23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA + CUMHURİYET 30 HAZİRAN 2005 PERŞEMBE HABERLER DUNYADABUGUN ALİ SERMEN Vekillerimize Maaş Çok Az Geliyop Küreselleşen dünyada sermaye, emeğin ucuz olduğu ye^rlere göçüyor; emek ne denli ucuz olursa, yatırım o oranda artıyor. Bütün dünya ev- rensel krizi n sarsıntılarıyla çalkalanıyor. Çoğu ülkelerde olduğu gibi bizde de işsizlik tırmanıyor, gençlerin çoğu diplomalı işsiz, iş bu- labilenler, şanslılar kategorisinden sayılıyor. Ama sanmayın kı onlann keyf'ı yerinde. Onlar da, emetclerinin karşılığıyla insan gibi yaşama olanaklarır*dan, hatta geçmişteki yaşam düzey- lerinden çok uzaktalar. Bu kriz ortamında, kimsenin gıkı çıkmıyor, emeğin pazarlık gücü artık yok. Ücretlerıin utanç verici bir durumda olması, emeğin alıtn gücünün süreklı düşmesi bile ser- mayeyi kol.ay kolay tatmin etmiyor. Bu ortamda, iş bulamayanlarımız işsizlikten, işi olanlar ücretlerin azlığından yakınıyortar. Tabii durumumuz kimi Avrupa ülkeleriyle kı- yaslandığında, daha da dehşet verici; Türkiye'de bir öğretm-enin bir yılda kazandığını, Isviçre'deki meslektaşı nın bir ayda kazandığını düşünürsek, olayın boyutlannı kavramamız daha kolay olur. Millet ücretlerınden yakınırken, milletin vekili de aynı şeyden şikâyetçı. • • • Bir milletvekilinin rnaaşı, 7 milyar lira ya da 7 bin YTL. Türkiye ortalamasına göre yüksek, AB ortala- malanna g-öre ise düşük. Milletveteilinin yakınmasına bu açıdan bakmak gerek. 3 bin 500 - 4 bin Avro dolayındaki para- dan yakınan, dünya standartlan göz önünde bu- lundurulun-ca haklıdır. Temsilcisi olduğu toplumun asgari ücretinin 20 kat üstünde para aldığı halde, "Geçinemiyo- rum" diyen kişiye kızanlara da kızmamak gere- kir. Bir noktanın altını çizmek isterim. Kırk yıldır, milletvekili maaşlarma ve emekliliğine yaklaşı- mım, hep aynı çizgide olmuştur. Temsilcilerimi- zin yalnızc=a rahat yaşamalannın değil, emeklilik halinde de kimseye muhtaç olmayacak bir dü- zeyi tutturmalarının halkın çıkarına olduğunu, onlardan onurlu birtavır beklerken, bunun finan- sal koşullannın sağlanmasının doğruluğunu sa- vundum hep. Tabii bunları savunurken, milletvekilinin iş ta- kip etmesinin, kendi nüfuzunu kullanarak, kendi adına iş yapmasının önüne geçilmesi gerektiğini vurgulamayı da unutmadım. Bir de rnilletvekillenmizin, kimi zaman zam ta- leplerinin haklı bile olsa gerçekleştirilmesi yolu- nun pek h oş olmadığını, halktan gizleyerek yan- gından mal kaçınr gibi ücret arttınmına gidilme- sinin nahoşluğunu belirtmeyi de unutmadım. Bu aradia belirtmeliyim kı, Batı'da daha çok emekçinin ve yoksulun temsilcileri olan veya öy- le oldukları varsayılan ve adaylan sağ partilere göre daha düşük gelirii olan sol partilerin millet- vekili maaşlarının yüksek olmasını savunurtar. • • • Bu gerçekleri boylece vurguladıktan sonra, yi- ne eski görüşlerimi değiştirmemekle birlikte, bir iki noktaya da değinmek istıyorum. AKP millet- vekili Resul Tosun'un partisinin grup toplantı- sında, iyi bir teklif getırdiği, milletvekilinin maaşı- na zamdan çok, seyahatlerindeki harcamaları- nın, konaklama giderterinin, ulaşım ve kira gider- lerinin karşılanması yolunun tutulmasını istediği