumhurbaşkam Ahmet
Necdet Sezer'i ziyaret etti. Ecevit, Çan-
kaya Köşkü çüaşında gazetecilere yap-
tığı açıklamada, KKTC'nin ilk Cumhur-
başkam Rauf Denktaş'a "Deviet Şeref
MadaKası" verileceğini öğrendiğini be-
lirterek bunu "son derece yararh ve ye-
rinde bir karar" olarak nitelendirdi. Se-
zer ile Kıbns konusunda "kendisini son
derece düşündüren" bir konuyu görüş-
tüğünü bildiren Ecevit şöyle konuşru:
- Saym Talat,Maraş'ıRum taraunaver-
meyiteidif ettiğmi açudamışu. Sayın Cum-
hurbaşkanımız kendisine böyle bir yetki
\^rmediğini söyiedL Bu beni memnun et-
ti. Cumhurbaşkanı'na danışmadan bu
tür konularda tasarrufta bulunamay*-
cağuu söyledim. Saym Talat, Türkiye
Cumhurhednden habersizolarak. Türk
y etkili makamlanndan habersiz olarak
böyle bir davranışta bulunamaz. Bu ko-
nuda SaymCumhurbaşkamda çoküzün-
tulü. Konuyu henüzTalatilegörüşmemiş.
Böylebirgörüşmeden önce Rumlara böy-
le bir sunuşta bulunmasını devlet anlay>
şımızla ve KKTC'nin devlet anlayışryla
bağdaşoramadım. Sayın Talat'ın bu gi-
bi davranışlarda buhınmaması gerekuf
MURDOCH'UN STARTA İLGİLENDtĞİ İDDİA EDÎLDİ
TMSF televizyonu
iştah kabartıyor
tstanbul Haber Senisi - Avustralya-
lı medya devi RupertMurdoch'un gö-
zü Star TV'de. Murdoch'un. Mehmet
Cansun'a ait "KameraReklam" adlı şir-
ketin yüzde 60 hissesini satın alması, Ta-
sarruf Mevduatı Sigorta Fonu'nda
(TMSF) bulunan Star TV'yı satın ala-
cağını iddialanna neden oldu.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın
da 5 Temmuz'da bir kon-
ferans için gideceği
ABD'de Murdoch ile gö-
rüşmesi bekleniyor. Can-
sun'un, Erdoğan'a yakın-
lığı ile bılinen Cüneyd
Zapsu ile akrabalık ilişki-
leri bulunması ve Zap-
su'nun Murdoch ile yakın
geçmişte yaptığı görüş-
meler "AKP ve yandaşla-
n medyada güçfenmekiçin
StarTVyi elegeçinne ope-
rasyonunu başlatn" savlanm gündeme
getirdi. 175 televızyon ve 75 gazete sa-
hibi medya devi Murdoch, ilk olarak
30 Eylül 2004'te Star TV'yi satın almak
için harekete geçmişti. Murdoch'a ait Fox
TV'yi temsil eden bir ekip Star TV için
TMSF Başkanı Ahmet Ertürk'le gö-
rüşmüştü. Murdoch'un geçen günlerde
• Kamera
Reklam 'ın sahibi
Cansun, ortaklığın
siyasi yönü
bulunmadığını
belirterek
"Anlaşmamn
zamanlaması
rasîlantı" dedi.
yalnızca açık hava reklamcılığı ile ilgi-
lenen Cansun'un "Kamera Reklam"
adlı şirketine, yüzde 60 hissesini alarak
ortak olması medyada yeni bir operas-
yonun başlangıcı olarak yorumlandı.
RTÜK Yasası'na göre yabancılar Tür-
kiye'de bir televizyonun yüzde 25 his-
sesinden fazlasına ortak olamıyor. Mur-
doch'un bir Türk şirketine ortak olarak
bu şirket aracılığıyla iha-
leye gireceği ve yasada yer
alan yüzde 25'lik sınınn
böylece pratikte ortadan
kalkacaği ileri sürülüyor.
Cansun, Murdoch ile
yapılan ortakhk anlaşma-
sıyla ilgili iddialara yanıt
verdi. Cansun, Mur-
doch'un Kamera Rek-
lam'ın yüzde 60 hissesini
almasımn farklı şekilde
— — — — yorumlandığını belirterek
"Anlaşma daha önce de gündeme geldi
ÇeşitJi nedenlerlebunu gerçekleştireme-
dik. Buradaki ortakhk sadece açık ha-
va reklamcılığı sektörüyle ilgin. 1997 y>
hndaşjrkedeflktemaslarkurulda Bun-
dan önceki hükümet döneminde y^apıl-
ması düşünülen anlaşmanın şimdiy apı-
hvor olması sadece bir rastiantr dedi.