bildiriliyor. öneri üzerinde düşünmeye değer. Ancak burada bir noktayı anımsamamızda ya- raır var. AKP iktidara gelir gelmez, Meclis Evle- ri'nin özelleştirilmesı yolunu tutarken, bunun yanlış olduğunu söylemiştik. Çok başka neden- lerden kaynaklanan ve buram buram popülizm kokan bu önlemi alan partinin milletvekili, şimdi zamanındla eleştirdiğımiz davranışın ne kadar yanlış olduğunu bizzat kendi önerisiyle kabul et- mîş oluyor. Ama meselenin özü başka yerdedir. Milletvekili olmak bûyük para ve yatırım gerek- tirdiği gibi, görevin devamı sırasında da, politika üretmekten çok, seçmenin değilse bile delege- nin ya da seçmenle vekili arasındaki aracının çı- karlarını karşılamak, onu ağırlamak, işlerini gör- rnek noktasına odaklanınca, politikanın işlevi, rnilletvekiline ne kadar maaş verseniz az olacak ve zaten varsıl olan vekil, öbürüyle hep haksız rekabet ilişkisi içindeoulunacaktır. Milletvekili maaşlan konusunu incelerken, ola- yın bu yamnı da unutmamak ve politikayı bir çı- karcı, popülist, kliantelist yapısından uzaklaştır- nnaya çalışmak gerekTtektedir. Ne var ki, seçmenden de hiçbir zaman böyle bir talep gelmemekte. hatta etkin seçmen bu- giinkü durumun devamını yeğlemektedir. Galiba asıl çıkmaz da, bu noktada odaklan- nnaktadır. asirmen@cumhuriyet.com.tr ÎSTANBUL'DA TOPRAĞA VERİLECEK 68 'li Can Saydam Stockholm'de öldü İstanbul Haber Servisi - Stockholm Radyosı. TTürkçe bölümünde ULzun yıllar çalışan gazeteci Can Saydan Stockholm'de beyin kcanaması sonucu ^•aşamını yitirdi. Geçen pazar günü yaşamını yitiren Can Saydam, Tarsus Amerikan Koleji ve Boğaziçi LJruversitesi'nden nmezunoldu. 1968 leuşağının etkin issimlerinden biri olan Saydam, siyasi nedenlerle uzun yıllar yurtdışında yaşamak zorunda kaldı. Evli ve bir çocuk babası olan Can Saydam'ın cenazesi 3 Temmuz Pazar günü saat 16.00'da istanbul Taksim'de Voskeperan Katolik Kilisesi'nde düzenJenecek törenden sonra Şişli Ermeni Katolik Mezarlığı'nda toprağa verilecek. 35 kişinin öldüğü Sıvas olaylannın 12. yılında 'katliamı yapan zihniyetin iktidara geldiği' belirtildi: Çağclaşhğa salchrısürüyorANKARA/tSTANBUL (Cumhuri- yet) - Sıvas katliamının 12. yılı nede- niyle ortak açıklama yapan demokra- tik kitle örgütleri, katliamı yaratan zihniyetin "bugün bütün kadrolanüe iktidara" taşındığını vurguladı. Böl- gede ve Türkiye'de yaşanan gelişme- lerle katliarrun anlamının daha da önem kazandığına işaret edilen açık- lamada, *Faşinne,şovenizınevehertür- den gerkiKğe karşı mücadelemizi ka- rarhhkla sürdüreceğiz'* denildi. Pır Sultan Abdal Kültür Derneği, Alevi Bektaşi Federasyonu, Atatürk- çü Düşünce Derneği, ÇGD, Türk Ta- bipleri Birliği'nin de aralanndabulun- duğu çok sayıda meslek ve demokra- tik kitle örgütü, Sıvas katliamının 12. yılı nedeniyle ortak basın açıklaması yaptı. 12 yıl önce Sıvas'ta "gerici, şe- • Demokratik kitle örgütleri yaptıklan ortak açıklamada, son dönemde bölgede ve Türkiye'de yaşanan gelişmelerle Madımak katliamının anlamının daha da önem kazandığına işaret ettiler. Açıklamada, "Irkçı, faşist saldınlarla linçler yaşanmakta, ekonomik ve siyasal alanda çözümsüzlük üreten iktidar şovenizmden medet ummaktadır" denildi. riatçı ve faşist" bir katliarrun devletin ve güvenlik güçlerinin gözetiminde ya- şama geçirildiği anımsatılan açıklama- da, "İnancm, biüncin ve direncin sim- gesi olan Pır Sultan Abdal'ı yaşadığı yerolan Srvas'ta anmakiçingiden,ay- dm, yazar, şair, sanatçu ozan ve semab- çuannuzdan oluşan33, ikisi de otel gö- revlisi olmak üzere 35 canımızın Ma- dımak'ta vakılarak katiedilişininüze- rinden 12 yıl geçtT denildi. İktidarm labksi ABD" Son dönemde bölgede ve Türki- ye'de yaşanan gelişmelerle Madımak katliamının anlamının daha da önem kazandığına işaret edilen açıklama- da. şu değerlendirme yapıldı: "ABD emperyalizmi, Büyük Orta- doğu Projesiile böigemizde uygulama- ya koyduğu yeni poKtikalan hayata geçirmeye devam etmekte, iktidar 'kıblesini ABD'ye çevırmiş' strate- jik ortakhğuu peldştirmek adına ta- vizJer vermekte, ülkemiz topraldan komşu haklara saldında üs olarak kullanılmaktadır. Özelleştirme kam- panyasıflesatılmadık alan bıraküma- maktadır. Eğitim, sağhk ve sosyal gü- venlik atenmdakiözeDeştinnelerie ni- teHkle eşit kamusal hizmetyerine büt- çen kadar hizmet dayaülmaktadır. Toplumun en dinamikörgüthı kesim- lerine karşı sindirme ve yok eüne po- Btikalanileörgütsüzwsendikasızbir çabşma >-aşamı dayaülmaktadır. Irkçı, faşist saldınlarla ünçfcr ya- şanmakta, ekonomik ve siyasal alan- da çözümsüzlük üreten iktidar şove- nizmden medet ummaktadır. Çağ- daş, bObnseL, demokratikve laik eği- tim yerine, zorunlu din dersi yetmi- yor olmalı ki uv gulanıalı din efitimi ifc eğitim camÛere ve mezarhklara eğitim sistemimiz din- selleştirilmektedir.İnanç alanına ka- musal kaynak aktanlmamalıdır.'' İstanbul'da miting Katliamda yaşamını yitirenler is- tanbul'da da ilk kez İstanbul'da miting- le anılacak. Pir Sultan Abdal Derne- ği Kadıköy Şubesi, Sıvas kathamının 12 yıldönümü etknüikleri kapsarrun- da bugün Galatasaray Lisesi önünde basm açıklaması yapacak. Dernek üyeleri, 2 Temmuz'da Zin- cirlikuyu Mezarlığı'nda saat 11.00'de Asım Bezirci'nın, Karacaahmet Der- gâhı'nda saat 13.00'de Nesimi Çi- men'in mezarlannı ziyaret edecek. Deraek üyeleri, saat 18.00'te Kadı- köy Meydanı'nda düzenlenecek mi- ting alanına yürüyüşe geçecek. Miting, GrupYorum dinletisi ile sona erecek. YARGIDAKADROLAŞMA ENDİŞESİ Avukatlara sözlü sınavlayargıç olmayolu açüdı ANKARA(Cumhuriyet Bürosu) - Hâkim \e Sav- cılar Yasası'nda değişik- lik yapılarak, mesleğinde 3 yılını dolduran avukatla- ra hâkim ve savcı olma yo- lunu açan tasan dün ak- şam kabul edildi. CHP'li- ler, hâkim ve savcıhk mes- leğine geçecek avııkatla- nn, yazılının yanı sıra söz- lü sınavla belirlenecek ol- masının yargıda siyasal kadrolaşmanın yolunu aça- cağı kaygısını dile getirdi. Hâkim ve savcılar, özlük haklanrun iyileştirilmedi- ğini vurgulayarak, düzen- lemeye tepki gösterirken yasayla geririlen düzenle- meler özetle şöyle: • Avukatlara hâkim ve savcılık yolu açılıyor. Bu- nun için yaş sının 35 ola- rak belirleniyor. • Hâkimlere sicil veril- mesi uygulamasından vaz- geçilerek, sadece cumhu- riyet savcılarına sicil ve- rilmesi uygulaması getiri- liyor. Meslekte kalmalan uygun ohnadığı düşünü- len kişilerin, haklannda alınan karann kesinleşme- si için geçecek süre içinde mesleğe devam etmeleri de engelleniyor. • Hâkim ve savcılara ilişkin ihbar ve şikâyetle- re sınırlama getiriliyor. • Yüksek mahkeme üye- si, hâkim, savcı veya bu meslekten sayılanlar, se- çime katılırsa eski görev- lerine dönemeyecekler. Yargıtay Yalçınkaya beraat etti ANKARA (Cumhum^t Bürosu) - Eski Yargıtay Genel Sekreter Yardımcı- sı Ercan Yalçınkaya. "yargıçlar üzerinde nü- fiız kullanmak, haksız mal edinmek " suçlann- dan yargılandığı davada beraat etti. Sincan Ağır Ceza Mahkemesi'nin lü- zumu muhakeme karan üzerine Ankara 8. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen dava, dünkü ikinci oturumda karara bağlandı. Ercan Yalçın- kaya'nın katıknadığı du- ruşmada, a\oıkatı Omer Asım LJvanetioğhı hazır bulundu. Cumhuriyet Savcısı Vahdet Polatkan. Yalçınkaya'nın haksız edindigı iddia edilen Au- di A-4 marka otomobih nasıl aldığını savunmala- nnda açıkladığım belirtti. Polatkan, "yargıçlar üze- rinde nüfuz kııllanma" suçuna ilişkin de dosya- da kesin ve inandıncı de- lil bulunmadığını belirtti. Mahkeme heyeti, Yalçın- kaya'nın beraatına oybir- hğiyle karar verdi. • Anayasa Mahkemesi Başkanı, Yargıtay Birinci Başkam, Danıştay Baş- kanı, Uyuşmazlık Mah- kemesi Başkanı ile Yargı- tay Cumhuriyet Başsavcı- sı ve Danıştay Başsavcı- sı'nnı ek göstergesi 8 bin. Anayasa Mahkemesi üye- leri, Yargıtay üyeleri, Da- nıştay üyeleri, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcı Ve- kili ve birinci sınıfhâkim ve savcılıkta 3 yılını dol- durup Yargıtay ve Danış- tay üyeliğine seçilme hak- kını kaybetmemiş olan- lar, Adalet Bakanhğı Müs- teşan'nın ek göstergesi 7600, birinci sınıfa aynl- mış ve bu smıfa aynldığı tarihten itibaren meslek- te 3 yıhnı doldurmuş Yar- gıtay ve Danıştay üyeliği- ne seçilme hakkını kazan- mış birinci sınıf hâkim ve savcılann ek göstergele- ri 5800 olacak. Çjçek'ten AB eleştirisi Adalet BakanıCemflÇi- çek, CHP'nin tasannın yar- gı bağjmsızhğına gölge dü- şüreceği yönündeki eleşti- risine yanıt verirken, AB'nin kendi uygulaya- madığı bazı konulan Tür- kiye'ye dayatmaya çalış- üğını söyledi. Yasayla kad- rolaşmanın önünün açıla- cağı yönündeki eleştirile- re de tepki gösteren Çiçek, hâkim ve savcılann 1972 yılından beri aynı yöntem- le alındığını hatırlattı. Işadamıyla dost olduklannı söyledi Göksu: Biletleri Halis Toprak aldı lzmir Vaüsi Göksu, Sanayi ve Tkaret Bakanı An Coşkun'la tzmir Atatürk Sanavi Bölgesi'nde incekmelerde bulundu. (Fotograf: AA) IZMtR (Cumhuriyet Ege Bü- rosu)-El konulan Toprakbank'ın eski sahibi Halis Toprak'ın eşiy- le birlikte yaptığı Londra gezisi- nin basına yansımasının ardın- dan, tatilini yanda keserek eşı MeralGöksu'yla birlikte Izmir'e dönen lzmir Valisi \usuf Göksu, basının karşısına çıkmak yerine yazılı açıklama yaptı. Göksu, açıklamasında dost ol- duğu Toprak'la herhangi bir mad- di çıkar ilişkisi bulunmadığını savunurken, Londra'ya uçak bi- letinin Toprak tarafından satın aluıdığını kabul etti. tzmir Vali- liği Basın Danışmanı Ercan Do- ğu tarafından basına dağıtılan açıklamada Göksu, hemşehrisi Halis Toprak'la dostluklannın, 1973 yılındaki Adana Karaisalı Kaymakamlığı görevinden uu yana sürdürdüğünü bildirdi. Göksu. açıklamasında şu gö- rüşlere yerverdi: *1985>îtaıdaba- kannğun taranndan lngütere'ye 4 ay görevh' gönderilmiştim. Tek- rar görmekistedim.Toprak,Istan- bul'dan beni arayarak uçak bı- leti almamamı. mıles-miles ola- rak uçuş haklannuı bir kısmını bizım için kullanacağını' ifade ederekbfletlerimizi gönderdlIçiş- leri Bakanüğı'ndan aldığun izin- le Londra'ya ginım.A\m gün için Toprak, eşi \e çocuğunu da Lond- ra'ya göndermeyekararvermişki. uçakta karşılaşük. Londra'da ha- \aalanuıa. şirketierinc aitiki araç göndermiş. Araçlardan biri eşive çocuğunu alarak esine grtti. Ben de eşimle, adı geçen arabayta ote- le gittinı. Adı geçen maukâneyle hiçbir ilgim yokrur. Vatiügim sü- resince bulunduğum illcrdejop- rak'ın hiçbir yatınmu hiçbir ilgi- s ohnadığıgiöi bugünekadar ben- den de hiçbirtakbivericasıolma- mışör. Benim de bs Toprak'la hiç- bir maddi üışkim ohnamışoıf Koruma Hanefi Karal, gözaltına alınan iki kişiye işkence yapmakla suçlanıyor Başbakatıbk^ta yine bir saııık • Ankara'da gözaltına alınan iki kişiye işkence yaptıklan gerekçesiyle yargılanan 11 polis arasında Başbakanlık koruması Hanefi Karal da yer alıyor. Geçen yıl da Başbakan Erdoğan'ın koruma müdürlüğü görevini yürüten Maksut Karal, işkence iddiasıyla gündeme gelmişti. ANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - Başkentte 3 Nisan 2002 tari- hinde gözaltına alınan Bahar Gü- ler ve Tekin Demir'e işkence yap- tıklan iddiasıyla yargılanan 11 po- lisin davasında, sanıklardan Hane- fi Karal ın Başbakanlık'ta koruma olarak görev yaptığı ortaya çıktı. Ankara 1. Ağır Ceza Mahkeme- si'nde görülen davanın dünkü du- ruşmasmda, davacı Tekin Demir ve Bahar Güler ile 19sanıktanl5'i hazn" bulundu. Sanık polisler ifa- delerinde işkence suçlamasını ka- bul etmezken sanık Deniz Bacak- SE. "Bu^km işkence yapmayi da- ha çok hizmet ettim" dedi. Dav acı Bahar Güler, davacı Tekin Demır'le de gözalündayken karşılaştığı, ayak- ta durmakta güçlük çeken Demir'in paçalarmdan kanlann aktığını gör- düğü yönünde tanıklık etti. Polisler teşhis edildi Güler ve Demir daha sonra ken- dilerıne işkence yaptıkJannı id- dia ettikleri polisleri teşhis etti. Güler, sanık Deniz Bacaksız, Nec- det Algül, Mustafa Kmltaş, Abdi Şahin'i tespit ederken gözaltında bulunduğu süre boyunca gözleri- nin banth olduğunu söyleyen De- mir, sanık Mustafa Kızıltaş, Nec- det Algül'ü belirleyebildi. Davada hazır bulunmayan po- lislerden Hanefi Karal'ın Başba- kanlık'ta koruma olarak görev yaptığı ve bu nedenle davaya ka- tılamadığı belirtildi. Geçen yıl Başbakan Recep Tayyip Erdo- ğan'm koruma müdürlüğü göre- vini yürüten Maksut Karal da, Te- rörle Mücadele Büro Amirliği'nde görev yaptığı sırada işkence yap- tığı iddiasıyla gündeme gelrnişti. Eski Başbakan Bülent Ecevit, Cumhurbaşkam Ahmet Necdet >ezer le yap- tığı görüşmenin ardmdan gazetecilerin sorularmı yanıtladı. (Fotograf: AA) 'TalatMaraş h veremez' AiNK\RA(CumhuriyetBürosu)-Es- ki Başbakan BülentEcevit, "KKTC Cum- hurbaşkam Mehmet Ali Talat, Türkiye Cumhuriyeu'nden habersiz olarak Ma- raş'ıRumlaraönermekgibi bir davranış- ta bulunamaz" dedi. Ecevit, dün Cumhurbaşkam Ahmet Necdet Sezer'i ziyaret etti. Ecevit, Çan- kaya Köşkü çüaşında gazetecilere yap- tığı açıklamada, KKTC'nin ilk Cumhur- başkam Rauf Denktaş'a "Deviet Şeref MadaKası" verileceğini öğrendiğini be- lirterek bunu "son derece yararh ve ye- rinde bir karar" olarak nitelendirdi. Se- zer ile Kıbns konusunda "kendisini son derece düşündüren" bir konuyu görüş- tüğünü bildiren Ecevit şöyle konuşru: - Saym Talat,Maraş'ıRum taraunaver- meyiteidif ettiğmi açudamışu. Sayın Cum- hurbaşkanımız kendisine böyle bir yetki \^rmediğini söyiedL Bu beni memnun et- ti. Cumhurbaşkanı'na danışmadan bu tür konularda tasarrufta bulunamay*- cağuu söyledim. Saym Talat, Türkiye Cumhurhednden habersizolarak. Türk y etkili makamlanndan habersiz olarak böyle bir davranışta bulunamaz. Bu ko- nuda SaymCumhurbaşkamda çoküzün- tulü. Konuyu henüzTalatilegörüşmemiş. Böylebirgörüşmeden önce Rumlara böy- le bir sunuşta bulunmasını devlet anlay> şımızla ve KKTC'nin devlet anlayışryla bağdaşoramadım. Sayın Talat'ın bu gi- bi davranışlarda buhınmaması gerekuf MURDOCH'UN STARTA İLGİLENDtĞİ İDDİA EDÎLDİ TMSF televizyonu iştah kabartıyor tstanbul Haber Senisi - Avustralya- lı medya devi RupertMurdoch'un gö- zü Star TV'de. Murdoch'un. Mehmet Cansun'a ait "KameraReklam" adlı şir- ketin yüzde 60 hissesini satın alması, Ta- sarruf Mevduatı Sigorta Fonu'nda (TMSF) bulunan Star TV'yı satın ala- cağını iddialanna neden oldu. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın da 5 Temmuz'da bir kon- ferans için gideceği ABD'de Murdoch ile gö- rüşmesi bekleniyor. Can- sun'un, Erdoğan'a yakın- lığı ile bılinen Cüneyd Zapsu ile akrabalık ilişki- leri bulunması ve Zap- su'nun Murdoch ile yakın geçmişte yaptığı görüş- meler "AKP ve yandaşla- n medyada güçfenmekiçin StarTVyi elegeçinne ope- rasyonunu başlatn" savlanm gündeme getirdi. 175 televızyon ve 75 gazete sa- hibi medya devi Murdoch, ilk olarak 30 Eylül 2004'te Star TV'yi satın almak için harekete geçmişti. Murdoch'a ait Fox TV'yi temsil eden bir ekip Star TV için TMSF Başkanı Ahmet Ertürk'le gö- rüşmüştü. Murdoch'un geçen günlerde • Kamera Reklam 'ın sahibi Cansun, ortaklığın siyasi yönü bulunmadığını belirterek "Anlaşmamn zamanlaması rasîlantı" dedi. yalnızca açık hava reklamcılığı ile ilgi- lenen Cansun'un "Kamera Reklam" adlı şirketine, yüzde 60 hissesini alarak ortak olması medyada yeni bir operas- yonun başlangıcı olarak yorumlandı. RTÜK Yasası'na göre yabancılar Tür- kiye'de bir televizyonun yüzde 25 his- sesinden fazlasına ortak olamıyor. Mur- doch'un bir Türk şirketine ortak olarak bu şirket aracılığıyla iha- leye gireceği ve yasada yer alan yüzde 25'lik sınınn böylece pratikte ortadan kalkacaği ileri sürülüyor. Cansun, Murdoch ile yapılan ortakhk anlaşma- sıyla ilgili iddialara yanıt verdi. Cansun, Mur- doch'un Kamera Rek- lam'ın yüzde 60 hissesini almasımn farklı şekilde — — — — yorumlandığını belirterek "Anlaşma daha önce de gündeme geldi ÇeşitJi nedenlerlebunu gerçekleştireme- dik. Buradaki ortakhk sadece açık ha- va reklamcılığı sektörüyle ilgin. 1997 y> hndaşjrkedeflktemaslarkurulda Bun- dan önceki hükümet döneminde y^apıl- ması düşünülen anlaşmanın şimdiy apı- hvor olması sadece bir rastiantr dedi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle